Katalog

Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi ^ ^ Genel Yayın Yönetmenı. Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordrnatörii. Hikmet Çetinkaya • Yazıışlen Müdüru tbrahim Yüdız 0 Sorunüu Müdür: Fikret tlkiz • Haber Merkezi Mûdürü: Hakan Kara • Görsel Yönetmen: Fikret Eser tstıhbarat: Cengiz Yıldınm 0 Ekonomı: Özlem Yüzak 0 tCültur Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler: Sami Karaören 0 Düzeltme Abdullah Yazıcı 0 Fotoğraf: Erdoğan Köseogln 0 Bılgı-Belge- Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen Mehmet Faraç Yayın KuroJu. Üban Selçuk (Başkan), Orhan Erinç. Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, tbrahim YİIdız, Orhan Bursab, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsûcısı: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No. 125,Kat.4,Bakaıüıklar-AnkaraTel:4195020(7hat), Faks- 4195027 0 Izmır Temsilcısı. Serdar Krak, H. Ziya Blv 1352S.2/3Tel 4411220. Faks 44191170AdanaTemsıkisı: Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd. 119 S. No:l Kat:l. Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Müessese Müdürü: Üstûn Akmen 0 Koordınatör: Ahmet Kornlsan 0 Mubasebe. Bûlent Yener 0 Idare Hüseyin Gûrer 0 Satış: Fazüet Kuza MEDYA C: • YÖDetım Kunılu Başkanı - Genel Müdür- Cüibin Erduran • Koordınatör Reh» Işmnan # Genel MüdürYardımcısı: SevdaÇoban Tel' 514 07 53 - 51395 80-513846Wl,Faks.5138463 YıyuBİayın ve Basan: Yent Gûn Haber Ajansı, Basul ve Yaymcılık A.Ş. Türtocağı Cad. 39/41 CaSaloglu 34334 Istanbul PK 246 - Sıriceci 34435 Istanbul Tel (0.212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0'212)513 85 95 www.cumhuriyet.com.tr 18MART2000 Imsak:4.37 Güneş: 6.04 Öğle: 12.19 îkindi: 15.40 Akşam: 18.21 Yatsı: 19.42 Modada renk heyecan • Haber Merfcezi - Mavi Jeans'in ilkbahar-yaz cizgileri rengârenk. "Modada renk heyecanı"nı yakalayan Mavi Jeans, özellikle jeans'lerin üstüne pembeden fusyaya, turkuvazdan eflatuna, turuncudan maviye, sandan yeşilin tonlanna kadar canlı ve pastel renklerden oluşan tişört ve gömleklerie çarpıcı kombınler oluşturmuş. MiaFarrow'un kcıoidu • Haber Merkezi-Mia Farrow'un 19 yaşındakı Vietnam doğumlu evlatlık kızı Tam Farrow, geçirdiği kalp krizi sonucunda öldü. Fanow'un 10'u evlatlık 14 çocuğundan bıri olan Tam Farrow'un ölümü üzerine acı dolu günler yaşayan 55 yaşındakı Farrow, Connecticut'taki evine kapandı. Farrow, kör bir çocuk olan Tam'i, 1992'de olaylı bir şekilde aynldığı Woody Allen'ı yaşamından çıkardıktan sonra evlat edinmiştı. Umud* Ezgf Itektafda • İZ.VÜR (Cumhuriyet Bürosu)-NektarBar tarafindan düzenlenen Mart 2000 etkinlikleri kapsamında bugün Umuda Ezgi konuk ediliyor. Son çıkardıklan albümleri Savrulma Düşlerim'in galasını yapacak grup kasetlerinı de imzalayacak. Saat 20.00 ile 21.00 arasında gerçekleşt ıilecek tanıtım, Cumhuriyet Bulvan No: 285/A Alsancak adresinde yapüacak. Anadohı Medeniyetlepi • İZMİR (Cumhuriyet Bürosu) - Ege Çağdaş Eğitim Vakfi'nın katkılanyla Idol Sanat Evi sanatçılannın hazırladığj "Anadolu Medeniyetleri" konulu seramik sergisi 21 Mart'ta başlayacak. Sergide eserierin kronolojık yerleşimiveherbiri hakkında kısa tarihi bilgiler içermesinin eğitsel bir yön taşıdığı açıklandı. bmip Devtet Tıyatposu • İZMİR (Cumhuriyet Bürosu) - Izmir Devlet Tiyatrosu mart ayında tumelerle kmir dışındaki tiyatroseverlerle buluşacak. Tiyatro, "Asiye Nasıl Kurtulur?" adlı oyununu 20-27 Mart'ta, çocuk oyunu olan "Sihirii Keman" adlı oyunu da 22-23-26 Mart'ta Ankara Küçûk Tiyatro'da gösterime sunacaİc. Uzmanlar, bitkileri ilaç gibi kullanma yetkisinin bu işin eğitimini alan eczacılara verilmesini istiyor Bitkilerden gelen sagbkIstanbul Haber Servisi - însanoğlunun yer- yüzünde var olduğu günden bu yana kullanı- lan bitkisel ilaçlar, yanlış alındığında zararlı olabiliyor. Tedavi amaçlı oîan bitküerin bir ilaç titizlıgınde kullanılmasının önemine dikkat çeken uzmanlar, "Bunlar,beffi bir dozun üze- rine çıktığmda ya da bhki yanhş hazıriandı- ğmdainsamzenirieyebflir' uyansını yapıyor- lar. Uzmanlar, bitkileri kanştınp ilaç gibi kul- lanma yetkisinin ise bunun eğitimini alan ec- zacılara verilmesini istiyorlar. Yüzyıllardır insanlann, soğuk algmlığı, yorgunluk, kabızlık gibi günlük hastalıklan- nı iyileştirmek amacıyla yararlandığı bitkile- rin kullanırru artıyor. Bilim adamlannın kan- ser, kalp, tansiyon gibi hastalıklann tedavi- sinde de en güvenilir biçimde kullanmak için devamlı araştırmalar yaptıklan bitkiler, doğ- nı kullanılmadığı zaman insan sağlığına za- rar verebiliyor. Bitkilerden ilaç olarak fayda- lanıldığmı belirten uzmanlar, bu konudaki sıkrntılan şöyle özetliyorlar: "Üaa bir kavanoza koyup satmadıgunız gi- bi bitkfleri de açıkta satamayız. Aktariardasa- nlan bitküerin içinde ne olduğu beDideğiL Üs- tefiktozicinde. tlaçlazehir arasındakifarkdo- zudur. Bu nedetık bıtkmin içmdekietken mad- de ne kadar, bilinmelL Etken maddenin fazla obnası zebirienmeye neden olabüir. Örneğin, Hangi bitki neye yarıyor? Bitkilerden tedavi amacıyla yararlanüaca- ğı zaman kesinlikle uzman bir kişinin görü- şüne başvurulması gerekıyor. İstanbul Ecza- cı Odası'nın verilerine göre bazı bitkiler ve et- küi olduğu hastalıklar ise şöyle sıralanıyor Afyon alkak)itleri:Tohumu ahnnıış haşhaş meyveleruıden morfin ve tuzlan ûretiliyor. Ginseng çayı: Yorgunluk gidericı ve genç- leştirici olarak kullanılıyor. Kuşburnu, adacayv kekik, ıhbunur, karan- ffl, nane VE tarçın: Soğuk algınlığı, grip ve ök- sürûklerde. Smamelri yaprağu Kabızlık. Rozet: Baş, boyun kanserieri, testikûler, re- nal hastalıklannda kullanüıyor. Aaçiğdem (gûzçiğdemi): Gut krizlerinde ağn kesicidir. Myelöıt lösemi ve cilt kanser- lerinin tedavisinde kullanılıyor. Ahç: Yaüştıncı, idrar söktürücü ve tansi- yon dûşürücû. Tatula: Yol kenarlannda, çöplûklerde yeti- şir. Astım, öksürük ve kramplarda kullanılır. Yüksttkotu: Kalp kuvvetlendirici, böbrek hastahldanndandogankardiakşikâyetierdekul- lanüır. Kardekn: Adele uyancı, çocuk felci son- rası gelişen arazlann giderilmesı, kaslardaki güçsüzlük, çabuk yorulma durumlannda kul- lanılır. Boynuzhı getincik: YatıştıncL, öksürük ke- sici ve uyutucu etkiye sahip. Meyan: Gastritve duodenum ülseri tedavi- sinde kullanılıyor. San kantaron: Yara ve yanıklarda kullanı- lıyor. Devedikeni: Siroz ve hepatıt gibi karaciğer hastalıklannda kullanılır. Porsuk agaa: Kolon, akciğer ve ovaryum kanserli hastalarda kullanılır. papatyanın tek bir fürü nbbidir. Ama aktar- larda her türü sanki yararlıynuş gibi satüıyor. Aktarlann bu konuda hiçbir bilgisi yok. Ko- nunun eğitinıini alan eczacılaruı ise bitkileri kanşbnp insanlara satma yetkisi yok. Yasal düzenlemeier yapdmah." 'Gerçek aktar kalmadı' Şifa verdiğı yıllardır bilınen, bilimsel ola- rak kanıtlanan ve Sağlık Bakanlığı tarafindan kendilerine verilen îistede yer alan bitkileri satöklannı ifade eden aktarlar da doktor, ec- zacı ya da baharatçıya danışmadan hiçbir bit- ki ya da kökün kullanümaması gerektiğini be- lirterek, gerçek anlamda aktarlığuı da aktar- lann da kalmadığıru söylediler. Mısu 1 Carşısı'ndakı Kalmaz Baharatçısı'nın sahibi Adnan Kalmazda aktarügı babadan dev- ralmış ve 50 yıldır bu işin içinde. Kahnaz şunlan anlatıyor: "Okııl tarJDerinde babama yardnn ederdim. Babam vefat edince ben devraldun. Çünkü, kapatmak istemedim. Aktariık bir ekoklûr zaten. Lonca teşkilatının de\ amı gibi çoğu za- man babadan oğula geçer. bazen de usta-çı- rakihşkisi ile öğrenilir. Eskiden, mesiekte bet- li bir olgunluğa erisenlere beüi dualar eşügin- de kuşanma töreni yapıhrmış ve usta, çtrağt- na el vererek onu usta mertebesine çıkanrmıs. Bir de, Mısır Çarşısı'ndaki her dûkkânın üzerinde özel sembolkr varmış. Halk, o dük- kânda ne rür ilaçlar saüküğını bu sembofler- den aniar,ona göre akşverişyaparmış.Her dûk- kânm kendinehas bir terkibi varmış. Saçiçin, basur için, grip, cilt veyabaska bir şe> için de- ğisikteridpler.Zaten,Mısır Çarş«s' nm 330 yıl- hk bir mazisi vardır ve buradaki baharatçiia- nn bu maziden gelen bir bilgi birikimi söz ko- nusudur. Bu yiizden bizzararlı hiçbir şeyi em- poze etmeyiz." 1 milyon bitki türü Yapılan araştırmalara göre dünya ûzerin- de 1 milyon civannda bitki türü bulunuyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre, tedavi amacıyla kullanılanlannın sayısı 20 bin. Akdeniz, kara ve okyanus iklimlerinin hâkim olduğu Türkiye'nin bitki örtüsü üzerinde 10 binin üzerinde bitki çeşidi belirlenmiş. 3 bin kadar bitki sadece Türkiye'de yetişiyor. Bin kadar bitkinin halk tararindan tedavi amaçlı kullanıldığı tahmin ediliyor. Aktarlar- da satılan bitki sayısı 300. 70-100 arasmda bitki ise ihraç ediliyor. Türkiye'de halen 98 übbi ve aromatik bitkiye ait ürün hammad- de olarak kullanılıyor. Bunlardan 58 tanesinin Türkiye'de üretım potansiyeli var, 25 tanesinin tannıı yapılı- yor. Türkiye, son yıllarda artan taleple bağ- lanülı olarak sadece kekik, defhe ve adaça- yırun ihracatmdan yılda 21-23 milyon dolar gelir elde ediyor. Oscar ödüllerinin heykelleriçalındı LOSANGELES(AA) - ABD Sinema Sanadan ve Bilimler Akademi- si'nin Oscar ödüUeri bey- kelleri çahndı. Oscar ödODeri düzen- Jeme komitesi yetküileri tarafindan yapüan açık- lamada, heykelcikJerin dfln, Los Angeks'ın BeD banliyösünde bulunan Roadway Eıpress jirke- rinin yükleme bölûmûn- de kaybokhığu bfldirikü Yetkililer. 26 Mart'ta ve- rflecek Oscar ödüllerinin "caknmış oiduğanu san- dıklanm" ifade ettiler. Bazı kaynaklar 40 kadar heykekriğifl kayıp oldu- ğunu bildirirken, Oscar yetküileri ellerinde ödül töreninde verilecek yete- rince hcykel olduğunu kaydettiler. PoÜs açıkla- masında ise konunun araştırıldığı belirtildi. İçindeOscar ödüllerinin belirtenmesi için Sinema Sanat ve Bilimler Aka- demisi öyelerinegönderi- lecek olan oy pusulalan- nın bulunduğu 10 posta torbası da 10 gün önce esrarengiz şekilde kay- bolmuştu. Bodrum 'Caretta'nın kuşknlu ölümü ÖZCANÖZGÜR MUĞLA - Bodrum Torba'da duba- lara bağlanmış olarak ölü bulunan de- niz kaplumbağasmm (carerta caretta) 6 yıl önce îtalya'mn Nâpoli kentinden yola çıküğı öğrenildi. Kapatılan Yeşil- ler Partısi genel başkanlanndan Bflge Contepe'nin bulduğu kaplumbağa otopsi yapdmak üzere Bodrum Sual- tı Enstitüsü'ne teslim edildi. Bilge Contepe'nin ölü bulduğu ca- retta caretta'nm yüzgecinde telefon numarası yazılı bir plaket bulunduğu belirtildi. Yüzgeçte yazılı telefonu ara- yan Contepe, Napoli Akvaryum Zo- oloji Enstitüsü yetküileriyle görüştü- ğünü belirterek, deniz kaplumbağası- nın 1994 yüında çok sayıda kaplum- bağa ile birlikte denize bu^kıldığını ve uzaydan izlendiğinin aktanldıgını söy- ledi. Balıkçılar tarafindan yakalanarak dubalara bağlanan kaplumbağanın, aç- lık ya da başka bir nedenden dolayı öl- düğünün sanıldığmı belirten Conte- pe, kesin ölüm nedeninin belirlenme- si için kaplumbağayı Bodrum Sualtı Araştırma Enstitüsü'ne teslim ettikle- rini belirtti. Kaplumbağaya yapüacak otopsinin önümüzdeki günlerde so- nuçlanacağııu belirten Contepe, Napo- li Akvaryum Zooloji Enstitüsü'nden ay- nntıb bir rapor istediğini söyledi. Sağlıksız beslenme artıyor Araştırmalara göre 18 ay-2 yaş arasındaki çocukların en çok tükettiği yiyeceklerin başında şekerli bisküvi ve içecek geliyor Dış Haberter Ser\isi - Günümüzde hepi- miz beslenme hakkında anne ve babalan- mızın bildiğinden daha çok şey bıliyoruz. Belki sağlıklı beslenme adına, belki de ki- lo almamak için yağlar, lifler ve vıtamin- ler hakkında bildiklerimizi elimizden gel- dığınce yaptığrmız yemeklere veya yemek tercihlerimize geçirmeye çalışıyoruz. Bü- tün bu bildiklerimızin ışığında ardımızdan gelen yenı nesil gerçekten bizim o yaşta ol- duğumuzdan dahaparlak gözlere, daha ışıl- tılı saçlara ve belki de daha ileri bir zekâ- ya sahip olacak. Ama olayın aslı beslenme uzmanlann- caböyle ifade edilmiyor. îngiltere'de uzman- lann yaptığı bir araştırmada Avrupalı ço- cuklann gıtgıde daha bozuk bir beslenme düzenini benimsedikleri saptanmış. Ingil- tere'nin ünlü beslenme uzmânlanndan Pat- rick Hotford, "çocuklarda vitamin ve mi- neral »lımının düştüğunü ve' dramatık" bir şekilde şeker ahmının arttığunn" altmı çi- ziyor. Yapılan bir araşOrmaya göre 18 ayla 2.5 yaş arasındaki çocuklann en çok tükettiği besinleri şekerli bisküviler, beyaz ekmek, şekerli içecekler ve gayet lezzetli, ancak be- sin değeri olmayan çerezlerin oluşturdu- ğu belirtiliyor. Yaş grubu 5 yaşa kadar çıkanldığında, çocuklann yüzde 50'sinin hiçbir şe- kilde meyve yemediği, pa- tates, bezelye ve havuç dı- şmda pişmiş sebze tüket- mediği bildiriliyor. Doktorlar, yapılan bu araştırmalann sonunda el- de edilen sonucun fatura- sımn anne ve babalara çı- kanlmaması gerektiği ko- nusunda birleşiyorlar. Maddi durumun kötülüğü sonucun sebebı olarak gös- terilmiyor. Çünkü hazır- lanmış yiyecekler çerez- lerden çok daha ucuza mal edilebüiyor. Ancak tüketun toplumu olma yolunda, in- sanlann fişekJendiği ya- yınlardan etkilenen çocuk- lar, çok küçük yaşta olsa- lar da "kendi «^ghlt<ı? ter- ÖzeDikle Avrupa'da çocuklann gitgide daha bozuk bir beslenme düzenini benimsediği orta\a çıkb. dhlerini" yapabıliyorlar. e - p o s t a : t a n @ prizma. net. tr ULUDAĞ MİLLİ PARKI 'Otellere arka bahçe yaratıldı' LEVENTGENCELLİ BURSA-UludağMil- li Paria'nuı yüzde 50'si- nı yapılaşmaya açacak olan 9 bin 600 hektarhk Uludağ Kış Sporlan Tu- rizm Merkezi'nin Damş- tay'ca iptal edilmesine karşın aynı bölgede Ba- kanlar Kunılu bu kez ye- ni bir kış sporlan turizm merkezi ilan etti. Resmi Gazete'de ilan edilen Uludağ Kış Spor- lan Turizm Merkezi yak- laşık 1.530 hektarlık ala- m kapsıyor. Damştay'ın iptal karanna karşın Tu- rizm Bakanhğı'nm öne- risiyle ilan edilen yeni turizm merkezine tepki gösteren DSP Bursa Milletvekili Ali Arabacı, "Damstay'ın 2. Geüsün Bölgesi'ndeki yapıiaşma- yı engeOeyen, oteflerin yı- kümasuu gerektiren ip- tal karan ortadayken böy- le bir karar kabul ediks mez. Danıştay uı iptah\- lekaçak duruma düşen 2. Gelişim Bölgesi'ndeki oteDere arka bahçe yara- dedi. Yeni ilan edilen Turizm Merkezi'nin Bursa açı- sından hayati önem taşı- yan su kaynaklan üze; rinde olduğuna dikkat çe- ken çevreciler ise bu du- rumun "kabul edilemez biryankş" olduğunu söy- lediler. Daha önce ilan edilen 9 bin 600 hektar- lık Uludağ Kış Sporlan Turizm Merkezi'nin ipta- li için Damştay'a başvu- ran kişilerin yeni karar için de dava açacaklan öğrenildi. MESELA DEDIK ERDAL ATABEK urban ohnaya da bayılınz, kur- ban etmeye de. Bu kurban ola- yı başh başuıa bu 1 kültür. Ne yapar- smız ki memleket koyunla kasap do- lu. Böyle olunca da kurban olayı sü- rüp gidiyor. Ama kimi kurbanlar var ki durumunun farkmda değil. Hadi öbürleri koyun milletidir, başına ge- leni anlamıyor, ya insan milletine de demeli? Kurban olduğunun farkına bile varmayanlara... Kent kurbanlan ne yapsın?.. jT^"entler büyümüş, bir başından A bir başuıa uzamış ki başka bır kent olmuş. Bizim memleketli ne yapsm, kopmuş gelmiş büyük ken- te, bir konduya girmiş. Diyelim ki Kartal'm bir ucu. Akrabası daha ön- ce gelip Kazlı'ya yerleşmiş. Bay- ramda eli mahkûm, çoluğu çocuğu toparlayıp ordan oraya gıdecek. Köy yerinin âdetini büyük kentte sürme- se bir türlü, sürse bir türlü. Çoluk ço- cuk yollarda, elde şeker paketi, on- dan in ona bin, git de git. Ertesi gün de Kazh'dakiler yollara düşecek, Kartal'a yollanacaklar. Bunlar 'kent kurbanlan'dır. Kimileri de, bayram- da memlekete gidecekler, el öpüp hasret giderecekler. Saatler süren ge- ce yolculuklan, otobüslerin içinde kaykılıp uyumaya çalışmalar. Mem- leket kurban dolu. Kurbanın işi zor. Dinlensem dese olmaz, bu bayram gitmesek dese olmaz. Bir yerlere ka- Kurban Olsun Sana... çıvermek ona göre değil. Kentler de- ğişmiş, töreler değişmemiş. El öpe- cek, el öpenleri çok olacak, gidecek gelecek ki gideni geleni olacak. Zor iştir 'kent kurbanhği.' Süpermarket kurbanlan... n unlar süpermarketin yanındaki J3 kurbanlık koyunlar değil, için- deki kurbanlık insanlar. Bu süper- marketlercepteki paranın düşmanı. Gi- renin başı döner ki nerede olduğunu bilemez. Gözünü sergılenen mallar büyüler ki ne alacağıru unutur. tçin- den hepsini almak gelir de ancak bı- razını alabilu'. Işte bu bayram önce- sinde insanlar süpermarketlere dolu- şup güya almak istediklerini atoıaya niyetlenırler. Oysa bir de bakarlar ki ne alacaklannı bile unutmuş, akılla- nnda olmayan bir sürü şey aknışlar- dır. Hele yanılıp da çocuklarla süper- markete gitmek gafletinde bulunan- lar tam bir şaşkına dönerler. Bir yan- dan başlanndaki tatlı samoşluk, bir yandan çocuklann bitmez tükenmez istekleri, insanı serseme çevirir de ne aldığını bilir ne de alacağıru. Aldık- lannı kredi kartı ile ödüyorsa o da be- davadan geldiği duygusunu yaratmaz mı? tşte olanlar olur, Kurban Bayra- mı diye yapılan ahşverin borcu gele- cek Şeker Bayramı'na kadar yükleni- r. Eve gelip de aldıklannı gözden ge- çirince kafasına tokmak yemiş gibi olursa da artık olanlar olmuştur. Du- rumu sineye çekip kendini bütün bun- lann bir gün gelip yararlı olacağına inandırmaktan başka çare de kalma- mıştır. Bu 'kendini inandırma' olayı da süpermarket kurbanı olmanın tipik belirtisidir. Süpermarket mantığının şaşmaz kurallan olan 'Bunlan bizim için yapmamışlar mı ayol,biz almaya- cağız da kim alacak' ile, 'Onlar ah- yor da biz niye ahmyormuşuz?' kura- lı temel kalıplardur. Bunlara uyulma- sı, yüksek yerden gelen buyruklardır. Süpermarket kurbanlığı da yüın on iki ayında ve üç yüz altmış beş gününde aralıksız sürer gider. Tatilinlz geçml$ olsun... / T 7 atiliniz geçmiş olsun, bu tatili de ± kazasızbelasızatlatnğuııziçinse- vinin, dualar edin, sizden fakiri varsa bir de fakir sevindirin. Öyle ya, 'aman dokuzgünlüktaoldir' deyip hopladı- nız, durduğunuz yerde duramadınız, cebinizdeki paranız battı, gazeteleri açıp açıp tatil yerleri ilanlanna baktı- nız. Kesenize göre bir yer bulup gö- rüştünüz. Niyetiniz şöyle çoluk ço- cuk makul bir yerde tatil yapmaktı. O da elbette dokuz günlük değil, birkaç günlük bir tatildi. Otobüs zamanında gelmedi ama olsun. Dogrusu bekledi- ğiniz araba da gehnemişti, zaran yok, selametle gidelim de dediniz. Kaza- sız belasız gittiniz, yerinize yerleşe- cektiniz ki odanuı biraz küçük oldu- ğunu fark ettiniz. 'Cannn, satm alacak değiMzya' dediniz, ne güzel. Taülci an- layışlı olmahdır dediniz ki çok doğ- ru. Havalar soğuktu, ama idare ettiniz. Sağa sola bakaum derken hesabuıızın çok üstüne çıktığınızı dehşetle fark ettiniz amatatildeydiniz, sesiniz çıka- madı. Eğlenmeye çahşıyorsunuz da neden eğlenmeniz gerektiğini bümi- yorsunuz. Durup dururken eğlenil- mez, siz de haklısnıız. Olsun, tatiller zaten böyle olur. Ne demişler, 'Tatil paralı yorgunluktur' demişler, ama turizm şirketleri bunu söylemez. Şim- di sağsalim geleceksiniz uışallah, hiç dinlenmeden çalışmaya başlayacaksı- nız. Daha da önünüzde aynı yansı var. Nei diyelim, Allah başka keder ver- mesuı, tatiliniz geçmiş olsun.