25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 MART 2000 PAZARTESİ •ı \ '..•ı*»ı#r« > •*,>•• 4 CUMHURİYET ekonomi(">cumhuriyet.com.tr SAYFA 13 ANKARA PAZARI YAKUP KEPENEK D Ü N Y Â E K O N O M İ S l N E B A K I Ş / ERGtN YILDIZOĞLUZ.O/VOR/f ergino ergm.demon.co.uk Rusya'da bu haftasonu yapılan başkanlık seçimlerini Putin kazanacak. Batı medyası "Putin kim? Ne yapacak?" sorularına cevap arıyor, ama hâlâ adamın yaşam hikâyesi üzerinde kılı kırk yaran analizlerle uğraşıyor: "Çok parlak birKGB ajanıydı", "Yok canım, aslında kimsenin dikkatinı çekmeyen vasat bir bürokrattı", "Oligarkların Adamı", "Hayır, aslında onlan kullanıyor, sonra temizleyecek..." Bu köşede, 20/12/99 ve 10/01/00 tarihlı yazılarda işaret ettiğimiz "Yeni Rusya" konsepti bağlamında sureci anlamaya çalışan analıst ise son derecede az. Halbuki, bu konseptin ışığında bakınca "Putin kim?", "Neyapacak?" gibi soruları cevaplamak, ılk anda sanıldığı kadarzordeğil. St. Petersburg Times'ın bir yorumunda işaret edildiği gibi Batı'nın anlamakta zorlandığı gerçek şu: "Putin, aslında ülkenin içinde bulunduğu durumun... Şaşkın ve kayıp bir toplumun tam bir yansıması" (24/03). zetecilik Bölümü Dekanı Prof. Yasen Zasursky'nin şakayla karışık işaret ettiğı 'Şaşkın ve kayıp toplum' gibi "Ya Putin adaylıktan çekılırse? O Rusya seçım surecıne bakınca, ilk zaman başkanlık seçimleri yapılamaz. anda göze birçok gariplık çarpıyor. Ba Çünkü başka adayyok" The Russian tı'nın anlamakta zorluk çektiği, bu gaJournalMoskova, 24/3). Tabıi, aslınripliklerın tümü Putin'i yaratan "şaşkın da başka adaylar var. Ama, Kremlin'in ve kayıp toplumun" dışa vurumu. Bu ve oligarkların elindeki medya adeta gariplikler, Rusya'nın siyasi coğrafyabaşka aday yokmuş gibi davranıyor. Tek sını betimliyor. aday Putin ve o da seçilecek. Ancak Ilk dikkati çeken gariplik, seçimlerin bu arada başka bir ılginçlik dikkati çesonucuyla ilgili. Bu, daha Putin başbakıyor. Putin başkan adaylığının seçimkan olarak atandığında belli oldu. Pulerden bıle önce kesinleştiği noktaya bir tin, bu hafta sonu yapılan başkanlık se VVashington Postyorumcusunun tesçimlerini kazanmak üzere atanmıştı. pit ettiğı gıbı "Yobloko grubunun liBu konuda kimsenin bir şüphesi yokderi Yavlinski, Komünist Parti'nin litu. öyle ki, Moskova Üniversitesi Gaderi Zuganov ve Moskova Belediye Putin Kim?' ve 'Ne Yapacak?' Seçimlerle ilgili soruları cevaplamak, ilk anda sanıldığı kadar zor değil. St. Petersburg Times'ta işaret edildiği gibi Batı'nın anlamakta zorlandığı gerçek şu: "Putin, aslında ülkenin içinde bulunduğu durumun... Şaşkın ve kayıp bir toplumun tam bir yansıması." tanı olacak lideri seçln" (New York Times 24/03). Diğertaraftan, tüm bu "ganpliklerin" arkasındaki tarihsel ve sosyoekonomik koşullara bakınca, aslında ortada bir gariplik olmadığını, her şeyın olması gerektiği gibi yaşandığını söylemek de mumkün. Üstelik, böyle bir saptamadan harekette Putin'in kimliğini ve misyonunu saptamak daha kolay. Klmi Nükleer Gerçekler Hükümetin nükleer santral yapılması yolunu açması bu konudaki tartışmaları sona erdırmedi; tersine yoğunlaştırdı. Tartışma iyi de.. eğer kimi bilimsel gerçekler kamuoyundan saklanırsa, sonuçta toplumsal yapı bir nükleer santral kazasından çok daha ağır bir zarar görür. Türkiye, bunu yaşıyor. Birincisi, Akkuyu ihalesi ile ilgili kimi bilgi ve belgelerin Başbakan'dan saklandığı haberi basında yer aldı. Ancak konu açıklık kazanmadı. Nükleer santral gibi toplum açısından yaşamsal bir konuda birileri belge gizleyebilıyorsa, tek başına bu olgu, tek sözcükle ürkütücüdür. Ikincisi, başta bu işle ilgili uzman yetkililer olmak üzere, kimi çevreler nükleer enerjinin en temiz enerji türü olduğunu belirtiyorlar. Ortaya çıkan atığın yeniden nükleer enerji üretiminde kullanıldığı ve atık yaratmadığı öne sürülüyor. Bu sav, gerçek dışıdır. Oysa bilinen bir gerçektir ki, atık yaratmayan nükleer enerji üretimi, var olan teknolojik koşullarda, söz konusu değildir. Nükleer enerji üretiminin yarattığı sorunların en korkutucu olanı kuşkusuz nükleer atığın zararsız bir biçimde saklanması sorunudur. Bu gerçeği konu ile ilgili hemen herkes bilir. Üçüncüsü, nükleer enerjinin daha ekonomik olduğu öne sürülüyor. Bir başka anlatımla nükleer enerjinin birim maliyetınin öbür enerji türlerine göre daha az olduğu belirtiliyor. Bu görüş tümüyle yanhştır. Nükleer enerji özellikle kuruluş sermayesi bakımından en pahalı enerji türüdür. Kaldı ki işletilmesi, atıklarının saklanması ve ömrünü bitirdiğinde ortadan kaldırılması bırlıkte hesaba katıldığında nükleer enerjinin ekonomik açıdan, halk deyimiyle, yanına yaklaşılamaz; yak laşılmaması gerekir. Dördüncüsü, nükleer enerjinin ülkenin teknolojik yeterlillğinin güçlenmesine katkıda bulunacağı görüşüdür. Nükleer santral, baştan sona kadar yabancı yükleniciler tarafından tasarlanacak, yapılacak ve çalıştırılacaktır. Yerli bilim insanları ve mühendisler, bu sürece, yabancılar ızın verdıkleri derecede katılabılecektır. Kaldı kı bu yabancılar, hükümetleri yasakladığı için kendi ulkelerınde nükleer santral kuramıyorlar. Türkiye'yi deney alanı olarak kullanmak istiyorlar. Gelışmiş ülkeler nükleer enerjiyi yalnız pahalı oldukları için değil, teknolojik gelişmelerlnin yetersiz olması ve bu nedenle de tehlikeli oldukları için kapatıyorlar. Beşincisi, nükleer santral kurulmasıyla Türkiye atom bombası yapabilecek bir duruma gelemez. Çünkü imzalanan uluslararası anlaşmalar buna olanak vermiyor. Altıncısı, nükleer santral yapımına ılişkın karar süreci hiç de sağlıklı bir biçimde ışlememiştir. Çankaya'dan başlayarak halka dayatılan elektrik keslntileıi; devletin bu ışle gBrevli kuruluşları olan DPT, TEAŞ ve Enerji Bakanlığı'nın birbıriyle çelişkili enerji gereksinimi öngörüleri; bu konudaki jeolojik ve jeofizik raporlann yetersizliği alınan kararın ne kadar dayanaksız olduğunu kanıtlamaya yeterlidir. Yedincısi, burada isimlerini yazmayacağım kıml profesörlerin, bir taraftan enerji ile ilgili kamu kuruluşlarına danışmanlık yaparken bir taraftan da yabancı ortaklıkların pazarlamacısı ya da temsilcisi olarak davranmalarıdır. Özel çıkar için bilimsel gerçeklerin göz ardı edilmesi, her yönüyle bu topluma yapılabilecek en büyük kötülüktür. Nükleer enerji gibi uzun dönemli etkileri olacak bir konuda bilimsel gerçekler özel çıkarlara kurban edılmemelidir. Bu noktada, yeniden bir anımsatma yapma gereği doğuyor. Geçenlerde ünlü kalkınma ekonomistı Hans Singer ile görüşme olanağım oldu. Singer, 1933'te, faşist baskılar nedeniyle Almanya'dan ülkemize gelen bilim adamlarıyla birlıkte doktorasını tamamlamak üzere Istanbul'a gelmiş. O yıllara ilişkin bir anısını anlattı. O sırada ünlü hukukçu Gerhardt Kessler Berlin'de göz hapsindeymiş. Türkiye Büyükelçisi Alman hükümetıne başvurmuş ve Prof. Kessler'e Istanbul Üniversitesi'nde görev verileceğini belirtmiş, bu nedenlede serbest bırakılmasını ıstemiş. Ve beklenmedik bir şey olmuş, Kessler'e izin verilmiş. Yaşı 90'ın üzerinde olan Singer'in bu olayı anlatırken gözleri parlıyor ve "O günlerin Türkiyesi çok güçlüydü; sız sonradan ne yaptınız" diyor. Türkiye 1930'lu yıllarda büyük işler yapıyordu; bugün de yapmaya uğraşıyor. Bir büyük farkla ki o yıllarda her ne yapılıyorsa, en son bilimsel ve teknolojik verilere göre hazırlanan ayrıntılı raporlara dayandırılıyordu. Hükümet de yabancı çıkar gruplarının esîri olmadan karar veriyordu. Daha sonraki yıllarda, adım adım bu bilimsel nesnellikten uzaklaşıldı. Tıpkı 15 yıl öncesinin Çernobil nükleer kazası sonrasında yapıldığı gibi, halka sürekli olarak yanlış bilgiler veriliyor; gerçekler ters yüz ediliyor. Türkiye için asıl nükleer tehlike budur. eposta: yakup@metu.edu.tr Tarihsel koşullar Yeni Rusya'nın oluşmasının yakıntarihsel arka planına kısaca bakarsak, daha once de vurguladığım gibi (Cumh: 10/01 /00) ikigrup gelışmenin belırieylciliğiyle karşılaşınz. Bırıncısı: SSCB'nin çökmesiyle başlayan "reform süreci" boyunca yaklaşık 10 yıl içinde, Dünya Bankası Baş (eski) Ekonomıstı Slitgizt'ın de işaret ettiği, Rusya'da yoksulların sayısı 10 kat artarak 14 milyon 147 milyona çıktı; 198999 arasında GSMH yüzde 50 geriledi. Bu gelişmelere paralel olarak ekonomi mafyalaştı, "oligarklar" denen, bir avuç olağanüstu zengin, güçlü insan ülke ekonomisini, özellikle de petrol ve gaz sanayilerini (Foreign Affaires Mart/ Nisan 2000) ele geçırdi. Moshe Levin'in Le Monde Diplomatique'te (12/99) vurguladığı gıbı, 1998'e gelindiğinde Rusya'da artık ne devlet ne de ekonomi kalmıştı. Ikincisi, Rusya, bu "reform siirecine" girerken Batı'nın kendisine yardım edeceğinı varsayıyordu. Ancak yardım gelmek biryana, tam birtalan, ülkeden dısarıya yılda ortalama 150 milyar dolar sermaye kaçışı yaşandı. Böylece Alman Koeber Vakfı'nın CIS Barometer dergisinde vurgulandığı gibi "Moskova, geçmişteki ABD (reformlarE.Y.) saplantısını stratejik bir hata olarak görmeye" (Aktaran Schvvars, WSWS 18/12) başladı. Artık Rus yöneticisı sınıfına göre "Rusya'nın uluslararası krizlere karışmaktan bir çıkan yoktur. Önce kendi iç sorunlannı halletmell, ekonomlsini toparlamalı, siyasi olarak güçlenmeliydi" (Le Monde 17/12). Putın'e gore "geçen on yıl boyunca dünya ekonomisine entegre olma çabası ulusal ekonomik kompleksi tahrip etmiş", "Rusya'yı dünya pazannın bir uzantısı haline getlrmişti." Bu ıkı gelışme Rusya elitini, iç ekonominin restorasyona, doğal kaynaklann üzerinde denetımı arttırmaya, böylece de "yaktn çevrenin" tekrar Rusya'ya bağlanması çabalanna yönelttı. Ulusalcı ve emperyalıst bir refleks guçlenmeye başladı. Bu refleks halkta da yankı bulacaktı, çünkü Petersburg Times yazarının vurguladığı gibi, "Rus halkı kendini artk bir süper gücün değil, yoksul bir ülkenin boş yere fedakârlık etmiş, ama geleceği hâlâ bellrsiz yoksul vatandaşlan olarak görüyordu"... "Yolsuzlukheryeri kaplamıştı, dokuz yıldır tam bir ulusal aşağılanma yaşanıyordu" Bu süreçte serbest piyasa ekonomısı duşuncesiyle birlikte demokrasi de değer yitirdi. Putin tam bu noktada sahneye girdi: "Sovyet elitinin bir parçası değil, reformist değil, demokrat değil, ülkenin geçmişinden utanmıyor, SSCB'nin çökmesini bir trajedi, KGB'yi de dünden kalmış en güçlü araç olarak görüyor." özetle, halkın ruh halini tümüyle yansıtıyor. Putin'in neleryapmakzorunda kalacağını, en azından deneyeceğinı, demeçlerine de bakarak öngörmek olanaklı. Ulusal ekonomik (askerisınai) kompleksi canlandıracak. Tabii ki Rusya'nın kapitalıst karakterini değiştiımeye kalkmayacak. Daha bir süre oligarkların basıncı doğrultusunda gerçekleştirecek. Sonra da devletin kaynaklarını sifonlayan oligarkların gücünü kırmaya çalışacak. Çeçen savaşında olduğu gibi ordunun saygınlığını ve gücünü arttırmaya devam edecek Merkezidevletı guçlendirecek. Bunu iki yoldan deneyecek. Birincısı, etnık bölgelerin valiliklerinin yerel olarak seçilmesine son verecek, bunları merkezden atayacak. Eski Rusya sömürgelerini (cumhuriyetleri) geri kazanmaya çabalayacak. Ikincisi, kendi kadrolarını oluşturmakta KGB'yi kullanacak. Ulusu bir arada tutabilmek için milliyetçi, dınsel (eskiden beri dindar olduğunu açıklamış olan ilk devlet başkanı, Putin), tarihsel temaları kullanacak. Daha bir süre Batı'yı karşısınaalmadan, ülke içinde konsolidasyonu arttıracak. Hep Batı'nın yardımı reddettiğini, Rusya'yı seçeneksiz bıraktığını gösteren koşullar yaratmaya çalışacak. Başkanı Luzkov'un aksine, Rusya'nın demokratiksiyasi ortamının sert savaşlanndan geçerek gelmedi" (21/03). Adeta tepeden paraşutle ındı. Çok şüpheli koşullarda başlayan Çeçen savaşının rantını yiyerek yükseldi. Bir başka gariplik de şu: St. Petersburg Times'ın yorumunun saptadığı gibi, hiçbir Doğu Avmpa ülkesınde bir siyasetçinin, KGB ya da muadili örgütten geldiğini açıkça söyleyerek Putin'in olduğu yere yükselmesi mümkun değil. Üstelik, Putin KGB'den geldiğini söylemekle kalmıyor, bununla övünüyor, bundan böyle KGB'li kadrolan daha çok kullanacağını açıkça belirtiyor. VTslOM kamuoyu araştırması halka soruyor: "Putin'in KGB geçmişinden endişe ediyor musunuz?" Cevaplayanların yuzde 7O'ı "Hayır, etmiyoruz" diyor. Bir başka kamuoyu yoklaması, Putin'i destekleyenlerin yüzde 50'sınden fazlasının, destekten öte, onu "sevdiklerini", yüzde 25'inin de ondan "korktuklannı" ortaya koyuyor. (Wall Street Joumal 21/03). Devam edelim. Putin, seçimlere, ekonomi programını da seçıldikten sonra açıklayacağını söyleyerek gıriyor (VVashington Post). Peki, Putin'in seçım platformu ne? Cevabı, adamın son gün yaptığı çağrıda görmek mümkun: "Sandık başına gidin ve ülkenin prestijini eski haline getirecek ve nükleer silahların komu Teknoloü Bilişim sektörünün zirvesinden "eğitim katkılı" çok özel bir paket Intel® Pentium® III işlemci, bOOFBMHz. »xDVD ROM, 17" Ekran, üstelik IBM... Ayrıea, ödemc sürcsincc Supcronline ve VVebokul aboneliği... Ayda USD'ye zirvedekilere sahip olun Intef Pentium'lll işlemci, 600EBMHZ 17"Ekran 8xDVD ROM pentium®/// UP£RO N l l N € Intd. Intfil Iraido Ugo'su ve Pemium lıtutf CorfKirulon'ın Mtcİlll tıcaıi msrkılındır Hemen Teslim Ödeme seçenekleri 100 USD peşin 36ayx 64 USD 24ayx 84 USD 18ayx 103 USD 12ayx 143 USD Fivatlara KDV eklcnecelttir. ( P c ı i n t l a KDV dıhildlı.) Maliyetinin altında satılacak Son gün 14 Nisan ÜNİVERSİTE VE KOLEJ ADAYLARI Sizler için eşsiz bir kaynak VVEBOKUL ABONELİĞİ Kamu kurumlanna fmdık takviyesi ANKARA (ANKA)Fiskobırlık'ın dcpremıle hasar gören Batı Karadeniz bölgesindekı depolannda bulunan yaklaşık 15 bin ton fındık ile Tariş'in stoklarındakı ıncır maliyetınin altındaki fiyatlarla kamu kuruluşlanna satılacak. Bakanlar Kurulu'nun söz konusu fındık ve incir stoklannın entılmcsıne ilıskin kararları Resmi Gazcte'de yayımlandı. Buna göre 17 Agustos ve 12 Kasım depremlennın etkisıyle Fiskobirlik'in Batı Karadeniz'deki depolannın çökmesi ya da hasara uğraması nedeniyle bu depolarda bulunan 19W ürünü 14 bin 656 ton kabuklu t'ındığın düşük fiyatla kamu kuruluşlanna sulı^ı kararlaştırıldı. Malıyetın altındaki sutı^ nedeniyle Fiskobirlik'in olu^acak /.aranııııı, Kuruluşun Destekleme ve Fiyat Istikrar Fonu'na olan kredi borçlarına mahsup edilmesi bcnımsendi. Tariş'in depolarındakı 1999 ürunü incirler için de benzer bir uygulamaya gidildi. 1999 ürünü kuru incırin, olusacak zararının DFIF'c olan borçlarına mahsup edilmesi koşuluyla kamu kuruluşlanna satışı kararlaştınldı IBMPC VVEBOKUL SUPERONLINE IBM*PC300GL656386G lnta^rYntium°IHi^md,600EBMHz 64MBSDRAM, Mpe B 2 yazıhm destckli 8xDVD ROM süruru, 10.1 G8 Ullra ATA/6C) IIDD, BMIİ AGI12x ckran kartı (AGP 4x'ı dcstokler), 17'ckran (ydnsırrww duz kaıc 0.27mm, BSHz 1^24x768), %Kb dahilı Faks Mudem, Cri'dtivc hoparlfir, ana kart üzerinde ESS Allegro PCI ses özelliğı, Mırro AI"X kasa, I ürkçe Q klavye, Mouse, Microsoft Wlndows 98 Ikinci sürüm, «Loius Sm.irt Suite, Supernnline internet Paketi, (Yazılımlarfabrikadan yüklüdiir), Sıslcııı unıtcbi vi' ekran 1 yıl gnmntili. ^ y j ÜCRETSİZ BİLGİ VE SİPARİŞ HATTI 0800 261 2111 7 gün 9.00 22.30 Zirvedekilere nasıl ulaşabilirsiniz? K i m l l m Pe l o l a U S D ' (TOMB ^ *efeklif • K a t l satış * " l a tüzcrındcn) " l u 0 miklannı kuru Pamukbank bu paketin içinde Ünlversiteyo w k«ılejli'rt» hazırlanan herkp> içın gerçek bir kaynak ve sınav merkezı Bllınçli bir seçim için meslekler hakkında genıj bıİRi, kırkıye ve dunyanın drfter ülkelerindekı unıversıtclcrin ayrınlılı tanılımı.Uıledıgınız zaman konulara göre veya genel testleri yapabilmc Imkanı Yaptıftıni7 tUm tesllprın verı tabanında ttıtulması sayesınde seviye belirlemesı Site ııjn dt'tavlı bılgıyt* www.weboluit.tuni karjılığı TL Mecıdıyekfty Şubesi 102121 59 nolu banka lıesap numarasına yaiırını/. (Banka hav.^f, CFT ı;lum rnasrjflan tle Sö/leşrne Dimna Vfrgısı müşrprıyp airttr) • En y.ıkın Boyııt Yetkılı Salıcısına aşağidakı belgelen teslim edcrek ba^vutu lormunu ımzalayınız. IBM PC D l ı t r l b t t t « r U • Başvuru formu • Pı• i111,ıı b a n k a d e k o n t u , • Niıfus clJidanı ve fotokoplsi, • (ieiır dıırunıunu gösterlr belge • ()n.)yUnan bjşvunjlar 3 gUn ıçensınde ya> bıldınkn ek boyut ı lı ı nuh ıı kı»l,ı\ ı ı ııl ıs.ılııllı sını/ Ödeme süresince sınırsız Superonline internet erişimi ve ayrıca Ödeme süresince "VVebokul" aboneliği K r c d i s i d e s t e ğ i y l e . K a m p a n / a • Urünler, krcdi onay tarıhinden itıbarcn 7 ış gunıı ıçcri";ındeadresınıze ucretsiz teslim edılecek w Hnvııi Yıikılı Bayısı tarafından kurulacaktır s t o k l a r l a sınırlıdır. R e s i m d c k i Talalpap Mah.tmirgiiı Lai. Nıı:2 Obneylbnı İSTANBUI www.boyulbilgi.com.tr e k r a n Bu kampsınya P a m u k b a n k T U k e t İ c İ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle