Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 5 ŞUBAT 2000 CUMARTESi
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİSİRMEN
Böyle Kaanamaz
Hizbullah'ın yarattığı dehşet, etkisini hâlâ sür-
dürüyor.
Son olaylar, Türkiye'de bir irtica tehlikesi bu-
lunmadığını, ülkede rejim ile birfikte insanlann
özgürlükleri ve hatta canlannın tehlikede olma-
dtğını söyleyenlerin ne denli haksız olduklarını ya
da nasıl bir aldatmacanın peşinde koştukfannı
gözler önüne sermiş bulunmaktadır.
Böyfelikle irtica paranoyasından söz edenlerin
savlan havada kalmıştır.
Ya da, irtica tehlikesini vurgulayanlara karşı "si-
yasi irtica" kavramına cansimidi gibi sanlarak,
rejimin kendini koruma hakkının olduğunu söy-
leyenleri köşeye sıkıştırmak isteyenlerin oyunu
bozulmuştur.
Bütün bunlar olurken, AB, demokratik rejimin
kendini koruma hakkı olduğunu Haiderolayı kar-
şısındaki tepkisi ile ortaya koyuvermiştir.
Hizbullah vahşetinin ortaya çıkan boyutlan (çık-
mayanlan da var) bile toplumu dehşete düşürür-
ken, Başbakan Ecevit, Hizbullah'ın kökünü ka-
zıyana kadar mücadeleye devam edeceklerini
söylemiştir.
Sayın Ecevit, Hizbullah'ın kökünü kazımak ko-
nusunda içtenlikli olabilir.
Ne var ki, sorun yalnız şu ya da bu terorist irti-
ca örgütünün kökünü kazımak değil, tüm irtica-
yı, yani dini siyasete alet eden veya başka deyiş-
le din ile siyaseti birbirine karıştırarak, din yoluy-
la siyaset yapmaya çalışan tüm kuruluşlann kö-
künü kurutmaktır.
Bu yapılamadığı takdirde, bir örgüt gider, yeri-
ni, yöntemleri biraz daha değişik yöntemler uy-
gulayan bir başkası alır.
•••
Unutmayalım! İrtica örgütlerinin hepsinin ama-
cı aynıdır, gerçek laik demokrasiyi ortadan kal-
dıımak.
Güç kullanıp kullanmamak, bir süre sureti hak-
tan görünüp demokrasiyle uyum içinde yaşıyor
izlenimini yaratmak bir şey değiştirmez.
Yine unutmayalım! Bu örgütler sürekli olarak,
amaç birJiğinin getirdiği bir ilişki içindedirler, ama
az, ama çok, ama doğrudan, ama dolaylı.
Nitekim Sıvas'tan Sincan'a, oradan devlete
adam sızdırmaya kadar, Refah-Hizbullah bağ-
lantılanyla karşılaşılıyor soruşturma ilerledikçe.
Adnan Hocacılar'ın sahtekâr pirleri yakalandı-
ğında, ilk eski RR şimdiki FP'lilere başvurmalan
bir rastlantı mı sanıyorsunuz?
Demokrasi ile bağdaş/rgörünenlere kanmanın
ne denli yanıltıcı olduğunu, Fethullah Güten'in
kasetlerinde görmedik mi?
Bu kasetlerden sonra, hangi izan sahibi kişi,
Fethullah Hoca'nın sonuna kadar demokrasinin
sınırtan içinde kalmaya niyeti olduğunu düşüne-
bilir?
Iktidara geleceklerinden emin olduklarını söy-
leyip, bunun kanlı mı kansız mı olacağını bilme-
diğini ekleyen Necmettin Erbakan değil rrjiydi?
Şevki Yılmaz ne çabuk unutuldu.
Evet Hizbullah ya da İBDA-C'nin kökünün ka-
zınması, yalnızca, bu örgütlerin elebaşlan ile mi-
Irtanlannın, adaJet önüne çıkanlıp cezalandınl-
malanyla değil, ama aynı zamanda devlet içeri-
sindeki, özellikle emniyetteki uzantılanndan dev-
letin kurtanlması ile ama mutlaka ve mutlaka her
türlü irticanın siyaset sahnesinden uzaktaştınl-
ması ile mümkündür.
• • •
Fethullah Gülen ile ilgili gerçeklere kulak tıka-
yan, onun irtica yuvası okullannı dünyaya örnek
sivil toplum kuruluşlan olarak sunan Bülent Ece-
vit irticanın kökünü kurutamaz.
Irttcanın siyasette oynadığı rolü sona erdirmek
için, her şeyden önce tarikat yoluyla siyaset yap-
maya son vermek gerekir.
Şu anda siyaset sahnesinde gördüğünüz li-
derierin ve pariamentodaki partilerin hangisi bu-
nu yapabiliyor veya gelecekte yapmaya niyetle-
niyor ki, irticanın kökünü kurutabilsinler?
öyle anlaşılıyor ki Türkiye bu alanda daha çok
badireden geçecektir. Üzücü ama ne yazık ki
böyle. • . . • .
Cümüs ve Tutar'ın ifadesi
6
Hizbullah yaun
eylem başlatacaktı
y
DÎYARBAKER (Cum-
nurivet Bürosu) - Şenatçı
terörist Huseyin VeUoğhı
ile birlikte tstanbu) Bey-
koz'da güvenlık güçlerine
karşı giriştikleri çatışma
sonrası yakalaaan ve bir
süre Istanbu]'da kaldıktan.
sonra Diyarbakır'a götü-
rülen Hizbullah'ın şûra
üyeleri Edip Gümüş ile
Cemal Tutar. güvenlık
güçlerine 80 sayfalık ifade
wrdiler. Itiraflanyla 62 fa-
iümeçhul cinayetin aydın-
Iıülmasını da sağlayan te-
riristler. "Hizbullah'ınyaz
»iannda cihada baariao-
Ğğmı" söylediler.
Diyarbakır Emniyet
Müdürlüğü Terörle Mûca-
cele Şubesi'nde bir hafta
teyunca Hizbullah uz-
nanlan tarafından sorgu-
lınan şeriatçı teröristler
Gümüş ve Tutar 80 sayfa-
lk ifade verdiler. Gümüş,
«rdiği ifadede, Hizbullah
jerisinde tek yetkilinin
lüseyin Velioğlu oldugu-
EI vurgulayarak, çok sayı-
Q silah satın alındığını ve
dümüzdeki yaz başında
lizbullah'ın bu silahlan
ıilitanlanna dağıtarak
tüıat" ilan edeceğini
çıkladı. Gümüş'ün verdi-
i ifadede, Hizbullah'ın
fcyin takımının alt kade-
ıedeki militanlan nasıl
bağnaz bir şekilde etkile-
diklerini ve üst düzey yö-
neticüerin kutsallaştınldı-
ğını da ortaya koydu.
tfadesinde, HazretiMo-
hammed'in Araplann bas-
kısı nedeniyle Mekke'den
Medine'ye kaçmak zorun-
da kaldığı bir sırada dağ-
daki "Hira Mağarasma"
saklandığı ve bu sırada
mağaramn ağzının örüm-
cek ağlanyla örüldüğü ör-
neğini veren Gümüş şöyle
dedi: "Hazreti Muharo-
medbuörümcekağiansa-
yesinde düşmanlardan
kıutuimuştu. Ama bizim
\eüoğlu Oe birlikte güven-
tik güçlerine karşı girdiği-
miz çabşmada örümcek
ağtan ortaiıkta yokta.''
DGM Savcüığı'na iti-
rafçı olmak için başvuran
şeriatçı iki teröristin 80
sayfalık ifadelerinden yo-
la çıkan polis. kanlı örgût-
le ilgili önemli bilgiler el-
deetti.
Orgûtün Ege, Marmara
ve lç Anadolu sorumlusu
Edip Gümüş ile Güneydo-
ğu ve Akdeniz sorumlusu
Tutar'ın polisteki ifadele-
rinde, örgütün elebaşı Ve-
lioğlu'nun, Kuzey Irak'ta-
ki Islami Hareket örgütü-
nün başı Şeyh Osman ile
baglanüsının bulunduğunu
itiraf ettikleri öğrenildi.
Terör örgütünün sırlan hâlâ karanlıkta; devlet içindeki para kaynağı çözülemiyor
HîzbullahANKARA(CumhuriyetBürosu)-lçış-
leri Bakanüğı'nca verilen "Hizbullah
operasyonu''na ilışkın brifingde terör ör-
gütünün propaganda yöntemi, para kay-
naklan ve devlet içindeki bağlantılannın
henüz netleştirilemediği belirtüdi. Bun-
da da örgütün zincirleme çözükneyi en-
gellemeye yönelik oluşturdugu "hücre"
yapdanmasının etkilı olduğu belırtılıyor.
Içişleri Bakanı SadetÜD Tantan, ele geçi-
riien dokümanlann çözümüyle birlikte
terör örgütünün baglanûlannın da daha
iyi anlaşılacağuu açıkladı. 17 Ocak'tanbu
yana devam eden operasyoniar sonucu
1073 kişimn gözaltına aiûıdığı, örgütün
bugüne kadar 329 kaçınna olayı gerçek-
leşurdığı belirtüdi. Tantan, Hizbullah ör-
gütünün düsûncesüun çökertümesi için
okul ve cernaat eğitiminin şart olduğunu
önesürdü.
önceki akşam saat 20.10'da başlayan
brifıng, 22.50'ye dekdevam etü. Brifing-
de önce 18 daJaka süren bir "sunuş" ger-
çekleştirildi. Emniyet Genel Müdürlüğü
lstıhbarat Oaire Başkanhğı 'nın hazırladı-
ğı sunuşta örgütün kuruluş şeması ve ör-
güte ilişkin rakamsal bilgiler verildi.
Daha sonra Hizbullah'uı kaçırdığı bir
kişiyi "boğarak öklürürken" gösteren 5
^akılcalık- vıdeo fılm gösterildi. Fihnin
üzerinde 11 Mart 1999 tarihi dikkati çe-
kiyordu. 60 gazetecinin katüdığı brifıng-
deki rakamsal veriler şöyle:
• Örgüt, Mısır ve Iran'dan getirilen ki-
taplan Türkçeye çevirterek propaganda
çahşması yapü. Bunun için 1980 sonra-
sında kitabevleri kurdu. 1992-95 arasın-
da PKK ile Hizbullah arasında çatişma
çıktı. 400 PKK'h, 200 HizbuUahçı öldü.
1993'te örgütünkendi içinde hesaplaşma
yaşandı, 50 örgüt elemanı öldürüldü.
• 1997'de 21 ildeki operasyonda 649
kişiyakalandı, 1998 'de 1106 ki$i, 1999'da
1040 kişi yakalandı. 1991-99 arasındakı
operasyonlarda toplam 5450 kişi yaka-
landı. Halencezaevlerinde 5061si Hızbul-
lahçı toplam 696 aşın dinci örgütlere
mensup tutuklu ve hükümlü var.
Pedagog ve psikologlar uyardı
'Hizbullah kaseüeri
çocuklan etkiler'
ANKARA(ANKA)-Ço-
cuk mahkemesi pedagog ve
psikologlan, Hizbullah'm
her biri vahşet dolu sorgu
kasetlerinin televizyonlarda
yayımlanması halinde, ço-
cuklarm bunlan taklit ede-
bileceği uyansmda bulun-
dular. Uzmanlar, "Adam öl-
dûrülnıüş, pkanyoriar, yan
tarafi mozaikk kapatmalan
yrtroez. lnsaom kânını doı»-
duracak oiaylar gösterile
gösteriJe gjderek kamksan»-
yor" mesajı verdiler.
Çocuk mahkenıelennde
psikolog, pedagog ve sosyal
bizmetler gibı alanlarda ça-
lışan uzmanlar, Hizbullah
vahşetini gözler önüne se-
ren, örgütün sorgu kasetleri-
nin TV'lerde yayımlanması-
nın toplumda ve özellikle
çocuklarda yaratabileceği
etkileri değerlendirdiler. Ço-
cuklann gelışme asamasında
olan bir varlık olduğunu be-
lirten uzmanlar, "Aynı xtt-
mandaçoculdartakütyapan
bir varhkür. o açıdao da de-
rin cder bırakabiMr" dedi
TV'deki şiddet gösterilerinin
çok yeni bir olgu olmadığını
vurgulayan uzmanlar, top-
lumdaki infialin derecesinin
şiddetin dozuna bağlı olaca-
ğina işaret ettüer. Uzmanlar,
"Çocuklara şiddet gösterimi
çok çok yanhş. Çocııldar ve
büviikler içm yıüardan beri
tdevizyondald şiddet göste-
rimi arOk bir nevi tepkisidi-
ğeyol apyor. Yani sadece ya-
şamn gerçekle Bgiü bir olay
değü bu, normakie insaıun
kanını donduracak ola>iar
gösterile gösterfle gkJerek ka-
nıksanryor. Bu, du> araz top-
luiD yaratmanın da bir par-
çası oiuyor arük" görûşünü
dile gerirdiier.
ABD'de de görüldüğü gi-
bi, öğrencilerin evden getir-
dikleri ateşlı silahlarla okul-
Ianndakatlıam gerçekleştir-
meleri örneklerini de anım-
satan çocuk mahkemesi uz-
manlan, Türkiye'de benzeri
olaylann yaşanmaya başlan-
dığını, tinerci çocuklann te-
cavüzlerinın de benzeri bir
olay olduğunu vurguladüar.
Bu olumsuz tabloda medya-
nın da büyük rolü olduğunu
ifade eden uzmanlar, açıkla-
malaruM şöyle sürdürdüler
"Bu toplumdaki çoculdar
bizimçocuklarunız. Sonuçta
domuz bağı ile bağlannuş,
yok bflmera kulağtnı kesmiş-
ler, bacağmı debnişler, bun-
lanngösterimi kesinlüde hiç-
bir şekilde biziın onaylama-
dt^mızşeyter."
1ĞNEIİ FBRÇA < . " • ' : • '
ZAFER TEMOÇtN
mvumm
• 17 Cteak'tan bu yana sürdürülmekte
olanoperasyonlarda toplam 1073 kdşi gö-
zaltına alındı, operasyoniar 44 ilde de-
vam ediyor.
• Orgütün bilınen kaçınna eylemleri-
nin sayısı 329. Operasyonlarda gözalnna
aknan 119 devlet memurundan 30'u öğ-
retmen,2riünam.
Örgütün zincirleme çözülmeyi engel-
lemeye yönelik izlediği kaçuma, öldür-
me, ortadan kaidırma, sorgulama ve pro-
paganda ekiplerinin ayn ayn olmasına
dayaü stratejisi, mali kay-
nakiar, propaganda ve dev-
let ve dı^ bağiantısının orta-
ya çıkanlmasını güçleştiri-
yor. Çünkü ele geçüilen te-
röristJerin birkaç kişi dışm-
dahiçbin pişmanük duyma-
dıklannı ve yalnız "kendfle-
rinden istenöeni" yapoklan-
nı söylüyorlar. Cinayet işle-
yen birçok teröristin öldür-
düğü kişinin kım olduğu, ni-
çin öldüriildüğü ve nereden
getirildiği konusunda da bil-
gi sahibi olmayabildiği be-
lirtiliyor.
Daha sonra gazetecilere
bilgi veren ve sorulan yanıt-
tayan Tantan'ın yaptığı de-
ğerlendirmeler de sanr baş-
lafıyla şöyle:
• Örgüt bir kişiyi bünye-
sine katarken devletin me-
mur ahşı gibi inceleme yap-
mış, kart tutmuş. Orada her
türlü bilgi var. Bunlan tek
tek deşifre ediyoruz.
'tran'dan yardım
görmı
îstanbuFda gözaltına alınan üst düzey 4 sorumlunun eşleri serbest bırakıldı
Bir stajyer yaı^ıçla 11 memıır gözaltmda
\iurt Haberleri Senisi - Şeriatçı terör ör-
gütü Hizbullah'a yönelik operasyoniar tüm
yurtta devam ediyor. Îstanbul-Pendik'te bir
hafta önce gözaltına alınan örgütün üst dü-
zey 4 sorumlusunun eşleri DGM Savcılı-
ğYnca serbest buakıldı. Diyarbakır'ın Bahk-
çılarbaşı semtinde kazı yapılan 2 ev mühûr-
lendi. Van'daki operasyonlarda, aralannda 1
stajyer hâkim ile 11 memurun bulunduğu 5'i
kadın 38 kişi gözaltına alınırken, Şırnak'ta
gözaltına alınan 68 kişiden 50'sı tutuklandı.
Beykoz'da yakalanan Cemal Tutar'ın Şanlı-
urfa'da bir kişiyi öldürdüğü belirlendi.
Diyarbakır , •., • . , .
Diyarbakır'ın Bahkçılarbaşı semtinde 12
kişinin cesedinin bulunduğu Hizbullah'm
ölüm evindeki çalışmalar tamamlandı. Evler
DGM Savcısı YıfanazAktaş denetiminde mü-
hürlendi. Aktaş, evlerde HizbuUah'ın adam
kaçınrken içine saklamak için kullandığı
buzdolabı ile su ısıtmakazanının buhmduğu-
nu açıkladı. Aktaş, morgda kimlık tespiti ya-
pılmasına çahşılan cesetlerle ilgili sonuç alı-
namaması halinde DNA testı yapılacağmı
biidirdi. 12 kişiden kimlikleri belirlenen Aye-
tuflah Dalgm, Ali Yıküz, Dicle Üniversitesi
Tıp Fakûltesi Sekreteri tbrahim San ile Fa-
zilet Partisi'nin 18 Nisan seçimlerinde Diyar-
bakır'm Kayapınar belde belediye başkan
adayı ımam Isnnil Eren'in cesetleri toprağa
verildi. Bu arada, aralannda tzmir'de yaka-
lanarak Diyarbakır'a getınlen Ege Üniversi-
tesi Tıp Fakültesi'nde görevli doktor Mehmet
Çalak ve Diyarbalcır Barosu avukatlanndan
Hüsevin Yıimaz'uı da bulunduğu 33 kişinin
gözaltında olduğu bildirildi.
Van
Van Emniyet Müdürü Zeki Çataikaya, 17
Ocak'tan bu yana sürdüriilen operasyonlarda
yakalananlann 1990 yıh başlanndan bu yana
Van'da örgütsel faaliyetlerde bulunduklannın
tespit edıldığını belirterek şöyle konuştu:
"Orgüt üyçteri, ramazan aymda zekât adı al-
tmda lulktan zoıia paratopbdddarmı, küçfik
yaştaki çocuklara camüerde dersler vererek
örgütedemankazandırau Cufiyederinde bn-
lunduklarmı itiraf ettâer. Yine yer gösterme-
ler sonucu Edremit tlçesi Eünafa MahaBfsi,
Akköprü Mahalksi Aflmırna Sokak ve Şaba-
niveMabaDesi'nde üç ağmak orta>açıkanidL
Bugğınaklarda 1 Kalaşnikof.çeşMimarkaJar-
da8tabaoca.çoksayıda mermivvörgntseJ do-
küman elegeçirîkİL'' Emniyet Müdürlüğü Te-
rörle Mücadele Şubesi ekiplennce yakalanan
ve Van DGM'ye sevk edılen Hizbullah men-
subu5'ikadın 38 kişiden 1 'inin stajyerhâkim,
Batman'daki operasyonda 7 görevli yakalandı
Emniyetebilesızmışlar
DtYARBAKIR(CraAariyetBârosa)-
Şeriatçı terör örgütü Hizbullah'm imam,
öğretmen. hâkim militanlannm yanı sıra
emniyete de sızdığı ortaya çıktı. Bat-
man'da geçen yü sonunda yapılan operas-
yonlarda örgütle bağlanüsı olduğu anla-
şılan 5 emniyet bekçisı ve emniyet mü-
dürlüğündegörevli 1 teknisyenyardımcı-
sı ile 1 müstahdem yakalandı.
Diyarbakır DGM'de yargılanan Hiz-
bullahçdar, verdikleri ifadelerde örgûte
maddı yardımda bulunduklannı söyledi-
ler. Sanıklar, devletten aldıklannı ffizbul-
lah'a verdiklerini anlattılar. Batman'da
dûzenlenen operasyonla yakalanan Hiz-
bullahçı emniyet bekçileri Ismet Yalçm,
Ekrem Buhıç. MehmetEmifl Aygen, Hü-
se>tıTay^iıı;Abdrfsamet Y*kz. yine Em-
niyet Müdürlüğü'nde görevli teknisyen
yardımcısı Mehmetfnanç üe müstahdem
RarfAkdaş için Diyarbakır DGM'de Hiz-
bullah üyesi olmak iddiasıyla ve 15 yıl ha-
pis istemiyle dava açddı. Ekrenı Buluç,
Hüseyin Tavfur, Mehmet Emin Aygen,
îsmet Yalçın ve Rauf Akdaş*ın tutuklu,
Mehmet fnanç ve Abdulsamet Yıldız'ın
tutuksuz yargıîatıdıklan dava için savcı-
hkça hazırlanan iddianamede, samkiann
adlanmn Hizbullah'ın ele geçirilen do-
kümanlannda yer aldığı belirtüdi.
11 'inin de TEDAŞ, özel idare, Telekom ve
100. Yıl Üniversitesi Araşürma Hastanesı 'nde
memur olduklan öğrenildi.
Konya • •' - •'•' <:'-
j
y-^-
Konya'da 21-22 Ocak tarihlerinde iki ev-
den çıkanlan 22 cesetten 1 'inin daha kımlı-
ği belirlendi. Sakarya Mahallesi'ndeki bir
ev ın bodrum kaündan 22 Ocak'ta çıkanlan 8
cesetten l'inin de 22 Aralık 1998 tarihinde
Tarsus'ta kaçuılan tfyas Saraç'a ait olduğu
belirlendi. „,. .-„.-
K a d ı n l a r s e r b e s t •'."'' *'"'
• — ~ " ^ — - — — • • " . . /
Istanbul-Pendık Güzelyah'daki evde bir
hafta önce gözaltma alınan örgütün askeri
kanat sorumlusu Edip Gümûş'ûn eşı Metfat-
ye Gümüş. icra şûrası üyesi Mehmet Su-
dan'uı eşi Zübevde Sudan, Ender Kıhçars-
lan'ın eşi Cahide Kıbçarstan ve örgütün üst
düzey yöneticilerinden fırari Haa Bayın-
ak'ın eşi Haüde Baymcık'ın Terörle Müca-
dele Şube Müdürlüğü'ndeki sorgulan dün ta-
mamlandı. Adli Tabip'te sağlık kontrolün-
den geçirilen 4 kadın, daha sonra Istanbul
DGM'ye sevk edildi. DGM'ye geniş güven-
ük önlemleri altında kara çarşaflanyla gelen
Zübeyde Sudan ve Cahide Kılıçarslan ile ba-
şörtülü ve pardösülü Methiye Gümüş ve Ha-
üde Bayıncık, Cumhuriyet Savcısı Adnan
Vehbi Güneş tarafından sorgulandı. Savcüık
sorgusunun ardından serbest bırakılan 4 ka-
dın, Istanbul DGM'den polis otomobilleriy-
le çıkanldı.
- Ne yazık ki, komşu ül-
kelerin bazılanndan destek
görmü^ler. Başta Iran geü-
yor.
• Hasan Sabbah'tan beri
gelen 1000 yülık bir müca-
dele bu.
• Önümüzde büyük bir
tehlike var. Yolun başuıda-
yız. Bu toplumsal mücade-
leyi gerektiriyor.
• Devlet hiçbir zaman
kendi vatandaşuıı öldürecek
örgütlenme içinde olmaz.
Bunu kafanızdan aon. Dev-
let kendisüıin üstünde bir
güç tanımaz. Devlet sokak-
«akı bu süoepeieriTni fcnHJ
nacak? . <ı.-t
• Bu örgütle pohsiye ted-
birierle mücadele edilemez.
Asıl bu düşünceyi yok et-
mekgerekiyor.
• Orgütün gerçek hedefı
ülkeyi parçalamakür.
• Prof. Dr. Ahmet Taner
Kı$lao ve Uğur Mumcu ci-
nayetleriyle ilgili koordine-
li çalışma süriiyor.
• Temel gereksinmemiz
güven ortamı. Düşünün, bir
kişinin yakını kaçuıunış po-
lise bilgi vermiyor.
• Camiye süpürgeci ola-
rak giriyoriar. Iyice yerieş-
tikten sonra çalışmaya baş-
lıyorlar.
• Sünnekte olan operas-
yonlann 3 özelliği van Hu-
kuk kurallanna uyuluyor
Siyasi irade sağlam. Cum-
huriyet savcüan devrede.
• Şu anda örgüt neden di-
ni inancı sağlam kişileri öl-
dürüyor, cinayetleri neden
videoya abyor, bunlan orta-
ya çıkarabümiş değiliz.
Içişleri Bakanlığı, kamu-
oyunda -Hjzbuflah 'ı bir dö-
nem devlet desteldedT iddi-
alannı belgelenyle yalanla-
mak için de bir çalışma baş-
lattı. Bakanlık ve Emniyet
arşivinde yapılacak çaüş-
manın ardından Hizbul-
lah'm bölgede eylemlere
başladığı dönemden günü-
müzekadaryapüğı faaliyet-
ler hakkında yapılan işlem-
ler, güvenHk güçlerinin ope-
rasyonlan, yakalanan mjli-
tanlar ve örgüte karşı verilen
mücadele, belgelenyle ka-
muoyuna açıklanacaik.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Pinochet'nin Ingiltere'de tutuk-
lanmasını sağlayan Ispanyol süper
yargıç Battasar Garzon'a bundan
birkaç ay önceki söyleşimizde, Ke-
nan Evren konusunda şakayla ka-
nşık bir soru sormuştum: "Pinoc-
het'yeyaptğınızgibiKenan Evren'in
eylemleri için de bir yargılama dü-
şünür müsûnüz?" Garzon, ellerini
çaresizce havaya kaldırmış ve şöy-
le demişti: "Benim yetkim, Ispanyol
yurttaşlanna zarar verenlerie sınıriı.
Ancak, uzunyıllardan berisavundu-
ğum bir tezimi kabul ettirebilsem bu
sorulara da cevap bulabileceğiz.
Tıpkı Ikinci Dünya Savaşı sonrası
Nümberg mahkemelerinde olduğu
gibi 'insanlık suçu' işleyenleriyargı-
layacak uluslararası bir hukukyara-
tılması gerekiyor. Bu hukuksayesin-
de, bu tûrden suçlan işleyenler ulus-
lararası mahkemelerde yargılanabi-
lirier."
Garzon'un düşündüğü ve önerdi-
ği hukuk anlayışı, aslında insanlığın
yeni bir arayışına da ışık tutuyordu.
Faşizme Karşı Yeni Konsept mi?
Küçülen dünyamızda, işlenen suçlar
veya insanlık düşmanı siyasi akım-
lar, artık evrensel bir tepkiyi de be-
raberinde getiriyor. Israil'de Filistinli
göstericinin kolunu kıran Israil ko-
mandosu, Kosova'da kitle kınmına
girişen Sırp kasabı, insanlan işken-
ceyie öldürüp evinin altına gömen
HizbuUahçı, yalnız kendi ülkesinde
değil, tüm dünyada lanetle anılır ha-
le geliyor. Çünkü, tüm dünya canlı
yayınla bu korkunç eziyetleri izleme
olanağı buluyor.
•••
Avusturya'da ırkçı partinin iktidar
ortağı olmasıyla yükselen uluslara-
rası tepki, çeşitli yorumlan da kaçı-
nılmaz olarak birlikte getiriyor. Her-
kes, durduğu yere göre bu tepkiyi
değerlendirmeye çalışıyor. Avustur-
ya'daki ırkçı partinin başansının ar-
kasında, aşın milliyetçiliğin, yaban-
cı düşmanlığının ve keskin birpopü-
lizmin yattığı görülüyor. Bu yabancı
düşmanlığı, 'd/şan'yıdüşrnangören
bir içine kapanmayla birlikte yürü-
yor. Yani 'dış düşman', bu tür parti-
lerin temel öcüsü olarak ortaya çıkı-
yor ve bu nedenle kitlelerin desteği-
ni kazanıyor.
Şimdi Avusturya'ya karşı uluslara-
rası alanda ve tabii daha çok Batı'da
gelişen tepkiler, dünyadaki yeni bir
demokrasi konseptini de gündeme
getiriyor. Bu konsept; demokrasi ve
insan haklan ölçütlerinin artık ortak
bir kültür olarak kabul görmesi ve bu
alanda yapılacak ihlallerin, ortak bir
tepkiye yol açması. Böyle bir evren-
sel tepkinin ve duyarlığın gelişmesini
olumlu bir durum olarak yorumlamak
gerekmez mi?
Bu durumda haklı olarak, şu soru
gündeme ge/ebilir: Batılılar, o çok
değer verdikleri demokrasiyi ve in-
san haklannı işlerine gelmediği za-
man en çok kendileri ihlal ediyor. Hâ-
lâ dünyayı kendi egemenlik alanı
olarak görüyorlar. Bir yandan silah-
lan üretip satıyorlar, sonra da sava-
şa karşı olduklarını söylüyorlar. Glo-
balleşme, merkezini ABD'nin oluş-
turdugu bir dünya dengesizliğine
neden oiuyor, yoksul ülkeler bu mer-
kezileşmenin sonucu olarakdaha da
yoksullaşırken, zenginler daha zen-
gin hale geliyorlar.
Globalleşmenin yarattığı sermaye
yoğunlaşması, dünyayı ABD'nin
yönlendirdiği küçük bir köye dönüş-
türüyor. Farklılıklar, renkter, zenginlik-
ler ezilip yok ediliyor. Dünya tektipe
dönüşüyor. Hepimiz aynı anda aynı
fîlmleri seyredip, aynı namburgerîe-
ri yiyor, aynı elbiseleri giyiyoruz. Ay-
nı TV kanallannca yönlendirilip kan-
dınlıyoruz.
Gerçekten, global dünyanın man-
zarası bu. Ancak bir yandan bu ege-
menliğe karşı uluslararası yeni bir di-
reniş oluşuyor. Seattle'da olanlar bu
direnişin ne kadar yaygınlaştığını
gözler önüne serdi.
•••
Avusturya'daki ırkçı partiye göste-
rilen tepki, yerinde ve olumlu bir tep-
ki. Demokrasi ve insan haklan ihlal-
lerinin artık milli sınırlar içinde kapa-
nıp kalamayacağının etkili bir işare-
ti. Burada önemli olan, Avusturya'da
ortaya çıkabilecek birfaşist iktidann,
tüm insanlığı tehdit edebileceği ol-
gusunun toplu şekilde dile getirilme-
si.
Baltasar Garzon, Arjantinli faşist
katili Ispanya'dayakalayıp hapsetı-
kıyorsa, Pinochet'yi aylardır Ingilte-
re'de gözaltındatutabiliyorsa, Avus-
turyalı ırkçı meydanın boş olmadığı-
nı görecek tepkilerle karşılaşıyorsa,
bundan ancak mutluluk duyabiliriz.
Dileğimiz, bu tepkilerin çifte stan-
darttan kurtulup, gerçek bir özgür-
lük ve demokrasi talebi olarak yay-
gınlık kazanması.