25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22ARAUK2000CUMA HABERLER DUNYADA BUGUN ALİ SİRMEN Ş.S.Gürel Haklı ım? Şükrü Sina Gürel, son günlerde adından sık- ça söz ettiren bir bakan. Devlet Bakanı, TÜSİAD toplantısında, hükümeti topa tırtan işadamlarına, kârlarının çoğunu ranttan elde ettikleri yanrtını ve- rip "Şimdi siz sorun kendinize, devletçi misiniz yoksa liberaJ mi?" çıkışıyla, kamuoyunun dikka- tini çekti. Olay, Türkiye'nin çalkantılı gündemi yüzünden hak ettiği ilgiyi yine de bulamadı diyebiliriz. Oysa Eczacıbaşı ile Yücaoğlu'nun yaptıkları çıkışı, söyledikleri sözleri, hükümete yönelttikleri eleşti- ri ve uyarıları Genelkurmay Başkanı yapmış olsay- dı, kıyamet kopar, "Türkiye 'yi kimin yönettiği" so- rusu gündemin başına gelir oturur, demokrasimi- zin eksiği, gediği, ayıbı olarak sunulurdu bu dav- ranış, hem içerde, hem de dışarda... Dikkat buyurursanız, Sayın Eczacıbaşı ile Sayın Yücaoğlu'nun sözlenndeki haklılık payını tartışmı- yoruz. Konunun o yanı başka; ayrıca unutmaya- lım ki, 28 Şubat'ta MGK'de öne sürülen tehlike- nin gerçek olduğunu da kimse yadsıyamıyor. On- lann tartıştıkları, ülkeyi kimin yönettiği. Askerler söz konusu olunca, "Ülkeyi kim yöne- tiyor?" diye feryat edenler, TÜSİAD söz konusu olunca kıllarını bıle kıpırdatmıyorlar. Çünkü dönem, artık devletlerin küçülmesi, ka- rar mekanizmalarının bir bölümünün hükümetler- den sermayeye kayması dönemidir. Yalnız Türkiye'de değil, tüm dünyada geçerti bu gerçek. • • • Bu gerçeği Devlet Bakanı Gürel de biiir, bilmek zorundadır. Aynı zamanda değeıii bir bilim adamı olan Sayın Gürel, tahkim yasası çıkarken de hü- kümetin bu doğrultuda davrandıgını da bilir. Aslında, daha birinci yılında tökezleyen üç yıllık istikrar programının da salt enflasyonu düşürme- ye yönelik olmadığını, enflasyonun düşmesinin programın gerçek amacı yolundaki bir vasıta ol- duğunu da hükümetin bütün üyelerinin bildikieri- ni sanıyorum. İstikrar programının amacının Türk ekonomisini küreselleşmeye eklemlemek oldu- ğunu hâlâ bilmeyen kaldıysa eğer, öğrenmeleri- nin zamanı gelmiştir. Küreselleşme, uluslararası sermayenin önün- deki bütün engellerin yıkılması, kamu yaran kav- ramının yerini piyasaya bırakması anlamını taşryor. IMF'nın Türkiye'ye yardım musluğunu açmak için koşul olarak Türk Telekom ile THY'nin özel- leştirilmesini öne sürmesindeki neden budur. Hangi aklı başındaki iktisatçı, Türkiye'yi içinde bulunduğu badireye Türk Telekom ile THY'nin sü- rüklediğini söyleyebilir. Bu iki kuruluşun acilen özelleştirilmesinin öne- mi, devletin ekonomiden elini çekme iradesinin açıkça beyan edilmesidir. • • • Şükrü Sina Gürel, bu hafta hükümet içinde yap- tığı bir çıkış ile de dikkatleri çekti ama bu çıkışı da olaylar arasında kaynayıp gitti. Devlet Bakanı, stratejik bor madenlerinin işletilmesi işini de yü- rüten Eti Holding'in özelleştirilmesinin ek niyet mektubunda yer almastna karşı çıkıyor, bor ma- denlerinin işletilmesi ile üretiminin yasayla devle- te verildiğini, bu durumda özelleştirilme kapsamı- na alınmasının söz konusu olamayacağını, böyle bir girişim için evvelemirde yasanın değiştirilme- si gerektiğini, bu özelleştirmenin "amaca uygun olmadığını" söylüyor. Amaca uygunluk, olaya baktığınız yere göre de- ğişir. Eğer amaç bunların, polttikacılann yemliği haline geldiği için onların elinden alınıp rantabl iş- letilmesi olsaydı, o zaman Şükrü Sina Gürel hak- lı olabilirdi. Ama gerçek amaç, ne şekilde olursa olsun, dev- letin elini ekonominin her alanından, hatta daha ileri aşamada sağlık ve eğitimden çekip, her şeyi sermayenin kurallanna terk etmek ise ki, olayla- nn da gösterdiği gibi odur, o zaman Sayın Gürel haksızdır. Bize sunulan gerekçelerin ardındaki gerçek amacı gördüğümüz zaman, her şey daha da net- leşiyor. Sayın Bakan kendi açısından ne kadar haklı olursa olsun, fazla direnemeyecektir. Bor da gi- decektir, ormanlar da... Acı gerçek budur. Diyarbakır Süryonipapaz 312'denyorgı önünde • Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiği iddiasıyla hakkında açılan davanın ilk duruşmasında söz alan Süryani Meryam Ana Kilisesi Papazı Akbulut, "Bunlar benim büyüklerim ve kiliseyi ziyaret edenlerden duyduklanmdır" dedi. DÎYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu)- Bazı gazetelerde "Yalnız Enneniler değiL Sürya- niler de katledildL katii- amda Kürtler kullanıt- dı" yönünde demeçleri çıkan, Diyarbakır'daki Süryani Meryem Ana Kilisesi Papazı Ynsuf Akbulut hakkında TCY'nin 312. maddesi uyannca "Halkı km ve düşmanlığa tahrik et- mek" iddiasıyla açılan dava başladı. îlk duruşmada söz ko- nusu demeci yazan ga- zeteciler tanık olarak dinlendi. Gazeteciler sözleri doğrularken Ak- bulut, "Bunlar benim büyüklerim vekübevizj- yaıtt edenlerden duy- dukanmdır. benim ken- di düşüncelerinı değil- dir T dedi. Akbulut hakkında ha- zırlanan iddianamede, sanığın gazetelerde çı- kan demeçlerinde şu sözleri kullandığı belir- tildi: "Mezopotamya Süryanflerin, Erzincan, Erzurum, V'an ve Sıvas ise Ermenikrin toprağı- dır. Yalnızca Ermeniler değil, Süryaniler de kat- ledildi kaüiamda Kûrt- ler de kuUanıldı. Bölgede buna 'kafle' denüiyor, kafle ne demek büfyor musunuz?" 3 yıl hapsi istendi İddianamede, bu söz- lerle Papaz Akbulut'un, "halkı, din, dil ve ırk ay- nmı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tah- rik ettiği" belirtilerek TCY'nin 312. maddesi uyannca 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandı- nlması istendi. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, 1 ay içinde 35 bin kişinin tahliye edileceğini bildirdi Sezer'den 4 zonınhı' imzaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, hukuka aykın ve çelişkilerle dolu ol- masına karşın hükümetin ısranyla TBMM'den hiçbir değişiklik yapıl- maksızın geçirilen şartlı salıverme ve ceza ertelemesini öngören Af Yasa- sı'nı onayladı. Sezer'in olası bir iptal karannm geriye yürümeyeceği ve kapsamın genişleyeceği çekinceleriy- le affin iptali için Anayasa Mahkeme- si'ne dava açmayacağı belirtiliyor. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, 4 hafta içinde yaklaşık 35 bin kişinin dı- şan çıkacağım bildirdi. Sezer'in geri gönderilen yasanın TBMM'ce aynen kabul edilmesi ha- linde Cumhurbaşkanı'nca yayımlan- masını zorunlu kılan anayasanın 89. maddesi gereğince Af Yasası'nı yeni- • Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, veto etmesinin ardından 5 gün sonra tekrar önüne gelen yasayı bekletmeden onayladı. Başbakan Ecevit, yasanın onaylanmasının ardından, vicdanımz rahat mı sorusuna, "Benim vicdanım kesinlikle rahat" yanıtı verdi. Adalet Bakanı Türk de yaptığı açıklamada, Sezer'in gereğini yaptığını söyledi. den iade hakkı bulunmuyordu. Sezer, veto etmesinin ardından 5 gün sonra virgülüne dokunulmadan önünde bul- duğu yasayı bekletmeden onayladı. Yasanın onaylanmasının ardından açıklama yapan Başbakan Bülent Ecevit, düzenlemenin bir af değil şart- lı salıverme olduğunu yineledi. Ece- vit, "Hükümlüler veya tutuklular er- teleme süresi içinde suç işledikleri tak- dirde her iki suçun cezalannı çekmek zorunda kalacaklardır. Böylece yasa ile yeniden suç işlenmesinin caydınl- ması amaçlanmıştır'' dedi. Ecevit, tahliyelerin Şeker Bayra- mı'na yetişip yetişmeyeceğinin so- rulması üzerine, "Sanmıyorum. O zor olabflir" dedi. Cumhurbaşkanı ile görüşmesinde af konusunun günde- me gelip gelmediğinin sorulması üzerine Ecevit, "TabiL TBMM'den kendisine ulaştmldığı takdirde der- hal imzalayaeağınj söyledi" diye ko- nuştu. Ecevit, "Af Yasası ile gelinen noktada vicdanımz rahat mı" sorusu- nu, "Benim vicdanım kesinlikle ra- hat" diye yanıtladı. Adalet Bakanı Türk, Sezer'in yasa- yı hiç bekletmeden gereğini yaptığı- nı söyledi. Cezaevieri boşalacak Uygulamanın en geç 30 gün içinde sonuçlanabileceğini bildiren Türk, 4 hafta içinde bu yasadan ilk aşamada yararlananlann çıkacağım söyledi. Türk, ilk aşamada yaklaşık 35 bin ki- şinin dışan çıkacağım belirtti. Adalet Bakanı, cezaevleriyle ilgili savcılan- n yoğun çalışma içine gireceklerini, buna hazır olduklannı kaydetti. Cezaevlerinin kapasitelerinin üze- rinde ve amaçlannı gerçekleştireme- yecek bir durumda hizmet verdiğini kaydeden Türk. "Bu bir şarth sabver- medir. Yani yeni bir suç işkdiğitakdir- de hem bu suçun cezası hem de önce- ki suçtan kalan cezasuu çekecefeür. Af- tan farkı budur" diye konuştıij Çeşitli kişilerin yasayı Anayasa Mahkemesi'ne götürebileceğini be- lirten Türk, "Ama ana muhalefet par- tisinin götüreceğmi pek tahnün etmi- yorum. Çünkü orada ana muhalefet partisinin çok önem verdiği bir ildnci maddevar. Sayın Erbakan'm da yarar- landığı bir maddedir veya o kapsam- da olan insanlar vardır. Ama karşı olanlar vardır. 110 imza toplanabüir. Uygulamanm dışında bıraküanlar, ko- nuyu yargrya intikal ettirebüir" diye konuştu. , , CHP Genel Başkanı Baykal 'Ülke alev alev yanıyor' ADANA(AA)-CHP Genel Başkanı De- nizBaykal, Türkiye'de yaşanan çarpıklık- lar sonucu ülkenin yangın yerine dönüş- tüğünü belirterek "llke alev alev yanıyor. Tarla, dûkkân, fabrika, borsa, hukuk, ce- zaevieri, dürüsttük, namuslu yaşam yanı- yor. Sokaklar işgal albnda, bunaom ûst noktada" dedi. Ulkenin içinde bulundu- ğu durumdan ıstırap duyduklannı, ancak Türkiye'nin bu görüntüye teslim olmaya- cağını anlatan Baykal."Bu sorunlan hep birlikte, el eJe vererek aşacağız" dedi. Baykal, dün açılış törenine katılmak için geldiği Adana'da gazetecilere yaptı- ğı açıklamada, "Hayata Dönüş" operasyo- nunu değerlendirdi. Baykal, "Cezaevle- rinde mahkûm organizasvonlannın hâkt- miyeti kesinlikle kabul edüemez. Cezaev- lerinde devletin, idarenin kontrolünü kay- betmişolması çokıstırap vcricibir obydır" diye konuştu. Cezaevlerine yıllardır mü- samaha gösterildiğini, olaylann en gergin anmda ise müdahale yapılarak 20'ye ya- kın can kaybına yol açıldığmı savunan Baykal, "Bu noktaya gelinmeden tedbir ahnmabydı" diye konuştu. Şarth sahverme Baykal, TBMM'de kabul edilen, şarth salıverme ve ceza ertelemesini öngören yasanın, Cumhuriyet tarihinin en kötü af- fını içerdiğini öne sürerek "Af konusun- da, siyasal amaçlarla adalete müdahale edflnüştir"dedi. tĞNELt FIRÇA ZAFERTEMOÇtN Af Yasası Oylamada en büyük fire ANAP'ta oldu ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Genel Kurulu'nda dün sabah sa- atlerinde 85 redde karşılık 283 oyla kabul edilen Af Yasası'nın oylamalanna katılım önceki oylamaya göre düşerken, en büyük fire ANAP'ta oldu. TBMM Genel Kuru- hı'ndaki dünkü oylamalar- da, önceki oylama sonuç- lanna göre ANAP ve D- SP'de "firenin artuğı" göz- lenirken MHP'de azaldı. DSPcklHeksik DSP'den aralannda Şükrü Sina Gürel ile Rıd- van Budak, Ali lhksov, Ta- hir Köse. Ranıts Savaş, Ha- sanMetin'in de bulunduğu 16 milletvekili oylamaya kaUİmazken Uluç Gürkan ile Mustafa Düz ret oyu kullandı. ANAP'ta Enerji Bakanı Cumhur Ersümer, Turizm Bakanı Erkan Mumcu, Içişleri Bakanı Sadettin Tantan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, Devlet bakanlan Edip Safter Gaydah, Rüş- rü Kâzun Yücelen ile Mustafa Taşar, Ahat Andi- can, Ali Doğan, Işn Çele- bi'nin de bulunduğu 66 milletvekili oylamaya ka- tılmadı. Mehmet AH lr- temçetik ile Şükrü Yürür ret oyu kullandı. MHP'de geçen oylama- da ret oyu kullanan Sadık Yakut, Hüseyin Kalkan, Hakkı Duran, Ali Güngör, Edip Özbaş, Mehmet Cey- lan, Mesut Türker, Sadi So- muncuoğlu. tavırlannı ko- rurken Mejek DenB Kara- ca, Ersov Ozcan oylamaya katılmadı. Geçen oylama- da "hayır" diyen Hamdi Bakûr ise kabul oyu kul- landı. FP fldye bölündfi FP grubu ise afta ikiye bölündü. Gelenekçi kanat, kapatılan RP'nın Genel Başkanı Erbakan'f ceza- evinden kurtarabibnek için affa destek verirken yeni- ükçiler "ret" oyu kullana- rak ya da katılmayarak af- fin karşısında yer aldı. 22 yenilikçi milletvekili "ret" cephesinde yer aldı. Memurlann haklannın iyileştirilmesini öngören yasa, Cumhurbaşkanı Sezer tarafindan onaylandı Kamu çahşaıdaruıa kısıth iyileştirme• Başbakan Bülent Ecevit, çıkanlan yetki yasası ile ücret dengesizliklerini gidereceklerini belirterek '*Onun dışında biz ekonomik durumumuzu, mali durumumuzu sağlamlaştırdığımız oranda kamu görevlilerinin parasal haklarında eşitsizliği olabildiğince gidermeye çahşacağîz" dedi. -> ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Hükümet, TBMM'den al- dığı yetki yasası doğrultusunda kamu çalışanlannın maaşlan arasındaki dengesizliğin gide- rilmesi yönündeki düzenleme- leri bugün yapılacak Bakanlar Kurulu toplantısma getirmeyi planlıyor. Başbakan Bülent Ece- vit çıkanlan yetki yasası ile üc- ret dengesizliklerini giderecek- lerini belirterek "Onun dtşında biz ekonomik durumumuzu, maU durumumuzu sağlamlaş- ünhğumz oranda kamu görevn- lerinin parasal haklarında eşit- sizüği olabildiğince gidermeye çahşacağız" dedi. Hükümet, daha önce çıkan- lan yetki yasasının Anayasa Mahkemesi'nce bürtin sonuçla- nyla birlikte iptal ediuTiesinin ardından yeni bir yasa çıkardı. Kamu çalışanlannın mali, sos- yal ve idari haklannda iyileştir- me öngören yasa dün akşam Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Senertarafindan onaylandı. Ece- vit, dün gazetecilerin bu yönde- ki sorulannı yanıtladı. Ecevit, "Kamu çahşanlaruun man du- rumunu düzehmek için ne gibi bir çahşma yapacaksunz" soru- suna şu yanıtı verdi: "Kamu gö- revülerinin ncretferi ve sosyal haklan arasmda birtaknn ada- letsizükler var. Bu yetki yasası bunlan gidermevi amaçhyor. ** Temsil tazminatı Hükümetin, yetki yasasına dayanarak daha önce yapmayı planladığı sınırlı düzenlemeleri gerçekleştirmeyi planladığı öğ- renüdi. Başbakanhk Müsteşan Ahmet Şağar tarafindan hazırla- •nan düzenleme uyannca daha önce polislere getirilen ek zam ve bazı üst düzey görevlilere temsil tazminatı verihnesi öne- rilerini kapsadığı kaydedildi. Anayasa Mahkemesi'nin iptal etmesi nedeniyle polislere veri- len sınırlı orandaki zam uygula- maya sokulamamıştı. Genel müdür ve üstündeki görevlilere verilen temsil tazmi- natı genel müdür ve daire başka- nı unvanlannda görev yapanlar arasında huzursuzluğa neden ol- duğu, bunun için bir düzenle- menin yapılabüeceği kaydedil- di. Genel müdür ve daha yuka- nsı için verilecek temsil tazmi- natı 30 bin çarpı katsayı esasına göre belirlenirken genel müdür yardımcısı ve daire başkanı dü- zeyindeki çalışanlara da 20 bin çarpı katsayı oranında temsil tazminatı önerisinin bugün ya- pılacak Bakanlar Kuruhı'na su- nulabileceği kaydedildi. Başbakanlık Müsteşan Ah- met Şağar'ın yaptığı çalışmada, Bankacüık I>üzenleme ve De- netleme Kurumu _ (BDDK), Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Sermaye Piyasası Ku- rulu (SPK) gibi kurumlardaki yüksek maaşlann makul düzeye indirilmesi önerisinin yer aldığı kaydedildi. Diğerkamu çalışan- lanndan bu kurumlarda çalışan- lann yüksek maaşlanna yöne- lik tepki geknesi üzerine bu yo- la gıdildıği bildirildi. SlFIR oralcatislar#yahoo.com Cezaevlerinde sürdürülen ve 20'nin üzerinde insanın ca- nına mal olan operasyonla ilgi- li bilgileri Içişleri Bakanı Sadet- tin Tantan'dan, Adalet Baka- nı Hikmet Sami Türk'ten ve Sağlık Bakanı Osman Dur- muş'tan alıyoruz. Onlann ver- diği bilgiler ve istihbarat güç- lerinin gazetelere yaptığı ser- visler, toplumda 'makul olma- yan' bir hava yaratıyor. Tabip- ler Birliği üretilen yalan yanlış bilgilerle topa tutuluyor. fstan- bul Barosu hedef alınıyor. Bir uzlaşma olması için çaba sarf eden herkes, toplu bir bom- bardımanın hedeftahtalan ha- line getiriliyor. Neden bunca öfke? Bu ül- kenin düşünen insanlan, de- mokrasiyi savunan insanlan bu kritik günlerde neden sus- turulmak isteniyor? Bu hınç, bu kampanya neden? Bu ül- kede muhalif ses çıkmayacak mı? Hep birlikte bando mızıka eşliğinde yapılanlara alkış tut- mak ve evet demek dışında bir seçenek kalmayacak mı? Ulucanlar'da 10 siyasi tutuk- lu ve mahkûm öldürüldüğünde Gazeteci Arkadaşlanma Uyarı!.. operasyonu yapaniar ve Ada- let Bakanlığı, içerisinin silah deposu olduğunu, mahkûm- lann güvenlik güçlerine saldır- dıklannı söylemişlerdi. Ancak yapılan araştırmalar gösterdi ki, Ulucanlar'da mahkûmlar si- lah kullanmamışlardı ve onlan topluca öldüren ve sakat bıra- kan bir vahşi operasyon yapıl- mıştı. Bu araştırma, Meclis In- san Haklan Komisyonu tara- findan da bir rapor haline ge- tirildi. Şimdi yine toplum tek taraf- lı bir bombardıman attında. içe- ride ne olup bittiğini yalnızca operasyonu yapanlar anlatı- yorlar. Herkes de buna inana- rak yorum yapıyor. Bazı mes- lektaşlanm, eski sağduyulannı yitirmiş bir şekilde yazılar yazı- yortar. Iki gün bekleseler, içeri- de neler olduğunu tutuklu ve mahkûmlann ağzından da din- ledikten sonra bir hükme var- salar daha doğru olmaz mı? Unutmayın, bu ülkede sah- te Şemdin Sakık ifadelerinin üzerinden insanlar vuruldu, gazeteciler kovuldu. O zaman da aynı hava yaratılmıştı. De- mokrasiyi savunan güçler to- pa tutulmuştu. Benzer bir ha- va bugün de var. Cezaevi so- rununun bu boyutlara gelme- den çözülmesi için çaba sarf eden insanlar şimdi bazılarına göre 'kötü adam' oldular. • • • Herkes, operasyonun hede- fi olan şiddet örgütlerinin nite- likleri üzerine yorumlar yapı- yor, onlann ne kadar korkunç olduklannı anlatıyor. Bu örgüt- ler yıllardır varlar ve hâlâ varlık- larını sürdürüyorlar. Peki ne- den hâlâ taraftarlan var? Bu gücü hangi koşullar yaratıyor? Bir grup genç insan neden kendisini yakacak kadar çılgın ve çaresiz hale geliyor? Işte size küçük bir örnek: Dün operasyon haberleri ara- sında gürültüye giden bir ha- bervardı. Basında Ikinci Mani- salı Gençler Davası olarak bi- linen davada karara vanlmıştı. DYP Izmir II Binası'nı işgal et- mekten yargılanan gençler 15 yıla kadar varan cezalara çarp- tınlmışlardı. Onlariçerideler ve çok uzun yıllar içeride yatacak- lar. F tipi cezaevinin hücreleri- ne kapatılacaklar. Cezalannın diğer mahkûmlardan farklı ola- rak yüzde kırkını değil yüzde yetmiş beşini yatacaklar. Türk yargı sistemini, ceza- landırma mantığını değiştinne- den, mahkemeler sürekli ola- rak bu örgütlere taraftar yarat- maya devam edecekler. Ikinci- si, şiddet bu toplumun temel çözüm yollanndan birisi. Dev- let güçleri için birçok temel so- runu zorla çözmek bir gelenek. Çeteler, şiddet yoluyla güç toplayıp, para kazanıyorlar. Şiddet, bu toplumun asli bir öğesi olarak yaşamımızın içine yerleşmiş durumda. Böyle ol- duğu için MHP ülkenin ikinci büyük partisi haline geldi. Işte örgütsel şiddet bu koşullarda boy veriyor. Olümü ve öldürmeyi hangi ideoloji adına olursa olsun, ya- şamı boyunca savunmamış in- sanlan, hedef olarak görüp susturmaya çalışmak ne anla- ma geliyor? Bugün operasyo- nu devlet güçleri yapıyor. Bü- tün bilgiler operasyonu yapan güçlerden geliyor ve tek taraf- lı bir kamuoyu oluşturuluyor. Yaşadığımız onlarca deney, bu konuda dikkatli olmayi gerek- tirmiyor mu? Daha dün Şem- din Sakık olayını yaşamadık mı? Daha dün Ulucanlar'da operasyonu yapanlann yalan haber ürettiklerini öğrenmedik mi? Ne çabuk unuttunuz? Gazeteciler, sizin göreviniz gerçeği yazmak. Hangi mes- leki etik, sizin tek taraflı kamu- oyu oluşturmanızı doğru bula- bilir... Bu ülke çok kötü yerie- re götürülüyor. Bedelini yann hep birlikte ödeyeceğimiz teh- likeli bir yere doğru yol alıyo- ruz. Aklınızı başınıza toplayın. Üç gün sonra pişman olacağı- nız yazılar yazmayın. öfke ve kini kışkırtmanın kimseye bir yaran yok... Demokrasi ve in- san haklan size de gerekli. He- pimize de... İsmail Cem 'KOB göz ardı edüemez' ANKARA (Cumhuri- yetBurosa)-Dışişleri Ba- kanı Isntafl Cem, katılım ortaklığı belgesinm (KOB) içerdiği konulann göz ardı edilemeyeceğini belirterek "Biz siyasetçi- kr, olavlan bölünroe, ay- nşma ve kavga konusu yapmakta mahiriz" dedi. Dışişlen Bakanı Cem, dün Avrupa-Türk îşa- damlan Derneği ve Zon- guldak Fonnenler ve Teknisyenler Derneği temsilcilerini kabul etti. KOB'nin kabul edilme- siyle Türkiye'nin AB adayhgında somut ve hu- kuki adımlar atıldığım anımsatan Cem, Türki- ye'nin hazırlamakta ol- duğu Ulusal Prograrn'ın AB ile müzakereler ön- cesinde nihai aşama ol- duğunu belirtti. Cöm, şunlan kaydetti: "Ulusal Program'ı, bütünleşme- nin bir ifadesi olarak ya- pabüh-iz. KOB'deki bazı hassas konulanefcahyor, sonra da bu hususlan Ba- nh dev letierde bile olma- yanşekiBerde.enaşınoc- larda algdayarak bir dev yaraöyoruz. Biz siyaset- çüer, olav lan bölünme, parçalanma, aynşma ve kavga konusu yapmakta çok mahiriz. Ümanz. Uhısal Program'ı kavga. aynşma değil, bütünleş- me vesâesi olarak aünz."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle