09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 MART 2000 PAZARTESİ HABERLER CUMHURİYET SAYFA Adalet Bakanı Türk, temel kanunlann 21. yüzyılın anlayışına uyacağını söyledi 4 Af geniş kapsamk olacak' cezaevi ıle infaz koruma mcmurlan için alınacak lojmanları gezdi. Öğleden sonra da yapılması planlanan açık cezaevine tahsis edilen arsayı gezen vc DSP ıl merkezıni zıyaret eden Türk, bu gezisi sırasında yaptığı açıklamalarda af konusuna da değindi. Af konusunda zaman zaman çeşıtlı görüşlerın ortaya atıldığını söyleyen Türk, affın mutlaka çıkacağını ıma ederek şöyle konuştu: u Af konusunda koalisyon ortaklan ile anlaşmazlıklar vardı. Anayasada Cumhurbaşkanlığı ile ilgili değişikliğin yasalaşmasından sonra af konusu nnıtlaka gündeme gelecektir. Biz öğrcnci alTını da genel af ile birlikte dflşünüyorduk. Ancak iigrencilerin daha fazla mağdur olınamıısı için bu konu öne alındı. TBMM MiIH Eğirtm Komisvonu'nda göriişülüyor. Bu komisyondan somıç alınamazsa genel af kapsamında görüşülcrck çöıüme kavuşturulacak." Türk, yaptığı konuşmalarda, temel yasalan yenileyerek yargıda yeni bir yapılanmaya gidilmesi, adli mekinlann yeterli hale getirilmesı ve tüm hızmetlerde bılgısayar ağının kurulması için çalıştıklannı söyledi. Idarenin yargısal denetiminin yanı sıra yargı dışı bir denetım olarak bırçok ülkcdc uygulanan kamu denetçiliğı (Ombudsman) kurumunun oluşturulmasına çalıştıklannı belirten Bakan Hikmet Sami Türk, "Böylece heııı idari yarguun yükü azalacak hem de idarenin denctiıni yeni bir boyut ka/anacak" dedı. Türkıye'dc halen avukatlann baro, noterlerin de Noterler Bırlığı çatısı altında kendj mcsleki yarar ve özdenetimlerini sürdürdüklenni, hâkım ve savcılar için böyle bir kurunı bu|ıınmadığım kaydeden Bakan Türk, hâkım ve savcılar için de 'Hâkim ve Savcılar BirliğTnın kurulması için bir yasa tasarısı hazırladıklaruu belirtti. Büyükşchır belediyesini ziyareti sırasında Durak'ın parasızlık ve yasalar elvermedıği için ıyi çalışamamaktan yakınmalannı değerlendıren Türk, "Gecekondulaşmaıun yol açbğı çarpık ve sağlıksız kentleşme, cgitimden sağlığa, ulaşınıdan işsizliğe kadar tüm sorunlan birlikte getirirken buna paralel olarak suç oranını da artunyor" dedı. ADANA (Cumhuriyet Gttney llleri Bürosu) Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, yasalann giinün koşullanna göre uyarlanması gerektiğini ifade ederek "Temel kanunlan 21. yüzydın anlayışına uygun olarak yenileme amacuıdayız" dedı. Türk, af konusunda da "Af geniş kapsanüı olacak, Görüşmeler uzayabilir" dıye konuştu. DSP milletvekilleri Arlf Sezer, Ismet Vursavuş ve Tayyibe Gülek'le birlikte önceki akşam Adana'ya gelen Adalet Bakanı Türk dün Adana Valiliğı'ni ziyaret etti. Vali Oğuz Kağan Köksal ve Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak'tan bılgı alan Türk, daha sonra inşaatı bu yıl içehsinde tanıanılanacak olan ek adliye binası ve inşaatı süren E tipi Büyük Türkiye'nin mebusunun maaşı. TBMM Anayasa Komisyonu'nda anayasa degişiklikleri paketi görüşülürken konu döndü dolaştı milletvekili maaşlanna geldi. Milletvekilleri medyaya veryansın etti. DYP'Iİ Ayvaz Gökdemir, "basın babalannın" maaşlarına dikkat çektikten sonra, dış seyahatlerde nasıl mahcup olduklannı" anlattı: "Dış seyahatlerde bir iki defa partamenter maaşlannı sorduk, söylediler. Onlar bizimkini sorduklannda mahcup olduk. Büyük Türkiye'nin mebusu onlardan çokgeride kalıyordu..." FP'Iİ Yasin Hatipoğlu, milletvekilinın özgurlügü açısından gelirinin önemine dikkat çekti. Hatipoğlu, "mapushane" •• Kutan 'Erbakan ile gönül bağımız kesilmez' SELAHATTtN GÖKATALAY MALATYA Malatya'da, FP ıl örgütüncc dün düzenlenen "Genişletilmiş Dtvan Toplantası"na katılan FP Genel Başkanı ve Malatya Milletvekılı Recai Kutan, "Erbakan'la gönül bağınm kesini/ diyorlarsa, kimse bunu beklcmcsin. 30 yıldır gönül bağınuz, sevgtmiz, hürmetinıiz var. Ama partiyi ben yönetiyorum" dedı. lCutan, Currihurbaşkanlığı seçimiyle ilgili olarak da, "Hissediyorlar ki Fazikt olmadan bu anayasa degşikttklertaıi değişiirmek mümkün degiL Biz bu samimiyetsiz oyunların içinde olmayacağız. Bu kadar net ifade ediyorum" dedı. FP Genel Başkanı Recai Kutan, FP merkez ılçe başkanlığı toplantı salonundaki basın toplantısında 2000'li yıllaragirildiğindc, özellikle gelişmiş Batılı ülkelerin ciddi bir hazırlık içerisinde olduklarına ve 2030 yılı için plan yaptıklarına dikkat çekti. Kutan Cumhurbaşkanhğı seçimiyle ilgili bir sorunun sorulması üzerine şu yanıtı verdi: "Hükümetten bize bir teklif geldi Ne dediler: 'Biz üçlü bir paketle anayasa değişikliği yapmak istiyoruz". Abdullah Gül'ün "Parti Balgat'tan yönetilmeyecek" sözlennın ammsatılması üzerine Recai Kutan, Gül de dahıl olmak üzere herkesin partinin Balgat'tan yönetilmedığını bildiğini savundu. Bir gazetecinın Necmettin Erbakan'ın içki masasındaki fotoğrafinı nasıl değerlcndırdığıni sorması üzerine Kutan, "Böyle gayri ciddi şeylerle biz mcşgul değiliz. Erbakan llocamızla 1947'den buyana beraberim. Teknik Universite'de aynı dönemde okuduk, tabii benden 4 sınıf önde idL O zaman arkadaşlar arasında Necmettin Erbakan'ın adı teknik üniversitede Necmettin Molla idi" dedi. 72 üniversite rektörü Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i ziyaret etti 4 Irticayla mücadele siirecek' renç, cumhuriyet ünrversitesini koruma hissi ve şuurunu takdirle karşıhyonım" dıye seslendi. Üniversite yurtlannın önemıne dikkat çeken Demirel, "birtakım yanhşellerin bu yurtlann peşinde" olduğu uyarısında bulunurken "Bir taraftan cumhuriyet nesilleri yetisünneye çahşırken bir taraftan çocuklanmızı başka tuzaklara düşmeye bırakmamahyız" dedı. 72 üniversitenin rektörleri dün Cumhurbaşkanı Demirel'in başkanlığında Çankaya Köşkü'nde bir araya geldi. Demirel, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, cumhuriyetin Türkiye'yi ortaçağ koşullanndan alarak bugünün koşullanna getirdiğinı vurguladı. Ünıversitelerin öneminc işaret eden Demirel, bir darülfiinun, 300 öğretim üyesi ve 2 bin öğrenci ile başlayanTürkiye'nin; 72 üniversite, 65 bin öğretim üyesi ve 1.5 milyon öğrenci noktasına geldığıne dikkat çekerken "Bu durumdaki üniversite kurumu, Türldye'nin en önemli teminatlanndan birisidir" dedi. Üniversitelerin cumhunyetin ünıversıtelen olduğunu anlatan Demirel, "Üniversitenin hirinci görevi, cumhuriyete sahip çıknıaktır. Cumhuriyetin kötülenmesine razı olmayız. Yapılacak şey, daha ileriye gitmek için kimin ne flkri varsa bunlan ortaya koymasıdır" dedi. Çağdaş üniversitenin özgür olmaya devam etmesi gerektiğini belirten Demirel, üniversite reformuna gereksinim olduğunu vurgulayarak parlamento önünc bir reform tasarısı konulmasını istedi. Demirel, akadcmık ve idari kadro sorunu bulunduğunu, bugün 65 bin olan üniversite kadrosunun 100 bine çıkanlması gerektiği görüşünü dile getirdi. Mıllı Eğıtım Bakanı Metin Bostancıoğlu, öğretim üyesi yetıştırme koşullannın güçlüğü, akademık terfı ve atamalarda düşük standartlann kullanılması, araştırmageliştirme olanaklannın yetersizliği ve maaş koşullannın iyileştırilememesi nedeniyle akademisyen bulunamadığım söyledi. YÖK Başkanı Prof. Dr. KemalGürüz, 1W92000 öğretim yılında lisansüstü öğrenci sayısının yalnızca yüzde 1.7 oranında arttığına işaret etti. öğretim üyelerine ödenen maaşların yetersizliğinc değınen Gürüz, 4 yıllık 1. derecede profesörün 575 milyon, 7. derecede araştırma görevlisinin 235 milyon, OSYM Başkanı'nın 406 milyon lıra maaş aldığına dikkat çekti. Üniversitelerarası Kurul Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Kutlu, ünıversitelenn bölücü, yıkıcı ve irticai etkinliklere karşı verdığı mücadclenin sürdüğünü vurguladı. Rektörler toplantısı 8 saat sürdü. Cumhurbaşkanı Demirel, toplantıdan sonra yaptığı açıklamada, ış arayan değil, aranan gençler yetıştınlmesı gerektiğini belirtti. Anarşi ve terör dönemlennde üniversite zemınleruıi huzur, sükun ıçınde tutmanın kolay olmadığına işaret eden Demirel, "Zorlukları çok güzel gögıislediniz. Dcnıokratik cumhuriyete, Büyük Atatürk'e, onun ideallerine, onun gösterdigi yola çok iyi sahip çıktınu" dedi. günlerinde ailesinin ödünç altın ve dövizle geçinmek zorunda kaldığını anlattı. ANAP'lı Yaşar Topçu da, "Mehmet Aklf Ersoy'un kızı buradan aldığı maaşla geçiniyor. Mendtl mi açtıralım" diye sordu. Milletvekilinin durumunun vahameti ortaya konulduktan sonra, maaşları 4 milyara çıkaran önerge bir iki dakika içinde kabul ediliverdi. Bu önergeye sadece DSP'Iİ Tayfun Içli, Zeki Sezer, O8man Kılıç ve Mehmet özcan "hayır" dedi. Sonra, kamuoyu korkusuyla "tereddüde düşen" milletvekilleri yeniden görüştükleri önergeyi reddettiler. Büyük Türkiye'nin mebusunun maaşı 4 milyara çıkamadı... ANKARA (Cıımhuriyct Bürusu) Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i n başkanlığında bu araya gelen üniversite rektörlen, kaynak yetcrsızlığı ve maaşların düşiiklüğünden yakmırken bölücü, yıkıcı ve ırtıcai akımlara karşı mücadelclcrinin sürdüğünü vurguladılar. Demırel, üniversitelerin görevüıin "cumhuriyete sahip çıkmak" olduğunu belırterck rektorlere "Cumhuriyet üıüVersitelerine musallal olmuş birtakım cereyanlara karşı göstcrdiğiniz di 21 Ekim 1979 Cumhuriyet ı „ Ali Ulvi'yi saygıve sevgiyle anarak... YÖK Başkanı 'politikacı' olursa... 1982 yılından beri 10 kez bazı bölümleri aktanyoruz: öğrenci affı çıkaran TBMM, "Avrupa ve Amerika ülkelerinde , şimdi de 11. affı çıkarmaya üniversite öğrencilerine af hazırfanıyor. Bu Konuda' , Vprilmesi gıbi bir uygulama yok. 6 ayrt yasa önerisi verildf; "' ' Yasayla verilen diptomatlar Bunlardan biri de, DYP memlekete yarar getirmez. Kahramanmaraş Milletvekili Milyonlarca yeni mezun olan Mehmet Sağlam'a ait. öğrencimiz üniversite kapısında Sağlam'ın yasa önerisinde, beklerken, af çıkanlması yoluyla okullarıyla ilişiği kesilen eski öğrencilere yeni haklar üniversite öğrencilerine yeni verilmesi büyük bir haksızlık sınav haklan verilmesı olacaktır. öğretim üyelerimiz, öngörülürken bununla da af çıkması durumunda yılda yetlnilmıyor. Master ve doktora 6 sınav yaparken bunu 8'e öğrencilerine yeni haklar çıkaracaklar. Aftan yararlanıp verilmesi, doçentlik için başanlı olan öğrenci sayısı koşul olan KPDS'nin de binde bir bile değil. Af kaldınlması, yabancı dil beklentisi öğrencileri sınavının üniversitelerce tembelliğe itiyor ve eğitim yapılması isteniyor. kalitesini bozuyor. Master ve Sağlam, eski YÖK doktora öğrencisine de af başkanlanndan. YÖK Başkanı fevkalade sakıncalıdır. olduğu dönemde Meclis'te bir Dünyaya rezil oluruz." af önerisi görüşülürken şiddetle Sağlam, "politikacı" olmayı karşı çıkmıştı. Sağlam'ın o öğrenmiş olmalı ki artık bu dönem yaptığı açıklamalardan sözlerini pek anımsamıyor... 72 üniversitenin rektörleri dün Cumhurbaşkanı Süleyman Demirerin başkanlığında Çankaya Köşkü'nde bir araya geldi. Demirel, toplantı öncesinde rektörlerle fotoğraf çektirirken, gazetecüere "Bu rcsmin arana ne yazacaksınız" diye sordu. Demirel, gazetecUcrin "Siz olsaydınız ne yazardınız" sorusu üwrine "Cumhuriyetin yüz akı, diye yazın. Hic kimse itiraz edemez" dedi. (Fotoğraf: AA) CHP lideri Öymen, hükümeti aynm yapmakla suçladı 6 Belediyelere riişvet önerfliyor' herhangi bir sorunun yaşanacağını sanmadığını söyledi. Partisinin Çanakkale'deki 2. Bölge Kurultayı sonrası bir basın toplanüsı düzenleyen CHP Genel Başkanı Altan öymen, devletin bugünkü durumuyla çöküntü içinde olduğunu, bu saptamanın bizzat devletin üst kademelenndeki yetkililer tarafmdan dillendirildiğini söyledi. Öymen, devlet kademelerinde bir hastalık olduğunu, temel müesseseler başta olmak olmak üzere hastalığın tcdavi edilmesi için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı. Başta ekonomı ve tarım sektörü olmak üzere tüm sektörlerde buna devletin temelinı teşkil eden unsurlar dahil edilerek yeniden yapılanmaya gidilmesi gerektiği üzerinde duran Altan öymen, bu yapılanmanın CHP'de yaşama geçirilmekte olduğunu söyledi. Bölge Kurultayı'mn, CHP'nin siyasi hayata getirdiğı ilklerden bıri olduğunu belirten Öymen, "Dilerim ki bizim yapügımız bu tfir toplantılan, iktidar partUerinin de yerinde yapmaa. CHP olarak "yerinden yönetımdoğrudan yönetim' anlayışınııza göre gerçekleştirdiğimiz bu kurultaylarda, gerçek sorunlan tespit ediyoruz" dedi. ö y men, basın toplantısında, bir soru üzerine cumhurbaşkanı seçiminde herhangi bir sorunun yaşanacağını sanmadığını söyledi. TURHANNARLER ÇANAKKALE CHP Genel Başkanı Altan Öymen, Türkıye'ıün yeniden yapılanmaya muhtaç olduğunu söyledi. Hükümetin belediyeler arasında ayırım yaptığuu, bazı belediyelere 'riişvet' tekhf ederek yanlarına çekmeye çalıştığını söyleyen Öymen, "Ancak hükümetortağı partilerin bu rüşvct tekliflerinc karşı duran, dürüst ve özgüvenli belediye başkanlan da var. Bunlardan birisi de Nevşehir'in Göreme Belediye Başkanı. Bu arkadaşımız kendîsine yapılan lıiitün teklifleri geri çevirmiş ve bir muhakfct partisi olan CHP'ye gecnüşdr" dedi. Öymen, cumhurbaşkanı scçimi konusunda TlRMIKI AYDINENGİN Cumhuriyet'teW\ Fenerbahçelilerin kışkırtmalarına, iğvalarına uysaydım bu yazı bir hafta önce yazılıp yayımlanırdı. Hasetten çatlamak, kederden morarmak sınırında dolanan Fenerbahçeliler, Galatasaray'ın "üst üste bindirdiği" zaferlere çomak sokmak, bir açık yakalayıp oradan dalmak için çırpınıyorlar. Cumhuriyet'teM Galatasaraylılar ise bir başka âlem. Onlann spor servisindeki tam yetkili sözcüsü Arif Kızılyalın günde beş posta, yemekhane kuyruğunda, merdiven aralığında, bahçede, kısacası beni yakaladığı her yerde ve anda, o günkü "Tırmık"a burun kıvırıp, surat ekşitlp başlıyor: Yav abi bırak bu bayat mevzulan... Cimbom'u yaz. aengin(« doruk.net.tr. 35'lere çekmişe, en azından çekeceğe benziyor. Bu Türkiye için bir başandır. Ama enflasyonu yüzde Kopenhag doruğunda Tür1.5'larda dolaşan, yüzde 2'lekiye'ye derlenip toparlanması re çıkıldığında alarm zilleri çaiçin resmen 2004 yılına kadar lınan AB'de, yüzde 35'lik bir süre tanındı. Ama daha o günenflasyon oranı, bir başan göslerde, Avrupa'nın önde gelen tergesi olabilir mi? potitikacılan ve partileri, "enaz 1520 yıl sürecek" bir adaylık Avrupa merkezli değerleri bir sürecinden söz ettiklerini biliyana bırakalım, enflasyonu yeyorlardı. Bugünlerde, 2324 nebilmek için IMF'nin acımaMart günleri Lizbon'da toplasız reçetelerine sarılan bir hünan AB doruğunda bu gerçek kümete başanlı demek ne kayüksek sesle de söylendi. dar doğru? Başarının evrensel ölçütleri "toplumdaki gelir uçuÜlkesi, Avrupa siyasal liginin rumlannı kapatmak; üretmeikinci kümesinde playoff bile den kazananı cezalandırmak, oynamayan Galatasaray'ın, üreteni özendirip destekleAvrupa kupaları ikinci liginde mek; eğitimde fırsat eşitliğinin başa güreşmesi elbette başaönündeki engelleri titizlikle rıdır. Galatasaray, Avrupa'da, ayıklamak; ülkeyi bir sosyal reülkesinden ileridedir. Bir başarıdan söz edilecekse, bu bir fah toplumuna dönüştürmek" değil mi? başarıdır ve işte bu kadar bir başandır. Galatasaray, enflasyonu (pahalılığı, fiyat artışlarını) yüzde örneğin resmen yüzde 90'lardan yüzde 35'lere indiren 90'larda seyreden bir enflashükümetten daha başanlı. Kayon batağını devralan bugünbul. Ama Galatasaray da enfkü hükümet, IMF'nin reçetesilasyonu, olsa olsa yüzde 15ni orasından burasından del20 mertebesine indirdı. Oysa meden, taban fiyat, seçim yaAvrupa birinci liginde enflastırımı filan gibi cıvıklıklaıia iğdiş yon yüzde 2'yi aşmıyor. Aşaretmeden uygulamaya çabalasa o ligde bannılmıyor... dığı için enflasyonu yüzde Galatasaray Neyi Başardı? Üstelik bu satırların yazıldığı şu pazar gününün akşamında GalatasarayFenerbahçe maçı var. Bizim gazetenın (ve öteki gazetelerin) koridorlarında ya bu akşam Galatasaray'ın Fenerbahçe'ye kaç fark yapacağı tartışılıyor ya da "Derbi maçı bu abi, belli olmaz. Bir bakarsın.." gibisinden yürek soğutmalarla oyalanılıyor. Akşama takke düşecek kel görünecek. Siz de bu yazıyı okurken maçın sonucunu biliyor olacaksınız. Büyük olasılıkla bu Tırmık'a Galatasaraylılar kızacak. N'apalım. Bu gazetenin, bu aykın köşesinde fırça yemeyi göze almadan yazı yazmak Galatasaray çok büyük bir başarıya mı imza attı? Almanlar evet anlamına gelen "ja" sözcüğü ile hayır anlamına gelen "nein" sözcüğünü bölüp bıtıştırip "hem evet, hem hayır" anlamına gelen bir sözcük kullanırlar: 'Jein'! Bir benzerini Türkçeye uygulayıp soruyu yanıtlayalım: Havet! önce "havet"\n "/ia"sından başlayalım. Galatasaray, Avrupa kupalarının birinci ligi anlamına gelen Şampiyonlar Ligi'nde tutunamadı. IngilizChelsea'den, kendi sahasında beş gol yiyip, grubunda üçüncü olup elendi. Şimdi Avrupa kupalarının "ikinci ligi"nde, UEFAkupasında oynuyor. Bu ligin en iyi dört takımı arasına girdi. En iyi takımı olabilirse Avrupa kupalarının "ikinci liginin şampiyonu" olacak. Avrupa kupalarının ikinci liginde başa güreşmek "ne kadar büyük" bir başanya işaret ediyorsa, Galatasaray'ın başansı da "o kadar ve ancak o kadar" büyük. Buraya kadarı "havef'ın "na"sıydı. Gelelim 'Vef'ine. Galatasaray, Avrupa Birliği'ne zor bela, ite kaka, kapalı kapılar ardında Leopard tankı, saldırı helikopteri, nükleer santral ihalesi sözleri verilerek aday üye olabilmiş bir ülkenin takımı. Durum böyle olunca, milletvekilleri de her konuyu Cumhurbaşkanlığı'yla ilişkilendirir oldu. 21 Mart günü, grup toplantısı için kuliste bekleyen Sağlık Bakanı Osman Durmuş, bir grup MHP'Iİ milletvekiliyle baklava yiyerek Nevruz'u kutladı. Durmuş, bir gazetecinin, "Siz Nevruz ateşi yakmıyor musunuz, ateş üzerinden atlamayacak mısınız?" diye takılması üzerine, TBMM Genel Kurul Salonu'nu işaret ederek şunlan söyledi: "Asıl ateşin üzerinden içerde atlayacağız..." Genel Kurul'da Hatipoğlu'nun Nevruz ateşi... 5 milyarlık TBMM'de aylardır değişmez gündem maddesi, şiirleri cumhurbaşkanlığı seçimleri. TBMM Anayasa Komisyonu'nda anayasa değişikliği paketi görüşülürken gerginleşen ortam bazı esprilerle yumuşatıldı. Bazı üyeler, FP'li Yasln Hatipoğlu'na "Sizden bir şiir dinlemek isteriz" diye laf attılar. Hatipoğlu, "Tazminata ortak olursan dinle" karşılığını verdi. FP'li Cemil Çicek de bu sözleri "açtı": Biliyorsunuz, onun şiirleri 5 milyarlık şiirler. Sonra, o kadar tazminat ödüyor... Çiller'in hükümete 'ithaf ettiği fıkra DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, hükümetin ekonomi politikasına atıp tuttuktan sonra, bir Bektaşi fıkrasıyla görüşlerini pekiştırdi: "Parasızlık iki Bektaşinın canına tak etmiş. 'Ne yapalım, ne edelim' diye düşünürierken bir tanesi, 'Şarap satalım' önerisini getirmiş. İki kafadar, almışlar ellerine birer testi şarap, gitmişler çarşıya. Maşrapası 5 kuruştan satmayı karariaştırmışlar. Aradan biraz zaman geçmiş, Bektaşilerden birinin canı şarap çekmiş. Cebindeki son 5 kuruşu, arkadaşına uzatmış, 'Ver şurdan bana bir maşrapa şarap' demiş ve şarabı içmiş. Biraz sonra diğerinin canı çekmiş, 'Al şu 5 kuruşunu, bana bir maşrapa şarap ver'. Bu alışveriş böylece sürüp gitmiş, ikisi de testilenndeki şarabı bitirmişler. Testiler boşalınca, ilk başta cebinde 5 kuruşu olan Bektaşi, 'Yahu, ben o kadar şarap sattım, cebimde yine 5 kuruş var. Nasıl oluyor bu?' demiş. Diğer Bektaşi karşılık vermiş: ' Senin yine 5 kuruşun var. Ben şarap satmaya başlamadan önce hiç param yoktu. Bir testi şarabı sattım, o kadar ticaret yaptım, yine cebimde para yok.'" Çiller, bu fıkrayı hükümete İthaf etti... Onu an/at... Pekiiii, bir haftadır, boynu bükük Fenerbahçelilerimizden Yazıişleri Müdürü Ibrahim Yıldız'ın kışkırtmalarına kapılmayıp, zafer sarhoşu Galatasaraylılarımızdan Görsel Yönetmen Fikret Eser'in şişinmelerine kulak tıkayıp da bugün Galatasaray'dan söz eden bir Tırmık niye? mümkün değil. ••* Türey Köse, Ayşe Sayın, Sebahat Karakoyun, Emine Kaplan [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle