Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22ARALIK2000CUMA CUMHURİYET SAYFA
17
SİİPÜCÜ
belgesi
Çanakkale'de
vatandaşlar sürücü
eğitim kursuna
katılmış, kursun
sonunda yapılan
sınavlarda başan
kazanmış, gerekli
belgeleri tamamlamış,
20 milyon lira harç
parasını hazırlamış ve
sıra sürücü belgelerini
almaya gelmiş... Fakat
20 milyon lirayı verip
belgelerini
alamıyorlar... Çünkü
Çanakkale Emniyet
Müdürlüğü'nde
sürücü belgesi
kalmamış!
Vatandaşlardan
yılbaşından sonra
gelmesi isteniyor...
Çünkü sürücü
belgeleri yılbaşından
sonra gelecekmiş...
Birkaç hafta
beklemek sorun
değil... Beklenir... Ne
ki, yeni yılla birlikte
sürücü belgelerinin
harcı da yüzde
bilmem kaç yüz
zamlanıyor... 20
milyon liralık harç 50
milyon mu olacak, 60
milyon mu olacak
artık orası belli değil...
Belli olan, vatandaşın
cebinden birkaç katı
fazla para çıkacağı...
Birileri bunu sinekten
yağ çıkartmak için
yapıyorsa vah
halimize, yok
birilerinin işgüzaritğı
söz konusuysa vah
memleketin haline!
Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97Elektronik posta: d6nizsomocumhuriyetcom.tr
- Telefona
gizli zam yapılmış...
"Ak> zam. cık aradan!"
- Ne dersiniz; cezaevlerindeki ölüm oruçlanna
karşı operasyon başlatılması üzerine her direniş bi-
riminden bir kişinin kendini yakması örgüt liderleri
tarafından mı emredildi yoksa operasyonlar sıra-
sında hükümlü ve tutuklular güvenlik kuvvetleri ta-
rafından mı yakıldı?
- Ölüm cezasına şiddetle karşı çıkan ama cezaev-
lerindeki ölüm oruçîannı destekleyen "aydın sorum-
luluğu" ile olaya baktığımız zaman, bu işte güvenlik
kuvvetlerinin parmağı var gibi! Zaten yanık yaralany-
la hastaneye kaldınlanlar, yakıldıklannı açıkladı...
- Peki o zaman, yaralılar neden ambulanslara bin-
dirilip hastaneye kaldınldı, cezaevinin kapalı kapı-
ları ardında yanmaları beklenemez miydi?
- Evet ama olaylara "aydın sorumluluğu" ile ba-
kıldığında operasyonu yapanlann dünyanın gözü
önünde daha büyük bir katliama cesaret edemedik-
leri anlaşılıyor!
- Operasyonlar sırasında güvenlik güçlerinden de
Sorumluluk
ölenler oldu; bu ölümler neden kınanmıyor?
- Bu soruyu geçelim çünkü "aydın sorumlulu-
ğu"nda bu türaynntılann yeri bulunmuyor... Ama "ay-
dın sorumluluğu" ileşunu söyleyebilirim ki bazı çev-
relerin bunlara "şehit cenazesi" dediğini biliyorum.
- Bir cezaevinde direniş birkaç gündür sürüyor-
du; dün bir grup hükürr'ü ve tutuklu, direnişe de-
vam edenlerin elinden kaçarak güvenlik kuvvetleri-
ne sığındı...
- Heıtıangi bir olaya tek taraflı yaklaşılması, ola-
yın resmi açıklamalann ışığında yorumlanması "ay-
dın sorumluluğu" ile bağdaşmaz... Bu bakımdan
soruyu sormatarzınız yanlış... Cezaevindeki direniş-
çilerin arasında alınmış demokratik bir karar olabi-
lir; bu karar doğrultusunda bir grup direnişten vaz-
geçmiş olabilir, sığınma olduğunu sanmıyorum...
- Devletin cezaevlerinde bazı koğuşlara yıllardır gi-
remediği söyleniyor, bu konuda ne diyorsunuz?
- Devlet, istediği zaman istediği yere girmesini bi-
liyor; kaldı ki "aydın sorumluluğu" ile bakıldığında
devletin girdiği yerierde ne yaptığını da biliyoruz.
- Cezaevlerinde ölüm oruçlannın olmadığı, bazı dok-
toriann ölüm orucu varmış gibi rapordüzenlediği id-
dia ediliyor...
- Kendiniz söylüyorsunuz, devletin iddiası, "aydın
sorumluluğu" ile bu iddialara ancak gülünür.
- Aydınlar, operasyonlardan önce cezaevlerine gi-
rip direnişçilerie bir dizi görüşme yapmıştı, ölüm sı-
nınndaki insanlan görmemiş olabilirler mi?
- Hayır, "aydın sorumluluğu" her şeyi görür.
- Bundan sonrası için ne diyorsunuz?
- Halkın bana yüklediği "aydın sorumluluğu" ile olay-
lara sorumsuzca yaklaşanların kamuoyuna teşhir
edilmesini istiyorum ve bekliyorum.
SESSIZ SEDASİZ (!) NURÎKURTCEBE
Yüksek Yerilim Hattı
erdincutkuıu yahoo.com
Pahalılık yüzünden
kendi kendımize gelin güvey bile olamıyoruz!
Bin yılda bir Aziz Nesinie
önümüz bayram, ardından yeni
umutlaria dolu yeni bir yıl geliyor...
Bayram ve yılbaşı sevincini, üstelik
bu yılbaşı bin yılda bir gelen yeni bir
bin yıla girişin heyecanını, hiç tanış
olmadığınız ama aydınlık
yüzlerinden emin olduğunuz
çocuklar ve gençlerie -ki onlar anne
ve babalarından sonra "Aziz
Dede"lerini de yitirdi- paylaşmak
ister misiniz?
Yanıtınız evet ise Aziz Nesin'in
Çatalca'da kurduğu Nesin
Vakfı'ndaki gençleri, çocuklan
sevincinize ortak edebilirsiniz...
Nesin Vakfı'na yapacağınız bağışlar
için banka hesap numaralan
şöyle...
Türk Lirasr. Halkbank Çatalca 3411
28372, Iş Bankası
Parmakkapı 1042 551065,
Türk Ticaret Bankası Çatalca
038 20255, Vakıfbank Çatalca 237
4348459, Yapı Kredi Bankası
Çatalca 288-1 1030154-3, Ziraat
Bankası Selamiçeşme 679 100933,
Vakıfbank Çatalca (ilkokul yapımı
için) 237 4177157.
Alman Markı: Emlakbank Çatalca
114451, Iş Bankası Çatalca 1250
3128691, Vakıfbank Çatalca (ilkokul
yapımı için) 237 4008493.
Amerikan Dolan: Emlakbank
Çatalca 1114460, Vakıfbank
Çatalca (ilkokul yapımı için) 237
4008492, Vakıfbank Beyoğlu 026
4029452, Yapı Kredi Bankası
Çatalca 288-1 3022118-4.
Oğretmene Atatürk'ten
Armağan
t. GÜRŞEN KAFKAS
Eğitimci-Şair-Yazar
Devleti insanlar dışında ve
onlardan soyutlanmış bir var-
lık olarak görmek yerine, dev-
letle insanlan uzlaştırmak, bü-
tünleştirmek gerekir. Hele bu in-
san; ona, çocuğuna, gencine,
yetişkinine "aydınlığ!,jşjğj",.ve-
riyorsa.. küçük ayaklara büyük
adımlar attıran yarınlann gü-
vencesi, miman öğretmenler
ise... Devletimizin vedolayısıy-
la yürütmeyi temsil eden yöne-
ticilerin yararlı yenilikler yap-
ması toplumumuzun gelişimi
bakımından kaçınılmazdır. Zi-
ra gelişimler değişimleri ve de-
ğişimler de büyüyerek gelişim-
leri sağlar. Bütün bu değişim ve
gelişimde öğretmenin yeri ve
fonksiyonu vardır. Bilgisiyle,
becerileriyle, kültür ve sanata
olan tutkusuyla öğretmen; dün-
den bugünetopluma, ulusuna
hep yön gösterici olmuştur. Bu
nedenle olsa gerek öğretmen,
vazgeçilmez bir varlık olmuş-
tur.
2000'li yıllarda sağlıkla büyü-
yen, iyi eğitim alan ve mutlu
olan bir nesil hedeflenmekte-
dir. Bu üç faktör de kişinin ya-
şamında önemli olgulardır. Bu
olgulardan "eğitim", öğretme-
nin işidir. Toplumun eğitiminin
sorgulandığı bu zamanda öğ-
retmen de sorgulanmaktadır.
24 Kasım'larda "Öğretmenler
Günü" nedeniyle yetkililerin
oğretmene yönelik övgü dolu
sözleri, eğitimin ve öğretme-
nin sorgulanmasını önleyeme-
mektedir. Yannlanmızın güven-
cesi sevgili çocuklanmızı, genç-
lerimizi, yetiştirecek öğretmen-
lerimizin yetiştirildiği okullar bir
bir kapatıldı. Köy Enstitüleri,
öğretmen okullan, eğitim ens-
titüleri, yüksek öğretmen okul-
lan hani nerede? En düşük pu-
anları alanlann, açıkta kalma-
yayım düşüncesiyle girdikleri
fakültelerden mezun olacakla-
nn öğretmen olması düşündü-
rücüdür. Köklü bir pedagojik
formasyon verilebiliyor mu?.. Ya
da köklü bir öğretmen olgusu
bu gençlere aşılanabiliyor mu?
işte, her şeyi elinden alınan
öğretmenin başka alınacak ne-
si kaldı sorusu yetkilileri hare-
kete geçirmiş olmalı ki, Koşu-
yolu'ndaki Validebağ Öğret-
menler Kampusu'na göz dikil-
di. Dysaki; bakanlanmızdan
Mustafa Necati, Atatürk'le bir
sohbetinde:
- Paşam, öğretmenlere hep
sorumluluk yüklediniz. Kendi-
nizi onlardan biri gibi gördü-
nüz. "Benimasılanlatılacakya-
nım öğretmenliğimdir" diyor-
sunuz. Peki, bu yıldız öğret-
menleri ödüllendirmeyecek mi-
siniz, diye sorar.
- Atatürk bu soru karşısında
mülkiyeti Hazine'ye ait olan Üs-
küdar-Adile Sultan Kasrı Ko-
rusu'nun 2700 dönümlük ara-
zisini ödül olarak "yıldız öğret-
menlerine" verir. TBMM'deki
bir konuşmasında da bunu
açıklar.
Eğitimciye hizmet vermek
amacıyla, Atatürk'ün cumhuri-
yetimizin kuruluşundan bugü-
ne kadar armaganı olan ''Vali-
debağ Öğretmenler Kampu-
su "olma özelliğini taşır.
Her yerin beton yığını bina-
larla dolduğu Istanbul'da ve bu
yörede yeşil alanlann önemi gi-
derek artmaktadır. Değeri gide-
rek artaffyeşil alan ve korular-
dan birf, "Koşuyolu Validebağ
öğretmenler Konısu'dur. Te-
mel nitelikleri bir bir ellerinden
alınan öğretmenin bu dinlenme
ve hizmet tesisine, mesleğe
saygı çerçevesinde dokunul-
mamalıdır. Gözü dönmüş çı-
karcı çevrelerin ve işbiriikçile-
rinin çeşitli kurum ve kuruluş-
lar adına öğretmenlerin bu ye-
şil alanına sahip olma istekle-
ri, öğretmenin yüce devletine
olan saygısı ve aydınlığı nede-
niyle önlenmelidir. Oğretmene
övgü değil, emeğinin karşılığı
bekleniyor. Verilmiş ve verilecek
olan haklanna saldınnın önlen-
mesi bekleniyor.
Bugün Validebağ öğretmen-
ler Kampusu'nda; Öğretmen
Hastanesi, huzurevi, sanator-
yum, Adile Sultan Kasn öğret-
menevi ve Kültür Merkezi, öğ-
renci ve öğretmen izci evi ve
müzesi gibi sağlık, eğitim ve
sportif niteliklerle dolu üniteler
olumlu, yarariı ve yapıcı hiz-
metlerde bulunmaktadırlar. Kül-
türel, sosyal ve müzik gibi et-
kinliklerin de yoğun olarak ya-
pıtdığı bu kampus, öğretmen-
ler için bir solukluk dinlenme ve
dayanışma yeridir. Yetkililerin
burayı parçalama, bölme ve
başka kurum ve kuruluşlara
vermeleri yerine, daha çok
ağaçlandırma ve daha da zen-
ginleştirme yoluna gidilmeli,
çevresi koruma altına alınma-
lıdır.
Oğretmene övgü yerine hiz-
met sunulmalıdır. Diğer kurum
ve kuruluşlann dinlenme tesis-
leri gibi öğretmenin de dinlen-
me ve dayanışmada buluna-
rak etkinliklerde bulunacakla-
rı tesisleri olmalıdır. Cumhuri-
yetin kuruluşuyla Atatürk tara-
fından oğretmene ödül olarak
verilen Adile Sultan Korusu öğ-
retmenle özdeşleşmiştir. Ko-
runun her dalında, her yapra-
ğında soluk soluk Atatürk'ün
öğretmenlerinin emek teri var.
Çünkü bu koru, oğretmene
Ata'sından armağandır. öğret-
menin alnına bir çelenk gibi,
eline verilen Ata'sından bir pla-
ket ya da hizmetinden ötürü
bir övgü belgesi gibi.. sunulmuş
bir armağandır.
Koşuyolu Validebağ Öğret-
menevi çevresi sakinleri de ma-
nevi değerde oğretmene des-
tek olmalıdırlar. Ağacın, yeşilin,
korunun çevreye getireceği do-
ğal zenginliği ve güzelliği göz
ardı etmemelidirier. Bu yer Va-
lidebağ Korusu veya Altuniza-
de Korusu olarak düşünülme-
melidir. Bu alanın, Koşuyolu
coğrafyasının bir doğal zen-
ginliği ve etkin bir yeşil alanı
olarak algılanması gerekir.
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicak@turk.net
,,r
. A
ÇtZGtLtK KÂMtL MASARAC1
BULUT
•
BEBEK NURAY ÇİFTÇt
t
r
\
Bent kim M
%
m
yakfcı
i
9
•
bulutbebek@hotmail.com
*
TARlHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 22Arolık
ANTONOV AN-72 ASKERİ NAKLIYE UÇAĞI..
STOL (^SHo&
, ÇOti
BitJM£KreYDİ. AZ YÜtCLE
47O M£TKM YETMEKTE,/tglRUĞl /IgrrfKÇ*
PAHA ÜZt/tJ PIST GEfS£KMeKT£YDİ. SAAT-
TE 7&O KİLOMETGe MZ yAPfl8İL£N UÇAK, PE-
A DOLUYKEN, 38OO KİUOMEmE AIADA
i2£ TOHA KAPAR YÜK.
32 />£ ASKEK *ü48/uyo&OU. BOYU
NAT AÇHZLf&t /SE 26,5 M£TG£Y(
7Z, / /
ANTOUOV AN-
İLAN
İSTANBUL 8. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞl'NDEN
' '-- ' DosyaNo: 1999/392
Davacı Ferhan Ayaydın tarafından davalı Zülgani Çetin aleyhine 1.9.1997 tarih ve 280.0O0.O0O.-liralık senedin iade edil-
mediğinden bahse konu senedin iadesi ve 29.11.1997 tarihinde ödeme yaptığından davalıya borçlu olmadığının tesbiti ba-
kunından açılan davada,
Davalı adına Orta Bayır Mah. Şair Çelebi Sok. No: 32/2 Gültepe-Istanbul adresine dava dilekçesi ve duruşma gününü
havi davetiye bila tebliğ dönmüş olduğundan yapılan tüm araştırmalara rağmen adresi tespit edilemediğinden ara karan ge-
regince ilanen yapılmasına karar verilmiş olmakla, davalı Zülgani Çetin'in duruşmanın atılı bulunduğu 16.11.2000 saat
11 .OO'de mahkemede bizzat hazır bulundurulması, aksi takdirde HUMK'nun 213. tnaddesi uyannca yokluğunda dunişma-
ya devam edileceği ve karar verileceği hususu ilanen tebliğ olunur. 14.9.2000
Basın: 56091
ANKARA...ANKA...
MUŞERREF HEKİMOGLU
Peki, Geride Kalanlar
Kurthan Fişek ile eşi oturuyor karşımda. Dev-
let Baiesi'nin yıkjızlanndan biri, Neyran Fışek. Göz-
leri parlayarak "Hırçın Kız" balesinin hazırlıklan-
nı anlatıyor. Dans tutkusuyla titriyor sesi. Son kez
Anna Karenina balesinde izledim onu. Güzel bir
kraliçe olarak yerieşti belleklere. Dahası var, dans-
tan öncesi. Önemli bir diz ameliyatı geçirdi ve dan-
sa dönüşü de kutladı sahnede. O dönüşün çağ-
nşımlan da çok zarif bir selam bana.
Kurthan Fişek ile güzel bir geçmişimiz var.
1960'larda Öncü gazetesinde birlikte çalıştık bir
süre, ilginç anılarımız var. Arada bir söyleşir gü-
lümseriz, aynca hüzünleniriz. öncü, güzel ve özel
bir olay mesleğimde. Belki de bir serüven, elbet
acı faturaları da var ama yaşamaktan mutluyum.
O dönemi özlemle düşünürüm her zaman. Deği-
şen koşullara karşın içtenliğini koruyabilen bir
abla-kardeş ilişkisi de umut ve güven verir bana.
Zaman çok şeyi solduruyor ama solmayan gü-
zellikler, yıllara karşın özünü, eylemini, söylemini
yitirmeyen kişiler de var. Sayılan az ama variıkla-
rı umut veriyor.
•••
Kurthan Fişek ile konuşurken başka bir Fişek
pariıyor gözümde. Dr. Nusret Fışek'i anımsıyo-
rum. Sevgiyle, saygıyla ve özlemle. Kamu göre-
vini onuriandıran bir kişi sağlık dalında, sosyal-
leştirme çalışmalarının öncüsü, hızlı, ışıklı, uzun
soluklu bir yönetici, aydınlanma yolunda karariı,
bilinçli biryolcu diye düşünüyorum onu. Cumhu-
riyet kuşaklannın ülke sorunlanna bakışını, çözüm
arayışını, görev anlayışını simgeleyen bir kişi. Ka-
ranlığı delmek, ışığını yarınlara taşımak savaşını
sergiliyor. Cumhuriyeti kuranların öngördüğü gü-
zel bir bekçi sözün kısası.
• • •
Nöbeti genç kuşaklara bırakan bir bekçi, de-
mokratik savaşın yiğit bir öncüsü Ahmet Tahta-
kılıç da aynldı dünyamızdan.
1946 DP'lilerinden biri, kimi zaman tek başına,
kimi zaman bir partinin bayrağı altında onuriu sa-
vaşlar veren bir kişi. 1946'lardan bu yana tanıyo-
rum, dostluğun ötesinde ilişkimiz var. önce eniş-
tem Enver kök nedeniyle. O da 1946'da Mec-
lis'e gelenlerden biri, Suphi Batur ve Yusuf Ke-
mal Tengirşenk ile birlikte CHP'nin Sinop kale-
sini çökertti, ama DP bahan çabuk soldu ülke-
mizde, Demokrat Parti'den aynlıklar başladı çok
geçmeden. DP kunıculan bu davanın adamı de-
ğil, diye kitapçıklar dağıtıldı Atatürk Bulvan'nda.-
Mimar Selçuk Milar'ın "Yetersözmilletindir" ad-
lı afişi hoş birseda oldu ancak. Milletin değil top-
rak ağalannın sözü geçerii oldu kısa sürede. Kar-
şı devrimcilerin, başansız politikayı ödünlerie ör-
tenlerin, laiklik ilkesini dinci politikayla, Köy Ens-
titüleri yerine imam-hatip liselerini kuranlaria, okul
yerine cami yapmayı yeğleyenlerie aydınlıktan
karanlığa yöneldi Cumhuriyetimiz.
Bu sürece güzel direnen kişilerden biri de Ah-
met Tahtakılıç. Sağlamyapılı, uzun soluklu bir ki-
şi. Umudunu yitirmez, güzel günler göreceğimi-
ze inanır her zaman.
Kimi zaman çok yoğun biriikteliğimiz var. Ya-
şama sevinci solmayan bir kişi, mutlu bir koca,
mutlu bir baba, mutlu bir dost olarak yer alıyor
yaşamımda. Enver Kök'ün torunu Ayse Anm'ın
nikâh töreninde Devlet Konukevi'nde karşılaştık
son kez. Gözleri pariayarak seslendi genç geli-
ne:
- önce annenin tanığıyım, şimdi senin, sonra
da senin çocuğuna tanıkiık edeceğim, diye yılla-
ra meydan okudu gülümseyerek.
Biz de umutla dinledik, gülümsedik ve üçüncü
nikâhı bekledik. Ancak direnmeyi çok iyi bilen
kalbi pillenmeyi reddetti. Yaşama sevincine kar-
şın ölümü aşamadı Ahmet Tahtakılıç. Ortak dos-
tumuz, doktorumuz Mustafa Çınar telefon etti,
acı haberi verdi bir akşam saatinde.
Kimi zaman tek başına, ama bir kurum gibi, il-
keli, güçlü, bayrağını güzel taşıyan bir kişi demok-
rasi yolunda. Tüm kuşaklara söyteyecek sözü, uya-
rısı, duyarısı var. Her zaman yinelerim, ölüm son
değil benim için. Ama umudu yeşermeden son
yolculuğa çıkanlan üzüntüyle, utançla uğuriuyo-
rum doğrusu. Çünkü gözleri arkada gidiyor dün-
yamızdan. Düşleri gerçekleşmeden, özlemleri
dinmeden!
Peki, geride kalanlar, görevi başaracak mı, ya-
rım kalan şarkıyı sona erdirecek mi?
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
SOLDANSAĞA:
l/XIX.yüzyıl-
da îran'da ku-
rulanveondo- 2
kuz sayısının
kutsallığına
inananbirmez-
hep. II Anka- 5
ra'nın bir ilçe-
si... Ermenis-
tan'ınparabiri-
mi. 3/ Kızak 8
çekmekte kul- g
lanılan boğuk
sesli köpek ırkı... Bir
göz rengi. 4/Yüz met- 1
rekaretutarındayüzey 2
ölçüsübirimi...Sürdür- 3
me, devam ettirme. 5/ 4
Üstten sağa doğru eğik 5
basım harfi... Galyum
elementinin simgesi. 6/
Alüvyon... A\Tupa'nın
kuzeyinde yaşayan bir
halk. 7/ Eski dilde su...
Bir tür deniz taşımacılığı. 8/ îzmir'in Menderes ilçe-
sinde antik bir kent... Küçük mağara. 9/ Türkiye'nin
en güney noktası olan burun.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Îran'da doğan, Avrupa ve Amerika'da da yaygın-
laşan bir din. 2/ Baştan çıkarma... Bir nota. 3/ En
kalın erkek sesi... Eksikük, kusur. 4/ Kötü bir du-
rumla karşılaşma sanısı... Bir etkinliğin geçici ola-
rak durdurulduğu süre. 5/"— Biret": Piyanistimiz...
Kemiklerin yuvarlak ucu. 6/ Ilkel benlik... Tek sı-
ra elmastan ya da inciden gerdanlık. 7/ Tene yumu-
şaklık vermek için kullanılan güzel kokulu merhem.
İtalya'mn en uzun ırmağı. 8/ tnsan davranış ve ya:
şantısma ilişkin doğrular ve genellemelerin simge-
sel karakterler ve eylemler aracılığıyla sanatsal an-
latımı. 9/ Üstü kapalı olarak anlatma... Duyuru.