27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 OCAK2000CUMARTESİ CUMHURtYET SAYFA HABERLER Atrttpekçi davası • tstanbul Haber Servisi - Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi Ipekçi'nin öldüriilmesi olayma kanşüğı gerekçesiyle yargılanarak beraat eden Oral Çelik'in dava dosyasına, karann onanmasından sonra göndenlen belgelerin 'iade-i muhakeme'yi gerektirecek nitelikte olmadığı ögrenildi. tn; mavi kartta kararsc • tstanbul Haber Servisi- lETT, 4 ay önce uygulamaya koyduğu aylık bandrol sıstemınden 5 gün önce vazgeçtı, dün tekrar geri döndü. tETT Genel Müdürlüğü'nden 5 gün önce Akbil dolum istasyonlanna göndenlen yazıda, Akbil tomlan olmayan kartlara aylık bandrol yapıştınlması, tom bulunan kartlara aylık Akbil yüklemesı yapılması istendi. tETT Müşteri Daire Başkanı An Panldar ise dün değişiklikten vazgeçıldiğıni, bandrol ve Akbil uygulamasuun ısteğe bağlı olacağını söyledi. LPGve fuekNte zam • ANKARA (AA) - Lıkıt petrol gaa (LPG) fıyatlanna yüzde 1.9 ile yüzde 2.2 oranlannda zam yapıldı. 2 kılogramlık piknık tüpünün fiyatnun Ankara'da 785 bin liraya, tstanbul'da 780 bin liraya, lzmir'de 770 bin liraya; 12 kılogramlık LPG tüpünün fiyatının Ankara'da 4 mîyon 325 bm liraya,' tstanbul'da 4 mılyon 270 bin liraya, Izmir'de de 4miryon 245 bin liraya çıkanldığı bildinldi. Fueloil 6'ya yüzde 2.2 ile 4.4 arasında değışen oranlarda zam yapıldı. Buna göre, fueloil 6 Ankara'da 123 bin 900, tstanbul'un Anadolu yakasında 126 bin 900, Avrupa yakasında 125 bin 400, lzmir'de de 22 bin 700 liradan saûlacak. Ahmet Kaya'ya hapis istemi • Istanbul Haber Servisi- Istanbul DGM'de 'bölücülük propagandası yapmak' ve 'terör örgütüne yardnn ve yataklık etmek' suçundan yargılanan türkücu Ahmet Kaya'nın, 'terör örgütüne, hal ve sıfatını bilerek yardım ve yataklık etmek' suçundan 4.5 ile 7.5 yıl arasında hapis cezasına çarptaılması istendi. TMY'njnhac sefcpterf • Istanbnl Haber Servisi - Türk Hava Yollan, hac seferlerine 15 Şubatsalı gününden ıtibaren başlayacak. Bu yıl hac için 15Şubat-10Mart2000 tanhleri arasında gidiş, 19 Mart-12 Nisan 2000 tarihlerinde dönüş olmak üzere yaklaşık 420 sefer yapılacak. Diyanet Işleri Başkanlığı'nca bildirilen hac ücretinin, havaalanı hizmet ücreti hariç gidiş- dönüş 670 ABD Dolan olduğu bildirildı. Kışlalı, konserte anbyor • ANKARA (Cumhuriyet Bârosu) - Bombalı bir saldın sonucu yaşammı yitiren eski Kültür Bakanı ve gazetemiz yazan Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı anısına bugün Devlet Opera ve Balesi'nde özel bir konser getçekleştirilecek. Konser, bujün saat 20.00'de Opera bisasında izlenebilecek. Dıstluk gecesj • Haber Merkezi-Hacı Bertaş Veli Kültür ve Tautma Demeği bu akşam "&vgi, dostluk ve daranışma" gecesi dtfcenliyor. Tepebaşı'ndaki Ptea Palas Oteli Balo Saonu'nda gecekleştirilecek gece saat 1 ÇJO'da başlıyor. îstanbul Kadın Kuruluşlan Birliği: Laiklik ilkesi, evrensel demokrasinin olmazsa olmaz koşuludur Lidklilv ilkesi 63 yaşmdaÎstanbul Haber Servisi - Laik- lik ilkesınin anayasaya girişinin 63. yıldönümü kutlanıyor. CHP Îstanbul ll Başkanlığı'nda bu- gün, "Laflc Yönetimde Din Eği- timi ve Radikal Islama Batoş" konulu bir panel düzenlenecek. Türkiye'de ilk kez 5 Şubat 1937'de TeşkUaü Esasiye Kanu- nu'nun 2. maddesinde yapılan değışiklikle anayasaya giren la- iklik ılkesı, Mustafa Kemal Ata- tfirk taraündan şöyle tanımlanı- yordu: "Laiklik, yahuzdin vedünyais- ferinm aynİmas demek değfldir. Tüm yurttaşlann vicdan. ibadet ve din özgürİüğü de demektir." Laiklik ilkesinin anayasaya gırmesı süreci Malatya Millet- vekili Ismetlnönü ve 153 arka- daşının TBMM'ye yasa teklifi vermesiyle başladı. Lnönü ve ar- kadaşlan, "Türkiye'de devktin şekbnin bir cumhuriyet olduğu yazıb ohıp, bununla yahuz devle- tin şekü beyan edUmiş oluyor. HalbukL devlet şekK ile beraber siyaset ve idare tarzmda takip edüecek ana vastflann esas hû- küm oiarak gösterilmesi lüzum- hıdur" sözlenyle, laıklikle ilgiü kanun teklifinin kabul edilmesı- nin ve anayasaya girmesinm önemini vurguladılar. Bundan tam 63 yıl önce 5 Şu- bat 1937 günü yapılan oylamada kanun teklifi 340 milletvekili ta- rafindan onaylanarakkabul edil- di. Teşkılati Esasiye Kanunu'nun 2. maddesi, "Törkiye devleti, cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçı, laik ve inlalapctdır. Resmi dili Türkçe, Başkenti Ankara'dır" şeklinde değiştirildi. Gazetemiz kurucusu Yunus Nadi, 7 Şubat 1937 tahhli Cumhuriyet gazete- sinde yer alan başyazısında, la- ikliğin aslmda cumhuriyetle bir- likte uygulanmaya başlandığını vurguladı. Laıkliğin 63. yıldönü- mü kutlamalan kapsamında bu- gün CHP Îstanbul ll Başkanh- ğı'nda saat 14.00'te "Laik Yö- netimde Din Eğitimi ve Radikal tdama Bakış" konulu bir panel düzenlenecek. îstanbul Üniver- sitesı tktisat Fakiiltesi ögretim üyesi ve yazanmız Prof. Dr. Tbk- taımş Ateş'in yöneteceği panel- de, CHP Parti Meclisi üyesi Ha- san Fehmi Gfineş, Îstanbul Kadın Kuruluşlan Birliği Koordinatörü Prof. Dr. Neda Arat, Bilgi Üni- versitesi lletişim Fakültesi De- kam Prof. Dr. Aydm Uğur ve es- ki Sağlık Bakanlığı Müsteşan Doç. Dr. TonguçGörker konuşa- caklar. Îstanbul Kadın Kuruluşlan Birliği Koordinatörü Prof. Dr. Necla Arat, yaptığı yazılı açıkla- mada, laiklik ilkesiyle, Türkiye Cumhuriyeti'nin "çağdaş ve laik bir cumhuriyet" olduğunun tüm dünyaya duyurulduğunu belırtti. 1923 devrimının getırdiği ay- dınlanmanın bir ürünü olan laik- liğın, kadın-erkek eşıtsizliğı bas- ta olmak üzere, tüm eşıtsızlikle- ri yadsıyan, fikir özgürlüğünü savunan, evrensel insan haklan- na dayanan ve inanç özgürlüğü- nü koruyan bir ilke olduğunu kaydeden Arat, "LaOdiğibenim- seyen üDtderin çoğunun anayasa- lannda bu Okeferin yer almadığı- m ileri sûrerek, anayasamızı efeş- tiren iç ve dış çevreler, bir buçuk mflyar insanıyönetenlslam üÛie- terinde, dinin nasıl atgıianıp dün- yasaJ yasama uygulandığı gerçe- ğini görmezlikten gelen çıkara- lartfar" dedı. Arat, kadın kuru- luşlan oiarak laiklıği yadsıyan, yok etmek isteyenlere karşı, bu ilkeyi savunan ve laikliğin gü- vencesi olan anayasal kuruluşla- nn yanmda yer almayı sürdüre- ceklerini vurguladı. Ertugrul Cünay 'Diyanet asügörevini yapmiyor' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Partı Meclisi (PM) üyesi Ertugrul Günay, Türkiye'de "din isdsnurahğuıın dehset verici boyuüara ulaştığuu" dikkat çekerek Diyanet Işleri Başkanlığı'mn bugüne kadar üzerine düşen görevi yapmadığını söyledi. Günay, din adamı olduklarını çağnşüran sıfatlar kullanarak ortada gezinen bırtakım "sankn, cüppeü, sakalk soytanlann" din adına siyaset ve tiçaret yaptüdannı, seks ve cinayet şebekeleri kurduklannı belirterek, "Bütün bunlann yanında sorgulamamız gereken başka kurum ve çevrefcr de var. Din adına kamıı priri kııllananlarm; görevieri halka 'gerçek dini ve temiz ahlakı' öğretmekotanbuın bn sûre içinde ne yapbğmı da sorgafaumdryız. Bütçeden önemli pay alan ve ülke dûzeyinde on binlerce görevhsi bulunan Diyanet tşleri BaşkanhğL, bütûn bu 'cahiliye devri kalıntılan' ortada sahnırkeo, vakrf olanaklan üzerinde tartışmaktan ve saraya benzeyen yeni hizmet binasuun duvariarnu granitk kaplamaktan başka, bizim bümediğimiz neler yapıyor acaba?" diye konuştu. Son günlerde ortaya çıkan örgütlerin Türkiye'de uzun süreden beri etkin durumda olduklanmn anlaşıldığını kaydeden Ertugrul Günay, güvenlik güçlerinin ve adaletin neden bu kadar geç ve çaresız kaldığmı sorguladıldanru da dile getirdi. Banş Mançof yu deprem bileıınuttıımmadı Banş Manço,öiömönûnbirind yddönümûndeLfitfi Kırdar Kong- re veSergiSarayı'ndaönceki akşam "Banş Manço Projeleri Çahş- ma Grnba" tarafindan gerçekleştirilefl "Banş veSevgiGünfi" kon- seriyfe amkk Halh Krranc'm sondnğu konserde, ilk oiarak Knr- takn Ekspres efemanlan Banş Manço'nan şarkılannı seslendirdi Daüu sonra Erdal Kızdçay tarafindan otaştûrulan 50 kjşflik BMP Orkestra ve Koroso, Manço'nun 12 eserini senfonik rock tarzmda yonımladL BMP'ye konseri sırasuıda ünlü pi>anist Mehveş Emeç de bir şariayia eşlik etti. Banş Manço'nun "40. Yü" adh son eserin- dednzenlemesmidehazuiayan EserTaşkaran,orkestrayapiyano- suyla kanku. Konserde. Düzceii depremzedeler "Deprem bile seni Muttnramadı"pankaraaçtüar. (Fotoğraflar: HATİCE TUNCER) TBMM komisyonu, öğretim üyelerinin görüşlerini almaya başladı ItPdeld iddialar araştırıhyortstanbul Haber Servisi - TBMM YÖK ve Üniversiteleri Araştırma Komisyonu üyeleri, Îstanbul Üniversitesi (1Ü) ile ilgi- li iddialan araşürmak için bazı öğretim gö- revUlerinin görüşlerini almaya başladı. Ko- misyon, araştırma sonuçlannı TBMM'ye sunacak. Komisyon Başkanı MHP Elazığ Millet- vekili Mustafa GaL, Doimabahçe Sara- yı'ndaki toplantı öncesi gazetecilere yap- tığı açıklamada, Araştırma Komisyo- nu'nun 1 Araük 1999'da başladığı çalış- malannı 15 Mart 20O0'de tamamlayacağı- nı belirttı. Gül, "Bizim amacmnz, net bir nniversite fotoğrafi çekerek bu fotograû MechVe ve kamuoyuna sunmaküT. YÖK ve üniversiteterle n^Di efer bir yobuzmk varsa bunu yfice Mecas'in gündemine taşı- yacağn. Yüce Medis de bu rapora göre bir tavn- sergfleyecektir'' dedi._ Gül, bir gazetecinin, "tÜ Senatosu'nun yaptığı bir topfambda 'komisyonun taraflı olduğu ve alacağı kararlann objektıf olma- yacağı' yönünde görüş belira1diğinin söy- lemeşi üzerine şunlan söyledi. "tÜ Senatosu'nun bövie bir karar akfa- ğnu ilk defa azden duyuyorum. Böyk bir harfkfnm zuhur edeceğini tahmin etmiyo- mm." Komisyon üyesi FP Îstanbul Milletveki- li Irfan Gündüz ise Îstanbul Üniversitesi Senatosu'nun karanyla ilgili oiarak "Böy- le bir karar ahnmışsa bunu yüce Mecüs'e saygmzhk oiarak kabul ederiz" dedı. TUSIAD için izinsiz rapor hazırlamıştı DSP Îstanbul Milletvekili Masum Tür- ker de, komisyona davet edilen öğretim üyelerininbirçoğunun 1Ü öğretim üyesi gö- riinmesine rağmen, çalışmalannm sadece Îstanbul Üniversitesi ile sınırlı ounadığmı belirtti. Araştırma Komisyonu üyelerine, lÜ'de- ki iddialarla ilgili bügi veren eski 1Ü Hu- kuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aysd Çeli- keL ÎÜ'deki olaylan kişıseUeştınnek gıbı bir amaçlannm olmadığmı belirterek "Bi- zim amaomız, sistemin düzeltümesidir. Eğer üniversite kavramınnı içi boşaühmş- sa, eğer demokrasi ve hukuk yara almışsa, akademik gelenekler yok edflinişse bunkn dile getirmek bizim görevimizdir''dıye ko- nuştu. 1Ü Atatürk llkeleri ve Inkılap Tarihi Ens- titüsü eski Müdürü Prof. Dr. ToktanuşAteş de, TBMM tarafindan kurulan komisyona üade vennek' için geldiğını belirtti. Te- melde Yüksek Oğretim Kanunu'na karşı olduğunu dile getiren Ateş, "tÜ Rektörü bn kanıınun venüği yetkileri kuDandığuu dile getiriyor. Bu bir ölçüde doğrudur. Ancak burada çifte standart uygulanmaktadır. Kanundan gelen yetkflerini eşit oiarak kul- lanmaırnılrtaj farkh ııygıılamabır yapmak- tadff" diye konuştu. Komisyonun bugün ve pazartesi günü de 1Ü öğretim üyelerinin fakûlteyle ilgili so- runlannı dinleyeceği öğrenildi. Komisyona bilgi veren öğretim üyeleri- nin konuşmalan kayda alındı. YÖK Cenel Kurulu toplandı Prof.Dr. Tanör'esomştıırma Gürüz'den laiklikvurgusu ÎstanbulHaberServisi-Îstanbul Üni- versitesi (1Ü) Rektörlüğû,üniversiteden Lzin almadan TÜSÎAD'a ûcret karşdıgı rapor hazuiadığı gerekçesiyle 1Ü Hn- kuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Bölent Tanör hakkmda soruşturma aç- maya hazırlaniYor. ÎÜ RektörüProf. Dr. Kemal Akffldaroğia, Tanör'ün Yükse- köğretim Kanunu'nun 36. maddesine aykın davranarak rapor hazrrladığtm öne sürerken,Prof. Dr. BülentTanör ise bukanuna göre telifhakkı olduğunu sa- vundu. Alemdaroglu, Tanör'ün Yükseköğ- retim Kanunu'nun 36. maddesine göre, üniversite dışıada yapacaği ücretü ya da ücretsiz çalışmalan üniversiteye bil- direrek izin aiması ve bu çalışmaiardan elde ettiğigeliri üniversitenin döner ser- mayesine kaydettırmesı gerek&ğmi söy- ledi. TÜSlAD'a hazniadığı rapor karşılı- ğmda aldığı 1 milyar 348 mılyon lira- nm telifücreti nitelığmde olduğunu vur- gulayan Prof. Dr. Bölenf Tanör ise, Yükseköğretim Kanunu'nun öğretim üyelerine üniversite dışmdaki kurum- lar için rapor, kitap, makaie hazuiama karşıhğmda telıf alma hakkı tamdığını söyledi. ANKARA (CamBoriyet Bâroso) - Yüksek Öğretirr, Kurulu (YÖK) Başka- nı Prof. Dr. Kemal Gürüz, üniversitele- rin cumhuriyetin teme! niteliklerine sa- dakatle bağlı otmast gerektiğinı vurgu- layarak, g leri vardn-" dedi Deprem bölgesindeki öğrencilerin üniversiteye geçişte özel bir düzenlemeye tabı olması yönünde çaiış- malann sûrdüğünü kaydeden Gürüz, "Aacakkimseyeboşyereuımıtvenneyi yanrs batmnyonmi'' diye konuştu. YÖK Genel Kurulu, Gürüz başkanb- ğmda toplandı. Toplanödadekan atama- lan, Enformaök Milli Komite ve Dikey Geçis yönetmelikleri görûşüldü. Gürüz, açıköğretım fakültesi ve meslek yükse- kokuUannda4 yıllık iisans öğretim prog- ramlanna geçişi öngören Dikey Geçiş Yönetmeliği üe ilgili sınav takvimini be- {irleyeceklerini söyledi. Smavı yapacak ÖSYM'dekı çaiışmalann son aşamaya geldiğinı anlatan Gürüz, "Suav kdavn- ZH VB«nav takvimi önümüzdeki gtaritr- de kamuoyana duvardacak" dedi. Gürüz, Mannara depremi sonrasında eğitimleri sekteye uğrayan öğrencılere OSS'de özel birdüzenleme yapılması ko- nusunda çaiışmalann sûrdüğünü anlato. GÖRÜŞ MERİÇ VELİDEDEOĞLU Ecevit ve Kutan Laikliği 63 yıl önce bugün, 5 Şubat 1937'de Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın ikinci maddesi, laiklik ilkesine yer veren bir biçimde yeniden düzenlen- mişti. Cumhuriyet tarihimizin ilk anayasası olan 20 Ni- san 1924 günlü yasanın bu maddesinde, devletin dini ve bu dinin de lslam olduğundan söz ediliyor- du. Dört yıl sonra, 10 Nisan 1928'de ikinci mad- deden bu saptama kaldınldı. Dokuz yıl sonra da yani 1937'de ikinci madde, Türkiye Devleti'nin "Cumhuriyetçi, Milliyetçi, Halkçı, Devletçi, Dev- rimci ve Laik" olduğunu belirten bir biçim aldı. 1961 Anayasası da ikinci maddeyi yeniden dü- zenledi. Bu düzenlemede yukanda yazılı attı ilke- den yalnız laiklik ilkesi alıkondu ve madde Türki- ye Cumhuriyeti'nin: "Milli, demokratik, laik ve sos- yal bir hukuk devleti" olduğunu belirtir duruma getirildi. 1982 Anayasası bu saptamayı aynen ko- rumuştur. Bu kısa anımsatmadan da anlaşılacağı gibi la- iklik, 63 yıldırT.C.'nin anayasasında açık seçik bir biçimde yer almaktadır. Aynca bilindiğı gibi günü- müz anayasasının "Başlangıç" bölümünde de: "Laiklik ilkesinin gereği kutsal din duygulannın, devietişierine vepolitikayakesinliklekanştınlama- yacağı" açıkça vurgulanmaktadır. Laikliğin, anayasamızın bu denli güvencesi al- tında olmasına kimi dış kaynaklann, amacı şeriat düzeni kurmak isteyen parti ve politikacılann ya da örgüt ve tarikatlann canını sıkması doğal karşıla- nabilir. Ama laiklik konusunda doğal karşılanma- sı zor olan, Sayın Ecevit'in bu ilke üzerine başlat- tığı yeni bir kavram kargaşasıdır. Sözgelimi, Sayın Ecevrt'in "inançlara saygılı laiklik" söyleminden hareketle, anayasada sözü edilen laikliğin inanç- lara saygılı olup olmadığı sorgulanmalı mıdır? Yok- sa laiklik kavramı içinde bu "saygı" doğal oiarak var mıdır? Dört beş yıl önce kamuoyu gündemine oturan "ılımlı Islam", "liberallslam", "Molla Islamı" vb. gi- bi lslam modellerini çağnştıracak bir biçimde ye- ni yeni laiklik modellerinin ortalara salıverilmesi neyin nesidir? Sayın Başbakan, "İnançlara saygılı laiklik" diye diretirken, FP Başkanı Sayın Kutan da "Amerikan türü laiklik isterim!" diye tutturuyor. Dünya görüş- leri apayn olan bu iki lider, laikiik üzerine yoğunla- şan bu söylemleriyle neyi hedefliyoriar dersiniz? Kimi belirtileri şöylece bir anımsayalım... Sayın Kutan'ın laiklik görüşünü benimsediği ABD'nin, kendisini "Dini özgüriüğe adamış biru- lus" oiarak gördüğü söylenir. 1776'da inanç bakı- mından farklılık gösteren attı dinsel topluluğun uz- laşmasıyla kurulan ABD'nin, din özgürlüğünden en çok yararlanan ve bu özgüriüğün elletutulurbir du- ruma gelmiş olan kurumlannın tarikatlar olduğu or- tadadır. Öteden beri yazılıp çizildiği gibi ABD, ta- rikatlar, dinsel topluluklar cennetidir. Inananlann- dan milyariarca dolar yardım toplayan bu tarikat- lann kimilerinin bütçeleri, bizim gibi ülkelerin büt- çejerinikatyayacakçapta. Bunlann bazılannın ABD dışma çıkıp Avrupa'ya ve öteki ülkelere de el atıp yayıldıklannı kitle iletişım araçlarından izliyoruz. "Yahova Şehitleri" ya da Tom Cruise gibi ünlü yıl- dızlann üye olduğu "Scientoloji Kilisesi" adlı tari- katlan örnek gösterebiliriz. Fransa'ya atlayan Sci- entoloji Kilisesi tarikatının Fransız kamuoyunu na- sıl tedirgin ettiğini, aynı tarikatın Almanya'da dev- lete sızması karşısında yöneticilerin önlemlere başvurduğunu biliyoruz. Ne var ki ABD'deki seçim süreçlerinde başkan adaylan ve öbür politikacılar bu tarikatlan yanlan- na çekmek için türiü yollara başvururlar. Dinsel motifleri işlemekte birbirleriyle yanşırlar. Nitekim Clinton'ın partisinden başkan adayı olan ve şu an- da onunyardımcılığını yapan Al Gore'un önümüz- deki seçimlerde bu yöntemi kullanacağından, yo- ğun dinsel içerikli propaganda yapacağından en- dişeyle söz ediliyor. (1) Yapısında her türfü dinsel topluluğun yer aldığı ve FP'nin Başkanı Kutan'ın açıkça -şimdilik- iste- dtği ABD laiklik modelinin kısaca özü bu... Ote yanda DSP Başkanı Ecevit'in "inançlara saygılı laiklik" söylemiyle de hedeflerinin "iyi tari- katlar" olduğu biliniyor. İnançlara saygılı laiklik or- tamında rahatça gelişebilecek olan tarikatlann, gerçek amaçlannı "takıyye" yaparak gizlemekte özgür olacaklannı Ecevit çekincesizce açıkladı. Yîne Ecevit bu tarikatlan ne denli beğendiğini, on- lann ürünü olan kurumlan, uluslararası platform- da ömek göstererek ortaya koydu. FP'nin elbette erişmek istediği hedeflerden bi- rinin "laiklik" kavramının anayasadan çıkanlması olduğu biliniyor. Dinsel topluluklar konusunda FP ile böyle bir yakınlaşma içinde olan DSP'nin, bu konuda da koşutluk göstereceği kuşkusuz düşü- nülemez. Ama, anayasadaki laiklik kavramının Ecevit'in dile getirdiği biçimde yeniden yorumlam masının istenebileceğini düşünmemek de elde de- ğil!.. (1) Prof. Necla Arat, ABD'de Deviet ve Din, Bi- zim Gazete, 15.11.1999 Durmuş'a ATO <dan sert tepki 6 Parah uzmanhk eşitüği bozar' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sağlık Bakanı Osman Durmuş'ım Trota Uzmanlık Sınavı'nı (TUS) kazanamayan hekimlere "parah uzmanhk eğitimi hakkınm tanınafngıpı" açıklaması, tıp çevrelerinde tepkiyle karşılandı. Durmuş, "parah nzmanhk içfa" yasal düzenlemeleri başlaürken, Ankara Tabip Odası (ATO), Durmuş'ım bu karannın tıp alamnda birçok olumsuzluğa neden olacağını bildirdı. Bakanlığmbu uygulamayı "herzaman olduğu gH>i" konunun gerçek muhataplannın görüşünü almadan yaptığını belirten ATO, uzmanhk alanında adaletsiz ve keyfi bir uygulamaya dönüşecek "bu ilkesiz tasannın" her zaman karşısında olacağını vurguladı. Ankara Tabip Odasrndan yapılan açıklamada, Sağlık Bakanlığı'nm tıpkı şef ve şef yardımcılığı atamalarındaki "keyfi bir uygulamaya" niyetli olduğu dile getirildi. Ankara Tabip Odası, parah uzmanlık eğitiminin zamanla "adaletsiz ve keyfi " bir uygulamaya dönüşeceğini belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle