25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 ARALIK 2000 CUMARTESİ HABERLER Güneydoğu'daki htiharlar araştınlacak • DtYARBAMR (AA) - Diyarbakır ve Batman Vaîiliği ile Dicle Üniversitesi tarşfından Diyarbakır ve Batman'daki intihar olaylannın araştınlması amacıyla bir komisyon kunıldu. Komisyonda yer alan Dicle Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Başkanı Doç. Dr. Mazhar Bağh, intiharlan akademik bir çerçevede bütün yönleriyle, bilimsel kriter ve yöntemlerle inceleyeceklerini söyledi. Yabancı kaçak işçi çalıştırana paracezası • ANKARA (AA) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca hazırlanan yabancı kaçak işçilerin çalışma koşullannın denetim altına alınması ve izne bağlanmasını öngören yasa taslağı Bakanlar Kurulu'na sunuldu. Taslağa göre yabancı işçi çahştıran işverenlere, çalıştırdıklan işçi başına 2 milyar 500 milyon lira idari para cezası verilecek. Cep telefonu abone sayısında artıştstanbul Haber Servisi - Türkiye'de GSM hizmeti veren iki şirket olan Turkcell ve Telsim'in kasım ayı itibanyla faturalı ve faturasız ön ödemeli abone sayısının 15 milyon 750 bine ulaştığı bildinldi. Hazır kartlar gibi ön ödemeli sistemleri kullanan abone sayısı ise geçen yıl 730 bin kişiyken bu yılın ilk 11 ayında rakam yaklaşık 8.5 İcat artarak 6 milyon 200 bine ulaştı. _,^ -•, Marmara ; Içinelele • İSTANBUL/ KADIKÖY(AA)-Türk Deniz Araştırmalan Vakfı Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, Marmara •Denizi'nin daha fazla kirlenmesını önlemek için düşünülen 'Marmara Denizi Acil Eylem Planı'mn, ancak ilgili tüm kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum örgütlerinin işbirliği yapmasıyla hayata geçirilebileceğini söyledi. Prof. Dr. Öztürk, Marmara Denizi'nin özellikle son 20 yüdır hızlı bir kirlenmeyle karşı karşıya olduğunu belirterek bu süre içinde cıddı anlamda kirliliği önleyecek hiçbir çalışma yapıhnadığını kaydetti. Yüksek yargı ormanı kuracak • ANKARA (AA)- Onnan Bakanlığı tarafindan yürütülen Hatıra Ormanlan Projesi • kapsamında, Anayasa Mahkemesi, Damştay, Sayıştay ve Yargıtay hatıra ormam tesis edecekler. Yüksek yargınm hatıra ormanlan, Mamak ilçesine bağh Gökçeyurt köyünde,. Hazine tarafindan Orman Bakanlığı'na tahsis edilen sahada yan yana, ancak ayn ayn olacak. Hatıra ormanlanna sedir, karaçam, mahlep, akasya, meşe, dişbudak gibi türler diküecek. İlk fidanlar ise ocak aymda toprakla buluşacak. Şehit anneleri bayramlaştı • tstanbul Haber Servisi - Istanbul Şehit Anneleri Derneği'nde bir araya gelen şehit anneleri birbirleriyle bayramlaştılar. Dernek Başkanı Pakize Alp Akbaba, Şartla Sahverme Yasası'mn şehit annelerini ve gazileri hiç hoşnut etmediğini ifade ederek bu yasanın çıkmasından sonra içlerinin daha çok sızladığını söyledi. Prof. Dr. Engin Eker, kent yaşamı içindeki yaşlılann sosyal konumlannı hızla kaybettiklerini vurguladı \ aşhlaıtla emeldflik korkıısuGAMZEDEMİRDAĞ Son 20 yılda yaşam standartlannın iyi- leşmesi, beslenme koşullanndaki değişik- likler ve tıptaki gelişmeler insan ömrünü uzattı. Ortalama yaşam süresinin fazla ol- duğu gelişmiş ülkeler "bir gün herkes yaş- lanacak" düşüncesiyle yaşlılara, kendile- rini güvende hissedebilecekleri ortamlar yaratmaya çabaladı. Genç nüfusuyla geliş- mekte olan ülkeler arasmda gösterilen Tür- kiye ise gelecekte artacak olan yaşlı nüfu- sunu görmezden geldi. Istanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fa- kültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Gero Psi- kiyatri Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Engin Eker, 2020 yıhnda 1 mılyara yaklaşacak olan dünya yaşlı nüfusunun yüzde 70'inin ge- lişmekte olan ülkelerde yer alacağına dik- kat çekti. Eker, kent yaşamı içindeki yaş- lılann sosyal konumlaruıı hızla kaybettik- lerini vurguladı. Prof. Dr. Engin Eker, yaşhhğı "kişinin çev- reyle olan ilişki kunna yeteneğinin yavaş yavaş azalması" şeklinde tanımlayarak bu dönemde belli kayıp tehditleriyle karşıla- şıldığım söyledi. Eker, eşini ve yakınlarmı kaybetme ya da bunama korkusuyla yaşayan yaşhnın, kur- muş olduğu psikolojik dengesinin ve dola- yısıyla fiziksel dengesinin bozulduğunu vurguladı. Yaşlılık döneminde bedensel, zihinsel, ruhsal ve sosyal değişiklikler ol- duğunu belirten Eker, yenilikten korkan i Vj^ocuklarm evden uzaklaşmasıyla birlikte kan-kocanın yıllarca iletişim kurmadığının farkına vardığını belirten Prof. Dr. Engin Eker, yaşlılık döneminde pek çok evliliğin yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Engin Eker, yaşhhğı "kişinin çevreyle olan ilişki kurma yeteneğinin yavaş yavaş azalması" şeklinde tanımlayarak bu dönemde belli kayıp tehditleriyle karşılaşıldığını söyledi. Eker, eşini ve yakınlannı kaybetme ya da bunama korkusuyla yaşayan yaşlının, kurmuş olduğu psikolojik dengesinin ve dolayısıyla fiziksel dengesinin bozulduğunu vurguladı. yaşlının sosyal ilişkilennde daha derin ve seçici olacağını, eskiye özlem duyacağım ifade etti. Eker, yaşhlık dönemindefizikselyetenek- lerini, ev ortamını kaybetme ve bunama korkusunun hissedildiğini anlattı. Kendi bedenleriyle aşın derecede ilgile- nen yaşlılann çevreleri tarafindan dışlana- bileceğini söyleyen Eker, belütilen şikâ- yetlerin altında ciddi hastalıklann da yata- bileceğine dikkat çekti. Yaşlılık döneminde bellek kayıplan, dik- kati verme ve yoğunlaştırmada, yeni bilgi- leri öğrenmede zorluk yaşanacağını söyle- yen Eker, "Saçlann beyazlaması, derinin bu- ruşması o kadar önemli değü. Dikkat edü- mesi gereken nokta. yaşlılıkla birlikte organ- lann fonksiyon yapma kapashelerinin azal- masıdır" dedi. Yaşlılık döneminde kişilikte meydana gelen değişikliklerin yanmda sosyal deği- şikliklerin de olacağını behrten Eker, "Emek- Blik yaşhlar için kaygı verici bir durumdur. Özellikle işlerini yaşamlannın merkezi ha- line getiren kişilerde çalışma hayatmdan uzaklaşma bunalım yarabr. Büyükanne, büyükbaba olma da sosyal değişikliklerden biridir'' dedi. Eker, parasal durumlanrun bozulma en- dişesi taşıyan yaşlılann Türkiye koşullann- da ekonomik yönden de güvencesiz oldu- ğuna dikkat çekti. Kırsal kesimde güvenilen ve düşüncele- rine önem verilen yaşlmın kent yaşammda çekirdek ailenin yerleşmesiyle sosyal sta- tüsünü kaybettiğini anlatan Eker, "Yaşu, kentlerde bir apartman kaüna ükılır. Oysa onun ayağı toprağa değmeü" dedi. Yaşlılann iyı bir ev ortamı ve beslenme olanaklan ile belli bir gelir düzeyine gerek- sinim duyduklannı vurgulayan Eker, içten gelen ziyaretlerin onlar için çok önemli ol- duğunu söyledi. Eker, bilinenin tersine yaşlılann ailele- riyle içli dışlı yaşama taraftan olmadıkla- nnı söyleyerek "Onlann tek istedikleri ib- tiyaç duydukianndayakmlannınyanlann- da olduğunu hissetmek ve yalnız kalmava- caklannı bilmek" diye konuşru. Mutiu bir yaşlılık için Prof. Eker, mutlu bir evlilik hayatı geçi- ren ve çevresiyle ilgilenen kişüerin yaşlı- lık durumuna çok rahat uyum gösterdiği- ni belirtti. Çocuklann evden uzaklaşma- sıyla birlikte kan-kocanın yıllarca iletişim kurmadığının farkına vardığuu anlatan Eker, bu dönemde pek çok evliliğin yıkılma teh- likesiyle karşı karşıya olduğunu vurgula- dı. El ve fiziksel becerilerini sûrekli kulla- nanlann zihinsel fonksiyonlanndaki azal- manın çok yavaş olacağına dikkat çeken Eker, edebiyat başta obnak üzere güzel sa- natlarla uğraşanlann mutlu bir yaşlılık ge- çirdiğini ifade etti. Eker, her insanın yaş- lanmayla birlikte fiziksel ve zihinsel deği- şikliklere bağh olarak kaygüar duyacağını vurgulayarak iyi bir yaşlıhk dönemi için ya- pılması gerekenleri şöyle sıraladı: "- Hoşlandığımız şeyleriyapmaya devam edelim. - Yaşülığın kusurlannı kabul ederek yaç- hhğa uyum göstereliın. - Sağhldı kalmaya, beslenmeye, fiziksel aktiviteye önem verelim - Etrafta olup bitenlerle Ugiknelim. - Eski hobUerimizi sürdüreBm ya da ye- ni hobiler bulalım." Dünyanın yaşlı nüfusu 600 milyon Yaşla gelen hastalıklar korkutuyor Atzheüner hastahğına yakalanan sevdiğiniz, saydığınız bir insan birdenbire düzenU olarak yapnğı işleri yapamamaya başhyor.Sürekli yapnğı yemeğj yapamıyor, elbiselerinin yerini unutuyor, 1 dakika öncesini haürlamıyor™ knhwxki)xışamak~SAADETUSLU Sevdiğiniz, saydığınız bir insan birdenbire dü- zenli olarak yaptığı işleri yapamamaya başlıyor. Sürekli yaptığı yemeği yapamıyor, elbiselerinin yerini unutuyor, 1 dakika öncesini hatırlamıyor... Kendi kendine yetebilen annesinin alzheime- re yakalanmasıyla kendi hayatmın da tümden de- ğiştiğini vurgulayan Oğuz Ayata, yaşantısını "Onunla aranızdaki sevgi bağnu devam ettirmek- le -ki vaktinizi büyük oranda ona vermeniz gere- kebilir- kendi hayatınızın düzenini korumak ara- smda gidip geliyorsunuz" sözleriyle özetliyor. Annesinin hastalığının ortaya çıkmasının ardın- dan evini bile onun yakınına taşımak zorunda kaldığını söyleyen Ayata, en büyük zorluklardan birini de bakıcı bulma aşamasında çekmiş. Aya- ta, deneyimli bakıcı yetiştirümesi konusunda Alz- heimer Derneği'nin çalışma yapmasını istiyor. - Annenizi tambr mısınız? - Annem 76 yaşında ve 1940'h yıllardan itiba- ren aralarmda Hacettepe Üniversitesi de olmak üzere, Kıbns'tan Anadolu'nun çeşitli illerindeki pek çok lisede ögretmenlik yaptı. - Hastalıkla ne zaman tanışnnız? - 6 yıl önce sorunlar çıkmaya başladı. Ama alz- heimeri olduğunu 3 yıl önce öğrendik. İlk za- manlarda hayatını etkileyecek derecede unutkan- lıklar başladı. Gündelik faaliyetlerde beceriksiz- likler ve bunlardan kaçınma başladı. Sorunlarla birhkte sokağa yakuz çıkmak istemedi. Güzel ye- mek yaparken tatsız tuzsuz yemekler yapmaya baş- ladı. Annem yalnız yaşıyor. Birkaç kez ocakta bir şeyler unutması nedeniyle yangıh tehlikesi yaşan- dı. Konuştuğumuz şeyleri de unutmaya başlayın- ca bir problem olduğunu düşünmeye başladım. - Bu aşamadan sonrasu. - Nörologlara gitmeye başladık. 2 yılda 3 nö- rolog değiştirdik. Bu kişiler tanınmış profesörler olmasına karşın hiçbiri alzheimer teşhisini koya- sndi kendine yetebilen annesinin alzheimere yakalanmasıyla kendi hayatının da tümden değiştiğini vurgulayan Oğuz Ayata, yaşantısını "Onunla aranızdaki sevgi bağını devam ettirmekle -ki vaktinizi büyük oranda ona vermeniz gerekebilir- kendi hayatınızın düzenini korumak arasında gidip geliyorsunuz" sözleriyle özetliyor. madı. Bu süre içinde annemin sorunlanna hayal kurmak ve senaryo yazmak da eklendi. Şans ese- ri Çapa'daki Davranış Bozukluklan Bölümü'ne gittik. Burada alzheimer teşhisi konuldu ve ilaç- lar değiştirildi. - Peki ya hasta yakını olarak yaşadıklannız? - Tek çocuk olduğum için zor zamanlar yaşa- dım. Her şeyini kendi yaparken evde paket gibi oturan bir anneye sahip olmak beni kahretri. Bir noktadan sonra kendi evimi onun evinin yakını- na taşımak zorunda kaldım. Bir mobilya dükkâ- nında yöneticiyim ve evliyim. Bu arada annemin ne yaptığını, iyi olup olmadığını, ilaçlan alıp al- madığmı da düşünmek zorundayım. - Çözümünüz ne oMu? - Daimi çözüm yardımcı bulmaktı. Annemi ra- zı etmek zor oldu. tlk bulduğumuz yardımcıyla yapamadı. O zaman bunalım geçirdim. Çünkü ak- İıma gelen tek çözüm buydu. 3 ay boyunca ben düzenli gitmeye, ilaçlannı ayarlamaya çalıştım. Böyle ohnayacağma kanaat getirince biraz sert davrandun. Aç kahnca bakıcıyı kabul etti. Şim- di onunla iyi anlaşıyorlar. - Çevrenizden destek almadınız mı? - Sizi destekleyenler kadar anlamayanlar da var. Mesela sinemaya, yemeğe çağınyorlar. Sizin annenizle ilgilenmeniz gerekiyor. 'Bizi sattm' di- yorlar. Yakın akrabalardan anneme bakmak için yardım istediğimde, hastalığı bilmedikleri için onur kıncı davramşlarda bulunabiliyorlar. - Sizin gibi hasta yakınlarryla iletişiminiz- - Derneğe bağh olarak hasta yakınlanyla bu- luşuyoruz. Orada sizin paylaştığınız sorunlan paylaşan insanlar var. Eşinize dostunuza anlata- madıklannızı burada anlatabiliyorsunuz. Tecrü- belerinizi paylaşıyorsunuz. Genelde yakınlan has- ta için kendi hayatını sihniş. Bu toplantılar bunu sildi. Toplantılar yaygınlaştınlmalı. Birde demek, bakıcı eğitimi yapabilir. Bakıcınm, neyle karşı- laşacağını, nasıl davranacağım bilmesi gerek. tstanbul Haber Servisi - 6 milyar insanın yaşadığı dün- yamızda 60 yaşm üzerinde olanlann sayısı 600 milyona yaklaştı. Yapılan araştırma- lar, bu sayırun gelecek 20 yıl içerisüıde 1 milyan bulacağı- nı gösteriyor. Yaşlı nüfusundaki bu artış tüm ülkeler için sağlık sorun- lanna yeni yaklaşımlan ve hastahklarla mücadeleyi geti- riyor. Geçen zamanla birlikte or- ganlar ve organ sistemleri de yaşlanmaya başhyor. Kalp bü- yürken akciğerlerin solunum kapasitesi yüzde 40 azahyor. Bazı nöronlann öldüğü bey- nin diğer yapılannda hasar- lar ohışuyor. Egzersiz ya- pıhnaması durumunda 30-70 yaşlan arasında kas kütleleri ka- dınlarda yüz- de 22, erkek- lerde yüzde 23 azahyor 50 yaşından sonra ışığa karşı duyarh- lık artarken 70'liyaşlarda gözlerde de- tay ayrımı azahyor. Böbreklerde de süzme fonksiyonu yavaşhyor. Yaşla bir- likte ortaya çıkan ya da artış gösteren has- talıklar ise şöyle sıralanıyor: -Hipertansiyon(yTİksektan- siyon): 30 yaş altında 10 kişi- den 2'sinde görülürken 60 ya- şın üstünde 10 kişiden 6'sın- da görülür. - Prostat: 40 yaşın altında- ki erkeklerde de görülmesine karşın 60 yaşın üzerindeki er- keklerin yandan fazlası, 85 yaş üzeri erkeklerin ise yüz- de 85' i bu hastahğa yakalanır. -Kalp-damar hastalıkları: Kalp hastalıklannın en önem- li nedenlerinden olan damar sertliği uzun sürede oluştuğu için yaşlılık döneminde orta- ya çıkar. Kalp krizi ve inme- de ise erkekler için 45, kadın- lar için 55 yaş üstü riskli dö- nemlerdir. eçen zamanla birlikte organlar \ e organ sistemleri de yaşlanmaya başlıyor. Kalp büyürken akciğerlerin solunum kapasitesi yüzde 40 azahyor. Bazı nöronların öldüğü beynin diğer yapılannda hasarlar olusuvor. - Peptik ülser: Genelde ye- tişkinlerde görülür. 75 yaş üze- rinde vakalann yansı ölümle sonuçlanıyor. - Osteoporoz(kemikeriıne- sO: Menopoza bağh olarak or- taya çıkan kemik erimesine kadınlarda sıklıkla rastlamr, ileri derecede ölüme neden olabilir. - Testosterondaazahna: Er- keklerde ileri yaşlarda görü- len hormon azâhnası hem kas yapısında tahribata yol açar hem de cinsel işlevlerde azal- maya neden olur. - Alzheimer: Beynin bazı bölümlerinde, özellikle bel- lekle ilgili alamnda meydana gelen değişiklikler sonucu or- taya çıkar. Bellek, dü- şünce, davra- nış ve duygu başta olmak üzere beyin fonksiyonlan yavaş yavaş yıkıma uğrar. Hastahğın başlangıcın- dan itibaren 7-9 yıl içeri- sinde araya giren bir en- feksiyon, bes- lenme bozuk- luğu, sürekli yatmayabağ- lı olarak olu- şan ülserler nedeniyle hasta yaşamı- myitirir. Erken baş- langıç yaşı genellikle 40- 60 yaş arasındadır ve ölüm daha kısa sürede gerçekleşir. 70'li yaşlardan sonra başlayan has- tahğın yıkıcı etkileri daha ya- vaş seyreder. İlk belirtileri günlük işleri yapamama ve unutkanlıklar- dır. Kadınlarda daha sık görü- len alzheimer, ilk dönemle- rinde genellikle farkedihnez. Türkiye'de 250 bine yakm alz- heimer hastası olduğu tahmin ediliyor. - Parkinson: Beyindeki "do- pamin" maddesinin azahna- sına bağh olarak oluşur. îs- temli harekederde yavaşlama, kaslarda sertlik ve titremeyle karakterize edilir. 40- 70 yaş- lan arasmda genellikle erkek- lerde görülür.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle