Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3RALIK 2000 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Taıtan: Pofis
Vakfı'nın geliri
101 trUyon
• ANKARA(ANKA)-
lçişbri Bakaıu Sadettin
Tan&n, Türk polis
TeşHlatını Güçlendirme
VakVnın son beş yıllık
geliı toplamının yaklaşık
101 Tİlyon479 milyar
415 milyon lira oldugunu
açıtadı. ANAP Istanbul
Millîtvekili Bülent
Akarcah'nın yazılı soru
önergesini yanıtlayan
Tantın, Türk Polis
Teşkılatını Güçlendirme
Vakfi'nıngelir
kaynaklannın, pasaport
istek formu, silah
nıhsatlan ve sürücü
belgelerinin gelirleri,
silah ithalinden elde
edilen gelirler, motorlu
araç tescil plakalan
gelirleri ile bağış ve
yardımlar, iştiraklerden
temettü gelirleri ve faiz
gelirlerinden oluştuğunu
bildirdi
Komıyucu aile
yrinetmeliği
• ANKARA (AA) -
Koruyucu aile yanındaki
çocuklara harçhk
ödenmesine, okul servisi
ve kurs ücreti verilmesine
olanak sağlayan
yönetmelik değişikliği,
Resmi Gazete'de
yayımlanarak yürürlüğe
girdi. Değişiklik ile
koruyucu aile olmak
isteyenlerden sağlık
kunılu raporu veya
aynntılı raporlar
istenmesi uygulaması
kaldınldı. Yönetmelik
değişikliğine göre,
koruyucu ailede bakılan
çocukların muayene ve
tedav i giderleri için genel
müdürlük tarafından
verilecek sağlık karneleri
kullarulacak. Koruyucu
aile yanındaki çocuklara,
yönetmeliğe uygun olarak
aylık yapılan ödemeler,
olcula gidenlere eylül
ayında. aynca bütün
çocuklara. yıllık giyim
masraflannın
karşılanması için şubat ve
ağustos aylannda iki katı
tutannda verilecek.
Kahcı konutlar
dağıtılacak
• BOLU(AA)-Bolu'da
depremzedeler için
yaptınlan 1458 kahcı
konut, 9 Aralık'ta noter
huzurunda yapılacak
kurayla hak sahiplerine
dağıtılacak. Kuraya tabi
olan hak sahiplerinin
listesinin, Bayındırlık ve
Iskân Bakanlığı'nca Bolu
Valiliği'ne gönderildiği
bildirildi. Kura çekilişi, 9
Aralık Cumartesi günü
saat 09.30'da. Anıtpark ve
Kardelen Sineması'nda,
Bolu 3. Noten tarafından
vatandaşlann ve basının
önünde yapılacak.
Metra inşaatı
• İstanbul Haber Servisi
- Aksaray-Yenibosna hafıf
metro hattını, Mayıs
2002 "de bitmesi planlanan
Taksim-Yenikapı metro
hattına bağlayacak
sistemin inşaatının temeli
tstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Ali
Müfit Gürtuna tarafından
dün atıldı. Büyükşehir
Belediyesi Genel Sekreter
Yardımcısı Dursun Ali
Çodur, Aksaray ve
Yenikapı istasyonlannın
bağlantısını sağlayacak
güzergâhın 721 metre
oldugunu belirterek,
"Güzergâhın bir kısmı
açma-kapama, bir kısmı
da delme tünel şeklinde
geçilecek. Tünel
yapılannm inşaatı 5.5
trilyon liraya mal ocak"
dedı.
Tan Olaylarından 55 YılSonra Demokrasinin Neresindeyiz?
55 yüchrhiçbir şeydeğişmedi• II. Dünya Savaşı'nda Nazizmin
yenilgisinden sonra, Tan gazetesi,
dünyanın gidişine ayak
uydurmalıyız, çokpartili demokratik
düzene geçmeliyiz görüşleri ile bir
demokrasi saldınsına geçmişti. Bu
yüzden de, başta CHP iktidan olmak
üzere bütün demokrasi karşıtı
güçlerin saldınsına uğramıştı.
Gerekçe de bu gazetenin ve
Serteller'in "komünist" olmasıydı.
Doç.\TLDIZSERTEL
4 Aralık 1945'te, ellennde balta
ve balyozlarla Babıâlı Caddesı'nde
Tan gazetesine hücum eden binler-
ce kışi, "Kahrolsun komünistler,
SerteOereölüm!" dıye bağınyorlar-
dı. Dönem, çokpartili rejime geçiş
dönemiydi.
II. Dünya Savaşı'nda Nazizmin
yenilgisinden sonra, Tan gazetesi.
dünyanın gıdışıne ayak uydurma-
lıyız, çokpartili demokratik düze-
ne geçmeliyiz görüşleri ile bir de-
mokrasi saldınsına geçmişti. Bu
yüzden de, başta CHP iktidan ol-
mak üzere bütün demokrasi karşı-
tı güçlerin saldınsına uğramıştı.
Gerekçe de bu gazetenin ve Sertel-
ler'in "komünist" olmasıydı. Ze-
keriya Sertel, bu hücumlar karşı-
sında. "Okuyuculanmla açık bir
konuşma"başlığı altında ıki yazı
yazmış ve şöyle demişti: "Biziın
bu memlekette gerçekleşriğini gör-
mek istediğimiz şe\ sadece demok-
rasi ve Batı anlamında demokrasi-
dir: Söz özgürlüğü, düşünce özgür-
lüğü, örgütknme özgürlüğü, kor-
kudan kurtulma özgürlüğü istiyo-
ruz." Serteller aynı zamanda siya-
sal af istiyorlardı. Onların o günler-
de yazdıklan yazılan okuyanlar,
hemen şu kanıya vanyorlar:
Hiçbir şey değişmedi!
Acaba? Ozgürlükler konusunda
pek de büyük bir kazancımız ol-
madığı bir gerçek. Ancak, sorunu
biraz derinleştirirsek önümüze
önemli farklar çıkıyor:
1. Savaş sonrası yıllann temel
sorunlan demokratıkleşme ve sos-
yal haklardı. Bugün ıse önümüzde
irtica ve IMF sorunlan var. Yanı
sadece demokratik değil aynı za-
manda laık ve bağımsız cumhuri-
yeti savunmak durumundayız.
"Kûresefleşme'' adı altında yeni bir
kılığa bürünmüş olan emperya-
lizm, bize çalışan ınsanlan fakirleş-
tiren ekonomik programlar dayatı-
yor. Okullanrmzda beyni yıkanmış
yobazlar yetiştınliyor. Sefalet ve
cehalet demokratik gelişmelen te-
melınden sarsıyor.
2. O günden bugüne, Türkiyede
4 Aralık 1945'te, ellerinde balta ve balyozlarla Babıâli Caddesı'nde Tan gazetesine
hücum eden binlerce kişi,u
Kahrolsun komünistler, Sertellere ölüm!" diye bağın-
yorlardı (Üstte). Zekeriya SerteL, (sağdaki fotoğraf) bu hücumlar karsısında. **Oku-
yucularunla açık bir konuşma" başhğı alünda iki yazı yaznuş ve şöyle demişti: "Bi-
zün bu memlekette gerçeklesriğini görmek istediğimiz şey sadece demokrasi ve Ba-
ü anlamında demokrasidir: Söz özgürlüğü, düşünce özgürlüğü, örgütlenme özgür-
lüğü, korkudan kurtulma özgürlüğü istiyoruz."
Tan Olayı'ndan
f
" Keskler
ALPASLAN BERKTAY
55 yıl geçtı. (Tek Parti Döneminde) CHP İstan-
bul Ögrenci Yurdu'nda kalıyordum (Ünıversite
Merkez Binası'nın arkasındaki, eski Bekir Ağa Bö-
lüğü). Buradakı ögrencılerin çoğu, o günün CHP
"eşraû"nın çocuklanydı. Sonralan, aralanndan,
öğrenci kuruluşlan başkanlan, millervekılleri çık-
tı. Sağa kaymış bir partinin sağcı birikiminin ıçin-
den, 4 Aralık Tan Matbaası olayının iticı gücü de
orada oluşturuldu.
Bunlar, çoğunlukla kalantor giyimli, röleve şap-
kalı kişilerdi. Günün (Bobstil) modasına uyarak gi-
yinırlerdı. Omuzlar geniş ve düşük, kollar uzun, pa-
çalar dar ve kısa, boyunbağı düğümü nohut tanesi
kadar... Kalın mantarpabuçlargırç.. gırç... Çay Ge-
cesi'nden Çay Gecesı'ne... Ortak özelliklen, kıtap
okumamalan ve ciddi bir şey konuşmamalan, dü-
şünmemeleriydi. Sınavlardan 1-2 gün önce okuma
salonuna doluşurlar, hemen ertesi gün kaybolurlar-
dı. Gecelen Beyoğlu'na barlara, para yemeye..
Okumayan, düşünmeyen, tartışmayan bir gençlik...
Faşıst bile değillerdi. Savaş sonrası sağa kaymış bir
tek parti yönetimı, açıkça "Ben faşistün" diyen bir
Başbakan Recep Peker, "Belediyelerin bile eleştiril-
mesine tahammülümüz yok" diyen bir Başbakan
Şûkrfi Saracoğhi— Böyle bir öğrenci kitlesi, onlar
için ideal bir "Hazır Güç" idi. Onlara bakarak, ya-
kın gelecekteki gericı yükselişi görebilirdiniz.
Olay günü, başlannda, bizim sınıftan Celâl Sun-
gur vardı. Küçücük bir kafa, fırlak omuzlar, pazu-
lar... Almanya'dan yenı gelmıştı. Besbelli, kafası-
nı değilse de, kaslannı bolca çalıştırmıştı. Millet-
vekıhnin oğlu mılletvekili oluyordu çok kez. O da
geleneği bozmadı, Yozgat mılletvekili bir babanın
Yozgat milletvekili oğlu oldu sonradan.
• Tan olayından tam 1 yıl sonra, 16 Aralık 1946.. Savaş bitmiş, dış
tehlike kalkmış.. Istanbul'da, fol yok yumurta yok, sıkıyönetim...
Tümgeneral Asım Tınaztepe, bir gün içinde tüm sol dergi, sendika ve
partileri kapatınca tablo tamamlandı, sola ve emeğe kapalı, sağa ve
sermayeye açık bir "demokrasi"nin temelleri atıldı.
Önce Beyazıt'ta Lena Kitabevı'ne gidıp tabela-
sını ındirttıler. Yol boyunca kıtabevlerine Türk bay-
rağı astırdılar. Berrak Kitabevi'ni, Göriişler dergı-
sinı tahrip ettıler. Sonra da Tan Matbaası'na saldı-
np yıktılar. Geceleyin yurdun gazinosunda toplan-
dılar. Hırsundan, yatakhaneye kaçıp yorganı başı-
ma çektım. Aşağıdan Celâl'm sesi gelıyordu. Se-
sıni titreterek topluluğu etkilemeye çalışıyor, gele-
cekteki milletvekilliğinin provalannı yapıyor. du-
rup durup "Dağ başüu dıunan almış^ı söyletiyor-
du.
Ertesı sabah gazinoya mdiğımde, kara tahtada 2
ayn liste gördüm. Birinde Tan, Göriişler, Yeni Dün-
ya, LaTurquıe, ABC, Berrak.. Karşılannda: "Bun-
lann işi görûldü.»" Öbür yanda Marko paşa, Ses,
Nor-Or (Ermenice).. Karşılannda: u
Bunlar da bi-
ze yemlik kaldı"- Musluklann başuıda, hızlannı
alamamış, şakalaşıyor, bir gün öncekı hünerlerını
anlatıyorlardı. Binnin adı basında "ZatoğhTya çık-
mıştı. Kırmızı pijamalıya "Kızıl!.. Kml!.." dıye ta-
kılıyordu. Öbürü kâğit toplannı Sirkecı Gan "na dek
nasıl yerlere saçtıklannı anlatırken, Zaloğlu; "O
da bir şey mi?" deyip, levyeyi kaptığı gibi makine-
leri nasıl kanırttığmı döktürüyordu.
Bu Zaloğlu. ıri kıyım, kaytan bıyıklı. Cezar Ro-
mero tipinde bıriydi. Bir gün benı bir kıtap -hem
de mesleğimle ılgilü- okurken görüp: - Yuuuh!..
Şuna bak, kitap okuyor! diyerek "suçüstü" yaka-
lamıştı!
Sonra doktor çıktı, kulak- boğaz-burun uzmanı
oldu. Hastalannın kulaklan, boğazlan, bunınlan ne
oldu, bilemem.
Bunlara "4 Aralık GençngT denilebilirdi. Olay-
dan sonra Aziz Nesin, Marko Paşa'da "Ey Türkfa-
şisti! Birinci vaztfen" dıye başlayıp sözü matbaa
yıkmaya getiren bir yazı yazdı. 27 Mayıs olduğun-
da ıse, gözümün önüne bu gençlik gelmış ve bu işe
şaşmıştım. Olay sırasuıda muhalefet yapan 2 gaze-
te, Vatan ve Tan, hükümeti rahatsız edıyordu.
Tan'ın muhalefeti sol içeriklı. Vatan'ınki ise ABD
yanhsıydı. Ankara'da buna karşı bir şeyler hazu"-
İandığını haber alan Ahmet Enıin Yalman, olaydan
bu- gün önce Ankara'ya gittı. Ertesi gün Vatan ga-
zetesi büyük bir dönüş yaparak kendini saldından
kurtardı. Tanın'de Hüse>in Cahit Yalçuı-kı, Ingıliz
yanhsıydı- "Kalkın ey Ehli Vatan!" başlıklı bir ya-
zı yazdı. Olayın. savunulduğu gibi "kendingmden'',
"MiBiyetçi gençliğin asil heyecam" ohnadığı, Anka-
ra'da hazırlandığı apaçıktı. Olayı hazırlayanlar, Baş-
bakan Şükrü Saracoğlu ile birlikte CHP istanbul
parti müfettişi ve Uşak milletvekili Alaeftin Tîri-
toğlu ıdi. Bu kişi sonradan her şeyi unutup, unut-
turduğunu sanıp -Türkiye'nin yazgısı!- bir sosya-
list parti kurrmaya kalktı. Azız Nesin buna, "Tiri-
toghı sosyaüzmi", "Tiridine sos>alizm" dedi. Baş-
ka nedenlerle çok kızdığım biri bir gün evime ge-
lıp, Tiritoğlu'nun Izmir'e geldiğıni ve benimle gö-
rüşmek istedığinı -besbellı parti kurmak için- söy-
ledi. Ikisine karşı olanca öfkem bir araya geldi ve
adamı bahçe kapısına kadar kovaladım.
Celâl Sungur'a gelınce... Anadolu'dan yurda ye-
ni gelmiş bir grup genci yuvarlak bu- masanın çev-
resinde toplamış, ruh çağınyordu. Ortada bir kah-
ve fincanı, çevresinde harfler... Herkesin parmağı
fuıcanda... Çağnlan, Atatürk'ünruhuydu. Celâl'in
sesi birdenbire saygılı bir havaya gırdı. Atatürk'ün
huzurundaydı besbellı...
- Efendimiz.. Efendimiz!.. Dünya durumlannı
nasıl görüyorsunuz?
Fıncan bir o yana. bir bu yana kımıldadı. Aklı ba-
şında biri:
- Ruhlar harfleri tersinden de okuyabilir. Şunla-
n tersıne çevırsene, dedi.
- Sen kanşma!
Politikaya atılıp milletvekili, arkasından TBMM
idare âmin oldu. Daha sonra adı bir casusluk ola-
yın kanştı. En ılgınç yanı, politikaya atılması de-
ğıl, bir bilim adamı unvanıyla Tıp Fakültesi'ne de-
kan olması oldu!
E Yayınlan sahibi, dostum Cengjz Tuncer'e git-
miştim. Asansörde, apartman yönetıcisinin aduıı
okudum: Zati Sungur.. Eşinin babasıydı. Dedim,
"İki tane Sungun. Birinin aldatmacası, sahnede;
öbürününki, gerçek yaşanun içinde». tkisi de 'Pro-
fesör'.. Insanlangerçekten aldatan. hangisi?'" Dün-
yaca ünlü Zati Sungur'un gözboyacılığı sevimlı
geldi bana. (Tan Olayı'nın) malzemesi, bunlardı!
Tam 1 yıl sonra, 16 Aralık 1946.. Savaş bitmiş,
dış tehlike kalkmış.. tstanbul'da, fol yok yumurta
yok, sıkıyönetim... Tümgeneral Asım Tınaztepe,
bir gün içinde tüm sol dergı, sendika ve partileri ka-
patınca tablo tamamlandı, sola ve emeğe kapalı, sa-
ğa ve sermayeye açık bir "demokrasi"nın temelleri
atıldı. (Tan Olayı'nın) sonrası da bu oldu.
kapitalızm geliştı. Sanayıleşrik bir
ölçüde. Iç göçler ve işsizlik fakir-
zengin aynmını daha belirlı bir şe-
kilde ortaya çıkardı. K.apıtalizmle
berabermafya ekonomısi gelişiyor.
Deviet kendı özgürlüğünü kaybe-
diyor. Hapishaneler dahı kontrol-
den çıkıyor. Pohs dev leti o gün de
vardı. bugün de var. Ama bugün
başka türlü bir polis devletı yaşıyo-
ruz. Yoksulluğa ıtılenler, haksızlüc-
lara uğrayanlar sokaklara dökülü-
yor. coplanıyor, rutuklanıyor, açlüc
grevi yapıyor, ölüyor. Egemenlik-
lerini büyük mali-sınai ser-
mayeye, yerlı-yabancı bü-
yük sermayeye, bankalara
kaptırmış politikacılanmız
sosyal haksızlıklan daha
da arttırma yolunu tutuyor.
Yolsuzluklar, haksızlıklaro
vakit de vardı. ancak dev-
let egemenlığıni bu denli
yıtumemişti. O gün devlet-
çılik hâlâ yürürlükteydi,
bugün ise kaos var.
3. Medya o vakit de be-
yin yıkıyordu, bugün de. O
gün demokrasiyi savunan
iki gazete vardı: Tan ve Va-
tan, diğerleri demokrasi sa-
vaşçılannı komünist göste-
np gençliğı üzerlenne yü-
rüttüler. Böylece, bilerek
veya bılmeyerek hüküme-
te, tek parti diktatörlüğüne
hizmet ettiler. Ya bugünkü-
ler ne yapıyorlar? Ellerin-
dekı bütün teknik araçlarla
Amerıka'nın tek büyük
dünya gücü olduğuna, o-
nun ızınde serbest pıyasa
ekonomisı yolunu tutmak-
tan başka çare olmadığına
masum yurttaşlanmızı
inandınrken acaba kime
hizmet ediyorlar?
Unutmayalım ki, Ikinci
Dünya Savaşı büyük dev-
letler arasında sömürge
kavgasından çıktı. Savaş-
tan sonra bu kavga bitme-
dı. Afrika ve Asya'da Fran-
sa, Ingiltere ve Amerika
arasında bu kavga hâlâ el
altından sürüyor. Ne Al-
manya "Büyük Almama"
hevesinden vazgeçiyor, ne
Rusya "Büyük Rus>a" ıd-
dıasından. Ne Saddam
Amenka'ya boyun eğiyor,
ne Castro, ne Çin ne de
Kaddafi Ama bız, varsa
yoksa Büyük Amenka nin-
nılen ile uyutulup duruyo-
ruz.
4. Uluslararası ortam da
değışık bugün. Küreselles,-
me. büyük ölçüde bütünle-
şen dünya sermayesınin.
deviet \ e hükümetler üze-
rine egemenlığıni kurarken
demokrasiyi de yozlaştın-
yor. Mafya ekonomileri
sosyal uçurumu derinleşti-
riyor.
Buna karşılık, Uluslara-
rası Af Örgütü, Uluslarara-
sı Insan Haklan Örgütü,
yeşiller, sendikalar, sosya-
listler, sosyal demokratlar,
değişık kitle örgütleri ulus-
lararası boyutlarda bir de-
mokrasi ve insan haklan
savaşımı vermekteler. Ya
biz?
Tan gazetesinin yıktınl-
dığı günden bugüne çok
şey değişti. Biz, onlann
başlattığı demokrasi kav-
gasına uıanmış olan insan-
lar, bu davayı elden bırak-
mayacağız. Türkıye'de de-
mokrasinin sosyal haklar-
dan. laik eğitımden ve
bağımsız Türkiye'den geç-
tiğinin bilincinde olarak.
KİMÜĞİM: İNSAN
Cumhuriyet
k ı t a p I a r ı
Cumhuriyet
k i t a p 1 a r ı
ErdoğanAydın
FATİHVEFETİH
Mitler ve Gerçekler
Güncel polıtikadan şıire; günlük yaşam, toplum bılımı ve
felsefeden sanatın özgül sorunlanna, bir edebiyat ve düşün
adamının "denerae'ieri bu kitapta toplandı Düşûndüren,
duygulandıran, şaşırtan, gülümseten yazılar bunlar. İnsan
olmanın bilincıni onurla taşıyan "tNSAN"ın gerçek
"KİMLİĞ1"...
CumhurtYH Çağ Pazartama A.Ş. Tûrkocağı Cad. No.39/41
kitap kulübû (34334)Cağaloğtu-lstanbul Tel: (212)514 01 96
Bir bölümü dizi olarak yayımlandığında olay olan.
Istanbul'un fethı fetıh mıdir. ışgal midir tartışmasını tüm basın
kuruluşlannda baslatan kıtap Asırlar bov-u kurgulanan
söylencenın yıkılışı Resmi tanhçıhğe tutulan bir ışıldak.
CumhurİYet Çağ Pazarlama A.Ş. Tûrkocağı Cad. No:39/41
. kitap kulübü 34334iCağaloğlu-lstanbul Tei 1212)514 0196
GUNLUK DOSTCumhuriyet
k ı I a p ] a r ı
"...Hepsi de okuyanı doyuran, doyururken de acıktıran.
varlıklardakı yerleşme sarsıntılannı depremlerini, onlarla birlikte
boşhıklan da duyumsatan ve o boşluklan dolduracak kaynaklan
aramaya iten birbirinden güzel, bırbirinden etkili metinler...."
MUZAFFER BUYRUKÇU
"...Bu kitap ıçi boşatılmamış dostluldann. ıçtenlıgin ve
alçakgönüllülüğüa de bir el kitabı niteüğınde...".
MELİSA GÜRPINAR
Cumhurtypt Çağ Pazartama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41
kitap kulûbü (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel: (212)514 01 96
Cumhuriyet
k i t a p I a r ı
Erdoğan Aydın
NASIL MÜSLÜMAN OLDUK?
Nasıl Müslüman olduğumuzu genellıkle sormadık kendımize
Çünkü "din ve hıdayet aşkıyla". kendılığınden tslâmıjetı
benimsedığımız yolunda koşullandınlmıştık. Oysa do^uyu
aradığımızda. Mdslümanlaştınlma tanhımızın, ınsanı irkılten bir
vahşet surecı olduğu soguk gerçegıyle karşılaşıvoruz. Bu sorunun
aydınlığa kavuşturulması. şeriatçılığın temel toplumsal güçlerden
bın olduğu gunümûz Turkıye'sınde her zamankinden büyük bir
önem taşımaktadır.
CumhurİYe( Çağ Pazarlama A Ş Tûrkocağı Cad No 39/41
^ kitap kulûbü (34334)Cağaloğlu-lstanbui Tel '2121514 0196