Katalog

1 8 MART 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kurbanderfleıi THK'ye TürkHava Kurumu yetkilileri, bazı camilerin, 'şeriatçı' vakıfların ve öğrenci yurtlarının kurban derisi topladıklarına ilişkin şikâyetler aldıklarını belirttiler tSTANBl'LytZMtR(Cumhu- riyet) - Türk Hava Kurumu (THK) yetkilileri, bazı camile- rin, "şeriatçı" vakıflann ve öğ- renci yurtlannın kurban derisi topladıklanna ilişkin şikâyetler aldıklannı belirterek, "Butürşi- kâyetleri emniyet müdüriüğüne ya da kaymakamlığa bildiriyo- ruz. Emniyet güçleri de bu şikâ- yetleri değerlendirijor, izinsiz olarak topianan derileri bize ia- de ediyoriar" dediler. Özellikle üniversite öğrenci- lerinin deri toplamada kendile- rine yardımcı olduklannı ifade eden THK yetkilileri, 17 Ağus- tos ve 12 Kasım depremlerinin ekonomiyi olumsuz etkilemesi, uzun bayram tatili, kötû hava ko- şullan gibi nedenlerle bu yıl, kurbanhk hayvan kesimlerinde düşüş görüldüğünü söylediler. THK'nin Gaziosmanpaşa şu- besi, bayramın birinci günü 100 aracıyla ortalama 4 bin kurban derisi toplandığını belirtirken Avcılar şubesi 40 aracıyla 2 bin 500'ün üzerinde deri topladığı- nı ifade etti. Bakırköy şubesi ise kurbanhk hayvan kesimlerinde geçen yıla göre düşüş olduğunu belirterek, 20 araçla deri topla- maya devam ettiklerini bildirdi. Bayrampaşa'da THK'nin 33 aracıyla 2 bin civannda deri top- lanırken Eminönü'nde 18 araç- la bir günde binin üzerinde deri toplandı. Beykoz'da yaklaşık 600, Eyüp'te ortalama bin 500 deri topladıklannı ifade eden THK yetkilileri, Büyükçekme- ce'yebağlı lObelediyeyeaitara- cın da bölgede 2 bin beş yüz ci- vannda deri topladığmı açıkladı. Maltepe ve Ümraniye THK şu- beleri de yaklaşık bin adet kur- ban derisi topladıklannı bildirdi. THK'nin Izmir'deki hedefi ise 50 bin deri. THK yetkilileri, mahalle muhtarlanyla koordine- li biçimde oluşturduklan ekip- lerin 550 araçla kenti taradıkla- nnı belirterek, elde edilecek yaklaşık 2 trilyonluk kaynağın depremzedeler için kullanılaca- ğını kaydettiler. Kent içinde yö- netmeliklere aykın olarak deri toplamaya kalkışan bazı dinci örgüt ve benzeri kuruluşlann da Kurumun yetkisini kullanmasını üstü ortülü biçimde 'deri gaspı' olarak nitelediler Şeriatçı basında THK hıncıtstanbtd Haber Servisi - Yurttaşlann laik cumhuriyete sahıp çıkma bilinci ve kararlılı- gıyla, kurban derilerini THK'ye bağışlamala- n. şeriatçı basmı çileden çıkardı. Şeriatçı ga- zeteler THK'nin yetkisini kullanmasını üstü örtülü biçimde "deri gaspı" olarak niteledi Katledilen yazanmız Prof Dr. Ahmet Taner Kışialı dahil oimak üzere, Atatürkçü aydınla- n, bilim adamlannt, gazetecilen fotograflan- nı yayımlayarak hedef göstermesiyle bilinen Akit gazetesi, "Fftne tutmadı*' manşetini ata- rak, "Gece kutüpltrinde > ü/Jerce tabağı kmp garson ceketi yakanlaria, ekran başında kur- ban tartjşması yapan sapık ahniyetkrin zura- lanna millet kulak asmadt Kötü hava şarüan- na rağmen kurbanJıklar tükendi, birçok yurt- taş kurbanlık bulmada zoriandT diye yazdı. Kurbanhk satanlann. bu yıl satışlanndüşükol- masından yakınmalanna karşın, Akıt'in aksi- ni öne sürmesi dikkat çekti. Yeni Şafak. öncekı gün olduğu gibi dün de deri toplama konusunda zorbahk yaşandığmı öne surdü. "Deride zorbalık" başhğını kulla- nan gazete, bayramın ilk gününûn, THK ve bazı çevrelerin günlerdir saidığı tehdit havası- nın tedirginliğiyîe geçtiâini savundu. Yeni Şa- fak*THKekipkrtan,derfierintoptuhaiegri- mesiylebirBktepo&eşligindehareketegeçece- ği endlşesi yaşandı. Istanbul'da Vaii Erol Ça- kır'ın dayatmacı genelgesi nedeniyle kurban saMpteritedirginsaatlergeçirirkensniltnptum kunduşlan da vatanda^armayağına kadar ge- tirdiğideribağ^lanmçoğuıüuklakabuletme- dSer" diye yazdı. Necmettin Erbakan a ya- kınlığıyla bilinen Viilli Gazete ise "Türkiye sevdahs" ve "Milli Görüş Ikteri" olarak nite- lediği Erbakan'ın. Eyüp Sultan'da kıtdığı bay- ram namazınt manşetten verdi. "Erbakansev- gba" mansetinin altına "Halk bağnna bas- yor", "O, müledn gönlüode" diye yazan Mil- li Gazete, insan hak ve hürriyetlerine düşman- lık besleyen zihniyetlerin yasakçı, dayatmacı ve baslucı uygulamalannı daha fazla sûrdüre- meyeceklerini vurguladı. Fethuflah Güfcn e yakınhğıyla bilinen Zaman gazetessnde ise Hasan Sutay, köşe yazısmı kurban konusuna ayırdı. Birinci sayfadan anonsla verilen "Kel- Bm keiUm ia yenfa" basiıklı yazıda Sutay "\fc- tasdaş 'kurban kesmeyin'yolu tarüşmatarai- nat,kurtoank£stiAntMvurbanotartışnıacüar gatiba bojuna konustn" yorumunu yapa. güvenlik güçlerince engellendi- ği belirtildi. THK yetkilileri, çok sayıdaki yurttaşın kuruma baş- vurarak bağışladığı kurbanlann da noter gözetiminde kesildiği- ni kaydederek, yasaya aykın de- ri toplama girişiminde bulunan kişi ve kuruluşlann da yine yurt- taşlar tarafından ihbar edildiği- ni bildirdiler. Öte yandan Izmir 11 Hıfzıssıhha Kurulu'nca bay- ram öncesi belirlenen kurallara uymayanlara uygulanan 27.5 milyon lıralık cezanın caydıncı olduğu, ancak, kenrin iç ve ge- cekondu bölgelerinde denetim yetersizliği nedeniyle gelişigü- zel kesim yapıldığı da gözlendi. tzmir'de kurban kesim alanı ola- rak belirlenen noktalarda yurt- taşlann uzun kuyruklar oluştur- duğu ve kurbanlannı konulan kurallara uygun biçimde kestir- dikleri de gözden kaçmadı. Kurban satışlannın lzmirmet- ropol alanda belirlenen 48 ayn noktada yapıldığını \e genel ola- rak belirlenen kurallara da uyul- duğunu kaydeden yetkililer. ve- terinerler tarafından bu alanlar- da satılan hayvanlann sıkı dene- timden geçirildiğini kaydettiler 17 Ağustos depreminin ardından 7 ay geçmesine karşın eşgüdüm eksikliği halen sürüyor Bölgeyi önce sorumlular terk ettiSERTAÇ EŞ ANKARA- Marmara Bölgesi'nde bü- yük yıkıma ve binlerce yurttaşın yaşamı- nı yitirmesine neden olan 17 Ağustos dep- reminin üzerinden 7 ay geçmesine karşın eşgüdüm eksikliği henüz giderilemedi. Depremin olumsuz etkilerinden sorumlu olan eski belediye meclisi üyelerinin, mü- teahhitlerin, emlakçilerin ve inşaat mü- hendislerinin bölgeyi ilk terk edenler ara- sında yer aldığı belirtilirken, kayıt dışj can. kaybı konusunda hâlâ ciddi bir çahşma başlatılmadı. Depremzede yurttaşlara yapılan 600 milyonluk onanm ve 750 milyonluk can kaybı yardımlannda düzensizhk olduğu, birçok hak sahibinin bu olanaktan yarar- lanamadığı kaydedildi. Depremin ardından tartışmah olarak başlayan ve süren prefabrike konutlann büyük çogunluğunun eksik teslim ahndı- ğı. Bolu'da bazı konutlann kiraya verildi- ği öğrenılirken. bölgede iş alan firmala- nn dtşarıdan işçi getirdikleri kaydedildi. Prefabrike konutlann yetersiz ve eksik olarak depremzedelere dağıtılması nede- niyle hak sahiplerinin kahcı konuta fazla ilgi göstermediği bildirildi. 17 Ağustos'ta Gölcük, 12 Kasım'da Düzce merkezli meydana gelen deprem- lerin ardından bölgedeki aksaklıklar sü- rüyor. 17 Ağustos'ta meydana gelen ve Marmara Bölgesi'nde önemli oranda yı- kıma ve can kaybına neden olan depremin ardından bölgeyi ilk olarak depremin olumsuz etkisinde sorumluluk sahibi ki- şilerin terk ettikleri öğrenildi. Geçmiş dö- nemde tanm bölgelerini yapılaşmaya açan belediye meclisi üyeleri, bu inşaat- lann denetiminde gerekli özeni göster- meyen inşaat mühendisleri, yapılaşmada eksik malzeme kullanan müteahhitlerin büyük çogunluğunun depremin ardından böİgeden aynldıklan ve dönmedikleri bil- dirildi. Depremin ardından depremzedelerin soğukta kalmalannı önlemek amacıyla yapımına tartışmah başlanan ve tartışma- lı süren prefabrike konutlann teslim alın- ması da yine tartışmah oldu. Bölgedeki kamu görevlileri bile artık prefabrike konutlann aceleyle eksik tes- lim alındığını kabul ederken konutlarda orurmak isteyen yurttaşlann ek harcama yapmalannın kaçınılmaz olduğu kayde- dildi. metçik Çadırkenti'ndeki depremzedeterle bayramlaştı. tnağ, dep- rem böigesindeki aşcüann zor durumda kahnası ve yemek maliyetinin çok fazla ounaa nedeniyk bedava yemek dagra- mına son verüeceğini belirterek. kendi kişisel görüşünön, tamamen bitirmek yerine kısrtlanmasj yönünde okhığunu söy- ledi. Çağdaş. Yaşamı Destekteme Derneği'nm (ÇYDD) organizasyonu ife Bohı'ya gelen gönüüû riyatroeular, depremzede çocukiara bayramda moral verdi. Bohı 2. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral A. Aydın tnağ, e^ Işık ve oğlu Yağmur- can'ia biriikte Mehmetçikler tarafindan kurulan çadırkentleri ziyaret ederek çadırkent sakinkri ile bayramlaştı. İnağ daha sonra Sağük Mahallesi'ndeki Mehmetcik 2 ve 3 cadırkentierindeki bayramlaşma törenlcrine kabkh, buradaki ço- cukiara da hediyekr dağrtö. ÇYDD'nin daveti ile Bohı'ya geten Hait Yûce ve arkadaşjannm oynadığı "OkusPokus Bir tıu çocuklar Sgivie izkdfler. Depremzedelere dağıtılan prefabrike konutlardaki yetersizlik ve eksiklik nede- niyle yurttaşlann kahcı konutlara fazla il- gi göstermediği öğrenildi. Deprem bölgesinde toplam 179 bin 386 ağır yıkık ve orta hasarlı konut, 28 bin 22 işyeri bulunmasına karşın toplam müra- caatın 98 bin 43 olduğu kaydedildi. Işyerlerinin hasar görmesi nedeniyle deprem bölgesinde artan işsizliğe karşın firmalann çalıştırmak için başka bölge- lerden işçi getirmesi tepkilere neden olu- yor. Işini kaybeden depremzedeler, bölge- ye yapılacak yatuımlann yine bölgeden girişimcilere verilmesini ve kendileri için iş olanağı sağlanmasını istiyorlar. Depremde hasar gören binaların onan- mı için Bayındırhk ve Iskân Bakanh- ğı'ndan yetki belgesi alan firmalann böl- gede şube açtıklan, hasarh binalann ace- leyle onanldığı kaydedildi. Soğuk hava etkismi sürdürüyor YiırtHaberleri Servisi - Yurdun büyük bölümünü etkisi altına alan soğuk hava ve kar yağışı yaşamı olumsuz etkilerken Hakkâri'nin Yüksekova ilçesi yakınlannda çığ düşmesi sonucu kapanan karayo- lunu, yolcular kazma-kürekle aç- tı. Teİcirdağ'ın Şarköy ilçesınde kar yağışı nedeniyle birçok köy yolukapandı. Çığ düşmesi sonu- cu ulaşıma kapa- nan Hakkâri-Yük- sekova karayolunu açmak için kara- yollan ekipleri za- manında gelme- yince, yolcu ve araç şoförleri kaz- ma ve İcüreklerle bir saat süren ça- lışması sonucu yolu ulaşıma açtı- lar K.öy Hizmetleri ve Karayollan yerkilileri. araç-gereç yetersizliği nedeniyle ihtiyaca fazla yanıt ve- remedıklerini belirterek, eski mo- de iş makinelen ile geceli-gün- düzlü çahşarak yollan açmaya ça- hştıklannı belirttiler. Tekirdağ'ın Yeniköy, Yayaağaç, Yörgüç ve Ulaman köylerinde kar kahnlığı 40 santimetreyi bulurken, Yaya- ağaç-Şarköy arasında dün ulaşım yapılamadı. Kar ve tıpi nedeniyle bazı yol- lann ulaşıma kapalı olduğu bildi- rildi. Karayollan Genel Müdürlü- ğü'nden yapılan açıklamaya göre, • Bolu'da depremzedeter bayranun ikinci gününde kar yağışı ile uyandı. Önceki gece başlayan kar yBğışı nedeniyle Bolu Dağı geçişini kullanan çok sayıda araç zincirsiz yola çıktığı için kayarak yoldan çıktı. Ardahan- Şavşat, tyidere-tkizde- re-lspir yolunun Ovit Dağı mev- kii. Bayburt-Çaykara yolunun So- ğanlı Dağı mevkii, Kağızman- Tuzluca ayınmı-Ağn ll sının yol- lan kar ve tipi nedeniyle ulaşıma kapalı bulunuyor. Bolu'da depremzedeler dün kar yağışıyla uyandılar. Çadırlan kar altında kalan depremzedele.r zor durumda kaldılar. Mehmetcik Ça- dırkentleri'ndeki sosyal tesislerin karlan Bolu 2. Komando Tuga- yı'nda görevli komandolar tara- findan temizlendi. Bolu'da yoğun kar yağışı Kö- roğlu, Bolu Dağı, Seben Taşhyay- la ve Akçakoca-Hamamüstü ke- simlerinde devam ediyor. Kent merkezinde ise kar kalanhğı 5 santimetre olarak ölçül- dü. Önceki gece başla- ,yan kar ya- ğışı nede- niyle Bolu Dağı geçişini kullanan çok sayıda araç zincirsiz yola çık- tığı için kayarak yoldan çıktı. Yol- da kalan bazı araçlar ise kurtan- cılar tarafından taşındı. Karayol- lan ekipleri buzlanma ihtimaline karşı tuzlama çalışması yaptı. Meteoroloji yetkilileri ise kar ya- ğışının 2 gün daha süreceğini be- lirttiler. 127 trifyon ttra yardım yapıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Deprem bölgesinde acil gereksin- melerin gıderılmesi için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Des- tekleme Fonu'ndan bugüne kadar 127 trilyon 507 milyar lira toplam yardun yapıldı. Depremzedeler için açılan yardım hesaplanna bu- güne kadar 154 trilyon lira yatınl- dı. Gölcük ve Düzce merkezli mey- dana gelen depremlerin ardından toplam 41 bin 991 prefabrike konu- tun yapımı planlandı. Bu konutla- nn 36 bin 612 tanesi tamamlandı. Tamamlanan prefabrike konut- lardan 2 bin 24 tanesi halen boş. Sakarya, Kocaeli ve Yalova'daki yapımı planlanan prefabrike konut- lann tamamı bitirilirken Düzce ve Bolu'dakilerin inşaatı henüz sürü- yor. Yapımı tamamlanan prefabri- ke konutlarda toplam 134 bin 345 kişi yaşıyor. Bu konutlarda yaşa- mak için 40 bin 362 kişi daha baş- vuruda bulundu. Depremin ardın- dan güney bölgelerindeki kamu ko- naklama tesislerine yerleştirilen depremzedelerin büyük bir bölü- münün döndüğü bildirildi. Depremin ardından bölge halkı- na bannma, beslenme, onanm gibi yardımlar planlandı. Çadırlarda ve başka bölgelere gidenlere 100 mil- yon lıralık kira yardunı yapılırken, konutlan ve işyerleri hafıfhasar gö- renlere 600 milyonluk onanm yar- dunı yapılıyor. Depremde birinci dereceden yakınını yitirenlere ise 750 milyon liralık can kaybı yardı- mı yapılıyor. Yardımlar için başvu- ran ve yararlananlann oranı şöyle: Kira yardunı: 116 bin 6 kişi baş- vurdu, 99 bin 116 kişi yararlanıyor. Onanm yardunı(600 milyon): 71 bin 482 başvuru var, 52 bin 678 ki- şi yararlandı. İşyeri yardunı: 12 bin 689 müra- caat var, 8 bin 24 kişi almış. Can kaybı yanhmı: 10 bin 530 kişi müracaat etti, 7 bin 653 kişi al- dı. &iİT*iİA7rkv* De™2 Kuvvetleri Komutanlığı tarafindan Bolu, S U 1 U.y U I D ü z c e v e Adapazan'ndan deprenxzede çocuklar için İstanbul'da düzenlenen kültür ve moral gezisi sürüyor. Dün ilk olarak Beşiktaş'taki Deniz Müzesi'ni gezen çocuklar daha sonra Topkapı Sarayı, Ayasofya Müzesi, Yerebatan Sarnıa ve Sultanahmet Camisi'ni gezdiler. Çocukiara eşlik eden Kurmay Yarfoay Tanıer Akkaya "Bütün amacımız onlan uğurlarken gözlerindeki mutiuluğu görebilmek" dedi. Deprem bölgesinde pre- fabrike konutiar ve çadırkentlerde kalan çocuklar da aduu duyduklan ama görmedikleri yer- leri görmekten çok hoşnut olduklannı söylediler. (Fotoğraf: HATtCE TUNCER) ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Iktidar Olmanın Diyeti Son zamanlarda 27 Mayıs Devrimi ve DP döne- mi, değişik kitle iletişim araçlarında mercek altına alınıyor. Aynı biçimde, değişik akademik kurum- larda bu konuyla ilgili olarak yapılan çalışmalar, il- ginç kitaplar olarak gün ışığına çıkıyor. Hoş işler bunlar. Yeterince bilgi birikimi olmaksızın, "işkem- be-i kübra"dan palavra atmak yerine (kimileri ye- tersiz olsa bile) araştırmalara eğilmek, çok daha yararlı. Ancak yapılan araştırmaların ve kitle iletişim araçlanndaki programlann, genellikle meseleyi tek yanlı olarak ele almalan, üzüntü verici. Hele Ad- nan Menderes'in gereksiz bir biçimde ödediği "diyet borcunun", kendisi ve ülke için nelere malolduğunun yeterince altının çizilmemesi ne- deniyle aynı hatalann uzantılarının, günümüzde de sıkıntılara yol açacağının endişesi içindeyim. DP'nin 4 kurucusunun, (Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuad Köprülü ve Refik Koraltan), Atatürk ve cumhuriyete olan baglılıkları konusun- da hiçbir kuşku duyamayız. Laik ve çağdaş dev- let adamlan idiler. Aynı özellik, DP'nin "üst kadro- lannın" hemen tümü için geçertiydi. Bu insanlar, "pastadan daha fazla pay alabilme" kavgasının yanı sıra, daha liberal ve özgürlükçü bir toplum- sal düzen istiyorlardı. Grev hakkı ve özgür sendi- kacılık vaat ediyor, sansür ve düşünceyi kısıtlayı- cı düzenlemeleri ortadan kaldıracaklannı iddia edi- yorlardı. O günlerin bir avuç solcusunun önemli bir bölümünün DP'ye meyletmesi, elbette nedensiz degildı. Gene anımsamakta yarar var ki; soğuk savaş döneminde kısmen CHP'ye yönelecek olan "ko- münizm suçlaması", o dönemde CHP'liler tarafın- dan, kimi DP'lilere yönelik olarak dile getirilmek- teydi. DP'nin "özgûriükçülüğü", 14 Mayıs 1950 saba- hına kadar sürdü. "Iktidan kasketlilere mi bıraka- cağız" diyerek halkın gücünü anlayamayan kimi CHP bürokratlanna inat, açık bir Jeep ve on bin- lerce kasketliyle biriikteTBMM'ye gelen Celal Ba- yar'ın bu "jesti", DP'den özgürlükçü ve demokrat çıkışlar bekleyen "demokrat aydınlara" son bir te- selli oldu. Zira kasketlilerin ardından "sarıklılar" da geliyordu. Cumhuriyet tarihimizdeki "çok parti deneyim- lerinde" de aynı şey olmuştu. Gerek Terakkiper- ver Fırka'da, gerekse Serbest Fırka'da; devrimler ve cumhuriyete karşı kin ve nefret dolu "siyasal Is- lamcılar", partilerin "alt kadrolannı" hızla doldur- muşlar ve (sözde CHP'ye karşı çıkarak) iktidar yo- lu aramışlardı. DP üst yönetimi de, kendilerine iktidar yotunu açan gücün, bu "örgütlenmemiş Islam" olduğu yanılgısıyla, bunlan memnun etme yolunu seçti. Ve ilk yaptıklan şey, (Celal Bayar'ın biraz tereddüt et- mesine rağmen) ezanın yeniden Arapçaya dönüş- türülmesi ve Islam uygulanmasındaki "Türkçeleş- tirme" çabalanna son vermeleri oldu. Kısa bir süre içinde, "demokratikleşme " yönün- deki tüm sözlerini unuttular ve kendilerini iktidara taşıdığına inandıkları "dinci çevrelere' J sütekt\ ödün vermeye başladılar. Said-i Nursİ r n1rı yöhk' den "yüceltilmeye" başlaması bu dönemde oldü'. Ve bu türden ödünlerin hepsinden daha tehlikeli- si; Adnan Menderes'in, bir DP grup toplantısında, milletvekillerine, "Sizler isterseniz hilafeti bile ge- ri getirebilirsiniz" diye konuşması oldu. Birdemokrasi içindeki "çoğunluğun", "demok- rasinin ortadan kaldınlması" dahil, istediği her şe- yi yapabileceği düşüncesinin dile getirilmesi olan bu tavır, hem kendi sonunu hazırladı ve hem de günümüzde bile süregelen tartışmaların başlangı- cı oldu. Demokrasilerde böyle bir özgürlük olmadığını, bu köşede defalarca dile getirdim. Sanıyorum ay- nı konuya ileride tekrar tekrar döneceğiz. Bugün, işin bambaşka bir boyutunu ele almak istiyorum. İktidara gelebilmek ve iktidarda kalabilmek için verilen "ödünler" ve iktidarda olmanın "dıyetı"... Koalisyon hükümetleri; hükümeti kuran partile- rin "ödünleri", hatta "özverileri" sayesinde kuru- lur. Günümüz hükümetinde en çok özveriyi MHP, en az özveriyi ANAP yapmıştır. DSP ise; belli öz- verilerde bulunmakla biriikte, temel yaklaşımlan- nın dışına pek çıkmamış(tı)tır. Fakat Sayın Süley- man Demirel'in görev süresini uzatmak için giri- şilen mücadelede, "siyasallslam"a, Fazilet Parti- si'ne ve Sayın Necmettin Erbakan a verilen "ödünler", artık tadını kaçırmaya başladı. Oysaki bu hükümeti oluşturan partilerin, geçmişle ilgili hiçbir "diyet borçlan" yok. "Istikrar" adına ve "ik- tidar" uğruna, bunca ödün verilir mi?.. Aslında Anayasamızın 69. maddesinin, TCK'nin 312. mad- desinin "demokrasi açısından" savunulabilir bir tarafı yok. Ama, "5 artı 5" formülü gündeme ge- lene dek, bu düzenlemelerden hiçbir şikâyeti ol- mayanların, şimdi birdenbire "demokrasi havari- si" kesilmelerini, fevkalade utanç verici buluyo- rum. Geçmişi biryana; Sayın Demirel'in cumhurbaş- kanlığı, bâşanlı bir dönemini oluşturur. Fakat ken- dilerini "alternatifsiz" olarak görmek, hem TB- MM'yi küçümsemektir hem de Türk halkını. Tüm ulusun kaderi bir kişiye bağlanabilir mi? Nerede yaşıyoruz? Yasalanmızdaki antidemokratik maddelerin dü- zeltilmesi elbette gereklidir. Fakat bu düzeltme, bir "diyet" gibi yapılır ve Fazilet Partisi'nin desteğini sağlamaya yönelik bir "ödün"e dönüştürülürse, bundan hem demokrasimiz ve hem de (belki de en çok), bu "operasyonu" gerçekleştirenler zarar görür. Geçmişi unutmamak gerek... . •". . AtatürkKöprüsü 20-21 Mart'ta kapalı tstanbul Haber Servia - Bakım ve onanm çalış- malan devam eden Gala- ta Köprüsü'nden sonra Atatürk (Unkapanı) Köp- rüsü de 20 - 21 Mart tarih- lerinde araç ve yaya trafi- ğine kapatılıyor. Atatürk Köprüsü söz konusu tarihlerde 01.00 - 12.00 saatleri arasında araç trafiğine kapatılarak deniz trafiğine açık ruru- lacak. Yetkililer, gerekirse köprünün 22 Mart'ta da kapalı olabileceğini be- lirttiler. Kapaklan açılma- dığı için yaklaşık biraydır araç ve yaya trafiğine ka- palı bulunan Galata Köp- rüsü kısmen trafiğe açıla- cak. Galata Köprüsü'nün Marmara Denizi'ne ba- kan tanafi 1 Nisan'da iki yönlü olarak araç ve yaya trafiğine açılacak. Haliç tarafı ise araç ve yaya tra- fiğine kapaiı kalacak. Galata Köprüsü yakla- şık 2 yıl sonra 20 - 22 Mart tarihleri arasında ge- mi trafiğine açılacak.