16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 ŞUBAT 2000 CUMARTESi HABERLER DUNYADA BUGUN ALİSİRMEN Böyle Kaanamaz Hizbullah'ın yarattığı dehşet, etkisini hâlâ sür- dürüyor. Son olaylar, Türkiye'de bir irtica tehlikesi bu- lunmadığını, ülkede rejim ile birfikte insanlann özgürlükleri ve hatta canlannın tehlikede olma- dtğını söyleyenlerin ne denli haksız olduklarını ya da nasıl bir aldatmacanın peşinde koştukfannı gözler önüne sermiş bulunmaktadır. Böyfelikle irtica paranoyasından söz edenlerin savlan havada kalmıştır. Ya da, irtica tehlikesini vurgulayanlara karşı "si- yasi irtica" kavramına cansimidi gibi sanlarak, rejimin kendini koruma hakkının olduğunu söy- leyenleri köşeye sıkıştırmak isteyenlerin oyunu bozulmuştur. Bütün bunlar olurken, AB, demokratik rejimin kendini koruma hakkı olduğunu Haiderolayı kar- şısındaki tepkisi ile ortaya koyuvermiştir. Hizbullah vahşetinin ortaya çıkan boyutlan (çık- mayanlan da var) bile toplumu dehşete düşürür- ken, Başbakan Ecevit, Hizbullah'ın kökünü ka- zıyana kadar mücadeleye devam edeceklerini söylemiştir. Sayın Ecevit, Hizbullah'ın kökünü kazımak ko- nusunda içtenlikli olabilir. Ne var ki, sorun yalnız şu ya da bu terorist irti- ca örgütünün kökünü kazımak değil, tüm irtica- yı, yani dini siyasete alet eden veya başka deyiş- le din ile siyaseti birbirine karıştırarak, din yoluy- la siyaset yapmaya çalışan tüm kuruluşlann kö- künü kurutmaktır. Bu yapılamadığı takdirde, bir örgüt gider, yeri- ni, yöntemleri biraz daha değişik yöntemler uy- gulayan bir başkası alır. ••• Unutmayalım! İrtica örgütlerinin hepsinin ama- cı aynıdır, gerçek laik demokrasiyi ortadan kal- dıımak. Güç kullanıp kullanmamak, bir süre sureti hak- tan görünüp demokrasiyle uyum içinde yaşıyor izlenimini yaratmak bir şey değiştirmez. Yine unutmayalım! Bu örgütler sürekli olarak, amaç birJiğinin getirdiği bir ilişki içindedirler, ama az, ama çok, ama doğrudan, ama dolaylı. Nitekim Sıvas'tan Sincan'a, oradan devlete adam sızdırmaya kadar, Refah-Hizbullah bağ- lantılanyla karşılaşılıyor soruşturma ilerledikçe. Adnan Hocacılar'ın sahtekâr pirleri yakalandı- ğında, ilk eski RR şimdiki FP'lilere başvurmalan bir rastlantı mı sanıyorsunuz? Demokrasi ile bağdaş/rgörünenlere kanmanın ne denli yanıltıcı olduğunu, Fethullah Güten'in kasetlerinde görmedik mi? Bu kasetlerden sonra, hangi izan sahibi kişi, Fethullah Hoca'nın sonuna kadar demokrasinin sınırtan içinde kalmaya niyeti olduğunu düşüne- bilir? Iktidara geleceklerinden emin olduklarını söy- leyip, bunun kanlı mı kansız mı olacağını bilme- diğini ekleyen Necmettin Erbakan değil rrjiydi? Şevki Yılmaz ne çabuk unutuldu. Evet Hizbullah ya da İBDA-C'nin kökünün ka- zınması, yalnızca, bu örgütlerin elebaşlan ile mi- Irtanlannın, adaJet önüne çıkanlıp cezalandınl- malanyla değil, ama aynı zamanda devlet içeri- sindeki, özellikle emniyetteki uzantılanndan dev- letin kurtanlması ile ama mutlaka ve mutlaka her türlü irticanın siyaset sahnesinden uzaktaştınl- ması ile mümkündür. • • • Fethullah Gülen ile ilgili gerçeklere kulak tıka- yan, onun irtica yuvası okullannı dünyaya örnek sivil toplum kuruluşlan olarak sunan Bülent Ece- vit irticanın kökünü kurutamaz. Irttcanın siyasette oynadığı rolü sona erdirmek için, her şeyden önce tarikat yoluyla siyaset yap- maya son vermek gerekir. Şu anda siyaset sahnesinde gördüğünüz li- derierin ve pariamentodaki partilerin hangisi bu- nu yapabiliyor veya gelecekte yapmaya niyetle- niyor ki, irticanın kökünü kurutabilsinler? öyle anlaşılıyor ki Türkiye bu alanda daha çok badireden geçecektir. Üzücü ama ne yazık ki böyle. • . . • . Cümüs ve Tutar'ın ifadesi 6 Hizbullah yaun eylem başlatacaktı y DÎYARBAKER (Cum- nurivet Bürosu) - Şenatçı terörist Huseyin VeUoğhı ile birlikte tstanbu) Bey- koz'da güvenlık güçlerine karşı giriştikleri çatışma sonrası yakalaaan ve bir süre Istanbu]'da kaldıktan. sonra Diyarbakır'a götü- rülen Hizbullah'ın şûra üyeleri Edip Gümüş ile Cemal Tutar. güvenlık güçlerine 80 sayfalık ifade wrdiler. Itiraflanyla 62 fa- iümeçhul cinayetin aydın- Iıülmasını da sağlayan te- riristler. "Hizbullah'ınyaz »iannda cihada baariao- Ğğmı" söylediler. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mûca- cele Şubesi'nde bir hafta teyunca Hizbullah uz- nanlan tarafından sorgu- lınan şeriatçı teröristler Gümüş ve Tutar 80 sayfa- lk ifade verdiler. Gümüş, «rdiği ifadede, Hizbullah jerisinde tek yetkilinin lüseyin Velioğlu oldugu- EI vurgulayarak, çok sayı- Q silah satın alındığını ve dümüzdeki yaz başında lizbullah'ın bu silahlan ıilitanlanna dağıtarak tüıat" ilan edeceğini çıkladı. Gümüş'ün verdi- i ifadede, Hizbullah'ın fcyin takımının alt kade- ıedeki militanlan nasıl bağnaz bir şekilde etkile- diklerini ve üst düzey yö- neticüerin kutsallaştınldı- ğını da ortaya koydu. tfadesinde, HazretiMo- hammed'in Araplann bas- kısı nedeniyle Mekke'den Medine'ye kaçmak zorun- da kaldığı bir sırada dağ- daki "Hira Mağarasma" saklandığı ve bu sırada mağaramn ağzının örüm- cek ağlanyla örüldüğü ör- neğini veren Gümüş şöyle dedi: "Hazreti Muharo- medbuörümcekağiansa- yesinde düşmanlardan kıutuimuştu. Ama bizim \eüoğlu Oe birlikte güven- tik güçlerine karşı girdiği- miz çabşmada örümcek ağtan ortaiıkta yokta.'' DGM Savcüığı'na iti- rafçı olmak için başvuran şeriatçı iki teröristin 80 sayfalık ifadelerinden yo- la çıkan polis. kanlı örgût- le ilgili önemli bilgiler el- deetti. Orgûtün Ege, Marmara ve lç Anadolu sorumlusu Edip Gümüş ile Güneydo- ğu ve Akdeniz sorumlusu Tutar'ın polisteki ifadele- rinde, örgütün elebaşı Ve- lioğlu'nun, Kuzey Irak'ta- ki Islami Hareket örgütü- nün başı Şeyh Osman ile baglanüsının bulunduğunu itiraf ettikleri öğrenildi. Terör örgütünün sırlan hâlâ karanlıkta; devlet içindeki para kaynağı çözülemiyor HîzbullahANKARA(CumhuriyetBürosu)-lçış- leri Bakanüğı'nca verilen "Hizbullah operasyonu''na ilışkın brifingde terör ör- gütünün propaganda yöntemi, para kay- naklan ve devlet içindeki bağlantılannın henüz netleştirilemediği belirtüdi. Bun- da da örgütün zincirleme çözükneyi en- gellemeye yönelik oluşturdugu "hücre" yapdanmasının etkilı olduğu belırtılıyor. Içişleri Bakanı SadetÜD Tantan, ele geçi- riien dokümanlann çözümüyle birlikte terör örgütünün baglanûlannın da daha iyi anlaşılacağuu açıkladı. 17 Ocak'tanbu yana devam eden operasyoniar sonucu 1073 kişimn gözaltına aiûıdığı, örgütün bugüne kadar 329 kaçınna olayı gerçek- leşurdığı belirtüdi. Tantan, Hizbullah ör- gütünün düsûncesüun çökertümesi için okul ve cernaat eğitiminin şart olduğunu önesürdü. önceki akşam saat 20.10'da başlayan brifıng, 22.50'ye dekdevam etü. Brifing- de önce 18 daJaka süren bir "sunuş" ger- çekleştirildi. Emniyet Genel Müdürlüğü lstıhbarat Oaire Başkanhğı 'nın hazırladı- ğı sunuşta örgütün kuruluş şeması ve ör- güte ilişkin rakamsal bilgiler verildi. Daha sonra Hizbullah'uı kaçırdığı bir kişiyi "boğarak öklürürken" gösteren 5 ^akılcalık- vıdeo fılm gösterildi. Fihnin üzerinde 11 Mart 1999 tarihi dikkati çe- kiyordu. 60 gazetecinin katüdığı brifıng- deki rakamsal veriler şöyle: • Örgüt, Mısır ve Iran'dan getirilen ki- taplan Türkçeye çevirterek propaganda çahşması yapü. Bunun için 1980 sonra- sında kitabevleri kurdu. 1992-95 arasın- da PKK ile Hizbullah arasında çatişma çıktı. 400 PKK'h, 200 HizbuUahçı öldü. 1993'te örgütünkendi içinde hesaplaşma yaşandı, 50 örgüt elemanı öldürüldü. • 1997'de 21 ildeki operasyonda 649 kişiyakalandı, 1998 'de 1106 ki$i, 1999'da 1040 kişi yakalandı. 1991-99 arasındakı operasyonlarda toplam 5450 kişi yaka- landı. Halencezaevlerinde 5061si Hızbul- lahçı toplam 696 aşın dinci örgütlere mensup tutuklu ve hükümlü var. Pedagog ve psikologlar uyardı 'Hizbullah kaseüeri çocuklan etkiler' ANKARA(ANKA)-Ço- cuk mahkemesi pedagog ve psikologlan, Hizbullah'm her biri vahşet dolu sorgu kasetlerinin televizyonlarda yayımlanması halinde, ço- cuklarm bunlan taklit ede- bileceği uyansmda bulun- dular. Uzmanlar, "Adam öl- dûrülnıüş, pkanyoriar, yan tarafi mozaikk kapatmalan yrtroez. lnsaom kânını doı»- duracak oiaylar gösterile gösteriJe gjderek kamksan»- yor" mesajı verdiler. Çocuk mahkenıelennde psikolog, pedagog ve sosyal bizmetler gibı alanlarda ça- lışan uzmanlar, Hizbullah vahşetini gözler önüne se- ren, örgütün sorgu kasetleri- nin TV'lerde yayımlanması- nın toplumda ve özellikle çocuklarda yaratabileceği etkileri değerlendirdiler. Ço- cuklann gelışme asamasında olan bir varlık olduğunu be- lirten uzmanlar, "Aynı xtt- mandaçoculdartakütyapan bir varhkür. o açıdao da de- rin cder bırakabiMr" dedi TV'deki şiddet gösterilerinin çok yeni bir olgu olmadığını vurgulayan uzmanlar, top- lumdaki infialin derecesinin şiddetin dozuna bağlı olaca- ğina işaret ettüer. Uzmanlar, "Çocuklara şiddet gösterimi çok çok yanhş. Çocııldar ve büviikler içm yıüardan beri tdevizyondald şiddet göste- rimi arOk bir nevi tepkisidi- ğeyol apyor. Yani sadece ya- şamn gerçekle Bgiü bir olay değü bu, normakie insaıun kanını donduracak ola>iar gösterile gösterfle gkJerek ka- nıksanryor. Bu, du> araz top- luiD yaratmanın da bir par- çası oiuyor arük" görûşünü dile gerirdiier. ABD'de de görüldüğü gi- bi, öğrencilerin evden getir- dikleri ateşlı silahlarla okul- Ianndakatlıam gerçekleştir- meleri örneklerini de anım- satan çocuk mahkemesi uz- manlan, Türkiye'de benzeri olaylann yaşanmaya başlan- dığını, tinerci çocuklann te- cavüzlerinın de benzeri bir olay olduğunu vurguladüar. Bu olumsuz tabloda medya- nın da büyük rolü olduğunu ifade eden uzmanlar, açıkla- malaruM şöyle sürdürdüler "Bu toplumdaki çoculdar bizimçocuklarunız. Sonuçta domuz bağı ile bağlannuş, yok bflmera kulağtnı kesmiş- ler, bacağmı debnişler, bun- lanngösterimi kesinlüde hiç- bir şekilde biziın onaylama- dt^mızşeyter." 1ĞNEIİ FBRÇA < . " • ' : • ' ZAFER TEMOÇtN mvumm • 17 Cteak'tan bu yana sürdürülmekte olanoperasyonlarda toplam 1073 kdşi gö- zaltına alındı, operasyoniar 44 ilde de- vam ediyor. • Orgütün bilınen kaçınna eylemleri- nin sayısı 329. Operasyonlarda gözalnna aknan 119 devlet memurundan 30'u öğ- retmen,2riünam. Örgütün zincirleme çözülmeyi engel- lemeye yönelik izlediği kaçuma, öldür- me, ortadan kaidırma, sorgulama ve pro- paganda ekiplerinin ayn ayn olmasına dayaü stratejisi, mali kay- nakiar, propaganda ve dev- let ve dı^ bağiantısının orta- ya çıkanlmasını güçleştiri- yor. Çünkü ele geçüilen te- röristJerin birkaç kişi dışm- dahiçbin pişmanük duyma- dıklannı ve yalnız "kendfle- rinden istenöeni" yapoklan- nı söylüyorlar. Cinayet işle- yen birçok teröristin öldür- düğü kişinin kım olduğu, ni- çin öldüriildüğü ve nereden getirildiği konusunda da bil- gi sahibi olmayabildiği be- lirtiliyor. Daha sonra gazetecilere bilgi veren ve sorulan yanıt- tayan Tantan'ın yaptığı de- ğerlendirmeler de sanr baş- lafıyla şöyle: • Örgüt bir kişiyi bünye- sine katarken devletin me- mur ahşı gibi inceleme yap- mış, kart tutmuş. Orada her türlü bilgi var. Bunlan tek tek deşifre ediyoruz. 'tran'dan yardım görmı îstanbuFda gözaltına alınan üst düzey 4 sorumlunun eşleri serbest bırakıldı Bir stajyer yaı^ıçla 11 memıır gözaltmda \iurt Haberleri Senisi - Şeriatçı terör ör- gütü Hizbullah'a yönelik operasyoniar tüm yurtta devam ediyor. Îstanbul-Pendik'te bir hafta önce gözaltına alınan örgütün üst dü- zey 4 sorumlusunun eşleri DGM Savcılı- ğYnca serbest buakıldı. Diyarbakır'ın Bahk- çılarbaşı semtinde kazı yapılan 2 ev mühûr- lendi. Van'daki operasyonlarda, aralannda 1 stajyer hâkim ile 11 memurun bulunduğu 5'i kadın 38 kişi gözaltına alınırken, Şırnak'ta gözaltına alınan 68 kişiden 50'sı tutuklandı. Beykoz'da yakalanan Cemal Tutar'ın Şanlı- urfa'da bir kişiyi öldürdüğü belirlendi. Diyarbakır , •., • . , . Diyarbakır'ın Bahkçılarbaşı semtinde 12 kişinin cesedinin bulunduğu Hizbullah'm ölüm evindeki çalışmalar tamamlandı. Evler DGM Savcısı YıfanazAktaş denetiminde mü- hürlendi. Aktaş, evlerde HizbuUah'ın adam kaçınrken içine saklamak için kullandığı buzdolabı ile su ısıtmakazanının buhmduğu- nu açıkladı. Aktaş, morgda kimlık tespiti ya- pılmasına çahşılan cesetlerle ilgili sonuç alı- namaması halinde DNA testı yapılacağmı biidirdi. 12 kişiden kimlikleri belirlenen Aye- tuflah Dalgm, Ali Yıküz, Dicle Üniversitesi Tıp Fakûltesi Sekreteri tbrahim San ile Fa- zilet Partisi'nin 18 Nisan seçimlerinde Diyar- bakır'm Kayapınar belde belediye başkan adayı ımam Isnnil Eren'in cesetleri toprağa verildi. Bu arada, aralannda tzmir'de yaka- lanarak Diyarbakır'a getınlen Ege Üniversi- tesi Tıp Fakültesi'nde görevli doktor Mehmet Çalak ve Diyarbalcır Barosu avukatlanndan Hüsevin Yıimaz'uı da bulunduğu 33 kişinin gözaltında olduğu bildirildi. Van Van Emniyet Müdürü Zeki Çataikaya, 17 Ocak'tan bu yana sürdüriilen operasyonlarda yakalananlann 1990 yıh başlanndan bu yana Van'da örgütsel faaliyetlerde bulunduklannın tespit edıldığını belirterek şöyle konuştu: "Orgüt üyçteri, ramazan aymda zekât adı al- tmda lulktan zoıia paratopbdddarmı, küçfik yaştaki çocuklara camüerde dersler vererek örgütedemankazandırau Cufiyederinde bn- lunduklarmı itiraf ettâer. Yine yer gösterme- ler sonucu Edremit tlçesi Eünafa MahaBfsi, Akköprü Mahalksi Aflmırna Sokak ve Şaba- niveMabaDesi'nde üç ağmak orta>açıkanidL Bugğınaklarda 1 Kalaşnikof.çeşMimarkaJar- da8tabaoca.çoksayıda mermivvörgntseJ do- küman elegeçirîkİL'' Emniyet Müdürlüğü Te- rörle Mücadele Şubesi ekiplennce yakalanan ve Van DGM'ye sevk edılen Hizbullah men- subu5'ikadın 38 kişiden 1 'inin stajyerhâkim, Batman'daki operasyonda 7 görevli yakalandı Emniyetebilesızmışlar DtYARBAKIR(CraAariyetBârosa)- Şeriatçı terör örgütü Hizbullah'm imam, öğretmen. hâkim militanlannm yanı sıra emniyete de sızdığı ortaya çıktı. Bat- man'da geçen yü sonunda yapılan operas- yonlarda örgütle bağlanüsı olduğu anla- şılan 5 emniyet bekçisı ve emniyet mü- dürlüğündegörevli 1 teknisyenyardımcı- sı ile 1 müstahdem yakalandı. Diyarbakır DGM'de yargılanan Hiz- bullahçdar, verdikleri ifadelerde örgûte maddı yardımda bulunduklannı söyledi- ler. Sanıklar, devletten aldıklannı ffizbul- lah'a verdiklerini anlattılar. Batman'da dûzenlenen operasyonla yakalanan Hiz- bullahçı emniyet bekçileri Ismet Yalçm, Ekrem Buhıç. MehmetEmifl Aygen, Hü- se>tıTay^iıı;Abdrfsamet Y*kz. yine Em- niyet Müdürlüğü'nde görevli teknisyen yardımcısı Mehmetfnanç üe müstahdem RarfAkdaş için Diyarbakır DGM'de Hiz- bullah üyesi olmak iddiasıyla ve 15 yıl ha- pis istemiyle dava açddı. Ekrenı Buluç, Hüseyin Tavfur, Mehmet Emin Aygen, îsmet Yalçın ve Rauf Akdaş*ın tutuklu, Mehmet fnanç ve Abdulsamet Yıldız'ın tutuksuz yargıîatıdıklan dava için savcı- hkça hazırlanan iddianamede, samkiann adlanmn Hizbullah'ın ele geçirilen do- kümanlannda yer aldığı belirtüdi. 11 'inin de TEDAŞ, özel idare, Telekom ve 100. Yıl Üniversitesi Araşürma Hastanesı 'nde memur olduklan öğrenildi. Konya • •' - •'•' <:'- j y-^- Konya'da 21-22 Ocak tarihlerinde iki ev- den çıkanlan 22 cesetten 1 'inin daha kımlı- ği belirlendi. Sakarya Mahallesi'ndeki bir ev ın bodrum kaündan 22 Ocak'ta çıkanlan 8 cesetten l'inin de 22 Aralık 1998 tarihinde Tarsus'ta kaçuılan tfyas Saraç'a ait olduğu belirlendi. „,. .-„.- K a d ı n l a r s e r b e s t •'."'' *'"' • — ~ " ^ — - — — • • " . . / Istanbul-Pendık Güzelyah'daki evde bir hafta önce gözaltma alınan örgütün askeri kanat sorumlusu Edip Gümûş'ûn eşı Metfat- ye Gümüş. icra şûrası üyesi Mehmet Su- dan'uı eşi Zübevde Sudan, Ender Kıhçars- lan'ın eşi Cahide Kıbçarstan ve örgütün üst düzey yöneticilerinden fırari Haa Bayın- ak'ın eşi Haüde Baymcık'ın Terörle Müca- dele Şube Müdürlüğü'ndeki sorgulan dün ta- mamlandı. Adli Tabip'te sağlık kontrolün- den geçirilen 4 kadın, daha sonra Istanbul DGM'ye sevk edildi. DGM'ye geniş güven- ük önlemleri altında kara çarşaflanyla gelen Zübeyde Sudan ve Cahide Kılıçarslan ile ba- şörtülü ve pardösülü Methiye Gümüş ve Ha- üde Bayıncık, Cumhuriyet Savcısı Adnan Vehbi Güneş tarafından sorgulandı. Savcüık sorgusunun ardından serbest bırakılan 4 ka- dın, Istanbul DGM'den polis otomobilleriy- le çıkanldı. - Ne yazık ki, komşu ül- kelerin bazılanndan destek görmü^ler. Başta Iran geü- yor. • Hasan Sabbah'tan beri gelen 1000 yülık bir müca- dele bu. • Önümüzde büyük bir tehlike var. Yolun başuıda- yız. Bu toplumsal mücade- leyi gerektiriyor. • Devlet hiçbir zaman kendi vatandaşuıı öldürecek örgütlenme içinde olmaz. Bunu kafanızdan aon. Dev- let kendisüıin üstünde bir güç tanımaz. Devlet sokak- «akı bu süoepeieriTni fcnHJ nacak? . <ı.-t • Bu örgütle pohsiye ted- birierle mücadele edilemez. Asıl bu düşünceyi yok et- mekgerekiyor. • Orgütün gerçek hedefı ülkeyi parçalamakür. • Prof. Dr. Ahmet Taner Kı$lao ve Uğur Mumcu ci- nayetleriyle ilgili koordine- li çalışma süriiyor. • Temel gereksinmemiz güven ortamı. Düşünün, bir kişinin yakını kaçuıunış po- lise bilgi vermiyor. • Camiye süpürgeci ola- rak giriyoriar. Iyice yerieş- tikten sonra çalışmaya baş- lıyorlar. • Sünnekte olan operas- yonlann 3 özelliği van Hu- kuk kurallanna uyuluyor Siyasi irade sağlam. Cum- huriyet savcüan devrede. • Şu anda örgüt neden di- ni inancı sağlam kişileri öl- dürüyor, cinayetleri neden videoya abyor, bunlan orta- ya çıkarabümiş değiliz. Içişleri Bakanlığı, kamu- oyunda -Hjzbuflah 'ı bir dö- nem devlet desteldedT iddi- alannı belgelenyle yalanla- mak için de bir çalışma baş- lattı. Bakanlık ve Emniyet arşivinde yapılacak çaüş- manın ardından Hizbul- lah'm bölgede eylemlere başladığı dönemden günü- müzekadaryapüğı faaliyet- ler hakkında yapılan işlem- ler, güvenHk güçlerinin ope- rasyonlan, yakalanan mjli- tanlar ve örgüte karşı verilen mücadele, belgelenyle ka- muoyuna açıklanacaik. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Pinochet'nin Ingiltere'de tutuk- lanmasını sağlayan Ispanyol süper yargıç Battasar Garzon'a bundan birkaç ay önceki söyleşimizde, Ke- nan Evren konusunda şakayla ka- nşık bir soru sormuştum: "Pinoc- het'yeyaptğınızgibiKenan Evren'in eylemleri için de bir yargılama dü- şünür müsûnüz?" Garzon, ellerini çaresizce havaya kaldırmış ve şöy- le demişti: "Benim yetkim, Ispanyol yurttaşlanna zarar verenlerie sınıriı. Ancak, uzunyıllardan berisavundu- ğum bir tezimi kabul ettirebilsem bu sorulara da cevap bulabileceğiz. Tıpkı Ikinci Dünya Savaşı sonrası Nümberg mahkemelerinde olduğu gibi 'insanlık suçu' işleyenleriyargı- layacak uluslararası bir hukukyara- tılması gerekiyor. Bu hukuksayesin- de, bu tûrden suçlan işleyenler ulus- lararası mahkemelerde yargılanabi- lirier." Garzon'un düşündüğü ve önerdi- ği hukuk anlayışı, aslında insanlığın yeni bir arayışına da ışık tutuyordu. Faşizme Karşı Yeni Konsept mi? Küçülen dünyamızda, işlenen suçlar veya insanlık düşmanı siyasi akım- lar, artık evrensel bir tepkiyi de be- raberinde getiriyor. Israil'de Filistinli göstericinin kolunu kıran Israil ko- mandosu, Kosova'da kitle kınmına girişen Sırp kasabı, insanlan işken- ceyie öldürüp evinin altına gömen HizbuUahçı, yalnız kendi ülkesinde değil, tüm dünyada lanetle anılır ha- le geliyor. Çünkü, tüm dünya canlı yayınla bu korkunç eziyetleri izleme olanağı buluyor. ••• Avusturya'da ırkçı partinin iktidar ortağı olmasıyla yükselen uluslara- rası tepki, çeşitli yorumlan da kaçı- nılmaz olarak birlikte getiriyor. Her- kes, durduğu yere göre bu tepkiyi değerlendirmeye çalışıyor. Avustur- ya'daki ırkçı partinin başansının ar- kasında, aşın milliyetçiliğin, yaban- cı düşmanlığının ve keskin birpopü- lizmin yattığı görülüyor. Bu yabancı düşmanlığı, 'd/şan'yıdüşrnangören bir içine kapanmayla birlikte yürü- yor. Yani 'dış düşman', bu tür parti- lerin temel öcüsü olarak ortaya çıkı- yor ve bu nedenle kitlelerin desteği- ni kazanıyor. Şimdi Avusturya'ya karşı uluslara- rası alanda ve tabii daha çok Batı'da gelişen tepkiler, dünyadaki yeni bir demokrasi konseptini de gündeme getiriyor. Bu konsept; demokrasi ve insan haklan ölçütlerinin artık ortak bir kültür olarak kabul görmesi ve bu alanda yapılacak ihlallerin, ortak bir tepkiye yol açması. Böyle bir evren- sel tepkinin ve duyarlığın gelişmesini olumlu bir durum olarak yorumlamak gerekmez mi? Bu durumda haklı olarak, şu soru gündeme ge/ebilir: Batılılar, o çok değer verdikleri demokrasiyi ve in- san haklannı işlerine gelmediği za- man en çok kendileri ihlal ediyor. Hâ- lâ dünyayı kendi egemenlik alanı olarak görüyorlar. Bir yandan silah- lan üretip satıyorlar, sonra da sava- şa karşı olduklarını söylüyorlar. Glo- balleşme, merkezini ABD'nin oluş- turdugu bir dünya dengesizliğine neden oiuyor, yoksul ülkeler bu mer- kezileşmenin sonucu olarakdaha da yoksullaşırken, zenginler daha zen- gin hale geliyorlar. Globalleşmenin yarattığı sermaye yoğunlaşması, dünyayı ABD'nin yönlendirdiği küçük bir köye dönüş- türüyor. Farklılıklar, renkter, zenginlik- ler ezilip yok ediliyor. Dünya tektipe dönüşüyor. Hepimiz aynı anda aynı fîlmleri seyredip, aynı namburgerîe- ri yiyor, aynı elbiseleri giyiyoruz. Ay- nı TV kanallannca yönlendirilip kan- dınlıyoruz. Gerçekten, global dünyanın man- zarası bu. Ancak bir yandan bu ege- menliğe karşı uluslararası yeni bir di- reniş oluşuyor. Seattle'da olanlar bu direnişin ne kadar yaygınlaştığını gözler önüne serdi. ••• Avusturya'daki ırkçı partiye göste- rilen tepki, yerinde ve olumlu bir tep- ki. Demokrasi ve insan haklan ihlal- lerinin artık milli sınırlar içinde kapa- nıp kalamayacağının etkili bir işare- ti. Burada önemli olan, Avusturya'da ortaya çıkabilecek birfaşist iktidann, tüm insanlığı tehdit edebileceği ol- gusunun toplu şekilde dile getirilme- si. Baltasar Garzon, Arjantinli faşist katili Ispanya'dayakalayıp hapsetı- kıyorsa, Pinochet'yi aylardır Ingilte- re'de gözaltındatutabiliyorsa, Avus- turyalı ırkçı meydanın boş olmadığı- nı görecek tepkilerle karşılaşıyorsa, bundan ancak mutluluk duyabiliriz. Dileğimiz, bu tepkilerin çifte stan- darttan kurtulup, gerçek bir özgür- lük ve demokrasi talebi olarak yay- gınlık kazanması.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle