Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 ARALIK 2000 PAZAR
10 YAt\ 1ı dishab@cumhuriyet.com.tr
AB'nin göbeğinde
işkence!
Ingiltere'den 8 yıl sonra, kıta Avrupası,
deli dana salgını korkusuyla karşı
karşıya. AB gerekli önlemleri almaya
çahşıyor. En son olarak gerekli
testlerin bir an önce yapılması
yönünde karar aldı. Hormon mafyası,
dioksin ve domuz vebası
krizlerini atlatan Belçika'da, şimdi de
deli dana çanlan çalmaya başladı.
Geçimini hayvancıhktan sağlayan
çiftçi, tüccar ve mezbaha çalışanlannın
başı dertten kurtulamıyor bir tûrlü.
Sektöre son darbeyi ise hayvanlan
koruma dernekleri vurdu. Aslına
bakarsınız iyi de ettiler!
Belçika'da et üretimi, marya parmağı
olduğu söylenen öylesine dev bir
sektör oldu ki, artık köşedeki çiftçi
sadece filmlerde kaldı. Kâr... daha çok
kâr! Çoğu zaman da tûketici sağlığıru
hiç dikkate almadan! Insanlann
beslenmesine saygısızlıkla
yetinmiyorlar. Aynı sektör
hayvanlanna da saygısızhk yapıyor.
Hayvanlan koruma derneklerinin
Anderlecht ve Ciney hayvan
pazarlannda gizli kamerayla kaydedip
medyaya verdiği ve Belçika'yla
birlikte Fransa, Almanya, Hollanda,
Ispanya, Ingiltere, Avusturya, Isviçre
ve CNN'de yayımlanan görüntüler
Belçika'yı ayağa kaldırdı. Temmuzdan
ekime kadar, hayvanlan koruma
gözlemcilerinin gizlice çektiği 60
saatlik görüntülerden derlenen 45
dakikahk kasetteki vahşet tûyler
ürpertici: "tple bağh
hayvanlaruı belkemiğine
sopalaria dakikalarca
vurulması", "bir ineğin,
derisinin bir kısmının
yüzûlmûş haldeki
görûntüleri", "çizmeB
adamlann hayvanlann
kafasını ve memelerini ^ — —
rastgele tekmelemesi",
"danalara elektrik şoku verilmesi",
"canlı bir sığınn gözlerine patlayıncaya,
kanaymcaya kadar vurulmasr, "insan
demeye Hilimin varmadığı yaratüdann,
kesküı sopalan bir ineğin anüsüne
sokup sokup çıkarmalarT .
Bunlar, pazarlan denetlemekle
yükümlü veterinerlerin gözleri önünde
oluyor. Hayvanlan koruma demeği
GAIA'nın sözcüsü Michel
Vandenbosch, "veterinerlerin görevini
niye yapmadığını anlamadığmı"
söylüyor. "Hayvanlan bir yerden
başka bir yere hareket ettirmenin
fiziksd güç kullanmadan da mümkün
olduğunu" belirten hayvan korumacı,
hayvan işkencecilerinin
cezalandınlması için Brûksel
savcılığına başvurdu. GAIA,
Anderlecht ve Ciney hayvan
pazarlannın da hemen kapatılmasını
istedi. Sosyalist Parti de ayru isteği
yineledi. Kamuoyunun tepkisinden
olsa gerek, hükümet, hemen bir acil
önlemler paketi hazırladı. Tanm
Bakanı JaakGabriels ve Halk Sağhğı
Bakanı Magda Aeboet, "hükümetin 9
hayvan pazanna yeniden resmi
makamlarca tanınma koşulu
getirdiğnü, pazarlann 31 Arahk'a
kadar eksikliklerini tamamlamasının
istendiğmi" açıkladılar. Yasal gerekleri
yerine getirmeyen hayvan pazarlan
kapatılacak. Işkencecilere ise yeni
yaptmmlar uygulanacak. Bazı hayvan
BRUKSEL
tüccarlan ve çiftçiler GAIA'yı insanlar
açlıktan ölürken medyayı manipüle
edip dikkatleri daha önemsiz konulara
çekmekle ve şov yapmakla suçladılar.
Çiftçiler Birliği, vahşet görüntülerini
dehşetle karşıladıklanru, ancak bunu
tüm sektöre mal etmenin haksızlık
olduğunu söylerken Anderlecht
Hayvan Pazan yönetimi, pazara
webcam yerleştirip görüntûleri
intemetten yayımlama ve kendine
çeki-düzen verme karan aldı. En son
"Animals Fîrst" adlı hayvanlan
koruma derneği. "domuzlann, daha
ölmeden karm yanhp parçalanmaya
başlandığı" bir mezbahayı polisle
birlikte basıp suçûstü yaptı. Baskından
önce derneğe, daha vahşi ve iğrenç
görüntûleri içeren bir video kaseti,
postayla ulaştınlmıştı. Şimdi kimse
çıkıp da "bu işkence olaylan mûnferit
vakalardır. Ulkemizde sistematik bir
şekOde işkence vapılmamaktadır"
diyemez.
Hormona karşı mücadele ettiği için
yıllar önce veteriner KareJ Van
Noppen'ı öldüren hormon mafyasının,
bu kez GAIA sözcûsü Vandenbosch'u
ortadan kaldırma karan aldığı polise
ihbar edildi. 2 yıl önce, bir protesto
sırasında, Anderlecht hayvan pazannda
linç edilmek istenen, ölümden dönen
ve şimdi de polis korumasına alınan
eylemci, ölüm tehdidine aldırmadan,
kanal kanal dolaşıp görüşlerini
anlatıyor, gazetelerle röportajlar
yapıyor ve hükümet ve
çiftçi birliğiyle hayvan
pazarlannda "daha
hayvancıl koşullar
yaraülması için"
görüşmelerde bulunuyor.
Eskiden bozgunculukla
suçlanan Wandenbosch,
^ — ^ — • şimdi halk kahramanı ilan
edildi. Her gün yüzlerce
telefon geliyor GAIA'ya. E-posta
yığılmasından GAIA sistemi iki kez
kilitlenmiş. Yılda 250 milyon hayvanın
kesildiği Belçika'da, 50 hayvanlan
koruma derneği ve bunlann da 200 bin
üyesi var. Gardini, "Bir ülkenin
uygarhk düzeyi, hayvanlara nasıl
davrandığryla ölçülür" diyor.
Hayvanlara saygı duymayanlann,
insanlara da saygı duymayacağı savı,
doğru olsa gerek. Belki de, Belçikalı
tûketici kendisi karar verip daha az
kırmızı et yemeli. Sendikacı 4t> . - .,
Louis Marien'ın önerdiği gibi,
protesto amacıyla, "et yenmeyen bir
gün" ilan edilip et endüstrisine
kafasına estiği gibi tûketicinin
sofrasıyla oynayamayacağı
anımsatılabilir. Hayvan pazarlanndaki
eziyet görüntûleri Belçikalılann
beslenme alışkanlıklannın
sorgulanmasına yol açabüir. Sahi biz
insanlar niçin hâîâ hayvanlan yiyoruz?
Belçika'da gençlerin çoğu tercihini
etsiz bir sofradan yana yapıyor.
tlla et yemek isteyen de seçimini
doğrudan çiftçiden et alma
yönünde yaparsa dûrûst çiftçi de
desteklenmiş olmaz rm?
Hayvanlan korumaya çabalarken
mafya tarafından öldürûlmeye
çalışılan Vandenbosch, polis koruması
altında! Sadece hayvanlan değü,
insanlan da "insan vahşeti"nden
korumalı!
ERDtNÇ
UTKU
2001
KÜLTÜR AJANDASI
ÇIKTI
NâzımHikmet
Kültür ve Sanat Vakfı
Sıraselviler Cad. 48/1
Taksim-lstanbul
Tel: (212) 252 63 14-15
DF.NİZİ SFYEMERF İI.GİNÇ OYKUI.FR. TEKNİK KONl I \K.
NİZCttfNi ••DERGE/
ARAUK 2000 ^ SAY1: 200
KAÇ1N UŞAKLAR KAÇIN GELİYOR BİR DELİ POYRAZ
"KEGAK" GÖREVE
BAŞLADI
• PIS SU TANKLARI • TARIHTE YELKEN
OTOPILOT HAKKINDA
BtLtNMESl GEREKENLER
Demirciler Sitesi, 8. Codde, No. 71 Zeytinburnu- ISTANBUL
Tel (0212) 664 16 94 - 510 28 71 Fab (0212) 558 67 85
KAMAN SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
DosyaNo: 2000/75
Davacı Ziraat Bankası Kaman Şubesi Müdürlüğü vekili Av. Arap Gökalp trafindan dava-
lılar Tamer Gök ve aıkadaşlan aieyhine açılan Kaman ilçesi, Yenimahalle hudutlan ıçınde
bulunan 7 ada 17 parsel sayıh taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretıyle giderilmesi da-
vasının yapılan yargılaması sırasında verilen ara karan gereğince;
Davalılardan Neziha Aydoğmuş, Fahriye Bılen, Selahattın Gök ve Kemalettın Gök adla-
nna çıkanlan tebligatların adres yetersizliğınden bila teblığ ıade edıldiği ve zabıtaca da ad-
resinin tespit edilemediğınden ilanen tebligat yapılmasına karar verilmış olup adı geçenle-
rin 26.01.2001 günü saat: 10.00'da dunışmada bizzat hazır bulunmalan veya kendilerini bir
vekille temsil ettinneleri, hazır bulunmazlar ise HUMK'nen, 509 ve 510. maddelen gereğin-
ce duruşmanın gıyaplannda devam olacağı ve karar verileceği hususu tebligat yerine kaım
olmak üzere ilanen tebliği olunur. Basm: 67703
Sabahat ile Varinagtkisi de sanatçı, ikisi de aslen
müzisyen. Biri 40'ında, öteki
80'ine merdiven dayamış.
Göçmenlik,gurbetlık ikisinin
de seslerine, sözlerine,
yaşamlanna derin yivlerini
kazımış. tkisi de evrenseli
yakalamış. Ancak "hedef
lddekri" farkh ölçeklerde! Biri
tek dilde müyonlara hitap
edebilirken; ötekinin
hayranlan -dilini her zaman
anlamasalar bile- yüz
milyonlarla ölçülüyor. Biri
ancak anadilinde, Türkçe türkü
çığınrken; öteki anadilini,
Ermeniceyi epeyce unutmuş
ama anasının dilinin
"anhndaküerF', onu
topraklanndan kovalayanlan
asla unutmamış. Öteki,
ailesinin göçtüğü, kendisinin
dünyaya geldiği ülkenin
dilinde, yani Fransızca ve -de
tabii ki çapkınca bir aksanla
söylediği- Ingilizce şarkılarla
kendıni küre çapında
"pazarlama" olanağuıı çoktan
yakalamış. Birine resmi
makamlar yakın zamanlara
kadar "sakmcah" gözüyle
bakarken öteki, resmi
makamlannın (iki ülkenin)
dünya nezdindeki gayri resmi
ve yan resmi "büyükeleisi''
kabul edilmiş. Biri geleneksel
türküleri yorumlarken dahi
"deyiştir" gerekçesiyle(l)
"yassahlanmış"!
Biri ezgilerini genelde "Insana
Muhabbefe yakıp, "Yiğit
tnsanlann Türkükrini"
okurken; öteki çoğu zaman
ticari yanı ağır basan aşk
şarkılan söylemiş. Biri "Derin
AnadohTya tercüman olurken;
öteki dünya melodi klasüderi
arasına girmiş, öte yandan
"Derin Fransa"ya en fazla
hitap eden seslerden biri
olmuş. Biri Güneydoğu
"Şark'ı Söylûyoruz" kervaruna
katılırken; öteki, kökeni
ülkedeki deprem felaketi
kurbanlan için "Şahsi Vakfi"
aracılığıyla uluslararası
seferberlik açmış. Biri bir
ülkenin laiklik geleneğine,
Cumhuriyet rejimine temel
oluşturmuş toplumsal-felsefi-
mezhepsel bir kaynaktan
beslenirken; öteki tarihsel-
psikolojik-etnik- fıziksel
dûrtülerle yıldızlık
mertebesine ermiş. Sıvaslı
Sabahat Akkiraz geçen hafta
PARIS
UĞUR
HÜKÜM
Paris'te, olağanüstü ilgi gören
bir konser verdi. 1000 kişilik
"Theatre de la VTDe" salonu
doldu. Alevi- Türkmen
geleneksel müziğine, yapayhğı
ve ticareti sızdırmadan icra
ettiği sanatını 2. kez Paris'te
sunan sanatçıya basında
övgülerle yer verildi. Sahnede
dev bir Hereke halısmın
üstünde büyüyen sanatçı,
kainatın tüm renklerine açık
Parislilerin Türkiye'den daha
çok şey keşfetmeleri
gerektiğinin kanıtıydı. Öteki,
76 yıl önce Gürcistan kökenli
Ermeni bir baba ve Osmanlı
kökenli Ermeni bir anneden
Amerika'ya giderken yolda,
Paris'te doğmuş Varinag
Aznavuryan'dı Namı diğer
Charles Aznavour, 1.5 ay
süreyle verdiği seri
konserlerine her akşam
"Göçmenler" şarkısıyla
başhyordu. 180 konserden
oluşan hayatının "Son
Turne"sinde her seferinde
3000 kişinin önünde giydiği
elbiselerin "Smalto"
tarafından yapıldığını
söyleyerek kaç para aldığını
bihniyorduk, fakat 700 franga
kadar olan biletlerin dışında,
ıvır zıvır hediyelik eşyalardan
kazandığının ne kadannı
"halkına" ilettigini öğrenmek
isterdik. Fransa'da çok vergi
ödediği için, Isviçre'yi mesken
edinmiş olması da
düşündürücüydü. Konseri
sırasında 100 franga satılan
Süper Ekmekçi, araba, otel
reklamlan arasına sıkıştınlmış
fotoğraflan ve seçme
"metinkri" içinde bir tanesi
dikkatimizi çekti: "Genç ve
bitinmezken / yazdıklannın
arasmda / biraz çiğ ifadeler
varsa / bil ki kaba ve
kabilrvetsiz kişinin tekisindir /
ama inan / bir kez yükseldin
mi / bokun bile klasür".
Şarkıcı, sanatçı değeri ölçmek
asla bize düşmez. Her ne
kadar "Ave Maria"dan sonra
seyircilere "nurhı ışıklar"
yağdırdıysa da, konser
sonunda, "Tann'nnı
hayıriannın üstümüzden eksik
olmamasını dilediyse" de "La
Mamma", "La Boheme",
"Mourir d Aimer" gibi
klasiklerini dinlerken
duyduğumuz haz ve saygıyı
nasıl gizleriz... Aşağıdaki
yaşanmış olaya rağmen:
Aznavour 1993'te Dijon'da
verdiği bir konserden sonra
albümlerini imzalamaktadır.
Bekleyenler arasında bir de
genç Türk kızı vardır. Sanatçı
heyecandan titreyen genç kıza
ismini sorar. "G. değişik bir
isün" der Aznavour,
"kökeniniz nedir?", "Türk"
der demez, albümü geri uzatır
"Tûrklere imzalamam" der.
Varinag, ne anladım ben senin
güzel şarkılanndan? Sil baştan
mı yapacağız insanlığı?
Gerçekten insana
"Muhabbet"in varsa senin,
lütfen azıcık yan yaşındaki
Sabahat'a kulak ver: "Kimse
bana yaranamaz. yâr olmaz /
Mertük hırkasmı giydim gK-eli
/ Dünya bomboş olsa bana yer
kalmaz / İnsana muhabbet
duydum duyah."
Laos'ta devrim kutlamaları
min 25. yüdönûmünü kutiadL Başkent Mentiane'de düzenlenen ve Thad
Luang Me>danı'nda son bulan uzun yürüvüşe on binlercekişi kanldL Yü-
rüyüşe kanlanlar arasında gençler, çocuklar. öğrenciler, işçiler ve askerier
ve gaziler de vanh. Devlet Başkaru Khamta> Siphandone, ABD'nin Vlet-
nam'riakiwnilgisinin ardından iktidara gelen Komunist Partisi'nin en bü-
yükbaşansınınülkedeistikrarsağlanıakokiuğunusoyledi. (REUTERS)
Cezayir'i keşfetmeli
Cezayir'de yapılacak olan Kuzey Afrika
Meyve Suyu Toplantısı'na davetli
konuşmacı olarak katılacağım.
Cezayir'e vardığımızda hoş bir bahar
havası karşılıyor bizi. Bir ülkeden terör
haberleri geldiği zaman, o ülkenin hemen
her yerinin güvenlikten yoksun olduğunu
sanıyor insan. Biz gelmeden önce 18
kişinin öldürüldûğünü duyuyoruz, ancak
terörün önemli ölçüde azaldığı söyleniyor.
Bu tip terorizm olaylan Cezayir'de daha
çok kırsal kesimde oluyor. Şehirde sık sık
polis kontrolü var, ama rahatsız edici değil.
Aşın dinci, kapalı bir görüntü yok
Cezayir'de. Toplantının yapılacağı otel
Cezayir'e 15 km. uzaklıkta. Otelin
yiyecek-içecek müdürü. hevesli genç bir
Alman. Toplantı sonunda bir
araba organize ederek 4
milyon nüfuslu Cezayir'in
başkentini biraz yakından
görme fırsaü sağlıyor bize.
Şoforümüz Halim kendısine
şerif denümesini istiyoT.
Cezayir'in başkenti, Akdeniz
kenannda yüksek tepeleri olan - _ ^ _ _ _
geniş bir alana kuruhnuş.
Şehirde yeni yapı oldukça az. Daha çok
eski yapılan ve dar sokaldan görüyoruz.
Hemen tüm ev ve binalann, oldukça
yüksek sayılabilecek duvarlar içinde
olduğu dikkatimizi çekiyor. Sokaklar sanki
iki duvar arasında kalmış. Bu nedenle
görüş engelleniyor ve tekdüze görûnüş
hâkim oluyor. Bu duvarlar herhalde
"mahremiyet"i korumak, güvenliği
sağlamak için Cezayir'in yapı kültürü
haiine dönüşmüş. Cezayirliler yumuşak
insanlar, hemen hepsi Fransızca biliyor.
Dükkânlannın adlan ve reklam panolan
Arapçadan ziyade Fransızca yazıhnış.
Arabalann çoğu Fransız. Şehır turumuz
cuma olduğu için dükkânlar kapalı.
"Meçhul Asker" anıtının bulunduğu
CEZAYIR
tepeden liman ve sahil boyunca uzanan
şehrin doğu kesimini görüyoruz. Bu
bölümde yoğun bir yeşillik yumağı
gözümüzü alıyor. Ancak şehre hâkim olan,
üzerinde san altın renkli kilisenin
bulunduğu tepeden Cezayir. taş yığını
görüntüsü veriyor. Bu Cezayir'e hâkim
tepede kurulu olan kilisenin Cezayir'in
başkenti orta halli Anadolu şehirleri
görüntüsü veriyor. Herhalde cuma günleri,
Cezayir'de evlerde çamaşır yıkama günü,
tüm pencerelerde, balkonlarda çamaşırlar
asılı. Otelde Cezayir Hava Yollan'nda
çalışan Türk pilotlarla karşılaşıyoruz.
Türkiye'nin Cezayir'e daha çok önem
vermesi gerektiğini, bu ülkeye daha çok
ürün satüabileceğini söylüyorlar. Türkiye,
Cezayir'den doğalgaz alıyor.
Cezayir 31 milyon nüfusu ile
Türkiye için önemli bir pazar
olabilir. Akşam, Almanya'dan,
Kanada. Hollanda,
Belçika'dan gelen konuklarla
birlikte eski bir yapı içindeki
"El-Djenina" adh restoranda
_ _ _ ^ buluşuyoruz. Yemekler Türk
yemeklerini andınyor.
Mezeler hemen hemen aynı, biraz baharaö
bol, soğana sanlmış yanık şiş kebabın
tadına diyecek yok. Arkasmdan masalara.
finnlanmış kuzular geliyor. Bu arada
Cezayir şaraplannın iyi olduğunu
duyuyoruz. "Coteuas de Mascara" kırmızı
şarabı ile hepimiz bunu onayhyoruz.
Organizasyon Komite Başkaru, Mr.
Oumani kuzunun en lezzetli yerlerini
gösteriyor. Kuskusla yapılmış tatlı ile
yemeğimizi tamamlıyoruz. THY'nin uçağı
ile Istanbul'a yönelirken Cezayir'de
Türkiye'nin yapacağı çok şey olduğunu
düşünüyorum. Türkiye sahip olduğu
imkânlan biraz organize, biraz bilinçli
kullanmah. Türkiye, Cezayir'i yeniden
keşfetmeli diyorum.
MEHMET
PALA
BANDIRMA 2. ASLÎYE HUKUKMAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 2000/117
Davacı Betül Kahraman vekili tarafından, davalı Cafer Kahraman aieyhine açılan bo-
şanma davasında, davalıya tebligat yapılanıamış olup tüm araştırmalara rağmen de teb-
ligata yarar açık adresi tespit edilemediğinden, dava dilekçesi ve duruşma gününün da-
vahya ilanen tebliğine karar verilmiş olup, davalının duruşma günü olan 8.12.2000 gü-
nü saat 09.00'da Bandırma 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde hazır bulunmadığı veya
bir vekil tarafından temsil edilmediği takdirde tahkikat ve yargılamaya yokluğunda de-
vam edileceği ve hüküm verileceği ihtar olunur. 9.10.2000 Basın: 60444
LÜLEBURGAZ SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 99/758 Karar No: 20/580
Davacı Erdoğan Aylanc vekili Av. Murat Kaiecik tarafından davalılar Kamıle Ordu
ve arkadaşlan aieyhine açılan ortaklığın giderilmesi davasının yapılan yargılaması so-
nunda,
Lüleburgaz Ertuğml köyünde bulunan 4556,4509, 4339 ve 1655 parsel sayıh taşnı-
mazlarda ortaklığın satış yolu üe giderilmesine, satış bedelinin tapu kaydı ve veraset
belgesindeki hisseler oranında hissedarlara ödenmesine ilişkin verilen karar adresine
tebliğ edilemeyen davalı Kamile Ordu'ya ilanen tebliğ olunur, karar Kamile Ordu tara-
fından ilan tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz edilmediği takdirde karann kesinle-
şeceği ilan olunur. Basın: 70211
ANTALVA ASLtYE 1. HUKUK MAHKEMESt'NDEN
Dosya No: 2000/573
Davacı Zinet Ayduı tarafindan davalı Süleyman Ayduı aieyhine açılan boşanma da-
vasında; Karar gereğince; Işık Mah. Seçkin Sok. No: 13 Uşak adresinde oturur davalı
Süleyman Aydın'a tebligat yapılamadığından başkaca adresi de tespit edilemediğinden
HUMK'nin 213 ve 377 md. gereğince duruşma günü olan 26.2.2001 günü saat 09.35'te
mahkeme salonumuzda hazrr bulunması veya kendini bir vekille temsil ettirmesi, hazır
bulunmadığı veya kendisini bir vekille temsil ettirmediği takdirde dava dilekçesi tebliğ
edilmiş sayılarak yargılamaya yokluğunda devam olunacağı ve sonuçlandınlacağı ila-
nen tebliğ olunur. Basın: 69524
MALKARAKADASTRO MAHKEMESİ'NDEN
Esas: 2000/39
Malkara Hacısungur köyünden tespit gören aşağıda numaralan yazılı taşınmazlara dava-
cı Orhan Ertin ve arkadaşlan ıtıraz etmiş, mahkememize dava dosyalan Yargıtay'dan bozu-
larak gehnekle parseller aşağıdaki esaslara kaydedilmıştir. Duruşma günü bir kısım davacı-
lara ve ölü olan mirasçüara tebliğ edildiğınden duruşma gününün ilanen tebliğine karar ve-
rilmiştir.
Aşağıda yazılı davacılann ölü ise mırasçılannın duruşmanın bırakıldığı 6 12.2000 günü
saat 09.00'da Malkara Kadastro Mahkemesı duruşma salonunda hazır bulunmalan ve ken-
dilerini vekille temsil ettinnelen aksı takdirde yokluklannda karar verileceği ilanen tebliğ
olunur.
Davacüar: Hayrabolu Yörgüç köyünden;
1- Orhan Ertin ölmekle mirasçılan, 2- Müfit Suyaran ölmekle mirasçılan, 3- Münıp Ba-
şoğlu ölmekle mirasçılan, 4- Kamıl Çelık öhnekle mirasçılan, 5- Bednye Azman, 6- Ahmet
Bora, 7- Osman Yüksel, 8- Enver Türker ölmekle mirasçılan, 9- Sabri Bora, 10- Hüseyin Ya-
şar ölmekle mirasçılan, 11 - Ahmet Yücel, 12- Aziz Özger ölmekle mirasçılan, 13- Osmanm
Çetin öhnekle mirasçılan, 14 Ibrahim Türker, 15- Ahmet Yücetürk, 16- Kazım Uraz ölmek-
le mirasçılan, 17- Ali Demır ölmekle mirasçılan, 18- Safıye Akalın öhnekle mirasçılan, 19-
Sedat Başol ölmekle mirasçılan, 20- Hulise Başol öhnekle mirasçılan, 21- Ibrahim Demir
öhnekle mirasçılan, 22- Nuri Bora, 23- Tahsin Erol (Oral), 24- Hüseyin Demir öhnekle mi-
rasçılan, 25- Sadullah Bora ölmekle mirasçılan, 26- Hasan Demir öhnekle mirasçılan, 27-
Hasan Demır öhnekle mirasçılan, 28- Recep llhan öhnekle mirasçılan, 29- Ismaıl Türker,
30- Şerif Tosun öhnekle mirasçılan, 31 - tsmail Tosun öhnekle mirasçılan, 32- Hüseyin Yü-
cetürk, 33- Hüseyin Yaşar öhnekle mirasçılan.
Dava Konusu Parseller Sırasıyla;
311-308-294-363-321 ve 320
Yargıtay'dan bozuk gehnekle sırasıyla yeni esas dosya No'lan
39-40-41-42-43 ve 44. Basın 70335
TEKtRDAĞ 1. İCRA DAİRESİ'NDEN
GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTIRMA İLANI
Dosya No: 1999/2566
Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cınsi, kıymeti, adedi. evsafi:
1. Taşınmaz: Tekirdağ Yağcı köyünde kaım 1093 No'lu parsel olup 215900 m2 mıktann-
da 1/20 hissesı sahlacak olup her türlü kuru tanm yapılabılır taşmmazın muhammen bede-
li: 2.698.750.000 TL. olup 1. satış günü 22.01.2001, 14.00-14.05'te Tekirdağ 1. İcra Mü-
dürlüğü'nde.
2. Taşnımaz: Nusratfakı köyünde kaim 213 No'lu parsel ohıp tamamı 104050 m2 mikta-
nnda 1/5 hıssesi satılacak olup muhammen bedeli: 6.243.000 000 TL. olup 1. satış. günü
22.01.2001 günü saat 14.10-14.15'te,
2. Taşınmaz: Nusratfakı köyünde kaım 249 nolu parsel olup 57800 m2 miktannda olup
1/10 hissesi satılacaktır. Muhammen bedeh: 1.445.000.000 TL. olup 1. satış günü Tekirdağ
1. İcra Müdürlüğü'nde 22.01.2001 günü saat 14.20-14.25'te,
S»bş Şartian: 1- Satış 22.1.2001 günü yukanda yazılı saatlerde Tekirdağ 1 İcra Müdür-
lüğü'nde açık artmna suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin yüzde
75'inı ve rüçhanlı alacakhlar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmeİc şartı
ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranm taahhüdü bakı kalmak şar-
üyla 1.2.2001 günü aynı yer ye saatlerde ikincı arttırmaya çıkılacaktır. Bu arttırmada da bu
miktar elde edılememışse gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artır-
ma ılanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arur-
ma bedehnin mahn tahmin edilen bymetin yüzde 40'ını buhnası ve satış isteyenin alacağı-
na rüçham olan alacaklann toplanundan fazla ohnası ve bundan başka. paraya çevrrme ve
paylaştırma masraflannı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi
düşecektir. 2- Artınnaya iştirak edeceklerin, tahmın edilen kıymetin yüzde 20'sı nispetınde
pey akçesi veya bu miktar kadar milli bır bankanın teminat mektubunu vermelen lazımdır.
Satış peşın para iledir, alıcı ıstediğrnde 20 günü geçmemek üzere mehıl verilebilir Tellahye
resmi, ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittır. Birikmiş vergiler satış bedelinden
ödenir. 3- Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgılilerin (*) bu gaynmenkul üzerindeki haklan-
nı hususiyle faiz ve masrafa daır olan ıddialannı dayanağı belgeler ile on beş gün ıçınde da-
ıremize bildınnelen lazımdır. Aksı takdirde haklan tapu sıcili ile sabit ohnadıkça paylaşma-
dan hanç bırakılacaklardır. 4- Bıaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sııretiy-
le ihalenın feshıne sebep olan tüm ahcılar ve kefilleri teklıf ettikleri bedel ile son ihale be-
delı arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizınden müteselsılen mesul
olacaklardır. thale farkı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kahnaksızın dairemızce tahsıl
olunacak.ak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden ahnacaktır 5- Şartname, ilan tari-
hinden itibaren herkesin görebihnesı ıçın dairede açık olup masrafı venldiğı takdirde iste-
yen alıcıya bir örneği göndenlebilir. 6- Satışa ıştırak edenlerin şartnameyi görmüş ve mün-
derecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almakisteyenlerin 1999// 2566 sayıh dos-
ya numarası ile müdürlüğümüze başvurmalan ilan olunur. 22.11.2000
(*) Ilgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basuı: 71699