Katalog

-• 2 ŞUBAT 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA J. LJİX kultur@cumhuriyet.com.tr 15 Picasso ve Einstein aynı sahnede... TOBAV tuzük hazırladı Operacılar ve dansçılar birliği kuruluyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Tiyatrolan Opera ve Balesi Çalışanlan Yardımlaşma Vüdi (TO- BAV), opera oyuncuları ile klasik ve modern dansçılar meslek birlikleri kurulmasına yönelik çalışmalannı ta- mamladı. TOBAV tarafindan hazırianan Ope- ra Oyuncuları Meslek Birliği Tüzüğü Taslağı'na göre birlik, üyelerinin or- tak gereksinimlerini karşılamak, ça- lışmalannı kolaylaştırmak ve mesle- ğin genel çıkarlara uygun olarak ge- lişmesini saglamayı amaçhyor. Mes- lek disiplini ve etiğinin oluşturulma- sını hedefleyen birliğin, üyelerine üiş- kin ses ve görüntü kayıtlanrun "fikri mûlkiyet haklan" kapsamında kulla- nılması konusunu da ızlemesi planla- nıyor. Meslek ölçütlerini geliştirici eği- tim kurslan ve seminerler düzenleye- cek olan birlik okul da açabilecek. Birlik, mesleğin tanıtılması amacıy- la okullarda seminer, konser benzeri programlar gerçekleştirilmesinin ya- nı sıra, uluslararası kuruluşlarla işbir- liği yapılmasını da hedefliyor. Ayn- ca birliğin uluslararası kunıluşlann üyesi olan ya da yurtdışında çalışan opera ovunculanmnTürkiye'dekihak- lannı izleme yetkisini de alması iste- niyor. TOBAV ın hazırladığı ikinci taslak olan Klasik ve Modern Dans lcracı- lan Meslek Birliği Tüzüğü de benzer amaçlar içeriyor. Taslakta birliğin, üyelerinin tanınması için albüm çı- karmasının yanı sıra mesleğin icrasın- da kullanırru zorunlu olan ve yurtiçin- den sağlanamayan her türlü malze- menin yurtdışından alımında yetkili ol- ması da öngörülüyor. Oyunculuk mesleğinin tekla tm^ed iftttlîŞS^ '^mediği ve "sanatçı'" sözcügü ile 1 ' latılan bir meslek olmadığı görüşünü taşıyan TOBAV, daha önce de Tiyat- ro Oyunculan Meslek Birliği'ni kur- muştu. TOBAV Başkanı Tamer Levent opera oyunculan ile klasik ve modern dans icracılan meslek birlikleri ku- rulmasına yönelik tüzükleri ileriki günlerde Kültür Bakanlığı'na sunacak- lannı bildirdi. Levent, meslek birlik- lerinin bu alanlara "kişilik kazandıra- cağmı" söyledi. NedimSaban'ınyönettiğive Tiyatrokare'ninsahnelediği 'Şerefe20. Yüzyd'da, sanat, bilim ve müzik dünyasında çığır açmış isimler biraraya geliyor S.RAYANYİRMİBEŞ Tiyatrokare'nin yeni oyunu, 'Şerefe 20. YÛZJTI' ('Picasso ile Einstein') yann saat 19.30'da Taksim Sahnesi'nde başlıyor. 'Picasso De Einstein', Amerikan komedi fılmlerinden tanıdığı- mız, oyuncu SteveMartin'in ilk yazarlık denemesi. Martin, me- tinde, 20. yüzyüın sanat, bilim ve müzik dünyasında çığır açmış üç ismini bir araya getirmiş. Oyun, Paris'te, dönemin sanat- çılannın ve entelektüellerinin uğrak yeri olan 'Lapin Agfle' ba- nnda geçiyor. Geçen yüzyüın başlannda, 1904'te, PaNo Pi- casso, Albert Einstein ve Ervis Presley'in aynı barda buluşruk- lannı düşünebiliyor musunuz? Martin, zamanı ve mekânı net- leştirdiği bir oyun düzleminde bunu düşlemiş ve ortaya eğlen- celi, esprili ve düşünsel yönü de yabana atılmayacak bir metin çıkmış. tstanbul Devlet Tiyat- rosu'nun katkılanyla gerçekleş- tirilen yapım hakkında oyunun çevinneni ve yönetme- ni Nedim Saban'la konuştuk. - Martin 'in metninde karar lolmanız naal olda? SABAN - Yazılış öyküsü çok ilginç bu oyunun. Ste- ve Martin evinde Hollyvvood'un entelektüellerini ağır- ladığı partıler veriyor. Eflatun'dan 'Diyatogbr'ın okun- ması gibi eylemlerin gerçekleştirildiği bu partilerden birinde Martin, yazdığı oyunu ilk kez arkadaşlarma oku- yor. Tek perdelik ve 80 dakikahk bir oyun, çok keyif- li bir komedi. Metnin afışini New Yofk'ta bir tiyatro fuayesinde gördüm ve oynandı mı dedim. Aslında Martin, arkadaşlanna sürpriz, espri olsun diye yazmış, ama sonra oyun, New York'ta, Los Angeles ve San Fran- cisco'da sahnelenmiş Steve Martin, toplumu ve sah- te aydın kimliğini eleştirdiği, 20. yüzyılı ti'ye aldığı bir oyun yazmış. 'Amerika'dald yorumundan farkh' - Metni nasd yonunladuuz? SABAN - Depremle başlayan bilimı sorgulama sü- reci bağlamında bilim adamı kimliği yönünden Ah- met Mete Iştkara ile Einstein benzerliğine değinerek bilimsel kımliklerle biraz dalga geçtik. Oyunda Pi- casso sanatı, Einstein bilüni, Elvis de popu temsil edi- yor ve aynı zamanda teknolojiyi temsil eden Schmen- diman karakteri de var. Bütün bu karakterlenn çauş- masından bir 20. yüzyıl eleştirisi çıkmış. Biz bunu milenyum projesi olarak ele aldık ve alışıldık türde ol- ma^an, absüıjdkpmedı tadındabu oyun çıkardık. Ame- rika'da oynandığında daha çok 'at-com (comedy)' tar- zuıda sannelenmişti. Metinle koşut olarak oyuncula- nn ve izleyecinin özdeşleşmesini engelleyen bir sah- neleme gerçekleştirdik. Absürdlükleri vurgulayan bir sahneleme gerçekleştirdik. örneğin metmde vakvak dansı lafi geçiyor; biz finalde, 20. yüzyıl insanını, de- ri ceketler giyip vakvak dansı yapan, son derece ab- sürdleşmiş kişiler olarak yorumladık. Oyunda herkes, birbinnı dinler gıbi gözükse de ayn telden çahyor. - Metin, sanat ve bilhnin sorgalanmasınm yanı sura büimle sanat ilişkisini de irdeiiyor. Picasso ile Einstein veya Picasso ve Presley'in diyaloglannda bu net biçün- de ortaya konmuş— SABAİN'-Kesinlikle... Metinde, Einsteinaracılığıy- 'Picassoüe Einstein' Aınerü^ayurjcu Steve Mjuim'mOkyazajtkde yunda Picasso sanatı, Einstein bilimi, Elvis popu, Schmendiman ise teknolojiyi temsil ediyor. Tümbu karakterlerin çatışmasından bir 20. yüzyıl eleştirisi çıkmış. Biz bunu milenyum projesi olarak ele aldık ve alışıldık türde olmayan, absürd komedi tadında bir oyun çıkardık.' la bilimde estetık duygusu da işlenmiş. Steve Martin, sıradan üç kişiyi buluşturmuyor. 20. yüzyılda Einste- in, izafiyet teorisiyle bilimde, Picasso da 'Avignonlu Kadnıiar' tablosuyla sanatta çığır açıyor. Dolayısıyla bir tesadüf değıl onlann bu barda karşılaştınlmalan, çok bilinçli bir seçim. Picasso ile Einstein bir ara bir- birleriyle müthiş bir rekabet halindeler. tkisi de kav- galannın ortak olduğunu kavrayınca çok iyi anlaşma- ya başlıyorlar. Amenka'dakı yorumda, karakterlerçok düz işlenmişti. Biz Einstein'ın farklı dünyasını yan- sıtmak amacıyla sandaryelere, masalara çarpan biri olarak yorumladık. Picasso'yu da gerek çocuksuluk ge- rek cinsellik anlamuıda çok uçlarda yorumladık. Çün- kü oyun iki uç karakterin buluşması. Oyunu, Picasso biyografisi biçiminde bekleyen seyirci düş kmküğı- na uğrayacak. Oyunu, Picasso'yu ya da Einstein'ı iyi bilmeyen seyirci nasıl karşılar diye bir ara düşündük, ama baktık ki esprilerin yüzde seksenı o seyirciye de ulaşıyor. Picasso'nunressam olduğunu bilirseniz oyun- dan keyif alabiliyorsunuz, ama Matisse'ten nefret et- tığını bilırsenız daha çok ke- yıfalabılırsıniz. - Dramatnrgi çahşması ya- püdınu? SABAN - Bir masabaşı ça- lışması yaptık. Oyunun iki metni var. Los Angeles'ta sah- nelenen oyun, metnin ikinci versiyonu, daha uzun. Biz, bu iki metni öpüştürdük, ama ilk versiyonu temel aldık. Tür- kiye'ye hitap etmeyen birta- kım şeyleri çıkardık. Sahne provalan yaptıktan sonra tek- rar masabaşına dönüp oyunu tekrar ayıkladık; çok da aka- demik bir kadro ile çalışıyo- ruz, fakat tabii en önemlisi, oyundan keyif ahnayı öğren- mek ve seyirciye bunu aktar- mayı başarmak. Oyun 1904 yılında geçmesine rağmen metindeki karakterler, belir- tilen zamandan bağımsız bi- çimde ele alınmış; örneğin bir karakter Hiroşuna gerçeğin- den ya da Ay'a gidileceğınden söz edebiliyor. Klasik tiyatro metinlerindeki serün, düğum, çözüm üçlemesinden farklı bir yapıda oyun; her şeyi baştan veriyor, rejiyi de bu bağlamda yaptım. Bilinmeyen çok fazla bir şey yok, çünİcü asnn sonunu hepımiz biliyoruz ve bu göz- le seyrediyonız oyunu. - Devlet Tiyatrosa kadrosuyla çahşma fikri nereden doğdu? Oyunda bize hitap etmeyen yönler diyerek çı- kardığuıız bölümler nderidi? SABAN - Steve Martin'ın komedyen kimliğınden de kaynaklanan çok fazla Amerikan esprisi vardı. Ame- rikan kültürüne has dil oyunlan çok yoğundu, bunlar- da ayıklama yaptık. Devlet Tiyatrosu'nun zaten yönet- meliğinde özel tiyatrolara destek maddesi yer alır ve genelde bu görmezden gelinir. Fakat Devlet Tiyatro- su'nun bu yönetimi ve Kültür Bakanı özel tiyatrolara da çok açüc. Tiyatrolar arası bir sinerji yarahlması amaçlandığı için boş gecelerinde sahnelerini bütün yurtta özel topluluklara açtılar. Gelecek yıl belki da- ha iddialı bir yapun gerçekleştirebiliriz. Biraz uçuk bir oyun. Sonuç ne olur bihniyorum. Seyirci ya çok seve- cek ya hiç sevmeyecek. Devlet Tiyatrosu oyunculan da asal göre\'lerini aksatmamak koşuluyla çok çaba gös- terdiler. Projenin başından beri Einstein rolûnü üstle- nen tstar Gökseven'le yol arkadaşlığı yaptık. Oyuncu kadrosunu, yönetimin yönlendirmesiyle değil oyuncu- larla kurduğumuz bağlantılar sonucunda olusturduk. Bürokratik engelle karşılaşmadan genç sanatçılarla bir yapnn gerçekleştirdilc. Oyunun bir özelliği de Pi- caşso ve Eınstejn'.mşeaçuk dönemlennde karşılasünl- ması. - Picassow Einstein'uı kaduüaria ittşldkrini nasıliş- iediniz? SABAN - Metinde çok cinsiyetçi bir yorum var as- lında. Ben bir feminist olarak bu yoruma karşıyım, ama yönetmen olarak yapmak zorundaydun. Üç farklı ka- dını canlandınyor Aslı Aybars; Amerika'daki yorum- da da böyleydi. Einsteuı'la ılgilenen Kontes, Picasso'nun kız arkadaşı Suzanne ve Schimendiman hayranı kız. Oyundaki bu kaduılar erkeklere endeksli. Bu anlam- da kızıyorum metne. Picasso ve Einstein farklılığını kadınlara yaklaşımlan yönünden de uç noktalara ta- şıdık. Aslında ikisi de kendilerini kadın hayranı zan- neden kadın düşmanı kişilikler. »• - Yıdeo Televizyona Karşı' • KümlrServisi- Anadolu Oniversitesi lletışim Fakültesi, Prof. Dr.Levend Kılıç'ın Video Sanatı atölyesinde gerçekleştirilen 'Video Televizyona Karşı' başlıklı enstalasyon çalışmalanndan oluşan bir sergi hazırladı. Aysun Akyüz, Senem Aykanat, Kaan Bayar, Ash Berberoğlu, Gülçin Koçyiğit ve Mert Uçkan'ın çalışmalannın yer aldığı sergi, Kütüphane ve Dokümantasyon Merkezi üst salonunda izleyicilere sunuluyor. Enstalasyonlann gerçekleştirildiği Video Sanatı dersinde öncelikle öğrencilere daha önce seçilmiş olan kitap, makale ve videolar dağıtılarak öğrencilerin video sanatı hakkında derinlemesine bilgi sahibi olması amaçlanıyor. Daha sonra ise öğrencilerle birlikte seçilen konu başlığı altında proje tasanmlan üretiliyor. Tasarlanan projeler, yapılan toplantılar ve grup çalışmalan ile geliştiriliyor ve en son aşamada ise bu projeler uygulamaya konuluyor. Yönetmen Roger )lwBm öldü • PARİS (AFP) - Ünlü Fransız yönetmen Roger Vadim, 72 yaşmda kanserden öldü. Gerçek adı Roger Plemiannikov olan Vadim, 1956'da çektiği 'Ve Allah Kadını Yarattı' filmiyle ünlenmiş ve filmin başoyuncusu Brigitte Bardot ile ilk evliliğini yapmıştı. 1968'de çektiği 'Barbarella' fılminde ise ikinci eşi Jane Fonda ile çalışmıştı. Vadim, 1990'dan bu yana beşinci eşi Fransız oyuncu Marie-Christine Barrault'la evliydi. Ankara Öykü Günleri'nde Leyla Erbil'in adma ödüf • Kültür Servisi - .\nkara Öykü Günleri'nin dördüncüsünde öykü ödülü Leyla Erbil'in adma verilecek. 12-18 Mayıs 2000 günleri arasında gerçekleştirilecek olan etkinliğin yanşmasımn seçıci kunılunu Leyla Erbil, Demirtaş Ceyhun, Prof. Dr. Sevinç Özer, Öner Yağcı ve Burhan Günel oluşturuyor. 4. Ankara Öykü Günleri Leyla Erbil Öykü Ödülü'ne, yayunlanmamış ve herhangi bir ödül almamış üç öyküyle katılınacak. Son başvuru tarihi 31 Temmuz 2000 olan yanşmaya katılacak olanlar öykülerinin altı kopyasını ve kısa özgeçmişlerini gönderecekler. Katılımcılar takma ad kullanamayacaklar. Sonuçlan 15 Ekim'de açıklanacak olan yanşmada birinci seçilen yazara 400 milyon TL. tutannda para ödülü verilecek. BUGUN • BEYOĞLU ADA KÜLTÜR'de 15.00'te 'Türkiye'de Barok Müziğin Dünü Bugünü' konulu panel, saat 18.0O'de Kesmeseker topluluğunun konseri, 21.00'de Nai Kmnıagül'ün gösterisi yer alıyor. (244 28 39) • BABİL KİTABEVİ'nde saat 15.00'ten iübaren Afşar Tımnçin ve Güngör G e n W ımzalayacîklar. (583 77 84) • BtLGt ÜNlVERSİTESt'nde 17.00'de 'Sbootmg Fîsh' (Oltada Balık Çantada Keklik) adü film, 19.00'da da 'Mayıs Sıkınnsı" gösterilecek. (216 00 00) • BABYLON'da, saat 22.30'da Snowbov & The Latta Section'un verecekleri konser izlenebilir. (292 73 68) • NÂZEVI KÜLTÜREVİ'nde, saat 18.00'de Kubflay Eralp Dinçer'in şiır dinletısine katılınabilir. (245 04 81) • ARKADAŞ KÜLTÜR MERKEZİ'nde, saat 17.00- 19.00'da Nedim Gürsei oku>-uculanyla söyleşecek.. (292 95 18) - \ • - \ 2. Selanik Belgesel Film Festivali 31 Mart- 6 Nisan'da gerçekleşecek 4 21. YüzyJın G^örüntüleri' ASUSELÇUK 1999'da Yunanıstan'ın ikinci büyük kentı Selanık'te ilk kez bir belgesel film festivah gerçekleştirildi. Mart aymda baş- latılan festivalin zengın programı, yerel halkın kesintisız içten ılgisiyle karşılaş- tı 12 binden fazla seyirci filmleri gör- di Ulusal ve uluslararası basın bu önem- li etkınlığe geniş yer verdi. Bu yıl da yine 31 Mart-6 Nisan 2000 taihleri arasında ikincısi yapılacak olan Selanik Belgesel Film Festivali, 1999 'da bbul edilen ana ilkeler çerçevesinde dü- zmleniyor. Bu kez gösterilere ban ek bJlümlerle, değişik etkuüikler de ilave edildi. Sayüan 70'i geçen yabancı ve yerli yapımlar festıval boyunca film ya dı video olarak ızleyiciye sunulacak. "21. YüzjTİın Görüntüleri" anabaş- lıiı altında düzenlenecek olan 2. Belge- sd Film Festivali, 40. yüını kutlajan Ulus- lararası Selanik Film Festivali'nin yeni bir pırçası olarak gerçekleştirilmekte ve Mk- bd Demopoulos tarafindan yönetilmek- teiir. Festivalin "New Horizons" (Yeni Ituklar) bölümünün tanınmış yönericı- s; Dimitri Eipides. Belgesel Film Festi- \ıli"nin de kurucusu, aynı zamanda sa- mt yönetmenidir. Yunan Kültür Bakanlığı. Yunan Tele- vzyon Agı NET'in sponsorluğuyla des- tedenen festivalde bu yıl yer alan bölüm ailan festivalin zenginliğinin de bir ka- na: "Vîe>R oftbeWorid"de (Dünyaya Ba- kşlar) sosyal açıdan belirleyici. önemli bnular yer alıyor. - "Portraits-HumanJourne>^"te (Port- rier-lnsan Yolculuklan) kültürel. sos- jJ, tarihsel gelişmeler ve bunlara insan- lxın yaptığı önemli katkılan vurgulayan çalışma- lrvar. -"RecordingOurMemorj'' (Belleğimizi Kay- tttmek) bölümü günümüzde çok tartışılan bu ol- goıun sosval ve tanhsel kökenli tanıklıklannı ser- gliyor. - "NJghtTimes" (Geceler) etkinliği. adının anış- trdığı gibı gece yansından sonrakı özel gösterile- ıt aynknış. Bu yılki festivalin özel temalan ise iki ana baş- 'Iran Usulü Boşanma' (üstte) ve 'Gece Çiçekleri' (ahta) festivalin 'Dünyaya Bakış Bölümü'nde gösterilecek filmkr arasuıda yer afayon. lıkta toplanmış: "Gypsies-LJves witnout Borders" (Çingeneler- Sınırsız Yaşamlar) ve "Country in Focus: Canada" (Mercekteki Ülke: Kanada). Çingenelerbölümün- de dünyanın her yönüne dağılmış yaşayan Çinge- ne topluluklanyla ilgili konular yer ahyor. Festi- valdeki toplu gösteriler ve etkirdiklerde Yunan bel- gesel film yapımına eğilen araşnrmalar sergileni- yor. Bu bölümde izleyiciye sunulanlar yabancı ve Yunanlı film yapımcılannın portrelerinden, toplu gösterilerden, festivalin içeriğini kapsa- yan bir sergiden, Çingene müziğinden, ilahilerden, caz konserlerinden oluşu- yor. Seminerler ve öteki yan etkinlikler arasında tanınmış bir iletişim uzmanıy- la telekonferans \ öntemiyle yapılacak "Yeni TeknoJojüerin Dffi" başlıklı ılgınç konferans, katılımcılann ilgisini yoğun- lukla çekeceğe benziyor. Tarihsel beflekteri diri tutmak-. Avrupa Belgeseller Birliği EDN ile Yunan Medya Masası işbirliğiyle düzen- lenecek olan Balkan Forum da. Balkan bölgesının fihn yapımcılanna hizmet vermeyi amaçhyor. Bu yüdan başlaya- rak da festivalin sürekli bir parçası ola- rak sürecek. "Doc Market" (Belgesel Pazan) adını taşıyan ve belgesellerin pa- zarlanmasuu sağlayacak bu pazar bölü- mü 1999'da gelenlerin, konuya yakın olanlann büyük ilgisiyle karşıîanmıştı. NET (Yunan Televizyon Ağı) tarafin- dan sponsorluğu yapılan Belgesel Pazar, özellikle Balkan yöresinin televizyon kanallanna ulaşıp hizmet verecek. Bal- kanlar'ın dışından gelen profesyoneller de bu pazan her açıdan izleyebilecekler. Festival filmleri, Olympion Sinema Merkezi'ndeki Olympion I'de, Pavlos Zallas'ta ve kent merkezindeki iki ayn sinema salonunda seyircilerle buluşa- cak. Selanik kentı, bilindiği gibi bölge- de oynadığı tarihsel rol ile güçlü sosyal ve tarihsel gelenekleriyle tanınıyor. Ay- nca cok önemli bir üniversiteye, Sela- nik Üniversitesi'ne de ev sahıpliği yap- makta. Bu üniversite, festivale genç ve sinema sanatıyla son derece ilgili bir se- yirci kitlesini kazandınyor. 21. Yüzyüın Görüntüleri etkinliği, belgesel fîbn- ler için hem uluslararası hem de ulusal boyutta önemli bir girişim olma potansiyelini gelişerek ta- şıyor. Festivalin en önemli amacı ise genç film ya- pımcılanna belgesel fümin tüm olanaklannı kul- landırabihnek, belgesellerin daha geniş seyirci kit- lelerine ulaşmasını özendirmeyi amaçlamak. Bel- gesellerin, yiten tarihsel belleklen diri tutmasmı sağ- lamak. KÜLTÜR SANAT YAPI KREDI , , m •> . - , FESTIVAU Yapı Kredi Sanat Festivali 2000 Şubat ayı gösterisiyle sanatseverlerle buluşuyor. Türkiye'de festival anlayışını değiştiren, belirli bir zaman aralığıyla kısıtlı kalmayıp bütün yıla yayılan Yapı Kredi Sanat Festivali, 2000 yılında da nitelikli ve zengin programıyla sanatseverlerı bir araya getirmeye devam edecek. YAPI^CKREDi P R O G R A M Gitarın sihirbazlan ve dünyaca ünlü keman ustası İstanbul'da Yapı Kredi Sanat Festivali 2000 etkinlikleri, halen dünyanın en iyi gitar ikilisı olarak nitelendirilen Assad Brothers ve Astor Pıazzolla ile uzun yıllar çalışmış keman virtuozu Fernando Suarez Paz'ın vereceği konserle başlıyor. Ç° k sevilen film mûzikleri, Egberto Gismonti ve Piazzolla besteleriyle süslenen eşsiz saatler sizi bekliyor. Yeni yılın bu büyük müzik şölenini kaçırmayın! ASSAD BROTHERS (Gitar) FERNANDO SUAREZ PAZ (Keman) KONSERİ 26 Şubat 2000 Cumartesi, Saat: 19.30 Cemal Reşit Rey Konser Salonu Bilet Flyatlan: I. Kademe: 10.000.000 TL, II. Kademe: 7.500.000 TL, III. Kademe: 5.000.000 TL, Öğrencı (lll. Kademe): 4.000.000 TL. i BMSatifNoktıtan: 11 Şubat 2000 tanhınden ıtıbaren bıletlennızı aşağıûakı sabş noktalarından alabılırsmız. Yapı Kredi Yayınlan Galatasaray Kıtabevı (0212) 252 35 94 Taksım Vakkorama (0212) 25115 71 Akmerkez Vakkorama (0212) 282 09 65 Suadıye Vakkorama (0216) 350 87 42 Cemal Reşıt Rey Konser Salonu (0212) 232 98 30 Kurumumuz. ılan edılen Bıtet satış noktalanndan satın slınmamış bıletlerden sorumkj değıldır. Ruervasyon: • Telefonla rezervasyon yaptırmak için (0212) 252 47 00/471'ı arayabılırsınız. • Rezervasyonunu yaptırdıgınız biletleri. 48 saat ıçınde. Yapı Kredi Yayınlan Galatasaray Kıtabevı Istıklal Caddesı Mo: 285 Beyogu adrestnden almanız gerekmektedır. • Rezervasyonlannızda kredt karö kullanabılırsınız • Aynlan btletlenn tûmûnûn alınması zorunludur. • Satılan bılet gen alınmaz. • Gösten mekanındakı gışe, gösten günu saat 10 00 dan başlama saa- tır.e kadar açık olacaktır M « M t Ancri^yta MM SabfR http://www.superonlme.com/ykykultur