16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 ŞUBAT 2000 SALI CUMHURİYET SAYFA HiJV\_fN U İ T J J . / [email protected] 13 Büyüyen Türkiye, 'kişi başına' verilere gelince dünya sıralamasında gerilere düşüyor Türkiye gelişmeden büyüyor• 1998 yılı rakamlan ile dünyanın nüfiısta 15, toplam GSMH'de 22. büyük ülkesi olan Türkiye, kişi başına gelirde 89, kişi başına eğitim harcamasında 105. olabiliyor. ANKARA(AA)- Ekonomik veriler- de toplam rakamlarda dünya sırala- masında iyi yer tutan Türkiye, iş "ki- şi başına" gelince gerilere düşüyor. 1998 yılı rakamlanyla dünyanın nüfus- ta 15, toplam gaynsafi mıllı hasılada (GSMH) 22, satmalma gücü paritesi- ne (SAGP) göre GSMH'de 16. büyük ülkesi olan Türkiye, kışı başına GSMH'de 89, kişi başına sağlık har- camalannda 64, eğitim harcamalann- da 105. olabiliyor. Türkiye, nüfus alanında dünyada 15. sırada bulunuyor. Birleşmiş Mil- letler Nüfus Fonu tahminlenyle Tür- kiye, 2025'te87.9milyonnüfusaula- şacak. 775 bin kilometrakerelik yü- zölçümüyle orta büyüklükte bir ülke olan Türkiye, bu alanda Avrupa'da Rusya'nın ardından ikinci durumda bulunurken dünyada 36. sırada yer alı- yor. Bebek ölüm oranında binde 45 ile 183 ülke arasında 91 'inci olan Türkiye, ortalama yaşam süresinde erkekte 66.5 yılla 94, kadında 71.7 ile 99. sırayı ala- biliyor. Sağlık harcamalanna aynlan yüzde 2.7'likpayla 131 ülke arasında 64'ün- cü sırada bulunan Türkiye, eğitim har- camalannda çok kötü görüntü çiziyor. Türkiye, bu alanda GSMH'den aynlan yüzde 2.2 payla 119 ülke içinden sa- dece 14'ünügeçerek 105. sırayıalabi- liyor. Toplam enerjı tüketımırıde 109 ülke içinde 25. olan Türkiye, kişi ba- şına enerji tüketiminde 57'nciliğe dü- şüyor. Türkiye, dünya ülkeleri içinde ıletişim alanında görece iyi biryer edi- niyor. Bin kişiye düşen radyo sayısın- da 131 ülke içinde 87. olan Türkiye, kışısel bilgisayar sayısmda 96 ülke ara- sında 46. sırada yer alıyor. Nüfus çok, insana değer yok! Nufus (Mlyon- 98) Yuzölçümu (Bin Km2) Yoğunluk (Km2 Kışı-98) GSMH (Mılyw$-98) Kışı Başına GSMH ($-98) SAGP-GSMH (M//yar$-98) (1) Kışı Başına SAGP-GSMH (S-98J (t) Bebek ölüm Oranı (Bınde-99) {2) Ortalama Yaşam (Yıl-Kadın) (3) Ortalama Yaşam (Yıl-Erkek) (3) Şehır Nufusunun Oranı (%-95K3) 2025 yılı Tahmını Nufusu (Mlyon) (3) Sağlık HarcamaVGSMH (90-97) (%) Eğitim Harcamalan/GSMH (96) (%) Enerjı Tuketımı (Mı/yon TEP-96) (4) Veri 63.5 775 82 200.5 3.160 405 6.383 45 71.7 66.5 69 87.9 2.7 2.2 65.5 Dünyadaki Yeri 15. 36. 95. 22. 89. 16. 87. 91. 99. 94. 32. 18. 64. 105. 25. Kapsamdaki Ülke Sayısı Dunya Dünya 209 Dünya 210 Dünya 210 183 183 183 183 Dünya 131 119 109 - Kışı Başına Enerjı Tiik^KEP-96) (5? Kişi Başına Elektnk Tuk.(KWW-96) {6) Borsa Şırket.DeğerifM/Var $-98j Mal ve Hızmet Ihracatı (MıtyarS-98) Mal ve Hızmet ithalatı (Mılyar S-98) Ihracat fMılyar $-98) lthalat|M/yar$-98J Bin Kışıye Gazete Traıı (96) Bin Kışıye Radyo Sayısı (96) Bin Kışıye TV Sayısı (97) Bin Kışıye Telefon Hattı Sayısı (97) Bin Kışıye Mobıl Telefon Sayısı (97) (7) Bin Kışıye Kışısel Bilgisayar Sayısı (97) Bin Kışıye Internet Kullanıcısı (Ocak 99) Mılyon Kışıye Ar-Ge Elemanı Sayısı (B Adamı ve MûhenĞs) (85-95J Veri 1.045 1.161 33.6 52.0 56.5 26.1 46.4 111 178 286 250 26 20 7 4.3 261 Dünyadaki Yeri 57. 61. 36. 30. 28. 36. 24. 39. 87. 46 35 45 46 50 49 Kapsamdaki Ülke Sayısı 109 109 87 132 132 131 131 124 131 131 132 132 96 131 72 1 2000YtbProgn*nıvenlea 2 Bırieşmıs Mttetler Nüfus Fonu fUNFPA), en azdan en çoğa. 3 Btrieştnş Mttefer Nüfus Fonu (UNFPAj 4. Ton pefro/ esdeğen (TEP) 5 Kriogram peM eşdeğen (KEP) / - » • , ; • - • --. 6. Kılovıtsaat IKWH) 7 1997 ylmda kapsamdaki m ûlke ıçinden 33'ûnde mobS tBİefon tulumuyada (Mısır.Bargladeş, Sunye, Kammjn, Kongo DemoknOı Cumhuriyati, Hab, Kenya. Nepd ve Ğğerieıi). Bu öyle bir "güç" ki; yaşadığımız depremler sonrasında, çok kısa sürede yaklaşık 400TRİLYON Türk Lirası 750.000.000 Dolar gibi büyük bir tutarı sigortalılarına ödemiştir. Bu başarının arkasında Türkiye'deki tüm seçkin sigorta şirketleri ve reasürans şirketleri ile dünyanın büyük sigorta şirketlerinin oluşturduğu, risklerin paylaşımı esasına dayanan güç birliği vardır. • Bu gücün oluşumunu sağlayan sigorta ve reasürans şirketlerine, çağdaş ve bilinçli tüm sigortalılarımıza teşekkür ediyoruz. Geleceği yitirmemek için her alanda sigortanın gerekliliğine olan inancın . . -: -i: dalga dalga artmasını diliyoruz. Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği AIG Sigorta A.Ş. • Akdeniz Sigorta A.Ş. • Aksigorta A.Ş. • Akhayat Sigorta A.Ş. • American Life Hayat Sigorta A.Ş. • Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi Anadolu Hayat Sigorta A.Ş. • Ankara Anonim Türk Sigorta Şirketi • Assitalia Le Assicurazioni D'Halia SPA İst. Şb. • Axa Oyak Sigorta A.Ş. • Axa Oyok Hayat Sigorta AŞ. Başak Sigorta A.Ş. • Başak Hayat Sigorta A.Ş. • Bah Sigorta A.Ş. • Bayındır Sigorta A.Ş. • Bayındır Hayat Sigorta A.Ş. • Biriık Sigorta A.Ş. • Biriik Hayat Sigorta A.Ş. Commercial Union Sigorta A.Ş. • Commercial Union Hayat Sigorta A.Ş. • Demir Sigorta A.Ş. • Demir Hayat Sigorta A.Ş. • Destek Reasürans TAŞ.» Doğon Hayat Sigorta AŞ. Ege Sigorta A.Ş. • EGS Sigorta A.Ş. • Emek Sigorta AŞ. • Emek Hayat Sigorta AŞ. • Garanti Sigorta A.Ş. • Garanti Hayat Sigorta A.Ş. • Genel Yaşam Sigorta A.Ş. Generali Sigorta A.Ş. • Güneş Sigorta A.Ş. • Günes Hayat Sigorta AŞ. • Güyen Sigorta TAŞ. • Halk Reasürans TAŞ. • Hajk Şiaorta TAŞ. • Halk Yasam Sigorta TAŞ. Hür Sigorta A.Ş. • Inter Sigorta A.Ş. • Işık Sigorta A.Ş. • Ihlas Sigorta AŞ. • İhlas Hayat Sigorta A.Ş. • İnan Sigorta TAŞ. • İstanfeul Reasürans AŞ. • İsviçre Sigorta AŞ. Isviçre Hayat Sigorta A.Ş. • Kapital Sigorta A.Ş. • Koç Allianz Sigorta A.Ş. • Koç Allianz Hayat Sigorta A.Ş. • Magdeburger Sigorta A.Ş. • Merkez Sigorta A.Ş. MÜ Reasürans TAŞ. • Ray Sigorta A.Ş. • Rumeli Sigorta AŞ. • Rumdi Hayat Sigorta A.Ş. • Sanko Sigorta A.Ş.* Seker Sigorta A.Ş. • Şeker Hayat Sigorta A.Ş. •febSigorta A.Ş. Ticaret Sigorta AŞ. • T. GeneTSigorta AŞ. • T. Nippon Sigorta AŞ. • loprak Sigorta AŞ. • toprak Hayat Sigorta AŞ. • Universal Sigorta AŞ. • Universal Hayat Sigorta AŞ. Bugün 'cep'ler susacak Ekonomi Senisi-Hu- kukçular ta- rafindan ya- sadışı olduğu açıklanan cep telefonlann- dan sabit ücret alınması pro- testo ediliyor. Tüketiciler Derneği'nce (TÜDER) dü- zenlenen cep telefonlannı kapatma eylemiyle protes- to edilecek uygulamanın durdurulması için dava da açıldı. TÜDER Başkanı Engiıı Başaran, dün Beyoğlu Ad- liyesi'nde sabit ücret uygu- lamasından dolayı Turkcell'i dava etti. Dernek Başkan Yarduncısı AhmetSanay da Telsim'e dava açarak "sabit ÜCTrt" adı altında haksız ka- zanç elde edilmesinin dur- durulmasrnı istedi. Başkan Başaran, dava sonucunda devlet taranndan sabit ücre- ün yüzde 25'i kadar alınan özel ileşitim vergısinın de ge- ri isteneceğini dile getırdi. TCDER'den yapılan açık- lamada, bugün protesto edı- len sabit ücretın iadesi için dava açmak ısteyen tüketi- cicüere dava düekçesi hazır- landığı duyuruldu. Tüketi- ciler dava düekçesi ıstemek için 0212-543 72 57 numa- ralı telefonu arayabilecekler. Biriik Haber-Sen ve Trab- zon Esnaf ve Sanatkârlar Odalan Birliği (TESOB) bugün yapılması planlanan "cep tetefonlanıu kapatma eylanine" tam destek vere- ceklerini açıkladılar. Bu arada Bursa'da da bir kişi, 'HaksEvere ödediğisa- bit ücretinyasalfaiziyteken- disine ödenmesi' talebiyle GSM şirketi Turkcell aley- bine dava açtı. Dava dılek- çesi, Bursa Tüketicicileri Koruma Derneği üyesi Hay- ri Tapu tarafmdan Bursa Nöbetçi Sulh Hukuk Mah- kemesi'ne verildi. Zorunlu tasarruf Nema ödemeleri başhyor Ekonomi Servisi - Kamu- oyunda "ZonınhıTasamıP olarak bilinen Çalışanlann Tasarrufa Teşvik Hesabı (ÇTTH) kapsamında, bu yü- ki nema ödemelerinde dık- kate alınacak 1999 Aralık sonu nema oranı, yüzde 292.82 olarak belirlenirken ödemelerin bugünden itiba- ren başlayacağı bildirildi. Hazine, nema ödemeleri nedeniyle çalışanlan tasarru- fa teşvik hesabına 225 tril- yon liralık erken geri ödeme yapılacağını bildirdi. Kanunun yürürlüğe girdi- ği 1 Nisan 1988'den, geçen yıl kasım sonu itibanyla he- sabın kümülatif nema oranı yüzde 290.18'e ulaşnuştı. 1998 yılı aralık sonu itiba- nyla nema oranı ise yüzde 288.31 olarak hesaplanmış- ü. 10. kez yapılacak nema ödemesi için Ziraat Banka- sı, dün kesınleşen nema ora- nıru bölgelere fakslayarak, ödemelerin bugünden ıtiba- ren sağlıklı yapılabılmesi için gerekli önlemleri aldı. İŞÇİMNEVREMNDEN ŞÜKRAN SONER İşine Geldiği Gibi Insanlar çağın silahtan etkili aracı medyarnn yön- lendirmelerine göre düşünür oluyorlar ya, medya ile çıkar bağlannı iyi kuran iktidann işleri kolaylaşryor. Sosyalin 's'sini duymak istemeyen serbest piya- sacılar son günlerde seferber, sosyal ilkeler adına ki- ralara yüzde 25 sınır konulmasının hukuka, serbest piyasa ilkelerine aykın olmadığını savunmaya çalışı- yoriar. Ev sahiplerinin karşısında zayrf kiracılann ko- runmasının, öngörülen enflasyon artışı kadar kira ar- tışı sınıriamasının özel sözleşme yapma hakkı ve hu- kukuna, serbest piyasa düzeni ve ilkelerine aykın ol- madığını anlatryorlar. Hele dün sabah habederinde açıklanan kiralan sı- nıriandıracakyasatasansının gerekçeleri varya, doğ- rusu bizim yıllardır savunduğumuz değerlere, ilkele- re çok uygun düşüyor. Sadece gerekçesi, hüküme- tin kiralann artışını sınırlandırma yasasına sıcak bak- marnıza yetebilir. İyi de adama sorariar, aynı gün çıkan haberier ara- sında SSK'de yağma döneminin açılması neyin ne- si? SSK'nın Türkiye koşullannda tamamına yakını kötü yönetimden kaynaklanan ödemeler dengesi bozukluğunu kara delik ilan edip, SSK'ye verilmesi gereken bütçeden desteğin özel sigortalar sistem- leri için öngörülmesi nasıl bir sosyal yaklaşım. Yaşar Okuyan'ın SSK'yi karalama kampanyala- nnı kaygı ile izlerken, bu köşeden yapılabilecek en kötü işlerden birinin SSK hastanelerini işletmeye dö- nüştürmek olacağını birkaç kez vurgulamıştık. Kork- tuğumuz başımıza geldi. Karalama kampanyalannın arka yüzündeki hazırlıklara ılişkin yasa taslaklanndan bin sonunda ortaya çıktı. Üniversite hastanelen ile Sağ- lık Bakanlığı hastanelerini çökerten düzenin SSK'ye de taşınacağı ortaya çıktı. Diyeceksiniz ki "SSK işçinin elindeki son kale. ör- gütlü sendikal hareket, kör topal işleyen sosyal gü- venlik kurumunu, sağlık hizmetlerini tûmden yitirme- yi göze alamaz. Bunun savaşımını verir. Emeklilik yaşını sonunda çıkartmış olsa da çok hırpalanan hü- kümet sendikalaha yeni bir savaşı göze alamaz.." Doğrusu güvenli değilim. Her şeyden önce Ece- vit hükümeti dönüşü olmayan bir yola girdi. Atılan her adım koalisyon ortağı partilen, daha ilerisine yönlen- diriyor. Her üç parti için de geçerti: Doğrulan, yanlış- ları ile daha önceki kimlikleri çoktan ölçü olmaktan çıktı. Parlamentodaki muhalefet toplumun çıkartan- nı gözetme anlamında iktidardakilerden daha kötü bir çizgide. Her şey Türkiye'yi Davos'ta eleştirenle- rin vurguladıklan gibi "küreselleşme işbiriikçisi" ol- ma çizgisinde yürüyor. Davos'ta birilerine daha şirin görünmek üzere Ece- vit'in Fethullah'ın okullannı pazarlayacağını, rekla- mını yapacağını düşünebilir miyidiniz? Kimliğinin adında hâlâ "sol" sözcüğünün durduğu DSP'nin, hatta milliyetçi(!) kimliğı ile övünen MHP'nin kamu kay- naklannı özelleştirme adına öylesine ucuza satma ya; nşına girecekterini. Sosyal devlet ilkelerinden sapmak, toplumun çoğunluğunun daha daha yoksullaşacağı kararlar için yanşılacağını.. Insanın evrimden yana olumlu gelişmesini tanım- layan sozcük olan "değişim'e son günlerde ürkütü- cü kavramlar yükleniyor. Insanı insan yapan, top- lumlan ayakta tutan, olmazsa olmaz değerier, doğ- rulan reddetmenin, gerçeklerden vazgeçmenin adı "değişim "oluyor. Bu kavram karmaşasında, insanlar daha ne olup bittiğini anlayamadan, üçlü koalisyon ortaklığının uz- laşmasında çıkar ışbırtığı yapılan medyanın büyük des- teğinde bir sürü ış hızla kotanlıyor. Çok önemli satış- lar kaşla göz arasında gerçekleştiriliyor. Elbette iktidan işlerine gelen her şeyi yapmada sı- nırsız özgür kılan nedenlerden biri medya ile büyük çıkar bağında oluşan destekse, bir diğeri çok sabı- kalı, her anlamda kırlenmış muhalefet partilerinin ko- numu. Bir üçüncü belirleyıci ise parlamento dışı mu- halefeti oluşturan başta sendikalar, sivil toplum ör- gütlerinin durumu. Sadece "sendikalar da var" demeye yarayan, içi, işlevi, değerieri tüketilmiş sendikacılık hareketi. Sen- dikacılık, 12 Eylül süreci ile küresel saldınnın bütün- leşmesınde, sadece üye variığı, işyerlerindeki etkin- likleri ile erimekle kalmayıp, toplumsal, siyasal kirien- meden çok fazla payını almış kadrolan ile nerede ise düzenin destekçisi konumuna gelmiş. Türkiye'de bu kadar çok şey oluyor... Her gün Hiz- bullah'ın kendi yandaşlannı murdardomuz niyetine, işkence ile katlettiğinin kanıtı cesetler çıkanlıyor. Par- lamento Cumhurbaşkanı'nın yeniden seçilmesi için anayasa değişikliğinde birieşiyor, ama 12 Eylül'ün ya- saklı anayasal düzeni için somut bir adım bile atılmı- yor. Davos'ta görücüye çıkmak, "en ucuz emek, en ucuz kamu mallan, herşeysatılık bizde.." demek üze- re, geriye dönük tahkim yasası başta bir sürü eko- nomik karar alınıyor. Insanlar her gün yaşam düzey- lerinde geriye doğru pek çok şeyi daha kaybediyor.. Kimsenin sesi soluğu çıkmıyor. İşlerine geldiği gi- bi gerçeklertersyüz edilirken, işçiden, emekten, halk çoğunluğundan yana etkili, güçlü örgütJenmeler çı- kıp, "Yalan, gerçekler öyle değil böyle.." diyemiyor. Daha doğrusu şimdilerde gerçekleri haykıran sesler cılız, çarptıranlar gür çıkryor. [email protected] fiş toplamaya devam • Ekonomi Servisi - Gelırler Genel Müdürlüğü, 2000 yılında katma değer vergısinın (KDV) iadesine ilişkın bir değişikliğin söz konusu olmadığını bildirdi. Yurttaşlaruı her alışverişten sonra fiş alma alışkanlıklannı sürdürmeleri gerektiği belirtilerek "KDV iadesinın kalkması gibi bir durum söz konusu değil. Oranlarda değışiklık olur mu, onu şimdiden söylemek mümkün değil. Vergiye tabı gehrleriyle bağlantılı olmak üzere yurttaşlar biriktirdikleri fişlerin KDV'sini alacaklar" denildi. Küçük esnafın vergi ayı • ANKARA (AA) - Basit usulde vergilendirilen mükelleflerin, yanndan başlamak üzere beyanname vererek vergilerinin ilk taksitıni ödeyecekleri kaydedildi. Şubat ayı içinde verilecek beyannameler üzerinden hesaplanan gelir vergisi ve fon payının şubat, mayıs ve ağustos aylannda 3 eşit taksitte ödeneceği de kaydedildi. Mükelleflerin gelir elde etmese dahi beyanname vermelennın zorunlu olduğu kaydedildi. Otomobilde talep beklentisi • İSTAÎSBUL (AA) - Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Genel Sekreteri Ercan Tezer, otomobil kredilerindeki düşüşün satışlarda olumlu yönde bir talep yaratacağını belirterek bankalann, tüketicinin güveniru kazanacak eylemlere girmesi gerektiğini dile getirdi. Tezer, yıldan yüa değişen vergilerin de sektörü olumsuz etkılediğıne dikkati çekerek geçen yüa kıyasla vergilerin arttınldığını, bu nedenle aralık ayında çok yüksek bir talep artışının ortaya çıktığım vurguladı. Tezer, 2000 yılından beklentilerinin olumlu olduğunu da belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle