25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 ŞUBAT 2000 SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edime Kocaeli Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizli Y PB Y PB A A A A 9 6 8 10 14 12 13 6 Sinop K 10 Adana A 11 Samsun Y 10 Mersin A 13 Trabzon JV 8 Dıyarbakır Y Giresun _Y 10 Şanlıurfa PB 10 Ankara PB 0 Mardin Eskişehir PB 0 Siırt Konya PB 0 Hakkâri Sıvas K 0 Van Zonguldak Y 8 Antalya A 12 Kars Parçalı buluBu Marmara'run doğusu, Iç Afiadolu'nun kuzey do- ğusu, Karadenız, Doğu Anado(u ıte Guneydoğu Anadolu'nun doğusu yağışiı dığer yerier par- çalı ve az buluöu geçe- cek. Yağışlar Marma- ra'nın doğusu Karade- nız ve Guneydoğu Ana- dolu'nun doğusunda yağmur dığer yerierde karta kanşık yağmur ve kar şeklınde olacak. DIS MERKEZLER Osio Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn K K K Y Y Y PB PB 2 2 3 10 00 9 12 8 Berlın PB 5 Moskova PB -3 Budapeşte PB 6 Aşkabat A 10 Madrıd PB 13 Astana A 0 Viyana PB 6 Taşkent Belgrad PB 8 Bakû Sofya PB 7 Roma PB 4 Bişkek PB 14 Tiflis A 8 PB 7 Atina PB 15 Kahire PB 16 Münih PB 7 Zürih PB 5 Şam Y 10 k Çok bulutkı . Yağmurlu w u w Karlı kGökgüriJttülu • • GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada vesinde ele alınan bir konuya fazla eğilmedi. Başbakan Ecevit'in anlatımıyla Davos'ta son ekonomik karartaria 53 projeli açıklamalannın ne denli ilgi gördüğünü yansıtmadı. Oysa, sözün özünde Başbakanımız; yabancıla- ra "Ozal'ın önayak olduğu 24 Ocak 1980 ekono- mik karartannın 'muhteşem sonuçlar' verdiğini" büyük bir gönül rahatlığıyla açıklamıştı. Dünkü Ecevit'i unutun; yeni Ecevit, serbest pa- zar ekonomisinin Özal'dan da öteye ateşlı taraf- tan! Elbette yeni Ecevit garipseniyor. 24 Ocak 1980'lerde, hatta önce ve daha sonralan serbest pazar ekonomisine karşı kükreyişini anımsayanlar hayretler içinde kalıyor. Kimi zaman eski Ecevit'i yakından izleyen biri olarak duraksama geçiriyorum. Şu sorulara takılı kalıyor insan: Eskiyi anımsayarak yeni Ecevit'e haksızlık mı ediyoruz? Eski Ecevit'te serbest pa- zar ekonomisini kucaklayan, önderlik eden eğilim- ler, görüşler yok muydu acaba? Belleğimiz koridorlannda kısa bir yolculuk; eski Ecevit'in özal'dan, Demirel'den çok önceleri ser- best pazar ekonomisine öncülük yaptığını örnek- leriyle canlandırıyor. Ecevit'le ilışkılerımizın düzgün olduğu günlerdi. Başbakan veya muhalefet lideri Ecevit, kimi gaze- tecileri her çarşamba akşam üzeri saat 17.00'de ya evinde ya da Başbakanlık Konutu'nda çay iç- meye çağınrdı. Hemen her konunun konuşulduğu bu toplantı- lara "five o'clock tea" adını takmıştık. O günler, devletin kasalarında döviz olmayan günlerdi. Dışsatım yok. Devlet döviz bulmanın yollannı an- yor, ama bulamıyor. Ecevit çıkışı gösteriyor Bir çarşamba günü Ecevit konuşuyor; döviz dar- boğazından çıkmanın, ekonomik bunalımı aşma- nın çarelerini anyor. "Irak'a gittim" diye başladı söze. "Otel odam- daki havluya baktım. Markası Yves Saint Laurent. Fransız malı. Biz neden Bursa havlusunu dışanya satmaya- lım, diye düşündüm." Doğrusu, şöyle bir kımıldadık. Yanımda rahmet- li Uğur Mumcu oturuyor, bakıştık. Ecevit sürdürdü: "Elmamız, armudumuz kısa- cası meyvemiz... Başka ülkelerie yanşacak nitelik- te... Yabancı ülkelerde sofraya gelen meyveler, yanı başımızdaki ülkelerden gidiyor. *-- Döşöndûm;nederrbizim mefvelen lerde satılmasın?" Yanlış anımsamıyorsam; bir ara Ecevit, öylesine heyecanlandı ki Irak'ın çöl ortasında inşa ettiği de- miryolu ıçin gereksindiğı taşı satın aldığını, dışsa- tımımıza örnek gösterdi. Bir başka örnek daha verdi: Iraklılann otellerde Fransız Evian suyu kullandığına değindi ve: "Neden bizim memba sulanmızı satmayalım" dedi. Böylesi bir söyleşi ortamında; Ecevit'in açıkla- malanna soğuk su niteliğinde bir soruyla katıldığı- mı anımsıyorum: "Efendim; kuşkusuz söyledikleriniz doğru. Ama Türkiye 'nin bunalımdan çıkmak için -o zaman mil- yardan söz edilmiyordu- milyonlarca dolara ihti- yacı var. Elma, armut, su, havlu satarak dolarge- reksinimimizi karşılayabilir miyiz?" Bu sorular bir ölçüde Ecevit'in söylemlerindeki düşselliğe değiniyordu. Ecevit yanıtlamadı. Bir iki gün sonra öğrendik. Bir genelgeyle bütün büyükelçiliklerin "tüccar ka- fasıyla çalışmasını, buiunduklan ülke pazarianna girmelerini, Türk satıcılara yardımcı olmalannı" emretmişti. Bu canlı örnekieri gördükten sonra Ecevit'in özal'dan çok önce dış pazarlara yayılmayı hedef alan önderliğini yadsıyabilir misiniz? Davos'ta 24 Ocak kararlannı "muhteşem" diye tanımlryorsa; biliniz ki bu, biraz da bugünkü eko- nomik gidişe kendi önderliğini övmektir. Ecevit'in hakkı Ecevit'e! İncirlik Üssü ABD Irak'ı bombaladı ANKARA/BAĞDAT (AA) -Amerikan savaş uçaklannın dün Kuzey I- rak'taki uçuşa yasak böl- gede bulunan Irak'a ait uçaksavar bataryalannı bombaladıklan bildirildi. Almanya'nın Stuttgart kentindeki Amerikan ordu komutanlığından edınilen bügiye göre, Irak uçaksa- varlannın ateş açmasının ardından meşru savunma- ya geçen Amerikan uçak- İm, Başkiye yakınlannda- k askeri tesisleri bombala- düar. Amerikan uçaklan- mn tncirlik Üssü'ne hasar- stz döndükleri belirtildi. Irak askeri sözcüsü de yaptıgı açıklamada, 8 adet Amerikan ve Ingiliz savaş uçağının Kuzey Irak'a 16 sorti yaptığını ve Dohuk, Erbil ve Musul üzerinde uçan uçaklann sivil kuru- luşlara saldırdıklannı ileri sürdü. Askeri sözcü, Ame- nkan ve tngiliz savaş uçaklannın, Irak hava sa- vunma bataryalannın ate- s ûzerine kaçtıklannı söy- kdi. ^Suçkdarı korayorlar'• Baştarafi 1. Sayfada sunulan raporda, örgütün Iran bağ- lantısı irdelendi. Hizbullah'ın Ilim grubunun tran ve Humeyni devri- mini izlediği, ancak fıkri temelde Mısır'daki Müslüman Kardeşler Örgütü'nün etkisinde kaldığı kay- dedilen raporda, "örgüttenme şe- masının. İran istihbarat servisine bağlı Pasdar (De\Tİm Muhafizlan) De büyük benzerlikler gösterdiğr saptamasına yer verildi. Hizbullah ve PKK arasındaki çatışmalann yerini anlaşmaya bı- raktığı vurgulanan raporda, "Hiz- bullah terör örgütü, siyasal görüş ve amacı nedeniyle irticai, ülkemi- zin bölünme/ bütünliiğü aleyhin- deki çakşmalanyla da bölücü bir nitelik göstermektedir" denildi. Hizbullah, bütün Islamcı örgüt- ler için nihai aşama olan cihat saf- hasını uygulayan radikal tslamcı bir yasadışı örgüttür" denilen ra- porda, Hizbullah'ın "Mffli Görüş, Kadiri, Nakşibendi tarikaa ve özet- likle de Adıyaman Menzil dergâhı ile ilişki içerisinde oiduğu" da ka> - dedildı. Raporda, "tran'ın, teok- ratikrejinıiniTürkrve'ye ithal etroe amacından vazgeçmediği sürece Hizbullah'ı desteklemeye devam edeceği bir gerçektir" görüşüne y- er verildi. 'Yurttaşlar biIgüendirilmelT MGK üyeleri, Hizbullah'ın *ir- tka ve böiücü yönü nedeniyle her zaman kurulun gündeminde" ol- duğunu vurgulayarak şeriatçı terör örgütüne yönelik operasyonlar ne- deniyle güvenlik güçlerine takdir- lerini iletti. Yurttaşlann temiz din duygulannı istismar ederek "kirli emellerini gerçekleştirme hayalle- rine" kapılan Hizbullah'm yargı önünde hesap vererek hak ettiği ^cezaya çarptınlaça£j ,konusunda şüphe bulunmadığmı vurgulayan kurulda, yurttaşlann bu konuyla ilgili olarak bilgilendirilmesi ge- rektiği noktasında görüş birliğine vanldı. Bu çerçevede, operasyon- larda ele geçinlen kasetlerin bazı bölümlerinin Içişleri Bakanlı- ğı'nın yapacağı incelemenin ar- dından kamuoyuna açıklanabile- ceği, kurul tarafından benimsen- di. Kutan'ın konuşması FP Genel Başkanı Recai Ku- tan'ın partisimn geçen haftaki grup toplantısmda TSK'yi hedef alan konuşmasımn ardından Ge- nelkurmay Başkanlığı'nm yaptığı sert açıklamayla ortaya çıkan ge- rilim de masaya yatınldı. Kurul, "devleti ve güvenlik güçlerini kan- h Hizbullah terör örgütüyle bağ- lanblandırma" gınşımlerinı "he- def sap&rarak asd suçlulan koru- mak ve saklamak" olarak deger- lendirdi ve operasyonlann sonuna kadar sürdürülmesini kararlaştır- dh • Ekonomide TSK'nin güvenlik kaygılan DPT Müsteşarı Alan tzmiriiog- lu ve bu kurumun bağlı olduğu Başbakan Yardımcısı Devlet Bah- çeli'nin katılmamasına karşın MGK'de DPT'nin hazırladığı Tür- kiye'nin ekonomik durumuna iliş- kinraporundeğerlendirildiği açık- landı. Toplantıda enerjı, Telekom, POAŞ gibi sektörlerde yapılacak özelleştırmelerin TSK'ye etkisı ve uygulanan ekonomik programın ülke savunması açısmdan zafiyet yaratıcı olmaması gerektiği konu- lannın gündeme geldiğı belirtildi. DPT raporunda, 1999 yılıyla ıl- gili ekonomik gelişmeler ortaya' konulurken 2000 yılına ilişkin beklentilere de yer verildi. Özellık- le yılın ikinci 6 ayından itibaren ekonomide canlanma beklendiği anlatılan raporda, 1999 yılında depremin etkisiyle büyümede bek- lenenden fazla daralma yaşandığı. özellikle 1999 yılının ikinci çeyre- ğinde yavaşlayan gerilemenin, depremin etkisinin görüldüğü üçüncü çeyrekte yeniden arttığı kaydedildı. Ekonomıden sorumlu Devlet Bakanı Recep ÖnaL ekonominin dış ticaret ayağıyla ilgili Devlet Bakanı Tunca Toskay, Maliye Ba- kanı Sümer Oral ıle Merkez Ban- kası Başkanı Gazi Erçel \e Hazı- ne Müsteşan Selçuk Demiralp'ın de katıldığı MGK'de Türkiye'nin IMF'yle birlikte yürüttüğü stand- by programı da ele alındı. Hükü- met. programın ilk olumlu geliş- melerinin ocak ayında alınmaya başlandığını anlattı. Hükümet, programın başanya ulaşması için özelleştirme hedeflerinin tutturul- ması gerektiğini savundu. 'Irticai sermaye ideniyor' Irticai kuruluşlann finans kay- naklannın da sorgulandığı MGK'de Islami sermayeyle ilgili düzenlemeler de gündeme geldi. Devlet Bakanı Recep Önal, Ban- kalar Yasası'nda yapılan değişik- likle özel finans kurumlan olarak bilinen Islami sermayeli kuruluş- lann bankacılık sistemi içine çekil- me sürecinin başlatıldığını anlatır- ken konulara ilişkin gelen bilgile- rin Hazine, Maliye ve SPK yetki- lilerinden oluşturulan komisyonla değerlendirildığini aktardı. MGKbildirisinin tam metni 1. Milli GövenSk Kurulu; 31 Ocak 2000 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanı başkanbğuıda Başbakan, Genefkurmay Başkanı, knnıl üyesi bakanlar. kuv>rt komutanlan, Jandarma Genel Komutanı \e MGK Gene) Sekreteri'nin kjtintkkri ik Çankaya Cumhurbaşkanhğı Köşkö'nde ayiık olağan toplantısınj .vapmışOr. Tbpbüıaya Devlet Bakanı ve Başbakan Yarduncısj H. Hüsamettin Özkan Be Enerji ve Tabii Kav naklar Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cumhur Ersümer de kaühnış, gündem konulan ik ügileri nedeniyle. devtet bakanian Recep Önal, Prof. Dr. Tunca Toskay. Maliye Bakanı Sümer Oral ve Merkez Bankaa Başkanı Gazi Erçel topJantının bir bölümüne iştirakermişlerdlr. 2. Toplanüda. geçen bir ayhk dönemde irricai, bölücü ve yıkıcı odaklarla organize suç örgütIerİDİn,ü)keiiio huoır \e güvenliğine } önetik iaaliyederi, bu faalivetlere karşı güventtk güçleri tarafından alınan önkmler ve yapılan operasyonlann sonuçlan değerlendir&miştir. Bu çerçevette Hizbullah terör örgütü ile ilgili cinayetlerle uzun zamandan beri kamuo> unu meşgul eden, gerek irtkai yönü ve gerekse bölücühık yönü ile her zaman güvenlik birimlerinin gündeminde olan ve bircok üyesi haien cezaevlerinde bulunan bu örgütün lkkr kadrosunun da yakalanması ve yıırdun çeşitli yerierinde hunharca işledikleri cinayetfcrin ortaya çıkanlması doiayısyia güvenh'k güçJerine kurulun takdir duygufin ifade edflıniştir. Aynca, halkımızın temiz din duygulannı istismar ederek kendi khii emellerini gerçekieştirme hayallerine kaprian söz konusu nrgüt \*e ben/erkrinin yüce Türk adaleti önünde işiedikleri cinayetin hesabuu v«rerek hak cttüderi cezaya çarpOrüacaklan şüphesizdir. Ancak işledikleri tüyter ürpertid cinayetlerin bir kısım gözler önüne serflen bu örgüt ve bundan sonra ortaya çıkmast muhtemel benzerierinin faaliyetlerinin önlenmesi için güvenlik birimleri yanmda bütün kaımı kurum w kuruluşlanmn, özel kuruluşlann. vakıf ve derneklerin vıe bütün vatandaşlanmınn dikkatli bulunmalan, halkımıon bu hususta bilgitendiriunesinin öneıni üzerinde dunılmuştur. Diğer taraftan; Hizbullah terör örgütü hakkında sağlıkh bfigflere vt; değerkndirmelere sahip buhınuimadan, devletin \-e.onup güvenlik kuvwtlerinin bu cani örgüt ile irtibatlandınlması gayretkri, hedef saptırarak aal suçlulan korumak ve saklamak olarak degertendirilmiş, başlanan operasyonlann sonuna kadar sürdürülnıesi karariaştınlmıştır. 3. Toplantıda, Türkive'nin ekonomik duruma konasunda Devlet Pİanlama Teşküan tarafından hazuianan rapor da görüşülmüş, afanan bilgikr çerçevesinde ülkemizin roevcut ve gekcekteki güvenlik ihtiyaçjan konusunda değerlendirmelerde bulunulmuştur. 4. Toplantıda ayma, dönemin önem arzeden dış Dolirik gelişmeieri ve bu geüşnıekrin Türkiye'nin güvenligine ve dış poütikasma yansımalan degerlendirilmiştir. Yunanistan'da 5 büyüüüğünde depremtstanbul Haber Servisi - Kocaeli ve Düzce depremlerinden sonra artçı sarsıntılar devam ederken Bingöl ve Marmara Bölgesi ile Ege'de Rodos ve Karpat adalan arası ve Çin'in kuzeybatısındaki Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde deprem oldu. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nden yapılan açıklamaya göre, dün merkez üssü Bingöl'ün 20 kilometre uzaklığında saat 13.08'de 3 büyüklüğünde, Marmara Bölgesi'nde ise merkez üssü Gebze ve Yalova arasmda saat 16.38'de 4.1 büyüklüğünde deprem kaydedildi. Yine aynı yerde saat 16.44'te 3.5 şiddetinde bir sarsıntı oldu. Yalova yakınlannda meydana gelen 4.1 ve 3.5 büyüklüğündeki depremler kentte heyecan yarattı. Bu arada, Ege Denizi'nde Rodos ve Karpat adalan arasında dün sabah saatlerinde 5 büyüklüğünde deprem oldu. Atina Jeodinamik Enstitüsü'nden yapılan açıklamaya göre, Rodos ve Karpat adalan arasında meydana gelen depremin Atina'nın 440 kilometre güneydoğusu olduğu belirtilirken, Çin'in kuzeybatısındaki Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Pekin saatiyle 15.26'da 5.7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Yeni Çin Haber Ajansf nın haberinde, Bayıngolin yöresinde hissedilen depremin nüfusun yoğun olmadığı bir bölgede meydana geldiği, olası can ve mal kaybı konusunda henüz bilgi gelmediği belirtildi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada Yazıda Izmir 1. Idare Mahkemesi'nin 15.10.1997 tarihli karanna, Eurogold Madencilik AŞ'nin 8.12.1998 tarihli yazısına, Danıştay 1. Idaresi'nin 8.2.1999 tarih, R.1999/1 § K, 1999/123 sayılı kara- nna gönderme yapılıyor. Göndermeler devam edi- yor. Bundan sonrası yeni: 15.12.1999 tarih ve B.02.0.MÜS.0.13.00.00- 1663 sayılı Başbakanlık yazısı ve ekinde TÜBİTAK raporu, Cumhurbaşkanhğı Genel Sekreteıiiği'nin 30.12.1999 tarih ve B.01.YKB.02-83-2152-6806 sayılı yazısı. İkinci bölümdeki yazılann tümü, bir an önce Ber- gama'da altın üretiminin başlaması gerektiğine yö- nelik. Temel dayanak olarak da Türkiye Bilimsel Araş- tırma Kurumu'nun (TÜBİTAK) altı ay çalışarak ha- zırladığı rapor gösteriliyor. Başbakanlık, raporu özetliyor - Inceleme konusu tesiste, gelişmiş ülkelerde halen çalışmakta olan benzeri altın madeni işlet- melennde olduğu gibi, sıyanür kullanımı bir çevre sorunu yaratmamaktadır. - Siyanürün toprağa, suya ve havaya kanşma olasılığı ihmal ediiir düzeydedir ve bu olasılıkta her tüıiü canlıyı etkileme riski kabul edilebilir düzeyin çok altındadır. - Atık havuzunun tamamen geçirimsiz ve srfır deşarj prensibine göretasarlanıp gerçekleştirilmiş olmasının, dünyada kabul edilen en uygun tekno- loji düzeyinin üstünde emnıyet sağladığı, herhan- gi bir afet ve anza anında bu atık barajından olu- şabilecek sızıntılann, flora ve fauna üzerinde yara- tabilecekleri riskin kabul edilebilir sınırlann çok al- tında kaldığı görüşünde birieşilmiştir. - Tesisin güveniliıiiği, işleticinin iyi niyetinden ya da uygulanacak olan denetim sisteminden bağım- sız olarak cevherin, kullanılan prosesin ve alınmış olan önlemlerin temel sonucudur. - İlgili Danıştay kararında insan ve çevre sağlığı- nı tehdit ettiği öne sürülen risklerin tümü gideril- miş ya da kabul edilebilir limitlerin altına çekilmiş- tir. - Tesis mevcut özelliği ile gerek üretim, gerek tek- nolojisi, gerekse sağlanmış olan çevresel koşullar açısmdan dünyada altın madenciliği için öngörü- lüp uygulanmakta olan en uygun teknoloji düze- yini ya da daha iyisini yansıtmaktadır. - Inceleme konusu olan tesisin ve aynı koşullar- da benzerierinin çevre uyumlu ve duyarlı birer ik- tisadı faaliyet olarak işletmeye geçirilmeleri, ülke menfaatı açısmdan uygun ve yarariıdır. Tak tak TÜBİTAK TÜBİTAK raporu böyle diyor. Bu raporu altın ma- deni işletmecilerinin Besın ve Haltla llişkiler Dairesi yazsa, daha iyisini yazamazdı. Bu olanaksızdı, çün- kü TÜBİTAK kadar bilimsel açıdan bakamazlardı. Resmi yazıda her fırsatta rapora gönderme yapı- lırken dördüncü sayfada şöyle deniyor: "Ülkemizin bilim ve teknik yönden en üst kurulu olan TÛBlTAK'a hazıhatılan bilimsel ve teknikrapor, Ovacık altın madeninde gerekli her tûriû tedbirin alındığını ortaya koymuş bulunmaktadır..." "Hazıriatılan" sözcüğü ilginç! Raporun bütün ay- nntılan ortaya çıktığında, elbette bilimsel zenginlik- lerini de aynca görürüz. TÜBİTAK saygı duyduğumuz bir kurul. Ancak bu "kurul" sözcüğü de aftın madeni gibidir, siyanürle- dikçe değişik anlamlar çıkar Ohh ne güzel kurul... En tepeye kurul... Kim tarafından kurulursan kurul... Yok, yok böyle şeyler düşünmeyelim. TÜBİTAK hiç böyle şeyler yapar mı? Yaparsa "tak tak TÜBİ- TAK" gibi sözler edileceğini bilmez mi? Rapor, Cumhurbaşkanlığı katında kabul gördüğü- ne göre bilimsel içeriğinden kuşku duymamak ge- rekir. Cumhurbaşkanhğı Genel Sekreterligi, Başbakan- lığa gönderdiği yazıda, "Bakın işte TÜBİTAK rapo- ru da var, bir an önce üretim başlasın" diyor. Demirel hep "Benim çiftçim, benim işçim" der- di, galiba değiştirdi: "Benim altınım, benim siyanürüm..." Iiderler ıızlaştı9 gözler TBMM'de • Baştarafi 1. Sayfada man Demirel, "Bana bir çağn yapdır- sa ben bunu reddetmem. Sayın Ecevit 2 senedir bunu söylüyor. MHP, ANAP liderleri de mutabakatlannı bildirdL Beni hizmete çağınyoıiar 1 ' dedi. Ecevit'in öncekı gün MHP ve ANAP liderleriyle yaptığı toplantıda cumhur- başkanının beşer yıllığına iki kez seçi- lebilmesine ilişkin anayasa değişikliği konusunda anlaşma sağlandığını açıkla- masmın ardından gözler hükümet orta- ğı partilere çevrildi. MHP ve ANAP'ta "anayasa değişikliğine evct Demirel'e hayır" görüşü ağırlık kazandı. ANAP'ın dün toplanan ve 5.5 saat süren MKYK toplantısmda, cumhurbaşkanı seçimi ve Demirerin durumuna ilişkin Iiderler zir- vesinde vanlan uzlaşma tartışıldı. Zir- veyle ilgili bilgi veren Yılmaz, ANAP kanadı olarak, cumhurbaşkanının beşer yıllığına iki kez seçümesine destek ver- diklerini, ancak kendisinin Demirel için Meclis'teki tabloyu da dikkate alarak üç yıl uzatma önerdiğini bikürdi. Yılmaz. zirvede MHP lideri Devtet BahçeK'nin anayasa değişikliği ıle Cumhurbaşkanı Demirel'in görev süresinin uzatılması konulannı ayn değerlendirdiklerinı dı- le getirdiğini belirterek "Sayın BahçelL cumhurbaşkanınuı görev süresinin uza- tılması konusunun hükümet sorunu ha- line getirilmemesi gerektiği görüşünde. Hatta Sayın Babçeli, bu konuda hükü- nıcti zora sokacak hiçbir karar alınma- maa gerektiğini ısrarlavurgufaKh, biz de bunu paytaşryonız" dedi. Demirel ile cumhurbaşkanhğı döne- mınde uyumlu bir çalışma yürüttükleri- ni kaydeden Mesut Yılmaz, kişisel ola- rak kendisinin 5 arö 5 formülünün Mec- lis'ten geçirilmesi için çaba gösterece- ğini ifade etti. Toplantıda söz alan MKYK üyeleri- nin byük bölümü ise Demirel'in görev süresinin uzatılmasına karşı çıktılar. Ba- zı üyeler, "Anayasa değişikliği, milletve- külerinin kendi vkdanlan ile baş başa kalıp vereceği bir karardır. Herkes kişi- sel tavnnı ortaya koyacakür" gönişünü Bankazedelerden Yılmaz'a protesto ANAP lideri Mesut Yılmaz dün yaklaşık 2 saat geç seldigi başkanlık divaıu topJanüsuıa gaişte Mevduat Sgorta Fonu'na devTedifco \\ırtbank'ta off-shore ilettiler. Tıoplantıda Fevzi tşbaşaran, Eyüp Aşık, Ekrem Pakdemirli'nin de aralannda bulunduğu çok sayıda üye, Meclis'ten Demirel'e yeni bir beş yıl çıkmayacağı görüşünü bildirdiler. Fev- zı Işbaşaran "Bu memleketin arnk bu adamdan kurtuunası laam" dedi. Trab- zon Milletvekili Eyüp Aşık, Ecevit'in Demirel konusundaki ısrannı anlayama- dığını belirterek Demirel'i yeniden a- day göstermek için milletvekillerinden en az 110 imza toplanması gerektiğine dikkat çekti. Toplantının adından gazetecilerin so- rulannı yanıtlayan Yılmaz, Iiderler zir- vesinde vanlan uzlaşmayla ilgili parti- de sıkıntı olup olmadığı yönündeki so- ru üzerine oylamanın gizli yapılacağını anımsatarak "Arkadaşlannın her biri- nin farkh düşünceleri olabilir ama biz etimizden geldiğince dün (önceki gün) vardığunız uzlaşma doğrultusunda ge- rekli çoğunluğun sağlanması için çabşa- cağız'' diye konuştu. MHP Genel Başkan Yardımcısı Şev- ket Bülent Yahnici, "Zirveden sonra MHP'nin Demirel konusundaki yaklaşı- nunda bir değişiklik oldu mu" sorusu- na, "MHP aynı yerde. Demirel'e yeşfl ışık da yakmadık, kırmızı ışık da. edildi. Yılmaz'm genel merkeze girişinde Manisa-Soma örgüründen bir grup partiltyte o&shorezede \'nrtibank mudUeri karşAkh slogan atolar. Ydmaz ise her iki grupla da ilgüenmeyerek, doğruca makamma çıkU. Demirel tarifı değiL Ancak ikinci defa adaytkyolu açüabflir" dedi. Kendi par- tilerinden cumhurbaşkanı çıkmasını is- tediklerini kaydeden Yahnici, "Her MHP'Hiçin birinci talep. bir MHP men- subunun köşke çıkmasMÜr" dedi. FP Genel Başkanı Recai Kutan ise partisinin cumhurbaşkanının halk tara- fından seçilmesinden yana olduğunu ve buna öncelik verdiklerini belirttı. Kutan bu yönde bir anayasa değişıkliğinin ger- çekleştirilememesi durumunda ikinci alternatifolarak seçimin Meclis tarafın- dan "5+5" formülüne göre gerçekleşti- rilmesi önerisini tartışabileceklerini söyledi. Demirel: Seçim yolunu açın Cumhurbaşkanı Demirel de dün ak- şam NTV'de canlı olarak yayımlanan programda şunlan söyledi: "Bana bir çağn yapıhrsa ben bunu reddetmem. Sa- yın Ecevit2 senedir bunu söylüyor. MHP, ANAP liderleri de mutabakatlannı bil- dirdL Beni hizmete çağınvorlar. Benim hizmet edebilmem için seçim yolunun bana açıhnası lazım. Benim dedigim şu- dur: Bir kişi için anayasa değişikliği ya- pıhnaz. Bu göreve gelecek kişi rahat hiz- met yapabttmebmr. Düzgün hizmet ve- rebilmesj için usul hatalanndan dolayı eleştirilmemesi lazım. Eğer yapacaksa- nız anayasadaki engeli kakünn." Hiç kimseden bir talebi olmadığmı yineleyen Demirel, "Benden bir hizmet talep edffirse bunu redoedemem" dedi. Nisantası îpekçi anıtı açılıyor Haber Merkezi - Milli- yet Gazetesi Genel Yaym Müdürü ve başyazan Ab- di Ipekçi, katledilişinin 21. yılında bugün Zincirliku- yu Mezarlığı'nda anılacak. "Abdi tpekçi Ama'' da, Ipekçi'nin 21 yıl önce si- lahlı saldınya uğrayarak yaşamım yitirdiği Nişanta- şı'ndaki Abdi Ipekçi Cad- desi'nde saat 12.00'de dü- zenlenecek törenle açıla- cak. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sangül tarafından planlanan proje, lpekci'nin kızı Nükhet lzzet lpek- ci'nin onay vermesinin ar- dından hayata geçirilmîş- ti. Proje çalışmalanm mi- mar Erhan lşözen'in yap- tığı heykel, ünlü heykeltı- raş Güdal Duyar'ın sana- tıyla şekillendi. Bronzdan yapılan heykel, granit bir kaidenin üzerinde yer ala- cak. Biri kız, diğeri erkek iki öğrencinin tuttuğu Ipekçi büstünden oluşan anıtın üzerinde banşın simgesi olan bir de kuş fi- gürü yer alıyor. Nişantaşı'ndaki anma törenine tstanbul Valisi Erol Çakır da katılacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle