Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 ŞUBAT 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr 11
r
KTAŞ
'Almanya
Kıbns'a
önem
veriyor'
• Hamburg'da
Fischer ile görüşen
Denktaş, sorunun
36 yıldır
çözülemediğini
söyledi.
HAMBURG(AA)-
Almanya Dışişleri Bakanı
Joschka Fischer'ın
davetlisi olarak Hamburg
kentine giden Kuzey
Kıbns Türk Cumhuriyeti
(KKTC) Cumhuıbaşkanı
Rauf Denktaş, Fischer ile
görüştü. Denktaş,
görûşmeden sonra
düzenlediği basın
toplantısında, "Almanya
açısından Kıbns sorunu,
bölge 3e ilgiü olarak
dnemüdir'' dedi.
Görüşmede, Kıbns Tûrk
tarannın gelecek için
cndişelerini ve çözûm
çabalannı anlatüğını
belirten Denktaş, sorunun
36 yıldır sürdüğünü ve
BM'nin çabalarına rağmen
bir türlü çözülemediğini
söyledi. Denktaş,
"Taraflardan sadece biri
ile görüşenkr bu davayı
dedi.
'EngeDemek istediler'
Denktaş, Rumlann daveti
engelleme ginşimlennde
bulunduğunu kaydettı.
Denktaş, "Maksat, kendi
görûşlerini Kıbns'ın
meseiesi ve görüşleri diye
dünyaya takdim ettikleri
bu meseleyi tekelkrinde
tutmak" dedi "Tûrkiye de
AB'ye adım at&ğına göre,
Kıbns meseiesi daha da
flgili bir hale geüniştir"
diyen Denktaş, sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Rumlann siyaseti,
Kıbns'ı AB üyesi yaparak,
btzim statümüz
beürtenmeden Kıbns bir
Rum cumhuriyeti imiş gjbi
Kıbns'ı üye yapürarak,
Türkiye iie ÂB'yi karşı
karşıya getirmektL Bu
oyun söknıedi. Çünkü
Tiirkiye adımını atnuştır.
Biz Kıbns meselesinin
haikumza zarar vermeden
çözümü için ÖDÛmüze
gelecek hrsatlan olumlu
değeriendirmek
kararnbğındayız.
Önerimiz. Kıbns'ın
birleşmesini öngören ve
fleridedahada
yakmlasmayı sağjayan bir
öneridir."
Bükreş'te düzenlenen Güneydoğu Avrupa Zirvesi'nde Yugoslavya'nın dışlanmamasına özen gösteriliyor
Zirvede Belgrad tartışmasıSERKANDEMtKTAŞ
BÜKREŞ - Başbakan BöleııtEcevit'in Tür-
kiye'yi temsil ettiği Balkan Zirvesi'nde ulusla-
rarası hukuk kurallanna ve insani değerlere uy-
mamakta ısrar eden Yugoslavya konusunda tar-
Uşmalar yaşanıyor. Zirvede yayımlanacak bil-
diri ve Balkan Şartı'nda Yugoslavya'nın Bal-
kan işbirliği sürecinden dışlanmamasına yöne-
lik özen gösteriliyor. Balkan Zirvesi'nde, Baş-
bakan Ecevit ile Yunanistan Başbakanı Kostas
Simitis arasında 20 dakikalık bir nezaket zıya-
reti gerçekleşecek. Ecevit, Simitis'e, 9 Nisan'da
Yunanistan'da yapılacak erken genel seçimler
için başan dileyecek.
Güneydoğu Avrupa Ülkeleri Devlet ve Hü-
kümet Başkanlan Zirvesi, bugün Bükreş'te baş-
layacak. Başbakan Ecevit ve Dışişleri Bakanı
İsmailCem' in başkanlık ettiği Türk heyeti. dün
akşam saatlerinde Bükreş'e geldi.
Başbakan Ecevit, dün akşam, önce zırveyle
ilgili hazırlık toplantısına katıldı. Ardından da
Romanya Başbakanı Mugur tsarescu ile baş
başa görüştü. Görüşmenin ardından yapılan
açıklamalarda lsarescu, Balkanlar'da güvenli-
ğin sağlanmasının bölgenin ekonomik kalkın-
masına bağlı olduğunu belirterek, bugün imza-
lanacak şartın ekonomik işbirliği açısından iyi
bir olanak yaratacağını söyledi. Ecevit de, Ro-
manya'da 15 bin Türk işadamımn faaliyette ol-
duğunu, bu durumun iki ülkenin de çıkanna ol-
duğunu vurguladı.
Ecevit, ardından da Romanya Cumhurbaşka-
nı Emfl CoDstantmescu'nun verdıği akşam ye-
meğine katıldı. Dışişleri Bakanı Cem. yemeğe
katılmak üzere Yunan heyetinin de kaldığı Hil-
ton Oteli'nden aynlırken Yunanistan Dışişleri
Bakanı Yorgo Papandreu ile karşılaştı. Cem ile
Papandreu sıcak biçimde el sıkıştılar.
Amerikan Savunma Bakanlığı binası Penta-
gon'dan sonra dünyanın en büyük ikinci bina-
sı olan Romanya parlamento bınasında bugün
başlayacak zirvede iki önemli belge imzalana-
cak. Belgelerden birincisi, Güneydoğu Avrupa'da
İyi Komşuluk Ilişkileri. Istikrar, Güvenlik ve îş-
birliği Şartı, dığen ise Zırve Ortak Deklarasyo-
nu. Balkan Şartı olarak da bilınen metin, bölge
ülkeleri arasında 1934'te yapılan Balkan Paktı
anlaşmasından sonra imzalanacak ilk belge ni-
teliğini taşıyor. Şart tüm alanlarda işbirliğini
öngörmesi, bu ışbirliğınin kapsam, ilke ve amaç-
lanm resmi bir belge olarak ortaya koyması açı-
sından da önemtaşıyor. Ortakbüdiride ise özet-
le şu unsurlar yer alacak:
• İmzalanacak şart bölge ülkeleri arasında-
kı ilişkileri düzenleyecek davramş kurallan ve
işbirliği alanlannı ortaya koyan bir eylem pla-
nı içeriyor.
• Bildiride bölge ülkelerinin demokrasi, in-
san haklanna saygı gibi Avrupa-Atlantik değer
yargılannı paylaştıklannı, bu çerçevede Koso-
va sorununa Birleşmış Milletler kararlan uya-
nnca bir çözüm aranması gerektigı ve Kosova'da-
kı uluslararası askeri varlığın desteklenmesi yer
alacak.
• AB'nin girişimiyle 1999 Haziran ayında
Köln'de kabul edilen ve bölgeye yönelik stra-
tejik bir yaklaşımı öngören Güneydoğu Avru-
pa Istıkrar Paktı çerçevesinde öncelikle bölge-
sel projelerin belirlenmesüıi sağlayan dışişleri
bakanlan seviyesinde bir mekanizma gelişti-
rilmesınin yer alması bekleniyor.
NATO-ABçekişmesi
Balkan Zirvesi'nde yaşanan bir başka çekiş-
me NATO ile AB arasında oluyor. Türkiye ve
Romanya gibi ülkelerin Balkan işbirliği süre-
cinde Güneydoğu Avrupa ülkeleri istikranna
yönelik NATO'nun inisiyatifıne daha çok önem
verirken, Yunanistan, bu işbirliğinin AB bün-
yesinde yürütülmesinde ısrarh.
Türkiye bu sürecin Yunanistan'ın istediği şe-
kilde gelişmesi durumunda NATO'nun "AB
inisiyatifini yürüten bir aygrt" olarak değerlen-
dirileceği kaygısuu taşıyor.
Fransız ve Belçikalı bakanlardan protesto
Avustıırya'ya bir
darbedahaDışHaberlerServisi-Avusturya'ya
karşı tutumunu sertleştiren Fransa'nın
ülaştırma Bakanı Jean-Claud Gays-
sot, Avusturyalı meslektaşı aşın sağ-
cı Özgürlükçü Parti (FPÖ) üyesi Mk-
hael Schmkl'in katılacağı hiçbir top-
lannyakanlmayacağını açıkladı. Fran-
sız bakan, RTL radyo kanalına yapü-
ğı açıklamada, "Avusturvah bakan fle
çahşmavı düşünmüyorum,ooa srümı
döneceğün" dedi. Bakan, aşın sağın
ıktıdara gelmesini protesto etmek için,
Avusturyalı meslektaşuun söz alaca-
ğı toplanüya girmeyerek, yerinı bürok-
ratlara bırakacağını sözlerine ekledi.
Dün Portekiz'in başkenti Lizbon'da
düzenlenen AB Sosyal lşler Konseyi
toplantısına, Özgürlükçü Partıli Bakan
EBsabeth Skkl de katıldı. Avusturya-
lı Bakan Sickl söz alınca Fransız ve
Belçikalı bakanlar toplanüyı terk et-
ti. Fransız Bakan MartineAubry, yap-
tıgı açıklamada, bunun simgesel bir
davramş olduğunu ancak siyasal an-
lamının büyük olduğunu söyledi. Bel-
çikalı Bakan Laurette Onketinı de,
AB'nin kuruluş sözleşmesinde deği-
şiklik yapılması gerektığını belirte-
rek, "Demokratikflketeriçiğııeyenüye
ülkelerin AB'den çıkanlması kolay-
laşünlmalıdır" dedi.
Sıckl, toplanndan önce yapüğı açık-
lamada, AB üyelerinin Avusturya'ya
tepkisinin abartılı olduğunu belirterek
"Bizim hoşgörülü ve işbirliğiarayışıiçin-
de olduğumuzu anlayacaklar" dedi.
Cezavir'de dün dinci terör kurbanlaruun aikteri gösteri yapü.
Göstericüer, DevletBaşkam Abdülaziz Buteffika'nın
köktetıdinci militanJara af çtkarmasnu protesto ettikr. Pblisin müdahale ettiği gösteri sırasmda
çoğunhığunu kadmlann otaşturduğu eviemcilerle poBs arasında gergjn anlar yaşandL (REüTERS)
ORUŞ/Prof. Dr. TÜRKKAYA ATAÖV
Tarihte az örneği olan soykınm, öteki gad-
dariıklardan farklıdır. Nazilerin Almanya'da,
Avusturya'da ve 1939-45 yıllannda işgalle-
ri altındaki topraklarda Yahudilere karşı gö-
rülmemiş bir soykınm uyguladıklan birger-
çek. Bu acımasızlığın Alman toplumundan
dogacağı kotay tahmin edilemezdi. Fransa'da
Yüzbaşı Richard Dreyfus casusluktan Ya-
hudi olduğu için suçlanmış (1894), aklandı-
ğında iş işten geçmişti.
Yahudi mahallelerine "pogrom" denen
saldınlarÇarlık Rusyası'ndaoluyordu. Ispan-
ya'da geleneksel bir Yahudi düşmanlığı var-
dı. Polonyalılar da Yahudi azınlığa karşı pe-
şin hükümler içindeydiler. Demek ki soykı-
nm olsa olsa Fransa, Rusya, Ispanya ve
Polonya gibi ülkelerde olabilirdi.
Almanya ise bir "Rechtsstaat"dı, yani da-
ha önce şiddetli Yahudi düşmanlıgının gö-
rülmediği bir hukuk devleti. Fransa sınınn-
daki Alsace 1871 savaşı sonunda Alman-
lara geçince, ilk sevinen oranın Yahudileri
olmuş, Galiçya Yahudileri korunmak için Al-
man Habsburg hanedanına sığınmışlar,
1914-181. Dünya Savaşı'nda Alman biriik-
ieri Polonya'ya girince bazı Yahudiler onla-
n kurtancı gibi karşılamışlardı. Şu belirtile-
re karşın, soykınmı bir devlet siyaseti ola-
rak uygulayanlar Almanlar oldu. Sonuçta,
Almanlarda Yahudi Düşmanlığı
dünya Yahudilerinin üçte biri ve Avrupa Ya-
hudilerinin üçte ikisi, yaklaşık altı milyon Ya-
hudi finnlandı ya da gazlandı. Oysa, Yahu-
dilerAlman topluluklannda şiddete kanşma-
mış sadık yurttaşlardandı. Bilim, teknoloji ve
endüstrileşmede çok ileri giden Almanya'da
hoşgörülü düşüncenin güçlü geJeneği ge^
lişmemişti. Alman toplumunun bir ürünü
olan Hrtter kökleri geriye uzanan bir peşin
hükümden ustaca yararlandı. Alman toplu-
luklan bugün de yer yer aynı geleneğin et-
kisi altına giriyor. Bu fanatiklik sosyo-kültü-
rel ve psikolojik öğelerin karmaşık çerçeve-
sinde ele alınmalıdır. Nasıl oldu da bu acı-
masız terör Almanlann ülkesinde başgös-
terdi? Çok ağır bir ekonomik bunalım oldu-
ğundan ötürü mü? Ama aynı bunalımı gö-
ğüsleyen Amerika'da faşizm 1930'larda ufa-
cık bir akım olarak kalmamış mıydı?
Faşizm, tacı, tahtı olan Ingiltere'de de et-
kisini gösteremedi. Bugünkü Alman top-
lumlannda da çoğu varlıklı ailelerden gelen
"dazlak kafalar" şiddete^öneliyor, orta par-
tileri ve seçmeni de etkiliyorlar.
Hitler döneminde, 9 Kasım 1938 gecesi,
Yahudi mahallelerinin camlan tuzla buz edil-
miş, yerde panldayan cam kınkları olaya
"kristal gecesi" adını vermişti. Bundan 51
yıl sonra (1989) aynı gün, Doğu ve Batı Al-
man halklan birleşti. 44 yıl bölünmüş olan
halk Berlin Duvan'nıyıktı. Duvaryıkıldı ama
iki toplumu psikolojik bir duvar ayırmakta
devam ediyor. Almanlar geçmişlerinde bir
Nazi dönemi bulunduğunu ve Yahudi soy-
kınmı yaşandığını biliyorlar. 1945'ten bu ya-
na, Almanya'nın her iki yansı birbirini suç-
lamakta olduğundan kendilerine bakma fır-
satını bulamamışlardı. Onlara göre, her iki-
si de bir diktatoryaydı -biri kapitalist, öteki
dekomünist-. Batı Almanlar ekonomiyi ge-
liştirdiklerini, Doğulular da adil toplum kur-
makta olduklannı söylüyoıiardı.
9 Kasım 1989'da durum değişti
Her iki toplum da yurttaşlanndan bağlılık
bekliyor, geçmişteki önemli sorunlan göz ar-
dı ediyorlardı. İkisi de kendini eleştirmekten
uzaktı. Ikisinin de içte ve dışta düşman imaj-
lan vardı. Her ikisi de birbirine cephe almış
ve rekabet içinde zrt sistemlerin uç deyiet-
leri gibiydiler. Farklı siyasal ve askeri ittrfak-
larda yer almışlardı. "Kötülük" ancak karşı
tarafta olabilirdi. Bu durum 9 Kasım 1989'da
değişti. Birbirierini düşman görme nedeni
artıkortadan kalkmıştı. Bundan böyleöze-
leştiri yapabilirlerdi. Geçmişte kendilerini
olduklanndan daha iyi görmüş ve onun pro-
pagandasını yapmışlardı. Kendi yarattıkla-
n sahte imajla gerçek arasında farklar var-
dı. Oysa, her ikisindeki değerler de otoriter-
di. Ne Almanlar, ne de Avusturyalılar ken-
dilerine bakıp eksiklerini görmediler.
1930'lu yıllarda kendi sorunlannın suçlu-
su olarak, başta Yahudiler olmak üzere, bir-
takım grupları hedef almış ve onlan boş ye-
re "cezalandırmışlardı''. Bugün, gene aynı
mazerete yöneliyorlar. Gene Yahudiler ve
(Türkler gibi) bazı yabancılar. Fransız aşın sa-
ğının Fransız toplumunun rahatsızlıklanndan
ötürü Magripli Araplan suçlaması gibi. Al-
manya'da dazlaklar ve Avusturya'da Jörg
Haider bir bunalımın sonucudur, nedeni
değil. Kökte yatan neden Almanların oluş-
turduğu toplumun kendidir. Almanlar bir-
leşmiş olsa da toplumsal yönden bölün-
müşlerdir. Bu bölünmeyi geçmişteki yanlış-
lara doğru teşhis konmaması besliyor.
Yeni yanlışlann nedeni de bu. Almanlann
sürüp giden temel sorunlannın kurbanı aca-
ba gene Yahudiler ve onlarla birtikte (Türk-
ier gibi) bazı yabancılar mı dacak?
Kuzey irlanda
Hükümet
ashya —
alındıDış Haberier Servisi - Kuzey İrlanda'da
büyük güçlükler altında kurulan ve
sadece iki ay hizmet edebilen üç partili
koalisyon hükümeti, Ingiltere'nin Kuzey
irlanda Bakanı Peter Mandelson
tarafından askıya alındı. Mandelson,
Ingiliz Avam Kamarası taranndan
çıkanlan yetki yasasıyla, yönetım
haklarını geçen Kasım ayında
Ingıltere'den devralan bölge hükümetinin,
banş anlaşması şartlannın gerekleri
yerine getinlmedıği için askıya alındığnu
ve bölgenin yönetiminin yeniden Ingüiz
Parlamentosu'na geçtiğını açıkladı.
Mandelson. bunu "Hiç içinden
gelmeden, hiç istemeden yaptığını" da
söyledi. Peter Mandelson'ın açıklamasını
yaptığı saatlere kadar son derece
hareketli ve heyecanh anlar yaşanan
bölgede, Sinn Fein'in son dakika
uyanlan da sonucu değiştirmeye yetmedi.
Sinn Fein aduıa öğle saatlerinde bir
açıklama yapan, partinin ikinci adamı
Martin McGuinness, Mandelson'dan,
hükümeti askıya almamasını isterken,
IRA'nın pozisyonunu daha açık hale
getirmek için ellerinden gelen çabayı
gösterdiklerini bildirdi. McGuinness,
silahsızlanmayı kabul etmeyen IRA'nın
her şeye rağmen banşın şartlanna
uymaya devam ettiğini, silahlanm
susturduğunu hatu"latırken, Mandelson'a,
"Hükümeti askıya alma girişiminizle
her şeyi daha dazorlaştırıyorsunuz"
dedi. Ancak Mandelson, Birlik Partisi
lideri ve Başbakan David Trimble'ın
yann parti delegeleriyle yapacağı
toplantıdan sonra istifa edeceğini, bu
durumda. bölgede banş anlaşmasının
bütün kurumlanyla birlikte zaten çökme
noktasına geleceğini belirtti.
Mandelson, "Çökeceğine askıya almak
daha akıllıca. Böylece, sorunlann
aşılmasının ardından, varlıklan
korunmuş kurumlar yeni yetki
devirleriyle görevlerine kaİdıklan
yerden devam ederler" diyerek, Sinn
Fein'in tüm uyanlannı reddetti.
neaevwyle
%30
İNDİRİM
CumhuriYet
kitap kulübü
^ SERGİ SALONLARINDA
JdÜdal Cod. (Fransz Konsdosluğu yanı) TaksânTet:252 38 81/82
' 39/41 (Cumhuriyet Gazetei yanı) Cağolo^ı TeJ:514 0196
Eğitim Emekçilerinden
CAFER AVCI'yi
aramızdan ayrılışının onuncu
yılında sevgiyle anıyoruz.
TURCAY AVCI - FATMA AVCI
YAKIN TARIH
GÖZDEN
KAÇMASIN!
Aydın Engm yaşadıgımız
gunlerın kıtabını yazdi:
T ı r m ı k ' a Tırmık
ono
TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI
37. OLAĞAN GENEL KURUL DUYURUSU
Odamız 37. Olağan Genel Kuaılu, çoğunluklu olarak, 26
Şubat 2000 tanhınde Saat: 10 00'da Selanık Cad. Yeşım Apt.
No: 19/6 Kızılay/ANKARA adresınde, seçım 27 Şubat 2000 ta-
nhınde Saat 09.00-17.00'de aynı adreste yapılacaktır.
İlk toplantıda ço§unluk sağlanamadığı takdırde 4 Mart 2000
tarihinde Saat: 10.00'da Bayındır Sok. No: 10 Kızılay/ANKARA
adresındekı TÜRK-İŞ Satonu'nda toplanacak, Seçimler 5 Mart
2000 tanhınde 09.00-17.00 saatlen arasında Selanik Cad. Ye-
şım Apt. No: 19/6 Kızılay/ANKARA adresınde yapılacaktır.
GÜNDEM
1.GÜN
LAçılış
2. Başkanlık Divanı Seçimi
(1 Başkan, 1 Başkan Yardımcısı, 2 Yazman)
3. Saygı Duruşu
4. Anıtkabır'e Çetenk Koymak için 5 Kişilik Heyet Seçimi.
5. Açılış Konuşması ve Konuk konuşmaalar
6. Komısyon Seçımlen
7. Yonetım ve Denetleme Kurullan Raporlannın Okunması,
Tartışılması
8. Yönetım ve Denetleme Kurulunun Aklanması
9. Maden Mühendıslen Odası Tüzüğüne llışkın ûnenler
10. Komısyon Raporlannın Okunması ve Tartışılması
11. 2000 ve 2001 Bütçesının Göruşülmesı ve Onaylanması
12. Meslekı Sorunlann Tartışılması, Dılek ve önenler
13. Adaylann Belırlenmesı ve Duyurulması
2. GÜN
14. Seçimler
14.1 Yonetım Kurulu (7 Asil, 7 Yedek)
14.2. Denetleme Kurulu (3. Asil, 3 Yedek)
14.3. Onur Kurulu (5 Asil, 5 Yedek)
14.4. TMMOB Genel Kurul Delegeleri (100 Asil 100 Yedek)
14.5. TMMOB Yönetim Kuaılu (3 Kışı)
TMMOB Yüksek Denetleme Kurulu (1 kışi)
BAM TE Ll
mmmmmmmmmmmmmm
TAYFUN TALİPOĞLU
YAŞAMI BIRAKArUMAK
İÇİN ÇABALAYAN
İKİ ÖRNEK İNSANIN
ÖYKÜSÖ
CEYHAN1.ASÜYE
HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
1999 361
Adana iii Ceyhan ilçesi
Altıkara köyü nüfusuna ka-
yıtlı Mehmet h a 1991 Ra-
bıa Kuvvet'in 11.8.1998 ta-
rihinde Ceyhan Nehn'ne at-
layarak intihar ethği iddıa
edıhnelde bu şahsı gören ve-
ya yanında bulunduranlann
11.9.2000 duruşma gûnü
gelerek beyanda bulunması
aksi takdirde bu şahsın gaıp-
hğine karar verileceği ilan
olunur. Basın: 3237
ILAN
Üsküdar 4. Asliye Hu-
kuk Mahkemesı'nın
16 12.1999 tanh ve
1999/825 esas 1999/1064
sayıu karan ile Punpul El-
guı adımın Emine olarak
düzeltilmesine karar venl-
miştır. Ilan olunur
Punpul Elgın - (Emıne
Elgin)
Basın: 6650
Ehliyetimi ve nüfus
cüzdanımı kaybettim.
Hükümsüzdür.
NAZMlYE TALAY
www.ntv.com.tr