Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 ŞUBAT 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
İşkenceden
hüküm giyenler
• ANKARA (AA)-
Içişleri Bakanı Sadettin
Tantan, 1995 yılından bu
yana 10 polisin işkence, 84
polisin de kötü muamele
yaptığı gerekçesiyle
hüküm giydiğini bildirdi.
Tantan, DSP Bursa
Milletvekili Ali
Arabacı'nın yazılı soru
önergesine verdiği yanıtta,
TCK'nin kötü muameleye
ılışkin 245. maddesinden
dolayı 2 bin 851, işkenceye
ilişkın 243. maddesinden
dolayı da 577 personel
hakkında adli yargı
tarafindan işlem
yapüdığım açıkladı.
8PK Yasası
Anayasa
Mahkemesi'nde• ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - FP, Sermaye
Piyasası Kanunu'nun
(SPK) 18. maddesinin iptal
edilmesi istemiyle
Anayasa Mahkemesi'ne
başvurdu. FP Gnıp
Başkanvekili Abdüllatif
Şener, söz konusu
maddelenn, anayasanın
'Cumhuriyetin llkeleri'
başlıklı 2. maddesine,
'Egemenlik' başuklı 6.
maddesine, yasama
yetkisıni düzenleyen 7.
maddesine ve yürütme
yetkisıni düzenleyen 8.
maddesine aykın olduğunu
ileri sürdü.
Demirel'den
Hatemi'ye
kutlama
• ANKARA (Cumhuriyet
Burosu) - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel, Iran'ın
ulusal günü nedeniyle bu
ülkenin Cumhurbaşkanı
Muhammed Hatemi'ye
mesaj gönderdi. Demirel
mesajında, ulusal gün
nedeniyle Hatemi'yi
kutladı.
Tank srinıı
ppojesi
• B E R L L N ( A A ) -
Almanya'da nükümet
ortağı Yeşiller Partisi'nin,
Türkiye'ye Alman yapımı
Leopard tanklannın
satışını engellemeye
kararlı olduğu bildirildi.
Yeşiller Partisi'nin
savunma konulanndaki
H7mflnı Angelika Beer,
Berliner Morgenpost
gazetesine verdiği
demeçte, Berlin'in
Ankara'ya tank satışına
"hayır" diyeceklerini ve
karan onaylamayacaklarını
söyledi. "Kartlannuzı açık
oynamalıyız" diyen Beer,
Almanya'nm geçen ayın
başında Türkiye'ye
deneme amacıyla Leopard
2 tipı bir tank
göndermesinin "zaten bir
facia" oldugunu savundu.
MüBüyeHlere
kadın başkan
• ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - Mülkiyeliler
Birliği Genel
Başkanlığı'na Füsun
Çiçekoglu geririldi.
Mülkiyeliler Birliği 54
yülık tarihinde ilk kez bir
kadın başkan tarafindan
yönetilecek. Füsun
Çiçekoglu, bir önceki
yönetimde de 2. başkan
olarak görev yapmıştı.
Görev dağılımında ikinci
başkanlığa Şakir Torunlar,
genel sekreterliğe Hasan
Tahsin Benli, genel
saymanlığa Yusuf Gizli,
üyeliklere ise Ilter
Ertugrul, Haluk Rıza
Tabuk, Cezmi Aksoy
getirildi.
CHPden sosyal
güvenlik paneli
• tstanbul Haber Servisi -
CHP Şişli Ilçe Örgütü
Eğitim ve Kültür
Komisyonu'nun
düzenlediği ve gazetemiz
yazan Şükran Soner ile
CHP PM üyesi Cevdet
Selvi'nin katılacağı
'Sosyal Güvenlik ve
Çalışma Yasalan' konulu
panel bugün saat 14.00'te
CHP Şişli tlçe
Merkezi'nde
gerçekleşecek
Dengeli bir çözüm bulacağını açıklayan Cumhurbaşkanı, kamuoyunun tepkisini göz ardı etti
DemireFden layak onayANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Cum-
hurbaşkanı Sükvman Demirel, kamuoyu
tepkisini göz ardı ederek "kryak emeknlik''
yasasını onayladı. Van'a giderken yaptığı
açıklamada "dengeü bir çözüm" bulacağını
belirten Demirel, yasanın mületvekillerinin
maaşlanna bir ek getirmediğini savunurken,
Anayasa Mahkemesi'nin son iptal karannın
gerekçesinin yayımlanmasuıın ardından ko-
nuyu tekrar inceleteceğinı bildirdi.
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterli-
ği'nden dün öğle saatlerinde yapılan açıkla-
maya göre Demirel, yürürlükte bulunan ya-
saya göre, emekli miÜetvekillerinin bağlı ol-
duklan sosyal güvenlik kurumuna bakıl-
maksızın 720 milyon lira emekli maaşı al-
dıklannı kaydetti. Ilgili yasada 1997 yılın-
da yapılan değışıkliğın Anayasa Mahkeme-
si'nce iptal edildiğini, ancak gerekçeli kara-
nn yayımlanmaması nedeniyle yasanın ha-
len yürürlükte oldugunu belirten Demirel,
27 Ocak'ta kabul edilen 4505 sayılı ve "kı-
yak emeldflik'' olarak bılınen yasanın da bu-
günkü ve eski milletvekillerinin maaşlanna
bir ek getirmediğıni savundu.
Gerekçeli karânn yayımlanması halınde
bugün 720 milyon lira olan emekli ayhğı ye-
rine Emekli Sandığı'na bağlı olanlar için
622 milyon lira; SSK emeküleri için 110
milyon lira; Bağ-Kur emeklileri için de 90
milyon lira ödenmesi gerekeceğıni anlatan
Demirel, şöyle devam etti: "4505 sayılı ka-
nun, bu durumu karşılamak üzere ve mev-
cut durumu muhafaza etmekiçin çıkanhmş-
nr. Bu kanunla; devlet, Hazine ve sosyal gü-
venlik kurumlanna yeni bir yük getirihne-
mektedir. Bu kanun aynca, baa devlet görev-
Iflerine 'temsil tazminatı' adı ile ödemeier
\-apumasuu öngörmektedir. Bu hususun,
mîletvekiDeri ile bir ilgisi yoktur."
Mılletvekıllennın ödenek ve yolluklany-
la ilgıli 1971 'den bu yana çıkanlan 9 ayn ya-
sanın Anayasa Mahkemesi'nce iptal edildi-
ğini, bunlardan 1994,1995 ve 1997 yıllann-
da hazırlanan üçünün kendi onayıyla yayım-
landığını anımsatan Demirel: "Herdefasm-
da yapılan tarbşmalar, çok kere incirki ol-
maktave demokratikrejimin kalbi olan TB-
MM'yi kurum olarak yıpratmaktadır. TB-
MM üyeierinm ödenekve yoDuklan. bir biz-
metin icabıdır. Bu konuyu 'tartışılır du-
rumdan çıkarmak lazundır" dıye konuştu.
Tartışmanın anayasanın 86. maddesinden
kaynaklandığını anlatan Demirel, bu mad-
denin kaldınlarak "TBMM üyekrinin öz-
lük haklan kanunla düzenknir" biçiminde
bir hükmün getirilmesi ve bir şarta baglan-
masının sorunu çözeceğini savundu.
Dünyanın bütün demokratik ülkelerinde
olduğu gıbi Türkiye'de de "özlük haklanna
ait kanun çıkarma yetkisi*"nın yasama orga-
nına an olması gerektığını kaydeden Demi-
rel, "Yasama medisieri, yetkâerini, görevle-
ÇÎZMEDEN YUKARI MUSAKART
rinin yapısıııa ve gerelderine göre ve günün
ekonomikşartlannı dikkate alarak kuHana-
caklardır. Böylece çıkaruacak kanunlarm, o
dönem için değfl, ondan sonraki dönem için
yürürtüğe girme imkânının getirilmesi, ge-
reksiz taröşmalan önleyecektir" dedı.
Yasanın yeniden görüşühnek üzere TB-
MM'ye gönderilmesinin bir gereğini ve
bundan doğacak fiili sonucu öngörmediği-
ni kaydeden Demirel, Anayasa Mahkeme-
si'nin iptal karannın gerekçesinin henüz ı-
lan edılmedığine ışaret ederken, bu düzen-
lemenin iptal edilen yasadan ayn oldugunu
savundu. Demirel, şöyle konuştu:
"Anayasa Mahkemesi'nin iptal karannm
gerekçesmi bekleyecek zaman yoktur. Çiin-
kü 15 günlûk süre bugün doimaktadır. Ana-
yasa Mahkemesi'nceson keziptal olunan ya-
sanın iptal gerekçesi yayımlandıktan sonra
durum tetldk edüecek, yeniden Anayasa
Mahkemesi'ne başvurulup vurulmayacağı
hususunda bir karara vanla-
cakbr."
ARINÇ VE GÜL BİR ARAYA GELECEK
AsUtürk öneri topluyor
ANKARA (Cumhuriyet
Burosu) - FP'de "GöTge Genel
Başkan" olarak isimlendirilen
Malatya Milletvekili Oğuzhan
Asfltûrk'ün kongreyle ilgili
olarak devreye girdiği ve
milletvekilleriyle görüşmeler
yaptığı öğrenildi. Asiltürk'ün
özellikle partideki saflaşmada
kararsız konumdaki
milletvekilleriyle
telefonla ve yüz yüze
görüşmeler yaparak
kongre ve liderlik
konusundaki
görüşlenni, önerilerini
sorduğu belirtildi.
FP'de 14 Mayıs'ta
yapılacak olan büyük kongre
öncesinde hareketli günler
yaşamrken, hafta başmdan
itibaren muhalif kanatta lıder
adaylan Bflknt Armç ve
Abdullah Gül'ün kendilerine
yakuı milletvekilleriyle birlikte
bir değerlendirme yapmalan
bekleniyor. Adaylığmı çok önce
açıklayan Annç'ın, bu konuda
henüz kesin bir tavır ortaya
koymayan Abdullah Gül'le
yapacağı görüşmede kararuıı
netleştirmesini isteyeceği
beürnliyor. FP kulislerinde Gül
adayhğını açıklasa da Annç'ın
çekihneye yanaşmayacağı
savunuluyor. Eski tstanbul
Belediye Başkanı Recep Tayyip
Erdoğan'ın da gelecek hafta
Ankara'ya gelerek baa
görüşmeler yapacağı
belirtüiyor. FP içinde
önemli ağırlığı olan ve
Necmettin Erbakan'a
yakınlığıyla bilinen
Oğuzhan Asiltürk de
milletvekilleriyle
görüşmeler yaparak
"Kongreyle ilgili
beklenrileriniz neler,
Kutan'la parti çıkış yapabinr
mi'' sorulanm yönelttiği
belirtildi. Asiltürk'ün yam sua
başta \feysd Candan olmak
üzere bazı Başkanhk Dıvanı
üyeierinm de millervekillerini
yakm takibe aldıklan öğrenildi.
Milletvekili lojmanlannda bazı
evlerde küçük gmplar halinde
yapılan toplanülarda, muhalif
cephenin genişlemesini
önlemeye yöneük girişimlerde
bulunulduğu kaydedildi.
GÜRKAN: MADDENtN YAZARI BENtM
RTÜKtaslağına îepki
ANKARA (Cumhuriyet
Burosu) - Radyo ve
Televizyonlann Kuruluş ve
Yayınlan Hakkında Yasa'nın,
bir kişinin birden fazla yayın
kuruluşunda yüzde 20'den fazla
hisse sahibi olmasını
yasaklayan ve televizyon sahibi
holdinglerin kamu ihalelerine
girişini suurlayan
maddesinin
değiştirilmek
istenmesine tepki
sürüyor. DSP Ankara
Milletvekih Uhıç
Gürkan, bu yasa
maddesinin yazannın
kendisi oldugunu
belirtirken, bu düzenlemenin
korunması gerektığini söyledi.
DSP'ü Uluç Gürkan, medya
sermayesinin özel olması
gerekriğini vurguladı.
Geçen dönemde de bu
maddenin değiştirihnek
istendiğini, ancak yasa
tasansının Meclis'te
reddedıldığını anımsatan
Gürkan, o zaman da kaygılannı
dile getirdiğine işaret etti.
Komisyondaki DSP'hlerin de
kendisiyle aym duyarlılığı
göstereceğini tahmin ettiğini
söyleyen Uluç Gürkan, "9-10
yrihk pariamenterük
yaşamımda, yapdgnn, bana
gunır veren, vicdanen
rahaüatan en önemli üç şey
getir desen. hâlâ bu madde ilk
s n değilse de bunlann
icindedir. O yüzden
korunması gerekü-"
diye konuştu.
TBMM'de DSP,
MHP ve ANAP
milletvekillerinden
oluşan komisyonun
yasanın
değiştirihnesi
amacıyla yaptığı çahşmalar
kapsamında, yasarun, "Bir
yayuı kuruluşundaki hisse
miktan yüzde 20'den fazla olan
hisse sahibüıin, bir başka yayuı
kuruluşunda yüzde 20'den fazla
hisse sahibi olanuryacağt"
hükmünün değişürildığı; bir
yaym kuruluşunda yüzde
10'dan fazla hisse sahibi
olanlann kamu ihalelerine
girme yasağına da esneklik
getirileceği beürtüiyor.
Tepkfler
Başkent Üniversitesi öğre-
tim üyesi Doğan Soyardaıı,
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'in "kıyakemekiüik'-
yasasını onaylayarak "meşru-
iyetini kaytem^mi" belirtir-
ken, yasanın iptali istemiyle
Anayasa Mahkemesi'ne baş-
vuracaklannı veCumhurbaş-
kam ve TBMM hakkında da
Devlet Güvenlik Mahkeme-
si'ne (DGM) suç duyurusun-
da bulunacaklannı bildirdi.
Başbakan Bülent Ecevk,
gazetecüerin sorusu üzerine
Cumhurbaşkanrnuı yaptığı
açıklamalara işaret etti.
Yargıtay Başkanı Sami Sct-
çuk, Demirel'in yasayı onay-
lama gerekçesini bilmediği-
ni, bilmediği konuda da ko-
nuşamayacağını söyledi.
Malıye Bakanı Sümer O-
ral, yasayı aynntılı biçimde
incelemediklerini, ınceledik-
lerinde ayduüaücı bılgıler ve-
receklerinı söyledi.
Ankara Sanayi Odası Baş-
kanı Zafer Çağlayan. "Top-
lumtin t^mafnının karşiş
çtktığı bir şeyde Cumhurbas-
kuu da zor durumda biralol-
mamahydL tnsan 'Cumhur-
başkanı seçimleri ile ilgih'
başka şeyler mi var?' diyedü-
şünmeden edemrvor" dedı.
Türkiye Kamu-Sen Genel
Başkanı Resul Ak»y yaptığı
açıklamada; emekhsi, tanm
işçisi, memuru, işçisiyle zor
koşullarda yaşayan Türk in-
sanını temsil eden milletve-
külerinin, gelecek kaygısına
kapılmalanrun düşündürücü
olmaktan öte ürkütücü oldu-
gunu belirtti.
Hak-tş Genel Başkam S»-
lim lislu. "Kamuoyundaki
rahatsıziık görmezden geli-
nerek, 4505 sayih bir kryak
emeklflik\asaaçıkanlr>T)rsa,
kJmseBİn 'parlamentoyu yıp-
ratıyorsunuz' deme hakkıbu-
lunmamaktadn"" dedı.
Memur-Sen Genel Başka-
nı Zûbeyir Yetik de, temsil
tazmınatının enflasyonla mü-
cadele konusundaki kararh-
hğı ortadan kaldıracağnu be-
lirterek, "Memurianı da bir
kTyakyapümahdu-'' dedı.
Çok sayıda okur da, gaze-
temizi arayarak Demirel'in
yasayı onaylamasına tepkile-
rini dile getirdi.
KESK Genel Başkam Si-
yami Erdem de Demirel'in
kıyak emekh'lik yasasmı
onaylamasunn, cumhurbaş-
kanhğı seçirni taraşmalannm
sürdüğü bu günlerde birçok
soru işaretini beraberinde
getirdiğini behitti.
IRMIKIAYDEV ENGÎN aengin@doruk.nettr
önünüze yığdığınız posta-
nın içinde onlan hemen seçer-
siniz. llle de "Görülmüştür"
damgası taşımalan gerek-
mez. Zarfının üstündeki yazı-
dan, zarfın elden ele geçip
yıpranmışlığından hemen ta-
nırsınız: Birmapushane mek-
tubudur!
Bazen bir "volta" arkadaşj-
dır; üstelik seni satrançta pe-
rişan etmiştir; rövanş önerini
pişkinliğe vurmuş, ipe un ser-
miştir. Yıllar geçmiştir. Yüzünü
bile unLrtmaktasındır. Adını
anımsayişın, kolay unutulma-
yacak bir ad oluşundandır.
Esral Karagöz'ün mektubu
çıkagelir. Yıllar öncesi Sağ-
malcılar Cezaevi'nde kazanıl-
mış satranç zaferinin diyetini
dostça, koğuş arkadaşlığı ra-
conunca isten
Adalet Bakanlığı'nın ceza-
evleri sorununa çözüm diye,
bula bula "hücre sistemi"o\
pişirip pişirip önümüze sür-
mesini didiklemenizi önerir.
Gün olur mektup yığtnından
Barış Yıldırım'ın zarfı çıkar.
Annesinin hep kederli bakan
gözlerini anımsarsınız. Zarfın
üstünde, "Bu çocuğu bu gün-
lerde hangi mapushaneye
yolladtlar acep" sorusunun
yanıtını ararsınız. Buca, Ber-
Mapushane Mektubudur, Ucu Yanıktır
garna, Aydın?.. Birinden birin-
dedir zaten. Yazdıklanndan,
annesinin durmaksızın yine-
lediği "Oşiirseven, müzikse-
ven, insan seven çok duyariı
bir çocuktur" tanımlamasının
ne kadar doğru olduğuna bir
kez daha inanırsınız...
Gün olur mektup yığınından
bir anne, bir dede, bir yavuk-
lu mektubu çıkagelir. Içeriden
haber taşımaktadır. Mapus-
hane kapılarında itilip kakıl-
malanna ve bunu durmaksızın
yaşamalanna rağmen başlan-
nın gölgesini önlerine düşür-
meyen anneler, babalar, de-
deler, yavuklulardır...
Bir acı çığlığını gazetedeki
odanıza taşır mektuplan: He-
men hepsi, hücre sistemi de-
nen resmi zorbalıkla, dört du-
var arasına tıktıklannın ruhla-
nnı, bilinçlerini ve inançlannı
da çürütme yolları arayanlara
isyan etmektedir.
Tutuklu aileleri örgütlenir. Si-
yasal örgütler arası bölünme-
ler bazen onlara da yansır.
Yaşlı anababalar, dedeler, ni-
neler bu ayrışmayı pek kavra-
yamaz. Onların derdi "içerde-
ki" evladın sağlığı ve "sağ ka-
labilmesi"d\r.
2000 yılı Türkiyesi'nde, si-
yasal tutuklular ve hükümlüler
için mapushanede "sağ kala-
bilmek" bir sorundur ve zorlu
bir sorundur. Offffl Sağmalcı-
lar'dan, Buca'dan, Geb-
ze'den, Ümraniye'den, Çan-
kın'dan, Adapazan'ndan, Ay-
dın'dan, Bergama'dan mek-
tuplar...
Hepsi sana Ulucanlar'\
anımsatır.
Ulucanlar'ı bildiniz mi? Ha-
ni on "tutuklu yurttaşımızın"
bilerek, isteyerek, hedef gö-
zetilerek yok edildiği kara ün-
lü mapushane.
Anımsadınız mı? Hani ön-
ce, sabaha karşı silahlarla,
göz yaşartıcı bombalarla, ko-
ğuş kapılannı kırarak saldırdı-
lardı. Ardından medya ordu-
suna ölülerin üstünde dans
ettirdilerdi. Satırlar, şişler, el
yapımı silahlar mapushane
avlusunda sergilendiydi. O
zamanlar henüz Hizbullah
cephanelikleri günışığı ve TV
kamerası görmemişti. Ekran-
lardan Ulucanlar avlusundaki
"silah sergisini" izleyenlere,
"Aman iyi kiyûce devletimizin
güvenlik güçleri ellerini tez
tutmuşlar. Yoksa bu terörist-
ler Ulucanlar'dan fıhayıp ikti-
dan ele geçireceklermiş" de-
dirtildi.
Bu arada 10 tutuklu yurtta-
şımızın canına mal olan bas-
kının, tünel kazıldığı öğrenildi-
ği için yapıldığı resmen açık-
landı. Ama daha sonraki gün-
lerde "fırar tüneli" ekranlara
yansıtılmadı. Herhalde o da
"devlet sırn" olup kayıplara
karışmıştı.
Günler geçti. Ulucanlar
cankırımının anısı toplumsal
belleğin derinliklerine itildi.
Hizbullah vahşetinin haberte-
ri medyayı kaplamışken, Ulu-
canlar cankırımı ile ilgili bir
"suç belgesi", kendine gaze-
telerde küçücük biryer ya bul-
du ya onu da bulamayıp yazı-
işlerinin çöp sepetine gitti.
Çatışmada, güvenlik güçle-
rine direndikleri için öldükleri
açıklanan "Ulucanlar terörist-
/eri"nden beşinin, çatışmanın
bitiminden bir buçuk saat
sonra can verdikleri kanrtlan-
dı.
Tutuklu avukatlannın otop-
side bulunma isteklerinin ne-
den kabul edilmediği böylece
daha iyi anlaşıldı. Saat sabah
07.30'da çatışma bitmiş; ölen
tutukluiardan beşinin ise saat
09'da öldürüldükleri Adli Tıp
raporunda açık seçik saptan-
mıştı.
Çok mu kanşık anlattık.
Buyrun daha yalınını:
Ankara Ulucanlar Ceza-
evi'nde yatan beş Türkiye
Cumhuriyeti yurttaşı, çatış-
madan bir buçuk saat sonra,
yargıç karan olmaksızın idam
edildiler.
Bu korkunç gerçek, küçük
bir gazete haberi oldu ve bit-
ti.
2000 yılı Türkiyesi'nde, ana-
yasasında "... bir hukuk dev-
letidir" yazan bu ülkede, beş
kişinin can verdiği bir cinayet-
te kimsenin kılı kıpırdamadı.
Yazan gazeteciye, "Hizbul-
lah vahşeti bütün dehşetiyle
yaşamrken, olmuş bitmiş bir
olayı deşelemek niye?" diye
burun kıvıranlar bile çıktı. (Bu
yazıyı okuyunca "siz" neyap-
tınız kuzum?)
Koğuş sisteminden hücre
sistemine geçiş yaygarasını
bir de bu açıdan eie alıp tar-
tışmaya ne dersiniz?
Mesela yann yapsak
bunu?..
POLİTtKA GÜNLÜĞÜ
HÎKMET ÇETİNKAYA
Yüzü Kapanmış Yara...
Toplum olarak şaşkınız...
Bir vali Batman'da 'özel tabur" kuruyor, sonra baş-
bakandan izin alıp silah ithalatı yapıyor...
Sıkıntı içimizde giderek büyüyor...
Bir ayışığı kendi iç evrenimizden süzülüp geçmişin
rüzgânndan geieceğin güneşine doğru yaklaşıyor...
Tumalar hep bulutlaria birlikte gider...
Peki umutlanmız, düşlerimiz nerelerdedir o saatler-
de?
Hizbullah vahşetiyle sarsılan toplum, dört yıl kadar
önce Susurluk'ta ortaya çıkan, devlet içinde örgütlü
silahlı gücü görmüş, dünden bugüne 20 yıllık bir sü-
recin izleri önümüze konmuştu...
Günlerce 'sürekli aydınlık için bir dakika karan-
lık' eylemini yapan bizler, 1996'dan 2000'e geldiği-
mizde neleri değiştirebildik?
Açık bir pencereden gökyüzüne bakıyorum...
O susuz topraklann üstüne serpen kış, bir esintryi
getiriyor ansızın...
Boğazın laciyert sulannda yüzen gemiler sanki yü-
zü kapanmış bir yaranın ak aydınlık içindeki fotoğra-
fını yansıtıyor...
Birden 199O'lı yıllann başına dönüyorum...
Diyarbakır'da evinden alınan Vedat Aydın' ın o hü-
zünlü öyküsünü, yeşil dallann yeşil bir rüzgârfa kıpır-
damaya başladığını anımsıyorum...
Vedat Aydın, elinde telsiz, silah bulunan sivillerce
alınıp götürülüyor ve birkaç gün sonra Elazığ yakın-
lannda ölüsü bulunuyor...
Tam dokuz yıl önce yine bu köşeden soruyoruz:
"Devfetnerede?"
•••
Gökyüzünde yıldızlar suskundu...
O gece Diyarbakır'da Kervansaray Oteli'nde, bir
kentin ölüm sessizliği içinde oluşuna tanık olmuş-
tum...
Ertesi gün Diyarbakır'da yaşanan olaylan izliyor-
dum...
OHAL Valisi Hayri Kozakçıoğlu, Emniyet Müdürü
Ramazan Er, Terörle Mücadeleden Sorumlu Emni-
yet Müdür Yardımcısı Hüseyin Kocadağ, Istihbarat-
tan Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Hanefi Av-
cı...
Dört yıl sonra Istanbul'dayım...
Savaş Buldan, Behçet Cantürk, Hacı Kıray vb.
kaçınlıp öldürülüyor; Avukat Medet Serhat evinin
önünde katlediliyor...
O gün yine soruyoruz:
"Devlet rterede?"
Bu arada önümüzde ilginç bir fotoğraf duruyor...
Başbakan Tansu Çiller, Içişleri Bakanı Nahit Men-
teşe, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, istan-
bul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, Emniyet Müdürü Nec-
d©t Menzir, Terörle Mücadeleden Sorumlu Emniyet
Müdür Yardımcısı Hüseyin Kocadağ, Istihbarattan
Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Hanefi Avcı...
Diyarbakır ve Istanbul...
Bu bir rastlantı mıydı?
Yrllar ne çabuk geçip gitmiş...
Toplumumuz ölümlere, faili meçhul cinayetlere, iş-
kencelere alıştınlmış...
Gözlerimi yumuyorum...
Batman'ın en işiek caddelerinde güpegündüz öl-
dürülen insanlar, TBMM Faıli Meçhul Cinayetleri Araş-
tırma Komisyonu'nun raporlan...
O tarihlerde PKK vahşeti var Güneydoğu'da...
Devlet erkinin "bir avuç eşkıya" diye nitelendirdi-
ği PKK kepenk indirtiyor, haraç topluyor, kan gölün-
de besteniyor...
Sınır boylannda gencecik askerterimiz şehit düşü-
yor, PKK fuzla'da yedek subay adayı çocuklanmıza
pusu kuruyor...
Tıtremenin sarmaşığı yüreklerimizi kuşatmış o yıl-
lar...
Ve biz bıkıp usanmadan soruyoruz:
"DevJet nerede?"
• • •
Yaşamın derinliğinde belli belirsiz izler...
Belki de yaşamın hüzünlü gülünün karanlığında, i-
nişli çıkışlı yollarda yürüyoruz...
1960'lardan 1970'lere; 1980'lerden 1990'lara,
2000'lere geldiğimizde o eski fotoğraflara bakıyoruz...
Elbette terör bir insanlık suçudur...
Elbette terörle mücadele edilecektir...
Şu Batman ve Hizbullah sorusu, bilmecenin tek
ayağı mıdır?
Eski Batman Valisi Salih Şarman, 'özel taburu'
Tansu Çiller'in buyruğuyla kurduğunu söylüyor...
Yeniden gözlerimi kapıyorum...
Garip bir zamanda yaşamak, yazgılanmızla avun-
mak...
Tan kül rengidiri..
Umudun tükendiği yerde başlar yol aynmı!..
Kaçınlıp öldürülen insanlanmız!..
Mezarevter!.. .y
Hain pusular...
Hep acılanmızı katık mı edeceğiz ekmeğimize?
Hiç hesap sormayacak mıyız?
Ben açık pencereden gökyüzüne, bulutlara, kanat
çırpan tumalara bakıyor, hüznün değil umutlann ço-
ğalmasını bekiiyorum...
hikmet.cetinkaya(a cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
GOZLERİN POYRAZ
Cumhuriyet
k ı t a p l a r ı Hikmet Çeünhaya
Gazeteci-Yazar Hikmet Çetınkaya'nın içindeki fırtınalı
evrende geliştirdiğı, duygu denızınde damıttığı yazılan.
Bir solukta okunacak, kimı zaman bu nısan >ağmuru
altında, bazan poyraz yelinın soğuk savurganlığında ya da
karanlık bir gecenın yalruzlığında yeniden okunacak, yer
yer okunacak bır kitap bu kıtap
Cumhuriyet Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. No 39/41
» Ititap kulubü ,34334)Caöaloâlu-lstanbul Tel. 12121514 01 96