Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7MART2000SAU
O L A Y L A R V E G O R U Ş L E R olay.gorus@cumhuriyetcom.tr
Kıyamet mi Kopar?
MetinERKSAN
N
amıkKemal'ın(1840-
1888) "Vatan Yahut
Sffistre"(1873)adlıtı-
yatro oyununun kışi-
İenndenbın"AbdnDah
Çavuşw
tur. "Abdullah
Çavuş", oyunun konuşmalan ıçındeara
sıra "Kıyamet mi kopar" dıye sorar. Bu
tümce Türk tıyatro edebıyatının en ün-
lü deyimlennden bın olmuştur. 1853-
1856 Kının Savaşı ıçınde Rus ordulan
Tırna Nehn kıyısındakı "Silistre Kale-
sTnı kusatır. Küçük bır Türk ordu bır-
liğı ve gönüllüler müthış bir savunma sa-
vaşı yapariar. Büvuk bügın Frederich En-
grfs (1820-1895) "Savaş tarihinde bir
benzerioknayansavunma" niteliğuıde
tanımladığı bu savaşı, 25 Temmuz 1854
tanh ve 4139 sayıb "New YorkDafly Tk>
bune" gazetesıne "Silistre KuşatmasT
başhkh bır başyazısında belırtmıştir.
NYDT gazetesi o dönem dünyanın en
büyük gazetesıdır "Abdullah Çavuş*
kale savunmasında savaşan Türk asker-
lennden bındir. Tûrk köylüsünün ve
Türk askennın "yurtse\er, bilge, cesur"
bır örneğı olan "Abdullah Çavuş", sa-
vaşın en umutsuz, en duyarJı (krıtık) an-
lannda yüksek komutanlann ağır so-
runlanna kolay çözürnler oluşturup söz-
lennı u
Kı>T
amet mi kopar" dıye bıtınr.
"TürkiyeCumlıuriyetiDevietr sıya-
sal yetkeleraun yıllardan ben "Avrupa
BirUgj" (AB) üyesı olmak hayalı ile
avuttuğu ve oyaladığı "Türk Uhısu"nun
tûm beklentılenne karşın "Tûrkiye Cum-
huriyetiDevietr Avrupa Bırlığı'ne (AB)
alınmazsa, "Kıyamet mi kopar"?
1989'dabırkıtapyazdım. Kıtap "Hfl"
Yayınevı tarafından 1991 'de yayımlan-
dı. Kıtabın adı: "Tûrkiye Cumhuriyeti
Devleti'nin Avrupa Topluluğu Üyesi CM-
ınakHakkıvekeğDimTarihselkaynak-
lan"dır. O sıralar Avrupa Bırhği'ne
(AB) Avrupa Topluluğu (AT) denıyor-
du. Bu kitabın başında Türkiye Cumhu-
riyeti Devleti'nin kurucusu büyük Ata-
türk'ün konuşmalanndan seçılmış şu
tümceler vardır
"Türk ulusunun yeryüzü coğrafya-
sında izlediği yoL yüzyıDardan beri sü-
rekli tek bir yöne doğru geliştL Biz dur-
madan Doğu'dan Baü]ya doğru flerte-
dik" (29 Ekım 1923). "Ulkemiziçagdaş-
laşbrmak istiyoruz.
TümçakşmamzTürkiye\)eçağdaşbir
de\1etoJuşrurmakdüşüncesiüstüneku-
ruludur. Uygar bir dünyaya girmek is-
teyip BaU'ya yöndmemtş bir ulus yok-
tur" (29 Ekım 1923). "Osmanh tmpa-
ratorluğu'nun yok ohışu, Baü'ya karşı
elde eftiği zaferlerden çok, büyük bir
övünçle (mağrurlulda) kendini Avrupa
uluslanna bağtevan iHşküeri kestiği gfin
başlamıştır. Bu bir yanlışü. Biz bu yan-
lışlığı tekrar etmeyeceğiz'' (29 Ekim
1923) "Osmaıüıİmparatorluğudöne-
mindeSuttan'ın hükümederi Tûrkuhı-
sıunın Avrupa ik iüşkikrine engel ol-
mak için ellerinden geleni yapıruşlar,
ulusun istekveistendnden (iradesinden)
uzak olarak hükfimet etmişler ve Türk
ulusunu geuşmeden yoksun bırakmış-
lardır" (27 Eylul 1923) "Avrupa ana-
karası (krtaaji, Avnıpa topluluğu ve Av-
rupa uvgariığı. Türkiye Cumhuriyeti
Devleti'nin Doğu sınırianndan itibaren
Batı'ya doğru başlar" (27 Eylül 1923).
Ataturk'un bu düşüncelen "Baülıol-
mayı,Batıhlaşmayt,Avrupahohnsyı,Av-
rupaUaşnıa>ideğfl,çağdaşuygarhkdev-
rinıiııigerçekleştirmeyigöstenBeler". Üs-
teük Atatürk, Türkiye Cumhunyeu Dev-
leti'nin kuruluşunun 10. yüında 29 Ekim
1933 günü Ankara'da yapılan görkem-
li törende yapüğı ünlü söylevinde, "Uhı-
salkültfiriunüzü çağdaş uygarbkdûze-
yinmüstfineçıkaracağız" denuştır. Çağ-
daş uygarlık düzeyıne enşmek başka
şey, çağdaş uygarlık düzeyinın ûstüne
çıkmak başka şeydir.
EŞSLZ bır önder ve kökten bir devrim-
cı olan Atatürk; ulusuna her seslenişin-
de yaptığı gibi, bu tümce içınde en doğ-
ruyu, en üstünü, en yetkını, en zorunlu
olanı söylemıştır.
Ben kıtabımda özetle şunlan yazmış-
tım. — "Türkiye Cumhuriyeti Devteti"
laık bır devleror, çağdaş bır devlettir,
Baöh bır devlettir. Türkiye Cumhuriye-
ti Devleti'nın tanh içındeki en yakm
uzantısı "Osmanh Devteti"dir. Avrupa
topraklannda bulunan Edırne 1361 'den
sonra Osmanlı Devleti'nin başkenti ol-
muştur. Üç anakara (kıta) üstûnde ku-
rulu olan Osmanlı DevletTnın yüzöl-
çümünün en büyük bölümü ve nüfus
çoğunluğu Avrupa anakarası ustündedir.
16. yüzyılın ıkinci yansında Osmanlı
Devleti'nin yüzölçümü yirmı milyon
kılometrekare, nüfusu eÜi milyondur.
Aym tarıhte Ingiltere Devleti'nin yü-
zölçümü yûz otuz btn kılometrekare,
nüfusu üç buçuk milyondur.
Osmanlı Deyleü 1361-1918 tarihleri
arası, tngıltere,' Fransa, Avusturya, Rus-
ya devletlen ıle bırlıkte 557 yıl Avru-
pa'nın beş büyük devletinden bindir.
Itarya 1860, Almanya 1871 yılından
sonra Avrupa'nın büyük devletlennden
ıkisi olmuştur. Çokuluslu "Osmanh Dev-
leti"; Müsİüman, Hınstıyan, Musevı di-
nuıe ılışkın uyruklan olan bır devlettir.
"OsmanhDevtetrnde Müsİüman, Hı-
risnyan, Musevı uyruklar, devletm ve ül-
kemn; sıyasal, ekonomık, toplumsal,
askeri, kültürel, dinsel, hukuksal, tekno-
lojik yapısı içinde ortaklaşa, özgürve ka-
tılımcı bir nıtelıkte konumlanm sürdür-
müşlerdır. Bu nıteüklerinden ötürü "Os-
manh Devleti" Avrupah bır devlettır.
"Türkiye Cumhuriyeti Devteti" ve Tür-
kiye'dekı geçıcı, değışken, dönemsel sı-
yasal yetkeler (otonteler) bu tanhsel
gerçekleri bilip "Türkive Cumhuriyeti
Devleti"m; "Devlefin, "Ülke"nin,
"Uhıs''un onuruna ve çıkarlanna uygun
olarak AB'ye sokmalıdır —.
Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chi-
rac, Türkiye Cumhurbaşkanı Sülevman
Demirei'e yazdığı bır mektup ıle Tür-
kiye'nın Avrupa Bırlığı (AB) adaylığı-
nışöylekutlamıştır "KanuniSultanSö-
leyman veKral I. François döneminden
beri tarihten kaynaklanan çokyönhı fliş-
küerin bir sonucu olarak Fransa, Tür-
kiye'niıı bu konuma ulaşması için hiç-
bir çabadan kaçınmamıştır."'
Türkiye Cumhunyetı Devletı'nde sı-
yasal partılerin, önce ulus sonra partı,
önce ülke sonra partı, önce devlet son-
ra parü bağlammda bir ilkelen yoktur.
TC Devleti'ndekı tüm sıyasalparüleryal-
nız ve yalnız parti çıkarlannı düşünür.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Av-
rupa Topluluğu'na (AB) gırmesı ya da
girmemesi sorunu TC Devlen'ndeki sı-
yasal partılertarafından ıç sıyaset paza-
rmm sunum-ıstek (arz-talep) dengesı, se-
çım sandığından çıkacak reylenn sayı-
sallığı düşünülerek ucuz bir konuma tn-
dirgenmıştır. Bu nedenden ötürü "Tûr-
krye Cumhuriyeti DevtetTnın AB üye-
sı ohnak sorunu, TC Devleti'ndeki si-
yasal partıler için ulusal ya da uluslara-
rası bır sorun değıldır
Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cum-
hunyetı Devleti'ninAB'ye adayhğı(üye-
liği değıl) koşullu ve onur kıncı bır ka-
rarla gerçekleşmıstır. Bu koşullu ve onur
kıncı karar Türk ulusunun, Türk ülke-
sinin ve "Türkiye Cumhuriyeti Devle-
ti"nin ulusal çıkarlanna aykın bırkarar-
dır. AB'nın kurt sıyaset adamlan *Ya-
nanistan Devleti"nın ısteklenne uyarak
bu "tarafh" karan "Türkiye Cumhuri-
yeti Devfeti"ne dayatmış ve kabul etnr-
mişlerdir.
TC Devleti'nin 57. hükümeti ağırko-
şullar içeren bu karan olduğu gıbi ka-
bul etmiştir. Büyük bır dünya devleü
olan "Türkiye Cumhuriyeti Devteti'' ıle
AB arasındakı ılışkiler, "AB"yı oluştu-
ran devletler tarafından "Yunanistan
Devleti"nın korumanhğı (vesayetı), gü-
dümü (sevkı), ıstencı (ıradesı) altına ko-
nulmuştur. Atatürk "Büyük Nutuk"ta
şöyle demıştir: "Hoşgörü ve aoma di-
lenmek ik ulus işleri, devlet işleri yürü-
tâiemez. Ulusun ve devletin onunı ve ba-
gımsrrfıgı sağtanamaz. Hoşgörü ve acı-
nuı dflenmek gibi bir ilke yoktur. Türk
ulusu veTürkrye'nin gekcekteki çocuk-
b n buknrah bir an bfle unutmamahdır7
'
(B. N. s. 255. Devlet Basımevı. Ist.
1938).
AB'ydı, BAB'dı, NATO'ydu, şuydu,
buydu; aslında ve esasında "Türkiye
Cumhuriyeti Devteti"nin şu an dünya-
ya ve Yunanistan'a karşı üç öngörüşü ol-
malıdır. Bır- Yunanistan, Ege Deni-
zı'ndekj karasulanru altı mil olarak sap-
tayacak.
tki: Dünya ve Yunanistan Kıbns'ta
üa devlet olduğunu kabul edecek. Üç:
Türkiye Cumhunyetı Devleti'nin AB'ye
girişı Yunanıstan'ın "evet" deyışıne bağ-
lı olmayacak.
Devletler arasındakı ılışkiler; doğru
akıl, bılunsel bılgi, yontemlı düşunce,
mantıksal davranış kapsamında sürdü-
rülür. Tersı durumda Abdullah Çavuş'un
'Kıyamet mi kopar" deyışi gündeme
geur.
"Gençlık bir hafta tatilidır" de-
miş Melih CevdetAnday... Sek-
sen beş yaşında bir gençJ "Şair-
lere ölüm Yok" diye yazmıştım.
Yaşlanmak da yok! Olsa olsa bı-
rikır yaşlar üst üste... Anday'ın
altmış beş yılı geçen sanat serü-
veni için kcx;a bir krtap yazmalı.
Bir gün yazılacak da...
ödüller ödülleri.. Tiyatroda, roman-
da, şiirde, denemede... Bir öykü yok,
nasılsa onu unutmuş ya da önem ver-
memiş. Bir kısa öyküsünü "Seçilmiş
Hikâyeler" dergisinde okumuştum,
sürdürmedi. Ama 'Raziye', 'Aylaklar',
'GizliEmir' gibi romanlar, 'Mikado'nun
Çöpleri', 'ölümsüzler' vb. oyunlar, sa-
yısızdeneme, gezi; yıllarca gazetemiz-
de çıkan yazılar... Ama en önde, en
başta, şiirler şiirler.. 'Rahatı Kaçan
Ağaç' Telegrafhane', 'Teknenın ölumü',
Tanıdık Dünya' vb... Yazmak hep yaz-
mak. Yaratmak! Sanat, edebiyat üstü-
ne düşünmek. Yaşamı şıirle bütünleş-
tirmek... Sonunda, 2000 yılının önemli
basarrsını kazanmak; Aydın Doğan Şı-
ir Ödülü...
Yaşlı kişilere nedense hep ölüm so-
rulur! Oysa o son nokta kime daha ya-
kındır, bilinmez! Bakarsın gencecik bı-
EVET/HAYIR
OKTAY AKBAL
'Gençlik Bir Hafta TatUidir'
ri çeker gider de bir başkası seksenle-
ri, doksanlan devırir. Böyfe sorular ge-
reksizdir, ama insanoğlu meraklıdır, so-
rar! Mılliyet yazan da sormuş: "Nasıl öl-
mek ıstersiniz" En münasebetsiz soru!
Kişi nerden bilsin? Bilmek ister mi ba-
kalım? Anday en güzel yanrtı vermiş:
"Şakacıktan."
Ama ben de aynı gereksiz işi yapmı-
şım! Yıllar önce sormuşum bu soruyu.
Belki de kendı aradığım bir yanrt oldu-
ğu ıçın! Bakalım o konuda ne diyecek
dıye. Işte yanrtı:
"Korkudan çok merakediyotum. Hiç-
liğı, yokluğu, aklım almadığı için... Da-
hasını istersen ölümlülüğü yaşarken
duymak, yaşamı bırhayaletlertoplulu-
ğuna dönüştürüyor, bundan kurtuimak
için toplumlar, içlennden büyüksanat-
çılar büyük bılim adamlan yetiştiririer,
onlann ölümsüzlüğü, yaşamı bırhaya-
letler topluluğu olmaktan kurtanr, ona
birsürektilikkazandınr. Sürektilikde
gerçeklikduygusuyaratrkjşide. Bu
açıdan bakılacak olursa bizım top-
lumumuz daha topluluk durum-
nuda sayılabilir, çünkü kimse ölüm-
süzlüğe ersin istemiyoruz."
Zamanı en çok resimler duyurur
gibi gelir bana, eski fotoğraflar...
Anday'ın ünlü şiirindekı gibi, "Beş kişi
parkta çektirmıştzI Ben, Orhan, Oktay
bır de Şinası I Anlaşılan sonbahar/ Ki-
mımızpaltolu kımımız ceketJıI Yaprak-
sızarkamızdakiağaçlar/Henüzbaba-
s/ ölmemiş Oktay'ın I Ben bıyıksam I
Orhan, Süleyman efendiyi tanımamış
I Lakin ben hiç böyle manzun olmadım
I ölümü hatırtatan ne var bu resımde
I Oysa hayattayız hepimiz."
Bir zamanlari.. Böyle demek mi ge-
rek? Evet, yakın günlere kadar sık sık
buluşup bir şiir, bir dostluk havasında
geçirdiğimiz günleri anarken içimde bir
sevinç uyanıyor.
Sevinç, ama biraz da hüzünle kanşık
bu duygu... lyi ki yaşamışız, iyi ki yaz-
mışız, iyi ki Melih Cevdet'in dostu oJ-
muşuz, dryorum. Sevgili Anday'ın genç-
liğinın daha yıllaryılı sürmesini, yeni şi-
irleıie okuriarını mutlu kılmasını dili-
yorum.
Hakkâri... Hakkâri...
B
ır kent nasıl anlatılır'
7
Nüfu-
sundan, yüzolçümünden, eko-
nomısınden mı başlanır? Yok-
sa öncelıkle ınsanlan, töresı ve tan-
hı mı açıklanır Bu sorularuı değışık
yanıtlan vardır Hakkân'yıanlatma-
ya ıse Testere ve Sümbül daglanyla
başlanır
O dağlar ki, mağaralanyla. sarp
kayalanyia kuşatmışlardır Hakkâri'yı.
Dayanılmaz ıklımıne karşın orda ya-
şayan ınsanlar tutsak mıdırlar, yoksa
hayran mıduiar görkemlı yükseklık-
lere. anlaşılmaz.
Ozgurluğün süreklı duyumsandığı
daglann soluğunu duyarsınız Hak-
kân'de. Rüzgânn ofkelı sesı geçmış-
ten masallar anlaor duyan kulaklara.
losanlan aldırmaz gorunur kente ay-
kın düşen yabancüara Kaçan veko-
valayanlann ayak ızlen vanür hâlâ
acımasızca yagan karda Dağlannda
ters açan laleler bıle ısyan edıyor gi-
bıdırler yalnız bırakılmışlıklanna. Yü-
rek gozüyle bakarsanız o dağlara, va-
roluşun sevmcını duyarsınız tunı du-
yu organlannızda, hele bır de Fordmı-
nıbüsüyle gurur duyan bu- şoförle
Van'a doğru yola çıkarsanız, Deniz
Gezmiş Köprüsü'nün daglann eteğı-
ne asılı kalmış yıkık görüntüsü, Ho-
şap Kalesı'nın düşle gerçek arası öy-
küsü, Hakkân'de Bır Mevsım'ın ya-
zıldığı Pırhanı Köyü'nün turkusü ula-
şınca sıze bır Kürt şoforun tümcele-
nyle, artık korkutmaz olur sızı dağ-
lardan esen rüzgâr, üpı, fırtına, kasır-
ga. Anlamadığınız dılde çalan uzun
havanın buyüsüne kapılır, bır düş ya-
şarsınız gözlennız kar aİdığına ba-
karken. Uğuldayarak mınıbusun ya-
nından geçen hortumlar. aklara burun-
müş dans edenbalennler olmuşlardır
artık. Mınıbüs bır byatro salonu, dağ-
lar bırer oyuncu olur, bıtmeyen bır
trajedı o ak(beyaz) sahnede sergılen-
meye koyulur Zap Suyu'nun her ba-
har saldığı gozyaşlannın nedenı artık
anlaşılır Bır çobanın kavalından dö-
külen nağmeler, ruzgânn uğuldama-
sından oluşan bır uzun havayla kan-
şır. Tüm yoksunluklanna karşın Hak-
kân'de neşelı o>ıın havalan da dınler-
sınız Daglann kol kola gırerek halay
çektıklennı de seyredersınız
Oyun bıter, Van'ın karlı caddele-
nnde ınersınız
Yenı yolculuklara ve oyunlara doğ-
ru yol alırken arkadaşınıza gıilüm-
sersinız.
JALEDEMİR
Eğitımci, Almanca Öğretmem
PENCERE
Sakıncalı ödişat
Başbakan Bûlent Ecevit, ülkede "istikrar" ge-
rekçesiyle Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in
görev süresinı uzatmak istiyor.
Kolay değil...
Cumhurbaşkanının görev süresini uzatmak için
anayasayı değiştirmek gerek; anayasayı değiştir-
mek için Fazilet Partisi'nin oylan gerekiyor...
Süleyman Bey'e karşrt milletvekilleri de güçlük
çıkanyorlar; her partide Demirei'e karşı olanlar
nasıl yola getirilecekler?..
•
Meşhur 'Ûçlü Paket' bunun için hazırlandı.
'Üçlü Paket'te üç anayasa maddesi var
1) Cumhurbaşkanının görev süresine ilişkin
madde değiştiriliyor. (Madde 101)
2) Siyasalpartilerin kapatılmasına ilişkin mad-
de değiştinliyor. (Madde 69)
3) Milletvekillerinin cebine daha çok para gir-
mesı yolunda anayasa maddesi değiştinliyor.
(Madde 86)
Aklı başında bir insan, daha ilk bakışta "gara-
bet"\ görüp soracaktır:
- Bu üç ayn konu bir pakette neden bir araya
getirilmiş?..
_•
Anayasa hocaları 'Üçlü Paketr
\n iler tutar yanı
olmadtğında birieşiyoriar, hukuka aykırılığını vur-
guluyoriar, ılerde yaratacağı sakıncaların daha
büyük ıstikrarsızlığa yol açacağını dile getiriyor-
lar.
Kimi anayasa profesörü 'Üçlü Paket'teki üç
özelliğin attını çiziyor.
Nedir onlar?..
'Üçlü Paket'teki üç maddede bir kişiye, bir ör-
güte ve bir gruba ayncalık tanınıp deyim yerindey-
se "kıyak" çekıliyor.
1) Kişi (Süleyman Demirel)
2) örgüt (Fazilet Partisi)
3; Grup (Milletvekilleri)
Anayasanın bir kişi için degiştirilmesini hiçbirhu-
kukçu -moda deyişle- içine sindıremez.
Bu amaca ulaşmak için dınci partiye rüşvet ver-
mek olayı çirkinleştiriyor.
Hele bu yolda gereklı oy sayısına ulaşmak ama-
cıyla mılletvekıllerıne rüşvet dağıtmak, çürümüş-
lügün göstergesi değilse nedir?..
"İstikrar" böyle mi sağlanacak?..
•
Ecevit'in Cumhurbaşkanı Demirel'in görev sü-
resini uzatmak istemesı, anlasılabılır bır şeydın çün-
kü Bülent Bey başbakanlığının güvencesi gibi
görmektedir Süleyman Bey'i; bu "/to//"arastnda-
ki dayanışma olumlu da sayılabilir.
Cumhurbaşkanı Demirel'in daha bir süre Çan-
kaya'da oturması, ülke adına yararlı da görülebi-
lir.
Ancak bu amaçla hukuk devletinin ilke ve ku-
rallannı çığnemek ve dinciliğe ödün vererek olma-
dık ışler yapmak doğru mu?..
Durüst bır insanın midesi bu tür tezgâh karşı-
sında bulanmaz mı?..
Süleyman Bey ne düşünüyor?..
Demirel'i seven de var..
Sevmeyen de..
Ancak Cumhurbaşkanı düşünmelidir Başba-
kan Ecevit, Cumhurbaşkanı Demirel'in Köşk'te-
ki süresini dincilere ödün ve mılletvekıllerine kı-
yak yaparak uzatmak yöntemını uygulayarak Sü-
leyman Beyiotesakıra^bffyufasüüMemiyorrnu?..
PERŞEMBE İCRA
CEZA
MAHKEMESÎ'NDEN
DosyaNo- 1999/37
Davacı Ceyhan Demır
tarafından davalı Musa
Bebek aleyhıne mahkeme-
mıze açılan 'Nafaka Bor-
cunu ödememek' suçun-
dan dolayı cezalandınLma-
sı ıstemıne ılışkın davanın
yapılan açık yargılaması
sırasında venlen ara karan
geregınce,
Davalı Musa Bebek, ya-
pılan tüm tahkıkata rağ-
men adresı meçhui olctu-
ğundan ılanen tebbgat ya-
pılmasına karar venlmış
olup dumşmanın aölı bu-
lunduğu 04 04 2000 gunü
saat 10 5O'de hazır bulun-
malan veya bu vekıl vast-
tası ıle kendısını temsıl et-
tuınesı, HMUK'mm 225
ve ÜK'nun 349 maddesi
geregınce duruşmaya gel-
medığınde yargılamamn
yokluğunda yapılıp karar
venleceğı davetıye yeıme
kaım olmak ûzere ılanen
tebbgolunur. 21.02.2000
Basrn 11683
Honda'nın en genç modeli HR-V olgunlaştı... Tabii ki eğlenceslnden
hiçbir şey kaybetmeden. Honda HR-V, "Gerçek Zamanlı 4x4"
özelliğiyle, sizi, eşinizi, arkadaşlarınızı ve hatta çocuklannızı
eğlencenin tam ortasına götürmek için hazır. Geiin, bu "her zaman
genç" Honda'yla tanışın, hayatın ne kadar keyrfli olabileceğini gorün.
 d m T « k b ^ Tel (0322) 441 14 8647
• h n T4. (0312) 286 83 83
l ««• Trt- (0312) 397 38 23
StMiuom.TlCTn GCreş BUttm T«l: (0312) 442 3710
Anta»ra T»o«ftlu Td (0242) 340 14 54
Ay*n T M m Tel (0256) 247 10 12
BaMMrir Vdmu - 0t»»n T*I (0266) 221 58 00
Shomroonı • Bandınıu Tal (0266)718 47 95
•una lıuliar Td. (0224) 267 13 50
Shmmmnt - Kûkürtlü Tel. (0224) 232 13 Î4-Î5
Çoriu Oevan*k Tel: (0282) 673 41 00
D M U K M I Tel (02S8) 268 24 98
Mye>be*« D W M I Tel (0412) 251 71 00
E r a n m Ç t M K T H (0442)235 48 01
E*klf«Mr Ufuk Tel. (0222) 217 42 22
rteılejHetı Ocmtor Tel (0342)337 20 84
Hatay Amakya Marin Tel. (0326) 241 55 30
Içal »IrfteyT.lı Tel (0324) 35» 61 11
l«Un»Mİ MeNepe MuOuhan Tel. (0216) 45S 58 58
SIKIMUUIII - Fenertaatifa Tel' (0216) 418 37 40
Istanfcul Muiak Çtfüiurtlar Tel (0212)276 44 16
Utenbul Tekılm Y M » I M Tel (0212)232 98 66
faUnfaul Gûne»tl P»r* Tel (0212) 6S3 94 10-18
Shooroom - B*urk6y Tel (0212)66013 77
l«ti>ul KozyaUjı Oamla Tel (0216) 464 35 66
l e l i b u l AWuna»<le Ayış.» Tel (0216)474 05 00
UlMibMİ Beykoz Kavac* Tel (0216) 425 10 60
tstanbul Topkapı C M TM' (0212) 665 64 64
hrair Terakki Tel (0232)343 38 38
I m * Çaraluran Tel (0232)265 55 55
Kmymrt «usal Tel (0352)332 36 30
KaeaeH Uzuner Tel (0262)335 37 05
Konya Koyuneu Tel (0332) 245 82 30
tejlMMl Kmot Tel (0362)438 30 00
ShoMTOOfn - Atatür* Butven Tel (0362)432 66 14
Trabzsn KatofMo«lu Tel (0462)248 23 0746
ANADOtuGtueu' Anadolu Honda Otomobılcılık A Ş bır Anadolu Grubu ve Honda Motor Co Ltd ortaklığidır 01 01 2000 tanhınden rhbaren tûm Honüa modeHen 3 yıl /100 000 km garantısıne sahıpvr «rww.honda.com.tr www.)oymachine.com YENİ HONDA HR-V 5 KAPI
HAIAYSULH
HUKÜK
MAHKEMESt'NDEN
1999/1578
Davacı Hazıne veküı
Av Hüseyın Mıskı tarafın-
dan mahkememızde açıl-
mış bulunan ışbu kayyun
tayını davası dolayısıyla;
Antakya 3 mıntıkada
kaın 277 parsel sayılı taşın-
maz mahkı olan Sade oğlu
Cırcı, Cırcı oğlu Hanna,
Cıreı oğlu Esad, Cırcı oflu
Selım'ın, tüm aıamalara
rağmen adreslen ya da mı-
rasçılan tespıt edılemedı-
ğınden ılanen tebhğme ka-
rar venlmış olup, davaya
konu taynmayin mallkl
Sade oğlu Cırcı, Cırcı oğlu
Hanna, Cırcı oğlu Esad,
Cırcı oğlu Selım'ın ya da
mırasçılannın ılan tanhın-
den ıtıbaren en gec üç ay
ıçensınde mahkememıze
müracaat etmelen, aksı
takdırde 3561 sayılı yasa
geregınce taşmmazm ıda-
resının kayyun manfetıyle
yürûtüleceğı ve Hatay Def-
terdarlığı'mn kayyun ola-
rak tayın edılecegı hususu
tebhgat yenne geçerlı ol-
mak üzere ılan olunur 24
2 2000Basm 10895