25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7KASIM2000SAU O L A Y L A R V E G O R U Ş L E R olay.gorus@cumhuriyet.com.tr Anayasanın Korunması Prof.Dr. Zafer G Ö R E N Yükseköğretım Denetleme Kurulu Üyesi A nayasa basıt yasalar- dan ortaya çıkış, de- ğiştirme olanakları koşullan bakımından aynlan bir yasadır. Demokrasilerde halk, anayasa koyucudur. Bir anayasa, halkın ken- disinden kaynaklandığı ve halka zorla kabul ettirilmediği takdirde o anayasanın demokratik meşrulu- ğundan söz edilebilir. Bir anayasa yaratabilmek için halk, anayasa koyan erkini deği- şik şekillerde kullanabilir. a) Kendisini temsil edecek bir organ olarak anayasayı niteliklı ço- ğunlukla kabul edecek bir "anaya- sa koyııcu meclis" seçebilir. b) Kendi seçtiği temsilcilerden oluşan kurul bir ana>asa taslağı ha- zırlayabilir. Bu taslak sonradan halk oylaması yoluyla ve nitelikli çoğunlukla kabul edilebilir. Anayasalar "üstün yürürlük gü- cü"ne sahiptirler ve süreklidirler. Ancak her anayasa tarihsel geli- şimde belli toplumsal koşullar al- tında yaratıldığından zaman için- de toplumsal koşulların değişme- si durumunda anayasanın bu yeni koşullara uyumlu hale getırilmesi içın değiştirilmesi gerekır. Anaya- sanın değiştirilmesi kavramı altın- da anayasa metninin anayasanın ön- gördüğü değiştirme yöntemlerine uyarak açıkça değiştirilmesi ve boş- luklanmn doldurulması anlaşılma- hdır. Bu kavram anayasanın ihlaU kav- ramı ile kanştırılmamalıdır. Ana- yasanın ihlalinde anayasa metni değişmeden anayasa metninden sapma söz konusudur. Anayasanın değiştiriJmesi anaya- sanın geliştirilmesinden, yani ana- yasanın zaman ıçınde değışıme uğ- raması kavrarmndan da farklıdır. Anayasanın geliştirilmesinde ana- yasa metni değişikliğe uğrama- makta, metin aynen korunmakla birlikte anayasa normlan somutlaş- nnlmaktadır. Şu halde anayasanın geliştiril- mesi, anayasa metni değişmeden anlamının değiştirilmesidir. An- lam değişikliği değer yargılannın değişmesine ya da sosyal gerçek- lığın değişmesine dayanabilir. Ana- yasanın zamana ve sosyal koşulla- ra ayak uydurması soyut ve yoru- ma muhtaç anayasa kurallannın somutlaştırılmasıyla sağlanabil- mektedir. Ancak anayasanın geliş- tirilmesi anayasanın açık sözüne aykın obnamalıdır. Anayasalann es- nekliği ve boşluklar içermesi meş- ru bir anayasa geliştirilmesi için olanak sağlamaktadır. Anayasanın geliştirilmesi olana- ğmın bittiği yerde yasama organı- nm anayasanın anayasa değişikli- ği için öngördüğü koşullar çerçe- vesinde yerine getireceği bir yasa- ma tasarrufu olan anayasa nın de- ğiştirilmesi proUematiği devreye gırmektedir. foplumun hukuksal temel düze- ni olarak anayasa ihlal edilerek ve anayasa değişikliği yoluyla yerine yenisi getirilerek kısmen ya da ta- mamen hükümsüz kılınabilir. Ana- yasa ihlallerinin önlenmesi ve ana- yasa değişikliklerinin sınırlanma- sı yoluyla anayasalar kendilerini korumaya çalışırlar. Anayasamı- zın değiştirilmesi yöntemi anaya- samızın 175. maddesinde öngörül- müştür. Bu kural ile toplumun hukuksal temel düzenini sağlayan anayasa- nın genel ve kapsamlı bir şekilde geçerliliğini şart koşan yazıh ana- yasa hukukununüstünlüğü güven- ce altına alınmış olmaktadır. Böylece yürürlükte olan anaya- sa hukukunun geçerliliği anayasa belgesinin kendisinden kaynaklan- maktadır. Birey, anayasa olarak ne- yin geçerli olduğu konusunda ay- dınlatılmıştır. Oysa anayasa ihlallerinde ana- yasaya şeklen dokunulmadan, onu ûstü kapah olarak oyan girişimler söz konusudur. Anayasanın değe- rini düşüren, anayasanın yapısı ve demokratik toplumun açıklığı ilke- si ile bağdaşmayan bu tür örtülü sap- malara göz yumulması, yazıh hu- kukun üstünlüğü, istikrarlı etkisi ve onun yarattığı hukuk belirgin- liği ve hukuk güvenliğini ortadan kaldınr. Anayasalarda bazı önemli temel ilkeler anayasa değişikliği dışmda tutulabilir. Böylece anayasanın çe- kirdek varlığı (özgün anayasa) ana- yasa değiştiricilerin müdahalele- rine karşı korunmaktadır. Anaya- samızın 4. maddesi "Değistirile- meyecek Hükümler" başlığını ta- şımaktadır. Bu maddeye göre anayasanın 1. maddesındeki devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile ikinci. maddesındeki Cumhuriyetin niteülderi ve 3. mad- desi hükümlen değıştırilemez ve de- ğiştirilmesi teklif edılemez. Bu kural, anayasanm özünü (öz- gün anayasayı) ilgilendiren anaya- sa değişikliklerini anayasanın ken- disinin yasakladığını göstermek- tedir. Bu kural devletin şeklinin Cum- huriyet olduğunun ve Türkiye Cum- huriyeti'nin insan haklanna saygı- lı, başlangıçta belirtilen temel ilke- lere (Atatûrk inkılap ve ilkelerine bağlıhk, Atatûrk medeniyetçiliği, çağdaş medeniyet düzeyine ula$- ma azmi, millî egemenlik, anaya- sanın ve hukukun üstünlüğü, özgür- lükçü demokrasi, erkler aynlığı, Atatûrk milliyetçiliği, Türk varlı- ğının devleti ve ülkesiyle bölünmez- liği, laiklik, sosyal adalet ve eşit- lik, insan onurunun ve kişinin mad- di ve manevi varlığının korunma- sı) dayanan Atatûrk milliyetçiliği- ne bağlı demokratik, laiİc ve sos- yal hukuk devleti niteliğinin, Tür- kiye Devleti'nin ülkesi ve milletiy- le bölünmez bİT bütün olduğu ilke- sinin, yani TC Devleti'nin üniterya- pısının ve anayasanın 3. madde- sinde belirtilen diğer devlet nitelik- lerinin değiştirilemez olduğunu vurgulamakta ve bu temel devlet ni- teliklerini ortadan kaldıran anaya- sa değişikliklerinin yasak olduğu- nu ortaya koymaktadır. Anayasanın netliği ve açıklığı anayasanın toplumsal değişimlere uyum sağlamasına yetmiyorsa ana- yasayı değiştiren orgamn yine ana- yasada öngörülen değiştirme koşul- lanna uyarak anayasanın değişti- rilmesi ve boşluklanmn doldurul- ması konusundaki yetkisi anayasa- nın sürekliliğinin sağlanmasına hiz- met eder. Ama aynı amaca, anaya- sanın kimliğinin ve onun kurduğu hukuksal temel düzenin süreklili- ğinin ortadan kaldınlması yasağı da hizmet etmektedir. Anayasamız Cumhuriyetçilik il- kesinin ve Türkiye Cumhuriye- ti'nin insan haklanna saygıh, baş- langıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, Atatûrk milliyetçiliğine bağlı, demokratik, laik ve üniter hukuk devleti niteliklerinin meşru yoldan ortadan kaldırılmasını ya- saklayarak kendi sürekiiliğini vege- çeriiğini güvence altına almaya ça- lışmaktadır. Halk oylaması ile kabul edilmiş olan anayasamız anayasayı değiş- tirme yetkisine sahip yasama orga- nına anayasayı sadece değiştirme yetkisi vermiş, onu ortadan kaldır- ma yetkisi vermemiştir. Anayasamız sadece anayasayı bütünüyle ortadan kaldırma yasa- ğını içermemekte anayasanm kur- duğu düzen kimliğini ortadan kal- dıran her türlü anayasa değişikli- ğini de yasaklamış bulunmaktadır. Anayasanın kimlığı ve kurduğu hukuksal temel düzenin ortadan kaldınlması özgün anayasanın, ya- ni Türkiye Cumhuriyeti'nin insan haklanna saygıh, başlangıçta belir- tilen temel ilkelere dayalı, Atatûrk milliyetçiliğine bağlı, demokratik, laik, üniter sosyal hukuk devleti yapısının değiştirilmesi halinde söz konusu olur. Anayasanm demokratik hukuk devletinin öğelerine, anayasaya uy- gun düzeni oluşturan temel hak- lar, anayasanın taşıyıcı organizas- yon ilkesi olan erkler ayınmı ilke- si de dahildir. Temel haklar dışında çoğunlu- ğun iradesi ile iktidann kullanılma- sını meşru kılan, demokrasinin açık ve serbest sürecini garanti eden anayasanın demokratik düzeninin tüm maddi ve usule ilişkin koşul- lan anayasanın özünü oluşturur. Buna seçim ilkeleri de dahildir. Kamuoyunun oluşumuna siyasi partilerin katıhmı, siyasi parti öz- gürlüğü, eşit şansa sahip olmalan, parlamenter sistem, anayasanın sos- yal hukuk devletinin varlık koşul- lan ve temel ilkeleri anayasa deği- şikliği dışında tutulmuştur. Çıkanlmalan halinde özgün ana- yasanın zedelenmesi sonucunu do- ğuran münferit kurallann değişti- rilmesi de yasaktır. Anayasanın değışmezlik yasağı- nı koyan 4. madde kuralı da değiş- mezlik kapsamındadır. PENCERE EVET/HAYIR OKTAY AKBAL 'Cumhuriyefi Yaşatmak... Masal gibı gelır sıze... Turkıye'de 1 kuruşa sa- tılan bırgazete vardı desem, inanır mısınız? Zor- £EÖiııünanmakl Ama Türkiye'de hemen bütün ga- zetelerin 5 kuruşa satıldığı yıllarda neden 1 ku- ruşa gazete olmasın? Para, kuruş, lira!.. Tarihe kanşan değerler! Şeh- zadebaşı avlusunda 'Anne on pa, anne on pa' diye dilenen delikanlıyı anımsıyorum. Bir kuruş verseniz, almaz kafamıza atardı. Onun gözünde para kuruştan daha değerliydi, on para da olsa!.. "Cumhuriyet" ikı yüz elli bin liraydı!.. Beş ku- ruştan nerelere tırmanmışız, ya da ınmişiz! Dola- rın seksen kuruş olduğu günlerde gazetelerin beş kuruşa satılması doğaldı. Şimdi dolar, yedi yüz bin TL. Elli yılda ne kadar gelişmişiz, ilerte- mışız ya da batmışız karan sız verin... llhan Selçuk sonundagerçeğı açıkladı... 'Cum- hunyet'\r\ ikı yıldır türlü güçlükler içinde olduğu tüm kamuoyunca az çok biliniyordu. Dosllar ça- re anyorlardı. Gazete çalışanlan geçinemiyoriar- dı. Neydi çıkaryol? Ötekilergibi, birbankaya, bir büyük sermaye grubuna bağlanmak, son yıllar- da korkunç paralar kazanıp patron olmuş kişiler- le ışbirliği etmek mi? Daha bazı adlar, şu ya da bu yoldan ortaya atı- lınca okuriardan tepkiler gelmeye başlamıştı. Na- sıl olur da 'Cumhuriyet' şuna buna satılır? Tele- fonlarla, fakslarlatürlü yorumlargeliyordu. 'Cum- huıiyetin okurian vardı, Atatûrk devriminin en güç- lü kalesini yaşatmak her Türk devrimcisinin, Ata- türkçüsünün görevi değil miydi? Böyle bir şey olamazdı! Otamazdı, çünkü ne ta- rihsel kişilıği ne de yazarlarının, çalışanlarının onuru böyle bir şeyi içlerine sindirirdi. 'Cumhu- riyet' ancak değerli okurlannın desteğiyle içinde yaşatıldığımız bu çirkin çıkarlar kavgasında gü- cünü koruyabilirdi. Ben 1969 Eytülü'nden bu yana 'Cumhuriyet'te 'EvetHayır" köşesinde yazıyorum. Daha önce Va- tan'üa Banş'ta 'öncü'de çalıştım, 12 Martfırtı- nasında Nadir Bey, llhan başta olmak üzere ga- zeteden koptuk, koparıldık. Apayn bir öyküdür bu serüven: Dünyada ilk kez okurlannın gücüy- le yozlaştınlmaktan kurtulan belkide tek gazete- dir 'Cumhuriyet'. Bazı kişılerin, gazetenin kişili- ğini değiştirmeye kalkışması, okurlarca protes- to edilmiş, kısa sürede satış yarı yanya azalmış- tı. llhan Selçuk romanını da yazacaktı 'Cumhuri- •' yet'in... Gerçek serüvenini... O yazmasa, başka bir yazar belgelere, anılara, yaşantılara dayana- rak bu romanı er geç yazacak... Şimdi yeni bir dönüm yerindeyız. Aylardır. "Cum- huriyet'e ne olacak, bızler ne yapabilinz, gaze- te hani halka açılacaktı" diye soranlar, üzülenler yüz bin liralık artış karşısında bakalım ne diyecek- ler? Bana kalsa ben yüz bin liranın daha üstün- de bir artış beklerdim. Haftada iki kitap, üçder- gi... Kitapçıdan alsanız, o kitaplann her birine en az bir milyon ödemeniz gerekir... "Kitap", "Pa- zar eki", "Bilim Teknik" dergileri de piyasada yi- ne bir milyon liradır. Bunları hesapladınız mı gun- de yüz bin lira artış az bile gelir! Ârna 'Cumhuriyet' okurian çoğunlukla az ge- lirli yurrtaşlardır. Ayda 10 milyonu aşan bir öde- me yapmak kolay değil. Ama bugünün koşulla- rında gazeteyi yaşatabilmek, ancak okuriarın desteğine bağlı... Öyleyse gerçek 'Cumhuriyet' dost okurlarla birlikte Kemalist savaşımda, el ele!.. GCF-GSM Sertifikah İlk Cep Telefonu Nokia 6210 ile Her Şey Kontrolünüz Altında! IMOKIA Mobil Internet hizmetleri destekli Uzun çalışma süreleri Çok hızlı bilgi iletimi Takvim Dahili anten Ince ve ergonomik tasarım GSM pazarına yeni teknoloji ve çözümlerin daha hızlı sunulması amacıyla test ve onay uygulamalarını yürüten GSM Certification Forum (GCF), Nokia'nın GSM 900/1800 WAP ve HSCSD (hızlı veri iletimi) destekli en yeni modeli Nokia 6210'u GSM Sertifikası'yla ödüllendirdi. Bu sertifikanın, 150 milyonu aşkın aboneyi temsil eden 100 operatör tarafından desteklenmesi, Nokia 6210'un ne kadar üstün bir cep telefonu olduğunun önemli bir kanıtı. Etkili ve güvenilir operasyon olanağı sunan tasarımı ve çok yönlü kullanım özellikleri, işadamlarına yönelik cep telefonları kategorisinde yeni bir seçenek yaratan Nokia 6210'u benzerlerinden ayırıyor. Nokia 6210, cep telefonundan konuşmanın ötesinde bir şeyler bekleyen kullanıcılar düşünülerek tasarlanmış. Nokia 6210 ile Zaman Kontrol Altında Operatör ve şebeke desteğine bağlı otarak 55-260 saate (11 güne) kadar bekleme süresiyle daima elinizin altındadır. Takvimi sayesinde önceden planlama yapmanızı sağlar. Randevularınızı not alabilir, alarmı sayesinde her yere tam zamanında gidersiniz. Nokia 6210 ile Bilgi Kontrol Altında WAP microbrovvser'ı sayesinde mobil IMOKIA Internet hizmetlerine erişip işiniz ya da hobilerinizle ilgili bilgilere istediğiniz an sahip olabilirsiniz. Elektronik postalannızı kontrol edebilir, bilet rezervasyonu ve bankacılık işlemlerinizi çözümleyebilirsiniz. Nokia 6210 ile Hız Kontrol Altında Yapmak istediğiniz işleme göre hızınızı kendiniz belirleyebilirsiniz. Operatör desteğine bağlı olarak hızınızı 28.8 kbps'ye kadar çıkarıp Internet sayfalarını uyumlu bir PC'ye yükleyebilirsiniz. Nokia 6210, her özelliğiyle GSM sertifikasını hak ediyor. Kontrolü ele geçirmek için Nokia 6210 elinizde olmalı! MHP'deki Değişimin Dayanılmazhğı... Dinci kesimde MHP yüzünden çarpıcı bir tedir- ginlik yaşanıyor. Çünkü "kutsal ittifak" sona erdi. MHP'nin son kongresiyle DevletBahçeii'nin ki- şiliğinde vurgulanan bütünlük göstergesi, irtica ke- simindeki umutlan söndürdü. MHP'deki değişimin özü budur. • "Milliyetçilik" ile "dincilik" ne tarihsel kökenin- de birieşir, ne de siyaset biliminin kuram sayfala- nnda!.. Ancak 'ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra "en büyük tehdit" olarak devlet gündemine yazı- lan "komünizmtehlikesi"karşısında "şoven" par- ti ile "irtica" partisi işbirliği, dış destekle hayatage- çirilmişti. Ikisi de "merkez sağ "ın şemsiyesi altında palaz- lanıp geliştiler. Nereye dek?.. 1991 'de Sovyetler dağılınca devlet için "komü- nizm tehlikesi" noktalandı; sis perdesi kalkınca, göz- ler "irtica tehdidi"ni gördü; 1923'te kurulan laik Cumhuriyet elden gttti gidiyordu. 28 Şubat dönüm noktası oldu. MHP yol aynmına geldi. • Türkiye bugün ekonomisini IMF'ye havale etmiş durumdadır; iç rejımini AB'nin isterlerine göre ayar- lamaya çabalıyor; Küreselleşme kapsamında ABD'nin ağırtığı ülkenin üzerinde baskısını arttın- yor. Bu koşullann dışına çıkabilecek bir siyasal ik- tidann oluşması kısa sürede beklenebilir mi?.. Ülkenin ekonomi ve politikası dışardan şartlan- dınldı; iç siyaset kayıkçı kavgası... Yıllann istiflediğı sorunlann attından kalkmakhiç- bir partinin harcı değil!.. Ancak ülkenin içındeki partiler yelpazesinde, ir- ticanın dışlanması, laik Cumhuriyet için hayat me- mat sorunu gibi gündemin birinci maddesindedir. MHP'deki değişim, dünyadaki, Türkiye'deki ve Orta Asya'daki değişime koşuttur. Artık hiç kimse milliyetçilik adına "komünizm edebiyatı" yapamaz; "esir Türkler"6er\ dem vura- maz; "Moskof" üzenne nutuk atamaz; PKK'ye kar- şı tavır ise Anadolu'yu birleştinyor. Aklın gereğidir MHP'deki değişim; geçmiştede- ğil, geleceğe dönük yaşamanın zorunluluğundan doğan bir evrimin sonuçlandır. Devlet Bahçeli bu değişimin koşullannı partisi- ne anlatmaya çalışıyor. • MHP'deki evrim, Islamcı kesimi yalnıziaştınp din- ci partinin umutlannı sön- dürüyor. "Üç aylı hareketin" ma- yasında, askere ters düş- mek, bitip tükenmek ve milliyetçiliğin sonunu getir- mekle eşdeğeriidir, yobaz takımı bu gerçeği bir türlü anlayamıyor. Ya merkez sağ?.. j Merkez sağın görkemli dönemi kapandı; geçmiş- te merkez sağ şemsiyesi- nin attında palazlanan din- ci ve şoven akımlan gıdık- lamak, artık ne ANAP'ın değirmeninesu taşır ne de DYP'yi canlandırabilir. MHP'nin merkez sağa doğru "ihtiyatla" kayma- sı, akıllıca bir taktiğin ürü- nü sayılmalı!.. Çünkü merkez sağ kir- lendi, yolsuzlukJariaözdeş- leşti; Tansu Çiller ile Me- sut Yılma2'ın karşılıklı pa- zarlıkla yolsuzluk dosya- lannı kapatmalan, merkez sağın aklanmasına yetmi- yor ve yaramıyor. Bahçeii'nin yolsuzluk dosyası yok!.. VtevDyveeks i todete I IMOKIA CONNECTING PEOPLE BÜYÜKÇEKMECE ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN EsasNo 1999/1174 Davacı Hande Ya- vuz vekili tarafından davalı Oktay Yavuz aleyhine açılan boşan- ma davası sebebıyle, davalı adresınde bulu- namadığından dava dilekçesı ve duruşma gününün Uanen tebli- ğıne karar verilmiştir. Karar gereğince, davacı vekili mahke- memize verdıği dava dilekçesı ile müvekki- li ile davalımn resmi evli olduğunu, bu ey- lilikten müşterek bir tane çocuklannın bu- lunduğunu, davalımn evine bakmadığını, evlilik birliğinin getir- miş oldufu sorumlu- luklan yerine getir- mediğini, bu nedenle taraflann aralannda geçünsizlik bulundu- ğunu, bu nedenle bo- şanmalanna. müşte- rek çocuğun velayeti- nin davacı anne üze- rinde bırakılmasına, aynca tedbır nafakası- na hükmedümesini dava ve talep etmiştır. Davanın duruşması 12.12.2000 saat 10'a bırakılmıştır. Işbu ılanın gazete- de yayınlandiktan sonra 10 günlük ce- vap verme süresinin olduğu 7201 sayılı TK'nun29, 30ve31. maddeleri gereğince ılan tarihınden 7 gün geçtikten sonra tebliğ edilmiş sayılacağı hu- susu ilanen tebliğ olu- nur. 11.10.2000 Basın: 63485
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle