08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 S MART 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Erbakan'ın konvoyunda kaza • tstanbul Haber Servisi - Bayram tatilini geçirmek üzere İstanbul'da bulunan kapatılan Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, cuma namazını Sultanahmet Camisi'nde kıldı. Cuma namazına gidış sırasında Erbakan'ın korumalanna ait bir otomobılle Milli Gazete'ye ait bir otomobil, Taksım'dekı Ceylan Otel'in karşısında çarpışö. Namaz dönüşünde ise 2 koruma aracı arasında Tarlabaşı Bulvan'nda bir kaza meydana geldi. Kazalarda, araçlarda hasar oluştu. Yolsuzluk sitesine 11 binbaşvuru • ANKARA (ANKA)- CHP Istanbul II Başkanhğı tarafından tntemet'te oluşturulan Yolsuzluk sitesini, açıldığı 31 Ekim 1999'dan bu güne kadar 11 bin 23 kişi ziyaret etti. CHP Istanbul tl Başkanhğı tarafından "yolsuzluk.org" adresi ile oluşturulan siteyi, açıldığı 31Ekiml999tanhinden bugüne kadar 22 bin 23 kişi ziyaret etti. Ziyaretçilerden duyduklan bûtün yolsuzluklan bıldinnelen istenen sitede, ihbarlann takip edileceğı ve yayımlanacağı belırtıliyor. Sitede "Çeyrek Asnn Yolsuzluklan" başlığı ile, mobılya yolsuzluğu, Hema Traktör, Tuncay Mataracı, Hilmi Işgüzar, Hayali thracat, Fsmail Özdağlar, Jaguar Olayı, Karayollan, tstanbul Bankası, Süzer, Park Otel, Tofaş, İSKİ, Üksan, Gülay Atığ, Mustafa Kalemli, Türkbank. tnterbank, tgdaş ve Akbil yolsuzluklan konusunda da bilgi veriliyor. Nevruz'a devlet ppogramı • ADANA (Cumhnriyrt Bürosu) - Nevnız'u bu yü da devlet resmı programla kutluyor. Nevruz kutlamalan 20 Mart Pazartesi günü başlayacak. Ressamlar Saliha Yeşilköy ile Remziye Çetinkaya'nuı Nevruz konulu ortak resim sergısinin Hacı Ömer Sabancı Kültûr Sitesi'ndeki açılışından sonra "Türk Kûltüründe Nevruz" konulu resim, şiir ve kompozisycm yanşmalannda derece alanlara ödül verilecek. Adana Geleneksel Gösteri Sanatlan Topluluğu'nun, Celalettin Sayhan ve Ziyapaşa tlköğretim okullaruıdaki Nevruz öğelerini içine alan kukla gösterisinin sunumuyla başlayacak ikinci gün programı, Kültür Bakanlığı sanatçılan Musa Eroğlu, Nilgün Kayabaşı ve Timuçin Çevikoğlu'nun Menderes Spor Salonu'ndaki konseriyle geçerken, üçüncü gün Organize Sanayi Böîgesi'ndeki "Nevruz Ormanı"nın ağaçlandınlması ile son bulacak. HADEP ise bu yılki kutlamalan yine Mimar Sinan Kültür Sitesi'nde gerçekleştirecek. Işfk Kanstfya•• ••• • • tstanbul Haber Servisi - Istanbul Tabip Odası tarafından her yıl geleneksel olarak verilen 14 Mart Sağlık Haftası ödüllehnin sahipleri belırlendi. Basında köşe yazısı dahnda yazanmız Işık Kansu da ödüle değer görüldü. Ödüller tstanbul Universıtesi Cerrahpaşa Tıp Fakûltesi Oditoryumu'nda 20 Mart'ta yapüacak törenle sahiplerine verilecek. Bakanlıklann yetkilerinin devredilmesi idari yapıda sorun yaratacak Yetkisiz bakanlar dönemiANKARA (Cumhuriyet Bûn> su)- Liberal politikalar doğrultu- sunda KlT'lerin özelleştırilmesi ve ûst kurullar oluşturulması sü- reci yaşanırken, Türkiye'nin ida- ri yapısı açısından sorun yarata- bilecek biçimde bakanlıklann yetkileri de devredilmeye çalışı- lıyor. Bakanların ve bürokratla- nn sorumluluktan kaçış süreci, bakanlıklann müsteşarlığa dö- nüştürülmesinden lağvedilmesi önerilerine, yetki ve görevlerin özel sektöre btrakılmasına dek uzanan yeni bir dönem başlatü. Türkiye'de kamu hizmeti ve kamu yarannın gözden çıkanl- masıyla sorumluluk ve yetkileri yok edılmek istenen bakanlıklar şöyle: Tnrizm Bakanlığı: Turizm Ba- kanı Erkan Mumcu, sorumlu ol- duğu bakanlığın lağvedılerek müsteşarlığa dönüştürülmesine ilişkin yasal düzenleme hazırlı- • Bakanlaruı ve bürokratlann sorumluluktan kaçış süreci, bakanlıklann müsteşarlığa dönüştürülmesinden lağvedilmesi önerilerine, yetki ve görevlerin özel sektöre bırakılmasına dek uzanan yeni bir dönem başlattı. ğını bu ay içinde bitırmeye çalı- şıyor. Böylece, özel önem veril- diği söylenen, bütçede reel olarak payı artan bırkaç kuruluştan bin olan Turizm Bakanlığı'mn sektör düzeyinde planlama ılkesi yok edilecek. Sağlık Bakanlığı: Sağlık Baka- nı Osman Dunnuş'un. Türki- ye'nin üç önemlı hastanesıru "be- deDerinin alünda satabileceğmi" açıklaması, sosyal devletın gere- ğı olan sağlık hızmetının bile özel sektöre bırakıiarak paralı hale ge- tirilmesi amacını yeniden günde- me getırdi. Satümaya hazırlanan, Türkiye'de açık kalp amelıvatının ve kalp naklınin ilk kez gerçekleş- tirildiği Sıyamı Ersek Hastanesı, kalp nakli operasyonlanyla bılı- nen Koşuyolu Hastanesi ve uz- man doktor yetiştiren Ankara Yüksek Ihtisas Hastanesi'nin Türkiye'nin en iyi hastaneleri ara- sında olduğuna dikkat çekıldi Durmuş'un, "Tıpta l zmanlık Smavı'nı kazanamayan doktorla- ra paralı eğftün oianağı tanınaca- ğuu" açıİdamasının arduıdan, Ankara Yüksek thtisas Hastane- si 'ni de özelleşüreceğini söyle- mesi, devletin, tıp eğitiminin bir kısmını "sıründan atnıayı tasar- ladığı" kaygısına neden oldu. Yüksek thtisas Hastanesi'nin, 1997 yıunda özerkleştirme adı al- tında hastane yerine "işletme" statüsüne sokulmasıyla devlet hastanelerinde ilk kez "kamu ya- ran" yerine "müşteri-kâr" man- üğı getirilmışti. Sosyal gmenlik: Kamu kurum- lan niteliğınde olan Emekli San- dığı, SSK ve Bağ-Kur yerine dev- let özel sigortacüığı teşvik etmek üzere sosyal güvenlik yasası çı- kardı. Dünya Bankası ve IMF'nin istemleri doğrultusunda gerçek- leştirilen bu düzenlemenin ikinci ayağıru da özel sigortacılık yasa- sı oluşturuyor. Enerji: Hükümet, uluslararası sermaye ve özel sektörün baskı- lan doğrultusunda bu alanda dev- letin tümüyle dışlanmasım sağla- yacak düzenlemeler gerçekleşti- riyor. Enerji ihalelerinin yarunda. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan- lığı'nm parçalanması süreci yeni düzenlemelerle sürdürülüyor. Türkiye Elektrik Kurumu'nun (TEK), TEDAŞ ve TEAŞ olarak ikiye aynlmasının ardından bu kurumlann da parçalanması, BO- TAŞ 'uı da bölünmesı, bakanlığın yetkilerinin düzenleyici kurulla- ra devredilmesine ilişkin yasal çalışmalar Başbakanlık ve TB- MM gündemine kadar getirildi. Ulaştınna Bakanlığı: Önce PTT'nin T'sinin satışı, ardından GSM şebekelerinin ihaleleri ve son olarak da çıkanlan Telekom yasasıyla bakanlık iletişim ala- nındaki yetkilennı tümüyle öze- le bırakıyor. Bakanlığın düzen- leme yetki ve sorumluluğu da, oluşturulan kurula aktanlıyor. Böylece stratejik özelliğe sahip iletişim alanı da, yabancı serma- yenin etkin olacağı yapıya terk ediliyor. BAŞBAKAN ECEVİT '312 için pazarlık söz konusu değil' ANKARA (Cumhuriyet Bnrosu) - DSP'de partililerle bayramlaşan Başbakan Bülent Ecevit. FP'nin, Necmettin Erbakan'ı ömür boyu siyasi yasaklılıktan kurtarmak amacıyla gündeme getırdiği, Türk Ceza Yasası'nın 312. maddesı konusunda, Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin anayasa değişikliği gerçekleşmeden "pazarhk »nlamına gefebilecek" hıçbir değışiklige gitmenin söz konusu olmadığmı söyledi. Ecevit, eşi Rahşan Ecevit le büiikte dün DSP Genel Merkezi'nde milletvekilleri ve partililerle^ : bayramlaştı. Bayramlaşma > sırasında yurttaşlardan biri Ecevit'in eline ımza atmak istedi. Konımalann engellemesı nedeniyle parüli yurttaş isteğini yerine geüremedi.Bayramlaşma sonrası gazetecılerin sorularmı yanıtlayan Ecevit, TCY'nin 312. maddesinin değiştirilmesine ilişkin tartışmalann anunsaülması üzerine, "Şu aşamada yapılacak bir şey yok. Bizin) önümüzde bir anayasa değişikliği var. Anajasa değişikliği ile ilgüi oyiama ohnadan, pazarlık anlamına gelebilecek. pazarlık süreci anlamına gelebüecek bir davranışta buhınmayı doğru buhnuyorum" dedi. 'Af yasaa gerikmeyecek' Ecevit, bir başka soru üzerine de af yasasuun bayramdan sonra Meclis gündemine geleceğini belırterek, "Bayramdan sonra artık gedkmez" dıye konuştu. Ecevit, hac ıçin gittiği Mekke'de yaşammı yitiren ANAP Siirt Milletvekili Nizamettin Sevgili'nin ölümünden duyduğu üzüntüyü dile getirerek yakmlanna başsağhğı dileğinde bulundu. P&rtİİ©rde b a v r a m l a s m a CHP, DSP ve ANAP il örgütlerinde ba>Tamlaşma yapıkfa. CHP tl Merke* ' ^^ ri'nde, CHP Genel Başkanı Altan öymen vt PM üyeleri Nurettin Sözen, Ber- han Şimşek, Mefamet AH Özpolat De tl Başkanı Mehmet Bölük sırayia partilDerin tebriklerini kabul ederken Öymen, "tktidar yohında nke bayramlara inşaUah"" diye seslendi DSP tl Merkezi'ndeki bayramlaşmaya Cahit Savaş Yaztcı, Yücel Erdener, Hü- seyin Mert ve Ahmet Güzel'in de aralannda bulunduğu tstanbul milletvekflleri ve parti yöneticileri kabku. Törende konuşan tl Başkanı Hasan Fehmi Yavuzalp, DSP'nin hükümetteki başanlannı anlatarak partideki birtik ve berabertiği övdü. ANAP Ü Merkezi'ndeki bayramlaşmaya da Istanbul mflletveküleri Ali Doğan ve Ahad Andican ile parti yöneticileri kanldılar. ANAP'b- lar, hûkûmeti başanh bukluklarmı ve partilerinin de bunda önemB katkısının olduğunu söyledfler. (Fotoğraf: UĞUR DEMİR) Bayramlaşma ziyaretlerinin ana konusu Cumhurbaşkanlığı seçimi ve '312' oldu Siyaset gündemi hareketlendi ANKARA (Cumhnriyet Bürosu) - Kur- ban Bayramı nedeniyle siyasi partiler ara- sında yapılan ziyaretlerin ana konusu "Cumhurbaşkanhğı secimkri" ve Türk Ceza Yasası'nın (TCY) 312. maddesi ve CHP'nin yapOrdığı anket oldu. Bayram tatili nedeniyle son derece dur- gun olan siyaset gündemını, dün partiler arasında gerçekleştirilen bayramlaşma zi- yaretleri hareketlendirdi. DSP, MHP, FP, ANAP, DYP ve CHP yöneticılerinin bir bölümü sabah saatlennden itıbaren ziyaret- lere başlarken, bir bölümü de genel mer- kezlerinde gelen ziyaretçileri kabul etti. Ziyaretlerin ana konusunu Cumhurbaşkan- lığı seçimleri ve TCY'nin 312. maddesı oluştururken, Galatasaray'm Ispanyol Re- al Mallorca karşısında aldığı 4-1 'lik gali- biyet de gündeme geldi ve bu galibıyetle Türkiye'de çifte bayram yaşandığı ıfade edildi. DSP'yi önce FP, MHP ve CHP heyetle- ri. ardından da DYP ve ANAP heyetleri zi- yaret etti. DYP heyetinin DSP'yi ziyareti sırasında, DYP Genel Başkan Yardımcısı Haa FÎKz, bayramdan sonra TBMM gün- deminın çok yoğun olduğunu belirterek sözü Cumhurbaşkanlığı seçimlerine getir- di. DSP Grup Başkanvekili Tümen Cum- hurbaşkanlığı seçimi konusunun herhangi bir sıkıntıya meydan verilmeden çözüme kavuşturuîmasnıı umduklanm bildirdı. D- SP, CHP, BBP, DYP, ANAP ve FP heyetle- ri de MHP'yi ziyaret etti. FP'ye yapılan ziyaretlerde de 312. mad- de gündeme geldi. FP Genel Başkan Yar- dımcısı Ertan Yülek, konuşulanlann pa- zarlık anlamına gelmemesı gerektiğıni, tı- kanıkhğın mutlaka aşılacağuıı ifade eder- ken, ANAP'h Ninat Gökbuhıt da "Anaj-a- sal çerçeve içmde" diye ekledi. ANAP'a gerçekleştirilen ziyaretlerde de CHP'nin açıkladığı anket konuşuldu. ANAP'ı ziyaret eden DSP heyetinden Em- rehan HabcL anket içın "Tahminlerden çok temennileri yansıtıj'or" değerlendırmesini yaprı. ANAP, FP, DYP, DSP, MHP ve HADEP yöneticileri de CHP'ye ziyarette bulundu- lar. Ziyaretlerde konunun, ankete gehnesi üzerine CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyesi tbrahimTez, anketin CHP ile uzaktan yakmdan bir ilgisinin ohnadığnu, sadece anketi yorumladıklannı söyledi. IRMIKI AYDIN ENGtN aenginfa doruk.net.tr Umurumda değil. Inanmış biriyseniz banşlar doğurması, küslükler çözme- si beklenen bir bayram günü- nüzü berbat edeceğim ve umurumda değil. Bayramı, tatil kaçamağı için bir bahane kıldıysanız, gittiği- niz tatil beldesinde ya da kent- te, evinizde uzunca bir tem- belliğin tadını çıkarmaktaysa- nız, keyfınizi kaçıracağım ve umurumda değil. Bayram günü bastıran ka- nn lekesiz aklığının bile örte- mediği kan göllerinden söz edeceğim. inanmışlık adına, ibadet niyetine boğazlanan ve ille de boğazı kesilip kanı akı- tılmacasına öldürülen koyun- lardan, koçlardan, danalar ve boğalardan söz edeceğim. Son söyleneceği baştan söyleyelim. Eşyayı adıyla ça- ğıralım. Inançlılara saygı iki- yüzlülüğü altında lafı eveteyip gevelemeyelim: Kurban kesmek ilkelliktir! Tektannlı dinlerden çok, ama çok çok önce, en ılkel kavim- lerden kaynaklanan ve o ka- vimler kadar ilkel bir gelenektir. Doğada olup bitenleri açık- layamayan ve doğadan yakın- lık bulamayan ilkel insan, ağa- ca, güneşe, suya, taşa, kurda, kuşa tapıyor ve gök gürtedi- Hizbullah Usulü Kurban ğinde, şimşek çaktığında, yıl- dınm düşüp yaktığında. sel bastığında, kuraklık kavurdu- ğunda "taptığı", Tann belledi- ği variığın gazabını yatıştırmak için kurban kesiyordu. Kurban çoğu kez insandı. En çok da genç bakıre kızlar... Yunan, Çin, Hint, Sümer, Babil, Aztek, Inka mitologya- lan kurban töre ve törenleriyle doludur. Ortadoğu'nun, Orta Asya'nın, Uzakdoğu'nun ma- sal ve söylencelerinde, 'tan- n'nın (tannlann) gazabını ya- tıştırmak, bereketli bir hasat, klana mutluluk, esenlik; düş- man kavimlere ölüm ve yıkım, savaşta zafer için insan kur- ban etmenin izlerine bol bol rastlanır. İnsan yerine hayvan kurban edilmesi insanlığın "biraz(cık)" daha uygarlaştığı dönemlere denk gelir. Ibrahim Peygam- ber, oğlu Ismail'i, Tann'ya kur- ban etmeye kalkışınca gökten inen koç efsanesi bu "uygar- lık gelişmesinin" mitologyaya yansımasıdır. Kendi içinde her "reform" hareketini boğan. Isa'dan sonra 6. yüzyıl Arap yanmada- sının bir töresini (ritüel) günü- müze kadartaşıyan islam, bil- gilerimiz bizi yanıltmıyorsa, Tann'ya canlı hayvan kurban etme geleneğini yaşatan ve yaşayan tek "tektannlı din". • • • Bu kadar tarih yeter. Söyle- necek söylendi: Kurban kes- mek ilkelliktir! Peki 2000 yılı Türkiye'sinde, gazetelere yansıyan, kimileri- ni gazetecilerin bile içi kaldır- madığı için yansımayan kur- ban kesme kepazeliklerini na- sıl nitelemeli? Kayseri'de herifin biri boğa kurban etmeye karar verdi. Kestirmek için kasaplar çağır- dı. Boğanın boynuna bıçak vuruldu ama güçlü boğa silki- nip kurtuldu. Boğazından kan- lar akarak kaçmaya çabala- yan boğayı durdurmak için bu kez de kasap, kurban sahibi ve mahalleliden oluşan bir "/'/- kellersürüsü", hayvanın alnı- na barta darbeleri indirdi. Ya- ralı boğa daha da azgınlaşın- ca itfaiye ve polisin yardımı ile kementle yakalanıp bir ağaca bağlandı ve kement boğma- casına sıkıldı. Ardından kasap ve kurban sahibi kafa kafaya verdiler ve dinsel bir sevap ka- zanmak amacıyla kurban ede- cekleri boğanın önce dört ayağını dizlerinden kestiler. Çaresiz yere yıkılan boğa de- belenirken kasap üstüne çök- tü ve hayvanın gırtlağını kese- rek "dinsel gereği" yerine ge- tirdi, yani kan akıttı. Boğa öldü. Sahibi sevap iş- ledi. Etinden fakir fukaraya da pay vererek sevabına sevap- lar kattı. Yann ahrette mekânı besbelli ki cennettir. Peki "kurban kesmek ilkel- lik" ise bu anlattığımız tüyler ürpertici vahşet nedir? Ve dün Cibali'nin denize dik inen sokaklannda bu satırlann yazan daha temiz görüntülere tanıkolmadı. Dün fetanbul so- kaklannı arşınlayan haberciler, alnına "mübarek kurban kanı" sürmek istediklerınden kor- kup kaçan beş yaşındaki oğ- lunu, bir bayram sabahı tokat- layan babayı; kurbanın kanını kaçak inşaatının temeline akı- tıp Tann'dan yardım dileyen herifleri; köşe başındaki yağ- mur ızgarasını kurban kanının ve hayvanın iç organlannın çöplüğüneçeviren "müminle- ri" birbirierine anlattılar. ••• Ve bu ülkenin Cumhurbaş- kanı kurban kestirirken başın- da durup kasaplara yol yor- dam öğretti; hayvanın en iyi (burada "en /y/"nin anlamı ne acaba?) nasıl kesileceğini ta- rifetti. Peki Kurban Bayramı'nda böylesine bir vahşet yaşanan bir ülkede, Hizbullah cinayet- leri niye ürkütücü olsun? On- lar da öldürdükleri dindaşlan- nı, gırtlağı kesilir kanlan akar- sa "şehit" olup cennete gider- ler diye domuz bağıyla bağla- yıp kanlannı akıtmadan boğ- madılar mı? Bu vahşeti, işte bu "d/nse/<7ere/cçe"yleaçıkla- madılar mı? Büyük kitlelerin ibadetlerini bu kadar ilkel ve kanlı yerine getirdikleri, cinayetlerini böy- lesine tüyler ürpertici dinsel motrflere bağlayan "inanç ka- tilleri"n\n kol gezdiği bir ülke- de, demokrasi diye çırpınan- lann, işkence son bulsun diye çabalayanlann, şiddeti top- lumsal bilinçten silmek için yol yöntem arayanların umut- suzluğunu, buza yazı yazıyor olma karamsariığını anlamak zor mu? OfffffL. POLTIİKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETtNKAYA Öpüşme!.. Öpüşme ne zaman başladı? Adrianne Blue mu haklı bu konuda, yoksa Fre- ud mu? Cinsel etiğin ve kültürel koşullann bir ürünü olan öpüşme binlerce yıllık tarihin derinliklerinden çıkıp hâlâ o büyülü tutkusunu koruyor... Yağmur kara çevirdi... Böyle bir günde pencere kenanna oturup dışan- da yağan kan izleyip, sonra uyumak da var!.. Ben tam tersini yaptım!.. Çünkü günlük yazılanmı bayram da olsa yazmak zorundayım... Doktorum Asım Sevil, beni önceden uyardı: "önümüzdeki salı gününden itibaren en az iki hafta yazı yazmayacaksın..." Başımı öne eğıp yanıt verdim: "Ne yapalım, başa gelen çekilir!" Küçük bir göz ameliyatı geçireceğim... Önce sağ gözüm, sonra sol... Doktor Asım Sevil'le kartı bir bayram akşamı öpü- şüp aynldık... Adrianne Blue'nun 'Öpüşme1 kitabı 'Aynrru Ya- yınlan'nda çıktı. Kitabı Ingilizce'den Türkçe'ye Irem Sağlamer çevirmiş... Metafizikten erotiğe öpüşme nedir? Kitabı okurken Robert Desnos'un birşiiri aklıma geidi: "Seni öylesine dûşledim ki yitirdim gerçekliği- mi... Bu canlı bedene sahip olmanın ve benim taptı- ğım sesin çıktığı bu ağzı öpmenin daha zamanı de- ğil midir?" Acaba öpüşmenin gücü Blue'nun söylediği gibi bir simge olarak, sadece cinsel yakınlıktan değil, her öpüşmenin gerçekte anlamın sürekliliğine katılma- sı gerçeğınden mi kaynaklanır? Peki gelişmemış toplumlarda öpüşmenin cinsel- liğe katkısı nedir, heyecan veren gücü kışkırtır mı? Daha pek çok soru aklınıza gelebilir... • • • Adrianne Blue dünya çapında bir öpüşme uzma- nı... Kim söylüyor bunu? BBC ve Kanal 4... Mutsuz âşıklann hüzünlü öpüşmeleri günümüz- de de var mı yok mu bilmiyorum ama. Uyuyan Gü- zel Prens, Paolo Francesca, Scariett-Rhett, Oscar Bosie, Charles-Diana, tutku ikonlan olmamışlar mıy- dı? Blue diyor ki: "Ve pek çoklan, Keats gibi öpücûkterin uçucu mutluluklar olduğuna inanır..." Kitapta 199O'lı yıllann film ve romanlannda öpüş- menin önemli biryeri olduğu vurgulanryor... Şimdi soralım: "öpüşmek bir içgüdü mûdür?" Yanrtı şu oluyor "öpüşmek, açık bir içgüdüdür. Bunun ne anla- ma geldiğini anlamak için neredeyse, 100 yıl geri- ye, Pavlov'un köpeklerine gitmemiz gerekir. Ivan Pavlov 7904 yılında, köpeklerin zil çalınca salya akıtmaya koşullandınlabileceğini göstererek Nobel fizyoloji ödülünü kazandı. Zil önce yiyecek getirilin- ce çalınıyordu; köpeklerzille yiyecek arasında bağ- lantı kurmayı öğrendiler. Daha sonra yiyecek geti- rHmese bile ağızlan salyalanmaya başladı. O gün- den beri, Watsoncular, Skinnerciler ve öteki d& neysel ruhbilimdler, insan davranışlannın büyük bir bölümünün öğrenilmiş olduğunu 'kanrtlayan' veri- ler topladılar. Içgüdüleriyle davranan mayrnunyavrusunun ter- sine, insan yavrusunun geçmişinin temiz olduğu düşünülür. Memeyi emer, haz duyar ve annesini 'sevmeye' koşullanır -öğrenir- çünkü haz veren o- dur. İçgüdü değil, sevgi değil, ödül ve cezadır in- san yaşamını denetleyen tannlar. Bu, şekeheme- ye karşılık sevgi, çıkar karşılığı sevgi olarak bilinir. Bunun savunuculan psikanalizin saçmalık olduğu- nu düşünür ve insanın evriminin biyoloji/içgüdü/do- ğaya karşı kültür/öğrenme/yetiştirmenin zaferi ol- duğunu öne sürerler." ••• Aslında aşk hem evrenselliği hem de yalntzlığı içinde taşımaz mı? Kimilerine göre romantik bir aşk yoktun var olan aşk acıyla yaşam bulur, çoğalır... Ama aşk ne olursa olsun öpüşmeyle başlar!.. Hani bazen sorarlar insana: "İlk öpüştüğün insan kimdi?" Sanınm Lavvrence'ın şu dizeleri öpüşmenin an- lamını ortaya koyuyor: "Koyun koyuna seni sevemedim, Sevmeyi istediysem de. öpüştük, belki de öpûşmemeliydik. Boyun eğdin, kendimizi son bir denedik, Beceremedik. Sen yalnız dayandın, böylece Çökerttin usta direncimi. Okşamamla titremedi hiç tenin; Bu yüzden gereken son ince acıyı da Sana çektiremedim. Güzelsin, alımlısın Ama donuk ve tutuksun etinde; İçine işleyebilseydim eğer O dikenli acının olanca şiddetiyle, Işıyan bir ağ çıkardı belki" [email protected] Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 ** Cumhurryrt ^. krtap kulübû fffîmmi \Kzı «K714VD4 özlerin poyraz ÇAĞININ TANIĞI Ü{ YAZAR 2. BASI KUBİLAYOLAYIVETARİKAT KAMNARI 4 BASI SANCIU YILLAR KUSATIUIIS SOKAKLAR 4 BASI KU?y POSTUNDA KURT ZAMŞAK SANA DA IULASTI KAN DİNJARONUNÜN KAZLARI ASIK KADIHUR SOKA& 2. BASI URİAT PAZARI SEVDANIN ADRESİ BELÜ DEİİL ,TÜIKİYE'NİNSEYTANİK6ENİ JZLERİN POYRAZ Cumhunyet Kıtap KulCıbu Çağ Pazariama A.Ş. Turkocaûı Cad. No:39/41(34334)Ca9aloğlu-lstanbul Tel:514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle