Katalog

7 IMART 2000 SALI CUMHURİYET SAYFA 17 TÜRSAB Vaklı'nda namaz yok! "Türkiye Seyahat Acentalan Biriiği Başkanı Başaran Ulusoy, bir kamu Kurumu olan biriiğin eski merkez toinasında faaliyet gösteren Türkiye Seyahat Acentalan Vakfı'nda mescit açılmadığını açıkladı v e "Haberin içeriği ksizleri üzmek yerine Cumhuriyet gibi s-aygın bir gazetede y«r alması tarafımızca kjnanmaktadır" dedi. Ulusoy, önceki yıllarda hac departmanının birlik içinde faaliyet gösterdiğini ve bu dönemde namaz kılanlar olduğunu ancak hac departmanının vakıf binasına taşınmasıyla namaz konusunun ortadan kalktığını bildirdi. Ulusoy, vakıf binasında halı döşeli bir odanın mescit gibi kullanıldığını da yalanladı. Başkan , Başaran Ulusoy'un beyanlan doğruttusunda, hac departmanı birlik binasındayken namaz kılanlar, hac departmanı vakıf binasına taşınınca namazı bırakmış oldu! Elektronik posta: [email protected] Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Milletvekilleri otomobil yanşı yapmış... "Milletten ezilen olmus mu!" u güllük gülistanlık ülkede gündemi sap- tırma kardeşim, suni gündem yaratıp mil- letin huzurunu bozma. Siyanürie, nükleer- le gündem yaratmak sana mı kaldı; siya- nürü Bergama'da, nükleeri Akkuyu'da bırak. Bırak marjinalleri ne halleri varsa görsünler. Sen Tarabya'ya, Etiler'e bak. Asıl gündeme gel: Tarabya'da bizim uşaklar, Etiler'de yumuşaklar. Türkiye, Türkiye olduğundan beri Tarabya'dan Etiler'e, Çankaya'dan Kızılay'a kadar böyle istikrar görmedi. Istikrarın kıymetini bil. Siyasetten ekonomiye böylesine uyumlu bir ko- alisyon hükümetini bir daha nerede bulacaksın... Sivri biber yemeyeceksin diyorlarsa yemeyecek- sin. Çünkü sen sivri biberi yemediğin zaman enf- lasyon pat diye düşecek. Tut gırtlağını, sıkalım hep beraber enflasyonun boğazını. Ben havyan kestim. Sen de sivri biberi kes. Şim- İstikrar di patates modası var. Bol bol patates yiyeceksin. Sonra güzellik yanşması yapanz; patates güzelle- rinden beğen beğendiğini... Yeter ki sen iste, "milli inek" güzellik yanşması bile yapanz. Böyle güzellik dünyanın başka neresinde var. Neremi neremi! Bak benzinciye... Ne de güzel satıldı, işçilerden bir tek aykırı ses çıktı mı? Çıkmadı... Çıksa ben sa- na haber vermez miyim? Haberi sen benden alacaksın... Bugün sana benzinin yanında gazete veriyorum, yann kitap da vereceğim, kültürün artacak. Benzin- ci vitrinine inci-boncuk bile dizeceğim. Benzin deyince... Üç kupon getir, bir şişe ispirto benden. Tavernada ceket yakarken lazım olur. İste, ceket kredisi verelim. Bak Bulgar'ın bayan dışişleri bakanına... Bizimki ne güzel öptü yanaklarından. Içerde istikrar, dışarda itibar... Itibar binbeşyüz... Yabancılar yatınm yapmak için kapımızda bekli- yorlar, ayağımızın altına yatıyorlar. Tahkim mahkim havagazı... Doğalgazın borusunu döşedik mi iş tamam. Unutma, dünyanın bütün uygariıklan tekerçalann içinde seni bekliyor. Seyret ufkun açılsın. Yapay gündemlere takılma. Hayatını yaşa... Çok yaşa... Çok yaşa ki ben de sana daha çok mal satayım. Istersen hayat sigortası yapayım. Siyanürü Bergama'da, nükleeri Akkuyu'da bırak; Tarabya'daki bizim uşaklara bir de Etiler'deki yumu- şaklara bak. Bu istikrarı bir daha bulamazsın, kıymetini bil! SESSİZ SEDASIZ (!) M/RtİüMcEBE Konya'daki f reis f dayağının ipuçları Konya'da "reis"lerin cirit attığı Sel- çuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nin Dekanı Prof. Dr. Mehmet Sezgin, bir doçentin öldüresiye dövülmesi olayı- nın örtülmediğini, faili meçhul kalan sal- dınnın dava konusu olduğunu söyle- miş, üniversitedeki çağdaş ve de- mokratik ortamı görmek üzere bizi Konya'ya davet etmişti... Üniversitedeki "reis"lernedeniy- le can güvenliğimiz olmadığını bil- letin yargısına yardımcı olabilir... Işte ipuçlan? Saldın bir "reis"in boş kâğıt verip asistanlık sınavını geçememesinden sonra meydana geliyor. Doçent, 28 Aralık 1999 saat 20.20 sulannda dersten çıkıp arabasına bi- nerken altı kişi tarafından demir so- palarla feci şekilde dövülüyor. Doçent dövülürken yanında bir araştırma görevlisi bulunuyor, araş- dirince de Dekan Mehmet Sezgin J 1_ tınma görevlisi de yaralanıyor. güvenliğimizi bizzat kendisinin sağ- layacağını açıklamıştı... Devletin güvenlik güçlerine yardım- cı olma misyonunu 1970'li yıllardan bil- diğimiz için bu nazik davete icabet edemeyeceğimizi anlattık sayın deka- na... Bu arada Konya'dan bir mektup al- dık; dekan ilgilenirse doçente yöne- lik faili meçhul saldın davasında dev- Bu durumda sınavda boş kâğıt veren kimdir? Hakkında ne gibi işlem yapılmtştır? Saldınya uğrayanlar altı saldırgan- dan birini bile neden teşhis edeme- miştir, bir baskı söz konusu mudur? Eğitim Fakültesi'nde "Yasin", "Fa- tih", "Seyit", "Osman", "Hakan", "Ke- rim" gibi kişilerin ifadesine başvurul- muş mudur? AYDINLANMA ATEŞt tletişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 'Iktidar olanlar Cumhuriyet'iyıkmaya yeminli tarikatlannfaaliyetlerini överek suç işlemektedMer' Bursa Cumok Bursa Cumhuriyet okurlan her ^ ş b e saat 18.3O"da Petrol- Iş Bursa Şubesi Salonu'ndatop- lanülanna devam etmektedir. Ge- çen hafta gündeminde bulunan Kıyak Emeklilik yasası tartışıl- mışnr. Hukukçular yasanın, Ana- yasanın2., 10., 11. maddelerine açıkça aykırı olduğunu, bu yasa- ya uydurulan gerekçelerin doğ- ru olmadığını, Anayasaya kar- şın yasa çıkarmanın hukuk dev- leti ile bağdaşmadığını, bu yasa- yı çıkaranlann bazı kuruluşların içinı boşaltanlardan farksız olduk- lannı vurgulayarak, milletvekil- lerine mektup yazdması gerek- tığıni tartıştılar. Üetişim için tel: 0.224.220 00 54 (Av. Oya Ornon) - 0.224.221 83 29 (Av. Vedat Atabek) ADD İstanbul tl Merkez Şubesi 1517 Ridaniye Muharebesin- den başlayarak, Osmanlı Impa- ratorluğu'nda yönetim anlayışı şer'i, yönetici halife, eğitimi ise dine dayalı ve Arapça idi. Ken- dini yenileyemediği için çağa ayak uyduramayan devlet organ- lan zaman zaman yenileşme ha- reketlerine kalkışmış ise de kar- şısında her zaman ulema ve iş- birlikçi çıkar sahiplerini bulmuş- tur. Işgale uğrayan ülkemizde yi- ne bu kesim işgalciler ve halife ile birleşmiş ve milli kuvvetlere savaş açmıştı. Başan ile sonuç- lanan milli mücadeleden sonra bi- limsel düşünceye dayalı eğiti- min önemi anlaşıldığından, Mus- tafa Kemal "Eğitimdir ki ulu- su ya özgûr, bağunsız, güçlü ve yfice bir toplum halinde yaşa- tır ya da onu nıtsaklığa sürük- ler" diyordu. Aynca 31 Ocak 1923'te îz- mir'de "Milletimizin, memle- ketimizin irfan yuvalan bir ol- malıdır. Bütün memleket hal- kı kadın ve erkek oradan çık- malıdır" demişti. 3 Mart 1924 günü Saruhan me- busu Vasıf Bey ve arkadaşlan- nın kanun (eklifinde "Bir millet fertleri ancak bir terbiye göre- bilir; iki tiirlü terbiye bir mem- lekette iki türlü insan yetiştirir. Bu ise his birliğini fikir ve da- yanışma gayesini toptan ihlal eder" denılmekteydi. Teklifin kabul edilmesiyle, ülkede bütün öğrenim müesseseleri Milli Eği- tim Bakanhğı'nabağlanmış, 19. yûzyıldan beri eğitünde görülen 'medrese-okul' ikiliği sona er- dirilmiş, Cumhuriyet yurttaşla- nnın milli kültürle eğitilmeleri sağlanmıştu. Atatürk ün ölümünden sonra gelen iktidarlar, Cumhuriyet'in temel taşlanndan olan bu kanu- nu çiğneyerek iki tür insan ye- tistirmenin yolunu açmışlar, bu faaliyet 1973-74 dönemi koalis- yonuyla ivme kazanmış, otuz yıl içinde sistemi tehdit eden bir si- yasal mihraka dönüşmüştür. " Bu gelişmeyi tüm Batılı ülie- ler hem özendiriyor hem de des- tekliyordu. Anayasal bir kurum olan Milli Güvenlik Kurulu bu tehlikeye karşı 28 Şubat 1997 günü toplantısında tarihi bir ka- rar almış ve uygulamak üzere hükümete tavsiye etmişti. O günden bu yana gelen hükü- metler söz konusu kararlardan çok az bir kısmını uygulamışlar, araya gereksiz bir seçim ve ikti- dar değişikliği ile uygulama sav- saklama yoluna ginniştir. Oysa bu kararlar yürürlükte olan ka- nunlann uygulanmasından iba- rettir. Bu kanunlan uygulama- mak ise suçtur. Uygulanmama- sı yaptınm doğurur. Iktidar olanlar görevlerini yap- mak yerine, yurtdışı gezilerinde Cumhuriyet'i yıkmaya yeminli ta- rikatlann faaliyetlerini ve okul- lannı överek suç işlemektedir- ler. Vakit geçirilmeden, bütün ta- nkatlar kapatılmalı ve bunlara bağlı misyoner yetiştiren okul, yurt, vakıf, dernek, dershane ve basın yayın organlan ile şirket- lerine el konulmah, sorumlu olan- lar kovuşturulmalıdır. Bunlann yapılmamasının ana- yasanın 174. maddesine aykm olduğu, devrim kanunlannı hiçe saydığı ve anayasayı ihlal suçu- nu oluşturduğu akıldan çıkanl- mamalıdır. Ortaklar ADD Şubemiz, son olarak açtığı ti- yatro ve saz kursundan sonra dün de Kocaeli Bölge Tiyatro- su'nun sahneye koyduğu 'Zen- gin Mutfağı' ve 'Pırlantadan Bal' oyunlannı gösterime sun- du. Dünya Kadınlar Günü nede- niyle 8 Mart'ta kutlama etkinli- ği hazırlanmıştır. Şube Başkanı Suat Özbilgi. öğretmen Gülten Gennen ve öğretmen Ozgül Uy- sal'ın yapacağı konuşmalann- dan sonra Türk Sanat Müziği konseri ve tiyatro oyunu sahne- lenecektir. Kültür Bakaalığı, Iz- mir Devlet KJasık TüTk Müziği Korosu sanatçılarından Sami Mutlu ve Sema Nur Süzgen'in solist olarak katılacağı konsere saz sanatçLSi olaıak Ozkan Övek, Bülent Dağdeviren, Ufuk Aş- kın, Adnan Ballıoğlu, Metin Gülen ve Turan Akkara katı- lacaklardır. Öğretmen Özden Güngör. 'Uyanış' adlı tek kişilik tiyatro oyununu oynayacaktır. "Türk kadını dünyanın en aydın ve en ağır kadını olma- lıdır. Ağır yükte değil, aktöre- de, erdemde, ağır onurlu bir kadın olmabdır" diyen Mus- tafa Kemal Atatürk'ün ilke ve devrimlerinin ışığında tüm kadın- lann kadınlar gününü kutlanz. HAYVANLAR ISMAJL CÜLGEÇ ÇtZGİLÎK KÂMtL MASARACI HARBİ SEMİH POROY [email protected] MIRMIRLAR UĞUR DURAK TARİHTE BUGUN MVMTAZARIKAN 7 Mart BİR TA6LA İKİ KUŞ ! 13Sf'DE SucSÜK, LOtJOG* /LFOGD K^S/)g,4S/A/O/l,O ZAMAHA DEGİM UYSULAKtMAMtŞ İL6/AJÇ Sf/S Vt/C/M 77. A/ZT7K Y£TEG£te OL4M ÇÖP K4KM4 StNfAJ SO MEr/ıZB YÛKSSKLİĞlUOeKİ U2MAKJL/UZCA HA2IRL BİÇİMDE, YİME yiK/MI CHJŞÜNÜLeKI L/ y/*P/AJW Üze/S/AJE p&Vİ&İLMffTf !BÖrLE- CE, BACAYLA BİRLitCTlE SİUA £>A yERLE BltZ OI-MÜŞTU.UZMANLAg, BACANIN BİNAyA BAKAM DlP KISMtMDAU BİR BÖi-ÜM TUĞlAyi KAT- Ç.EK/İ.EM yiritsip İŞihl SONUUPA, KOLAYCA İPLE SACAA//A/ DENGEStM A/EPEM ISPARTA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sayı: 1998/565 Esas 1999/637 Davacı Maliye Hazinesi vekili avukat Türkan Tuygun tarafından ikame edilen gaiplik kararnun yapılan açık yargılamasının sonunda: Mahkememizin 25.11.1999 tarih ve 1998/565 esas 1999/637 karar sayılı ilamı ile Isparta Deregümü köyü Pazaryolu altında kain 4 parselde kayıtlı 2/2400 Emine Sandoğan 4/2400 Leyla 4/2400 Şerife ve 1 parselde kayıtlı 2/2400 hisse Emine Sandoğan 5/2400 hisse Leyla 4/2400 hisse Şerife, 14 parselde kayıtlı 48/1412 Emine Sandoğan, 96/1412 Leyla ve 96/1412 Şerife'nin ve 8 parselde kayıtlı 16/128 Emine Sandoğan, 32/128 Leyla 32/128 Şerife'nin, 9 parselde 16/128 Emine Sandoğan, 32/128 Leyla 32/128 Şerife'nin, 10 par- selde kayıtlı 16/128 Emine Sandoğan, 32/128 Leyla ve 32/128 Şerife, 11 parselde kayıtlı 16/128 Emine Sandoğan, 32/128 Leyla ve 32/128 hissede Şerife'nin gaipliklerine karar verilmiştir. Bu parsellerdeki Emine Sandoğan, Leyla, Şerife'nin ilan tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ıtıraz etmedikleri takdirde kararın kesinleşeceği ihtaren ilan olunur. Basın: 11432 GÖRÜŞ Prof. TUBKAN SAYLAN Başbakan Bülent EceviTe mektup Bizler, Atatürk ilke ve devrimlerini korumak, geliştirmek ve çağdaş eğitim yoluyla, çağdaş in- sana ve çağdaş topluma ulaşmak amacıyla, ül- kemizin her yanında, yurttaşlık bilinciyle çalışan, 95 şubeli bir sivil toplum örgütünün gönüllüleri- yiz. Çoğumuzun bilgi ve deneyim birikimi olduk- ça yüksek olup ülke sorunlannı ve çoğu kez de çözümlerini biien, düşünen ve üretebilen, hiçbir siyasal beklentisi olmayan insanlarız ve partiler üstü kalarak yapılan doğrulann yanında, yanlış- lannsa karşısında olma özgürtüğümüzü titizlikle koruyoruz. 57. hükümetin birçok alanda olumlu işler yap- tığını, Türkiye'yi içine düşürüldüğü birçok konu- da iyileştirmeye çalıştığını; hükümetinizde gerçek- ten ülkemizi en iyi şekilde temsil edebilecek de- ğerli kişilerin bulunduğunu ve canla başla çalış- tıklarını biliyoruz. Aynca, koalisyon olmanın, dengeleri koruma- ya çalışmanın da güçlüklerinin bilincindeyiz. Bütün bunlann yanında, gerek Çağdaş Yaşa- mı DestekJeme Derneği'nin gerekse Türkiye Cum- huriyeti'ne ve temel ilkelerine yürekten bağlı tüm insanlanmızın, diğer sivil toplum kuruluşlarının ve cumhuriyetçi basının anlayamadığı, hayret ve dehşetle izlediği "Fethullah" takıntınızı hiçbir şe- kilde içimize sindiremiyoruz, çok yanlış ve tehli- keli buluyoruz. Ne yazık ve acıdır ki, son olarak "bazıları kıza- caklar, ama kutlarım" dediğiniz bu okullar, yurt- lar, kitaplar vb'nin, nasıl bir bilim-kurgu filmi, bir zehirli örümcek ağı gibi ülkemizi sardığını, hele hele, ortadaki kasetleri gördükten, çok aklı ba- şında insanlann yazdıklannı okuduktan sonra, olayın derinliğinin ve yaygınlığının, siz ödün ver- dikçe, kutladıkça nasıl kök saldığını algılamamış olacağınızı sanmıyoruz, sanmak istemiyoruz. Fethullah'averdiğinizödünlerin.sizcebirden- ge gibi gözükmesi söz konusu olabilir, ancak bu- nun laik cumhuriyetimize verdiği zarariarı hesap- larsak Hizbullah'tan da PKK'den de öte, temel di- reklerimizi çürüttüğünü görmemek, kavramamak olanaksız. Sayın Ecevitler, sizler karı-koca olarak, bildiği- niz doğrultuda bir siyasal çabanın içinde bulun- dunuz ve bu uğurda yıllarınızı harcadınız. lleride, adınızın Fethullah belasıylayan yan anıl- masını istemezsiniz sanınm, ama ne acıdır ki bu ısrarlı "gerçeği fark etmeme - algılamayı reddet- me" davranışınız, sizi bu noktaya götürüyor. Lütfen, çevrenizde, olası halkalanmış bulunan ve size yalnızca görmek istediklerinizi gösterme- ye çalışanların etkisinden kurtulup bu konudaki gerçekleri bir kez gözden geçirin. Neden insanlar, aklı başında, hiçbir siyasal bek- lentisi olmayan, ciddi, yurtsever, bilinçli insanlar, bu olayı böylesine zararlı ve tehlikeli buluyorlar? Bu soruyu lütfen kendinize sorun vekendiniz ya- nıtlayın. Ülkemizde her türlü belanın din sömürüsü yo- luyla geldiğinin her gün gözler önüne serildiği şu günlerde, cumhuriyetimizi Fethullah tehlikesinden arındırmak için lütfen düğmeye basın! Çorap sö- küğü gibi ortaya çıkacak çirkinlikler ve fanatizm sizleri hayrete düşürecektir, umanz geç kalmamış olursunuz! SİVİL TOPLUM GÜNDEMİ • Limter-tş, Süleyman Yeter'i, ölümünün 1. yıl- dönümünde anıyor. Alibeyköy Cemevi.Saat: 12.00 • Eneıji-Yapı Yol Sen, enflasyon farklannm gideril- mesi için Küçükyalı, Zincirlikuyu ve Taksım'de kıtle- sel basın açıklamalan yapacak. Taksim'deki BEDAŞ önü.Saat: 13.00 • Çocuk VakfL "Çocuğun Cinsel Fiziksel İstisma- nnda Hekimin Sorumluluklan" konulu panel düzen- Kyor. Şişli Etfal Hastanesi A Salonu. Saatrl 2 J0-14.00 • İP Ümraniye şubesi, Çetin Emeç'i kitlesel basın açıklamasıyla anacak. Ümraniye Çetin Emeç Parkı.Sa- at: 12.00 • BÜ Bilim Kulübü, Prof. Tolga Yarman ve Vural Altın'ın konuşmacı olarak katılacağı "Nükleer Ener- ji ve Türkiye" konulu panel düzenleniyor. BÜ Tur- gut Noyan Salonu Kuzey Kampüsü. Saat: 17.00 • Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık, Prof. Celal Şengör'ün de katılacağı "Paradigma Bilimsel Bir Mo- da mıdır?" konulu panel düzenliyor. Turkcell Salonu Meş- ratiyet Cad. Tepebaşı. Saat: 18.30 • Hayvan Hakları ilgili yasa tasansı tartışılıyor. Çev- re Konsevi Lokali Ebusuud Cad. Sirkeci.Saat: 11.00 BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDA> SAĞA: 1 2 1/ Karşı cinsin kılığına girmiş eşcinsel 2/ Elektrik motor ya da dinamo- larında devi- nımlı bölüme verilen ad... Ze- 5 hir. 3/ Aşk ate- şi...Kanladoku öğeleri arasın- da aracı görevi _ yapan, kan " plazması ve len- Q fositten oluşan san renkte sıvı. 4/ Alçı- dan yapılnuş kabartma süslemelere verilen ad. 5/ İki tarla arasındakı sunr... Lifleri dokuma- 3 cılıkta kullanılan değer- 4 li bir bitki. 6/ Ispanyol- 5 lann sevinç ünlemı... Bilgisiz, kültürsüz kim- se. Bir renk. II Tarlayı 7 sürerek dinlenmeye bı- 8 rakma... Sınırnişanı. 8/ g Müstahkem yer... Doku teli. 9/ Ruhbilim. YUKAMDAN AŞAĞIYA: 1/ Nefesh' bir çalgı. 2/ Düzgün sanlmış halat yumağı... Asya'da bir ûlke. 3/ "Emreyle — koşturam deryalarda < Gemi vapur yürütem sahralarda" (C.S.Tarancı)... Eski- den şaıri büinmeyen şiirlerin altına yazılan sözcük. 4/ Ka- duı giysilerinin etek ucu, kol gibi yerlerine verev kesil- miş kumaştan yapılan süs. 5/ Amaç... Avrupa'da bir baş- kent. 6/ Çerkezlerin ulusal destanı... Vilayet 7/ Kendi- sini olduğundan büyük gösterip böbürlenme... Kımliğı belirlenemeyen uzay cisimlerine verilen ad. 8/ Pamuk. yün gibi şeyleri eğirmekte kullanılan araç... Bayındırlık 9/ Şarkı, türkü... Tekke edebiyatı şiir türlennden bıri.