25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç # Genel Yayın Koordınatöru Hikmet Çetinkaya # Yaznşlen Müdunı tbra- him Yüdız 0 Sorumlu Müdür Fik- ret llkiz # Haber Merkezı Müdürü. HakanKara Istıhbarat Cengiz V ıldırım 6 Ekonomı Özl«m V ûzak 9 Kullıır llandan Şenköken 9 Spor Abdülkadir V ücelman 9 Makaleler Sami Karaören 9 Duzeltme AMullah ^ azıcı 9 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Belge Edibe Buğra 9 Yurt Haberleri Mehmet F»mç 9 Avnıpa Temsılcısı Gürıy Öz Yayın Kurulu ilhan Selçuk (Başkan). Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Sooer, tbrahim Yıldız,Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, HakanKara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Ataturk Bulvan No 125,Kat4,Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020(7hat), Faks 4195027 • lzmır Temsılcısı S«rdar Kıak, H Zıya Blv 1352 S 23Tel 4411220, Faks 4419117• AdanaTemsıkıs Çetin Yiğenoğlu, Inonü Cd 119 S No.l Kat:l, Tel. 363 12 11, Faks 363 12 15 Müessese Mudüriı Üstön Akmen 9) Koordınatör Ahmet Korulsan # Muhasebe Biilent Yener 9) Idare. Hüseyin Gûrer • Satış: Fazilet Kuza MEDYA C: 9 Yönetım Kurulu Başkanı - Genel Müdür Gfilbin Erduratı 9 ICoordınator Reha Işıtman 9 Genel MudurV ardımcısı SevdaÇoban Tel 514 07 53 - 5139580-513846(^61,Faks 5138463 Ya)imla\an te Basan: \ enı Gun Haber Ajansı, Basın ve Yayıncılık A Ş Türk<xağ> t ad « 4 1 Cagaloglu 34134 lstanbul PK 246 - Sırkecı 34435 Istanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 ha(> Faks (0 212)513 85 95 www.cumhunyet com.tr 22 ARALIK 2000 Imsak:5.45 Güneş:7.19 Öğle: 12.10 îkindi: 14.26 Akşam: 16.46 Yatsı: 18.15 Erkek çocuklap daha hassas • CHICAGO(AA)- Bilim adamlan, erkek çocuklann daha dayanıklı olduklan fikrinin doğru olmadığını belirttiler. British Medıcal Joumal adlı dergide yayımlanan, Dr. Sebastian Kraemer imzalı yazıda, anne ve babalann, erkek çocuklanna, kız çocuklanndan farklı davranmalannın, erkek çocuklarda hasar meydana getırdiği ve çeşitli riskler dogurduğu belirtiliyor. Bilim adamlan, erkek çocuklann doğumun ilk 4-6 haftasında fiziksel ve psikolojik olarak kızkardeşten daha az gelişme gösterdiğini, bu yüzden erkek çocuklara daha fazla ilgi gösterilmesi gerektığini kaydediyorlar. Uoğadaki Ayak İzlerimiz' • ANKARA(AA)- Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı ve Türkiye Doğal Hayatı Koruma Derneği 'doğru tüketim alışkanlıklanna' dikkati çekmek amacıyla 'Doğadaki Ayak izlerimiz' adlı bir kitap yayımladı. "Herkesin doğanın korunmas* için yapabileceğı bir şeyler vardır" düşüncesinden yola çıkılarak hazırlanan kitap, evde, işyerinde, okulda, tatilde, yolda, yaşamın çeşitli anlannda alınabilecek basit önlemler ve farklı uygulamalarla doğaya verilen zaran en az düzeye çekmenin yollannı anlatıyor. Tıp Aletleri; kîtabına ödiM • ADANA(AA)- Çukurova Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. tlter Uzel'in yazdığı, 'Anadolu'da Bulunan Antik Tıp Aletleri' adlı kitabı, Sımavi Vakfı Sağlık Bilimleri Ödülü'ne değer görüldü. Tebrik kaım yerine fidan • TAŞUCU(AA)- Içel'in Silifke llçesi'ne bağh Taşucu Belde Belediyesı, Şeker Bayramı ve yılbaşı nedeniyle tebnk kartlan göndermek yerine, beldeye 5 bin zeytin fidanı dikılmesini sağlayacak. Taşucu Belediye Başkanı Emın Güleç, ağaçtan üretilen tebrik kartlannın Tûrkiye'nin biraz daha çölleşmesine. dünyanın bıraz daha ısınmasına yol açtığını ifade ederek "Kartlann bırçoğunun kalıcı anısı da bulunmadığı düşünülürse. bu kadar ısrafa ne gerek var?" dedi. Madonna bugün evleniyop • LONDRA(AA)- tskoçya'da evlenecek olan Madonna'nın evliliğinin süresi için bahisler şimdiden oynanmaya başlandı. Londra'daki Ladbrokes isimli bahis evinin sözcüsü Andy Clifton, Amerikalı şarkıcının evliliğinin 5 yıl sürmesi halinde bahislerin 1 'e 3 vereceğini belirterek "Bu evliliğimjzun süreceğini düşünüyoruz" dedi. Clifton, buna karşılık, damadın düğün günü gelenek olduğu üzere kıltınin altına hıçbır şey gıymeyeceğıne inanmadıklannı, tskoç eteğinın altına mutlaka bir şeyler giyeceğini sandıklarını söyledi. Marş'tan alınan fotoğraflar, gezegenin milyarlarca yıl önce ıslak ve sıcak olduğunu ortaya koyuyor Kırmızı gezegende lıayat izleri Marsyüzeyi • 'Mars'ta hayat' tartışması, ABD'deki Malin Uzay Bilimleri Araştırma Şirketi'nin yayımladığı fotoğraflarla yeniden açıldı. ABD Jeoloji Servisi yetkilileri de fotoğraflann, iddiayı güçlendirdiğini düşünüyor. Çeviri Servisi - ABD'lı bilim adamla- n Michael Malin ve Kenneth Edgett'in geçen hafta yayımladıklan yenı Mars fo- toğraflan, kırmızı gezegende milyarlar- ca yıl önce 'su ve hayat' olduğu yolunda- ki iddiayı yeniden gündeme getirdi. Ma- lin, kendisine ait uzay araştırmalan şir- ketinin uzaya gönderdiği Mars keşifara- cmın (Mars Globol Surveyor) kamerası- nın çektıği fotoğraflardakı yüzlerce taba- kadan oluşmuş kaya görüntülennin bu id- diaya yönelik en ciddi kanıt olduğunu savunuyor. Newsweek dergisindeki habere göre, fo- toğraflarda, Mars'ın ekvatorundakı kan- yon ve kraterler ıçindeki kayalann üze- rinde birbirine eşit katmanlar görülüyor. Malin de, birbirlerinden 30 mil ya da da- ha fazla uzakta olan kayalann yerinde milyarlarca yıl önce göller bulunduğunu iddia ediyor. Iddiaya göre, bu göllere toz ve kum dolmasıyla su buharlaşıyor, kayalar olu- şuyor, göllere yeniden su dolmasıyla bu oluşum yenılenerek eski kayalann üzerin- de yenıleri oluşuyor. Bınlerce yıl boyun- ca, eskinin üzenne yenılenn eklenmesiy- le yüzlerce katmandan oluşan kayalar or- taya çıkryor. Ve Mars bugünkü halini ah- yor. Malin, "Biz, aynı kekin diümleri gi- bi olan bu ince katmanlann su alünda oluştuğuna inanıyoruz" dıyor. ABD Jeoloji Servisi yetkilileri de bu fo- toğraflann şimdiye kadar ele geçen en iyi görüntüler olduğuna dikkat çekerek bu 'kaya tepeciklerinin' görüntülerinin Mars'm bir zamanlar 'ıslak ve sıcak' ol- duğu yolundaki iddiayı güçlendirdiğini be- hrtıyorlar. Eğer Malin ve Edgett'ın tezı doğruysa kırmızı gezegenin ekvatorunda halkalanan bu göller, kırmızı gezegende bir zamanlar hayat olduğu iddiasını da pekiştiriyor. Görünen o ki, tezin kesin ka- mtı içm Mars'a gönderilen başka uzay araçlannın kayalarda yapacaklan su ve fo- sile yönelik araştırma gerekli. Bu da, yıl- laıdır kuru nehir yataklan ve akıntı ka- nallannın Mars'ta bir zamanlar su bulun- duğuna işaret ettiğini savunan biüm adam- lannın, kırmızı gezegenin arkasındaki sis perdesini kaldırmak için bır hayli çaba sar- fetmelen gerektığı anlamına geliyor. Becker çocuklara eğildi Unlü tenisçi Boris Becker beden öğretmenliğine so- yundu. Alman Bunte dergisinde yayımlanan habere göre Becker, dergi ve bir şirketin işbiıüğiyle başlanlan spor kampanyası çerçevesinde ilkoğretim çağındaki ço- cuklarla ip atiıyor, basket ve hokey oynuyor. Pilot böl- ge seçflen Münih'te, bu ay başlaülan 'Gelecekte sağ- hklı ol' kampanyası çocuklara sporu sevdirmeyi ve ye- teneklerini keşfetmeyi amaçfayor. 33 >aşındaki Alman tenisçi, spor karnesindeki başaniann geçmişe oranla azakhğı Almanya'da yeni başanlara imza atmak için çocukve gençlere eğflmenin şart olduğunu düşünüyor. Kansı Barbara'dan geçen günlerde boşanan ve ken- di çocuklannı 'sportJF insanlar olarak yetistirmek için çabaladığmı beürten Becker, "Spor, bu tophımun vazgeçilmez bir parçasıdır" dryor. Kampanyanın 250 bin öğrenciye ulaşması planlanıyor. Önümüzdeki aydan itibaren ülke genefindeki 500 okul- da yay gmlaşünlacak olan ve eğjtimcilerden tam not alan kampanyanın devletten de destek gördüğü tak- dirde genştirilmesi hedefleniyor. Prof. Dr. Cüler Fisek 'Babalar evde yardımcı oyuncu' tstanbul Haber Servi- si-Prof. Dr. GülerFişek. erkeklerin babalık fik- rini ancak eşlerinin ha- mileliğiyle düşünmeye başladıklannı belirterek çocuğun doğumundan sonra da evde sadece "yardımcı oyuncu" ol- dîıklanm savundu. Anne Çocuk Eğitim Vakfı'nca (AÇEV) dü- zenlenen "Çocuğun Ya- ' şamında Babanın Rolü veÖnemi" konulu sem- pozyum lstanbul Dede- man Oteli'nde yapıldı. ABD Ulusal Çocuk Sağ- lığı ve Insani Gelışim Enstitüsü Sosyal ve Duygusal Gelişim Bölü- mü Başkanı ve araştırma uzmanı Prof. Michael Lamb, babalann çocuk- lanyla ilişkilerini etkile- yen en önemli faktörün zaman olduğunu behrttı. Prof. Lamb, çocuğun yetiştirilmesinde en bü- yük rolü annenin aldığı- m ammsatarak babanın da bu süreçte yer alma- sı gerektiğını vurguladı. Ekonomik koşullar, ev- liliğın kalitesi gibi kav- ramlann da çocuk geli- şimini olumlu ya da olumsuz etkilediğini an- latan Prof. Lamb, ev içi uyuma da dikkati çekti. Prof. Lamb, çocukla ile- tişim kurmada babanm yardıma ihtiyacı oldu- ğunu, bunun da babanın bilgilendirilmesinden geçtiğini ifade etti. Boğaziçi Üniversite- si Psikoloji Araştuma ve Uygulama Merkezi Kli- nik Psikoloğu Prof. Dr. Güler Fişek, kadınlarda annelik duygusunun çok küçük yaşlarda bebek- leriyle oynarken ortaya çıktığım belirtti. Anne ve babamn ebe- veyn olmaya birlikte yü- rümediklerini ve aynı ev- relerden geçmedikleri- ni anlatan Fişek, babala- nn eş ve baba kimliği arasındabocaladığını ifa- de etti. Erkeklerde babalık fikrinin ilk olarak be- bekleriyle göz göze gel- diklerinde, çocuklannın doğumlanna tanık ol- duklannda ya da çocuk- lanyla yakından ilgilen- diklerinde ortaya çıktığı- nı söyledi. 1450 yatak kapasiteli 2008'inbinicilik tesisleri hazır SporServisi- lstanbul sınırlan içerisinde 2000 dönümlük arazide yer alan ve bünyesinde ulus- lararası standartlarla at- hspor, golf ve tenis te- sisleri ile 1450 yatak ka- pasiteli bireysel bunga- lovlarda konaklama bi- rimleri bulunduran Tür- kiye'nin ilk kapsamlı country kulübü Kemer Golf/Country Club, 2008 Olimpiyatlan için yetkililerin büyük beğe- nisini kazandı. Uluslararası Binicilik Federasyonu Genel Sek- reteri Bo Helander, Tür- kiye Olimpiyat Komi- tesi Spor Dırektörü Ne- şe Gündoğan ve Türkı- ye Binicilik Federasyo- nu Başkanı Sencer Gü- nessoy tarafindan ziya- ret edilen tesisin dünya binicilik platformunda önemli bir yer sahibi ol- ması ve birebir spor tu- rizmine uygun özgün bungalovlarda ve apart- larda konaklama hizme- ti vermesi nedemyle bü- yük önem taşıdığı vur- gulandı. Uluslararası Binicilik Federasyonu Genel Sek- reteri Bo Helander, tesi- sin Istanbul'a yakmlık ve standartlar olarak çok uygun olduğunu söy- ledi. Politikacı soyununca Belcika'nın Bruges kentinde belediye mecBsi üyesi olan Phaedra Hoste'un bir erkek dergisine çıplak pozlar vermesi ortahğı kanşOnü. Derginin, fotoğraf- lann yer alacağı sayısı yayımlanmadan kızgın sesler yükselmeye başladı. Muhafazakâr bir partinin üyesi olan Hoste'a hem parti \öneticilerinden hem de ka- muoyundan tepki geldi. Parti yönetiminin. bu sefer- Bk kent parlamentosunun genç üyesine kırmızı kart göstermeveceğL ancak bunun tekranm affetmeyece- ği açıklandı. Hiçbir şeye aldırmayan Hoste ise gaze- tecikre, "Çok heyecanhyım, birçok kişi merakla fo- toğraflannıı ne zaman göreceklerini soruyor" dedL AlTINKÜRE ADAYLAR1BELLİOLDU, KAZANANLAR 21OCAKTA AÇIKLANIYOR Traffic ve Gladyatör 5 dalda aday • Oscar ödüllerinde belirleyici olan Altın Küre'de filmlerin yanı sıra televizyon programlan ve perförmanslar da ödüllendiriliyor. BEVERLYHILLS (AA)-Oscar ödüllerinın belırleyicisi olarak nitelendirilen Altın Küre ödüllerinın adaylan belırlendi. Yönetmen Steven Soderbergh'uı, ABD'deki uyuşturucu savaşlanm konu alan fılmı "Traffic" ile Roma döneminden bir kesıt sunan "Gladyatör" adlı fıÜTiler, 5 'er dalda Altın Küre'ye aday gösterilerek en çok dalda aday olan film unvamnı kazandı. Cameron Crowe'un yönettiğive 1970'li yıllarda genç bir şarkı sözü yazannın deneyimlerini anlatan "Almost Famous" adlı fîlmle Juliette Binoche'un oynadığı "Chocolat" da4er dalda Altın Küre'ye aday gösterildi. Her yıl dağıtılan Altın Küre ödüllerini kazananlar 21 Ocak'ta bellı olacak. Oscar ödüllerinin aksine, Altın Küre'de filmlerin yam sıra televizyon programlan ve perförmanslar da ödüllendiriliyor. Bu yanşmamn fıhn yapımcılan için asıl önemi, mart ayında dağıtılan Oscar ödüllerinde belirleyici olması. ıl j 1 1 i1 1 1 ' ' , I 1 1|I• : T r \ t J - —•<- 1 •' t ' *• — . . | | 1 n V ı '• / i I 1 1 1 ı t ' 1 1 r i 1 flJF I i i e-posta: tan @ prizma. net. tr SÖYLEŞİ JKîüttw; ATTİLÂ İLHAN TRT, Nereye?.. Yanılmıyorsam, dizinin yapımcısı aramıştı:"-... ağbiy, işi bitirdik; aramızda seyredeceğiz, si- zin görmenizi de istiyonız!" Ankara'dayım, o ta- rihte bu, alışılmış bir 'TRT irtceliği'; aslında diziy- le ilgim yok; 'Drama Bölümü'nün gençleri, ilk de- fa stüdyoda video/kamera'yla dizi çektiler, sonuç tartışılacak; iyi kötü, ülfetirruz olduğundan, ben de çağnlıyoaim. Meraklısı hatırlayacaktır, dizi 'Kiralık Konak', Yâkup Kadri Bey'in romanından uyarlanmış; uyar- layan da, çeken de, günümüz TV dramasının, ün- lüleri: O zaman bunlar, bir avuç sinema tutkunu, kafaya koymuş, gittikçe daha çok 'lumpen' bir 'melo/pomo sineması'na kayan 'Yeşilçam'a al- tematrf, sahici bir televizyon sineması yapacak- lar: Tuna Pastahanesi'nde (Kavaklıdere) zaman zaman kaykılıp, heyecanlı söyleşilere dolaşıyor; Ren'e Clair'den Orson Welles'e. Eisenstein'dan John Ford'a, ya da VVilliam Wyler'e, 'beyazper- de'nin yaratıcı 'u/u/a/7n/'tartışıyoruz: Tasarlanacak 'altematif\n, hangi bıreysel/toplumsal nitelikleri ta- şıması gerektiğini; sinema 'görselliği' ile, televiz- yon 'görselliği'nn farkını, filân! Heyecanlı ve ümit- li günler: 50'li yıllarda, Yeşilçam serüvenim, tam bir hayal kınklığıyla sonuçlanmıştı; adeta 'rövan- şını' yaşamaktayım. Ankara - bütün Türkiye - toplumculuğun, birey- sel -bireyci, hatta bencil- bir terorizm'e; devrimci- liğin, yavaş yavaş, etnik bir bölücülüğe kayışının, ağnlannı yaşıyor: Yaylım ateşiyle taranan öğrenci kahveleri; fakülte kapısında vurulan öğrenci kızlar; tenha gece asfaltlarını otomatik matkap gibi oyan ambulans sirenleri! Bu ortamda, TRT Drama Bö- lümü'nden beş on kişi, oturmuş 'kemaf-i dikkat- le' 'Kiralık Konak'ın tamamını izliyoruz; bittikten, hele 'misafirier' gittikten sonra, tatlı tatlı -ama acı- masızca- eleştiri faslı başlıyor: Kimse kimseye kız- mıyor, kimse kimseye küsmüyor; özeleştiri gele- nekselleşmiş; izzet-i nefis savaşı yok, ekip çalış- ması esas; her özeleştiri, çekilecek yeni diziler için, nice ilginç ders içeriyor; genç yapımcı ve yönet- menler bunun bilincindedir. Sadece o dizilerin üretildiği, yazar ve roman ad- lannı hatıriamak; TRT Drama dizi mantığının han- gi düzeyde ve ne kadar sağlam tutulduğunun bir kanıtıdır: Halrt Ziya, Hüseyin Rahmi, Reşat Nu- ri, Hâlide Edip, Halikarnas Balıkçisı, Yakup Kad- ri, Ahmet Hamdi Tanpınar, Peyâmi Safa, Aziz Nesin, Tank Buğra, Tank Dursun K ve benzer- leri... Eminim ki TV seyircisinin hafızasından silin- meyen bu repertuvar bile, tek başına; -sözde halk için- her türiü seviyesizliği mubah gören, günü- müzdeki 'lumpen' drama anlayışının, hangi çirkef- te debelendiğini göstermeye yetiyor. 'Yolunacak kaz' hangisidir? TRT, -Yargrtay gibi, Sayıştay gibi- bir 'devlet' kurumu; 'devlet', kayıtsız şartsız milletin sahip olduğu 'hâkimiyet'm somutlaşmış şeklidir; o yüz- den faaliyetinin mutlaka 'yurt bilinci, millet bilinci, taıih bilinci' üçgenine oturması gerekiyor. 70'li yıl- larda TRT TV Bölümü'nün, bu zorunluluğu anla- dığı kesındir; Bolüm Başkanı'ndan, yönetmen asis- tanlanna kadar, herkes, en azından Kemal Tahir, Orhan Kemal, Reşat Nuri okuruydu; sağcısı sol- cusu, o 'bilinç üçgenini' özümsemeye çabalıyor; aynca, estetik bir ulusal sentez olarak, gerçekleş- tirmeyi deniyordu. Çoğu Anadolu çocuğuydular, 'görse/estef;^/n'eweliyatını bilemezlerdi; çekme- ye heveslendikleri eserierin dönem, görgü ve gö- renek özelliklerinden habersizdiler; ama, olsun! Sorumluluklanna, vakar ve haysıyetle sahip çıkmış; 'yönefAnen'olduklannı unutmadıklan kadar, 'yurt- taş' olduklannı da unutmamışlardır. Yirmi beş yıl sonra, dönüp arkanıza bakarsanız, TRT'nin drama dizileri karşınıza bu sanatın sıra dağlan gibi dizilirler: O zamanlar, kurum, ne 'de- ğiştim değişiyorvm' ahkâmı kesiyor; ne Lunapari< çığırtkanı üslubuna tenezzül ediyordu; ama, o Tür- kiye Televizyon Tarihi'nin, en kalıcı, en etkileyici, en sosyal ve beşeri dizilerini, -sıradan- görevi ge- reği gerçekleştiriyordu: Çünkü TRT kadrolanna o 'bilinç üçgeni' hâkimdi; herkes 'avantasını' değil, sorumlusu olduğu 7ş/'düşünüyordu; '/co/ay'ın de- ğil 'zor'un; 'ucuz'un değil 'ağır'\n; 'çabuk'un değil, 'planlanmış' olanın peşindeydi; aksi takdirde, mes- leğinin adını kirletecegıne, daha da önemlisi -bir 'aydın' olarak- başansız sayılacağına inanıyordu. Çekmekle görevli olduğu 'eserin', 'yolunacak bir kaz' sayılabileceği, henüz hiç kimsenin aklına düşmemişti. 'Değişme' mi, 'yozlaşma' mı? TRT'nin, 'iâde-i itibân' neye bağlıdır? Bugünkü yönetim, bu vahim soruya cevap ararken, iki şeyden uzak durmak zorundaydı: 'Piyasa Komp- leksTnden, bir; 'Piyasa Şöhreti'nden, M TRTyi dra- ma dizilerinde, 'özel TV' dizilerinin asla ulaşama- yacağı doruklara çıkaran zihniyet, günümüzün ko- şullanna uyarlanarak uygulanabilirse; seyrede sey- rede bıktığı, bayağılık ve yavanlıklardan bîzâr ol- muş, 'gerçek' seyirciyi; yine dizilerinin çevresine toplayabilecekti. Tuhaftır, tam tersini yaptı; 'değiş- me'yi. 'alçalma'; 'yenileşme'yi, 'teW/f sandı; oysa 'bayağılık'ta bile aslolan özgün (original) olabil- mektir; 'taklid'm ise, 'taklit ettiğini' aşabildiği, as- la görülmemiştir. Kural değişmedi: Ciddi ve kap- samlı bir araştırma yapılsa seyircinin, bazı 'iddialı' dizilerin adlannı bile hatırtamadığı görülecektir; çünkü çoğunluğu, özel TV'lerin 'Yeşilçam Lum- penliği, 'Gazino Görgüsüzlüğü', Paparazzi Gös- terişçiliği'yle kanştınp; fast/food diye servis yap- tığı 'dizilerin' benzeri olan 'dizi furyası', gerçekte kimi etkileyip memnun etti ki? Böyle ciddi bir soru, o yıllann TRT'sinde, 'öze- leştiri' seanslarında, tamamiyle fikir ve estetik dü- zeyinde gündeme gelir; diziler, gerçekleştirilme oranlan, oyuncularve performanslan; 'yurt, millet ve tarih bilinci' üçgeni içinde ele alınarak tartışılır- dı. Öyle olması gerekmez mi? Hadi seyrettiklerini- zi, aynı sorunun ışığında, bir değerlendirin baka- lım! Bugün 'kimeyaradı' sorusu, -dizilerin kabul edil- miş bütçeleriyle, gerçekleştinlmiş diziler arasında- ki 'masraf uçurumu' hesaba katılırsa-; insanın ak- lına ancak, o her türlü kötü niyete gebe ve açık, 'piyasa fınldaklannı' getirmektedir. TRT, gerçekten o eski iyi zamanlarına dönmek niyetindeyse; -atasözünün aksine- atın önüne et', itin önüne otu koymayacak; önce, bu dönüşümü gerçekleştirebilecek, 'yurtsever" 'kadrolara'sahip olup olmadığını araştıracaktı. http://wvm.prizrna.net.tr/AILHAN rrttp://www.bilgiyayınevi.com.tr./ailhan Faks/0-212/26019 88
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle