17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22ARALIK2000CUMA CUMHURİYET SAYFA 17 SİİPÜCÜ belgesi Çanakkale'de vatandaşlar sürücü eğitim kursuna katılmış, kursun sonunda yapılan sınavlarda başan kazanmış, gerekli belgeleri tamamlamış, 20 milyon lira harç parasını hazırlamış ve sıra sürücü belgelerini almaya gelmiş... Fakat 20 milyon lirayı verip belgelerini alamıyorlar... Çünkü Çanakkale Emniyet Müdürlüğü'nde sürücü belgesi kalmamış! Vatandaşlardan yılbaşından sonra gelmesi isteniyor... Çünkü sürücü belgeleri yılbaşından sonra gelecekmiş... Birkaç hafta beklemek sorun değil... Beklenir... Ne ki, yeni yılla birlikte sürücü belgelerinin harcı da yüzde bilmem kaç yüz zamlanıyor... 20 milyon liralık harç 50 milyon mu olacak, 60 milyon mu olacak artık orası belli değil... Belli olan, vatandaşın cebinden birkaç katı fazla para çıkacağı... Birileri bunu sinekten yağ çıkartmak için yapıyorsa vah halimize, yok birilerinin işgüzaritğı söz konusuysa vah memleketin haline! Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97Elektronik posta: d6nizsomocumhuriyetcom.tr - Telefona gizli zam yapılmış... "Ak> zam. cık aradan!" - Ne dersiniz; cezaevlerindeki ölüm oruçlanna karşı operasyon başlatılması üzerine her direniş bi- riminden bir kişinin kendini yakması örgüt liderleri tarafından mı emredildi yoksa operasyonlar sıra- sında hükümlü ve tutuklular güvenlik kuvvetleri ta- rafından mı yakıldı? - Ölüm cezasına şiddetle karşı çıkan ama cezaev- lerindeki ölüm oruçîannı destekleyen "aydın sorum- luluğu" ile olaya baktığımız zaman, bu işte güvenlik kuvvetlerinin parmağı var gibi! Zaten yanık yaralany- la hastaneye kaldınlanlar, yakıldıklannı açıkladı... - Peki o zaman, yaralılar neden ambulanslara bin- dirilip hastaneye kaldınldı, cezaevinin kapalı kapı- ları ardında yanmaları beklenemez miydi? - Evet ama olaylara "aydın sorumluluğu" ile ba- kıldığında operasyonu yapanlann dünyanın gözü önünde daha büyük bir katliama cesaret edemedik- leri anlaşılıyor! - Operasyonlar sırasında güvenlik güçlerinden de Sorumluluk ölenler oldu; bu ölümler neden kınanmıyor? - Bu soruyu geçelim çünkü "aydın sorumlulu- ğu"nda bu türaynntılann yeri bulunmuyor... Ama "ay- dın sorumluluğu" ileşunu söyleyebilirim ki bazı çev- relerin bunlara "şehit cenazesi" dediğini biliyorum. - Bir cezaevinde direniş birkaç gündür sürüyor- du; dün bir grup hükürr'ü ve tutuklu, direnişe de- vam edenlerin elinden kaçarak güvenlik kuvvetleri- ne sığındı... - Heıtıangi bir olaya tek taraflı yaklaşılması, ola- yın resmi açıklamalann ışığında yorumlanması "ay- dın sorumluluğu" ile bağdaşmaz... Bu bakımdan soruyu sormatarzınız yanlış... Cezaevindeki direniş- çilerin arasında alınmış demokratik bir karar olabi- lir; bu karar doğrultusunda bir grup direnişten vaz- geçmiş olabilir, sığınma olduğunu sanmıyorum... - Devletin cezaevlerinde bazı koğuşlara yıllardır gi- remediği söyleniyor, bu konuda ne diyorsunuz? - Devlet, istediği zaman istediği yere girmesini bi- liyor; kaldı ki "aydın sorumluluğu" ile bakıldığında devletin girdiği yerierde ne yaptığını da biliyoruz. - Cezaevlerinde ölüm oruçlannın olmadığı, bazı dok- toriann ölüm orucu varmış gibi rapordüzenlediği id- dia ediliyor... - Kendiniz söylüyorsunuz, devletin iddiası, "aydın sorumluluğu" ile bu iddialara ancak gülünür. - Aydınlar, operasyonlardan önce cezaevlerine gi- rip direnişçilerie bir dizi görüşme yapmıştı, ölüm sı- nınndaki insanlan görmemiş olabilirler mi? - Hayır, "aydın sorumluluğu" her şeyi görür. - Bundan sonrası için ne diyorsunuz? - Halkın bana yüklediği "aydın sorumluluğu" ile olay- lara sorumsuzca yaklaşanların kamuoyuna teşhir edilmesini istiyorum ve bekliyorum. SESSIZ SEDASİZ (!) NURÎKURTCEBE Yüksek Yerilim Hattı erdincutkuıu yahoo.com Pahalılık yüzünden kendi kendımize gelin güvey bile olamıyoruz! Bin yılda bir Aziz Nesinie önümüz bayram, ardından yeni umutlaria dolu yeni bir yıl geliyor... Bayram ve yılbaşı sevincini, üstelik bu yılbaşı bin yılda bir gelen yeni bir bin yıla girişin heyecanını, hiç tanış olmadığınız ama aydınlık yüzlerinden emin olduğunuz çocuklar ve gençlerie -ki onlar anne ve babalarından sonra "Aziz Dede"lerini de yitirdi- paylaşmak ister misiniz? Yanıtınız evet ise Aziz Nesin'in Çatalca'da kurduğu Nesin Vakfı'ndaki gençleri, çocuklan sevincinize ortak edebilirsiniz... Nesin Vakfı'na yapacağınız bağışlar için banka hesap numaralan şöyle... Türk Lirasr. Halkbank Çatalca 3411 28372, Iş Bankası Parmakkapı 1042 551065, Türk Ticaret Bankası Çatalca 038 20255, Vakıfbank Çatalca 237 4348459, Yapı Kredi Bankası Çatalca 288-1 1030154-3, Ziraat Bankası Selamiçeşme 679 100933, Vakıfbank Çatalca (ilkokul yapımı için) 237 4177157. Alman Markı: Emlakbank Çatalca 114451, Iş Bankası Çatalca 1250 3128691, Vakıfbank Çatalca (ilkokul yapımı için) 237 4008493. Amerikan Dolan: Emlakbank Çatalca 1114460, Vakıfbank Çatalca (ilkokul yapımı için) 237 4008492, Vakıfbank Beyoğlu 026 4029452, Yapı Kredi Bankası Çatalca 288-1 3022118-4. Oğretmene Atatürk'ten Armağan t. GÜRŞEN KAFKAS Eğitimci-Şair-Yazar Devleti insanlar dışında ve onlardan soyutlanmış bir var- lık olarak görmek yerine, dev- letle insanlan uzlaştırmak, bü- tünleştirmek gerekir. Hele bu in- san; ona, çocuğuna, gencine, yetişkinine "aydınlığ!,jşjğj",.ve- riyorsa.. küçük ayaklara büyük adımlar attıran yarınlann gü- vencesi, miman öğretmenler ise... Devletimizin vedolayısıy- la yürütmeyi temsil eden yöne- ticilerin yararlı yenilikler yap- ması toplumumuzun gelişimi bakımından kaçınılmazdır. Zi- ra gelişimler değişimleri ve de- ğişimler de büyüyerek gelişim- leri sağlar. Bütün bu değişim ve gelişimde öğretmenin yeri ve fonksiyonu vardır. Bilgisiyle, becerileriyle, kültür ve sanata olan tutkusuyla öğretmen; dün- den bugünetopluma, ulusuna hep yön gösterici olmuştur. Bu nedenle olsa gerek öğretmen, vazgeçilmez bir varlık olmuş- tur. 2000'li yıllarda sağlıkla büyü- yen, iyi eğitim alan ve mutlu olan bir nesil hedeflenmekte- dir. Bu üç faktör de kişinin ya- şamında önemli olgulardır. Bu olgulardan "eğitim", öğretme- nin işidir. Toplumun eğitiminin sorgulandığı bu zamanda öğ- retmen de sorgulanmaktadır. 24 Kasım'larda "Öğretmenler Günü" nedeniyle yetkililerin oğretmene yönelik övgü dolu sözleri, eğitimin ve öğretme- nin sorgulanmasını önleyeme- mektedir. Yannlanmızın güven- cesi sevgili çocuklanmızı, genç- lerimizi, yetiştirecek öğretmen- lerimizin yetiştirildiği okullar bir bir kapatıldı. Köy Enstitüleri, öğretmen okullan, eğitim ens- titüleri, yüksek öğretmen okul- lan hani nerede? En düşük pu- anları alanlann, açıkta kalma- yayım düşüncesiyle girdikleri fakültelerden mezun olacakla- nn öğretmen olması düşündü- rücüdür. Köklü bir pedagojik formasyon verilebiliyor mu?.. Ya da köklü bir öğretmen olgusu bu gençlere aşılanabiliyor mu? işte, her şeyi elinden alınan öğretmenin başka alınacak ne- si kaldı sorusu yetkilileri hare- kete geçirmiş olmalı ki, Koşu- yolu'ndaki Validebağ Öğret- menler Kampusu'na göz dikil- di. Dysaki; bakanlanmızdan Mustafa Necati, Atatürk'le bir sohbetinde: - Paşam, öğretmenlere hep sorumluluk yüklediniz. Kendi- nizi onlardan biri gibi gördü- nüz. "Benimasılanlatılacakya- nım öğretmenliğimdir" diyor- sunuz. Peki, bu yıldız öğret- menleri ödüllendirmeyecek mi- siniz, diye sorar. - Atatürk bu soru karşısında mülkiyeti Hazine'ye ait olan Üs- küdar-Adile Sultan Kasrı Ko- rusu'nun 2700 dönümlük ara- zisini ödül olarak "yıldız öğret- menlerine" verir. TBMM'deki bir konuşmasında da bunu açıklar. Eğitimciye hizmet vermek amacıyla, Atatürk'ün cumhuri- yetimizin kuruluşundan bugü- ne kadar armaganı olan ''Vali- debağ Öğretmenler Kampu- su "olma özelliğini taşır. Her yerin beton yığını bina- larla dolduğu Istanbul'da ve bu yörede yeşil alanlann önemi gi- derek artmaktadır. Değeri gide- rek artaffyeşil alan ve korular- dan birf, "Koşuyolu Validebağ öğretmenler Konısu'dur. Te- mel nitelikleri bir bir ellerinden alınan öğretmenin bu dinlenme ve hizmet tesisine, mesleğe saygı çerçevesinde dokunul- mamalıdır. Gözü dönmüş çı- karcı çevrelerin ve işbiriikçile- rinin çeşitli kurum ve kuruluş- lar adına öğretmenlerin bu ye- şil alanına sahip olma istekle- ri, öğretmenin yüce devletine olan saygısı ve aydınlığı nede- niyle önlenmelidir. Oğretmene övgü değil, emeğinin karşılığı bekleniyor. Verilmiş ve verilecek olan haklanna saldınnın önlen- mesi bekleniyor. Bugün Validebağ öğretmen- ler Kampusu'nda; Öğretmen Hastanesi, huzurevi, sanator- yum, Adile Sultan Kasn öğret- menevi ve Kültür Merkezi, öğ- renci ve öğretmen izci evi ve müzesi gibi sağlık, eğitim ve sportif niteliklerle dolu üniteler olumlu, yarariı ve yapıcı hiz- metlerde bulunmaktadırlar. Kül- türel, sosyal ve müzik gibi et- kinliklerin de yoğun olarak ya- pıtdığı bu kampus, öğretmen- ler için bir solukluk dinlenme ve dayanışma yeridir. Yetkililerin burayı parçalama, bölme ve başka kurum ve kuruluşlara vermeleri yerine, daha çok ağaçlandırma ve daha da zen- ginleştirme yoluna gidilmeli, çevresi koruma altına alınma- lıdır. Oğretmene övgü yerine hiz- met sunulmalıdır. Diğer kurum ve kuruluşlann dinlenme tesis- leri gibi öğretmenin de dinlen- me ve dayanışmada buluna- rak etkinliklerde bulunacakla- rı tesisleri olmalıdır. Cumhuri- yetin kuruluşuyla Atatürk tara- fından oğretmene ödül olarak verilen Adile Sultan Korusu öğ- retmenle özdeşleşmiştir. Ko- runun her dalında, her yapra- ğında soluk soluk Atatürk'ün öğretmenlerinin emek teri var. Çünkü bu koru, oğretmene Ata'sından armağandır. öğret- menin alnına bir çelenk gibi, eline verilen Ata'sından bir pla- ket ya da hizmetinden ötürü bir övgü belgesi gibi.. sunulmuş bir armağandır. Koşuyolu Validebağ Öğret- menevi çevresi sakinleri de ma- nevi değerde oğretmene des- tek olmalıdırlar. Ağacın, yeşilin, korunun çevreye getireceği do- ğal zenginliği ve güzelliği göz ardı etmemelidirier. Bu yer Va- lidebağ Korusu veya Altuniza- de Korusu olarak düşünülme- melidir. Bu alanın, Koşuyolu coğrafyasının bir doğal zen- ginliği ve etkin bir yeşil alanı olarak algılanması gerekir. KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK [email protected] ,,r . A ÇtZGtLtK KÂMtL MASARAC1 BULUT • BEBEK NURAY ÇİFTÇt t r \ Bent kim M % m yakfcı i 9 • [email protected] * TARlHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 22Arolık ANTONOV AN-72 ASKERİ NAKLIYE UÇAĞI.. STOL (^SHo& , ÇOti BitJM£KreYDİ. AZ YÜtCLE 47O M£TKM YETMEKTE,/tglRUĞl /IgrrfKÇ* PAHA ÜZt/tJ PIST GEfS£KMeKT£YDİ. SAAT- TE 7&O KİLOMETGe MZ yAPfl8İL£N UÇAK, PE- A DOLUYKEN, 38OO KİUOMEmE AIADA i2£ TOHA KAPAR YÜK. 32 />£ ASKEK *ü48/uyo&OU. BOYU NAT AÇHZLf&t /SE 26,5 M£TG£Y( 7Z, / / ANTOUOV AN- İLAN İSTANBUL 8. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞl'NDEN ' '-- ' DosyaNo: 1999/392 Davacı Ferhan Ayaydın tarafından davalı Zülgani Çetin aleyhine 1.9.1997 tarih ve 280.0O0.O0O.-liralık senedin iade edil- mediğinden bahse konu senedin iadesi ve 29.11.1997 tarihinde ödeme yaptığından davalıya borçlu olmadığının tesbiti ba- kunından açılan davada, Davalı adına Orta Bayır Mah. Şair Çelebi Sok. No: 32/2 Gültepe-Istanbul adresine dava dilekçesi ve duruşma gününü havi davetiye bila tebliğ dönmüş olduğundan yapılan tüm araştırmalara rağmen adresi tespit edilemediğinden ara karan ge- regince ilanen yapılmasına karar verilmiş olmakla, davalı Zülgani Çetin'in duruşmanın atılı bulunduğu 16.11.2000 saat 11 .OO'de mahkemede bizzat hazır bulundurulması, aksi takdirde HUMK'nun 213. tnaddesi uyannca yokluğunda dunişma- ya devam edileceği ve karar verileceği hususu ilanen tebliğ olunur. 14.9.2000 Basın: 56091 ANKARA...ANKA... MUŞERREF HEKİMOGLU Peki, Geride Kalanlar Kurthan Fişek ile eşi oturuyor karşımda. Dev- let Baiesi'nin yıkjızlanndan biri, Neyran Fışek. Göz- leri parlayarak "Hırçın Kız" balesinin hazırlıklan- nı anlatıyor. Dans tutkusuyla titriyor sesi. Son kez Anna Karenina balesinde izledim onu. Güzel bir kraliçe olarak yerieşti belleklere. Dahası var, dans- tan öncesi. Önemli bir diz ameliyatı geçirdi ve dan- sa dönüşü de kutladı sahnede. O dönüşün çağ- nşımlan da çok zarif bir selam bana. Kurthan Fişek ile güzel bir geçmişimiz var. 1960'larda Öncü gazetesinde birlikte çalıştık bir süre, ilginç anılarımız var. Arada bir söyleşir gü- lümseriz, aynca hüzünleniriz. öncü, güzel ve özel bir olay mesleğimde. Belki de bir serüven, elbet acı faturaları da var ama yaşamaktan mutluyum. O dönemi özlemle düşünürüm her zaman. Deği- şen koşullara karşın içtenliğini koruyabilen bir abla-kardeş ilişkisi de umut ve güven verir bana. Zaman çok şeyi solduruyor ama solmayan gü- zellikler, yıllara karşın özünü, eylemini, söylemini yitirmeyen kişiler de var. Sayılan az ama variıkla- rı umut veriyor. ••• Kurthan Fişek ile konuşurken başka bir Fişek pariıyor gözümde. Dr. Nusret Fışek'i anımsıyo- rum. Sevgiyle, saygıyla ve özlemle. Kamu göre- vini onuriandıran bir kişi sağlık dalında, sosyal- leştirme çalışmalarının öncüsü, hızlı, ışıklı, uzun soluklu bir yönetici, aydınlanma yolunda karariı, bilinçli biryolcu diye düşünüyorum onu. Cumhu- riyet kuşaklannın ülke sorunlanna bakışını, çözüm arayışını, görev anlayışını simgeleyen bir kişi. Ka- ranlığı delmek, ışığını yarınlara taşımak savaşını sergiliyor. Cumhuriyeti kuranların öngördüğü gü- zel bir bekçi sözün kısası. • • • Nöbeti genç kuşaklara bırakan bir bekçi, de- mokratik savaşın yiğit bir öncüsü Ahmet Tahta- kılıç da aynldı dünyamızdan. 1946 DP'lilerinden biri, kimi zaman tek başına, kimi zaman bir partinin bayrağı altında onuriu sa- vaşlar veren bir kişi. 1946'lardan bu yana tanıyo- rum, dostluğun ötesinde ilişkimiz var. önce eniş- tem Enver kök nedeniyle. O da 1946'da Mec- lis'e gelenlerden biri, Suphi Batur ve Yusuf Ke- mal Tengirşenk ile birlikte CHP'nin Sinop kale- sini çökertti, ama DP bahan çabuk soldu ülke- mizde, Demokrat Parti'den aynlıklar başladı çok geçmeden. DP kunıculan bu davanın adamı de- ğil, diye kitapçıklar dağıtıldı Atatürk Bulvan'nda.- Mimar Selçuk Milar'ın "Yetersözmilletindir" ad- lı afişi hoş birseda oldu ancak. Milletin değil top- rak ağalannın sözü geçerii oldu kısa sürede. Kar- şı devrimcilerin, başansız politikayı ödünlerie ör- tenlerin, laiklik ilkesini dinci politikayla, Köy Ens- titüleri yerine imam-hatip liselerini kuranlaria, okul yerine cami yapmayı yeğleyenlerie aydınlıktan karanlığa yöneldi Cumhuriyetimiz. Bu sürece güzel direnen kişilerden biri de Ah- met Tahtakılıç. Sağlamyapılı, uzun soluklu bir ki- şi. Umudunu yitirmez, güzel günler göreceğimi- ze inanır her zaman. Kimi zaman çok yoğun biriikteliğimiz var. Ya- şama sevinci solmayan bir kişi, mutlu bir koca, mutlu bir baba, mutlu bir dost olarak yer alıyor yaşamımda. Enver Kök'ün torunu Ayse Anm'ın nikâh töreninde Devlet Konukevi'nde karşılaştık son kez. Gözleri pariayarak seslendi genç geli- ne: - önce annenin tanığıyım, şimdi senin, sonra da senin çocuğuna tanıkiık edeceğim, diye yılla- ra meydan okudu gülümseyerek. Biz de umutla dinledik, gülümsedik ve üçüncü nikâhı bekledik. Ancak direnmeyi çok iyi bilen kalbi pillenmeyi reddetti. Yaşama sevincine kar- şın ölümü aşamadı Ahmet Tahtakılıç. Ortak dos- tumuz, doktorumuz Mustafa Çınar telefon etti, acı haberi verdi bir akşam saatinde. Kimi zaman tek başına, ama bir kurum gibi, il- keli, güçlü, bayrağını güzel taşıyan bir kişi demok- rasi yolunda. Tüm kuşaklara söyteyecek sözü, uya- rısı, duyarısı var. Her zaman yinelerim, ölüm son değil benim için. Ama umudu yeşermeden son yolculuğa çıkanlan üzüntüyle, utançla uğuriuyo- rum doğrusu. Çünkü gözleri arkada gidiyor dün- yamızdan. Düşleri gerçekleşmeden, özlemleri dinmeden! Peki, geride kalanlar, görevi başaracak mı, ya- rım kalan şarkıyı sona erdirecek mi? B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: l/XIX.yüzyıl- da îran'da ku- rulanveondo- 2 kuz sayısının kutsallığına inananbirmez- hep. II Anka- 5 ra'nın bir ilçe- si... Ermenis- tan'ınparabiri- mi. 3/ Kızak 8 çekmekte kul- g lanılan boğuk sesli köpek ırkı... Bir göz rengi. 4/Yüz met- 1 rekaretutarındayüzey 2 ölçüsübirimi...Sürdür- 3 me, devam ettirme. 5/ 4 Üstten sağa doğru eğik 5 basım harfi... Galyum elementinin simgesi. 6/ Alüvyon... A\Tupa'nın kuzeyinde yaşayan bir halk. 7/ Eski dilde su... Bir tür deniz taşımacılığı. 8/ îzmir'in Menderes ilçe- sinde antik bir kent... Küçük mağara. 9/ Türkiye'nin en güney noktası olan burun. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Îran'da doğan, Avrupa ve Amerika'da da yaygın- laşan bir din. 2/ Baştan çıkarma... Bir nota. 3/ En kalın erkek sesi... Eksikük, kusur. 4/ Kötü bir du- rumla karşılaşma sanısı... Bir etkinliğin geçici ola- rak durdurulduğu süre. 5/"— Biret": Piyanistimiz... Kemiklerin yuvarlak ucu. 6/ Ilkel benlik... Tek sı- ra elmastan ya da inciden gerdanlık. 7/ Tene yumu- şaklık vermek için kullanılan güzel kokulu merhem. İtalya'mn en uzun ırmağı. 8/ tnsan davranış ve ya: şantısma ilişkin doğrular ve genellemelerin simge- sel karakterler ve eylemler aracılığıyla sanatsal an- latımı. 9/ Üstü kapalı olarak anlatma... Duyuru.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle