27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18ŞUBAT2OOOCUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Inan'dan Fransa'ya uyarı • Haber Merkezi - Fransa'nın sözde Ermeni soykınmını tammasuu öngören yasa tasansı değıştınlerek yenıden Fransa Senatosu'na sunuldu. TBMM Dışışleri Konüsyonu Başkanı Kamran tnan, söz konusu yasa tasansının Fransa Senatosu gündemıne alınması halınde, bu durumun ıkı ülke ilişkilerine zarar vereceği uyansında bulundu. Mustafa Kemal Demeği de tasannın Fransız Senatosu'na gönderilmesini, Fransız hükümeti ve Cumhurbaşkanı'nın buna karşı çıkmamasını kınadı. Tasannın gündeme alınıp alınmayacağına Fransa parlamentosunun ûst kanadı olan senato, 22 Şubat'ta yapacağı başkanhk divanı toplanlısında karar verecek. Van'da tiyatpo • YurtHaberleriServisi- AnkaraBirlik Tıyatrosu'nun oynadığı 'Gurbet Kuşlan' adh oyunun Van'da sahnelenmesine Van Emniyet Müdürlüğû'nün izin vermemesı kentteki tiyatroseverlerin tepkisine yol açtı. Tiyatroseverler, "Hizbullah operasyonunun acısı tiyatrocûlardan çıkanlmasın" dediler. Iryas Salman ve Zeki Göker'in oynadığı ve bir "kara güldürü" olarak nitelenen oyunun biletlerinuı ise satılmaya devam edildiği öğrenildi. Geçen yıl üç ay boyunca Anadolu'da oynanan oyun, Bingöl ve Muş'ta da idare mahkemesi karanyla sahnelendi. Gazidavası • TRABZON(AA)- tstanbul Gazıosmanpaşa'da l2-l3Martl995 tanhlerinde nıeydana gelen ve kamuoyunda "Gazi olaylan" olarak adlandınlan olaylarla ilgili davanın 30. duruşması bugün yapılacak. Trabzon Ağu" Ceza Mahkemesi'nde biri tutuklu 20 polis memurunun 4 yüdu süren davasında karar verilmesi bekleniyor. TBMMAdalet Komisyonu • ANKARA (AA) - Bölge tdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kunıluşu ve Görevleri Hakkında Kanun ile Idari Yargılama Usulü Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasansı TBMM Adalet Komisyonu'nda kabul edildi. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, tasanyla tek hâkimle görülen uyuşmazhklardaki parasal SUUT miktannın 500 milyon liraya çıkanlrnası durumunda Danıştay'ın iş yükûnün yüzde 20 oranında, 1 milyar liraya çıkanlrnası durumunda ise yüzde 40 orarunda azalma olacağuıı bildirdi. Danıştay üye seçimi konusunda yeni bir dûzenleme getiren ve Danıştay bünyesinde iki yeni daire kurularak iş yûkûnûn hafifletilmesini öngören Danıştay Kanunu'nda değişiklik yapan yasa tasansı da alt komisyona havale edildi. Yasa dergisi 23 •Merkezi-Yasa dergisi, 2000 yıh ocak sayısıyla 23'ûncü yaym yüınagirdi. Genel yayuı yönetmenliğini Av. Kâni Ekşioglu'nun yaptığı dergide, güncel, büımsel araştırmalarla, Yargıtay daırelennin seçilmış karar örnekleri yer ahyor. Dergide şiirlenn yer aldığı bir bölûm de var. Baro, 'Cezaevleri Protokolü'nün savunmayı tehdit altına soktuğunu açıkladı Hukuka saygı için yüriiyüşIstanbul Haber Servisi - tstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman, adalet, ıçişleri ve sağlık bakanlıklan tarafından hazırlanan 'Cezaevlen Protokolü'nün savunmayı teh- dit altrna soktuğunu beUrterek bu nedenle Ankara'da "Hukuka &çgf yürüyüşü dü- zenleyeceklerini belirtti. Adalet Bakanı HikmetSamiTürk ise söz konusu protoko- lün "Savunma hakkmı kısıtiamadığrar sa- vundu. Bakan Türk, ülkücü mafya liden Alaatrin Çakm'nın koğuşunda önceki gün cep telefonu bulunduğuna yönelik ıddiayı "doğrularken", Sabancı suıkastı sanığı Mustafa Duyar'ın katıl zanlısı olan Ahmet Yargüder'in firanyla ilgili de "Görevtikrin çok ağır bicimde görevlerini kötüye kuDan- dıklanrun anlaykiığını-' söyledi Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk ceza- evlerinde arzu edılmeyen durumlann orta- ya çıkmaması için gınş ve çıkışlardaki kont- • Istanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman, 'Cezaevleri Protokolü'nün savunmayı tehdit ettiğini belirterek Ankara'da "Hukuka Saygı" yürüyüşü düzenleyeceklerini söyledi. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, "Cezaevine giren ister başbakan, ister cumhurbaşkam olsun duyarlı kapıdan geçmek durumundadır" açıklamasıru yaptı. rollenn çokönemtaşıdığını belirterek "Ce- zaevine giren kim olursa olsun, ister başba- kan, ister cumhurbaşkam olsun duyarlı ka- pıdan geçmek durumundadır'' dedı. Söz konusu protokolun yeni uygulama- ya konulduğunu, uygulamadaki aksaklıkla- nn her zaman düzeltüebileceğini ifade eden Türk, cezaevlerinde güvenliğı sağlamak zo- runda olduklannı \iırguladı. Türk, "Zaman zaman örgütlerin cezaevterinden vönetildi- ği iddialan yer almaktadır. Cezaevine giriş- te geçilen kapıda her maddenin tespiti ola- nagıbuhınmamaktadır.Başkafllkeferdede aynı uygutamalar vardır" diye konuştu. Türk, Kartal Özel Tip Cezaevi'nde tu- tuklu bulunan Çakıcı'nın cezaevinde saçla- nnı nasıl boyattığrnave koğuşundakı cep te- lefonuna dişkin bir soruya da "Maaksef dogru" diye cevap verdi. fstanbul Barosu Başkanı Sayman, yapü- ğı basuı toplannsında 3 bakanlık taranndan hazırlanan protokol çalışmalan sırasında barolara danışılmadığına dikkat çekti. Say- man sözlerini şöyle sürdürdü: "Cezaevierinde bulunanduyarlı geçttkr- den geçme>iz demKoruz. Ancak bu kapda- rtn duyarhhklan yüksek olduğu için ayak- kabılann topuğunda bulunan veya bayaniç çamaşuiannda bulunan en küçük metal parçasına bile ötüyor. Cezaevine girerken üstümüzü çıkannak istemiyoruz. Içeri gi- rerken Adalet Bakanı ve Cumhurbaşkam da o kapıdan geçsin." Imzalanan protokulün 6. maddesine gö- re avukatlann duyarh geçitten sonra, bu ge- çit ile idare binası arasmda cezaevi müdü- rünün görevlendireceği bir memur tarann- dan elle aramaya tabi tutulacağuu beürten Sayman, "Ahnanva, Belçika, ttalya ve say- dığı diğer ûlkeferde, e&e arama nıtin uygu- lama değfldir, ancak "makul bir şüphe var- sa' herkes, bu arada yargıc, sa\ cı ve avukat- hr daeDearanabiSr. Ancak avukanannçan- ta ve evrala aranmaz, aranamaz" dedi. Parti arayışları ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART Elçiyeni parti kuruyor ANKARA (Cumhuriyet Burosu)-Ab- duOah Ocalan'ın vakalanması ve terör eylemlennın azalmasının ardından Kürt kökenlı yurttaşlann yeni parti kurma gi- rişimleri hızlandı. Demokratık Kıtle Par- tisi'nin (DKP) kapatılmasınm arduıdan bir süre sessizliğını koruyan Şerafettin Elçi, eski DYP Erzurum Mılletvekıli, Şeyh Sait'in torunu Abdülmeiik Fmt ile birlikte yeni bir parti kurma çalışmalan- na başladı. HADEP'te belli bir dönem sonunda aktif görevden çekılenlerden Ahmet Türk, Son Sakık ve SedatYurttaş ve ara- lannda gazeteci, yazar ve sanat dünya- sından ısimlerin bulunduğu 200 kişı de Demokratik Gırişım Grubu adına çeşitlı bölgelerde toplantılar yapıyor. Abdullah Ocalan'ın yakalanması ve te- röriinasgari seviyeye inmesinın ardından yeni siyasi oluşumlar gündeme geldi. D- KP'nin kapatümasının arduıdan bir süre sessiz kalan Şerafettin Elçi, Abdülmeiik Fırat ile birlikteyeni bir parti kurmak için girişimlenrü başlatn. Elçi'nin başka bir oiuşum içıne ginnek ıstemediğı ve daha önce olduğu gibı liberal bir parti kurma- yı amaçladığı öğrenildi. Eski DEP kökenlı milletvekilleri ve birçok gazeteci, yazar, sanatçı ve hukuk- çunun içinde yer aldığı grubun ise De- mokrasi Hareketi Gırişim Grubu adı al- onda çahşmalanm sürdürdüğü kaydedil- di. Bu grubun Ankara ve lstanbul mer- kezlı çauşmalar başlathğı, tzmır, Adana, Mersin ve Diyarbakır'da da toplantılar gerçekleştirdiği bildirildi. '5+5' için FP'nin imzası bekleniyor... Anayasa değişikliğinde FP anahtar parti 4 DemirePde fire' hesabı S40AMC1 MİN KATİLİMİ BULPUMUZ.. İ BAKAL-lM.ŞlMPİ BULUM!.. ANKARA (Cumhuriyet Buro- su) - Cumhurbaşkam Süleyman DemireTe yeniden seçilme yolunu açacak "5+5" formülü doğrultu- sunda hazırlanan anayasa değişik- liğı önerisinin referandumsuz ka- bul edilebilmesi için kılıt parti ko- numuna gelen FP, sıkı pazarlığa hazırlamyor. FP Genel Başkan Yardımcısı Veysel Candan. parti kapatmayla ilgili anayasamn 69. maddesi ve Necmertin Erbakan ile Recep Tayyip Erdoğan'rn yar- gılandığıTCK.'nin312. maddesi- nin değiştirümesi koşullannı hü- kümete ileteceklerini açıkladı. FP Genel Başkanı Recai Kutan ise "Gend başkan bensem, açıkça di- yorum ki, bö>1e bir şey yok" diye- rek yardnncısıyla çelişkiye düştü. Başbakan Bülent Ecevit, cum- hurbaşkanlığı seçirninın rejimle il- gili bir sorun olduğunu savunarak referanduma gidilmesinin sakın- calı olacağını söyledi. "Boş yere ortahğuı kanşürümış otaca^nı" sözlenne ekleyen Ecevit, 5+5 for- mülünün kabul edılmesi içuı uğ- raşüğını söyledi. Ecevit, "ANAPta Demirel konusunda sorun olduğu aniaşıhyor. Ancak partinin iç soru- nudur. Ben Savın Yümaz'ın sami- miyetine inamyorum. Sorunun aşı- lacağım umuyorum" dedi. "5+5" formülüyle ilgili anaya- sa değişikliği önerisine DSP- MHP-ANAP ve DYP gruplanmn tam destek vermesi durumunda 435 oya ulaşılıyor. Bu durumda, önerinin referandumsuz kabulü için gereken 367 rakamı 68 oyla aşılmış oluyor. Ancak partilerde- ki "fire"nin 70 rakamına ulaşabi- leceği, FP'denbir grup mületveki- linin de öneriye destek vermesi gerektiği hesabı yapüıyor. DYP'den Kamer Genç, Doğan Gûreş ve Rasim Zahnoğlu öneri- ye imza vermedi. Gizli oylamada *fire"nın çok daha yüksek olabi- leceğıne dikkat çekihyor. DYP Genel Başkam Tansu Çfl- kr ise 5+5 formülünü "netbhrM- çimdedesteklediklerini'' söyledi. Örtıdar ortağı ANAP'ta ise im- za aşamasında 20, oylamada ise 5O'ye yalon fıre bekleniyor. ANAP genel başkan yardımcüan başta olmak üzere parti üst yöne- timi, Demirerin yeniden seçilme- sine karşı olduğunu açıkça ortaya koydu. DSP'deki fırenin ise 5-6'yı geçmeyeceği kaydedildi. Uluç Gürkan'ın değişiklikönerisine de imza vermemesi bekleniyor. MHP Grup Başkanvekıli Isma- fl Köse, kendilerinin bu konudaki tavrrlannnı net olduğunu söyledi. TlRM Yönetimde yeni yapılanma • THK Başkanı, Hava Kuvvetlen KomutanTnın önereceği ve Genelkurmay Başkanı'run uygun göreceği iki aday arasından, THK Genel Kurulu'nca seçilecek. ANKARA (Cumhuriyet Burosu)- Türk Hava Kuru- mu'nun (THK) tüzüğünde yapılan değişiklik Bakan- lar Kurulu'nca onaylanarak Resmi Gazete'de yayımlan- dı. Değışıkliğe göre, THK Başkam, Hava Kuvvetlen Komutam'mn önereceği, Genelkurmay Başkam'mn uygun göreceği iki aday arasından genel kurulca se- çüecek. THK Kurul Başka- oı Tümgeneral tbranim BüyükyumukoğhL u Butü- zûkdeğişikliğiie kurum yö- netkflerinin biraz daha ha- vaa ve meslekten Idşiler ol- duüan sağtondı" dedı. THK Kurul Başkam Tümgeneral Büyükyumu- koğlu, Bakanlar Kurulu'na sunulan tüzükte herhangi bu- değişiklik yapılmadan Resmi Gazete'de yayımlan- masından duyduğu mem- nunıyeti dıle getirdi. Tüzük değışikhği ile ku- rum genel başkanuım Hava Kuvvetlen Komutanı'nın teklif edeceği ve Genelkur- may Başkam'mn uygun göreceği iki aday arasından genel kurulca iki yıllık bir süre için seçileceğini beür- ten Büyükyumukoğlu, ge- nel başkanlık süresinin 8 yüla sınırlandınldığını vur- guladı. Tüzükte yapılan bir önemli değışıklığm ise merkez yönetim kurulu üyeliği için, havacıhk, işlet- me, ekonomi, maliye, hu- kuk, sigorta, mühendislik ve tıp alanlannın en az bi- rinde uzmanhk veya yük- sekokul mezunluğu koşu- lunun getirihııesı olduğunu kaydeden Büyükyumukoğ- lu, genel kurul delege sayı- srnuı da azaltıldığmı anlat- tı. Üye aidatlannda önemli değişiklikler yapıldığını belirten Büyükyumukoğlu, merkezyönetimkurulu üye sayısının da 7'ye indirildi- gini söyledi. IK I AYDIN ENGtN aengin(5 doruk.nettr Yok, yok korkmayın! Dün ay- nntlannı okuduğunuz duruşma haberini, Alaattin Çakıcı'nın DGM'de "susma hakkı"n\ kul- landığı o unutulmaz "hukuk devteti" gösterisini yineleyecek değilim. Araştırmacı gazeteci filan ol(a)madığım için Alaattin Çakı- cı'nın bilinmeyen marifetlerini sergileyecek de değilim. Ben sadece yalın bir soru sormak isfıyorum: Aiaattin Ça- kıcı kaç ayda tahliye olup öz- gürlüğüne kavuşacak? Gerçi kimileri tutup "Yahu adam zaten Türk Ceza Yasa- sı'nın üst sının attı yıl hapis ce- zasj öngören bir maddesiyle yargılanıyor; aynca hapishane- deki iyi hali hepimizin gözü önünde; hücreciğinde otur- muş, eşi dostuyla, adamıyla, tetikçisiyle cep telefonu soh- betlen kaynatıp uslu uslu vakit geçiriyor. İyi hal indirimleriyte filan hesaplanırsa hükûm giyse neolur" diye sorabilirier. Olsun. Ben gene de sorum- da ısrariıyım: Alaattin Çakıcı kaç ayda tahliye olacak? Tamam. Yanıtınızı anladım. O zaman şu soruyu da yanıt- layın bakalım: Çakıcı Kaç Ayda Çıkar? - Neden? Peki. Bu soruya verdiğiniz yanrtı da anladım. Ama görüyorsunuz, soru so- ruyu doguruyor; yeni soru da- hayeni bir soruyaebelik ediyor. Buyrun sorunun sorusunun sorusunu: Yani siz Türk hukuk sistemi- nin mafya etkinlikleriyle, çete- leşmeyle, kayrtdısı ekonomi ve kara para trafıği ile baş edeme- yeceği kanısında mısınız? Ben o kanıdayım da... öyle yasa değişikliği, yasa onanmı filan değil, Türk hukuk sisteminin tepeden tırnağa el- den geçirilmesi, ayıklanması gerektiğine şiddetle inanmak- tayım. Çünkü bu koşullarda benim hukuka, hele bizcileyin gazete- ci takımını doğrudan ilgilendi- ren Türk Ceza Yasası'na filan en ufak bir güvenim kalmadı. "Kalmadıysa kalmamıştır. N'olmuş yani" diyemezsiniz. Bir yazımdan dolayı savcının karşısına, savcıyı ikna edemez- sem (ki çoğu kez edemiyorum) oradan dayargıcın karşısına di- kildiğimde n'olacak? Sizi gü- venmediğiniz bir ceza yasası maddelerine göre yargılamaya kalktıklannda öfkeden kan ba- şınıza sıçramaz mı? ••• Peki. Diyelim hüküm giydiniz ve koca demir kapıyı açıp sizi içe- ri bktılar. Ne düşüneceksiniz? Örneğin ömek ve saygılı bir yurttaş gibi, lamam.. cezayasası filan ber- bat ama, şu anda hüküm giy- miş bir yurttaş olarak burada devletin güvencesi altındayım" diye düşünmeniz gerekir. Size de "Vay enayı vay" derler ve haklı olutiar. Öyle ya, koğuş arkadaşınız, örneğin şu ünlü Nuriş ise ve herhangi bir nedenle kafası bo- zulup sizi "mermi manyağı" yapmaya kalkışırsa onu durdu- rabileceK bir güç tanıyor musu- nuz bu ülkede? Cezaevi müdürü, cezaevi savcısı, gard'ryanı.. bunlardan hangisi size devletin cezaevin- deki yurttaşlan için yükümlen- diği anayasal güvenceyi sağla- yabilir? Sağladık, derlerse bu- na kim inanabilir? Hele hele düşünce suçu işle- mişve dolayısıylasiyasal tutuk- lu statüsünde olduğunuzdan sizi tutup, örneğin Ulucanlar Cezaevi'ne koyarlarsa ne ola- cak? Mapushane kapısında eşinizle, dostunuzla vedalaşır- ken, "Sayılı gün çabuk geçer. Gene birlikte olacağrz" gibisin- den bir teselli sözü verebilir, bir avuntu penceresi aralayabilir misiniz? Ulucanlar ya da benzeri ma- pushanelerden birinde fiziksel ve ruhsal varlığınız yok edilme- den çıkabileceğinizin, sizce ciddiye alınacak bir güvencesi var mı? • • • Yargıcın karşısına dikilinceya da mapus damına düşünce ba- şınıza gelecekleri yeterince ko- nuştuk. Peki polise işiniz düşerse, daha doğrusu polisin size işi düşünce ne olacak? Bir gece sabaha karşı kapınız çalınıp suratlannın rabbiyesiri kalmamış, ellerindetelsız aygıt- lanndan tuhai sesler çıkan, tu- haf konuşmalar duyulan adam- laria karşılaşsanız ne düşünür- sünüz? "Devletin yaptınm gü- cü olan polis memurlan gelmiş, yasalann onlara verdiği hakkı kullanarak.." diye başlayan cümleler kurabilir misiniz? Adamlardan biri, elinden gel- diğince nazik olmaya çabala- yıp size dönse ve: - Bir konuda bilginize baş- vurmak üzere merkeze kadar gideceğiz.. dese neyapacaksı- nız? Ceketimi giyip geleyim, ba- hanesiyie arka pencereden tüy- meyi mi düşünürsünüz, yoksa paşa paşa beyaz Renault'a bi- nip, bilinmeyen bir yere ve bi- linmeyen bir sona doğru yola mı çıkarsınız? • • • Peki devletin hukuk sistemi- ne, devletin ceza yasasına, devletin hapishanesine, devle- tin polisine zerre kadar güveni kalmamış bir yurttaş bu ülkede nasıl yaşar? Sizce bu son soru, salt bu "iskilir gazetecinin sorusu mu? POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETİNKAYA İslam Faşizmi... BRÜKSEL - 1950'den 2000'e dek geçen 50 yıllık süreç, 'Türk-lslam Sentezi'nm devle- ti tepeden tırnağa kuşatması; tarikat vakıflan- nın, okullannın, yurtlarının çoğalması, Komü- nizmle Mücadele Dernekleri ve bugün gelinen nokta: "Hizbullah silahlı cihat aşamasındaydı..." Önceki gün Köln'de dolaşırken, sanklı, şal- varlı, sakallı gençleri gördüm. Bizim Mete Atay ile Güray Öz uyardı: "Aman dikkat, bunlar Kaplancılar!" Arkadaşlarım Belçika, Almanya, Hollanda gibi ülkelerde dinci örgütlenmenin PKK boyu- tunda olduğunu söylüyoriardı... Bazı dinci gazetelerin Avrupa baskılanna baktım... Tümünde 3-4 sayfa 'Islami sermaye' ilanı vardı... Dediler ki: "Burada toplanan paralar Türkiye'yegidiyor, bir kısmı da Orta Asya cumhuriyetlerindeki bazı ülkelere aktanlıyor..." Kaplancılar Hizb-ut Tahrir'le de çok sıkı iliş- ki içindeler... Sankh, şalvarlı, sakallı gençleri Köln'de sey- rederken Türkiye'yi düşündüm... Başbakan Bülent Ecevit, Fethullah Gû- len'e her zamankı gibi övgüler yağdırıyordu... Brüksel-Köln yolculuğunda Erbil Tuşalp'in Doğan Kitaplan'ndan çıkan 'İslam Faşizmi' ki- tabını bitirmiştim... Erbil şöyle diyordu: "Tarihin mantığımn bir deneyimler bileşke- si olduğunu kavrayamayanlar, Iran'dan Afga- nistan'a, Pakistan'dan Cezayir'e uzanan bir coğrafyada yaşananlara inatla gözlerini kapı- yor; akılalmaz biraymazlıkla türbanla öğrenim özgüriüğünü birbirine karıştınyor. Hele hele yazdıklan çizdikleriyle, siyasal tercihleriyle çağdaşlıktan yana olduklan tüm toplumca ka- bul edilen birtakım dostlar, bu çığ gibi büyü- yüşün hızına ayak uyduramıyor. Türban dayat- masıyla gelenin ve gelmekte olanın ne oldu- ğunu oturup hesaplamıyor, hesaplayamıyor. Şeriatparonayası, Kemalist refleks, laikperest gibi yakıştırmalardan ürküp, son tahlilde İslam faşistlehnin tarihte kimlerle işbirliği yaptığını unutup onlarla birlikte saftutmuş oluyor. Kan- lı Pazar'ın cihat çağrılannı, Kayseri TÖS'ün alevlehni unutuyor. Malatya'yı, Elazığ'ı, 1 Ma- yıs 1977'yi, Kahramanmaraş'ı, Çorum'u vei- ki kez Sıvas 'ı anımsamıyor. Dinin siyasette ka- zandığı etkinlikte 12Martve 12 Eylülaskeriyö- netimlehnin yaptığı hizmetleri hatıhamakzah- metine katlanmıyor." • • • Jitelçika dincj örgütlenmenin merkezi... "Rabıta'dan Tü/kiye Cumhuriyetı Devleti'nin aldığı dolarlarönce Belçika'dauygulanmışyıl- lar önce... Rabıta'ya bakmadan bugünkü 'dinci örgüt- lenmeyi' genç kuşakların anlaması olanaksız!.. Yıllar önce Uğur Mumcu, Brüksel'de İslam Küttür Merkezi Müdürü, Başimam Abdullah El Ehdel'e şu soruyu sormuştu: "Rabıta örgütünün Türk imamlara ödediği aylıkiar hakkında bilgi verir misiniz?" Başimam Ehdel, aynı zamanda 'Rabıtat-al- Alam-ül /s/am'ın Avrupa temsilcisiydi... Yanrtı şu oluyor: "Evet, Türk imamlara parayı biz ödedik..." Takıyyecilik şeriat pazariamacılannı yıldız- laştınp bugünlere getirdi... • • • 1982-1984 yılları arasmda Türk imamlara ödenen aylık 1100 dolar... Bilgilerimizi tazelemek için aktanyorum, Iran ve Suudi Arabistan, Avrupa'da birbirleriyle ya- nşıyor... Amaçlanna gelince: 1 - Bütün Müslüman ülkelere, İslam şeriatı- nı benimsetmeleri ve şeriatı bütün kanunlan ile ana kaynak ve temel kabul etmeleri için çağ- nda bulunmak... 2 - Islami olmayan kanunların kaldırılması için çalışmak, Islami partilerin (Türkiye gibi) la- ik düzenlerde filizlenmesi için demokrasiyi bir araç olarak kullanmak; bu bakımdan maddi ve manevi destekte bulunmak... 3 - Tamamen şeriata dayalı modern İslam devleti kurabilmek için gerekli girişimlerde bu- lunmak, legal ve illegal Islamcı örgütlere des- tek vermek için parasal katkı sağlamak... Düne bakmadan bugünü görmemiz olanak- sız!.. Türkiye'nin 2000 yılında geldiği nokta, 50 yıllık sürecin sonucu değil mi? hikmetcetinkaya(g cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 YAKIN TARIH GÖZDEN KAÇMASINÎ T ı r m ı k ' i T ı r a ı k , A y d ı n E n g ı Aydin Engtn vaşadıgımu g ü n l e r ı n kıtabını y Tırmık. Y»PI KRCDİ VAVINLARI . „ ODO E-po»t« yfekı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle