23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
T MART2000SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ / ekonomi(« cumhuriyet.com.tr 13 ŞİRKETLERDEN • DHL Kahramanmaraş'ta- ki özel bir hayvanat bahçe- sine koyulmak üzere Türki- ye "ye getirilen yavru Bengal kaplanlan DHL Worldwide Express'in kargo uçağında Brüksel 'den Istanbul'a yol- culuk yaptılar. • AEC Multimedya Tasa- nm Tanıtun ve Ajans Hiz- metkri, multiınedya sektö- ründeki hizmetlerini çeşH- lendiriyor. Sunulan hizmet- ler arasında, etküeşimli cd- rom tasannn, mimari görsd- leştirme.ürûntasanmı7simu- lasyon da yer alıyor. • EMLAKBANK'ın ken- di projelerindeki konutlan- na kullandırdıgı yuva kredi- lerinin tavan oranını düşür- mesinin ardından 15 gün- lük sûreçte toplam 8.7 tril- yon lira tutannda kredi kul- landınldığı açüdandı. • MLL,ı,i.i akrihkart' ile firmalann ücret dışı per- sonel ödemelerini hızü, gü- venli ve kolav haje getirili- yor. Multinet kartlan kabul eden işyerleri arasında res- toranlar ve benan istasyon- lan da yeralıyor. • DERİSHÖVV Şubat ayın- da deri tasanmlannda da in- dirim uygulamaya başlıyor. lndirim, Akmerkez, Suadi- ye, Nişantaşı, Izmir ve An- kara'dakı mağazalarda uygu- lanacak. • VESTEL 24 şubat - 1 Mart tarihleri arasında Al- mama'nın Hannover şeh- rindeyapılan CeBit Fuan'na kanku. Fuarda Vestel Bili- şim,VestdEtektronikve\ies- tellSVnıngetiştirdiğiûrûn- lertanıüldL • ULUSOY'a uluslararası belgelendırme kuruluşu RI- NA tarafindan ISO 9002 bel- gesiverildi. 17-21 aralık ta- rihleri arasında yapılan de- netimlerde firmanın Istanbul ofisleri denetlendi. • BANK KAPİTAL müş- terilerinin acil ihtiyaçlanna 444 0 222 No'Iu 'Bank Ka- pital Yanhm' hizmetiyle ce- vap veriyor. Bankayı arayan müşteriİerin en çok tesisat- çı talebinde bulunduklan be- lirtiüyor. • POLAT RENAISSAN- CE OTEL Kurban Bayra- mı'nda müşterilerine 'Bay- ram Paketi' hazırladı. Müş- teriler 10-20 Mart tarihle- ri arasında herhangi iki gün için iki kişilik toplam 199 USD ödeyerek faydalana- bilecekler. • DANONE Doğal Yoğurt 25 Ocak -10 Nisan tarihle- ri arasında 'Bfl Kazan' kam- panyası dûzenfiyor. 2000 mo- delToyotaYaris'i kazanmak isteyenlerin tüketici broşü- ründeki sorunun cevabuu 'PK10 Guttepe 80640 îstan- bul' adresine göndermeleri gerekiyor. • DEMtRBANK Genel Müdürü Hasan Akçakayaoğ- l\ı Türkiye'nin özsermaye- si en büyük beşinci özel ban- kası durumuna geldiklerini açıkladı. Bankanın yurtiçi ve yurtdışında 170 şubesi bulunuyor. • PANTENE PRO-V 14 Şubat SevgUfler Günü'nde Izzet Baysal Huzur Evi sa- kmlerinin saç bakunlaruu yapü. Düzenlenen eğlence- yeşarkKiÜmhSayındaka- Gelişmekte olan ülkelerde kartellerin oluşumuna göz yumulabileceği savunuldu 'Biraz tekel zarar vermez'Ekonomi Servisi - Çimentodan elektrik dağıtımına kadar pek çok alanda özelleştirme uygulamalan- nı tekefleşurmeye' dönüştüren Tür- kiye'de, rekabet yasalan ve uygu- layıcı kurumlar tartışma konusu ol- mayı sürdürürken, gelişmiş ülkele- rin temsücileri 2. Uluslararası Re- kabet Sempozyumu'nda yaptıkla- n konuşmalarda, gelişmekte olan ülkelerin rekabet yasalan konusun- da çok sıkı davranmasına gerek ol- madığına ve kimi durumlarda te- kelleşme ve kartelleşmeye göz yum- malan gerektiğine dikkat çekti. Rekabet Kurumu tarafindan dü- zenlenen t4 Türkiye2. Uluslararası Rekabet Sempoz>unıu"nda konu- şan Frederich Jenny, gelişmekte olan ülkelerin çok kapsamlı reka- • Uluslararası Rekabet Sempozyumu'na katılan gelişmiş ülke temsilcileri, gelişmekte olan ülkelerin çok gelişmiş ve kapsamlı rekabet yasalan uygulamalarına gerek olmadığını, küresel rekabet için bazı alanlarda tekellerin de oluşmasına izin verilmesini savundular. bet yasalanna ihtiyaçlan olmadı- ğun da ifade ederek ekonomikkal- kınma geliştikçe rekabet yasasının kapsamının da genişleyeceğini kay- detti. Rekabet yasalannın ülkele- rin ekonomik gelişmişlik düzey- lerine uygun olması gerektiğini kaydeden Frederich Jenny, geliş- mekte olan ülkelerin daha farklı gerekleri olduğuna ve gelişmiş ül- kelerinyasalannı doğrudan doğru- ya kabul etmelerinin hatalı sonuç- lar doğurabileceğine işaret etti. Londra Şehir Unrversıtesi Eko- nomi Bölümü Başkanı Prof. John Cubbin ise gelişmekte olan ülke- lerde rekabetin oluşumuna izin ver- mek için bazı büyük şirketlerin bir- leşmesine ve bazen de tekel ya da kartellerin oluşumuna izin vermek gerekebileceğini iddia etti. Işbiriiğjnde çifte standart Rekabet Kurulu'nun düzenledi- ği Türkiye II. uluslararası Sempoz- yumu'nda konuşan Dünya Ticaret Orgütü (DTÖ) ve Ekonomik îşbir- hği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Temsilcisi, eski Fransa Rekabet Konseyi Başkan Yardımcısı Fre- derich Jenny, rekabet yasalannın uluslararası uygulamalannda uyum, farkldık ve işbirliği temalanna de- ğindi. Frederich Jenny, bazı ulus- lar ötesı kartel durumlanndan bir ülkenin zarar diğerinin yarar göre- bileceğini belirtti. Jenny, kartelden olumsuz etkilenen gelişmekte olan bir ülke ise gelişmiş ülkenin reka- bet yasalan konusunda işbirliğine gönülsüz davrandığını vurguladı. Rekabet Kurumu Başkanı Prof. Dr. Tamer Müftüoğhı da "Biz, re- kabet kanununun varhğuu, özet- leştirmeprogramının, Ö2effleşurme- ningerçekfebefesine uygun bir şe- kikkgerçekleştiribnesininsigorta- a olarak kabul edryoruz" dedi. Prof. Cubbin. ıçerıde rekabetin gelişmesinın uluslararası piyasa- lardaki rekabeti de geliştireceği yö- nündekı görüşlere katüdığını belirt- ti; ancak yine de gelişmekte olan ülkelerde büyük şirketler oluştu- rulabilmesi için rekabet yasalarmın çok sıkı olmaması gerektiğine dik- kat çekti. Cubbin bazı alanlarda da kartel oluşumunun gerekli oldu- ğunu sa\aınarak buna gerekçe ola- rak "Bazı alanlarda gereğinden fez- Uşirkeonçalışmasıv-erimsiriiğeyol açabitir" görüşünü dile getırdı. Adaylık sürecinde ağırlığın sivil toplum kuruluşlarında olması gerektiği belirtildi t4Byeiyeliksfyasilerebımkılmasın'Ekonomi Servisi -Avrupa Birliği'ne (AB) üyeliğı toplumsal bir proje olarak nitelendi- ren uzmanlar. "AB'ye adayhk siyasiye bıra- lahnayacak kadar öaemlL Buna sivil tophun- la ulaşuacak" görüşünde bırleştıler. Emekli Büyükelçi Cem Duna GB'nin kunımsal bo- yutta ışlemediğiru söylerken, eski Basbakan- lık Baş Danışmanı AH Tigrel de, rekabet gü- cü için gerekli hukuksal düzenlemelerin ve hizmet sektörüne ilişkin mevzuat değışık- liklerinin yapılmadığına dikkat çekti. Üctisadi Kalkınma Vakfı (tKV) tarafindan düzenlenen "Gümrük Birliği'nin Türkiye EkoDomisine Etkileri" konulu panel Dışişle- ri Bakanı İsmail Cem, Devlet Bakanı Yûk- sd Yalova'run da katılımıyla dün Istanbul'da gerçekleştirildi. Dışişlen Bakanı Cem, AB'ye adaylık sürecinde GB'nin Türkıye'ye yenı- leşme dinamiği getirdiğini belirtereİc, "IAfi- ah bir dönemeç oldu. AB me> F zuaünın yan- sından fazlasuu izledik. Bizimle birükte ada> oian ülkelere göre 5 >il avantajunız var" di- ye konustu. Küreselleşmenın bırtakım olum- suzluklan da berabennde getırdiğine dikkat çekenCem. "Banagöre Iürkiye'nindüşnıa- m işsiztik. eşitsizlik gibi oJgulannr" diye ko- nuştu. Uyurn ç^hymalan tamamlanıynr Devlet Bakanı Yüksel Yalova, GB ile top- luluk müktesabatının AB ile uyum çalışma- larmıabüyûk. ölçüde tamanlandığnu kay det- ti. Yalova, AB kurumlan ve komisyon heye- ti ile yapılan teknik görüşmeler sonucunda Türkiye için katdım ortaklığı belgesinin bu yü hazırlanacak olan düzenli raporlarla ey- lül- ekim aylannda tamamlanmasının öngö- rüldügünü dile getirdı. IKV Başkanı Meral Gezgin Eriş de, Tür- kiye'ye verilen tam üyelik persfektifmin olumlu yönleri kadar dikkat edilmesi gere- ken bo>-utlanna da dikkat çekerek, "Türki- )ç'nin)ararlanabileceğika>naklardiğerada> ülkelere smnt boyuttadır.AB'ye üyeBk sûre- dnde toplumsal seferbertik havası yaratma- hyTz" dedı. Konuşmalann ardından, Meral Gezgin Eriş Başkanlığı'nda tKV eski Yönetim Ku- rulu Başkanı SedatAloğlu. emekli Büyükel- çi Cem Duna, Büyükelçi Akm Aiptuna, Dış Ticaret eski Müsteşan Nejat Eren ve eski Başbakan danışmanı Ali Tigrel'in katılımıy- la "GB'nin Türkiye Ekonomisine Etkfleri" konulu panele geçüdi. Aloğlu, GB Türk eko- nomisinin gerekli yardımlan alamadığına dikkat çekerek. u SJ>asüer de Türk özel sek- törünün hazuianmasıiçingerekli katkıyı gös- termedfler. GB süredni özd sektör çok çal- kantdı geçti. AB hedefi 9>-asete bmdalma>«- cakkadar önemi bir hedef.. bu, shil toplum- ta ubşıbcak" diye konuştu. OECD nezdin- de Türkiye temsilcisi Aiptuna, Türkiye'nin dış tıcarette koruma mekanizmalannı gehş- tiremediğini belirterek, *GBcercwesindeya- bana yatmmabekkntia vardL Ancak yaban- ayanruiKibüjiikteknolojiv'esanayilerej'a- arun yapfyor" diye konuştu. Kurumsal boyutta işlemedi Emekli Büyükelçi Cem Duna, GB'yi pa- rametre değişımi olarak nitelendirerek şun- lan söyledi: "GB, Türkiye için kbsik ticaret pazarlan- nı konsolkk eöne, ekooomiyi rasyonelize et- me ve ka>naktransferini sağJamakn. Yaban- IKV tarafindan düzenlenen "Gümrük Buiiği'nin Türkiye Ekonomisine Etkileri" konulu panelde konuşmacüar üyeliğin toplumsal bir proje okluğu görüşünde birleştiler. a sermaye>i çekmek için banbır gereldrydL Bu sürecte Türkhe pazarlannı konsoüde et- ti. Ancak yabancı serma>e beklentisi gerçek- leşmedL Rekabet dgusu yeterincetanmmadL GB kunımsal Doviıtta işlemedi ABbunu ken- di dışmda, uzayda cerayan eden bir oby gfci iztedT Hukuki eksjkükler var Eski Başbakanlık Danışmanı Ali Tigrel de, GB'nin ekonomiye ohımsuzetkileri bulun- madığını kaydederek, buna karşın rekabet gücü için gerekli hukuksal düzenlemelerin yerine geürilmediğmi söyledi. Tıgrel, "Yatero- tarda, devlet vurdımlan konusunda mevzuat uyumu tamamlanamadı n diye konuştu. Gümrük Birliği'nin etkileri 'Kurumsal değişim zorunlu' Ekonomi Servisi - tk- tisadi Kalkınma Vak- fi'nca (tKV) hazırlatılan "Gümrük Birliği'nin Türkiye Ekonomisine Et- küeri-bkDörtYıimEko- nometrikAnalizi" rapo- runda, GB'nin Türk tica- ret ve rekabet politıkala- nnda kapsamlı kurum- sal değişikliklermeyda- na getireceği kaydedil- dı. Raporda Türkiye'nin AB ile daha derinbir bü- tünleşme için Türki- ye'nin makroekonomik istikrarını sağlaması ge- rektiği kaydedildi. Brükse} Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. AB Bayar'ın hazırladığı raporda. GB'nin tıcari ve mali yönü ile kısa ve uzun vadede etkileri in- celendi. Raporda, GB'nin üretim, dış ticaret, ser- maye ve işgücü kullanı- mı üzerindeki kısa dö- nemlı etkılerımn düşük olduğu kaydedildi. Ra- porda, GB çerçevesinde dile getirilen endişe ve- rici sonuçlann ortaya çık- madığı kaydedilerek üçüncü ülkeler aleyhine bir ticaret sapmasına da yol açmadığı ifade edil- di. Raporda, Türk eko- nomisinde, dört yü süre- since GB'den kaynakla- nan herhangi önemli bir olumsuzluk yaşanmadı- ğı da belirtilerek kısa dö- nemde, GB'nin etkileri- nin düşük olduğu anla- üldı. GB'ninbaşanh ola- bilmesı içm ek yatınm- lara ihtiyaç bulunduğu ifade edilen raporda, şu görüşlere yer verildi: "Bu çerçevedeGB'nin tarafian olarakhem Tiir- Idye'nin. hem AB'nin or- tak çıkarlan görebilme- leri. sıkı bir isbirtigi icin- de olmalan ve yakm bir gelecekte ekonomik ve kurumsal entegrasyon- lannı tamamlamalan gerekmektedir." MESUT YILMAZ^I ZİYARET TÜSİAD ince ayar istiyor A3SKARA(Cumhuri- yet Bürosu) - TÜSlAD Başkanı Erkut Yücaoğ- kıve yönetimkurulu üye- leri, dün ANAP Genel Başkanı MesutYıhnaz' ı ziyaret ederek hüküme- tin ekonomi prograrmy- la ilgüi "inceayar'' öner- diler. Yücaoğlu, prog- ramdan kısa süreli sonuç beklemediklerini, mayıs- haziran gibi iyileşmeye dönük sonuçlann alın- maya başlanacağını belir- terek "Hükümeteveprog- ramına desteğhniz sürü- yor. Yeter ki inceayarlar- da anlaşalım" dedi. ANAP hderi Yılmaz da programın ilk sonuçlan- nın nisan ayında ahnma- ya başlanacağını vurgu- layarak programda ciddi değişikliğe gerek ohna- dığını kaydetti. tSO'nun 1999'un 2. yansına ilişkin anket sonuçlan açıklandı Iyüeşme çahşana yansımadı Ekonomi Servisi - 1999 yıhnnı ikinci yansının de- ğerlendirildiği İSO anketi- ne göre. kapasite kullanım oranmda iyileşme yaşamr- kenbu durum, ilk yanda yüz- de 40 oranında daralan is- tihdama yansamadı. tstanbul Sanayi Odası'nm (İSO) "1999 Yıh Sonu ltiba- nyla Durum Tespit Anket Sonuçian", üretim dışı ka- zançlann yaygınlaştığı Tür- kiye'de bu sürecin giderek hızlandığını ve sanayinin ya- şadığı krizin de çalışanlara fa- tura edildiğini ortaya koydu. tSO'nun verileri, ekono- mik krizin doruğa ulaştığı 1998 yıhna göre geçenyü bir iyileşme yaşanmadığını gös- terdi. Anket sonuçlanna gö- re, geçen yılın ilk yansmda toplam işletme sayısının yüz- de 37.3'ünde istihdam aza- lırken artışm yaşandığı iş- yerlerinin oranı yüzde 30'da kaldı. Söz konusu dönemde küçük ve orta işletmelerin büyük bölümünde de çah- şan sayısı azaldı. Azalma bü- direnlerin oranı küçük işyer- lerinde yüzde 35.7, orta öl- çeldi işyerierinde yüzde 39.8 ve büyük işyerlerinde de yüz- de 37.1 olarak açıklandı. tşten çıkarmalann en yo- ğun yaşandığı işyerlerinin Istihdamda daralma sürüyor 20.0 46i 31.4 37.3 19.3 34.6 11.5 98 Ikıncı Yan 98 Ikına Yai 99 llkYar 99 llkYar 99 IkınciYan 99 IkmcıYan 2000 Y* Beklenü GerçeMeşme Beklentı Gerçefcieşme Besetent: '3erç«leşme BeKtentı başında tekstü. deri ve ayak- kabı, gıda üe metal eşya sek- törlerinde faaliyet gösteren küçük işletmeler geldi. Is- tihdamım daraltan küçük iş- letmelerin tekstildeki oranı yüzde 54.2, deri ve ayakka- bıda yüzde 63.6, gıdada yüz- de 40.0, metal eşyada da yüz- de 42.9 olarak belirlendı. Orta ölçekli işyerleri ara- sında da özeUikle gıda, teks- tü, kimya sanayü ve metal ana sanayii sektörlerinde faali- yet gösterenler, çalışan sayı- smı büyük ölçüde azalttı. Üretimin önemli göster- gelerinden biri olan kapasi- te kullanım oranı yüzde 50'den az olan işletmelerin toplam içindeki payı yüzde 34 düzeyinde gerçekleşti. Geçenyüm ilk yansında üre- timin ciddi biçimde gerile- dığıni ortaya koyan düsük kapasite kuUantm oranı, ikin- ci yanda ise arttı. tlk yanda, yüzde 70'in üzerinde kapa- site kullananfirmalannora- nı bir önceki dönemde yüz- de 31.9 iken azalarak yüzde 29.6 düzeyine geriledı. Bu- na karşüık ikinci yanda top- lam işyerlerinde kapasite kul- lanım oranlan yüzde 50'den az olan işletmelerin toplam işletmeler içindeki payı yüz- de 34'ten 27.9'a geriledi. Ancak kapasite kullanım ora- nında yaşananbu iyileşme is- tihdama yansımadı. Yüın bi- rinci yansuıda istihdamda görülen daralma, ikinci ya- nda da sürdü. Kacak iscilik Sorun düşük maliyetli işgücü ANKARA(AA)-Ulus- lararası AvrasyaMetal tş- çileri Federasyonu 11. Merkez Komite Toplantı- sı'nda konuşanTürk Me- tal Sendikası Genel Baş- kanıMustafa Özbek, baş- ta Türkiye ohnak üzere bölgedeki birçok ülkede yaşanankaçak işçi istihda- mı sorununun temeünde, düşükmaliyetli işgücü kul- lanmahevesinin yatnğuıa dikkati çekerek, bunun mûcadele edilmesi gereken temel sorunlardan biri ol- duğunu bildirdi. Toplantı, I9üDceden63 sendîka temsilcisinin ka- tılımıyla yapddı. Ozbek, Avrupa ülkelerinde sen- dikacılığın giderek kan kaybettığine dikkati çeke- rek, bu durumun değişen şartlar karşısında sendi- kal hareketin gerekli açı- lımlan yapmamasmdan kaynaklandığını söyledi. Japonlarenetjitasamıfiınu öğretecek ANKARA (ANKA) - Japonlar Tür- kiye'ye nasıl enerji tasarrufu yapılaca- ğını öğretecek. Türkve Japonhükümet- leri arasmda Türkiye'de bir enerji tasar- rufu merkezi kurulmasına yönelik pro- tokol imzalandı. Protokolü Türkiye adına Elektrik tşleri Etüt tdaresi Genel Müdürü Meb- met Demirtola, Japonya adına da Ja- pon Uluslararası işbirliği Ajansı (JI- C A) Başkan Yanhmcısı Yukk)Otsu im- zaladı. Japon kredisiyle oluşturulacak ener- ji tasarrufu merkezi ve bakanlık olarak yülık toplam enerji kullanımınm yüz- de 30'unu kaynağa dönüştürmeyi plan- ladıklannı büdiren Mendilcioğlu, bu- nun parasal değerinin de 3 müyar do- lar olduğunu bildirdi. JICA'nın 6.5 nül- yon dolarlık katkısı ile gerçekleştirile- cek enerji tasarrufu eğitim merkezi pro- jesinde eğitim ve seminer salonlannın yam sua bir de model fabrika kurula- cak. Bunun içinde de enerji tasarrufu ile ilgili çalışmalann yapılacağı kazan, finn, basınçh hava sistemi, buhar sis- temi, fan ve pompa sistemi gibi çeşit- li uygulama ekipmanlan yer alacak. Türkiye, projeye bina ve eleman tah- sis edecek. Sanayi sektöründen teknik elemanlar teorik ve uygulamah eğiti- me tabi tutulacak. Büyük otel ve hastane gibi binalann enerji yöneticileri eğitilecek. Çeşitli sektörlerde enerji tasarrufu etütleri ya- pılarak enerji tasarrufu olanaklan be- Urlenecek ve ülke çapında enerji tasar- rufu planı geliştirümesi için danışman- ukalınacak. İŞÇENİN EVRE3\İNDEN ŞÜKRAN SONER VRrindeki Kadın önce Hamburg'da mı yoksa Cenevre'de mi gör- düğümü anımsamıyorum; her ikisinde de, o sokak- lardan pek çok geçişimde de aynı ölçüde etkilenmiş- tim. Genelev kadınlannın sokaktan görünen vitrin gi- bi camekânlı bölümlerde müşteri çekmek üzere bek- lemeleri, yaşanan, bilinen olaym boyutlannı yalın, çar- pıcı biçimde açıklıyordu. Sonradan her şeyin pazarlama küttürü(!)ile insan- tann beğenisine sunulduğu bir çağda, otomobil, bil- gisayar, banyo malzemesi, ilgili ilgisiz hertürden ürü- nün satışında güzel genç kadın bedenlerinin öne çı- kanlması alışkanlık oldu. Şimdi nereden mi aklıma geldi? Yann 8 Mart, Dün- ya Kadınlar Günü. Bir zamanlar ABD'de işçi kadınla- nn kadın emeği sömürüsüne karşı başkaldınsı ile dün- ya emekçi kadınlannın günü olarak gündeme gelen 8 Mart, daha sonralan genişletilerek dünya kadınlannın günü olmuştu. Biz de dünyadaki rüzgârlardan esinle- nerek özellikle 1980'ler sonrası kimi yıllar daha coş- kulu, kimi yıllar sönük, 8 Mart'larda kadın sorununu tar- tışmayı, gündeme getirmeyi gelenek haline getirdik. Bu yıl belki CHP'nin kadın kotasını seçme-seçilme haklannı siyasetin tüm alanlanna yayma girişimi, bel- ki yine rüzgârlann hızlanmasıyla ilgi fazla. 8 Mart et- kinliklerini hafta sonundan başlattık. Bildiğim kada- nyla da hafta boyunca, Türkiye'nin her ili, belki de il- çesinde birkaç ayn örgütün birden düzenlediği 8 Mart etkinlikleri var. Ne güzel, toplumumuz kadın sorunu- na büyük ilgi duyuyor, açılım yapıyor, değil mi? Aynı şekilde dünyaya baktığımızda da kadın hak- lan savaşımı açısından sevinç kaynağı sayılabilecek gelişmelefden söz edebiliriz. ömeğin gelişmiş demok- rasilerde kadının siyasal yaşama katılımında önemli bir patlama süreci yaşandı. Ingiltere'de, Fransa'da, Almanya'da, zaten fskandinav ülkeleri parlak konum- da idiler, kadınlann siyasal yaşamda, yönetimde, par- lamentoda, ön saflarda yer alışında çok büyük bir ar- tış oldu. Sosyalist Entemasyonal'de, insan haklan anlamın- da "eşitlik" kavramı metinlerden çıkanlırken, gelişmiş ülkelerin sol hareketleri sosyal devlet anlayışından vazgeçip sermayeyeteslim olrnuş olarak eşitlikten vaz- geçerken, birtek kadın haklan anlamında, "kadın-er- kek" eşitliğinden söz eder oldular. Yani "Dünya ser- mayesinin çıkartanna teslim olmuş kûreselleşme ide- olojisi içinde bile kadın haklan gündemde, önemli' diye bir sonuç çıkarabiliriz. Işte tam da bu noktada, yıllar içinde kadın hareke- ti gelişimine, bir insan ömrüne sığan boyutundaki sıçramaya göz atarken, olumlu hanesine yazdıklan- mızı sıraladığımızda, birdenbire çok çarpıcı bir çar- pıklık ortaya çıkıyor... 1980'ler sonrası kadınlar olarak sevinçle karşıladı- ğımız gelişmeler ne kadar da vitrinde sergilenmeye benziyor. Sol ideolojinin çöküş yaşamasının ardından, biraz da ideolojinin yerini doldurmak üzere gündeme gelen kadın haklan, aynı tarihlerde gündeme gelen alt kimliklere, ırklara ve dinlere dayalı aynmcılıklaıia at başı gelişmiş bulunuyor. Sonuç olarak kadın haklan gündemde olarak biryan- dan kadınlann toplumsal, siyasal yaşamda yer kazan- malan için savaşım verilirken, diğeryandan hertürırk ve din aynmcılığına dayalı çatışmalar, savaşlar en ağır bedeli kadınlar ve çocuklara ödetmiş bulunuyor. Ka- dınlar zengin kuzeyde daha fazla sayıda siyasal ya- şam, toplum yaşamında yer alırlarken, yoksul gü- neyde kitlesel olarak çok ağır hak saldınlanna hedef oldular. Zengin ülkelerde bile büyük gelir dağılımı çarpık- laşması, sağlık, eğitimden yararlanmada geriye gidiş, sosyal devletten vazgeçme, işsizlik, yoksullaşma kit- lesel olarak önce kadınlan vurdu. Ağırlıklı kadın işçi- ler sendikasız, ucuz işçiliklere, ev eksenli üretime mahkûm edildiler, işsiz kaldılar, "İşsizlik var, haydika- dınlareve" kampanyalanna hedef oldular. Batı kadın hareketleri örgütlenmeleri, biryandan ka- dın haklan savaşımının gündemde olmasıyla siyasal yaşamda yer alma, vitrine çıkmadan onuriu, diğer yandan büyük bir kadın kitlesi için geriye gidişi, püs- kürtmeyi durduramamanın ikilemini yaşıyorlar. Biz bu çarpıklığın aynmında bile degiliz. Oysa bizim ülkemizde hem gelişmiş ülkelerin ka- dın haklan kazanımı yaşanamıyor, hem de geriye püs- kürtme çok daha kitlesel, acımasız yaşanıyor. Her şeyden önce kadının genye püskürtülmesine yöne- lik saldın alanlan çok ve ağır boyutlarda. Şeriat, siya- sal Islamın terör örgütlerinin önlenemez yükselişi ile eve, kara çarşafa kapatılan kadınlann sayısında bü- yük artışlar yaşanıyor. Bir yandan da ülkemizde yaşanmakta olan büyük yoksullaşma kadınlanmıa çok kötü vuruyor. 20-30yıl- da bırakınız oransal, sayısal olarak bile sendikalı, si- gortalı iş bulabilmiş kadın sayımızda artış değil, ek- şilme yaşanmış. En ağır emek sömürüsü, ucuz işçi- lik olarak ise patlama olmuş. Giderek daha büyük sa- yılarla, bütün sanayi dallannda evde en ucuza üreti- me yönlendirmede patlama var. Belki ilk anda evin bütün işlerini yapan, çocuklan- na bakan kadınlann evde iş bulabılmeleri, öncelikle erkeklerine, sonra da kendilerine çok cazip gibi ge- liyor. Bir saat üretim karşılığı alınan ücretin, piyasa- dan ne kadar daha ucuza, nasıl ağır bir emek sömü- rüsü olduğu hiç sorgulanmıyor. Bırakınız sosyal gü- venliği, kimi sağlığı tehdit eden, denetimsiz işlerin ev- de yapılması ile kadınlar ve çocuklann sağlığının teh- dit edilmesinin hesabını soran olmuyor. Kadınlar kitlesel olarak başta eğitim, sağlık, yaşa- mın bütün alanlanndayeniden geriye püskürtülürken, 8 Mart'larda kadını, kadın haklannı ağızlarasakızyap- mak, bildik birçarpıktabloyu vitrine çıkarmaktan baş- ka ne anlama geliyor?.. sukransoner@yahoo.com Depremzede işletmeciye kredi İZMİT (AA) - Türkiye Vakıflar Bankası Genel Müdür Yardımcısı Kezban Ozhırk, banka olarak dep- remden zarar gören işlet- melere "yanrun, işletme ve taynma kredisi'1 vere- ceklerini bildirildi. Öztürk ve beraberinde- ki heyet, Izmit Ticaret Oda- sı Yönetim Kurulu Baş- kanvekili Metin Aktürk'ü ziyaret ederek, bankannı, hükümetkararlan doğrul- tusunda, depremde zarar gören tüccar, esnaf ve sa- nayiciye yönelik çalışma- lannı anlattı. Öztürk, şunlan söyledi: " Yaonm, işletme ve taşuı- ma kredisinden. 150 kişi- den çok işçi çalışnran, net sabit krymetİer değeri 100 mihar Bradan fazla ve KQ- Bİ'Ierden büyük olan iş- letmeler yararlanacak. Anıaç, bu tür işletmele- rin depremden gördükle- ri zararlann karşuanabfl- mesidir. Hükümet, bu konuda bizi göreviendirdL Bu kre- dileri almak isteyen tzmit TîcaretOdası üyesi işletme- ler, hasar tespit raporlan veteşvikkredisj cıkânldık- tan sonra,bankanuza baş- vurabüirler.''
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle