15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 0 ARALJK 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Emniyet operasyonlannda devlet bütçesine yaklaşık 3 katrilyon 616 trilyon liralık katkı sağlandı 2000 yıhoperasyonlarıERZURUM (AA) - Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yolsuzluğu önlemek amacıyla 2O00 yılında 10 planlı operasyon düzenlendi Emniyet Genel Mü- dürlüğü'nden edınilen bilgiye göre Emni\et Genel Müdürlüğü ICaçakçılık ve Organıze Suçlarla VI ücadele Daire Başkanhğı tara- fından 2000 yılında Türkiye ge- nelinde koordine edilen 10 ope- rasyon sonunda devlet bütçesine yaklaşık 3 katrilyon 616 trilyon lira tutannda katkı sağlandı. Operas>onlarda ortaya çıkanlan olaylarla ılgısi bulunan 346 kişı yakalandı, ifadelerine başvuru- lan ve mahkemeye sevkedilen bu kişilerden 130'u tutuklanarak ce- zaevine konuldu. Matador operasyonu Polis ve adlı makamlar ile Hollanda, Portekiz ve tspan- ya'nın ortaklaşa çahşmalanyla uyuşturucu madde kaçakçısı Ur- fi Çetinkaya ve Cemal Nayır'ın kurduğu uyuşturucu madde ka- çakçıhğı organizas\onuna iliş- kin düzenlenen operasyonda devlet bütçesine 500 trilyon lira maddi katkıda bulunuldu. Ope- rasyonla ilgili gözaltına alınan 17 kişiden 7'si tutuklandı. Ballna operasyonu 'Çıkar amaçb suç örgütü kur- mak. teşekkül oluşturmak sure- tivie hayali ihracatyapnıak, sahte 1969 yılından beri 59 ton 948 kilogram uyuşturucu ele geçirildi İstanbul'da uyuşturucu mücadelesi İSTANBUL (AA) - lstanbul Narkotik polisi, kuruluşundan bu yana geçen 31 yıl içerisinde eroin, esrar, kokain, afyon ve baz morfinden oluşan toplam 59 ton 948 kilogram uyuşturucu madde ele geçirdi. lstanbul Narkotik Şube Müdürlüğü'nün kayıtlanndan edinilen bilgılere göre, Narkotik Şube'nin kurulduğu 1969 yılında 534 kilosu esrar, 27 kilosu afyon ve 17 kilosu da baz morfın olmak üzere toplam 578 kilogram uyuşturucu madde ele geçıren polisin, 2000 yıh sonu itibanyla operasyonlarda yakaladığı uyuşturucu madde miktarı 14 ton 684 kilo 119 gram eroin. 38 ton 917 kilo 231 gram esrar, 97 kilo 711 gram kokain. 1 ton 637 kilo 595 gram afyon, 4 ton 612 kilo 227 gram baz morfine ulaştı. Bu dönemde aynca, 19 litre asit, 6 miryon 163 bin 772 adet uyuşturucu hap. 696 adet tabanca ve 832 bin 401 adet fîşek de ele geçirildi. Aynı dönemde olay sayısı 7 bin 921 olarak tespit edilirken toplam 18 bin 878 kişinin bu uyuşturucu maddelerle bağlantılan olduğu saptandı. Operasyonlara 1969 yılında başlamasına rağmen ilk kez 1974'te 1 kilogram eroin ele geçiren, sonraki iki yılda bu maddelerden 86 ve 33 gram yakalayan polis, 2000 yıhnda ise 3 ton 245 kilogram eroin ele geçirdi. En az esran 41 kilogram ile 1984 yılında yakalayan polis, en çok esran ise 12 ton 484 kilogramla 1993 yılında ele geçirdi. beigeierle KDV iadesi alarak dev- leti trüyonlarea lira tutannda do- landırmak' suçuna ilişkin tzmir ve lstanbulda düzenlenen ope- rasyonda yakalanan 85 kişiden 42'si tutuklandı. Operasyonun maddi boyutu 100 trilyon lira. Kasırga operasyonu Operasyonda, 'çıkar amaçh suç örgütü kurmak. bu örgûte kaülarak Egebank off-shore he- saplannda toplanan paralan banka personeline uygulanan basla, tehdit ve sindirme \ öntem- leriyle vurtdışuıda kurulan para- van şirketkre rransfer etmek su- retiyle organize şekilde dolandın- ahk yapmak ve karapara akla- mak' olayı ortaya çıkanldı. ls- tanbul ve Muğla'da düzenlenen ve maddi boyutu 750 trilyon lira olan operasyonda yakalanan 49 kişiden 19'u tutuklandı. Kasırga-2 operasyonu Operasyonda, Sümerbank efektif off-shore hesaplannda toplanan paralan, yurtdışında bulunan paravan şirketlere trans- fer ederek organize bir şekilde dolandıncılık yapma ve karapa- ra aklama olayı ortaya çıkanldı. lstanbul, Hatay, Adana ve Balı- kesir'de düzenlenen ve devlet bütçesine 750 trilyon lira katkı sağlayan operasyonda yakalanan 25 kişiden 11 'i tutuklandı. Kasırga-S operasyonu 'Ytortbank-Yurt seeurity off- shore' hesaplannda toplanan pa- ralan yurtdışında kurulan para- van şirketlere transfer ederek or- ganize bir şekilde dolandıncılık yapmak olayınm ortaya çıkanl- ması için düzenlenen operasyon- da devlet bütçesine 400 trilyon li- ra katkı sağlandı. Yakalanan 19 kişiden 7'si tutuklanarak ceza- evine konuldu. Buffalo operasyonu 'Teşekkül oluşturmak suretiy- le sahte belgeleıîe ithal kaçakçıb- ğı yapmak, transitrejimi çerçeve- sinde yurtdısından getirilen ürünleri sahte beigeierle piyasa- ya sürmek, hakaz menfaat temin etmek ve karapara aklamak' suçlan için Ankara, lstanbul, Içel, Mardin, Gaziantep ve Bur- sa'da operasyon düzenlendi. Devlet bütçesine 500 trilyon lira katkı sağlayan operasyonda ya- kalanan 38 kişiden 9'u tutukla- narak cezaevine konuldu. Parasüt operasyonu Operasyon, 'teşekkül oluştur- mak suretryie sahte beigeierle ha- yali ithalat ve ihracat yapmak, transit olarak ithal edilen malla- n yurtdışı etmeyerek iç piyasaya sürmek, haksız yere triryonlarca lira KDV iadesi alarak devieti do- landırmak' gibi suçlarla ilgili olarak Ankara ile Gaziantep'te düzenlendi. Maddi boyutu 500 trilyon lira olan operasyonda, olayla ilgisi bulunan ve gözaltı- na alınan 39 kişiden 19'u tutuk- landı. Hayal operasyonu 'Suç işlemek için teşekkül oluşturmak suretiyle sahte bel- geleıie hayali ihracat ve ithalat yapmak, teşekkül halinde güm- rük kaçakçıhğı yapmak, sahte betgeterk KDV iadesi almak su- retiyle devleti dolandırmak, sah- te faruralaıia vergi kaçırmak ve elde edilen karaparayı aklamak' olayınm ortaya çıkanldığı 'Ha- yal Operasyonu' halen Maliye uzmanlannca sürdürülüyor. Ha- zine'ye 100 trilyon lira tutann- da katkı sağlanan ve Ankara ile Bursa'da düzenlenen operas- yonda yakalanan 24 kişiden 2'si tutukladı. Serhat operasyonu Kars Köy Hizmetleri Müdür- lüğü tarafından 19 köyün içme- suyu ihalesinde yapılan usulsüz- lüğün ortaya çıkanlması amacıy- la düzenlenen operasyonla dev- let bütçesine 5 trilyon lira katkı- da bulunuldu. Yakalanan 19 ki- şiden 6'sı tutuklandı. Kartal operasyonu 'Çıkar amaçh suç örgütü kur- mak. teşekkül oluşturmak sure- ti>1e hayali ihracat yapmak, sah- te beigeierle KDV iadesi almak' suçuna yönelik Bursa'da düzen- lenen Kartal operasyonunda dev- let bütçesine 11 trilyon lira kat- kıda bulunulduğu bıldınldı. Olayla ilgili yakalanan 21 kişi- den 5'i tutuklanarak cezaevine konuldu. GENELKURMAY'DAN AÇIKLAMA 6 AB üveligine•f C_^ ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) -Genelkurmay Başkanhğı. bazı ya- yuı organlarmda yer alan Türk Si- lahlı Kuvvetleri'nın (TSK) AB üye- liği konusunda en erken 2010 yılını öngördüğü biçimindeki spekülas- yonlara tepki gösterirken TSK'nin Türkiye'nin AB üyeliğine karşı ol- madığını yineledi. Genelkurmay Başkanlığı'ndan dün yapılan yazılı açıklamada, 25 Aralık 2000 tarihli bir gazetede çıkan habere tepki gösterildi. "Asker2010 dedi" başlıklı haberin bazı köşe ya- zarlannca da yanlış yorumlandığı di- le getirilen açıklamada, TSK'nin çok sayıda ülke ile askeri eğitim ve işbir- liği faaliyeti içinde olduğu anımsa- tıldı. Fransa Milli Güvenlik Akade- misi'nden gelen heyete resmi brifing verildiği. sorulannın yanıtlandığı be- lirtilen açıklamada, şöyle denildi: "Ancakbu faah'yetler esnasında 'Av- rupaBirliği'ne 2010'dan önce girile- meyeceği'ne ilişkin bir ifadenin kul- lanilmadığı tespit edilmiştir. Haberi yapan ve 'Asker 2010 dedı" başhğuu atan gazetecinin. heyetin diğer görüş- meieri ve sosyal faaliyetleri esnasmda edindikleri izlenimlerden yola çıka- rak söz konusu ifadeyi kullandığı an- laşümaktadır. Heyetin ülkemiri ziya- reti esnasmda Genelkurmay Karar- gâhı'naherhangibirzh^rederideol- marmstır." Açıklamada, TSK'nin AB konu- sundaki resmi görüşlerini yasal plat- formlarda dile getirdiği, özel sohbet ve kokteyllerde veya medyaya görüş açıklayanlann kişisel düşünceleri- nin bağlayıcı olmadığı vurgulandı. 'Defalarca açıklandı' Türkiye'nin AB üyeliğine T- SK'nin karşı olmadığı yönündeki düşüncesini en yetkili ağızlardan de- falarca açıkladığı kaydedilen açıkla- mada, şu görüşlere yer verildi: "Ba- zı çevrelerin TSK'yi Türkiye'nin AB'ye girişine karşrymış gibi göster- meleri hiçbir şekilde gerçeği yansıt- mamaktadır. TSK'nin yegâne ama- o, her türlü politik mülahazalann dışmda kalarak yüce Türk millerj- nin refahı, ülkesinin birtik ve bütün- lûğünün muhafazası ve Türkiye Cumhuriyeti De\leti'nin bekasının sağianmasıdır." TSK"nin ulusu ve ülkesinin yara- nna olan her konuyu desteklemeyi sürdürme konusunda kararlı olduğu anlatılan açıklamada, şöyle denildi: "TSK, gerek AB'ye giriş ve gerekse güvenliğimiri doğrudan veya dolayh olarak ilgilendiren her konudaki gö- rüşlerini, gerek gördüğünde resmi yetküüeri vasrtasıyia yasal platform- larda açıklamaktadır. Bu nedenle, resmi yetkililer dışında. hiçbir şahsi görüşün TSK'yi bağlamayacağı ve bu tür bevanlardan yola çıkarak ya- püan yorumlann gerçeği yansıtmaya- cağı kamuo> una say gıile duyunılur." ÇYDD'den biiyram veyeııiplkutlaması Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Fatih Şubiesi'nce Sos\al Hizmetler-^ağdaş Yaşam Kocamustafapaşa Toplum Merkezi'nde düzenknen etkinlikle Şeker Ba\Tamı ve yeni \ ıl kutlaması yapıldı. Etkinlikte. cumhuriyetin Uk yülannda olduğu gibi konuklara likör ve çikolata ikram edildi. ÇYDD Fatih Şube Başkanı Okay Yezdani yapoğı konuşmada, dernek olarak Atatürk üke ve devrimlerinin ışığında, çağdaşlaşma yolunda ilerieme azminde olduklannı beürterek "Bu demek değil ki kendi ananelerimizi, kültürümüzü bir yana bırakacağız. Asıl Atatürk miHiyetçüiği kendi kültürümüzü de korumayı gerektirir n dedi. Daha sonra Toplum Merkezi'nde gerçekleştirilen kurslara kaülan gençlerden oluşan orkestra, izlej icilere konserverdL (Fotoğraf: ZEYCAN GÜL) SOZCUKLERLE YOLCULUK IktıyUMCumhurtyef k ı t ı p l u ı Sözcükler... Havanın esıminı, yerin yeşilüu. ekinin verimini, deıuzin şahlanmasını, gökyüzünün pınltısını, yıldızlann ışıltısını anlatan sözcükler... Kasıp kavuran kasırgayı, yakıp yıkan şimşeği, kayalan döven firtmayı, ateş kusan dağı, kınp geçiren yersatsıntısıııı betimleyen sözcükler... Bu kitap sözcük ustası Oktay Akbal'ın, okuyanı alıp götûrüveren kalemiyle yolculuğa çıkmak isteyenler için yayımlandı. ^ Cumhuriyrt Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41 U Kitap kuldbü (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel: (212)514 01 96 Cumhuriyet k ı t a p ] a r ı Hiçbir zaman gerçekleşmemesıni dıledığimız bir ütopya bu. Cumhuriyetimizin 76. yılında elbette acı vencı bir ütopya. Ama düşündürücü. Romanı bitırdiğinizde, kesinlikle bir karabasandan uyanmış olacaksınız. ^ kitap kulübü Çağ Pazarlama A.Ş Türkocağı Cad. No 39/41 (34334)Cağaloğlu-lstanbulTel. 1212)514 01 96 İSLAM'DA KADIN VE CİNSELÜK Cumhuriyet k ı l a p I a r ı ÖGRETEMEDİĞİMİZ TÜRKÇE Gazeteci - Yazar Oral Çalışlar, bu kitabında Islam'da kadını temel kaynaklara dayanarak ve de titizlikle inceliyor. T' Cumhunyet Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. No.39/41 *.kitapkulübü (34334)Cagaloğlu-lstanbuiTei:(212)51401 96 Cumhuriyet k ı t a p 1 a r ı Radyo, televizyon, gazete, dergi gibi çeşitli basın yayın organlannda ve kitaplarda rastlanan dil yanlışlannı eleştirmekle yetınmeyip düzelten bir kitap. Bu kitabı aldıktan sonra kitaplığınıza kaldırmayın. Bırakın ortalık yerde dursun. Yarannı göreceksiniz. ' Cumhurtye? Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41 ^ kitap kulübü (34334lCağaloğlu-lstanbul Tel: (212)514 01 96 CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Ortaçağ Cezaevlerinde yaşanan şiddet ve vahşet olaylan sırasında bir gazetenin konuyla ilgili birinci sayfa baş- lığı şöyleydi: "Ortaçağ Gibi"... Bununla, bir tepki bt- çimi olarak kendini ateşe vermeyle ortaçağların din- sel fanatizmi arasında bir benzerlik kurulmak isteni- yordu. llginç bir rastlantıyla, tam da bu başlığı ve ha- beri görüşümden bir süre önce benim aklımdan da aynı sözcük geçmişti. Fakat, farklı bir içerikle. Çün- kü bir başka gazetenin haberinde de, koğuşlara gi- rildikten sonra tutuklu ve mahkûmlara karşı kullanı- lan "silah 'lar şöyle sıralanmaktaydı: "Cop, kalkan, it- faiye çengeli..." Çağımızın silahlanndan copu anla- dık da, kalkan ve irfaiye çengeli, hele bu sonuncusu neyin nesiydi? Ben de, "ortaçağ gibi" dıye düşün- müş, birşiirdeyeralabilirdüşüncesıylehaberdeki "s/- lah" adlannt defterime not etmiştim... 12 Eylül gün- lerinde yazdığım "Çığlık" adlı şiirimde "boğma tel" sözcüğü geçer... "Boğmakboğma telle birinsan ol- manın sevincini...' Bu sözcük de benim buluşum de- ğil, o dönemde bir yerlerde rastladığım bir "koman- do" deyimi, bir öldürme aracının adıdır... Şimdi söz- lüğümüz, bir başka aletin kendine yeni bir kullanım alanı bularak güncelleşen adıyla, "itfaiye çengeli" kavramıyla zenginleşmiş oluyor... Günün birinde, içinde bu sözcüklerin geçtiği bir şiir yazılır mı, bilmi- yorum. Fakat yeni bir işlevle kullanım alanına giren bu yeni saldın silahı, "itfaiye çengeli", "kalkan "la bir- likte bana tam olarak ortaçağı çağnştırdı. Duvarlann delinmesi ise, "mancınıkla" olmasa bile, tipik bir or- taçağ eyiemi değilse nedir? • • • Yıne "ortaçağ" kavramıyla açıklanabilecek şu sa- tırian birlikte okuyalım: "Ankara Tabıp Odası 'nda dü- zenlenen basın toplantısında konuşan avukat Sel- çuk Kozağaçlı, Sincan F tipindeki manzaranın deh- şet verici olduğunu, mahkûmlann cezaevine yan çıplak sevkedildiklerini, ısınma sisteminin çalışma- dığını, avukat görüşüne yan çıplak ya da çarşaflara sanlmış halde getirilen tutuklu ve hükümlülerin ba- zılannın donarak ölme tehlikesiyle karşı karşıya ol- duğunu bildirdi. Tutuklu ve mahkûmlara, başta Bar- tın, Çankın, Malatya ve Ceyhan'da operasyon sıra- sında ve götürüldükleri iljandarma alay komutanlık- lannda, ring araçlannda ve cezaevine giriş esnasm- da işkence düzeyinde kaba dayak uygulandığını; bu kişilerin burun, el, ayak, parmak ve kaburgalarında kınklaroluştuğunu; vücutlannda delici ve kesici alet- lerte açılmış yaralar görüldüğünü; bazı mahkûmla- nn hiçbir yerde kaydının olmaması nedeniyle ciddi kayıp şüpheleribulunduğunu belirtti..." (Bkz. dürüst yayın yapan "Cumhuriyet", "Yeni Binyıl", "Radikal" vb. gazeteler...) ••• Cezaevlerinde yaşanacak şiddet ve vahşet olay- lanndan bir gün önce, bir saldın olursa içerdekilerin buna kendilerini yakarak karşılık verecekleri söylen- tileri dolaşıyordu. Aynı gün kendisiyle görüşmemiz- de lstanbul Başsavcısı Ferzan Çitici, "Bana da söy- lediler" diyerek bu söylentileri doğrulamıştı. Yıne de, kendi payıma, böylesi bir tepkiyi olası görmüyor- dum. Kimlerin kendilerini yaktığı, kimlerin iddiaedil- diği gibi arkadaşlannca ya da devlet güçlerince ya- kıldığı henüz açıklık kazanmamış olsa da bazı tutuk- lu ve mahkûmlann kendilerini yaktıklan anlaşılıyor. Böyle bir cinnet sadece lider talimatıyla, örgüt fana- tizmıyle açıklanabilir mi? Bu soruya yanıt aramadan ve "ortaçağ gibi" türünden pek çağdaş ve "entelek- tüel'ce açıklamalarda bulunmadan önce, ülkemiz- deki ortaçağ yasalannı ve "itfaiye çengeli" türünden yeni savaş araçlannın kullanıldığı operasyonlan ma- saya yatırmak gerekmez mi? Kısa süre önce, herhan- gi bir terör eylemiyle ilişkileri söz konusu olmaması- na karşın antrterörist yasalanmızca onar yılı aşkın hapis cezalanna çarptınlan ve bu cezalan Yargıtay'ca da onanarak kesinleşmiş olan gençlerin bir zaman sonra -hiç dilemem ama- böyle bir adalete karşı her- hangi bir cinnet eylemiyle yanıt vermek ıstemeyecek- lerinin güvencesini kim verebilir? Gencecik yaşamı- nın iki buçukyılını cezaevinde bırakan Pınar Selek'e yaşatılanlar ve onun bugün "oy çokluğu"y\a serbest bırakılışını bile neredeyse "mucize" sayar oluşumuz, nasıl bir ortaçağı yaşamakta olduğumuzun yeterli kanıtlan değil mi? ••• Evet. Yırmi birinci yüzyıla (insanlığın ulaştığı akıl, teknik, yaşam olanaklan düşünülecek olursa) orta- çağlan da masum saydıracak görüntü ve olgularla giriyoruz. Gücümün yetmesini, sesımin ulaşmasını dileyerek, 21. yüzyıla şu anda F tipi cezaevlerinde ya da kelepçelenmiş olarak hastanelerde, yaşamla ölüm arasındaki bir çizgide girmek üzere olan, ço- ğunluğu yirmili yaşlardaki bu genç insanlara şöyle seslenmek istiyorum: Sizler, binlerce "suçlu "yu aile- lerine kavuşturan adaletsiz bir af yasasından yarar- lanmayı bile talep etmeyip sadece F tipi cezaevleri- ne kapatılmamak için direndiniz. Ülkemizin tarihin- de belki hiçbir zaman olmadığı kadar bu ülkenin na- muslu aydınlan, onurlu yazarian, şerefli sanatçılan di- renişinizi destekledi. Ölmemeniz, haklı talebınizin bir an önce karşılık bulması, böylece ölüm oruçlannın ölümsüz sona erdirilmesi için simgesel açlık grevle- ri yapıldı, banşçıl çözüm mesajıyla cezaevi önüne çi- çeklerle gidildi. Yazık ki tüm bu çabalar sonuçsuz kaldı ve bir ortaçağ vahşeti her şeye egemen oldu. Dileğim, ölümlerin ve şu anda F tip- lerinde sürmekte olduğuna ilişkin ciddi duyumlar aldığı- mız vahşetin sona ermesi, yaralannızın sanlması ve belki bunlardan da daha önemli olarak, içerde ya da dışarda, demokrasiden, banştan, adaletten yana olan hiç kimsenin kendini yalnız hissetmemesidir... Çünkü, yaşadığımız bu son süreçlerde, ülkemize daya- tılan ortaçağın son bulması gerektiği belki her zaman- kinden daha çok anlaşıldı. Ve kendi payıma, yine bu ülkede, "vahşet"\n üstünü örtmeye çalışmayan ya da böyle bir zamanda "(araf- sız" görünme çabasının ne anlama geldiğini bilen, çağ- daş, cesur, gerçekten or- taçağ karşıtı aydınlanmızın sanıldığından çok daha büyük sayılarda olduğuna inanıyorum... e-mail [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle