Katalog

20 ARAUK 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA J v U J L l U J A [email protected] 15 ALLEGRO EVTJN tLYASOĞLU Rahbari üe IDSO bambaşka E,mder dinlediğimiz yapıtlan gündeme getirdiği için, orkestraya güzel müzik yapmayı, dinleyiciye de güzel müzik dinlemeyi tattırdığı için Rahbari'ye teşekkür borçluyuz. m büyük amacı îstanbul Devlet Senfoni Orkestrası ile birlikte Türk bestecilerinden oluşan bir programı CD'ye kaydetmek. Gelecek hafta yine Rahbari orkestranın şefı. ÎDSO konserlerinin cuma prova- lanna artık dinleyici alınnuyor. Oy- sa provanın soluğu bir başkadır. Konserinki daha başka. Hele Rah- bari gibi bir şef gelince her şey bambaşka. Neyse ki onun programlanna bir solist konmamış, eşlık etmek yeri- ne orkestranın gücünü sergılemesi- ne izin verilmiş. Beethoven'in 5. Senfonisi 'ni radyo kayıt odasından dinledim. Gözlerimi kapatıp mik- rofondan gelen sese kulak verdi- ğimde tıpkı bir yabancı radyo ya- yını dinliyor gibiydim. Bu bızim her haftaki ÎDSO mu diye kuşku- ya düştüm. Ardından çalınan Şos- takoviç'in 10. Senfonisi'ndezama- na yayılan geniş bir renk paleti en küçük sese kadar ındirgenen dına- mık güçler, büyük patlamalar, pic- cola'dan kotrbasına kadar yalnız te- miz değil anlamlı sololar. Her bir senfoniyi ezbere yönetmesi de şe- fin orkestranın içine iyice gırmesı- ne yol açtı. Çok ender dinlediği- miz yapıtlan gündeme getirdiğı için, orkestraya güzel müzik yap- mayı, dinleyiciye de güzel müzik dinlemeyi tattırdığı için Rahbari'ye teşekkür borçluyuz. Rahbari'nın şimdi en büyük ama- cı IDSO ile birlikte Türk besteci- lerinden oluşan bir programı Naxos firması için CD'ye kaydetmek. Ge- lecek hafta yine Rahbari orkestra- nın şefı. Aman, sakın ha Mahler'ın 5. Senfonisi'ni kaçumayın. İKSV'de yönetim degişikliği Îstanbul Kültür ve Sanat Vak- fi'ndaki genel müdür değişikliğini sanat çevrelen yakından izlemek- te. Çünkü giden müdür Melih Fe- reM, gelen müdür ise ErsinOnay. Her ikisi de Türkıye'nin kültür-sanat yaşamlha"'büyük hizmetler vermiş kişiler. Fereli, sekiz yıldır îstanbul festivallerinin her birini uyumlü bir ekip çahşması içinde yürüttü.Fes- tival Istanbul'un incisi olma özel- liğini korudu. Aynlma nedeni ola- rak önüne koyduğu amaçlar doğrul- tusunda işlevini tamamladığını ve Maslak'ta inşa edilmekte olan kül- tür merkezinin ellerinden alınma- sıyla motivasyonunu yitirdiğini be- lirtiyordu. Isteksizce işi yürütmedi, uygarca bir davranışla bıraktı. Er- sin Onay, önce 1974'te Îstanbul Devlet Konservatuvan'nı kuran ilk müdür olarak okulu Gümüşsu- yu'ndan Yıldız Sarayı'nın Agavat Köşkü'ne taşımıştı. Ardından An- kara Devlet Konservatuvan'nda 1983-87 yıllan arasında müdürlük yaptı. Bu kurumu da yeni binasına ta- şıdı. Yönetmelıkleri, intibaklany- la uğraştı. Aynı yıllarda Bilkent Müzik Fakültesi'nin kuruluş çalış- malarını başlattı ve 1987'de fiilen burada Bilkent Orkestrası'yla Mü- zik ve Sahne Sanatlan Fakültesi'ni kurdu. Uluslararası Gençlik Festi- vali derken Anadolu Festivali'nde yurdun dört bir yanına orkestrayı ta- şıyarak büyük bir müzik uyanışına öncülük etti. Bilkent, gelenekselle- şen konserleri ve CD dizileri ile Ankara kültür yaşamında önemli bir yer aldı. Umanz Nejat Bey'in nıce güzel hayallerle başlattığı Maslak Kültür Merkezi projesı sponsorlann des- teği ile kuruluşunu tamamlar ve Îs- tanbul kültür yaşamına festival evi olarak uygarca yaşam katar. 12 yaşındaki harika kızımız Ay- şedeniz Gökçin III. Horowitz Yanş- ması'nda diploma ödülü (1999 Ki- ev) almıştı. Bu yanşmadaki ödül sahibi dört gencin kaüldığı AKM'de- kı konserde Ayşedeniz'i dinlemek ayn bir coşkuydu. Boyu biraz da- hatızamış, ayaklan pedallara daha • prof Asuman Doğac ve Prof. 1\iuran Hotacsu 1 Parlar ödüUeıi sahiplerhıe verildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Eski ODTÜ öğretim üyelerinden Prof. MustafaPariar adına düzenlenen 2000 Yılı Bilim, Araştırma Teşvik, Teknoloji Teşvik ödülleri ikikadın profesöre verildi. ODTÜ'de düzenlenen ödül töreninde konuşan ODTÜ Rektörü Prof.UralAkbıüut, her türlü yeniliğe açık olmanm, özellikle genç öğretim üyelerine nîrsat tanımanın ve onlann görüşlerine değer vermenin ODTÜ'nün temel ilkesi olduğunu söyledi. Bu ilkelerin yerleşmesinde 1980 yılında yaşamını yitiren Prof. Parlar'ın önemli katkılar yaptığını belirten Akbulut, "ODTÜ kunıluşundan itibaren bflmı ve teknotojiye kattada bulunanlarm teşvik edilmesine özen göstermiştir. Bugün Prof. Parlar Vakfi ödûl törenine ev sahipüği yapmaktan onur duyuyoruz" dedi. Prof. Mustafa Parlar Eğitim ve Araştırma Vakfi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. ÖnderYükselde21. yüzyılın bilgi çağını simgelediğini belirterek "Bu çağdabilgiyesahip ohnak, erişmek, öretmek, uygulayabilmek. kişinin yada toplumun yaşamda kendisine sağlam bir yer edinebilmesi için vazgeçilmez bir önkoşuldur" dedi. Daha sonra ödüller sahiplerine verildi. Bilim Ödülü'ne "Bilgisavar Bilimleri ve Mühendisüğin Veri Tabanı Yönetim Sistemleri" konulu çalışmasıyla Prof. Asuman Doğaç ile "Gebşimsel Sosyal AJguYakınllişkiler veToplumsal Çevrenin Kişiler Lzerindeki Etkfleri" alanında yaptığı çalışmasıyla Prof. NuranHotaçsu değer görüldü. rahat erişiyor, kollan ise piyano- nun iki ayn ucuna ulaşmakta hâlâ zorluk çekiyor. R. Shedrin'in Bas- so Osbinato adlı yapıtında tuşlara hâkim, olgun bir piyanist edasıyla öylesine özgür esintiler yakaladı ki! Hırec gibi filozof bir piyano eğitmenmin öğütleri ve Sultanov gibi deneyimli bir hoca ile çalışı- yor. Şimdiden zengin tınısı, doğuş- tan var olan pınltısı ve şansh bir ço- cuk olarak ailesinin desteği de onu yönlendıriyor. Yannlarda Ayşede- niz'in adından çok söz edeceğiz. ÎDOB ve IV. Murat Okan Demiriş'üı 1980'de yazdı- ğı ve ilk kez yine aynı yıl sahnele- nen operası FV Murat bir kez daha İDOB'da gösterime girdi. Mehter marşlan, ilahiler, tekbirlerle ma- kamsal yapırrun ağırlık kazandığı; VVagner benzeri leirmotiflerin kul- lamldığı kimi bölümlerde "singspi- eJ" benzeri müziksiz sahnelerin yer aldığı bır opera. Oyuna hıç kast konmamış olması çoktehlikeli. Her- kes rolünün tek oyuncusu. Bırine bir şey olsa o gece perde açılamayacak! Madem yeni bir reji ve yeni bir kast ile oynanıyor, yirmı yıl öncesinde- ki baş kadin oyuncunun (primadon- na) da artık yetersizliği gündeme gelmeliydı. Leyla Demiriş, kendi için yazılmış olan Kösem Sıütan rolünü tarihı bir anı olarak prömi- yer gecesınde söyleyebilir ve oyu- nu bundan sonra genç bir soprano- ya devredebilirdi. Böylece diğer oyuncularda olduğu gibi taze kan sağlanmış olurdu. Suat Ankan,pa- dişahın yürekli cengâver boyutu kadar duygulu, Urik boyutunu da ya- kalamış. Tatlı ses tonunu deneyim- li bir operacı ustalığı ile kullanı- yor. Okan Demiriş yönetimindeki or- kestra özellikle ilk perdede öylesi- ne yüksekti ki, zaten genelde resi- tatiflere dayanan oyunda sözler du- yulmaz, anlaşılmaz hale dönüşmüş, devinimsizliğin yanı sıra öyküyü izlemek de zorlaşmıştı. Topai Re- cep Paşa rolünü canlandıran Ke- vork Tavityan ve Nefi'yi canlandı- ran Erol Uras başanlı çizgileriyle oyuna boyut katıyorlar. Rejisör Ay- taç Manizade'nın en hoş buluşu ye- raltından çıkan yenıçeriler ve ışık özeUikleri. Yine de oyunun durağan- lıgına bir çözüm bulunamamış. Özellikle ikinci perdenin ilk sahne- si, bir operadan çok ışık ve kos- tümler içındeki konser sahnesini andınyor. Alımlı gıysıler Osmanlı sarayının görkemine yakışırken, de- kor, Osmanlı tekstili dokusunda iki perde veya bir kocaman kapı ile ye- tinmiş, saraym yüceliğini yansıt- maktan yoksun. Yekta Kara'nın müdürlügü bittık- ten sonra basında İDOB'u boykot eden dostlanma kanlmıyorum. Yek- ta Kara başanlı prodüksiyonlarla Tosca, Samson Dalila, Carmen, Sa- lome, Turandot, Aida gibi temsil- leri bırbirinden görkemli bir şekil- de sahneledi. Dışardan sanatçüar getirdi, olanaklar yarattı. Her yeni temsil yeni bir heyecan ile beklen- di. Böylece îstanbul'da opera ve ba- lenin temsillerine sponsor olmak için pek çok kurum neredeyse ya- nşır hale geldi. Bunlan daha önce de yazmış, altını çizmiştim. Yeni atanan Sedat Oztoprak değerli bir bariton. Yöneticiliğe yeni başlamış bir sanatçı. Onun her yaptığı şeyi olumsuz eleştiren basm üyelerine, gidip ya- pılanlan ve yapıünayanlan yerinde görsünler, doğru bilgi edinsinler, derim. Operamn kapısına kilit vur- mayı salık veren arkadaşlanma da oradaki 600'den fazla sanatçıyı bu kilidin ardına nasıl sığdıracaklan- nı sormak isterim. Gencecik sanatçüar kadar dene- yimli kadro, onca koro ve orkestra üyesi, dekorcu, ışıkçı, rejisör, kos- tümcü, yönetici ve tüm çalışanlany- la Istanbul'da bir operaevi var. Kır- kmcı yılını kutlayan, basının ve din- leyicmin desteğmı bekleyen bir ku- rum. Ortaya çıkan prodüksiyonlan eleş- tirmek herkesin doğal hakkı. Ama hiçbir köşe yazannm bu binanın ka- pısma mühür vurmaya hakkı yok. Zaten mühür vurup kilitlediğinizi, oraya artık adım atmayacağınızı söyleseniz de halk hâlâ operanın salonlannı tıka basa dolduruyor. Is- ter herhangi bir akşam, ister cumar- tesi gündüz oyununu izleyin. Yer bulup oturabilirseniz tabıi. evini(o'bouiLedii.tr KUITUI • SANAT İSTANBUL BÖYÜKŞEHİR BELEDÎYESt CEMALREŞİTREY KONSERSALONU OCAK2001I/IJOOI ÇMIAMU BnmüFütıu MATUJ» SUT « M MnaHittiuıuılnıM 7.1.2H1PİUUSMT17.M 7.1JW1PUMSMT20.M uuaduıkta - 3aooooın.H)ftıuısız 1.1jmruumti WT a.m LUM1UUSUT1S.» numnu oooonn. j xaooe -L WOIHJ«B10.1.2001 ÇMSAMU SUT 1130 emoa • ı « u ı oiT« MJS ı ctcau mao C 000 TL 4 OOO OOC "L NOIRIVSC 11.1.20n flBVMK «AT 1I.M • unnaı 13.1.2001 CUMUTES) tMT U.» •14»ı U.1.20HP/UJUIUAT1JJ» io.i.aoi rastuK SUT H.SO TiooiHizmaamîmuui i I •IMlUUUTtUTaCEtBr I0OOTL ZSOO000*L «OfflUBİZ iı.ijom cnu SUT a.n IAMKİI (EnHPop C*z) 29.1.21101 CHURTESİ SUT 19.30 mMMrtrmainamti m tont MBIUB Ştt Ortıanşm B.1.2001 PUUTESİ SUT H40 23.1 J001UUUAT 11.30 Ul Wf IK 24.1 J001 ÇMtUMASAAt 11.30 tBBlnsnunura scal 25.1.2801 POSOK SUT I I M 27.1.2001 CUHUTE9 SUT 1130 THffll UUnlZ AMHMİ WlmM }^:SnmÂkçü SohnUr bıtaAtdtmma(Domra) 211.2101 PUUTESİ SUT 1J M UnUBtMhUTlU Solıtf Mnnuu Fo/cıüumı (Kcmaıt) ifcınıı^ı 7jfltawTL MOUM n. İHDMysa 10.1.2001 Haztrtayan Uuttu Torun Fif^m. SJOB000TL 4000.0001. İNDİRMSC J1.1J001 ÇMtSAMU SUT UJ0 •H mMM um mout» 4 aoaon n. - unLon ^ İNOtfııtısu 1A»01 PBSEI0K SUT 1J.30 m*ü<kı i ax m TL •4jxun -L «amatız - 2JJ001 CDIU SUT 10.30 UMCJUEJlİSt M inmnniTi SJ.2001 CUIIMnBİ SUT 10.30 Kruornttrttsakmatmt CBBTUS «I0M» 4İ2001PAZM SUT 17.00 ^ 4İ2001PAZM SUT 20.00 flK ol i m S - CİUIT Rd. rnı/- */*»<« x HN IKKS^In (B*rt»rt «UlS » mi 1*6305-50»* ı&m- CBUL HŞtr «Tf KONKR UUNU {0212)2329830 Marisa Paredes, İspanyol Rlm Akademisi'nin yeni başkanı • MADRİD (AFP)-Pedro Almodovar'ın yönettiği fılmlerle ünlenen ispanyol aktris Marisa Paredes, İspanyol Film Akademisi'nin yeni başkanı seçildi. Üç yıl için llOoyla seçilen Paredes, bu konuma layık görülmekten gurur duyduğunu, bunu asla kişisel yararlan için kullanmayacağını söyledi. Paredes'in oynadığı Almodovar fiunleri arasında, 1995'teki 'The Flovverof My Secret', 1991'deki 'High Heels' (bu filmdeki kabare şarkıcısı 'Becky del Paramo'yla ödül kazandı) ve 1999'da en iyi yabancı fıbn Oscar'ını alan 'Annem Hakkındaki Her Şey' adlı melodram sayılabilir. Paredes, 1997'de Roberto Benigni'nin Oscar'lı fıuni 'Hayat Güzeldir'de oynamıştı. Tıyatro Siyah Beyaz'ın ilk oyımu TVterhaöa, Hoşça Kal' • Kültür Servisi -Tiyatro Siyah Beyaz, Yıldıray Şahınler, Nergis Çorakçı ve Cengiz Özek'ten oluşan çekirdek kadrosuyla Türk tıyatrosuna merhaba diyor. Athol Fugard'tn 'Merhaba, Hoşça Kal' adlı oyunu ile yeni tiyatronun perdelerinı açan ekip, aynı zamanda bu oyunla ilk prodüksiyonunu da gerçekleştiriyor. Yönetmenliğini Köksal Engür'ün yaptığı oyunda, annelerinin ölümünden sonra hayatını tek bacakla bir odada yatan babasına bakmaya adayan Johny ve dindâr, baskıcı babasına başkaldınp evi terk eden ablası Hester'ın ilişkilen ve hesaplaşmalan konu edilıyor. Dünyanın her renkten tüm zencilerine adanmış olan oyun 7 Ocak'ta saat 15.00'te, 14-21 ve 28 Ocak'ta saat 19.00'da Ortaköy Afife Jale Sahnesi'nde sahnelenecek. Himalayalar'dan Evera^fe • Kültür Servisi- Fevziye Mektepleri Vakfı Işık Okullan coğrafya öğretmenleri Mesut Süzer ve Mustafa Andıç; Iran, Pakistan, Hindistan, Nepal, Tibet ve Himalaya bölgelerine yaptıklan gezilerin fotoğraflannı Nişantaşı Özel Işık Lisesı Sergi Salonu'nda sergiliyor. Kırk bir günlük gezide, Himalaya Dağlan'ndan Everest'e kadar ilginç bölgelere tırmanışlannın da fotoğraflannın yer aldığı sergi ay sonuna kadar gezilebilecek. Pjak kapaklanyla müzik dünyasma nostaijîk bir yolculuk • ANKARA (AA) - Sosyolog Emre Argun, yann Türk-Ingiliz Kültür Demeği'nde plak kapaklanm konu alan bir saydam göstensi düzenleyecek. 1950'den itibaren müzik dünyasma giren, 'uzunçalar' da denilen 33'lük plaklann kapaklanm konu alan saydam göstensi müzik eşliğinde sunulacak. Sanatçmın '33 Kere Döndüler ve Gittiler' adlı saydam gösterisinde izleyiciler, 100 plak kapağmın görüntüleriyle müzik dünyasımn geçmişine nostaljik bir yolculuk yapma fırsatı bulacak. Emre Argun, daha önce de 'Afrika'nın Güneyinden', 'Ayvalık Evleri' ve 'Turkuaz' adlı saydam gösterileri düzenlemişti. 43. Saârt - Vmcent Rlm Festivali'nin ödülleri açıklandı • VALLE D'AOSTA (AA) - Italya'nın önemli film festıvallen arasmda gösterilen 43. Saint- Vincent Film Festivali'nde bu yıl en iyi film ödülünü, yönetmenliğini Edoardo Winspeare'nın yaptığı 'Sangue Vivo' kazandı. Ülkenin kuzeyinde, Fransa ile sımrda yer alan Valle D'Aosta bölgesmde 12-17 Aralık'ta düzenlenen festivalde, 18 ulusal film yanştı. Jüri tarafından en iyi film seçilen 'Sangue Vivo', aynı zamanda en iyi yönetmen, en iyi yapımcı (Sansonetti ve Tini) ve en iyi müzik (Grup Zoe) dallannda da yanşmanın ödülü olan 'Altm Çan'a layık bulundu. Festivalde aynca, en ıyı senaryo ödülü Pasquale Scimeca'ya (Placido Rizzotto), en iyi kadın oyuncu ödülü Stephania Rocca'ya (Rosa e Cornelia), en iyi erkek oyuncu ödülü Luigi Mario Burruano'ya (I Cento Passi), en iyi görüntü ödülü Aldo di Marcantonio'ya (Gostanza da Libbiano) verildi. BUGÜN • BtLGt ÜNtVERStTESt'nde saat 19.30'da Chen Guo\ing'ın 'Boşanma Savaşı' adlı fılmi gösterilecek. (293 50 10) • CEMAL REŞİT REY'de saat 19.30'da İstanbul Büyüksehir Belediyesi Kent Orkestrası'nın konseri gerçekleşecek. (232 98 30) • BABYLON'da saat 21 30'da 'Harem' grubunun konseri izlenebilir. (292 73 68) M KADIKÖY HALK EĞtTtVl MERKEZİnde saat 20.30'da Akbank Oda Orkestrası'nın 'Vırtüöz Oda Orkestrası II' başlıklı konseri dinlenebilir. (33010 27)