23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 C ŞUBAT2000CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI TÜRKIYE isftantbul Y 12 Sinop PB 12 Adana EcJirne 8 Samsun PB 12 Mersin Kocaeli Y 10 Trabzon PB 12 Diyarbakır PB Çanakkale Y 11 Giresun PB 12 Şanlıurfa PB 12 grnir Y 12 Ankara Manisa 8 Mardin PB 9 _Y 11 Eskişehir 7 Siirt PB Aydırı Y 14 Konya Denuzli Y 10 &vas 7 Hakkâri PB PB 3 Van PB Zonguldak Y 12 Antalya Y 16 Kars Aç* f*t% Parçalı bdutlu PB -1 Marmara, Ege, Akde- nız, Iç Anadolu'nun guney ve batısı ıle Ba- tı Karadenc bölgelen yağmurtu, dığer yerier parçalı btilutlu geçe- cek. Hava sıcaklığı bı- raz daha artacak. Rüz- gâr guney ve batı yön- lennden orta kuvvette, yer yer kuvvetlı ve fırtı- na şeklınde esecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB PB PB B B B Y PB 2 0 0 10 6 5 11 6 Münih PB 7 Zürih Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina PB PB Y B K K PB Y / 4 13 6 2 1 12 14 PB 5 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire PB B PB B B B B B -1 10 -4 6 8 1 7 17 B 13 k Çokbutudu Yağmuriu >Kart Sulukar , Gök günjttıJû _ M GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada şamlannda önplana aldıklan için ses çıkarmıyortar. Ömeğin Cumhurbaşkanı Demirel, bu gerçeği gözleyenlerin başında geliyor. Ama bir mazereti var: Dünyanın bütün demokratik ülkelerinde "medya- nın devleti yönetme hevesi içinde" olduğunu -tabii özel söyleşilerde- söylüyor. Medyamız henüz sonuçlanmamış, hatta önüne çeşitli pürüzler çıkan siyasal bir olayı gerçekleşmiş gibi gösteriyor. "5+5 tamam, Demirel'le devam" gibi.. 1.5 milyon ton patatesi üretici derdi olmaktan çı- kararak magazin gazetelerine malzeme yapmak, medyanın son martfeti. Hoş devleti yönetenler de oJaya farklı bakmadık- lannı gösterdilerya... Cumhurbaşkanı üretici kabulünde iki büyük pa- tates torbasını iki yantna alarak kameralara poz ver- medi mi? Tabii, bir "Baba nasihab" fotoğrafı süsleyecekti: Cumhurbaşkanı, "Devlet büyüktür ve sorununu- za bir çare bulur" diyerek üreticiyi savdı. Fiili siyaset yıllannda patlak veren patates soru- nuna etraflıca değinmesine karşın üreticiyi sevindi- recek sonuç yok ortada. Derde devadan gayn her şey ayakta. Patatesten ekmek, pasta, reçel üreten üretene... Başbakan Ecevit bile, bir DSP milletvekilinin üret- tiği patates ekmeğini yemeye başladı, başlamak üzere. Yakında patatesle ilgili bir şarkı bütün TVIeri sa- rar mı, yüksek tiraj yapar mı bilinmez. ÜlkemizTürkiye! Olmazlann olduğu, olması gere- kenlerin gerçekleşmedıği bir ülke. Böyle bir bakışı, ömeği Ankara bulvarlanndaki tra- fik uygulamalan dogruluyor. Yaya kaldınmlan lüks arabalann park alanı. Yaya- ya geçit yok! Genel bir kural var; geniş bulvarda so) şerit hızlı, orta şerit daha az hızlı ve sağda kalan son şerit ya- vaş giden araçlara mı aynlmış?.. Işte son örnek Ne münasebet efendim; Ankara'da sol şeridi ya- vaş, orta şeridi orta hızlı, sağ şeridi ise hızlı araçlar kullanıyor. Trafik yasasına göre araba kullanırken cep telefo- nunu kullanmak yasak! Pek çok araçta bir eli direksiyonda, bir eli kulağın- da kılığı kıyafeti okumuş izlenimi veren beyefendi- ter... Yasalann yasakladtğı trafik suçlan polisin gözü önünde işleniyor.. ömür tükenir, bizde kurala yasaya aykın hareket- larfcitmez. n-.— ^ Son günlerde devlette tepeden tırnağa siyasal is- tikrar ve üç parti arasındaki bugüne değin görülme- diği söylenen uyum irdelemelerinden geçilmiyor. Bu iki saptama bir çeşit kural yerine geçiyor. Kamuoyuna sindirilmek istenenler doğru mu aca- ba? Geçende Cumhurbaşkanı ile Başbakan'ın devlet içinde düştükleri tezatlara birkaç ömekle değindik.. Bu konudaki taze ömeği yine devletin tepe nok- tasında iki siyasetçi verdi. Cumhurbaşkanı Demirel, Güneydoğu'dan gelen HADEP'li 36 belediye başkanını Çankaya'da kabul etti, uzun uzadıya konuştu. Akşam gazetesi ekibine verdiği'demeete Başba- kan Ecevit, Cumhurbaşkanı ile aynı zamanda ken- disinden randevu isteyen 36 HADEP'li belediye baş- kanını kabul etmediğini söyledi ve nedenini şöyle açıkladı: "Bölücü hareketi (PKK'yi) siyasallaştırmaya HA- DEP'in belli ölçüde katkıda bulunduğu bir gerçek. Belediyeciliği, rejimi, ulusal bûtûnlüğü teblikeye dü- şürecek bir siyasal davranış aracı olarak kullanmak çokyanlış." Tepeden yansıyan iki davranış devletteki uyum- suzluğa yeni bir ömek: Istedikleri zaman sık sık telefonla, haftada bir, ba- zen iki kez başbaşa görüşen Cumhurbaşkanı ile Başbakan, çok duyariı bir konuda iki ayn siyaset ser- giliyor. Yönetici kadrolarda uyum ve istikrar bu ise... FehriyeErdcd iade edüecek • Baştarafi 1. Sayfada kanlmaması, dunışmanın cezaevinde yapılması iste- mi kabul edildi. Savcılık, istemine gerek- çe olarak, yasadışı DHKP-C öıgütü yandaşlannın eylem girişimlerindeiı \ e muhtemel gûvenlik sorunlanndan du- yulan endişeyi gösterdi. Savcüığın bu istemi üzeri- ae duruşma hapishanede gerçekleştirildi. Mahkeme heyeti, öğle saatlerinde ha- pishaneye giderek Türki- ye'nin iade istemini hakb ve yasal bulan Bruges mahke- mesının karanna Erdal'ın ıtı- razını inceledı. Bruges mah- kemesi daha önceki karann- da Türkiye'nın iade talebini haklı ve geçerli bulmuştu. Erdal'ın avukatlan Paul Be- kaertve RafJespers, davanm siyasi olduğunu ve Türki- ye'dekı yasalarda idam ceza- sı bulunduğunu gerekçe gös- tererek Brüksel'deki Yargı- tay'a başvuracaklannı ve son itiraz haklannı kullanacak- lannı açıkladılar. Erdal, gelecek hafta, Gent Temyiz Mahkemesi'ne çıka- rak tutukluluk halinin deva- mı ile ilgili karara itiraz ede- cek. Bu itirazm onaylama karanndan sonra etkisiz ka- lacağı öne sürûlûyor. ERDEM ERKOÇ 31.01.1961 18.02.1980 Fatsa - BoUman ANISI YAŞIYOR AİLESİ Biliııı adaıııma siyanür cezası • Baştarafi 1. Sayfada han Çevik tarafindan yaklaşık iki ay önce gözalüna aldınlan Doç. Dr. Yıldıran hakkında bu kez de görev yapöğı üniversite yönetimince so- ruştunna açıldı. Soruşturmanın, EÜ Rektörü Prof. Dr. Rafet Sa\güı nın Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. tsmaa Tirkkan'a verdiği talimat doğrultu- sunda açıldığı öğrenildi. Akademis- yenlerin üniversitelerinin buhındu- ğu ilin dışında bilimsel görüş belırt- meleri için rektörlük ya da dekanlık- tan izin almasıyla ilgili 1930'lu yıl- lardan kalan bir yasaya dayanılarak Prof. Dr. NizametönArmağan, Prof. Dr. ömür Gâfanen ve Prof. Dr. Abi- dm Bndak'ın yürüttüp soruşturma- da Yıldıran'a, "Bölgej^ hangi amaç- b gMmiz? Niyeizin almadmız? Han- gi örgütle bağlannlaruuz var. Örgüt- krle ne gibi iüşldkriniz bulunuyor" sorulan yöneltıldı. Sorulann yersiz olduğunu belir- ten Doç. Dr. Yıldıran, "Tamamen bi- hmsd anbunda görüşlerini açddayaıı bir akademis>l ene, üsteük bağh bu- hmduğu üniversiteııin bu şeküdeyak- bşması bttm adma üzüntü vericidir" dedi ve şunlan anlattı: "Eğer ben Eş- me'de sijanürle altn madeni işletii- ı canhiar için zararian obna- cbğı konusunda görü; beMrtseydim, hakkımda soruşturmaaçtmaz,aksi- ne destek görördüm. TUBtTAK'ın siyanürk altm madenciKğmin ohırht- ğn yönünde hazırladığı raporun dı- ştnda bilimsel görüş beürtilmesmi is- temiyDrlar. Çünkü bu raporiar en ûst makamkra bağh olarakemir komu- ta zinciriyle hazırlanı>or.'" Soruşturma sonucunda kınama cezası alan Doç. Dr. Hüseyin Yıldı- ran, siyanürle işletilmek istenen al- tın madenlenne karşı Bergama'da da yurttaşlan bilgılendirdiğini anımsa- tarak "Bilim bir oigu ûzerinde tarto- şıiarak gclişir. Doğru, ancak bu yoOa buhınur. Güdümlü biUm adamlarıy- la geiineceknokta insanhğa zarar ve- rir" diye konuştu. Bergamalılann yaşam hakkı için 10 yıldır gösterdi- ği kararlılığın Eşmeliler tarafindan iyi takip edildiğini söyleyen Yıldı- ran, daha sonra şu görüşleri dile ge- tirdi: "EşmeSler, madenin böigede tşle- tiimesmi istemiyorlarve neyapnuüa- n gerektiğini sonıyortar, çare anyor- lar. Eşme'deyetkifiier,sh-anürlü yön- temle atan madeni işietibnesiııe kar- şı olanlara tepkilerini. daha ilk top- lanbda gösterdifcr. Orada bilim adamlanna yasakvar. Başka kö>1er- de konuşabUirsiniz ancak Katranca Köjü'nde konuşamazsuuz diyoriar. Oj-safirma.hergün köye giderekgö- rüşlerini aktanvı>r. Alün nmrienmi iş- ietmek iste>enler de uzmanlanm ge- tirsin, köytöler de; doğnısu budur. Forumlar, paneüer düzenknmefi.'" Izmîr'de patates bulunmııyor l 7 c » t / v / * ı » i f V i / / r i tstanbulValUiğiÖ Trafik Komisyvnukarannca l^^nUJ J/UrUUU j M a r t 2flootorihindenMbaren Sah ve Perşem- bePazan için getirflen kanryon ve kamyonet giriş yasağmın zamanındanönceuy- gnkndığmı öne süren çevre esnafi dün protesto vürü\üşü \^pa Tarihi Galata Ku- iea'nin önünde toplandıktan sonra sloganlar atarak Bankalar Caddesi üzerin- • r\ den Karaköy'e indLBurada oluşturulan pohs barikatını aşan grubun yürüyüşü, Ptrşembe Pazan'nın ortasmdan geçen Tersaneter Caddesi'ne kadar sûrdü. tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Patates tartışması tırmanuken Izmir ve çevre- sinde tarlalarda kalan bu ürünün 20 bin liraya kadar düşmesine karşın kentte pa- talesın küosunun manav tez- gâhlannda 180 bin, hiper- marketlerde de 120 bin lira- ya satıldığı kaydedildi. Fiyat karmaşasının serbest piyasa koşullanndan kaynaklandı- ğını ve denetim mekanıznıa- sının etkin bıçimde çalışma- dığını anımsatan yetkililer. kilosu 35-50 bin liradan tar- lada alıcı bekleyen patatesin piyasalara sokulmasıyla kri- zın atlatılacağını, fıyat istik- rannın da sağlanabileceğini vurguladılar. Izmir Büyükşehir Beledi- yesi Sebze ve Meyve Hali Müdürü Fevzi Akbulut, pa- tates üretimindeki 5.5 mil- yon tonluk stokun entüme- sinin Tûrkiye gündeminde olduğunu belirterek Izmir'e gelen patates miktannın dü- şük olduğunu, bu nedenle de fiyatlann yükseldiğini kay- detti. Akbulut, bu yılın pata- tes rekoltesinin beklenenin üzehnde gerçekleştığını, an- cak bunun îzmir'e yansıma- dığını kaydederek iklim ko- şullannın ağırlığı nedeniyle Nevşehirve Niğde gibi kent- lerden de ürün gelmediğini söyledi. Ödemış Zıraat Odası Baş- kanı Ahmet Kocaağa, tarla- da 35-50 bin liraya alıcı bek- leyen patatesi satamadıklan- nı söyleyerek üretıcinin kan ağladığuu belirtti. Üretici- nin malının ucuz, manav tezgâhlannın ise yüksek fi- yatlı olması sorununun, ül- kenin yıllardır ıçinden çıka- madığı bir durunı olduğunu, aracılann her dönemde ka- zandığmı anlatan Kocaağa, "HalYasası ile bu dununm değişeceğini sandıkamaoda ohnadı*' dedi. EKyanet'ten irtica uyarısı • Baştarafi 1. Sayfada yfil oimakfan çıkro eykmc dönüşmesi gerekü-" dedi. Yıhnaz, dinin öngördüğu ibadetleri yerine getirme- nin ve ahlak ilkelerine uy- gun davranmanın irticai bir hareket olarak değerlendi- rilmesinin doğru olmadığı- nı belirterek şöyle konuştu: "Aksine insanlann dini jnançhrmm geregmi yerine getirmeterinnı irticaifaaüyet olarakdegeriendiraerekmâ- niotunması, temdinsan nak- bnvedemokra&ikeierba- kımmdan tophmmn ufaşmış olduğu seviyeden geri gidişi ilade edemeyeceğinden irti- ca olarak nitelendirilmesi mömknndfir. Nitekim, ana- yasanuz bu tûr davranışı ya- saldamaktadır. Aynı şekflde tophunun kunıhı düzenini yıkıp daha geri bir düzeni knrinayı hedeflemeye yöne- Bk ohnayan bire>^d davra- mşiarmveya temavülohnak- tan öteyegeçmeyen düşûnce- lerin irtica olarak vasflandı- nhnaa da uygnn değfldir." Diyanet Işleri Başkanı Yümaz, bazı tarikatlann is- tısmar unsuru haline geldıği- ne, etkinlıklennın de "irti- ca" yerine "yobaz" kavra- mıyla nitelendirilmesinın uygun olacağına ışaret ettı. Bir kjsım tankatlann açık- tan olmasa da gızlıce devle- tin kurulu düzenini yıkmak için "sinske faairvetİere yö- DeMikkrini" söyleyen Yıl- maz, "Buhususta,diniama- cuun dişuıa çıkarak kendi maksatlan doğrultusunda kııllanmakftın yplrfnnwnıpk- tedirier. Bu tûr tarikatlann varhğı ve faaKyederini irticai olarak nkeleodinnek müra- kündür" dedi. Yümaz, irticanın nedeni- nin ~din alanındaki bilgi noksanttğuıdan" kaynaklan- dığını savundu. Dın ıstısma- nnın önlenmesıni isteyen Yılmaz, "Bunun yanındaül- ke gündeminden istifade ederek kendi dünyevi görüş ve hayat tarzlaruu devletin resmi görüşüy müş gibi orta- ya koymaya çahşan baa ke- sim ve shil toplum örgütleri- nin de dinsizlik Bti$ınannın önüne geçümelidir. Devletin mifletiyle bölünmez bütfln- lûğü, miUetin birak ve bera- beriğnıi tehükeye düşörücü hareket ve faaüyetierte yapı- lan mücadelenin önem arz ettiği herfirsattavurgtıUn- makhr" dedi. Yümaz, irtica ve yobaz- lıkla mücadelenin sürdürü- lürken konunun gündemde- kı süreküliğine de son veril- mesını istedi. Bunun amacını aşan yo- rum ve yayınlara neden ol- duğunu söyleyen Yılmaz, ülkenin en hassas kurumu olan ordunun gerçek dışı ha- berlerle yıpratılmaması uya- nsında bulundu. KürtLere kültürel lıak istediANKARA(CumhuriyetBürosu)- İsveç Dışişleri Bakanı Anna Lindh. Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinde azınlık ve kültürel haklar konusun- da anayasal düzenlemelere gıtmesı gerektiğini söyledi. Dışişleri Baka- nı IsmaflCem'in resmi davetlisi ola- rak Türkiye'ye gelen îsveç Dışişleri Bakanı Anna Lindh, Ankara'daki resmi temaslannın ilk gününde Tür- kiye tnsan Haklan Vakfı (TtHV), tHD, çeşitli Kürt örgütlerinin tetnsil- cileri ve TBMM Dışüişküer Komis- yonu Başkanı Kamran ınan ve tnsan Haklan Komisyonu Başkanı Sema PBkinsüt ile görüştü. IHD'de gerçekleştirilen basınaka- palı görüşmenin ardından Lindh, IHD Başkanı Hüsnü Öndûl ve Akm Birdal üe ortak basm toplantısı dü- zenledi. Ziyaretinin gündeminde in- san haklan ve demokratikleşme ko- nulannın önemli yertuttuğunu beür- ten Lindh, insan haklan örgütlen ile yaptığı görüşmelerde Türkiye'nin yapması gereken anayasal değişik- liklere ilişkin görüş alışverişinde bu- lunduklannı söyledi. Türkiye'yi AB üyesi olarak gör- mek istediklerini kaydeden Lindh, bu süreçte insan haklan örgütlerine önemli görev düştüğünü kaydetti. Görüşmelerde şu andaki uypüa- malann da ele ahndığını belirten Lindh. "Yasal düzenlemeler tek ba- şına \eterti değiL Bunlann uygula- malan da dikkate ahnmah. Örneğin işkence yasal olarak yasakama uygu- lamada sürüyor. Hem j asal düzenle- melerhem de uygulamalar konusun- da bundan sonra da hükümetle vesi- \ü toplum örgütleriyle iltşki içerisin- de olacagız" dedi. Gazetecilerin sorulannı da yanıt- layan Lindh, kültürel haklar konu- sunda Türkiye'nin anayasal düzenle- melere gitmesi gerektiğini söyledi. Lindh, '•HerkeskcDdidüindekonuş- ma ve eğitim yapma hakkına sahip- tir. Kürtçe yayma izin \erilmeBdir. Bu sadece tsveç'in değü a> nı zaman- AB sürecindeZana bunalımıANKARA(OnnİHiriyetBûro- so)-Eski DEP Milletvekili Ley- iaZana, Türkiye-AB Karma Par- lamento Komisyonu'nun (KPK) çalışmalannda bunalıma yol aç- ü. Komisyonun AB tarafi Eş Baş- kaoı Danid Cohn-Bendk, Zana üe görüsmesine izin verilmeroe- si nedeniyle önümüzdeki hafta Ankara'da yapılacak toplantıyı erteledi. Bu tutumu ganpsediği- ni belirten MHP'li Eş Başkan Kürşat Eser, "Komisyonun göre- vi demokratik denetim ve iki ta- raf araaadaki diyalogu sagia- ayanhjür"dedi. Türkiye-AB Karma Parlamen- to Komisyonu Eş Başkanı Kürşat Eser, dün düzenlediği basın top- lantısında komisyonun çalışmala- nna ilişkin değerlendırmelerde bulundu. Eser, 22-23 Şubat gün- lerinde Ankara'da yapılacak top- lantryla ilgili olarak yaşanan tar- tışmalann Bendit'in. Zana'yı zi- yaret edemeyeceğinin bildiriune- si üzerine toplantının ertelenme- sini istemesiyle doruk noktasma çıktığını söyledi. Bendit ile eşbaş- kanlığını yaphğı KPK'nin göre- vinin 1963 yıhnda kurulmuş olan ortaklık ilişkismın demokratik de- netimini yapmak ve iki taraf ara- sındaki siyasi diyalogu sağlamak olduğuna dikkat çeken Eser, şu görüşleri dile getirdi: "SÖzkoBBSigörevingendsiya- setie, Od tarafça uygulanan pofiti- kalaıiaflgiBoiduğunu, bu görevin Türkiye'nin adaytağmm tescffi er- tesinde daha da önem kazandığV mvekomisyonun fonksyonlarmm Idşilere iodirgenemeyeceğini, da- haöacegereksaymeşbaşkanage- rdoemedya nKnsuplarnia açdda- nBŞom. Kakhki,ABtarafincagös- terflen tepkinin ne Türkiye'ye, ne AB'ye, ne Levia Zana'ya bir fay- dası oiacakm*. Türk tarafi üyekri olarak,ABtarafindaki meslektaş- larunızın tutumiannı garipsediği- miri açıkça beürtmek isterim." Bu konunun kişikre bağlanma- sınuı yanlış olduğunu anlatan Eser, Helsinİd zirvesinin ardından çok güzel gelişmeler olduğunu, Bendit'in kendisine gönderdiği mektupta yapıcı bir üslup kullan- dığmt ve başkanlüc drvanı nezdin- de bir toplantı, mayıs ayında da resmi toplantılann yapılmasını is- tediğinı kaydetti. Eser. "Şimdibir erteleme söz konusudur. I ürkiye, insan haManaçuradan bembeyaz bir sayfaya sahipdeğildir. 15yıİdır terör nedeniyle bazı açüunlar ya- pılamamıştır. Ancak, hükümet aşama katetmektedu-" dedi. da AB'nin de isteğkür. tsveç'teki Türköğrencüer,Türkçeeğitimgöre- biliyor. Isveç'teki Kürt öğrencier de Kürtçe eğitim görebüiyor. Bu Türld- ye'de de ofanah" dıye konuştu. AB ile Türkiye arasında olumlu bir diyaloğun sürdüğünü kaydeden Lindh, Cem'in Kürtçe TV önerisini büyük memnuniyetle karşıladıklan- m söyledi. Lindh, programınm yo- ğunluğu nedeniyle Leyla Zana ile görüşmeyeceğini belirtirken Türki- ye-AB Karma Parlamento Komis- yonu Eşbaşkanı Daniel Cohn-Ben- dit'e Zanayı görme izni verilmeme- si nedeniyle yaşanan sorunun çözü- leceğini umduğunu söyledi. İHD Başkanı Öndül, görüşmede Türki- ye'de demokratikleşme ve insanhak- lan konusundaki adımlar konusunda "ihti>-attı bir ryimserük" ıçensınde olduklanm ilettiklerini söyledi. Eski tHD Başkanı Akm Birdalda, Türkiye'nin AB adaylığı ile geri dö- nülmez bir sürece gırdiğini beürte- rek "Bu yol insan haklan, demokra- tikleşme ve azmhk haklandır. Bizim görevimiz bu vohı kKatanaknr" de- di. Lindh, tsveç'in Ankara Büyükel- çisi Henrik liljegren, eski DEP mil- letvekili Sun Sakık ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Feri- dun Çelik ile öğle yemeğinde bir ara- ya geldi. TBMM Dışilişkiler Komisyonu Başkanı tnan, ağırlıklı olarak Tür- kiye'nin AB adaylığı ve insan hak- lan konulannı ele aldıklannı söyle- di. tnan, Lindh'e, Kıbns sorununa çözüm ve AB adaylığının aynı plat- formda ele almmasımn memnuni- yetsizlik yarattığmı ilettiğini belir- tirken, konuk bakanın da, Türki- ye'nin insan haklan konulannda yaptığı çalışmalardan memnun ol- duğunu söylediğini bildirdi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada şanlı bir süreç başlamış durumda. Anlaşmaya gö- re IMF heyeti her üç ayda bir Türkiye'ye gelecek, ortalama 15 gün kalacaktı. Cottarelli başkanlığındaki heyet, Türkiye hasreti- ne dayanamayınca ocak ayında bir konferans denk- leştirip yeniden geldi. Istanbul'daki konferansta ko- nuşan Cottarelli, "buraya kadar gelmişken Anka- ra 'ya uğramamak olmaz, gönül koyarlar" deyip baş- kente de uğradı. Cottarelli'nin daha rahat çalışabileceği özel bir bü- ro kurulması konusu gündeme geldi. Değerlendirme- ler sürerken, Ankara Tıcaret Odası kendisine istedi- ği gibi kullanabileceği bir büro önerdi. Bunu öteki odalann, özel-resmi kurumlann da izleyeceğini his- seden Cottarelli çok duygulandı. Otelin döner kapt- sında başlayıp asansör aralığında devam eden özel değerlendirmede şunlan söylediği öğrenildi: "Türkiye'de özel büro açmamı gerektirecek bir dunım yok. Her yer benim bûrom. Türtderin beni bağnna basmasına çok sevindim. Ben Türkiye'de sadece para basılır sanıyordum, ama bağra basma da varmış..." Cottarelli'nin bu görüşleri iş âlemini de dalgalan- dırdı, ortaya şöyle bir öneri atıldı: "O artık bizden biri. En az bizim kadar biz. Içimiz kadar içimizde. O zaman ona Türkçe bir ad bula- lım..." öneri hemen kabul edildi. Bizim Cottarelli'ye ad bulma yanşması açıldı. Birınciliği şu aldı: MuhtarAli... Türkiye'nin her şeyinden sorumlu muhtereme de bu ad yaktşırdı. Son anda bir degişiklik olmazsa Muh- tar Ali'nin bugün yurda dönmesi bekleniyor. Mart ba- şına kadar Ankara'da. Ekonomik kararlan IMF'ye uydurmaktan sorumlu Devlet Bakanı Recep Önal, IMF heyetinin gelişine ilişkin yaptığı değerlendirmede şunlan söyledi: "Program planlandığı gibi yürüyor. IMF'ye hazı- nz..." Enflasyon hareketli, kur sabit! Tabloya bakıldığında, her şeyin Muhtar Ali'nin gö- rüşüne gerçekten hazır olduğu dikkati çekiyor. Bu- nu örneklerie açmak, Muhtar Ali açısından da yarar- h olur. Sosyal gûvenlik sistemi planlandığı gibi yürüyor. önce, "SSK batmıştır, 40 yaşında emekli mi olu- nur", yaygarası kopanlıp, emekliliği 58-60 yaşına çe- ken yasa çıkacaktı. Toplum, mezara yakın emekli olabileceğini düşünüp karamsarlığa kapılacakt. Tam bu sırada özel şirketler çıkıp, "eşim, ben, torunum, kayın biraderim, yeğenler, aynı anda emekli olaca- ğız" propagandası yapacaktı. Yani 30'unda bile >m^klilik olacaktı... Oldu... . Tahkimde her şey plan ötesi yürüyor. önce, ana- yasa değiştirilip, kamu yatınmlan için de uluslarara- sı tahkimin önü açılacaktı. Degişiklik yapılırken, bu- nun önceki sözleşmelerle hiç ilgisi olmadığı söyle- necekti. Bu başanldıktan sonra uyum yasalan çıka- nlırken, ek maddelerie bunun geriye de işlemesi ön- görülecekti. TBMM'nin direnişi, liderlerin zirvesiyle kı- nldı. Ek maddeyle yapılamayan ayn yasayla gerçek- leştirildi. özelleştirmede bazı güzelleştirmeler yapmak ge- rekiyor. IMF'nin taşeronu Dünya Bankası, özellikle enerji ihalelerinin yeniden değeriendirilmesi gerekti- ği görüşünde. Bu konu daha çook haber kaldıracak! IMF, Türkiye'ye 4 milyar dolar verecek. Sadece 5 bankanın batışından Hazine'nin uğradığı zarar, 2.5 milyar dolar. IMF, bu operasyonu son derece başa- nlı buldu. Dileriz bu alanda başka başarılar elde et- meyiz... Enflasyon ve döviz kuru dalgalı... Enflasyonda yıl- lık hedef yüzde 25. Daha birinci ayda yüzde 5'i ge- çince hükümet, "bekliyorduk" dedi. Döviz kuru kont- rol altnda tutuluyor. Bu durumda program şöyle yan- sryor Enflasyon hareketli, döviz sabit... Her kurun başına bir zabit... Nereye kadar giderse, program mümbit... MuhtarAli nasıl olsa uzun süre burada. öteki gös- tergeleri daha sonra haberieştiririz. Yazıyı noktalaya- lım: Ekonomi, emir ve görüşlerinize hazırdır Muhtar Ali! Trifyonlukeroin operasyonu İSTANBUL (AA) -Istan- bul Ö Jandarma ekiplerin- ce, Silivri'de düzenlenen operasyonda yurtdışı piya- sa değerinin yaklaşüc 1 tril- yon lira olduğu belirtılen eroin ele geçirildi. Operasyonda 77 kilog- ram paketlenmiş eroinin yanı sıra 120 litre sıvı ero- in, 10 kilogram baz morfin ve 150 kilogram sodyum karbonat elde edildıği bil- dirildi. tstanbul tl Jandarma Ko- mutanlığı'na bağh ekipler, yaklaşık 1 ay önce Siliv- ri'nin Kurfalı Köyü'nde bir çiftlik evinde eroin imalatı yapılacağı yolundaki istih- baraü değerlendirdi. Çiftlik evini kontrol altı- na alarak gözlemeye başla- yan tstanbul İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şubesi, ts- rihbarat Şubesi ve Silivri tl- çe Jandarma ekipleri, dün saat 15.30 sıralannda çift- lik evinde olağandışı bir hareketlilik görühnesi üze- rine eve operasyon düzen- ledi. Operasyonda, çiftlik sa- hibi Remzi Tekin, amca ço- cuklan Senar ve Fazd Te- kin ile Kahraman Yıfanaz, Iskender Manto, İskender Başaran ve Naif Toprak gözalüna almdı. Jandarma yetkilileri, sa- nüdann çiftlik evinin kapı- smı 15-20 dakika boyunca açmadıklanm ve eroinin bir kısmını tuvalete döke- rek imha ettiklerini belirte- rek ele geçirilen eroinin yurtdışı piyasa değerinin yaklaşüc 1 trilyon lira oldu- ğunu kaydettiler. Yaşam, kalbin iki vuruşu arasındaki zamandır. Kalbinizi koruyun, TÜRKKALPVAKFI 19 Mayıs Cd. No: 8 Şişli/İSTANBUL Tel: (0212) 212 07 07 (pbx)10Hat ' . ' fiate: (0 212)212 68 35
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle