23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 KASIM 2000 SALI CUMHURİYET SAYFA M3hmet@cumhuriyet.com.tr enter .net-3* , MEHMET SliCU Dünden bugüne Dersaadet W~Z I 995 sonlannda ABD'de tP^ I yaşayan bir grup arkadaş k. I I "Merhaba" adı altında -~mm nitelikli bir Web sayfası oluşturmaya karar verip işe koyuldular. Merhaba, görece olarak nitelikli olmakla birlikte oldukça çoksesli ve popûlistti. Süreç içinde daha özgün bir sayfa oluşturmanın gerekliliği ortaya çıktı.. Dersaadet böyle bir kaygı ile oluşturuldu. Doğal olarak ziyaretçi sayısında önemli bir düşüş yaşandı. Üstüne üstlük Dersaadet'i yayımlayan âdem anayurda döndü ve kaldığı yerden işe koyuldu... Bir yandan uzun süren aynhktan sonra tekrar anayurda uyum sorunlan, diğer yandan interaetin Türkiye'de henüz emekleme çağını yaşaması Dersaadet'i yeterince yaygınlaştıramadı. Ama o inatla yoluna devam etti, hiç ilkelerinden ödün vermedi. Evde tamamen arnatörce, tecimsel kaygı duymadan yayınım sürdürdü... Ama sonunda savaşımı kazandı. Birçok güzel insan ve dost, Dersaadet'i bulup bağnna bastı. Destekte bulundu. Dersaadet şu anda iki adresten aynı anda yayımlanmakta. http://dersaadetonline.tripod.com http://www.anaserve.com. dersaadet Gerçek bir virüs öyküsüE-Posta ile bulasıyor Virüs saldırılarının maliyeti ağır — - | ÇSA (Internafional m I I Computer Security i y j I Association) •^«,««1 tarafından yayınlanan rapora göre, geçen yıl virüs enfeksiyonundan dolayı felaketle karşılaşan şirketlerin sayısında yûzde 20 oranında artış olmuş. KSA raporuna göre virûs saldınlan, şirketlerde büyük zararlara malolmakta ve neden olduklan masraflar da her yıl artıyor. Tahminlere göre, tipik bir şirket her yıl küçümsenemeyecek tutarlar olan 100.000 USD ile ı 990.000 USD zarara uğrayabiliyor. Enfeksıyoıun yüzde 80'i e-posta aracriğıyla yayılıyor. Bu da, virüs programcılannın yüksfk teknolojinin sağladığı,oütün enfeksiyon gereç ve yöntemlerini kullandklannı . doğrulamaktadır. Geçen yıl, ankete kıtılan şirketlerin yüzde 4J'ınm bir virüs saldınsına ıgramış olduklan saptannış. Bu, bir önceki yıla göreyüzde 23 oranında bir artg anlamına gelmektedir. Geçen hafta Aydın Engin bilgısayanna bulaşan bir virüsten yakındı. Köşesinde uzun uzun bu hain virüsün nelere sebep olduğunu yazdı. Sadece yazmakla da kalmadı, gazetede yakaladığı herkese yeni baştan anlattı. Gerçi ben, Aydın Abi bu virüsü anlatırken kimi zaman, başka şeyler de ima ettiğini sandım. Ama yine de Aydın Engin batık bankalarla çeteleri yazmak için bir bilgisayar virüsünden yardım isteyecek bir kişi değil. Zaten bizim konumuz da bu değil. Eğer böyle bir ironi yaptıysa da onun bileceği iş. Ancak ben yazıyı yazdığı gün. hatta ondan sonrakı iki gün içinde, bu hain mikrobu bilgisayanndan atmak için neler yaşadığını çok iyi biliyorum. Aldığı dış mihraklı yardımlar da bir işe yaramayınca, başta bızim Muhalif olmak üzere bizim gazetenin bilgisayar ulemalanndan bir ışık alabilmek için umutla gözlerine baktı, elindeki diz üstü bilgisayarı gazete içinde bir ona, bir ötekine gösterdi. Sonunda bunca konsültasyondan sonra hastanm durumunun umutsuz olduğunu öğrenince bilgisayannın hard diskini formatlamak zorunda kaldı. Kısacası Aydın Abi bilgisayanna bağımlı yaşamaya ahşmış bir insanın başına gelebilecek en kötü durumu yaşadı. On binlerce adres ve telefon numarasının yanı sıra burada sayılamayacak kadar çok yazı ve başka bilgiler de uçtu gitti. Aydın Engin bilgisayanna bağımlı yaşadığını ise sistemine virüs bulaşınca anladığını söylüyor. (Bana sorarsanız daha önceden biliyor, ama kendine bile itiraf etmeye çekiniyordu.) Benim gençlik dönemimden beri yazdığı günlük yazılanyla bizlere haftada 5 gün iyıyi doğruyu gösteren Aydın Abi, aslında çok önemli bir ihmalin faturasını ödedi. (Bu arada sanınm benim kendisinden genç olduğumu anladınız.) Aydın Engin'in bilgisayanna elektronik posta ile bulaşan virüs, aslmda hemen hepımizin başına her an gelebilecek tehlikelerden biri, hatta en önemlisi. tntemeti ve bilgisayannı bu kadar çok kullanan bir kişinin doğal olarak bir antivirüs programı kullanması gerekiyordu. Eski bir söz vardır; "Hocanın söykdiklerini yap yapnklannı yapma" diye. Ben de Aydın Engin'in yaptığı gibi yapmayıp yeni bilgisayanma (bu hafta geliyor) öncelikle lisanslı bir antivirüs programı yüklemelerini istedim. Kıssadan hisse: Siz siz olun her şeyin en kötüsûnü dûşünün ve mutlaka bir antivirüs programı kullanın. M U H A L Penüum IV'ler geldi, V'lere hazırlanıyoruz f BİLGİ-SAYARIU Süreklı gelişen bilgisayar sek- |» 1 töründe lşlemci (CPU) hız treni- J | nin başını çekiyor. Artık lşlem- ci 'lerderbahsederken MHZ yerine GHZ'Ier- den bahediyoruz. Bu k;dar hızla gelişen Işlemci'lere kulla- nıcı ol^ak yetişmekse elbette mümkün ve de gerekl değil. Sızlere tavsiyemiz, bilgisayan- nızdaj beklentiniz doğrultusunda lşlemci seç- menı;. Bunun ıçın lcullanacağınız program- lan, langi hızda performanslı çahşabileceği- nızi /e orta vadedekı ihtıyacınızı göz önüne almınız uygun olur. Diğer taraftan seçim ya- parten marka bazında pek sıkıntı çekmeye- celsiniz.. zira fazla alternatifiniz yok. flk CPU üreticilennden olan AMD firma- sı. Intel'e yerini kaptırana kadar piyasada ön- de koştu. Bir müddet piyasayı geriden takip eden AMD şu sıralarda yanşa kaldığı yerden devam ederek ön sırada yerini aldı. Piyasayı önde yakalayan AMD'nın fıyatı da rakipleri- ne göre hayli uygun. Şu günlerde lşlemci al- mayı düşünüyorsanız AMD'yi incelemenizi tavsiye ederiz. Bir diğer önemli parçaya, bilgisayann açı- hrken bazen 1 bazen 3 kere sayarak hakkın- da bilgi verdiği RAM'e (belîek) gelelim. RAM hem fiziksel olarak hem de konu olarak biraz daha dikkat gerektiren bir parça. Piyasaya uy- gun olarak sürekli gelişen ve çalışma hızının sürekli arttığı RAM'ler bir de fiziksel deği- şiklik yaşadı. Pentium H'lere kadar EDO REM'lerle çalışırken, PII ile birlikte EDO REM yerini SD REM'e kaptırdı. Dolayısıyla eski RAM'leri yeni bilgisayannızda ne yazık ki kullanamıyorsunuz. Çünkü PII seri bılgi- sayarlarda her iki tip RAM için slot mevcut- sa da EDO RAM'lerle SD RAM'leri bir ara- da kullanmak ne yazık ki mümkün değil. Dikkat etmeniz gerekenlere gelınce, dedi- ğimiz gibi RAM fiziksel olarak hassas bir parça. Değiştirirken, incelerken hassas olan ayak bölümüne ıslak, nemle dokunulmamah ya da üzerine ağırlık bırakılmamalı. Aynca ka- sanızdaki RAM slotlan sınırlı sayıda (3 ya da 4) olduğu için, mümkün olduğunca, yüksek hızda ve tek parçadan oluşan RAM almak da- ha uygun. Daha sonra RAM arttınmma gitti- ğinizde kasanızda yeterince boş slot bırakmış olursunuz. Örneğin, 2 adet 64 MB'lık RAM yerine 1 adet 128 MB RAM almak daha sağ- lıklı. Yüksek performanslı bilgisayarlarda gö- rüşmek dileğiyle. Hoşca ve sağlıcakla kalın. h.kartalfo cumhuriyet. com.tr Türkiye interneti tartışacak Internet kamuoyu, 9- 11 Kasım'da tstanbul, Harbiye Kültür Site- sı'nde "Türkiye inter- netini" tartışacak. Bu yıl altıncısı yapılacak olan "Türkiye'de inter- net" konferanslan di- zisi ülkemizdeki inter- netle ilgili tüm kesim- leri bir araya getirip tec- rübe ve bilgi paylaşı- mı, ortak akıl üretme, sorunlara ortak çözüm arama ve toplumun dikkatini çekmeye yö- nelik bir etkinlık. 3 gün 7 paralel salonda sürecek konferans sırasında toplam 72 oturum yapılacak. Bun- lann 19'uaçık oturum çalışmagrubu, 18eği- tim semineri, 22 bildiri, 4 forum ve 10 fir- ma sunum oturumu yapılacak; toplam 55 bil- diri sunulacak. Konferansın ana teması "E-Türkiye: Tür- kiye'yi tnternete Taşımak" olarak seçihniş. Avrupa Bırlığı'nden HorstForster, E-Avru- pa misiyatifıni anlatacak, Nortel Network Genel Müdür Yarduncısı ise "Dünyadaki internet kullanun eğüimleri ve Tûrkiye için sonuçlan" başlıklı bir konuşma yapacak. Sıyası partı temsılcılerinin katılacağı, "Par- tilerin tnternete BaktşT paneli ve kapanış otu- rumunda sivil toplum örgütleri ve toplum ön- derlerinın katılacağı, "E-Türkiye Fonımu" olacak. "Telekom Sektörö ve tnternet", "tnter- net KuDamcdanForu- mu", "RiskSennaye- si ve tnternet Civciv- leri", "Ekonomisüer Yeni Ekonomiyi Tar- üşryor" panelleri ya- pılacak önemli etkin- lıkler arasında. Kışisel bilgilerin korunması konulanmn tartışılacağı "Mahremiyet(Privacy)" pane- linde ise EPIC'den DavkJ Banister, Privacy Internationaldan Simon Davies ve Cyber Rights & Liberties'dan Yaman Akdenizka- tılacak. "İnternet ve Hukuk: Öncekfler ve Eyfcm PlanlarT paneli hukuk konusunda nelerin hangi sırayla yapılması gerektiğinin tespi- tine çalışılacak bir oturum olacak. MEB eğitim portallan ile "tnternetin Eötimde Knlhnımı" bir panelde tartışılacak. fiıteraet Üst Kurulu, çalışmalan konusundabilgi ve- recek kuruluş sürecinde olan internet vak- fını anlatacak; aynca yeni oluşmakta olan DNS çahşma Grubu da bilgi verecektir. Son Kullanıcı ENDER NET endernet_20009yahoo.com efideı ıMlOLxır.cofn J -mail aareslerinde dolaşan se- vimli öyküler var. Onlardan bi- rini seftim bu hafta. Hoş biröy- kü anatılıyor. Ben sevdim.. ba- kalırn siz de sevecek misiniz? Microsoft, tenizlik işçisi anyormuş. iş- sizin biri baş^urmuş. Bir ön görüşme yapmış ve beğenilmiş. Yetkili demiş ki: "Seni işe alınz. Bize uygun görünuyor- sun. Ama tazı formaliteler var. Sen bize e-mailadresini bırak. Sana baş- vuru formı göndereceğiz. Aynı za- manda işebaşlama tarihini de yaza- nz." Adarr"Üzgünüm.. ama benim ne bikjisayarm ne e-mail adresim var" de- Ders alınacak hikâye yince şu karşılığı almış: "Hangi devirde yaşıyoruz. E-mail'i olmayan insan olur mu? E-mailin yoksa sen de yoksun demektir. Kusura bakma ama, bu du- rumda seni işe alamayız." Hikâye bu ya. Adamımız ne yapacağı- nı düşünürken aklına cebindeki son 10 dolarla bir iş çevirmek gelmiş. Bir mar- kete girerek 10 kiloluk bir kasa domates almış. İki saat içerisinde iki katı kârla sat- mış. Bakmış bu iş iyi bir iş.. hemen iki ka- sa daha domates alıp satmaya başla- mış. Neyse uzatmayalım. Bu işten iyi para kazanmış günün so- nunda. Artık her sabah bu işi yapar ol- muş. Öyle bir para kazanmaya başlamış ki kentin domates kralı olmuş neredey- se. El arabasıyla başladığı işe kamyonla, kamyonla devam ettiği işe TIR filosuyla devam etmiş. Aradan yıllar geçmiş. ABD'nin en büyük gıda nakliye şirketle- rinden birinin sahibi olmuş. Şirketiyle çalışan sigorta şirketi bir gün adamımıza telefon açmış ve artık yazış- maların daha çabuk yapılabilmesi için e- mail adresi istemiş. Adamımızın e-mail adresi yok biliyor- sunuz. Tabii ki "Benim e-mail adresim yok" demiş. Sigortacı çok şaşırmış, de- miş ki: "E-mail'iniz yoksa bu hanedan- lığı nasıl kurabildiniz peki? Düşünün, ya bir de e-mail adresiniz olsaydı." Adamımız hemen yanıtlamış: "Evet. E- mail adresim olsaydı bugün Micro- soft'ta temizlikçiydim." Bu hikâyeden alınacak dersler: 1 - Intemet, hayatın çözümü değildir. 2- Eğer Microsoft'ta temizlikçi olmak istiyorsan e-mail adresi edin. 3- Eğer e-mail'in yoksa ve çok çalışı- yorsan, zengin olabilirsin. 4- Eğer bu hikâyeyi e-mail aracılığıyla aldıysan, temizlikçi olma şansın milyoner olma şansından fazla. DUZYAZI ORHAN BİRGİT Mafya Moral Kazanmamalı.. Uşak Cezaevi'nde olup bitenteri, olaytn başlıca kah- ramanları Nuriş kardeşleri Bergama ve Ödemiş'te tek kişilik hücrelere kapatarak başarı ile sonuçlan- dırdığımızı sanırsak yanılınz. 57. hükümete kamuoyunda artı puan getiren olay- lann arasında, mafya karştsında sürekli mücadele eden tutumu da önemli bir yer tutuyor. Bırbın arkasına da- ğıtılan çeteler, güvenlik güçlerinin arasında süklüm püklüm yürüyen kabadayılar, çevreyi haraca kestik- leri için yargı önüne çıkartılanlar ve elbette onlann kravatlı, okumuş, aristokrat kesimdeki devamı olan banka soygunculan, ihale dalaverecileri, hayali ih- racatçılar... üsteyi başka birçok ömekle uzatmak da müm- kün, ama kısaca, yaşamlannı kara paradan kazanan kesim diyerek noktalamak da... Evrensel dil, bu kesimi mafya olarak nitelendiri- yor. önce Sicilya'da başgösteren, daha sonra Ital- ya'dan Amerika'ya yapılan göçler ile dünyanın en bü- yük devletinde en azılı sektör haline gelen mafya, özellikle 12 Eylül sonrasının o özel koşullan içinde artık bizim ülkemizde de hatın sayılır bir güç haline geldi. Önceki gün geçmişi ile bağlannı, ister degi- şim isterse gelişme kalkanı ardında kopartma ge- reğini duyan MHP'nin eski ülkücü takımının, ideolo- jik kulvardaki gözüpek kavgalarda yetişrniş, ama daha sonra meşgalesiz kalmış kimi bireyleri de çek senet tahsilatı sektöründe boy göstermişlerdi. Türkiye Alaattin Çakıcı'yı o sektörün önde gelen yöneticilerinden birisı olarak tanıyordu. Ama Nuri ve VedatErgin'lerletanışmamız, Çakıcı'nın Fransa'dan getirilerek Maltepe Cezaevi'ne konulmasını izleyen günlerde oldu. Nuriş kardeşlerin, 'mafya argosunun bu kısalt- masına demek ki hepimiz alışmışız' uzaktan uzağa meydan okuyarak Çakıcı'nın çevresindeki güç hal- kasını ele geçinme planları, kapatıldıklan Uşak Ce- zaevi'ni uzun bir süreden beri kendi yönetimleri al- tına almalan ile eyleme dönüşmüş. Kamuoyu, Uşak esnafının haraca bağlandığından başlayarak ceza- evi yönetimini fiilen onlann ele aldığını; cezaevi mü- dürü, ailesi, yardımcıları ve bazı tutuklu ya da hü- kümlülerle ilgili rehin haberi medyaya yansıyınca öğrenebildi. Yani geçen haftanın son günlerinde. Oysa yine geçen hafta cumartesi günü Hürriyet gazetesinde çıkan bir belge, bu fiili el konuluşun en az üç ay önceye kadar uzandığını gösteriyordu. Çünkü Içişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlü- ğü'nün 23 Ağustos 2000 tarihli bir yazısıyla Adalet Bakanlığı'na, hiçbir kanun devletinde kolay kolay eşi- ne rastlanamayacak bu durumu yazılı olarak bildir- mişti. Elbette, dünyanın birçok ülkesinde hükümlü ve tu- tuklular da cezaevi yönetimine baş kaldınr, hatta yöneticilerin bir bölümünü de rehin alıriar. Ama o ül- kelerde kanun gücü derhal harekete geçer ve tıpkı bir kentin meydanında ya da dağbaşında kendisini devletin üstünde ilan ederek çevreye meydan oku- yan adama ne yapıyorsa, onu yapar. Kapısında 'TC Adalet Bakanlığı Ceza ve Tutuklu- evleri Uşak Cezaevi' yazması gereken binada bu yı- lın ağustos ayı ortalannda başlayan ve kasım ayının ilk haftasında katıllerin yeni kurbanlan ile biten baş- kakjında, devlet maalesef uzun süre suskun ve se- yirci kalmıştır. Bu suskunluğun ve seyirciliğin hiçbir biçimde te- vili ve açıklaması olamaz. Sorumlusu ya da sorum- lulan kim ise hesabını verir. Vatandaş, böyle olaylarda devleti sorumlu tanır. Devlet, kendi birlikteliği içinde siyasal erke döner ve sorar: Içinizde kimdir bu işin sorumlusu ya da sorumlu- lan. Onlar için ne yapıyorsunuz? Sayın Adalet Bakanı, önce o bildirim yazısını ka- muoyuna sızdıran gazeteciler için soruşturma açı- lacagını söyleyerek, bence olayı saptırmıştır. Daha sonra sorumluluğu 'F' tipı cezaevlerinin yapımının tamamlanmasına, savcılann yetkilerine, cezaevi yö- neticilerinin özlük haklannın yetersizliğine kadar uzatmıştır. Söylediklerinde, gazetecilerin görevlerini sınırla- maya kalkışmak dışında, haklı olduğu yönler elbet- te vardır. Ama Sayın Prof. Türk insaf etsin. Bir ce- zaevinde, müdürün makam odasında mafya lider- leri karargâh kurar da, o olay kamuoyundan ve bel- ki de hükümetin öteki üyelerinden de gizlenerek sessizce 'ne yapsak acaba' diye düşünmeye terk edilirse, kısa zamanda kangren haline dönüşür ve o kangren Adalet Bakanlığı'na kadar uzanır. Mahkûm, bin dereden getirilen su ile ikna ediliyor ve cezaevi otomobiline bindiriliyor; üzeri aratılmıyor. Yolda yüzlerce kilometre silahlı ve cep telefonlu gö- türülüyor, götüren güvenlik güçlerinin kılı bile kıpır- damıyor. Ne zaman ki 'Haydi yeni evine geldin' de- niliyor, silahın ve telefonun varlığı kamuoyundan saklanamayacak hale geliyor. Kimdir bunun sorumlulan. Uşak C.Savcısı mı, Jan- darma Komutanı mı? Herkimlerse, haklanndaki ko- vuşturma acaba hangi aşamadadır? Ve, sırtında böyle bir olayın ağıriığı ile Sayın Ada- let Bakanı, yakında başlaması beklenilen af yasası görüşmelerini yönetebilecek moral gücüne ve sağ- lam sinire sahip midir? Gerçekten merak ediyorum. Faks: 0212 - 677 07 62 E-mail: obirgit(a e-kolay net Özgür TAYAD'dan açıklama Tutuklulann yaşam koşullan düzeltilsiıf tstanbul Haber Seni- si - Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği (Özgür TA- YAD), Bergama'dan Bu- ca Hapishanesi'ne sevk edilen tutuklulann insan- ca yaşam koşullannın sağlanmasını istedi. Ozgür TAYAD'dan ya- pılan yazılı açıklamada. 29 Temmuz tarihinde Bergama'dan Buca Ha- pishanesi'ne sevk edilen tutuklulann yaşam ko- şullannda hemen hıçbir iyileştirme yapılmadığı, Buca Hapishanesi'nde hak gasplannın devam et- tiği belirtildi. "Sorunla- rm daha da derinleşme- den çözülmesi için evlat- lanmızın talepleri kabul edilnıeli'" denilen açıkla- mada özetle, koğuşlann ihtiyacı olan eşyalann te- min edilmesi, tutuklula- ra hepatit B ve tüberkü- lozu kapsayan genel bir sağlık taraması yapılma- sı, elbıseler üzerindeki renk sınırlamasının kal- dınlması ıstendı. Açık- lamada aynca. toplu ye- mek hazırlanan yerlerin sağlıksızhğı, yemeklerin kalıte düşüklüğü ve yo- ğun sağlık sorunlan göz önünde bulundurularak birçok hapishanede uy- gulandığı gibi yiyecek malzemelennin pışiril- meden verılmesi talep edıldi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle