Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
T MART2000SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ / ekonomi(« cumhuriyet.com.tr 13
ŞİRKETLERDEN
• DHL Kahramanmaraş'ta-
ki özel bir hayvanat bahçe-
sine koyulmak üzere Türki-
ye "ye getirilen yavru Bengal
kaplanlan DHL Worldwide
Express'in kargo uçağında
Brüksel 'den Istanbul'a yol-
culuk yaptılar.
• AEC Multimedya Tasa-
nm Tanıtun ve Ajans Hiz-
metkri, multiınedya sektö-
ründeki hizmetlerini çeşH-
lendiriyor. Sunulan hizmet-
ler arasında, etküeşimli cd-
rom tasannn, mimari görsd-
leştirme.ürûntasanmı7simu-
lasyon da yer alıyor.
• EMLAKBANK'ın ken-
di projelerindeki konutlan-
na kullandırdıgı yuva kredi-
lerinin tavan oranını düşür-
mesinin ardından 15 gün-
lük sûreçte toplam 8.7 tril-
yon lira tutannda kredi kul-
landınldığı açüdandı.
• MLL,ı,i.i akrihkart'
ile firmalann ücret dışı per-
sonel ödemelerini hızü, gü-
venli ve kolav haje getirili-
yor. Multinet kartlan kabul
eden işyerleri arasında res-
toranlar ve benan istasyon-
lan da yeralıyor.
• DERİSHÖVV Şubat ayın-
da deri tasanmlannda da in-
dirim uygulamaya başlıyor.
lndirim, Akmerkez, Suadi-
ye, Nişantaşı, Izmir ve An-
kara'dakı mağazalarda uygu-
lanacak.
• VESTEL 24 şubat - 1
Mart tarihleri arasında Al-
mama'nın Hannover şeh-
rindeyapılan CeBit Fuan'na
kanku. Fuarda Vestel Bili-
şim,VestdEtektronikve\ies-
tellSVnıngetiştirdiğiûrûn-
lertanıüldL
• ULUSOY'a uluslararası
belgelendırme kuruluşu RI-
NA tarafindan ISO 9002 bel-
gesiverildi. 17-21 aralık ta-
rihleri arasında yapılan de-
netimlerde firmanın Istanbul
ofisleri denetlendi.
• BANK KAPİTAL müş-
terilerinin acil ihtiyaçlanna
444 0 222 No'Iu 'Bank Ka-
pital Yanhm' hizmetiyle ce-
vap veriyor. Bankayı arayan
müşteriİerin en çok tesisat-
çı talebinde bulunduklan be-
lirtiüyor.
• POLAT RENAISSAN-
CE OTEL Kurban Bayra-
mı'nda müşterilerine 'Bay-
ram Paketi' hazırladı. Müş-
teriler 10-20 Mart tarihle-
ri arasında herhangi iki gün
için iki kişilik toplam 199
USD ödeyerek faydalana-
bilecekler.
• DANONE Doğal Yoğurt
25 Ocak -10 Nisan tarihle-
ri arasında 'Bfl Kazan' kam-
panyası dûzenfiyor. 2000 mo-
delToyotaYaris'i kazanmak
isteyenlerin tüketici broşü-
ründeki sorunun cevabuu
'PK10 Guttepe 80640 îstan-
bul' adresine göndermeleri
gerekiyor.
• DEMtRBANK Genel
Müdürü Hasan Akçakayaoğ-
l\ı Türkiye'nin özsermaye-
si en büyük beşinci özel ban-
kası durumuna geldiklerini
açıkladı. Bankanın yurtiçi
ve yurtdışında 170 şubesi
bulunuyor.
• PANTENE PRO-V 14
Şubat SevgUfler Günü'nde
Izzet Baysal Huzur Evi sa-
kmlerinin saç bakunlaruu
yapü. Düzenlenen eğlence-
yeşarkKiÜmhSayındaka-
Gelişmekte olan ülkelerde kartellerin oluşumuna göz yumulabileceği savunuldu
'Biraz tekel zarar vermez'Ekonomi Servisi - Çimentodan
elektrik dağıtımına kadar pek çok
alanda özelleştirme uygulamalan-
nı tekefleşurmeye' dönüştüren Tür-
kiye'de, rekabet yasalan ve uygu-
layıcı kurumlar tartışma konusu ol-
mayı sürdürürken, gelişmiş ülkele-
rin temsücileri 2. Uluslararası Re-
kabet Sempozyumu'nda yaptıkla-
n konuşmalarda, gelişmekte olan
ülkelerin rekabet yasalan konusun-
da çok sıkı davranmasına gerek ol-
madığına ve kimi durumlarda te-
kelleşme ve kartelleşmeye göz yum-
malan gerektiğine dikkat çekti.
Rekabet Kurumu tarafindan dü-
zenlenen t4
Türkiye2. Uluslararası
Rekabet Sempoz>unıu"nda konu-
şan Frederich Jenny, gelişmekte
olan ülkelerin çok kapsamlı reka-
• Uluslararası Rekabet Sempozyumu'na katılan gelişmiş ülke temsilcileri,
gelişmekte olan ülkelerin çok gelişmiş ve kapsamlı rekabet yasalan
uygulamalarına gerek olmadığını, küresel rekabet için bazı alanlarda
tekellerin de oluşmasına izin verilmesini savundular.
bet yasalanna ihtiyaçlan olmadı-
ğun da ifade ederek ekonomikkal-
kınma geliştikçe rekabet yasasının
kapsamının da genişleyeceğini kay-
detti. Rekabet yasalannın ülkele-
rin ekonomik gelişmişlik düzey-
lerine uygun olması gerektiğini
kaydeden Frederich Jenny, geliş-
mekte olan ülkelerin daha farklı
gerekleri olduğuna ve gelişmiş ül-
kelerinyasalannı doğrudan doğru-
ya kabul etmelerinin hatalı sonuç-
lar doğurabileceğine işaret etti.
Londra Şehir Unrversıtesi Eko-
nomi Bölümü Başkanı Prof. John
Cubbin ise gelişmekte olan ülke-
lerde rekabetin oluşumuna izin ver-
mek için bazı büyük şirketlerin bir-
leşmesine ve bazen de tekel ya da
kartellerin oluşumuna izin vermek
gerekebileceğini iddia etti.
Işbiriiğjnde çifte standart
Rekabet Kurulu'nun düzenledi-
ği Türkiye II. uluslararası Sempoz-
yumu'nda konuşan Dünya Ticaret
Orgütü (DTÖ) ve Ekonomik îşbir-
hği ve Kalkınma Örgütü (OECD)
Temsilcisi, eski Fransa Rekabet
Konseyi Başkan Yardımcısı Fre-
derich Jenny, rekabet yasalannın
uluslararası uygulamalannda uyum,
farkldık ve işbirliği temalanna de-
ğindi. Frederich Jenny, bazı ulus-
lar ötesı kartel durumlanndan bir
ülkenin zarar diğerinin yarar göre-
bileceğini belirtti. Jenny, kartelden
olumsuz etkilenen gelişmekte olan
bir ülke ise gelişmiş ülkenin reka-
bet yasalan konusunda işbirliğine
gönülsüz davrandığını vurguladı.
Rekabet Kurumu Başkanı Prof.
Dr. Tamer Müftüoğhı da "Biz, re-
kabet kanununun varhğuu, özet-
leştirmeprogramının, Ö2effleşurme-
ningerçekfebefesine uygun bir şe-
kikkgerçekleştiribnesininsigorta-
a olarak kabul edryoruz" dedi.
Prof. Cubbin. ıçerıde rekabetin
gelişmesinın uluslararası piyasa-
lardaki rekabeti de geliştireceği yö-
nündekı görüşlere katüdığını belirt-
ti; ancak yine de gelişmekte olan
ülkelerde büyük şirketler oluştu-
rulabilmesi için rekabet yasalarmın
çok sıkı olmaması gerektiğine dik-
kat çekti. Cubbin bazı alanlarda da
kartel oluşumunun gerekli oldu-
ğunu sa\aınarak buna gerekçe ola-
rak "Bazı alanlarda gereğinden fez-
Uşirkeonçalışmasıv-erimsiriiğeyol
açabitir" görüşünü dile getırdı.
Adaylık sürecinde ağırlığın sivil toplum kuruluşlarında olması gerektiği belirtildi
t4Byeiyeliksfyasilerebımkılmasın'Ekonomi Servisi -Avrupa Birliği'ne (AB)
üyeliğı toplumsal bir proje olarak nitelendi-
ren uzmanlar. "AB'ye adayhk siyasiye bıra-
lahnayacak kadar öaemlL Buna sivil tophun-
la ulaşuacak" görüşünde bırleştıler. Emekli
Büyükelçi Cem Duna GB'nin kunımsal bo-
yutta ışlemediğiru söylerken, eski Basbakan-
lık Baş Danışmanı AH Tigrel de, rekabet gü-
cü için gerekli hukuksal düzenlemelerin ve
hizmet sektörüne ilişkin mevzuat değışık-
liklerinin yapılmadığına dikkat çekti.
Üctisadi Kalkınma Vakfı (tKV) tarafindan
düzenlenen "Gümrük Birliği'nin Türkiye
EkoDomisine Etkileri" konulu panel Dışişle-
ri Bakanı İsmail Cem, Devlet Bakanı Yûk-
sd Yalova'run da katılımıyla dün Istanbul'da
gerçekleştirildi. Dışişlen Bakanı Cem, AB'ye
adaylık sürecinde GB'nin Türkıye'ye yenı-
leşme dinamiği getirdiğini belirtereİc, "IAfi-
ah bir dönemeç oldu. AB me>
F
zuaünın yan-
sından fazlasuu izledik. Bizimle birükte ada>
oian ülkelere göre 5 >il avantajunız var" di-
ye konustu. Küreselleşmenın bırtakım olum-
suzluklan da berabennde getırdiğine dikkat
çekenCem. "Banagöre Iürkiye'nindüşnıa-
m işsiztik. eşitsizlik gibi oJgulannr" diye ko-
nuştu.
Uyurn ç^hymalan tamamlanıynr
Devlet Bakanı Yüksel Yalova, GB ile top-
luluk müktesabatının AB ile uyum çalışma-
larmıabüyûk. ölçüde tamanlandığnu kay det-
ti. Yalova, AB kurumlan ve komisyon heye-
ti ile yapılan teknik görüşmeler sonucunda
Türkiye için katdım ortaklığı belgesinin bu
yü hazırlanacak olan düzenli raporlarla ey-
lül- ekim aylannda tamamlanmasının öngö-
rüldügünü dile getirdı.
IKV Başkanı Meral Gezgin Eriş de, Tür-
kiye'ye verilen tam üyelik persfektifmin
olumlu yönleri kadar dikkat edilmesi gere-
ken bo>-utlanna da dikkat çekerek, "Türki-
)ç'nin)ararlanabileceğika>naklardiğerada>
ülkelere smnt boyuttadır.AB'ye üyeBk sûre-
dnde toplumsal seferbertik havası yaratma-
hyTz" dedı.
Konuşmalann ardından, Meral Gezgin
Eriş Başkanlığı'nda tKV eski Yönetim Ku-
rulu Başkanı SedatAloğlu. emekli Büyükel-
çi Cem Duna, Büyükelçi Akm Aiptuna, Dış
Ticaret eski Müsteşan Nejat Eren ve eski
Başbakan danışmanı Ali Tigrel'in katılımıy-
la "GB'nin Türkiye Ekonomisine Etkfleri"
konulu panele geçüdi. Aloğlu, GB Türk eko-
nomisinin gerekli yardımlan alamadığına
dikkat çekerek.
u
SJ>asüer de Türk özel sek-
törünün hazuianmasıiçingerekli katkıyı gös-
termedfler. GB süredni özd sektör çok çal-
kantdı geçti. AB hedefi 9>-asete bmdalma>«-
cakkadar önemi bir hedef.. bu, shil toplum-
ta ubşıbcak" diye konuştu. OECD nezdin-
de Türkiye temsilcisi Aiptuna, Türkiye'nin
dış tıcarette koruma mekanizmalannı gehş-
tiremediğini belirterek, *GBcercwesindeya-
bana yatmmabekkntia vardL Ancak yaban-
ayanruiKibüjiikteknolojiv'esanayilerej'a-
arun yapfyor" diye konuştu.
Kurumsal boyutta işlemedi
Emekli Büyükelçi Cem Duna, GB'yi pa-
rametre değişımi olarak nitelendirerek şun-
lan söyledi:
"GB, Türkiye için kbsik ticaret pazarlan-
nı konsolkk eöne, ekooomiyi rasyonelize et-
me ve ka>naktransferini sağJamakn. Yaban-
IKV tarafindan
düzenlenen
"Gümrük
Buiiği'nin
Türkiye
Ekonomisine
Etkileri" konulu
panelde
konuşmacüar
üyeliğin
toplumsal bir
proje okluğu
görüşünde
birleştiler.
a sermaye>i çekmek için banbır gereldrydL
Bu sürecte Türkhe pazarlannı konsoüde et-
ti. Ancak yabancı serma>e beklentisi gerçek-
leşmedL Rekabet dgusu yeterincetanmmadL
GB kunımsal Doviıtta işlemedi ABbunu ken-
di dışmda, uzayda cerayan eden bir oby gfci
iztedT
Hukuki eksjkükler var
Eski Başbakanlık Danışmanı Ali Tigrel
de, GB'nin ekonomiye ohımsuzetkileri bulun-
madığını kaydederek, buna karşın rekabet
gücü için gerekli hukuksal düzenlemelerin
yerine geürilmediğmi söyledi. Tıgrel, "Yatero-
tarda, devlet vurdımlan konusunda mevzuat
uyumu tamamlanamadı
n
diye konuştu.
Gümrük Birliği'nin etkileri
'Kurumsal
değişim zorunlu'
Ekonomi Servisi - tk-
tisadi Kalkınma Vak-
fi'nca (tKV) hazırlatılan
"Gümrük Birliği'nin
Türkiye Ekonomisine Et-
küeri-bkDörtYıimEko-
nometrikAnalizi" rapo-
runda, GB'nin Türk tica-
ret ve rekabet politıkala-
nnda kapsamlı kurum-
sal değişikliklermeyda-
na getireceği kaydedil-
dı. Raporda Türkiye'nin
AB ile daha derinbir bü-
tünleşme için Türki-
ye'nin makroekonomik
istikrarını sağlaması ge-
rektiği kaydedildi.
Brükse} Üniversitesi
Öğretim Üyesi Prof. Dr.
AB Bayar'ın hazırladığı
raporda. GB'nin tıcari
ve mali yönü ile kısa ve
uzun vadede etkileri in-
celendi. Raporda, GB'nin
üretim, dış ticaret, ser-
maye ve işgücü kullanı-
mı üzerindeki kısa dö-
nemlı etkılerımn düşük
olduğu kaydedildi. Ra-
porda, GB çerçevesinde
dile getirilen endişe ve-
rici sonuçlann ortaya çık-
madığı kaydedilerek
üçüncü ülkeler aleyhine
bir ticaret sapmasına da
yol açmadığı ifade edil-
di. Raporda, Türk eko-
nomisinde, dört yü süre-
since GB'den kaynakla-
nan herhangi önemli bir
olumsuzluk yaşanmadı-
ğı da belirtilerek kısa dö-
nemde, GB'nin etkileri-
nin düşük olduğu anla-
üldı. GB'ninbaşanh ola-
bilmesı içm ek yatınm-
lara ihtiyaç bulunduğu
ifade edilen raporda, şu
görüşlere yer verildi:
"Bu çerçevedeGB'nin
tarafian olarakhem Tiir-
Idye'nin. hem AB'nin or-
tak çıkarlan görebilme-
leri. sıkı bir isbirtigi icin-
de olmalan ve yakm bir
gelecekte ekonomik ve
kurumsal entegrasyon-
lannı tamamlamalan
gerekmektedir."
MESUT YILMAZ^I ZİYARET
TÜSİAD ince
ayar istiyor
A3SKARA(Cumhuri-
yet Bürosu) - TÜSlAD
Başkanı Erkut Yücaoğ-
kıve yönetimkurulu üye-
leri, dün ANAP Genel
Başkanı MesutYıhnaz' ı
ziyaret ederek hüküme-
tin ekonomi prograrmy-
la ilgüi "inceayar'' öner-
diler. Yücaoğlu, prog-
ramdan kısa süreli sonuç
beklemediklerini, mayıs-
haziran gibi iyileşmeye
dönük sonuçlann alın-
maya başlanacağını belir-
terek "Hükümeteveprog-
ramına desteğhniz sürü-
yor. Yeter ki inceayarlar-
da anlaşalım" dedi.
ANAP hderi Yılmaz da
programın ilk sonuçlan-
nın nisan ayında ahnma-
ya başlanacağını vurgu-
layarak programda ciddi
değişikliğe gerek ohna-
dığını kaydetti.
tSO'nun 1999'un 2. yansına ilişkin anket sonuçlan açıklandı
Iyüeşme çahşana yansımadı
Ekonomi Servisi - 1999
yıhnnı ikinci yansının de-
ğerlendirildiği İSO anketi-
ne göre. kapasite kullanım
oranmda iyileşme yaşamr-
kenbu durum, ilk yanda yüz-
de 40 oranında daralan is-
tihdama yansamadı.
tstanbul Sanayi Odası'nm
(İSO) "1999 Yıh Sonu ltiba-
nyla Durum Tespit Anket
Sonuçian", üretim dışı ka-
zançlann yaygınlaştığı Tür-
kiye'de bu sürecin giderek
hızlandığını ve sanayinin ya-
şadığı krizin de çalışanlara fa-
tura edildiğini ortaya koydu.
tSO'nun verileri, ekono-
mik krizin doruğa ulaştığı
1998 yıhna göre geçenyü bir
iyileşme yaşanmadığını gös-
terdi. Anket sonuçlanna gö-
re, geçen yılın ilk yansmda
toplam işletme sayısının yüz-
de 37.3'ünde istihdam aza-
lırken artışm yaşandığı iş-
yerlerinin oranı yüzde 30'da
kaldı. Söz konusu dönemde
küçük ve orta işletmelerin
büyük bölümünde de çah-
şan sayısı azaldı. Azalma bü-
direnlerin oranı küçük işyer-
lerinde yüzde 35.7, orta öl-
çeldi işyerierinde yüzde 39.8
ve büyük işyerlerinde de yüz-
de 37.1 olarak açıklandı.
tşten çıkarmalann en yo-
ğun yaşandığı işyerlerinin
Istihdamda daralma sürüyor
20.0
46i
31.4
37.3
19.3
34.6
11.5
98 Ikıncı Yan 98 Ikına Yai 99 llkYar 99 llkYar 99 IkınciYan 99 IkmcıYan 2000 Y*
Beklenü GerçeMeşme Beklentı Gerçefcieşme Besetent: '3erç«leşme BeKtentı
başında tekstü. deri ve ayak-
kabı, gıda üe metal eşya sek-
törlerinde faaliyet gösteren
küçük işletmeler geldi. Is-
tihdamım daraltan küçük iş-
letmelerin tekstildeki oranı
yüzde 54.2, deri ve ayakka-
bıda yüzde 63.6, gıdada yüz-
de 40.0, metal eşyada da yüz-
de 42.9 olarak belirlendı.
Orta ölçekli işyerleri ara-
sında da özeUikle gıda, teks-
tü, kimya sanayü ve metal ana
sanayii sektörlerinde faali-
yet gösterenler, çalışan sayı-
smı büyük ölçüde azalttı.
Üretimin önemli göster-
gelerinden biri olan kapasi-
te kullanım oranı yüzde
50'den az olan işletmelerin
toplam içindeki payı yüzde
34 düzeyinde gerçekleşti.
Geçenyüm ilk yansında üre-
timin ciddi biçimde gerile-
dığıni ortaya koyan düsük
kapasite kuUantm oranı, ikin-
ci yanda ise arttı. tlk yanda,
yüzde 70'in üzerinde kapa-
site kullananfirmalannora-
nı bir önceki dönemde yüz-
de 31.9 iken azalarak yüzde
29.6 düzeyine geriledı. Bu-
na karşüık ikinci yanda top-
lam işyerlerinde kapasite kul-
lanım oranlan yüzde 50'den
az olan işletmelerin toplam
işletmeler içindeki payı yüz-
de 34'ten 27.9'a geriledi.
Ancak kapasite kullanım ora-
nında yaşananbu iyileşme is-
tihdama yansımadı. Yüın bi-
rinci yansuıda istihdamda
görülen daralma, ikinci ya-
nda da sürdü.
Kacak iscilik
Sorun düşük
maliyetli
işgücü
ANKARA(AA)-Ulus-
lararası AvrasyaMetal tş-
çileri Federasyonu 11.
Merkez Komite Toplantı-
sı'nda konuşanTürk Me-
tal Sendikası Genel Baş-
kanıMustafa Özbek, baş-
ta Türkiye ohnak üzere
bölgedeki birçok ülkede
yaşanankaçak işçi istihda-
mı sorununun temeünde,
düşükmaliyetli işgücü kul-
lanmahevesinin yatnğuıa
dikkati çekerek, bunun
mûcadele edilmesi gereken
temel sorunlardan biri ol-
duğunu bildirdi.
Toplantı, I9üDceden63
sendîka temsilcisinin ka-
tılımıyla yapddı. Ozbek,
Avrupa ülkelerinde sen-
dikacılığın giderek kan
kaybettığine dikkati çeke-
rek, bu durumun değişen
şartlar karşısında sendi-
kal hareketin gerekli açı-
lımlan yapmamasmdan
kaynaklandığını söyledi.
Japonlarenetjitasamıfiınu öğretecek
ANKARA (ANKA) - Japonlar Tür-
kiye'ye nasıl enerji tasarrufu yapılaca-
ğını öğretecek. Türkve Japonhükümet-
leri arasmda Türkiye'de bir enerji tasar-
rufu merkezi kurulmasına yönelik pro-
tokol imzalandı.
Protokolü Türkiye adına Elektrik
tşleri Etüt tdaresi Genel Müdürü Meb-
met Demirtola, Japonya adına da Ja-
pon Uluslararası işbirliği Ajansı (JI-
C A) Başkan Yanhmcısı Yukk)Otsu im-
zaladı.
Japon kredisiyle oluşturulacak ener-
ji tasarrufu merkezi ve bakanlık olarak
yülık toplam enerji kullanımınm yüz-
de 30'unu kaynağa dönüştürmeyi plan-
ladıklannı büdiren Mendilcioğlu, bu-
nun parasal değerinin de 3 müyar do-
lar olduğunu bildirdi. JICA'nın 6.5 nül-
yon dolarlık katkısı ile gerçekleştirile-
cek enerji tasarrufu eğitim merkezi pro-
jesinde eğitim ve seminer salonlannın
yam sua bir de model fabrika kurula-
cak. Bunun içinde de enerji tasarrufu
ile ilgili çalışmalann yapılacağı kazan,
finn, basınçh hava sistemi, buhar sis-
temi, fan ve pompa sistemi gibi çeşit-
li uygulama ekipmanlan yer alacak.
Türkiye, projeye bina ve eleman tah-
sis edecek. Sanayi sektöründen teknik
elemanlar teorik ve uygulamah eğiti-
me tabi tutulacak.
Büyük otel ve hastane gibi binalann
enerji yöneticileri eğitilecek. Çeşitli
sektörlerde enerji tasarrufu etütleri ya-
pılarak enerji tasarrufu olanaklan be-
Urlenecek ve ülke çapında enerji tasar-
rufu planı geliştirümesi için danışman-
ukalınacak.
İŞÇENİN EVRE3\İNDEN
ŞÜKRAN SONER
VRrindeki Kadın
önce Hamburg'da mı yoksa Cenevre'de mi gör-
düğümü anımsamıyorum; her ikisinde de, o sokak-
lardan pek çok geçişimde de aynı ölçüde etkilenmiş-
tim. Genelev kadınlannın sokaktan görünen vitrin gi-
bi camekânlı bölümlerde müşteri çekmek üzere bek-
lemeleri, yaşanan, bilinen olaym boyutlannı yalın, çar-
pıcı biçimde açıklıyordu.
Sonradan her şeyin pazarlama küttürü(!)ile insan-
tann beğenisine sunulduğu bir çağda, otomobil, bil-
gisayar, banyo malzemesi, ilgili ilgisiz hertürden ürü-
nün satışında güzel genç kadın bedenlerinin öne çı-
kanlması alışkanlık oldu.
Şimdi nereden mi aklıma geldi? Yann 8 Mart, Dün-
ya Kadınlar Günü. Bir zamanlar ABD'de işçi kadınla-
nn kadın emeği sömürüsüne karşı başkaldınsı ile dün-
ya emekçi kadınlannın günü olarak gündeme gelen 8
Mart, daha sonralan genişletilerek dünya kadınlannın
günü olmuştu. Biz de dünyadaki rüzgârlardan esinle-
nerek özellikle 1980'ler sonrası kimi yıllar daha coş-
kulu, kimi yıllar sönük, 8 Mart'larda kadın sorununu tar-
tışmayı, gündeme getirmeyi gelenek haline getirdik.
Bu yıl belki CHP'nin kadın kotasını seçme-seçilme
haklannı siyasetin tüm alanlanna yayma girişimi, bel-
ki yine rüzgârlann hızlanmasıyla ilgi fazla. 8 Mart et-
kinliklerini hafta sonundan başlattık. Bildiğim kada-
nyla da hafta boyunca, Türkiye'nin her ili, belki de il-
çesinde birkaç ayn örgütün birden düzenlediği 8 Mart
etkinlikleri var. Ne güzel, toplumumuz kadın sorunu-
na büyük ilgi duyuyor, açılım yapıyor, değil mi?
Aynı şekilde dünyaya baktığımızda da kadın hak-
lan savaşımı açısından sevinç kaynağı sayılabilecek
gelişmelefden söz edebiliriz. ömeğin gelişmiş demok-
rasilerde kadının siyasal yaşama katılımında önemli
bir patlama süreci yaşandı. Ingiltere'de, Fransa'da,
Almanya'da, zaten fskandinav ülkeleri parlak konum-
da idiler, kadınlann siyasal yaşamda, yönetimde, par-
lamentoda, ön saflarda yer alışında çok büyük bir ar-
tış oldu.
Sosyalist Entemasyonal'de, insan haklan anlamın-
da "eşitlik" kavramı metinlerden çıkanlırken, gelişmiş
ülkelerin sol hareketleri sosyal devlet anlayışından
vazgeçip sermayeyeteslim olrnuş olarak eşitlikten vaz-
geçerken, birtek kadın haklan anlamında, "kadın-er-
kek" eşitliğinden söz eder oldular. Yani "Dünya ser-
mayesinin çıkartanna teslim olmuş kûreselleşme ide-
olojisi içinde bile kadın haklan gündemde, önemli'
diye bir sonuç çıkarabiliriz.
Işte tam da bu noktada, yıllar içinde kadın hareke-
ti gelişimine, bir insan ömrüne sığan boyutundaki
sıçramaya göz atarken, olumlu hanesine yazdıklan-
mızı sıraladığımızda, birdenbire çok çarpıcı bir çar-
pıklık ortaya çıkıyor...
1980'ler sonrası kadınlar olarak sevinçle karşıladı-
ğımız gelişmeler ne kadar da vitrinde sergilenmeye
benziyor. Sol ideolojinin çöküş yaşamasının ardından,
biraz da ideolojinin yerini doldurmak üzere gündeme
gelen kadın haklan, aynı tarihlerde gündeme gelen
alt kimliklere, ırklara ve dinlere dayalı aynmcılıklaıia
at başı gelişmiş bulunuyor.
Sonuç olarak kadın haklan gündemde olarak biryan-
dan kadınlann toplumsal, siyasal yaşamda yer kazan-
malan için savaşım verilirken, diğeryandan hertürırk
ve din aynmcılığına dayalı çatışmalar, savaşlar en ağır
bedeli kadınlar ve çocuklara ödetmiş bulunuyor. Ka-
dınlar zengin kuzeyde daha fazla sayıda siyasal ya-
şam, toplum yaşamında yer alırlarken, yoksul gü-
neyde kitlesel olarak çok ağır hak saldınlanna hedef
oldular.
Zengin ülkelerde bile büyük gelir dağılımı çarpık-
laşması, sağlık, eğitimden yararlanmada geriye gidiş,
sosyal devletten vazgeçme, işsizlik, yoksullaşma kit-
lesel olarak önce kadınlan vurdu. Ağırlıklı kadın işçi-
ler sendikasız, ucuz işçiliklere, ev eksenli üretime
mahkûm edildiler, işsiz kaldılar, "İşsizlik var, haydika-
dınlareve" kampanyalanna hedef oldular.
Batı kadın hareketleri örgütlenmeleri, biryandan ka-
dın haklan savaşımının gündemde olmasıyla siyasal
yaşamda yer alma, vitrine çıkmadan onuriu, diğer
yandan büyük bir kadın kitlesi için geriye gidişi, püs-
kürtmeyi durduramamanın ikilemini yaşıyorlar. Biz bu
çarpıklığın aynmında bile degiliz.
Oysa bizim ülkemizde hem gelişmiş ülkelerin ka-
dın haklan kazanımı yaşanamıyor, hem de geriye püs-
kürtme çok daha kitlesel, acımasız yaşanıyor. Her
şeyden önce kadının genye püskürtülmesine yöne-
lik saldın alanlan çok ve ağır boyutlarda. Şeriat, siya-
sal Islamın terör örgütlerinin önlenemez yükselişi ile
eve, kara çarşafa kapatılan kadınlann sayısında bü-
yük artışlar yaşanıyor.
Bir yandan da ülkemizde yaşanmakta olan büyük
yoksullaşma kadınlanmıa çok kötü vuruyor. 20-30yıl-
da bırakınız oransal, sayısal olarak bile sendikalı, si-
gortalı iş bulabilmiş kadın sayımızda artış değil, ek-
şilme yaşanmış. En ağır emek sömürüsü, ucuz işçi-
lik olarak ise patlama olmuş. Giderek daha büyük sa-
yılarla, bütün sanayi dallannda evde en ucuza üreti-
me yönlendirmede patlama var.
Belki ilk anda evin bütün işlerini yapan, çocuklan-
na bakan kadınlann evde iş bulabılmeleri, öncelikle
erkeklerine, sonra da kendilerine çok cazip gibi ge-
liyor. Bir saat üretim karşılığı alınan ücretin, piyasa-
dan ne kadar daha ucuza, nasıl ağır bir emek sömü-
rüsü olduğu hiç sorgulanmıyor. Bırakınız sosyal gü-
venliği, kimi sağlığı tehdit eden, denetimsiz işlerin ev-
de yapılması ile kadınlar ve çocuklann sağlığının teh-
dit edilmesinin hesabını soran olmuyor.
Kadınlar kitlesel olarak başta eğitim, sağlık, yaşa-
mın bütün alanlanndayeniden geriye püskürtülürken,
8 Mart'larda kadını, kadın haklannı ağızlarasakızyap-
mak, bildik birçarpıktabloyu vitrine çıkarmaktan baş-
ka ne anlama geliyor?..
sukransoner@yahoo.com
Depremzede
işletmeciye kredi
İZMİT (AA) - Türkiye
Vakıflar Bankası Genel
Müdür Yardımcısı Kezban
Ozhırk, banka olarak dep-
remden zarar gören işlet-
melere "yanrun, işletme
ve taynma kredisi'1
vere-
ceklerini bildirildi.
Öztürk ve beraberinde-
ki heyet, Izmit Ticaret Oda-
sı Yönetim Kurulu Baş-
kanvekili Metin Aktürk'ü
ziyaret ederek, bankannı,
hükümetkararlan doğrul-
tusunda, depremde zarar
gören tüccar, esnaf ve sa-
nayiciye yönelik çalışma-
lannı anlattı.
Öztürk, şunlan söyledi:
" Yaonm, işletme ve taşuı-
ma kredisinden. 150 kişi-
den çok işçi çalışnran, net
sabit krymetİer değeri 100
mihar Bradan fazla ve KQ-
Bİ'Ierden büyük olan iş-
letmeler yararlanacak.
Anıaç, bu tür işletmele-
rin depremden gördükle-
ri zararlann karşuanabfl-
mesidir.
Hükümet, bu konuda
bizi göreviendirdL Bu kre-
dileri almak isteyen tzmit
TîcaretOdası üyesi işletme-
ler, hasar tespit raporlan
veteşvikkredisj cıkânldık-
tan sonra,bankanuza baş-
vurabüirler.''