16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
S ŞUBAT 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER yargrianmayacak • ANKARA (AA)- Danıştay Idari Işler Kurulu, eski Emniyet Genel Müdûrü Necati Bilican'ın "telekulak" olayı ve "Emniyet Genel Müdûrlüğü'ne ait iki cep telefonunu oğlu ile eşine kullandırdığı ve faturasını Tûrk Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfi'na ödettiği" gerekçesiyle yargılanmasına karar veren Danıştay 2. Dairesi'nin karannı bozdu. Bilican, iki ayn suçlamadan da beraat etîi. MNtetvekili çocuUarma kmuzı pasaport • ANKARA (ANKA)- ANAP Genel Başkan Yardjmcısı ve Gaziantep Milletvekili Mustafa Taşar, milletvekıllerinin "bekâr ve işsız reşıt çocuklanna" da kınnızı pasaport verilmesi için yasa önerisi hazırladı. Mustafa Taşar ve arlcadaşlanntn inızasıyla TBMM BaşkanhğVna sunulan yasa önerisinde, kırmızı ve yeşil pasaport sahiplerinin sıfat ve görevleri devam ettiği sürece, yanlannda yaşayıp evli bulunmayan ve iş sahibi olmayan çocuklanna da diplomatik ve "hususi damgalı pasaport" verilmesi öngörüldû. FP, persone&ıe cimri • ANKARA (Cumlmrrvtf Bürosu) - FP Genel Merkez pereoneline yüzde 15 zam yapılmasına tepki gösteren Grup Başkanvekili Bûlent Annç parti yönetimini eleştirdi. Annç, "Kamu çalışanlan için yüzde 15 zamnu az görerek meydanlarda nutuk atanlar kendi çalışanlanna yüzde 15 zam venyoriarsa hata ediyorlar, çifte standart uyguluyorlar" dedi. Asbtirk'ün davası ertetendi • LONDRA(AA)-Şişli Belediyesi'nin eski Başkanı Gülay Ashtürk'ün Londra'da görülmekte olan iade davası, mahkeme tarafindan 'yoğun şekilde görtişülmek' üzere 11 ve 12 Mayıs'a ertelendi. Mahkemenin Aslıtürk'ün Türkiye'ye iadesi yönünde karar vermesi halınde Aslıtürk'ün karan temyiz etme hakkı bulunuyor. Guluzar BaysaCa dava • ANKARA (Cmnhariyet Bürosu)-Eski Cumhurbaşkanlığı Idari ve Mali Işler Daire Başkanı Gülüzar Temel Baysal Cumhurbaşkanlığj ile resmi ahşveriş ilişkisi olan bir firmanm spor tesislerinden herhangi bir ücret ödemeden yaradanarak 'görevini kötüye kullandığı" iddiasıyla 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. CHP'ye tepki • ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Ulusal Güçler Meclisi Adana Yürütme Kurulu tarafindan düzenlenen "Altıok Kurultayr'na CHP'nin kaolmama karanna tepki gösteren İPII Başkanı Ecdet Güvel, CHP Genel Sekreteri Tarhan Erdem'in "Altıok'u CHP'den başka kimse ve hiçbir örgüt tartışamaz" sözüne tepki gösterdi. Düzeltme • Gazetemizin 8. sayfasında dün yer alan "Alemdaroğlu hakkındaki iddıalar soruşturuluyor" başhklı haberin üst başlığı, yanlışkkla "YÖK inceleme başlatn" şeklinde yaynnlanmıştır. Üst başlığın doğrusu, "YÖK hakkında inceleme başlatıldı" şeklinde olacaktır. Düzeltir, âzürdileriz. Yasadan PKK'nin yani sıra Hizbullah ile mücadelede de yararlanılmak isteniyor 'Pişmaıdık'ta siire ıızayacakANKARA (Cmnbariyet Bürosu) - PKK'ye yönelik olarak örgütün lider kad- rosunu dışanda tutarak çıkanlan Pişmaniık Yasası'nın süresi Hizbullah ile mücadelede de kullanılmak amacıyla uzatılıyor. Adalet Bakanı Hikmet Sami Tûrk, yasanın sadece süresinin uzanlacağını, içeriğine ilişkin bir değışıklığın düşünülmediğinı kaydetii. Dev- let Bakanı Şükrü Sina Gürel, yasanın süre- sinin, her türlü terörle mücadelenin etkili bir biçimde sürdürülmesi için uzatılacağını söyledi. Alınan bilgiye göre, dünkü Bakanlar Ku- rulu toplanüsında bazı bakanlar uzatma sü- resinin bir yıla çıkanlmasını isterken, Ada- letBakanı Türk, devletin kararlılığının gös- terilebilmesi açısından 6 aylık uzatmanın yeteceğini söyledi. Bakanlar Kurulu toplan- tısından sonra bilgi veren Devlet Bakanı Gürel, Pişmaniık Yasası'nın süresinin uza- tümasıyla ilgüi hazırlıklann Adalet Bakan- hğı'nca yürütüleceğini ve bu ay sonuna ka- dar TBMM'den geçirilmesinin hedeflendi- ğini kaydetti. Gürel, "Amaç,her türlü terör örgütüne ve terörist faalrv ete karşı etkili bir biçimde mücadele edebimek. Hangi terör faalryetivarsaonlaıia mücadelekmdebuya- sa yine ^1 ıMat "*}KH*'*ir" dedi. Türk, yasanın 29 Şubat'ta yürürlükten kalkacağını anımsatarak, 6 aylık uzatmanın bundan sonra geçerli olacağını söyledi. Türk, gelecek hafta yapüacak Bakanlar Ku- rulu toplanüsında tasanmn imzaya açılaca- ğım bildirdi. Yeni yasa tasansımn yalnız sü- re uzatımını öngördüğünü kaydeden Türk, içeriğinin değişmeyeceğini vurguladı. Tûrk, Pişmaniık Yasası'nın çıkanldığı 29 Ağustos 1999 tarihinden bugüne kadar DGM'lere pişmaniık için toplam 1073 baş- vurunun yapıldığım, yasadan 359 kişinin yararlandığını, 614 kişinin durumunun in- celendiğini, 100'ününde kabul edilmediği- ni anlattj. Adana DGM'ye yapılan 38 baş- vurudan4'ü kabul edilirken 20'si kabul edil- medi, 14'üinceleniyor. Ankara DGM'ye 33 başvuru yapıldı. Bunlar arasında yasadan 3 kişi yararlanırken 6 kişinin başvurusu kabul edilmedi, 24 kişinin dosyası inceleme aşa- masnıda. Diyarbakır DGM'ye yapılan 622 başvuru sonucunda yasadan 272 kişi yarar- landı, 290 kişinin başvurusu incelenirken 60 başvuru kabul edilmedi. Erzurum DGM'ye başvuran 109kişiden 11 'i pişman- lıktan yararlanırken 14 başvuru kabul edil- medi, 84 başvuru inceleniyor. Istanbul DGM'ye başvuran 72 kişiden 2'si yasadan yararlanırken 70 dosya inceleniyor. Izmir DGM'ye 54 başvuru yapıldı, buniar arasın- da yasadan yararlanan yok, tüm dosyalar inceleniyor. Malatya DGM'ye yapılan 93 başvuru sonucu yasadan 54 kişi yararlandı, 39 dosya inceleniyor. Van DGM'ye de ya- pılan 52 başvurudan 13'ü Pişmaniık Yasa- sı'ndan yararlandı, 39 dosya inceleniyor. Bakanlar Kurulu Kamu kurumlanna yenidüzen ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Emekliltk yaşını erkeklerde 60, kadınlarda 58 yapan düzenlemenin ardın- dan SSK, Bağ-Kur, Iş ve tş- çi Bulma Kurumu'nun yeni- den yapılandınlması da Ba- kanlar Kurulu'nda gündeme geldi. Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel, Futbol Federas- yonu'nun kuruluş yasasında değışiklik yapan tasanmn hükümetçe benimsendiğini ve kamu harcamalanna et- kinlik kazaııdınlması için düzenleme yapılacağuu bıl- dirdı. Gürel; SSK, Bağ-Kur, Iş ve Isçi Bulma Kurumu'nun yeniden yapılandınlması hakkındaki yasa taslaklan üzerinde çalışma yapmak amacıyla ilgili bakanlardan birkomisyon oluşturulduğu- nu kaydetti. Gürel, ocak ayına ilişkin enfiasyon rakamlannın gün- deme gelip gelmediğinin so- rulması üzerine şöyle konuş- tu: "Kaımıoyunda vanhş bir beklenti ortaya çıknuşbr. Sankienfiasyon hemenilkay- dan başlavarak hıza düşüşe geçecekmiş gibi. Biz hedefle- rimize ulaşabileceğhnizden emtBDLÖnğördiğâmâzM.. tfln önlemleri sonuna kadar titizfikk uygulayacağız.'' ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART B4KIIIINJ.. PÜM£N &EMİM &LIMPB!.. DSP ve DYP DemireTde uzlastı ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - DYP ve DSP, cumhurbaşka- nının TBMM tarafindan 5'er yıl- lığına iki dönem seçilebilmesine olanak tamyacak anayasa değışık- liğı metni üzerinde "Ükf anfrşm»- sma" vardı. DYP'nin Cumhur- başkanı Sukyman Demirei'e ko- şulsuz adaylık yolunu açan geçi- ci madde düzenlemesine DSP ta- rafı "gmk kalmadiğT gerekçe- siyle karşı çıktı. DSP tarafinm DYP'ye, "Demirel aday gösterü- mek istiyor. TBMM'de aday gös- termek için 110 imza bulunur" güvencesi verdiği ifade edildi. DYP Grup Başkanvekili Tnr- han Güven ve DSP tzmir milletve- killeri Tayfim tçli ile Hayri Dtri dün bir araya gelerek, cumhurbaş- kanrnı seçim sistemini değiştinne- ye 4önük anayasa değışikliği öne- risi üzerinde çalıştılar. DYP'nin hazırladıgı anayasa değişıklığı önerisi üzerinde yapılan çalışma sonucunda taraflar iîke olarak uz- laşmaya vardı. Buna göre cumhur- başkaîunm 5+5 fonnülûyle iki dö- nem seçümesi üzerinde uzlaşma- ya vanlflken, DYP'nin Demirel 'in adayhğı için geçici madde düzen- lemesine DSP karşı çıktı. Edinilen bilgiye göre DSP ka- nadı, "Demirel için geçici madde- ye gerek >ok. Demirel de doğru- dan aday olmaya sıcak bakmryor, aday gösterilerek kendisinin bir ölçüde onore edilmesini istiyor. TBMM'de de aday göstermekiçm 110 imza bulunacağma inanıyo- ruz" görüşünü iletti. Güven de il- ke olarak bunun kendilerine çok ters gelmediğini, ancak bu öneri- böyle bir yorumun, anayasa deği- şikliginin gerekçesinde kesın bir ifadeyle vurgulanarak engellen- mesi karannı alındı. Bu çerçeve- de, anayasa değışikliği önerisinin gerekçesinde, bir kişinin iki kere- den fazla curnhurbaşkanı seçıle- meyeceği kesin bir dille vurgula- nacak. Taraflar dün yapılan görüşme- nin sonuçlan üzerinde Uderİerin • DSP, DYP'nin önerisinde yer alan, Demirerin koşulsuz adaylığına ilişkin düzenîemeye 'gerek olmaidığı' görüşünü bildirirken, adaylık için gerekli olan 110 imza garantisini verdi. DYP, bu öneriyi Çiller'e götürme karan aldı. yi DYP Genel Başkam Tansu pi- ler'e ilettikten sonra anayasa de- ğışiklıği metnine son biçimin ve- rilmesini istedi. Görüşmede ayn- ca, bu formülün 7+5+5 olmak üzere Demirere 3. kez cumhur- başkanlığı yolunu açıp açmaya- cağı da tartışma konusu oldu. De- mirerin, anayasa değişikliğinin görev yapüğı ilk 7 yılı kapsama- yacağı yönünde itirazı olabilece- ği endişesini dile getiren taraflar, görüşlerini aldıktan sonra pazar- tesi günü yeniden bir araya gele- cekler. DYP ve FP ise cumhurbaşkam- nın halk tarafindan seçilmesini içeren anayasa değişikliği öneri- sini TBMM Başkanlığı'na sunma aşamasına geldi. FP Grup Baş- kanvekili BülentAnnç, değışıklik önerisinin cumhurbaşkanuun 2 turlu sistemle halk tarafindan doğrudan seçilmesini öngördüğü- nü bildjrdi. Annç, son seçimler- deenaz yüzde lOoy alan parti ya da partilenn de cumhurbaşkanı gösterme olanağı tanındığmı, Cumhurbaşkanı Demirei'e de ye- niden adaylık yolunun yine açık tutulduğunu ifade erti. Cumhurbaşkammn halk tara- findan seçılmesinin başkanlık ya da yan başkanlık sıstemine geçil- mesi anlamma gelmeyeceğini sa- vunan Annç, FP'nin önceliğinin seçimi halkın yapmasına ilişkin anayasa değişikliği olduğunu vurguladı. Annç, ANAP'ta Mesut Yıl- maz'ın cumhurbaşkanlığma iliş- kin taleplerin ağrr bastığının ammsatılması üzerine de "jfafan- lerve kişikr üzerinde durmakis- temiyoruz. Ama cumhurbaş- kanhğı seçiıninin Demirei'e en- deksii ohışoDU ve onun dışmda bir «sim tebfifoz edilmemesini ya- dırgryorum. DSP ve MHP nasd oluyor da kendi partüerinden a- day çıkaramıyoıiar. Aym şey ANAPiçin de geçeriL Türkiye sa- dece bir kişiye mecour değfldir. TBMM jçinden Demirel kadar başanlı olacak 20-25'ten fazla a- dav çıkabaü-" dedi. Fransaya mektup Çakıa için zamanaşımı uyansı tLHANTAŞÇI ANKARA - Alaattin Çakı- a'mn Fransa'dan iade dosya- laraun "eksik, yetersiz, hatah" olduğuna ilişkin iddialan in- celeyen Adalet başmüfettişle- ri ve bilirkişi heyeti, bu konu- da gecikme, ıhmal ve usulsüz- lük bulunmadığrna karar ver- di. Adalet Bakanı ffikmet Sa- mi Türk, Çakıcı'mn iade kap- sartunda kalan suçlan için is- tenilen izinle ilgili olarak Fransız Adalet Bakanı'na mektup yazdı. Türk mektu- bunda, gecıkmenın üerde za- manaşımı tehlikesi doğuraca- ğına dikkat çekerek, Fransız bakamn ilgisinı istedi. Adalet BakanhğVnın iade işlemlerinde başta zamanaşı- mıyla ilgili yaşanan sıkınüla- n aşmak için yasal düzenîe- meye gidileceği öğrenildi.' Ord. Prof. Sulhi Dönmezer, Prof. Dr. Dunnuş Tezcan, Prof. Dr. Feridun Yenisey ve Prof. Dr. Duygun Yarsuvat'tan oluşan bilirkişi heyeti, incele- melerinınardjııdan 11 madde- lik bir rapor hazırladı. Heyet, gecikme, ihmal ve kusurun bulunmadığı sonucuna vardı. Raporun sonuç bölümünde, "Gedkme bulunmadığı gibi yazısmalann cereyanı konu- sunda aynca çaba gösterUdiği atılaolmtytır" denildi. Destek istedi ~ Türk, 2 Şubat'ta Fransız meslektaşına Fransa'dan iade edilen Çakıcı'mn kapsam dı- şmda kalan dosyalanyla ilgili izin konusunda destek istedi. Türk, Fransız meslektaşına yazdığı mektupta, "gedkme- nin üerdezamanaşnnıtehlike- sidoğuracagına'' dikkat çeke- rek, gerekli işlemlerin bir an önce tamamlanması için des- tek istedi. Türk, mektubunu ivedilikle faksla gönderdikten sonra mektubun asıl metnini de diplomatik kanallardan gönderdı. Adalet Bakanlığı'rnn iade işlemlerinde yaşanan sıkmti- lan aşmak için yabancı ülke- lerde karşılaştırmalı hukuktan "derleme ve değeriendirme" çalışması yapılarak, bu konu- da yasal düzenîemeye gidile- ceği öğrenildi. Bu çerçevede iade işlemlerinde kimin neyi, nasıl yapacağı konusunun ıç hukuk açısından netleştınle- ceği belırtildi. Bu çalışmarun tamamlanarak yasalaşması durumunda "tereddüt" konu- lannm ortadan kalkacağına işaret edildi. TlRMIKI AYDIN ENGÎN aengin(a doruk.nettr Istanbul'da ardı arkası kesilmeyen panel furyalanndan birine beni de "pa- nelist" (ne demekse) olarak çağırdılar. Paneli yönetecek (ve en çok konuşacak) adamcağız dinleyicilere çaktırmadan sordu: - Engin Bey, sizi ne olarak tanıtalım? Gazeteci-yazarmıdemeliyiz, anaşürma- cı-gazeteci mi? Gülmemi tutup yanıtladım: - Sadece gazeteci deseniz... Adamcağız olmazlanıp başını saJladı: - EstağAırullah!.. Bu gez gülmemi tutamadım. Demek bizim meslekte salt "gazeteci" olmanın itiban mitiban kalmamış. Adamdan sa- yılmak için ya "gazeteci-yazar" dacak- sın, ya "araştırmacı-gazeteci". işte bugün bu duygularla ve kararlı- lıkla bilgisayann başına çöktüm. Ne zamandır kafayı takmıştım zaten: Hani Hizbullah çukurlan kazılmaya başlayıp, ülke çapında Hizbullahçı en- seleme operasyonlan başladığı günler- de yakalananlar arasında birAbrt Taşan vardı. Taaa 1993'teki "Batman gûnle- ri"mden belleğime kazınmış bir ad bu. Batman'da Hizbullah izi sürerken kula- ğıma fısıldanan üç-beş addan biriydi. Çok daha sonra Elazığ'da Insan Hakla- n Demeği Başkanı Dr. Metin Can'la ar- kadaşı genç avukatın kaçınlıp, Tunceli Araştır(ma)macı Gazetecilik yakınlannda, Dinar Suyu köprüsünün altında elleri telle bağlı ve kafataslannın içinde birer mermiyle bulunduklan gün- lerde, yine iz sürerken, birileri yine Abit Taşan'dan söz etmiş, sonra da korkuy- la susmuşlardı. Hizbullah operasyonu çerçevesinde Abit Taşan, 3 Ocak Pazartesi günü gö- zaltına alındı. Içimden "Hûseyinı Veiioğ- lu öldürüldüğüne göre, eldeki en de- ğerii bülbül, bu Abit Taşan. Bir öterse seyreyle sen gümbürtüyû" diye geçir- dim... Gümbürtü dediğim... Hizbullah'ın bir dönem Batman ve yö- resinde PKK etkinliğini kırmak amacıy- la "resmi görevli ve yetkililerce" kulla- nılıp kullanılmadığı. Tam dananın kuyruğunun kopacağı- nı umarken haber geldi: Abit Taşan, DGM'ce serbest bırakıldı! Ardından Hizbullah, "taşeron örgüt" olarak kullanılıp, korunup kollandıysa bunu en iyi ve dolaysız bilebilecek ku- rum ve kişilerden art arda "yalanlama- lar" geldi. Çankaya'dan geten soru nok- tayı koydu: - Hiç devlet adaıp öldürûr mû? Ne yanıt verirsiniz böyle bir soruya? "Haklısınız efendim. Ne münasebet, hiç olur mu öyle şey" deseniz, dönüp aynada kendinizle hesaplaşmak zorun- dasınız: - Peki Batman'da birinci elden (dik- kataltı çizilidir birinci elden) duyup din- lediklehm yalan mıydı? Peki Elazığ'da korkudan sapsarı kesilmiş berbehn an- lattıklan bir düş müydü? Peki Tunce- li'de, o salaş kahvehanede sana anlatı- lan... Yok, itiraz edip, Çankaya'ya dönüp "Evetöldürtür, çûnkü öldürttû" deseniz "Koy bakalım kanıtlan ortaya gazeteci. öyle kuru iddialaria ortalığı bulandır- makyok" derier adama. İşte, "Al sanakanıt!"diyebiieceğin bir yakalama; ama ardından "nah sana ka- nıt!" dercesine bir ikinci karar: Abrt Ta- şan serbest! Derken üç hafta sonra, 24 Ocak Pa- zartesi günü Abit Taşan bir kez daha gözaltına alındı. Ertesi gün de belli baş- lı gazetelere, emnıyetten sızdınlan o can alıcı bilgi geldi: Hizbullah vahşetinin ele- başısı Hüseyin Velioğlu ile bir başka vahşetin elebaşısı Yeşil nam Mahmut Yıldınm arasında ilişki vardı ve bu iliş- kiAbit Taşan tarafindan kurulmuştu. "Hah be, oh be!" demeye kalmadı, Abit Taşan yeniden serbest bırakıldı. Şimdiiii... Bu gelişmelere bakarak olasılıklan sı- ralayalım: Bir: Batman-Diyarbakır-Silvan-Ela- zığ-Tunceli beşgeninde 1993 kışında, yeteneği "araştırmacı-gazeteciliğe el- vermeyen bu "salt" gazeteciyi birtakjm adamlar kandıımışlar, ona palavralar yutturmuşlardı. İki: Abit Taşan kirii ve karanlık bağla- nnı çok ustaca örtmüştü ve bu "vaka- \ar"\ Türk polisi yakalayamamıştı. Üç: Abit Taşan, kendisini gözaltına alan poJislere ya da sorgusunu yapan- lara tatlı tatlı gülümsemiş, "Tamarn abi, herşeyi anlatıyorum... Birgün, benBat- man'da iken yanıma gelen..." diye sö- ze başlamış ve sorgucular "Tamam lan tamam! Sus. Haydi serbestsin. Toz ol çabuk. Ortalıkta görünme, ayağımıza dolanma" demişlerdi. Bu olasılıklan arttırrnak kolay. Zor olan, hangisinin gerçek olduğunu bulup çıkarmak. Bunun içinse bikjiginiz gibi sıkı bir "araştırmacı-gazeteci" olmak gerekiyor. Bense masa başında kuru iddialar üreten, ona buna sataşan sıradan bir gazeteciyim... Şansınıza küsün... POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Etnik-Dinsel... Tüm dünyada etnik ve dinsel kimlik ikibin yılın- da öne çıkarken Avrupa, Avusturya'daki aşın sağcı özgürlükçü Parti (FPÖ) lideri Jörg Haider'e karşı nasıl bir tutum izleyecek? Bugünlerde Avrupa, Avusturya'yı hizaya çekme- ye çalışıyor... Peki, Türkiye bu konuda ne düşünüyor? FPÖ'nün benzeri hatta daha ilkeli bir aşın sağcı parti Türkiye'de iktidann büyük ortağıdır. Türkiye'nin 199O'lı yıllannın yarattığı ortamda son seçimlerde i- ki siyasi oluşum boy vermiştir... 1- Milliyetçi şol. 2- Milliyetçi sağ. Her iki parti lideri Bûlent Ecevtt ile Devlet Bah- çeii Türkiye'nin ikibin yılına açılan dünya pencere- sinden dışanya bakan siyasilerdir... Avusturya'da aşın sağcı FPÖ'yü iktidara taşıyan güç neydi? Jörg Haider, Nazi bir babanın oğluydu... Irkçı kimliği olan Özgürtükçü Parrj'yi iktidara taşı- mak için şu yolu seçti: "Yabancı düşmanlığı..." Irkçı kimlik, genç işsizleri yabancı düşmanlığıyla kendine bağladı, Avrupa'nın genişlememesi için uy- gun yolu seçti: "Insanca, hakça yaşam!" Işsizlik günümüzde etnik ve dinsel kimlikleri öne çıkaran siyasi oluşumlara prim getiriyor... Çeçenistan ve Kuzey Kafkasya'da yaşananlar, özbekistan'dan Dağıstan'a dek uzanan coğrafya- da dinsel motiflerin öne çıkması, ümmetçiliğin gi- derek ivme kazanması 'şeriat devleti' özlemini ge- tirmedi mi? • • • Irkçılık ve ümmetçilik kimi siyasi kadrolar için en büyük silah... Bu silah yoksul ülkelerde de gelişmiş ülkelerde de siyasi yatınm aracı... Çeçenistan 'daki 'şeriatçı yapılanmayı' eleştirdi- ğinizde sözde demokrat geçinen Islamcı yazariar si- ze aynen şöyle sesleniyor "Bırakın Moskova ağzını..." Fransa'da yasaklı faşist politikacı Jean Marie Le Pen, Haider'i eleştiren Avrupa sosyalistlerinı de şöy- le eleştiriyor "Avrupa Biriiği'nin milliyetçiAvusturya'ya taham- mülü yok.. ama, Mao'nun, Stalin'/n, hatta Pol Pofun arkadaşlannın koalisyonlarda boygösterdi- ği Ispanya'yı, ftalya'yı, Fransa'yı bağnna basıyor..." Etnik ve dinsel kimlikler Türkiye'de 'Milliyetçi Sağ- Milliyetçi SoT kavramlannı öne çıkanrken, si- yasal Islamın bir kolu olan 'ümmetçiliği' siyasal bir zemine oturttu... Ümmetçiliğin siyasal yapısını bugün Fazilet Par- tisi'nin içinde görebilir; diğer uçlannı ise tarikat-ce- maat ilişkilerinde bulabiliriz... Türkiye 1980'lerde Türk Islam Sentezi'ni Kenan Evren ve arkadaşlan sayesinde devlet erkine taşı- dı, Rabrta'yla da 'ümmetçiliği' sola karşı silah ola- rak kullandı... 100 bin Kuran kursuyia ve Imam Hatip liseleriyle başlayan kuşatmanın laik demokratik cumhfurjyete karşı olduğunu kimse neden düşünmedP?' Bakın, bugün Özbekistan'da ilginç gelişmeler î 6İŞ- yor, Hizb-ut Tahrir bu ülkede 'şeriat devleti' kur- mak için CIA desteğinde yayılryor... • • • Hizb-ut Tahrir 1953 yılında Kudüste Takıyyûd- dün en- Nehbani tarafindan kurulmuştur; tıpkı Hiz- bullah gibi üç aşamalı amacı vardır: 1- Tebliğ. 2- Cemaat. 3-Cihat. Hizb-ut Tahrir, özbekistan'da cihat aşamasında- dır... Nedir Hizb-ut Tahrir'in amacı?.. • - "Islam beldeleri üzerinde nüfuzu ve hâkimiyeti bulunan sömürgeci kâfir devtetlerle mücadele yapmak. Fikrî, siyasî, ekonomik veaskensömürge- cilerin bütün şekilleriyle mücadele etmek; ümmeti onlann hâkimiyetlerinden kurtarmak, hangisi olur- sa olsun nüfuzlannın izlerinden kurtuluşa kavuştur- mak için onlann gizli faaliyetlerinin sımnı açığa çı- karmak. Arap ve Islam beldelerindekıyöneticilerle çarpış- mak. Ommetin haklannı her ne zaman çiğnerter- se, ûmmetin işlerinden herhangi birini ihmal eder- lerse ve Islam hükümlerine her ne zaman muhale- fet ederlerse, onlan değiştirmek, muhasebe etmek ve onlann içyüzünü ortaya koymak. Onlann hâkimi- yetlerinin yerine, Islam hâkimiyetini kurmak için yok etmeye çalışmak." Avusturya'da faşist lider Haider diyor ki: "Ben demokratım..." Bizim ümmetçiler ve ırkçılar ne diyor "Biz de demokratız..." önümüzdeki günlerde Türkiye'de örgütlenme aşamasında olan Hizb-ut Tahrir'den geniş biçim- de söz edeceğim... Acaba istihbarat örgütferinin Istanbul'da yerleşik düzene geçen bu dinci örgütten haberieri var mı? [email protected] Faks numaramız: 0212/513 90 98 GOZLERIN POYRAZ Cumhuriyet k ı l ı p l ı t ı •tamtçelfetaai Gazeteci-Yazar Hikmet Çetinkaya'nın içindeki firtınalı e\Tende geliştirdiği, duygu deniziııde damıttığı yazılan. Bir solukta okunacak, kımı zaman bir nisan yagmuru altında. bazan po\Taz yelinın soğuk savurganlığında ya da karanlık bir gecenın yalnızlığında yeniden okunacak, yer yer okunacak bir kitap bu kıtap Çağ Pazarlama A.Ş Tûrkocağı Cad. No:39M1 (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel: (212)514 01 96. kitap h
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle