17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
K2ARAUK2000CUMA CUMHURfYET SAYFA HABERLER guv yılda çıkacak • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı SSK Kavaklıdere Sosyal Tesisleri'nde dün gazetecilere iftar yemeğı veren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, Iş Güvencesi Yasa Tasansı'nın yılbaşmdan sonra çıkacağım söyleyerek "Yasanın içeriğine ilişkin sosyal taraflarla bakanlık arasuıda görüş farklılığı yok" dedi. Okuyan, Ekonomik ve Sosyal Konsey'in (ESK) kurulmasına ilişkin tasannın 2001 yılmda çıkacağmı belirterek kamu sendikalannın konseyde temsil edilmeyeceğini söyledi. Okuyan, SSK ve Bağ- Kur'a prim borcu olanlara kesinlikle af çıkanlmayacağını belirtti. UNClAD'nin yoksuHuk raporu • CENEVRE(AA)- Birleşmış Mılletler Ticaret ve Kalkınma Konîeransı (UNCTAD), yoksul ülkelerin, doğrudan yabancı sermaye yatınmlannı (FDI) kalkınma politikalanrun bir parçası olarak kullanmalan halinde, küreselleşmeden yararlanabıleceklerıni bildirdi. UNCTAD'nin bu konuya ilişkin raporunun özetınde, "Hükümetlerin dışa dönük ticaret ve yahnm politikalanm benimsediği yerlerde küreselleşme, rekabetçi kalkınma için yeni fırsatlar yaratıyor" denildi. Akaryakıt satışında komisyon • ANKARA (AA) - Bazı akaryakıt bayileri, faizlerin yükseldiği gerekçesiyle, kredi kartı ile akaryakıt satısında yeniden komisyon almaya başladı. Komisyon oranı genelde yüzde 5.5 olarak uygulanırken bayilere göre değişebiliyor. Ankara'da komisyon ahnaya başlayan bayi sayısınm şu aşamada sınırlı, tstanbul'da ise çok daha fazla olduğu belirtildi. Akaryakıt bayileri geçen yıl da kredi kartlı satışlarda yüzde 5 komisyon alırken, uygulama daha sonra kalknuştı. tkinci kez yüzde 3 komisyon ahnaya başlayan bayiler, bir süre önce komisyonu kaldırmışlardı. 61milyarük doğalgaz tamam • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - BOTAŞ Genel Müdürü Gökhan Yardım, bugüne kadaröl milyar metreküp doğalgaz ahmının anlaşmaya bağlandığını bildırdi. BOTAŞ Genel Müdürü Yardım, dün Finans Eterneği'nce düzenlenen "Türkiye'de Enerji Projelerinin Finansmanı" konulu panelde yaptığı konuşmada, BOTAŞ tarafindan yürütülen projelerle Iran'dan, Azerbaycan'dan ve Rusya'dan yakm zamanda doğalgaz getınleceğını anlattı. Şartlı Salıverme Yasası, TBMM'de 85 'hayır' oyuna karşılık 283 oyla kabul edildi Erbakan hapisten kurtulduANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Şartlı salıverilme yöntemiyle ilk aşama- da 35 bin tutuklu ve hükümlünün tahli- ye edilmesini sağlayacak yasa dün gece yansından sonra TBMM'de görüşülme- ye başlandı ve sabah saat 07.00'de 85 "haçTr" oyuna karşılık 283 oyla kabul edildi. DYP'lilerle DSP'liler arasında sık sık tartışmalar yaşandı ve genlim yüksel- di. Iki kez cumhurbaşkanı tarafindan onaylanmayan yasa 3. kez Çankaya'ya gönderildi ve yasa akşam saatlerinde Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ta- rafindan onaylandı. 14 Ocak'ta cezaevi- ne girmesi gereken kapatılan RP'nin ya- saklı liden Necmettin Erba- kan da hapisten kurtuluyor. TBMM önceki gün yoğun bir mesai yaşadı. Saat 01.30'da Şartlı Salıverme Yasası görüşmelerine geçi- lebildi. Yasa, sabaha karşı 07.00'de "virgülüne doku- nuhnadan" çıkanldı. tkti- dar partileri görüşmelerin bir an önce tamamlanması için söz almadı. FP'li Mustafa Kamalak, Başbakan Büknt Ecevit'e "Devletin Ud yüksek kuru- mu arasında çaüşma olma- sı hiç hoş değfl" diye seslen- di. DYP Amasya Milletve- kilı Ahmet tyimaya. DSP dı- şuıda hiçbir partının yasayı savunmadığmı vurgula- dı.tyimaya, yasanın geri çe- kilmesini istedi. DYP Grup Başkanvekili Nevzat Ercan, yasanın ıpta- li durumunda Abdullah Öcalan'ı da içine alacak bı- çimde genel affa dönüşece- ğini savundu. Ercan, MHP milletvekillerine dönerek "Secimden önce Apo'nun ipinesanhp siyaset vapanlar bugün dayatma karşısında boyun eğip, teslimiyet göste- riyorlar. Bu yasaya nasd oy veriyorsunuz? Çünkü ikna odalan var. Bazuaruun vic- danı sızhvor. komisyonda farkh konuşuyor ama ikna odalannda her şey değişi- yor" dedı. Bazı MHP mil- letvekilleri, bu sözlere tep- ki gösterdi. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk. eleştirilen yanıtlarken düzenlemenin bır af yasası olmadığını vurguladı. Türk, milletvekillerinın infaz rejimine girildik- ten sonra aynm yapılamayacağı, bu ya- pıldığında düzenlemenin eşitlik ilkesine aykın olacağı yönündeki endişelerini de yanıtladı. Milletvekülennin bu yolla Ab- dullah Öcalan'ın da aftan yararlanabile- ceği değerlendirmelerine katılmayan Türk, Anayasa Mahkemesi'nin her za- man "mutiakeşraik'' kuralına bağlı kal- madığını, aynı yasaya dayanarak farklı değerlendirrnelerde bulunabıldiğini söy- ledi. Yasanın son 25 yılda Türkiye'nin geçirdiği evrim içinde çeşitli nedenlerle suç işleyenlere yeni bir şans verdığını an- latan Türk, "Yararlananlar tekrar suç iş- lediğinde bu olanağı kuUanamayacaklar- <ür" diye konuştu. Yasanın maddelerine geçihnesi oyla- masında, ANAP ve MHP'den 3'er, D- SP'den de 2 milletvekili ret oyu kullan- dı. 76 milletvekilinin ret oyuna karşılık, 264 oyla yasanın maddelerine geçihnesi kabul edildi. DYP Ankara Milletvekili Cihan Paça- CL Türk'e "Tarihe not düşülsün istiyo- rum. Yasadan Apo da yararianacak mı" sorusunu yöneltti. Türk, "Şehit analan- ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART i [email protected] nın duygulan. ucuz bir demagoji ile istis- mar ediliyor. Ocalan cezasnu çekiyor. Bu kanun üzerinde başka şeyler söylemeni- zi beklerdim. Böhıcü başı ile ilgili duru- mu bu kürsüde anlatnm. Herhalde dm- lemedmiz" dedi. DYP'li milletvekilleri, sıra kapaklanna vurarak tepkilerini dile getirirlerken DSP'liler Türk'ü alkışladı. Paçacı'nın "Bakanmsöyiediğinianlama- dnn" demesi üzerine, Başkanvekili Mu- rat Sökmenoğlu, soru ve yanıtlar için ay- nlan sürenin sona erdiğini bildirdi. DYP'liler, "Niye bağınyorsunuz, niçin azarhyorsunuz" diyerek Sökmenoğlu'na tepki gösterdi. Türk, milletvekillerinin yönelttiği sorulan yanıtlar- ken 1974 affından yararla- narak dışan çıkanlardan yüzde 20'sinin suç işleyerek geri döndüğünü bildirdi. Af- fın kamuoyunda beklenti yarattığını vurgulayan Türk, yasanın çıkanhnasının artık zorunluluk haline geldiğini ifade etti. DYP Çorum Milletvekili Bekir Aksoy, "PbBsin yürü- duğü bir ülkede tuz kokmuş- tur. Düğmeye basaniar ara- nryor. 18 aydır o düğmenin üstünde oturuyorsunuz, ona basan da sizin beceriksizüği- nizdir" dedi. Polis yürüyüş- lerinde emniyet kökenli mil- letvekillerinin suçlandığına dikkat çeken Aksoy, 250 milyon Ura maaş alan poli- sin aç olduğunu, hükümetin, sorumlulan kendi acizliğin- de araması gerektiğini öne sürdü. Görüşmeler sırasında, DYP Erzincan Milletvekili Sebahattin Karakelle'nin yasayı, "Ecevit'lerin affi" olarak nitelendirmesi, DSP milletvekillerinin tepkisine neden oldu. "30 bin kişinin kanü Apo'yu da affedin" dı- yen Karakelle'ye, DSP sıra- lanndan tepki gösterildi. FP Genel Başkanı Recai Kutan, oylama sonrasında Başbakan Bülent Ecevit ile Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli ve Mesut Yümaz'ı kutladı. Başbakan Ecevit, arkadaşı Ipekçi'nin katilini affetti; katiller bayramda aramızda Mehmet AK Ağca da affedildiANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - TBMM'nin "virgühlne dokunmadan" yeniden kabul ettıği af yasasının Cumhurbaş- kanı Ahmet Necdet Sezer tara- findan imzalanmasıyla, Başba- kan BülentEcevit, yakın arkada- şı, gazeteci-yazar Abdi tpek- çi'nin de katilini affetmiş oldu. Bahçelievler'de 7 TlP üyesi öğ- rencinin katillerinden faşıst Ha- hık Kıra da ceza indınminden yararlanabilecek. Affın ilk ör- neği Uşak Valisi Ayhan Çevik'e saldın olayında görüldü. Mah- keme, dünkü duruşmada, iki sa- nığı "aftan yararianmalan ihti- maUni dikkate alarak*" tahlıye etti. Cumhurbaşkanının "eşitfik'' ilkesine aykınlığı nedenıyle ye- niden görüşülmek üzere TB- MM'ye iade ettiği af yasasını hükümetin değişiklik yapma- dan aynen göndermesi nedeniy- Ie Sezer'in ıkıncı bir veto hakkı bulunmuyordu. Sezer'in "zorunlu" olarak imzaladığı af yasasından başta katil ülkücü faşistler olmak üze- Ağca(solda), gaspsuçuiçin de aftan yararianacak. Cezası indirilecek olan Kırcı(sağda) 2014yıhnda cezaevinden çıkacak. Ülkücü Oral Çeük'in (sağda) "zorla kadm kaçırma" suçundan hakkında açılandava ortadan kalkacak. re, görevini ihmal eden bürok- ratlar, katiller, hırsızlar, gaspçı- lar, karşılıksız çek verenler, tra- fik canavarlan yaraıianarak ara- mıza katılacaklar. Abdi tpekçi'nin katüi ülkücü Mehmet Ali Ağca, hem bu su- çundan hem de "iyi halinden" dolayı 7 yıl 2 ay hapis cezasuıa mahkûm edildigi gasp suçu için aftan yararlanacak. Ülkücü Oral Çeük'in "zorla kadın kaçırma" suçundan hak- kında açılan dava ortadan kalka- cak. 1995-1997 yıüan arasında Türk Telekomünikasyon AŞ'nin yönetim kurulu üyeleri olan Özelleştırme Idaresi Baş- kanı Uğur Bayar ile gümrük müsteşan Nevzat Saygüıoğlu da kurumajeneratör alımında "gö- revlerini ihmal etükleri" gerek- çesiyle 13 kışıyle yargılandıkla- n davadan kurtulacaklar. kım 2014'te çıkacak Bahçelievler'de 7 TÎP üyesi öğrencinin katillerinden faşist Hahık Kıra başta olmak üzere davadaki hükümlüler indirim- den yararlanabilecekler. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, ülkücü katil Hahık Kun'nın yasayla 10 yılhk ceza indiriminden yararlanacağını ve 2014 yılında cezaevinden çıka- cağını kaydetti. Ayrıca "adam öldürme cü- rümlerini" düzenleyen madde- nin de af kapsarnına alınması nedeniyle Adana ÜGD davasın- da 11 ayn öldürme nedeniyle 11 kez idam cezasına mahkûm edi- len ülkücülere de kurtuluşun yolu açılmış oldu. TCY'nin "yardun veyatakhk" ile, "açhk grevteri" ile ilgili davada mah- kûmiyet alan ve iki ayn davada yargılanmaya devam edilen HADEP Genel Başkanı Murat Bozlak ile HADEP'liler indirim kapsamında yer alıyorlar. Prof. Dr. Yalçm Küçük ün "yardımveyatakhk" suçundan 2 ayn davadan aldığı mahkûmi- yet de ortadan kalkacak. Eskı Yeniden Doğuş Partisi Genel Başkanı Hasan Celal Güzel'ın "din farklıbğı gözeterek halkı kin ve düşmanhğa açıkça tahrik ettiği'' gerekçesiyle aldığı 1 yıl- lık hapis cezasının infazı ger- çekleştirilmeyecek. Deprem bölgesinde yaptığı konutlar yıkılarak insanların ölümüne neden olan müteahhit Veü Göçer de aftan yararlanabi- lecek. "Dolandıncıhk" suçunu dü- zenleyen 503. maddenin kap- sam dışmda olması nedeniyle "Tîtan Saadet Zmdri" sanıkla- n aftan yararlanamayacaklar. Eski Emniyet Genel Müdür- lüğü Özel Harekât Dairesi Baş- kanvekili tbrabim Şahin'in hi- be edilen silahlann kaybolması ile ilgili olarak açılan davada çarpnnldığı 1 yılhk hapis ceza- sı yerine getirÛmeyecek. IRMIKIAYDEV ENGtN [email protected] Ekrana elektronik mektup yağıyor. Canı yanan da bilgi- sayara yumulmuş, acısını bi- zimle bölüşmeye çabalıyor; te- pesi atan da bilgisayar tuşlan aracılığıyla bıze dönüp, adresi- ne yollayamadığı öfkesini biz- de yatıştırmayı deniyor. Günlük e-mektup trafiği or- talaması üç hatta dört kat aşıl- dı. Yeri ve zamanı olsa "çağ at- ladık" edebiyatı üstüne bir Tır- mık döktürür; çocukluğumu- zun postacılanna selam yollar, hatta içimden "Bak postacı geliyorI seiam veriyor/herkes ona bakıyor I merak ediyor" diye başlayan okul şarkısını bi- le söylerdim. Ama ne yeri, ne zamanı. ••• Biri fırça atıyon - Durmadan ölüm onıçlan dediniz, yazdınız. Gündemibu konuya odakladınız. Terörist- lerin ekmeğine yağ sürdünüz. Başbakan da bu konuyu gün- demde tutmayın diye sizleri Kargadan Başka Kuş Tanımam... uyardı üstelik. Bunu yapma- saydınız, teröristlerteslim olur, ölümler olmazdı... Hoppalaaaa!.. Bunca ölümün faturası da medyaya çıkanlıyor. Ne denir? Yalnızşu "gündem"sorunu- na aklım ermedi. Medya gün- dem yaratmadı; gündemi ek- ranına, sayfasına, mikrofonu- na taşıdı. Zaten işimiz de bu. Işimizi yapmadığımız için kı- nanmamızı anlayabilirim ama, işimizi yaptık diye fırçalanaca- ğımız aklıma gelmezdi doğru- su. Bir fırça daha ister misiniz? Buyrun. Bu dayurtdışmdan, Brüksel'den e-mektup yolla- yan bir "sıkı devrimci'öen: - Sayın Engin Efendi, bir yandan demokrat geçinip bir yandan yazılannda birkere bi- le "siyasi tutsaklar" deyimini kullanmadığının gözümüzden kaçtığını düşünmüyorsun de- ğilmi? Buyur burdan yak!.. Herif, Istanbul, Osmanlı'nın eline geçerken meleklerin cin- siyetini tartışan Bizans papaz- lanndan beter. "Tutuklu, hükümlü, mah- kûm, sanık" kesmemiş, kafayı takmış, ille de "tutsak" den- mesini istiyor. Bunun demok- ratça bir tutum olduğuna da kuşkusu yok. lyi de, benim bildiğim "tut- sak" diye "düşmanın eline dü- şen savaşçı'ya denir. Eh, düş- manla savaşa tutuşanın da de- mokrasiyle pek alışverişi de, bir beklentisi de olmasa gerek. Tabii, tartışmanın bu bağla- mında topu taça atıp "Burjuva demokrasisinden değil, halk demokrasisinden söz ediliyor" demeye kalkışan olmaz. Ben- cileyin demokratlar, "halk de- mokrasisi" gibi içeriği tanım- lanmamış, bir ömeği de haya- ta geçirilmemiş bir kavramdan değil; Brüksel sokak ve "ca- fe"lerindeki gelişmiş burjuva demokrasisinden de değil, Türkiye'nin sınırlı, kısrtlı, sün- netli demokrasisinden söz edi- yor; o koşullar içinde demok- rasinin ve hukukun üstünlüğü- nün kavgasını veriyoruz... Bir üçüncünün elektronik mektubu belki iyi niyetli, ama "suçlayıcı" özü de sırrtan bir soruya bizden yanıt istiyon - Hep, görûşme yoluyla ölümsüz çözüm diye yazdınız. Devlet pazarlıkedermi? öner- diğiniz ölümsüz çözüm bu mu? Bunca aklı eren ve "aklı ev- vel" varken, haftalardırgünde- mimize oturan, yüreğimizi ya- kan, içimizi karartan bu çetre- fil sorunun çözümü bana düş- mez ama, ne halt edeyim, so- ru bana yöneltilmiş. Devlet pazarlık yapar mı? Yapmaz tabii. Devlet, Kapa- lı Çarşı bezirgânı mı ki pazarlık yapsın? Ama pazariık yapmaya hak- kı olmayan devlet, teröre "kar- şı-terörle de yanıt vermez. Devletin teröre yanrtıM hu- kuk"tur. Ulucanlar'da, Bergama'da, Burdur'da çözümü "hukuk" belirleseydi; hukukun içi, des- potik Osmanlı'dan, faşist Ital- ya'dan miras yasa maddeleri ile değil; Insan Haklan Evren- sel Bildirgesi'nin, Avrupa Şar- tı'nın evrensel ilkeleriyle doldu- rulsaydı; "tutuklu ve hükümlü- nün hukuku" cezaevlerine egemen olsaydı, ülkeyi bugün- lere taşıyan F tipi tartışması olur muydu? "Soruya soruyla yanıt ver- din" filan demeyin. Aklım bu kadanna erdi. Kargadan başka kuş, hu- kuktan başka egemen tanı- mam. ÜGÜPOLİTİKA GUNLÜGÜ HİKMET ÇETtNKAYA Yaşama Hakkı... Gözler Çanakkale ve Ümraniye'de... Sabahın ilk ışıklanyla operasyon yeniden başlı- yor... Dört gündüryaşanan olaytar insan olan herkesin yü- reğini dağlıyor... Bu arada, insan yaşamı üzerine siyaset yapmayı görev olarak algılayanlar ilginç açıklamalarda bulu- nuyorlar: "Faşizme karşı eytem yapan direnişçiler terörist değil, devrimcidir!" Oysa aynı saatlerde annelerin, babalann, kardeşle- rin yüreği yanıyor; iki jandarma eri, Malatya'da, Trab- zon'da toprağa veriliyor... Hastane önlerinde bekleşen gözü yaşlı anneler ço- cuklannın hastanede mi, yoksa başka bir cezaevinde mi olduğunu bilmiyorlar... Olup bitenleri sıcak odalannda çocuklanyla biriikte televizyon ekranlarında ızleyen tuzu kuru beyfer, bilgi- sayarın başına geçıp not geçıyoriar Terör örgütü diye bir şey yok, faşist iktidara başkaldın var!" Aynı saatlerde Beyoğlu'nda panikyaşanıyor; Anka- ra'da Sakarya Caddesı'nde polisle kovalamaca oyna- nıyor... 1995 yılında Tuzla'da beş yedek subay adayı öğ- renciyi bombayla paramparça eden teröristleri başta- cı eden düşünce, cezaevierindeki operasyon karşısın- da kıyameti koparıyor: "Devlet katliam yapıyor!" Günlerdir insanlann ölmemesi için çaba harcanma- dımı? Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi'nin ikinci madde si "Yaşama Hakkı"y\a ilgılidir: "Her bireyin yaşama hakkı hukuk tarafindan koru- nur... Kimse yaşama hakkından kasten yoksun bıra- kılamaz..." Bu ne demek oluyor? Hiçbir güç, kimsenin yaşama hakkını kasten engel- leyemez!.. Bu, devlet için de, örgüt için de, birey için de ge- çerlidir... örgütün adı devrimci de olsa, dinci de olsa, militan- lannın yaşama hakkını ortadan kaldıramaz... • • • Kargaşa ve ayaklanma varsa devlet bunu hukuka uygun bastırmak zorundadır... Şu anda kargaşa ve ayaklanmanın bastınlmasının hukuka uygun olup olmadığını bılmiyoruz; çünkü toplumda bu konu henüz tartışılmıyor... Ancak, Çanakkale ve Ümraniye cezaevlerindeki operasyonlann uzaması, devletin 'fazla can yakılma- ması için' özen gösterdiği izlenimini veriyor... Buna karşın, Çanakkale'de 3 hükümlünün öldüğü haberi j Ölümler karşısında içimiz sızlıyor!.. Devlet, Diyarbakır ve Ulucanlar cezaevlerindeki ölümlerden sorumlu mudur? Elbet sorumludur!.. Bugünkü durum nedir? Başta Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk olmak üze- re, hükümet, operasyonlardan çok önce, kimi yazar, sanatçı, milletvekıllerini 'aracı' olarak Bayrampaşa Ce- zaevi'ne göndermıştir... Orgütün Brüksel'deki beyni diretiyor • , "DGM'ler kalksınl" Sonra?.. "Terörie Mucadete Yasası'nın 16. maddesi kalk- sın!" örgütün beyni, neredeyse "hükümete dört-beş ba- kan verip koalisyon ortağı olalım" diyecek... Yıllardır, DGM'lerin kaldınlması, işkencenin, infazla- nn sona erdirilmesi, hukuk ststeminin çağcıl olması için yazılar yazıyoruz... Dünyanın hangi ülkesinde devlet, eğer hukuk dev- letiyse, terör örgütüyle masaya oturup pazarlık ya- par? Bizim devlet yapar! Hem sever hem döveıi Terör örgütü öyle isteklerle geldi ki, bunu görüşme- lere katılan aracılar bıliyorlar; örgütün 'ölüm' buyruğu verdiğini ikili görüşmelerde söylüyorlar, ancak ka- muoyuna açıklamaktan nedense çekiniyorlar... Çağcıl yasaların bir ayağı olan Ceza İnfaz Yasası el- bet yeniden düzenlenmeli, kimin terörist, kimin terö- rist olmadığı anlaşılmalı, cezaevlerinde hukuk ge- çerli olmalıdır... Biz bunu istiyoruz!.. Bunun adına demokrasi denir, hukuk devleti denir... • • • 60'lı, 70'li yıllan yakından Izledik, bu konulan çoktar- tıştk... Bir anımı anlatayım: 1970 yazında, Izmir'de Karşıyaka'da, havacı teğ- men Saffet Alp ve arkadaşlanyla konuşurken bana şöyle dediler "Bak arkadaşım, devrim kırlardan şehihere doğru ilerliyor, haberin olsun..." O sıralarda, Toroslar'da orman işçilerinin yaşamını anlatan bir röportajdan dönmüştüm... Dedim ki: "Yahu, Toroslar'da orman köylülerinin, işçilerin so- runlannı dinlemeye gittim; köylülerve işçilerbenijan- darmaya, 'burayaCumhuriyet'ten komünist birgaze- teci geldi' diye ihbar ettiler; paçayı, Cumhuriyet oku- ru bir jandarma yüzbaşısının sayesinde kurtardım. Köylülerin, işçilerin devrim-mevrim diye derOeriyok..." Neredeyse 'hain' olarak görülecektim. Neyse, "Pis küçük burjuva" deyip geçiştirditer. Aradan tam otuz yıl geçmiş... Yırmi sekiz yıl önce Kayseri'nin Develi ilçesinden memurçocuğu Saffet Alp'in Kızıldere katliamında (30 Mart 1972) ölenler arasında olduğunu bugün kim bi- liyor? Cezaevlerindeki terör suçlusu insanlann pek çoğu 1972'de doğmamışlardı bile! Evet.. Cezaevlerinde kan akıyor; askerier, hüküm- lüler ölüyor... Ölüme alkış tutulmaz! İnsan yaşamı üzerine siyaset yapılmaz! Ne sol ne de sağ! hikmet.cetinkaya@ cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 VEFAT ve BAŞSAĞLIĞI Türkıye Gazeteciler Cemiyeti Üyesi değerli arkadaşımız ERDOĞAN ATAK'ı 15 Aralık 2000 Cuma gûnü yitirdik. 1956 yıhndan bu yana çeşitli gazetelerde çalışan Atak'ın cenazesi 16 Aralık 2000 Cumartesi günü Burhaniye'de (Balıkesir) toprağa verihniştir. Erdoğan Atak'a Tann'dan rahmet, kederh ailesine ve üyelerimize başsağlığı dileriz. TÜRKİYE GAZETECİLER CEMÎYETÎ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle