27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 ŞUBAT 2000 CUMARTESİ HABERLERİN DEVAMI fonrıtı*Istanbul Edirne Y 10 Sinop B 8 Samsun B 18 Adana PB 17 Kocaeli Y 11 Trabzon B 17 Mersin PB 18 Çanakkale Y 12 Giresun Izmir Y 14 Ankara B 10 Diyarbakır B B 10 Şanlıurfa B 14 Manlsa PB 3 Mardin B Aydın _Y 15 Eskışehir PB 4 Siirt B 11 Denizli 15 Konya B 15 Sıvas PB 2 Hakkâri PB -4 Van B Zonguldak Y 15 Antalya Y 15 Kars §Açık f**^ Parçab bulutlu B -10 Marmara'nm guney ve doğusu, Ege, Batı Akdenız ve Batı Ka- radenız kıyıları yağ- muriu, yurdun iç ve doğu kesımleri yer yer sısli, ötekı yerler az bulutlu geçecek. Hava sıcaklığı değiş- meyecek. Ruzgârku- zey ve doğu yonler- den hafrf ara sıra orta kuvvette esecek. ERKEZLER Oslo 4 Berfin PB 5 Moskova PB 1 Helsinki PB 2 Stockholm PB 6 Budapeşte PB 5 Aşkabat PB 12 Madrid PB 13 Astana K -3 Londra Y 10 Viyana Amstefdam Y 8 Belgrad PB 6 Bakû PB 6 Taşkent PB -1 PB 9 Brüksel Paris _Y 8 Sofya 7 Roma PB 10 Bişkek PB 0 PB 14 Trflis PB 11 Bonn PB 5 Atina Y 15 Kahire Y 19 Münih PB 5 Zürih PB 5 Şam PB 15 Sısli (£22, Bulutlu ^ Çok bulutlu • Yağmurfu eJJ^Aj Kariı GâkgûnJltuU GUlVCELcÜNEYT ARCAYÜREK H Baştarafı 1. Sayfada önünde serpilip büyüdü. Başbakanlık'a değin sız- dı. Binlerce yandaş buluyor. O kadar ki, gazete ila- nıyla örgüte adam alma yolunu seçiyor. 5 bin do- layında olduğu açıkianan istekliler, gösterilen ad- rese yaşamöyküleriyle başvuruyorlar. Soruşiurmalar, örgütün son hedefini ortaya koyu- yor: Kanlı bir kalkışma!.. Bulunan silahlann kimliği Hizbullah'ın asıl amao nı kanıtlıyor. Kaçınlan kimi işadamlannı bulmak için polisin gi- riştiği operasyonda sağ ele geçirilen bir kişi yaşam- sal değerde açıklamalar yapmasaydı; Hizbullah'ın yıllardır hazırladığı korkunç plan, geniş alanlara ya- yılmışlığı, iğrenç cinayet tablolan ortaya çıkanlacak mıydı acaba? Hayııi Devleti yönetenler -bile- cinayet kasetlerini izle- diklerinde ve Hizbullah'la ilgili bilgileri öğrendikle- rinde şaşırdıklarını gizlemiyorfar. Kısacası; devlet, Hizbullah gerçeğjni bil/yor gö- rünüyor. Ama örgütün devletin gözü önünde bu denli büyüdüğünü görünce yöneticiler, "ucuz atla- tılan bir felaketin" rahatlığını duyuyor. Oysa, çıkan sonuç "her şeyi bildiğini" yineleyip duran devletin örgütie ilgili yavan bilgilerden öteye istihbarata sahip olmadığını gösteriyor. Devleti şeffaf hale getiren yine gazeteciler oluyor. Şayet gazeteci Saygı Öztürk'ün, Hizbullah'ın si- lahlannı araştıran haberi olmasaydı Batman Vali- si'nin yetkilerini aşarak yurtdışından silah satın al- ma girişimi, özel örgüt kurması, silahlann bir bölü- münün Hizbullah'ın eline geçtiği savlan devlet arşi- vinde tozlanıp gidecekti. Üç-beş yıl önce Batman'da olup bitenler devle- tin içinde bulunduğu kargaşayı kanıtlıyor. Birvalinin "özel silahlı kuvvetler" kurmasını onay- layan başbakan ve 1993-1994'lerde bu konuda olup bitenleri bugün yadsıyan bakaniar, genel mü- dürler... Birfairini tutmayan sözler Devlet yönetme deneyiminden ve bilgisinden yoksun bir Başbakan'ın (Tansu Çiller) iktidannın ilk aylannda uygulamaya koymayı istedigi düşsel pro- jeler... Yakın geçmişteki bu türden olaylar anımsanınca DYP Genel Başkanı Çiller'in dün ani olarak Çanka- ya Köşkü'ne neden çıktığı bir soru olarak akla takı- lıyor. Batman Valisi ve silahlan konusunda artık her gün şaşırtıcı yeni bir açıklama gündeme gelebilir. Silah alımını zamanın başbakanının bilgi ve tali- matlanyla gerçekleştirdiğini söyleyen Eski Batman Valisi Salih Şarman'ın Tansu Çiller'e yazdığı mek- tuptan kimi cümleler tımak içine alınarak ilginç so- rularyöneltilebilir. örneğin, ilk etapta Batman'ın üç ilçesinde valinin kurduğu özel harekât timi unsurlan askeri eğföm- den geçirildikten sonra, Içişleri Bakanı Nahrt Men- teşe'nin katıldığı (habersiz olduğunu söylediği) tö- renle yemin ettiler mi? Vali Şarman'ın açıkladıgına göre, gelen silahlann yüzde 9O'ı jandamiaya teslim edildi. Diğer kısmı da bu birliklere verilmek üzere Emniyet'e, diğer hangi illere gönderildi? Bu ifade ile o sırada Emniyet'in tepe noktasında olan Mehmet Ağar'ın şu sözü, "Batman silahlan konusunda bilgim yok" terse düşmüyor mu? İlginç açıklama o sırada bölgede Asayiş Bölge Komutanı emekli Korgeneral Hasan Kundakçı'dan geldi: "özel biriik kurulduğunu 'herkes' biliyordu. Biriiğin açılışına bütün siyasiler, yetkililer geldi" di- yor. Bu örnekler Batman olayına sadece Çiller'i değil, fakat zamanın siyasetçilerini, bürokrat yöneticileri- ni de bağlıyor. "Temiz" devlet kendini koruyacak ya: Şimdilerde bu gerçekleri yalanlamak için kimi "karşı" gerekçeler hazırlanıyor olmalı. Ne ki; kötü kokular yıllardır devletin bütün kademelerinden yükseliyor. • . Silah kayıtlan 1nıhnıaımyor • Baştarafı 1. Sayfada duk. Dolayısıyla 50 tane fazla silah bizim kayıtlannıızagiriyor, ithal ra- kamlanmızda görünüyordu. Bir- birini tutmama rakamı budur. Ya- ni ithai rakamlannda gözüküyor, bizim kavıtlannuzda o miktariarm albnda rakam görünüyor." "Gelen tûm silahlann envantere işlenmesi gerekmez miydi" soru- muza ise Şarman, "Öylebir şeydü- şünmedik o zaman. Bu tip olaylar- la mahatap olacağımıa bilseydik herhalde onlar için de kayrt sistemi tutanhk" karşılığını vermekle ye- tindi. Demirbaşa girecek malzemele- rin seri numaralarun günü gününe kayıtlanna çıkardıklannı savunan Şarman, valilikte demirbaş kayıtla- nnın tutulduğunu kaydetti. Şarman günü gününe tutulan de- mirbaş kayıtlanrun Batman Valili- ği'nde yok edildiği için bulunama- dığını belirtirken, olayia ilgili ola- rak Içişleri Bakanlığı'ndan sonış- turma istediğini bildirdi. Şarman soruşturma istek gerek- çesmde, "Biz kayıtlan dûzenli ola- rak tuttuğmnuz halde bunlar orta- da yok. Bana yöneltüen suçlamala- nn tüm kaynağı da budur" dediği- ni kaydetti. Gümrfik işlemleri kuşkulu Şarman, ithal edilen silahlann gümrük beyannamelerinin olduğu- nu, 2 milyon 200 bin doların üze- rindeki süah ithalatının yalnız 507 bin dolarlık bölümünün stkmtılı ol- duğunu öne sürdü. Şarman, "Gümrükler Genel Müdüriü- ğü'nün yapoğı bir çalışmada bizim 10 defa gümrük giriş beyannamesi düzenleyerek ithalat yaptığmuz or- tada. Bunun dışında ufak tefek par- tiferdevar"dedi. Şarman, Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler"ın "Gümrüklerde o silah ithalatryla ilgüi hiçbir işlem yapıl- mamışür. Muhatabunız bu konu- larda Içişleri Bakanhğı, Başbakan- hkve VlSB'dir. Vaülikler bizim mu- hatabunız değildir" açıklamasının dogru olmadığını söyledi. Şarman sözlerini şöyle sürdürdü: "507 bin dolarük ithalatla süanb var. Parayı göndermişsin,sflahı getirmenüşsin. İç etmişsin gibi iddialar oldu. Ben de gerekli belgeleri buldum. Giim- rükler Genel Müdürlüğü de her tûıiü belgenin, kaydın mevcut ol- Keçecüer: 507bin dolarlık belgeyok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanı Mehmet Keçe- ciler yapüğı açıklamada, 1995'te yurda getirildiği anlaşılan 507 bin 375 dolarlık malzemeyle ilgili gümrük işlemlerinin yapılmadığıru bildirdi. Keçeciler, silah ithalatı işlemleri yönünden gerçek durumun, görevlendirilen mülkiye müfettişlerınin inceleme ve soruşturması so- nunda ortaya çıkacağmı kaydetti. Keçeciler. sorulanmız üzerine, 507 bin dolarlık açıkla ilgiliolarak Dış Ticaret Müsteşarhğı'nın, 'Yapuan khalatta 507 bin dolarhk açjk var, kapaon' içerikli yazı gönderdiğıni; incelemeler sontında, kendi- lerinin resmi kayıtlarda bu miktarda giriş olmaması nedeniyle açığı kapatmalannın söz konusu ohnadığı yönünde yazı gönderdıklenni bildirdi. Çfller: Âym şeyi yapardım ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakanlığı döneminde, Içişleri Bakanhğı ve ilgili bürokratlannı devre dışı bırakarak Batman Valili- ği'ne, "özdtmkuruhnasve silahit- halab" yetkisi veren DYP Genel Başkanı Tansu Çffler, her şeyin ya- sal çerçeve içinde olduğunu sa\-una- rak "YapdgunE şerefii bir mücade- Jeydi,bununsorumJuluğunu tümüj- leahnm, bugün oba yine aynışeyiya- pardım" dedi Çiller, "Özd tim ku- ndmas ve sflah khalatı" konusunda gerekli her türhî belge ve bilginin il- gıli bınmlerde bulunduğunu ve ya- püan işlemin tamamen yasal oldu- ğunu ileri sürerek "Hiç knşkunuzot- masın, her noktasmın besabuu veri- riz" diye konuştu. DYP lideri Çiller, dün Adalet Par- osi'nin 39. kunıluş yıldönümü nede- niyle parti genel merkezinde düzen- lediği basm toplantısının ardından, bu partirun uzun yıllargenel başkan- lığuu yapan Cumhurbaşkanı Süte>- manDenûreTi ziyaret ederek yakla- şık 1 saat 15 dakika görüştü. Çiller görüşmeden sonra yapüğı açıkJama- da ise ziyaret nedenıni "ekonomide- ki kaygıverici geüşmeleri aktarmak" olarak açıkladı. Çiller, burada gaze- tecilenn. başbakanlığı döneminde Batman Valiliği'ne özel tim kurma ve silah ithalatı yetkisi vermesine ilişkin sorulannı yanıtladı. Çiller, bu işlemin yasal olmadığı ve silahlann Hizbullah tarafından kullanıldığı savlannın anımsatılma- sı üzerine, "Terörmücadelesini ger- çek anlamda yapmamış kişüere o günlerin şartlannı hatuiatmak tste- rim" dedi. O günlerde, Doğu ve Gü- neydoğu'da gazete bürolannın ka- palı olduğunu, gazetelerin dağıtıla- madığını, yurttaşlann gün battıktan sonra sokağa çıkamadığını, trenlerin işlemez hale geldiğıni kaydeden Çil- ler, devletin böyle bir dönemde bü- yük bir terör mücadelesı yaptığuıı ifade etti. "Terör ya bitecek ya bite- cek" anlayışıyia devletin tüm ola- naklannın seferber edildiğini belir- ten Çiller, AbduUah Öcalan'ın da ifadesinde, "Biz 1994-95 yıllannda çökertüdik" dediğini kaydetti. 'Şerefli bir mücaddedir' Batman'm o dönemde Hizbul- lah'ın karargâhı halıne geldiğının bı- lindiğini ve devletin herkademesiy- le üzerine gittiğini savunan Çiller, "O günün terör mücadelesinin so- rumhıluğunu hiç şüpheniz ounasm Id tümüyle ahnm. Bugün yapdan mücadelenin aynısuun yineyapıhna- sının da arkasında olurum. \asalar çerçevesinde her şeyin yapıimasuun sonuna kadar arkasında oldum, iyi ki de olmuşum. Olmasavdık, bugün Türkiye,getinenbunoktadaolamaz- dı"dedi. Devletin Hizbullah'uı eline silah vermesinin düşünülemeyeceğini, tam tersi özellikle Batman'da onla- ra karşı mücadele edildiğini kayde- den Çiller. "Tarihe mal olacak bi- çünde bunun mücadelesini ekip ola- rak, hepimiz arkasında olarak yap- mışızdır. Bu onurlu, şereffi bir müca- deledir" diye konuştu. Verilen iznin yasal olduğunu ve bu konuda hesap vermeye hazır olduğunu da vurgula- yan Çiller, "Bunun içindeeksiğJ faz- lası olmamış mıdır? Olabttir. Bir çu- val ce>izin içinde bazı çürükler ola- büir. Bu olursa, hep birlikte üzerine gjderiz" görüşünü savundu. Çiller, ithal edilen silahlann bazı- lannuı kaybolduğu yönündeki bir soru üzerine de "Bunun cevabuıı da ilgili makamlar verir ve venniştir" karşılığını verdi. Çiller, silah ithala- tından Genelkurmay Başkanlığı'nın haberi olup olmadığına ilişkm bir soruya da "Yapılan her şeyin belge- leri mevcuttur. Yüksek Planlama Kurulu'na götürüunüştür, o karar mevcuttur. Götürdüğümüz teklifin belgesi mevcuttur. Her şey yasal çer- çeve içinde yapüımşnr" dedi. Çiller, Denurel "le cumhurbaşkan- lığı seçımi konusunu da görüştükle- rini belirterek "Sayın Cumhurbaş- kanı. kendisüıe yönelik bir talebi ol- madığını. ama çağn olursa kaçma- yacağını sövledL Biz de her zaman sağduyulu bir anlayışla, öncelikle haİk seçimi konusundaki teklifımizi Medis'e indirdik. Eğer bu kabul gör- mezse,5 arb 5formülüneilişkin öne- rimizdemevcuttur" dedi. Çiller, ön- celikle kişiye dönük bir düzenleme değil, 5 artı 5 modelini yaşama ge- çirmek istediklerini bildirdi. Çiller bir başka soru üzerine de kıyak emeklilik konusunun görüşmede gündeme gelmediğıni bildirdi. duğunu.. bunlann Ha\-a Kuv\etle- ri Komutanhğı uçaklan ile geldiği, kuyruk numaralan müfettişlere gelmiş. Ne hikmetse gümrük giriş beyannamesi düzenletipiçeri ikmal eönediğini söyhıyorlar. Burda güm- rük işleminde noksanlık var.n OHAL mevzuatının bölge ve il valilerine geniş hareket serbestisi verdiğini savunan Şarman, şu gö- rüşleri ileri sürdü: "OHALbizeyet- ki veriyor. OHAL Yaliliği'nin varsa, benim de var. OHAL Bölge Valisi mevzuatm kendisüıe tanuhğınıü va- lilerine devretmiştir. tsteyen bu yet- ldyi kullanır, başbakanın iznine ih- tiyaç olmadan da kullanır. Oiama- vacağına dair künse bir şey göstere- medL Yetkisiz yapnuşsam, Başba- kanhkniyeizinverdi? HazineDışTi- caret Müsteşarlığı ithalat izni ver- di?» Hava Kuvvetleri Komutanhğı silahlann taşmması için uçak tahsis etti, devletin bankalanndan para ödedik, bunlar yetkisiz yapmış ise bütün kuruluşlan yetkisiz vapmıs- tır. Getirilen silahlan jandarmanuz kuilanıyor. Usuküz tşyapoğınıız ka- nrtlanıyorsa hesabunızı veririz, yap- bğunızın arkasmdayız. Usulsüziük- se, biriikte hareket ettik." 'îki valilik silah aldı' • Baştarafı 1. Sayfada duk" dedi. Ekmen, o dönemde başka "flghıç bir durumun 1 ' dikkatini çektiğini belirterek, Batman Valiliği dışında başka bir valilik tarafından da silah alındığının duyulduğu bilgisini ver- di. Söz konusu diğer valıliğin de si- lahlan Batman Valiliği ile aynı fir- madan, merkezi Bulgaristan'da bu- lunan Kintex fırmasından aldığının şöylendiğini belirten Ekmen, aynı silahlann farklı fiyatlarla ithal edil- ' mesinin o dönemde tartışma konu- su olduğunu aktardı. Ekmen şunla- n söyledi: " Diğer Valilik bangisi biuniyo- rum. OHAL ValiBği mi yoksa, Bat- man gibi OHAL'e bağh başka bir valilik mi, bilemiyonım. Bu konube- nim de bulundüğum bir ortamda konuşuldu. Kanas marka silahlan aynı firmadan bir vaüüğin 2 bin do- lara. diğer vahüğin de 1200dolara al- dığı so> lendL Aynı yerden ahndığı- nagöre,paranın bir kısmı iç ediliyor diye düşünmüştük. Rüş\et olavi var gibi geldi. Ama diğerinin hangi vafi- lik olduğunu sormak, o zaman için akhma gelmedi." Adnan Ekmen, bu konuşmaya 1996 yıhnda tanık olduğunu sandı- ğını söyledi. Batman Valiliği'nce kurulan özel birlik hakkında bilgisi olmadığını belirten Ekmen, bunun bölgede de bilınmediğini belirtti. Yeşflbarış'tan siyalı eylem ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İzmit Klinik ve Tehlıkelı Atık Yakma Tesisi'nin 17 Ağustos depreminin ar- dmdan geçici izinle işletilmesine tepki gösteren Greenpeace, ÇevTe Bakanlı- ğı önünde "Azrafl kıyafetine bürunmüş siyıh «Jbiseferiyk;'" eylem yaptı. Kendi- lenni zehirli atıklan simgeleyen varil- lete kelepçeleyen eylemciler. "Ateşle oyBamayın. Ank yakmak ölümdiir!" pankaıü açınca, Çe%re Bakanhğı 'nm korurrü ekıplerince tartaklandı. Gre- enpeace üyeleri, Çevre Bakanlığı Müs- teşar "ürdımcısı Okan tçer'den Çevre Bakan Fevzi Aytekhı'uı basuı önünde açıklana yapması sözünü almalanna karşm polis tarafından yaka paça gö- zaltıru almdı. Greenpeace'in tesisin 'kapaolması" isteğiyle yaptığı eyle- ne, ÇnTe Bakanlığı akşam saatlerin- iekanılık \erdi. Bakanlık, geçici izin verdiğ-tesisin projesinüı "onaylanma- a içn^rekli hazırhklamı tamamlan- 4 ^ ı " belirtti. Grempeace, deprem bölgesindeki yTirtailann sağLğmı tehlike altma ıtıt, rehirli atklann yakıldığı İzmit Ktinlve Tehlikeli Ank Yakma Tesi- sin jeniden işletme alan Çevre Ba- kffl levzi Aytekın'i protesto etmek üzeepsten yapü. Sabahın erken sa- ateritde çitleri aşarak Çevre Baka- ni'ıııgıriş yaptığı kapıya ulaşan Gre- etp».e eylemcileri, hızla 13 metreka- rdt pakartı açarken ellerini de yan- laiKİ getirdikler üzennde PVC ya- zlısaıvarillere kelepçeledi. Tehlike- y nEelemek üzere yuzlerine özel nacyq yapan eylemciler, kuru kafa aırlöıli elbiseleri ile Çevre Bakanı Ackn'in venligı sözü yerine getir- neiıı ıstediler. i23il kıyafetine bürunmüş bir Gre- CDSSS eylemcisı de elındeki temsili tnara tesisin yaratöğı ölümcül teh- likeyi vurguladı. Greenpeace Akdeniz Ofisi Toksik Maddeler Kampanyası Sonımlusu Tolga Temuge, "Sözlermi yerine getirmeyen, söyiedüderinin ter- sini yapan bir Çevre Bakanı ile karşı karşiyayız" suçlamasında bulunurken, tesisin hemen kapatdması gerektigini kaydetti. Istanbul'da yaşanan Volga- neft tanker kazasındaki petrol aüklan- nm bile tesise getirildiğıne dikkat çe- ken Temuge, "Sorumsuz petrol en- düstrisinin yarattıği küüfiğin bedefini Türk halkı ödüyor. Bakan, kbü tekno- lojfler Ue yaşamımızı tehdit eden sana- yilerin çıkarlannı konımak yerine, ilk adım olarak İzmit Aük Yakma Tesi- si'ni kapatmah ve insan sağhğnu ön planda tutmahdu-" dedi. Greenpeace'in Çevre Bakanlı- ğı 'ndaki ani gösterisi ile şa^ıran gü- venlik güçleri daha sonra toparlanarak eylemcileri tartakladı ve polis çağırdı. Temuge, demokratik haklannı kullan- dıklannı, Çevre Bakanlığı'nm kendi- lerinin de bakanlığı olduğunu belirte- rek, şiddete başvurulmamasını istedi. Bakanı korumakla yükümlü oldukla- nnı söyleyen güvenlik güçleri, Green- peace'in izinsiz gösteri yaptığını ve bakanın güvenliğini tehlikeye attığını savundu. Çevre Bakanlığı Müsteşer Yardımcısı Okan Oçer de protestonun yasadışı olduğunu söyleyerek, eylem- cilere "Biz sizi dışan çıkartmasmı da Dihriz" diye gözdâğı verdi. Müsteşar Yardımcısı Oçer'den al- dıklan söz üzerine bakanlığı terk etme- yi kabul eden Greenpeace üyeleri, ba- kanlık dışında polis tarafından yaka paça gözaitına alındı. Gözaltına aun- mamak için dırenen Temuge, "Bakan- hğın ildyüzlülüğünü görün. Biz sözü- müzü tuttuk, ama bakanhk halka olan sözünü bile tutmuyor" diye bağırdı. Greenpeace'çilerin varillere bağh elle- rini kendi anahtarlanyla çözen polis, minibüse aldığı eylemcilerin kımlik kontrolünden geçirileceğini söyledi. Polis. "Bunlara yüz verirseniz her pis- hği yapariar. Bunlann amacı şovdan başka bir şey değil*" diye sert çıktı. Bakanhk: Proje onavlanacak ÇevTe Bakanlığı'ndan akşam saatle- rinde yapılan açıklamada, "her türlü ank türü yakma şartian aranda insan ve çevre sağhğma herhangi bir risk ohıstunnadan sağlayabikcek biçimde antdması amacnia gerekli antma tesi- sfain ounaması nedenıyle" tZAYDAŞ tesisıne lisans verilmedıği vurgulandı. Açıklamada, 17 Ağustos depremi sonrası; bölgedeki sanayi tesislerinden dökülme, sızma gibi nedenlerle orta- ya çıkan ve fabrika sahalannda bekle- tiünesi risk oluşturan kimyasal atıklar- dan kaynaklanan kirliliğin acilen çö- zühnesinin gerekli görüldüğü kayde- dildi. tZAYDAŞ tesisinin bu aşamada "tekafternatif olduğu" savunulan açık- lamada, tesisin acil durum ortaya çıka- na kadar radyoaktif ve klorlu atıklar dışında tehlikeli ve nbbi anldann ber- tarafı için kullanıldığı vurgulandı. Açıklamada şöyle denildi: "Şarth olarak çahşması Başbakan- hk Kriz Merkezi tarafindan da kabul edilen ve Kasun 1999 tarihinden sonra yürüttüğü faali>«leri rapor hahnde ba- kanhğnmzasunulan tesisin Kasun 1999 tarihinden sonra yürüttüğü faaliyetie- ri ve me\ r cut durumu yerinde incele- mek üzere 7-9 Şubat 20İK) tarihlerinde teknik bir heyet görevJendirilmiştir." incelemeler sonucunda tesisin çevre sağlığına zararvermediğinin anlaşüdı- ğı savunulan açıklamada, "Haznianan projenin bakanhğunızca onaylanması için hazniıklann tamamlandığı tespit edümiştir" denildi. Silahlann parasım Adana ve Ankara subeleri ödedi Usulsüz ithalat izniANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Es- ki Batman Valisi Salih Şarman'ın Içişle- ri Bakanlığı'm devre dışı bırakarak, dö- nemin Başbakanı Tansu Çiller'in özel iz- niyle ithal ettiği silahlar için, Hazine ve Dış Ticaret MüsteşarlığVnın valih'ğe usul- süz şekilde ithalat izni verdiği saptandı. OHAL Bölge Valiliği'nin de Batman Va- liliği'ne silah alınması için yetki yazısı vennediği belirlendi. Vakıflar ve Ziraat Bankası, valiliğe ithalat iznini Batman yerine Adana ve Ankara şubelerinden ve- rirken paralann da bu şubelerden trans- fer edihnesi dikkat çekti. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği"nin Ku- rulması Hakknıdaki 285 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye göre, silah alı- mı için önce il valiliğinin OHAL Bölge Valiliği'ne başvurması gerekiyor. OHAL Bölge Valiliği de Içişleri Bakanlığı'na başvurarak izin alıyor. Ancak Batman Va- lih'ği'nin ithalatına Içişleri Bakanlığı izin vermedi. Içişleri Bakanlığı'na da bu ko- nuda başvuru yapılmadı. OHAL Bölge Valiliği'nin Batman Va- liliği'ne silah alması için yetki yazısı gön- dermediği de ortaya çıktı. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarhğı'nın da usulsüz şekilde Batman Valiliği'ne ıt- halatçı izni verdiği belırlendi. Vakıflar ve Ziraat Bankası, Batman Valiliği için itha- lat izni düzenledi. Ancak Batman Valili- ği'nin ithalatı için düzenlenen izin, bu kentteki bankalardan değü, Adana ve An- kara şubeleri'nden alındı. Paralann dabu şubelerden "Trigon" adlı şirketin Cenk Tuncay adlı temsilcisine gönderildiği be- lirlendi. Gümrüklerde işlem gören silah ve mühimmat şöyle: ^500 Kaleşnikof, 25 RPG7 7 roketatar, 500 roketatar mermisi, 20gece göriişdür- bünü, 500 bin Kaleşnikof mermisi, 25 em- peruzlu tarayıo." Tüm bunlar için top- lam 514 bin 374 dolar ödendiği ortaya çıktı. Emniyet Genel Müdürlüğü, Batman Valiliği'nce ahnan silah, mühimmat ve teçhizatın bu kentin il emniyet müdürlü- ğünce mevzuat hükümleri çerçevesinde valilikten belgelerle teslim almdığuıı, ha- len noksansız olarak bıdunduğunu bildir- di. Emniyetin aldığı silah, mühimmat ve teçhizat şöyle: "1 Kanas keskin nişan tûfeğt 20 Bm makmeli tüfek, 15 Kaleşnikof Launcher bombaatar. 29 Kaleşnikof, 3 adet Kanas şarjörü. 15 Bi\i şarjörü. 136 Kaleşnikof şarjörü. 10 Kaleşnikof kasaturası, 1 gece görfiş dürbünü (Bagish), 1 gecegörüş dür- bünü (night giasses), 1 üst anuna dedek- törü (vallonX 1920 adet 7.62x39 fışeği, 49 bin 280 adet l.f 62x54 fışeği 36 adet ma- yon, 65 adet RPG-7 roketatar mermisi, 430 adetKaleşnikof launcher bombası, 50 adet el bombası. Toplam 51 bin 781 adet" İthal edilenle dağrtılan tutmuyor Jandarma Genel Komutanlığı ve Em- niyet Genel Müdürlüğü, Batman Valili- ği'nce ithal edilen silahlardan kendilerin- de olanlan açıklarken, ithal edilen ile da- ğıtılan malzeme arasmdaki sayı farkı ko- runuyor. Yaklaşık 1800 Kaleşnikof ithal edildi- ği belirtiürken,jandarma ve emniyetteki bu silah sayısının 1357 olduğu açıklanı- yor. Yaklaşık 500 silah kayıp görünüyor. İthal edilen Kaleşnikof mermi sayısmm 6 milyon olduğu belirtilirken, güvenlik güçlerindeki rakamlarla bunun karşılaş- tınlması sonucunda 3.5 milyon merminin nerede olduğu netlik kazanmadı. 7-bin el bombası ithal edilirken, bu bombalann 5 bin 550'sinin dağıtıldığı, yaklaşık 1500 tanesinin kayıp olduğu belirlendi. 388 tel- siz ithal edilirken bunlann nerelere veril- diği konusu netlik kazanmadı. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada tirdiği temel gerekçe de şu oldu: "Bir önceki yasayı 27 Mayıs 1999'da iptaf etmiş olan Anayasa Mahkemesi gerekçeli karannı açıkla- mamıştır..." Ortaoyunlanmızın ilginç bir örnegiyle karşı karşi- yayız. Gizli saklı bir şey yok. Her şey ortada gelişi- yor. Önce bu yasanın gelmişine geçmişıne değinelim. MJIIetvekillehnin maaşı, 1920'lerden beri tartışma konusu. Tartışmanın zemini 1950'lere dek, toplum- dan olağanüstü bir kopuşu getirmemişti. O dönem- de tartışma şu yöndeydi: "Milletvekillerinin emeklilik maaşı, birinci derece- de devlet memuru maaşına mı eşit olsun, ikinci de- recede devlet memuruna mı?" özünde milletvekilliği meslek değildir, bu yüzden emekliliği de olmaz. Cumhuriyetin ilk yıllannda, me- muriyetten gelen milletvekillerinin zordurumda kal- maması için, Meclis'te geçirdikleri dönemin de emekliliğe sayılmasıyla başlayan uygulama, sonra- ki yıllarda tam bir aynçalığa dönüştü. Bu tür islerin adamı Özal, 1980'lerin ikinci yansın- da milletvekili maaşlannın istenildiği gibi düzenlen- mesinin yolunu açtı. Özalizmin güzide incilerinden biri olan yöntem şuydu: Yasaya göre miîletvekilinin maaşj, en yüksek dev- let memuruyla biçimleniyor. En yüksek dereceli dev- let memuru, Başbakanlık Müsteşan. Bir yasa çıka- nldı ve müsteşar sözleşmeli statüsüne geçirildi. Ma- aşı, öteki devlet memurlanndan kopanldı. Milletve- killerinin maaşı da aynı paralelde seyretti, kopuklaş- tı! Dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren, 1986 ve 88'deki bu yasalan Anayasa Mahkemesi'ne götür- dü, iptal edildi. 1990'da yeniden çıkanldı. Bir iptal daha. 1992'de yeniden, 1994'te iptal... 1994'te ye- niden, 1995'te iptal... 1995'te yeniden, 1997'deip- taJ... 1997'de yeniden, 1999'da iptal... Geldik bugüne... Milletvekilleri 1999 içinde bu ya- sayı bir kez daha çıkarmaya hazırlandılar, kamu- oyundan büyük tepki alınca, geri çektiler. Gx;ak 2000'de yeniden çıkardılar. Anayasa Mahkemesi yasayı iptal ettiğini bir ara kararla açıklıyor. Gerekçeli karar yayımlanıncaya dek yasa yürüıiükte kalıyor, milletvekilleri maaşlannı alı- yor. Meclis aynı yasayı yeniden çıkanyor. Cumhur- başkanı bu yasayı onaylıyor. Bunun ardından Ana- yasa Mahkemesi gerekçeli karan yayımlıyor. Eski yasa yürürlükten kalkıyor, ama zaten yeni yasa varl Aynı işlem yeniden başlıyor. Başvuru, iptal, yeni yasa, iptal gerekçesi! Mahkeme 'yokluk' karan vermeli! Demirel, iptal edileceğine neredeyse kesin gö- züyle bakıian bir yasayı onaylarken, Anayasa Mah- kemesi'nin iptal gerekçesiney%yımlamasından son- ra gerekırse, kendisinin de Anayasa Mahkemesı'ne gideceğini söyledi. Yani yıllardır deyam eden gkji- şe, Demirel de ortak olmuş oldu! Üstelik bu karar cumhurbaşkanlığı için anayasa degişikliğinin gün- demde olduğu şu günlerde her türlü yoruma açık. Demirel, "Benim onayladığım yasa, yeni bir şey getirmiyor. Ekyûk getirmiyor. Mevcut durumun de- vamını öngörûyor" diyor. Mahkemeye konu olan da zaten mevcut durumun anayasaya aykınlığı. Tam Demirelce bir polemik! TBMM, Anayasa Mahkemesi'nin nasıl devre dışı bırakılabileceğini kendi üyelerine ilişkin yasayla çok güzel ortaya koyuyor! özal döneminde şu slogan yaygındı: Anayasa bir kez delinirse bir şey olmaz. Anayasayı dokuz kez delen milletvekillerine de şu slogan yakışır: Anayasayı Meclis delerse bir şey olmaz! Yeni yasanın öncekilerden birönemli ayncalığı da- ha var: Baa yüksek yargı üyelerine de 414 milyon lira temsil ödeneği verilecek. Bunun çerçevesini kim belirieyecek? Bakaniar Kurulu. Oysa kuvvetler aynlığı ilkesine göre yargı üyeleri- nin bütün haklan yasayla belirieniyor. Anayasanın 140. maddesi böyle diyor. Bizim hükümet ise yargıya verilecek parayı yasay- la değil, kasayla belirliyor. Bütçe elverdikçe, temsil ödeneği uygulaması geliştirilecek. Anayasa Mahkemesi'nin döngel oyununa dönen, kendi onurunu dazedeleyen bu yasa için artık, "yok- luk" karan vermesi; Türkiye Büyük Maliyet Mec- lisi'nin de hukukun izinde, tartışma dışı, yeni bir düzenleme yapması gerekiyor... MerveKavakçı y ya 'yabancı' işlemı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi, Bakan- iar Kurulu'nca yurttaşlıktan çıkanlan MerveSafa Kavak- çı yı, açtığı bir tazminat da- vasında 'yabancı uymkhı' kabul ederek teminat yatır- ma zorunluluğu getirdi. Kavakçı'nnı, 'FP, Mer- ve'ye Koca AnyBr' başlıklı haberi nedeniyle Gözcü ga- zetesi aleyhine açüğı 5 mil- yar liralık manevi tazminat davasının duruşması Anka- ra 24. Asliye Hukuk Mah- kemesi'nde görüldü. Dumş- maya, Kavakçı'nin avukatı Ahınet Özdemir ile davalı Gözcü gazetesinin avukatı Ahmet Çörtoğlu katıldı. Mahkeme, Kavakçrnnı va- tandaşlık durumunu gözete- rek, 2675 sayıh Milletlera- rası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakknıda Yasa'nm •Teminat' başlığını taşryan 32. maddesi uyannca 100 milyon lira teminatm davacı- nın avukatı taranndan 10 gün içinde yatınlmasına ka- rar verdi. Yargıç Bflal YAb- nm, taraf avukatlanna, esas hakknıdaki delilleri sunma- lan için gelecek duruşma günü olan 4 Nisan 2000 ta- rihinden 10 gün öncesine kadar süre verdi. VEFAT Dergâhımızın Başkanı MUHARREM ERCAN'ın babası NADAR ERCAN Hakka yürümüştür. Cenazesi bugün saat 15.00'te Karacaahmet Sultan Dergâhı'ndan kaldınlacaktır. Ailesinin ve dostlannın başı sağolsun. KARACAAHMET EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKPI KARACAAHMET SULTAN DERNEÖİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle