23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 ŞUBAT 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr 11 r KTAŞ 'Almanya Kıbns'a önem veriyor' • Hamburg'da Fischer ile görüşen Denktaş, sorunun 36 yıldır çözülemediğini söyledi. HAMBURG(AA)- Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer'ın davetlisi olarak Hamburg kentine giden Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhuıbaşkanı Rauf Denktaş, Fischer ile görüştü. Denktaş, görûşmeden sonra düzenlediği basın toplantısında, "Almanya açısından Kıbns sorunu, bölge 3e ilgiü olarak dnemüdir'' dedi. Görüşmede, Kıbns Tûrk tarannın gelecek için cndişelerini ve çözûm çabalannı anlatüğını belirten Denktaş, sorunun 36 yıldır sürdüğünü ve BM'nin çabalarına rağmen bir türlü çözülemediğini söyledi. Denktaş, "Taraflardan sadece biri ile görüşenkr bu davayı dedi. 'EngeDemek istediler' Denktaş, Rumlann daveti engelleme ginşimlennde bulunduğunu kaydettı. Denktaş, "Maksat, kendi görûşlerini Kıbns'ın meseiesi ve görüşleri diye dünyaya takdim ettikleri bu meseleyi tekelkrinde tutmak" dedi "Tûrkiye de AB'ye adım at&ğına göre, Kıbns meseiesi daha da flgili bir hale geüniştir" diyen Denktaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Rumlann siyaseti, Kıbns'ı AB üyesi yaparak, btzim statümüz beürtenmeden Kıbns bir Rum cumhuriyeti imiş gjbi Kıbns'ı üye yapürarak, Türkiye iie ÂB'yi karşı karşıya getirmektL Bu oyun söknıedi. Çünkü Tiirkiye adımını atnuştır. Biz Kıbns meselesinin haikumza zarar vermeden çözümü için ÖDÛmüze gelecek hrsatlan olumlu değeriendirmek kararnbğındayız. Önerimiz. Kıbns'ın birleşmesini öngören ve fleridedahada yakmlasmayı sağjayan bir öneridir." Bükreş'te düzenlenen Güneydoğu Avrupa Zirvesi'nde Yugoslavya'nın dışlanmamasına özen gösteriliyor Zirvede Belgrad tartışmasıSERKANDEMtKTAŞ BÜKREŞ - Başbakan BöleııtEcevit'in Tür- kiye'yi temsil ettiği Balkan Zirvesi'nde ulusla- rarası hukuk kurallanna ve insani değerlere uy- mamakta ısrar eden Yugoslavya konusunda tar- Uşmalar yaşanıyor. Zirvede yayımlanacak bil- diri ve Balkan Şartı'nda Yugoslavya'nın Bal- kan işbirliği sürecinden dışlanmamasına yöne- lik özen gösteriliyor. Balkan Zirvesi'nde, Baş- bakan Ecevit ile Yunanistan Başbakanı Kostas Simitis arasında 20 dakikalık bir nezaket zıya- reti gerçekleşecek. Ecevit, Simitis'e, 9 Nisan'da Yunanistan'da yapılacak erken genel seçimler için başan dileyecek. Güneydoğu Avrupa Ülkeleri Devlet ve Hü- kümet Başkanlan Zirvesi, bugün Bükreş'te baş- layacak. Başbakan Ecevit ve Dışişleri Bakanı İsmailCem' in başkanlık ettiği Türk heyeti. dün akşam saatlerinde Bükreş'e geldi. Başbakan Ecevit, dün akşam, önce zırveyle ilgili hazırlık toplantısına katıldı. Ardından da Romanya Başbakanı Mugur tsarescu ile baş başa görüştü. Görüşmenin ardından yapılan açıklamalarda lsarescu, Balkanlar'da güvenli- ğin sağlanmasının bölgenin ekonomik kalkın- masına bağlı olduğunu belirterek, bugün imza- lanacak şartın ekonomik işbirliği açısından iyi bir olanak yaratacağını söyledi. Ecevit de, Ro- manya'da 15 bin Türk işadamımn faaliyette ol- duğunu, bu durumun iki ülkenin de çıkanna ol- duğunu vurguladı. Ecevit, ardından da Romanya Cumhurbaşka- nı Emfl CoDstantmescu'nun verdıği akşam ye- meğine katıldı. Dışişleri Bakanı Cem. yemeğe katılmak üzere Yunan heyetinin de kaldığı Hil- ton Oteli'nden aynlırken Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu ile karşılaştı. Cem ile Papandreu sıcak biçimde el sıkıştılar. Amerikan Savunma Bakanlığı binası Penta- gon'dan sonra dünyanın en büyük ikinci bina- sı olan Romanya parlamento bınasında bugün başlayacak zirvede iki önemli belge imzalana- cak. Belgelerden birincisi, Güneydoğu Avrupa'da İyi Komşuluk Ilişkileri. Istikrar, Güvenlik ve îş- birliği Şartı, dığen ise Zırve Ortak Deklarasyo- nu. Balkan Şartı olarak da bilınen metin, bölge ülkeleri arasında 1934'te yapılan Balkan Paktı anlaşmasından sonra imzalanacak ilk belge ni- teliğini taşıyor. Şart tüm alanlarda işbirliğini öngörmesi, bu ışbirliğınin kapsam, ilke ve amaç- lanm resmi bir belge olarak ortaya koyması açı- sından da önemtaşıyor. Ortakbüdiride ise özet- le şu unsurlar yer alacak: • İmzalanacak şart bölge ülkeleri arasında- kı ilişkileri düzenleyecek davramş kurallan ve işbirliği alanlannı ortaya koyan bir eylem pla- nı içeriyor. • Bildiride bölge ülkelerinin demokrasi, in- san haklanna saygı gibi Avrupa-Atlantik değer yargılannı paylaştıklannı, bu çerçevede Koso- va sorununa Birleşmış Milletler kararlan uya- nnca bir çözüm aranması gerektigı ve Kosova'da- kı uluslararası askeri varlığın desteklenmesi yer alacak. • AB'nin girişimiyle 1999 Haziran ayında Köln'de kabul edilen ve bölgeye yönelik stra- tejik bir yaklaşımı öngören Güneydoğu Avru- pa Istıkrar Paktı çerçevesinde öncelikle bölge- sel projelerin belirlenmesüıi sağlayan dışişleri bakanlan seviyesinde bir mekanizma gelişti- rilmesınin yer alması bekleniyor. NATO-ABçekişmesi Balkan Zirvesi'nde yaşanan bir başka çekiş- me NATO ile AB arasında oluyor. Türkiye ve Romanya gibi ülkelerin Balkan işbirliği süre- cinde Güneydoğu Avrupa ülkeleri istikranna yönelik NATO'nun inisiyatifıne daha çok önem verirken, Yunanistan, bu işbirliğinin AB bün- yesinde yürütülmesinde ısrarh. Türkiye bu sürecin Yunanistan'ın istediği şe- kilde gelişmesi durumunda NATO'nun "AB inisiyatifini yürüten bir aygrt" olarak değerlen- dirileceği kaygısuu taşıyor. Fransız ve Belçikalı bakanlardan protesto Avustıırya'ya bir darbedahaDışHaberlerServisi-Avusturya'ya karşı tutumunu sertleştiren Fransa'nın ülaştırma Bakanı Jean-Claud Gays- sot, Avusturyalı meslektaşı aşın sağ- cı Özgürlükçü Parti (FPÖ) üyesi Mk- hael Schmkl'in katılacağı hiçbir top- lannyakanlmayacağını açıkladı. Fran- sız bakan, RTL radyo kanalına yapü- ğı açıklamada, "Avusturvah bakan fle çahşmavı düşünmüyorum,ooa srümı döneceğün" dedi. Bakan, aşın sağın ıktıdara gelmesini protesto etmek için, Avusturyalı meslektaşuun söz alaca- ğı toplanüya girmeyerek, yerinı bürok- ratlara bırakacağını sözlerine ekledi. Dün Portekiz'in başkenti Lizbon'da düzenlenen AB Sosyal lşler Konseyi toplantısına, Özgürlükçü Partıli Bakan EBsabeth Skkl de katıldı. Avusturya- lı Bakan Sickl söz alınca Fransız ve Belçikalı bakanlar toplanüyı terk et- ti. Fransız Bakan MartineAubry, yap- tıgı açıklamada, bunun simgesel bir davramş olduğunu ancak siyasal an- lamının büyük olduğunu söyledi. Bel- çikalı Bakan Laurette Onketinı de, AB'nin kuruluş sözleşmesinde deği- şiklik yapılması gerektığını belirte- rek, "Demokratikflketeriçiğııeyenüye ülkelerin AB'den çıkanlması kolay- laşünlmalıdır" dedi. Sıckl, toplanndan önce yapüğı açık- lamada, AB üyelerinin Avusturya'ya tepkisinin abartılı olduğunu belirterek "Bizim hoşgörülü ve işbirliğiarayışıiçin- de olduğumuzu anlayacaklar" dedi. Cezavir'de dün dinci terör kurbanlaruun aikteri gösteri yapü. Göstericüer, DevletBaşkam Abdülaziz Buteffika'nın köktetıdinci militanJara af çtkarmasnu protesto ettikr. Pblisin müdahale ettiği gösteri sırasmda çoğunhığunu kadmlann otaşturduğu eviemcilerle poBs arasında gergjn anlar yaşandL (REüTERS) ORUŞ/Prof. Dr. TÜRKKAYA ATAÖV Tarihte az örneği olan soykınm, öteki gad- dariıklardan farklıdır. Nazilerin Almanya'da, Avusturya'da ve 1939-45 yıllannda işgalle- ri altındaki topraklarda Yahudilere karşı gö- rülmemiş bir soykınm uyguladıklan birger- çek. Bu acımasızlığın Alman toplumundan dogacağı kotay tahmin edilemezdi. Fransa'da Yüzbaşı Richard Dreyfus casusluktan Ya- hudi olduğu için suçlanmış (1894), aklandı- ğında iş işten geçmişti. Yahudi mahallelerine "pogrom" denen saldınlarÇarlık Rusyası'ndaoluyordu. Ispan- ya'da geleneksel bir Yahudi düşmanlığı var- dı. Polonyalılar da Yahudi azınlığa karşı pe- şin hükümler içindeydiler. Demek ki soykı- nm olsa olsa Fransa, Rusya, Ispanya ve Polonya gibi ülkelerde olabilirdi. Almanya ise bir "Rechtsstaat"dı, yani da- ha önce şiddetli Yahudi düşmanlıgının gö- rülmediği bir hukuk devleti. Fransa sınınn- daki Alsace 1871 savaşı sonunda Alman- lara geçince, ilk sevinen oranın Yahudileri olmuş, Galiçya Yahudileri korunmak için Al- man Habsburg hanedanına sığınmışlar, 1914-181. Dünya Savaşı'nda Alman biriik- ieri Polonya'ya girince bazı Yahudiler onla- n kurtancı gibi karşılamışlardı. Şu belirtile- re karşın, soykınmı bir devlet siyaseti ola- rak uygulayanlar Almanlar oldu. Sonuçta, Almanlarda Yahudi Düşmanlığı dünya Yahudilerinin üçte biri ve Avrupa Ya- hudilerinin üçte ikisi, yaklaşık altı milyon Ya- hudi finnlandı ya da gazlandı. Oysa, Yahu- dilerAlman topluluklannda şiddete kanşma- mış sadık yurttaşlardandı. Bilim, teknoloji ve endüstrileşmede çok ileri giden Almanya'da hoşgörülü düşüncenin güçlü geJeneği ge^ lişmemişti. Alman toplumunun bir ürünü olan Hrtter kökleri geriye uzanan bir peşin hükümden ustaca yararlandı. Alman toplu- luklan bugün de yer yer aynı geleneğin et- kisi altına giriyor. Bu fanatiklik sosyo-kültü- rel ve psikolojik öğelerin karmaşık çerçeve- sinde ele alınmalıdır. Nasıl oldu da bu acı- masız terör Almanlann ülkesinde başgös- terdi? Çok ağır bir ekonomik bunalım oldu- ğundan ötürü mü? Ama aynı bunalımı gö- ğüsleyen Amerika'da faşizm 1930'larda ufa- cık bir akım olarak kalmamış mıydı? Faşizm, tacı, tahtı olan Ingiltere'de de et- kisini gösteremedi. Bugünkü Alman top- lumlannda da çoğu varlıklı ailelerden gelen "dazlak kafalar" şiddete^öneliyor, orta par- tileri ve seçmeni de etkiliyorlar. Hitler döneminde, 9 Kasım 1938 gecesi, Yahudi mahallelerinin camlan tuzla buz edil- miş, yerde panldayan cam kınkları olaya "kristal gecesi" adını vermişti. Bundan 51 yıl sonra (1989) aynı gün, Doğu ve Batı Al- man halklan birleşti. 44 yıl bölünmüş olan halk Berlin Duvan'nıyıktı. Duvaryıkıldı ama iki toplumu psikolojik bir duvar ayırmakta devam ediyor. Almanlar geçmişlerinde bir Nazi dönemi bulunduğunu ve Yahudi soy- kınmı yaşandığını biliyorlar. 1945'ten bu ya- na, Almanya'nın her iki yansı birbirini suç- lamakta olduğundan kendilerine bakma fır- satını bulamamışlardı. Onlara göre, her iki- si de bir diktatoryaydı -biri kapitalist, öteki dekomünist-. Batı Almanlar ekonomiyi ge- liştirdiklerini, Doğulular da adil toplum kur- makta olduklannı söylüyoıiardı. 9 Kasım 1989'da durum değişti Her iki toplum da yurttaşlanndan bağlılık bekliyor, geçmişteki önemli sorunlan göz ar- dı ediyorlardı. İkisi de kendini eleştirmekten uzaktı. Ikisinin de içte ve dışta düşman imaj- lan vardı. Her ikisi de birbirine cephe almış ve rekabet içinde zrt sistemlerin uç deyiet- leri gibiydiler. Farklı siyasal ve askeri ittrfak- larda yer almışlardı. "Kötülük" ancak karşı tarafta olabilirdi. Bu durum 9 Kasım 1989'da değişti. Birbirierini düşman görme nedeni artıkortadan kalkmıştı. Bundan böyleöze- leştiri yapabilirlerdi. Geçmişte kendilerini olduklanndan daha iyi görmüş ve onun pro- pagandasını yapmışlardı. Kendi yarattıkla- n sahte imajla gerçek arasında farklar var- dı. Oysa, her ikisindeki değerler de otoriter- di. Ne Almanlar, ne de Avusturyalılar ken- dilerine bakıp eksiklerini görmediler. 1930'lu yıllarda kendi sorunlannın suçlu- su olarak, başta Yahudiler olmak üzere, bir- takım grupları hedef almış ve onlan boş ye- re "cezalandırmışlardı''. Bugün, gene aynı mazerete yöneliyorlar. Gene Yahudiler ve (Türkler gibi) bazı yabancılar. Fransız aşın sa- ğının Fransız toplumunun rahatsızlıklanndan ötürü Magripli Araplan suçlaması gibi. Al- manya'da dazlaklar ve Avusturya'da Jörg Haider bir bunalımın sonucudur, nedeni değil. Kökte yatan neden Almanların oluş- turduğu toplumun kendidir. Almanlar bir- leşmiş olsa da toplumsal yönden bölün- müşlerdir. Bu bölünmeyi geçmişteki yanlış- lara doğru teşhis konmaması besliyor. Yeni yanlışlann nedeni de bu. Almanlann sürüp giden temel sorunlannın kurbanı aca- ba gene Yahudiler ve onlarla birtikte (Türk- ier gibi) bazı yabancılar mı dacak? Kuzey irlanda Hükümet ashya — alındıDış Haberier Servisi - Kuzey İrlanda'da büyük güçlükler altında kurulan ve sadece iki ay hizmet edebilen üç partili koalisyon hükümeti, Ingiltere'nin Kuzey irlanda Bakanı Peter Mandelson tarafından askıya alındı. Mandelson, Ingiliz Avam Kamarası taranndan çıkanlan yetki yasasıyla, yönetım haklarını geçen Kasım ayında Ingıltere'den devralan bölge hükümetinin, banş anlaşması şartlannın gerekleri yerine getinlmedıği için askıya alındığnu ve bölgenin yönetiminin yeniden Ingüiz Parlamentosu'na geçtiğını açıkladı. Mandelson. bunu "Hiç içinden gelmeden, hiç istemeden yaptığını" da söyledi. Peter Mandelson'ın açıklamasını yaptığı saatlere kadar son derece hareketli ve heyecanh anlar yaşanan bölgede, Sinn Fein'in son dakika uyanlan da sonucu değiştirmeye yetmedi. Sinn Fein aduıa öğle saatlerinde bir açıklama yapan, partinin ikinci adamı Martin McGuinness, Mandelson'dan, hükümeti askıya almamasını isterken, IRA'nın pozisyonunu daha açık hale getirmek için ellerinden gelen çabayı gösterdiklerini bildirdi. McGuinness, silahsızlanmayı kabul etmeyen IRA'nın her şeye rağmen banşın şartlanna uymaya devam ettiğini, silahlanm susturduğunu hatu"latırken, Mandelson'a, "Hükümeti askıya alma girişiminizle her şeyi daha dazorlaştırıyorsunuz" dedi. Ancak Mandelson, Birlik Partisi lideri ve Başbakan David Trimble'ın yann parti delegeleriyle yapacağı toplantıdan sonra istifa edeceğini, bu durumda. bölgede banş anlaşmasının bütün kurumlanyla birlikte zaten çökme noktasına geleceğini belirtti. Mandelson, "Çökeceğine askıya almak daha akıllıca. Böylece, sorunlann aşılmasının ardından, varlıklan korunmuş kurumlar yeni yetki devirleriyle görevlerine kaİdıklan yerden devam ederler" diyerek, Sinn Fein'in tüm uyanlannı reddetti. neaevwyle %30 İNDİRİM CumhuriYet kitap kulübü ^ SERGİ SALONLARINDA JdÜdal Cod. (Fransz Konsdosluğu yanı) TaksânTet:252 38 81/82 ' 39/41 (Cumhuriyet Gazetei yanı) Cağolo^ı TeJ:514 0196 Eğitim Emekçilerinden CAFER AVCI'yi aramızdan ayrılışının onuncu yılında sevgiyle anıyoruz. TURCAY AVCI - FATMA AVCI YAKIN TARIH GÖZDEN KAÇMASIN! Aydın Engm yaşadıgımız gunlerın kıtabını yazdi: T ı r m ı k ' a Tırmık ono TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI 37. OLAĞAN GENEL KURUL DUYURUSU Odamız 37. Olağan Genel Kuaılu, çoğunluklu olarak, 26 Şubat 2000 tanhınde Saat: 10 00'da Selanık Cad. Yeşım Apt. No: 19/6 Kızılay/ANKARA adresınde, seçım 27 Şubat 2000 ta- nhınde Saat 09.00-17.00'de aynı adreste yapılacaktır. İlk toplantıda ço§unluk sağlanamadığı takdırde 4 Mart 2000 tarihinde Saat: 10.00'da Bayındır Sok. No: 10 Kızılay/ANKARA adresındekı TÜRK-İŞ Satonu'nda toplanacak, Seçimler 5 Mart 2000 tanhınde 09.00-17.00 saatlen arasında Selanik Cad. Ye- şım Apt. No: 19/6 Kızılay/ANKARA adresınde yapılacaktır. GÜNDEM 1.GÜN LAçılış 2. Başkanlık Divanı Seçimi (1 Başkan, 1 Başkan Yardımcısı, 2 Yazman) 3. Saygı Duruşu 4. Anıtkabır'e Çetenk Koymak için 5 Kişilik Heyet Seçimi. 5. Açılış Konuşması ve Konuk konuşmaalar 6. Komısyon Seçımlen 7. Yonetım ve Denetleme Kurullan Raporlannın Okunması, Tartışılması 8. Yönetım ve Denetleme Kurulunun Aklanması 9. Maden Mühendıslen Odası Tüzüğüne llışkın ûnenler 10. Komısyon Raporlannın Okunması ve Tartışılması 11. 2000 ve 2001 Bütçesının Göruşülmesı ve Onaylanması 12. Meslekı Sorunlann Tartışılması, Dılek ve önenler 13. Adaylann Belırlenmesı ve Duyurulması 2. GÜN 14. Seçimler 14.1 Yonetım Kurulu (7 Asil, 7 Yedek) 14.2. Denetleme Kurulu (3. Asil, 3 Yedek) 14.3. Onur Kurulu (5 Asil, 5 Yedek) 14.4. TMMOB Genel Kurul Delegeleri (100 Asil 100 Yedek) 14.5. TMMOB Yönetim Kuaılu (3 Kışı) TMMOB Yüksek Denetleme Kurulu (1 kışi) BAM TE Ll mmmmmmmmmmmmmm TAYFUN TALİPOĞLU YAŞAMI BIRAKArUMAK İÇİN ÇABALAYAN İKİ ÖRNEK İNSANIN ÖYKÜSÖ CEYHAN1.ASÜYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1999 361 Adana iii Ceyhan ilçesi Altıkara köyü nüfusuna ka- yıtlı Mehmet h a 1991 Ra- bıa Kuvvet'in 11.8.1998 ta- rihinde Ceyhan Nehn'ne at- layarak intihar ethği iddıa edıhnelde bu şahsı gören ve- ya yanında bulunduranlann 11.9.2000 duruşma gûnü gelerek beyanda bulunması aksi takdirde bu şahsın gaıp- hğine karar verileceği ilan olunur. Basın: 3237 ILAN Üsküdar 4. Asliye Hu- kuk Mahkemesı'nın 16 12.1999 tanh ve 1999/825 esas 1999/1064 sayıu karan ile Punpul El- guı adımın Emine olarak düzeltilmesine karar venl- miştır. Ilan olunur Punpul Elgın - (Emıne Elgin) Basın: 6650 Ehliyetimi ve nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. NAZMlYE TALAY www.ntv.com.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle