Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 5 KASIM 2000 PAZAR
HABERLERIN DEVAMI
fcstanbul
Edirne
Kocaeli
Canakkale
Lzmir
PManisa
Aydın
Denizli
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
20
20
21
20
24
23
24
22
Sinop PB 19 Adana B 23-
îonguldak PB 20 Antalya
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehir
Konya
Sıvas
PB
PB
PB
B
B
B
B
22
18
18
18
19
15
16
B 22 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
B
B
B
B
B
B
B
23
17
23
20
23
13
12
B 11
Yurdun batı kesımlen
ıle kuzeydoğu kesım-
lerı parçalı bulutlu,
Marmara ıle ıç ve do-
ğu kesımlen sabah sa-
atlennde yer yer sıslı,
dığer yerter az bulutlu
ve açık geçecek. Hava
sıcaklığı değışmeye-
cek. Rüzgâr güney
yonierden hafif olarak
esecek.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
PB
Y
Y
Y
Y
B
7
9
10
12
11
11
12
9
Münih B 12 Zürih
Berlin
Budapeşte
Madrid
Vıyana
Bekjrad
Sofya
Roma
Atina
B
PB
Y
PB
Y
PB
PB
PB
11
11
14
10
16
15
18
21
PB 9 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Trflis
Kahire
PB
PB
PB
Y
PB
Y
PB
B
11
18
-2
16
17
14
16
24
B 23
Sıslı ^ Ç<* bulutlu < Yağmuriu Su
| u k a r , Gök gürültüü
CrUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
kullandığı olaylar biliniyor.
Demirel'i gözettiği ombudsmanlıktasansını Ba-
kanlar Kurulu benimseyerek TBMM'ye gönder-
mezse, bütçeden cezaevlerini düzenleyecek giri-
şimlere yeterince para ayrılmazsa.... Bakan Türk
istifa edecekti.
Ama cezaevlerindeki kanlı isyan olaylannın ardı
arkası kesilmez, Adalet Bakanlığı gereken önlem-
leri almadığı için olaylar daha da boyutlanırsa...
"Reformist" Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk is-
tifa sözcüğünü kullanmayı ve gereğini yerine ge-
tirmeyi asla düşünmez.
Düşünmediği de dünkü basın toplantısındaki
idare-i maslahat zeminindeki söylemleriyle belge-
lendi.
Istifasını gerektiren gerekçeli kanıtlar gazetele-
rin birinci sayfalanndaymış, umrunda bile değil!
Içişleri Bakanlığı'nın; Uşak olaylannın başlama-
stndan tam 73 gün önce, 23 Ağustos'ta, doğuş-
tan katil Ergin kardeşlerin "o/ay çıkaracaklannı,
başka cezaevine nakledilmelerini" Adalet Baka-
nı'na gizli kaşeli bir yazıyla bildirdiği ortaya çıktı.
Bakan Türk bırakın istifayı, siyasal bir rezaleti
duyuran bu belgeyi de kendine yontuyor.
Oysa resmi bildirim açık: Içişleri, bakanlığı daha
ne kadar bilgilendirebilir, uyarabilir?
23 Ağustos'ta Adalet Bakanı'na Içişleri'nden ge-
len yazı, örneğin:
"(Ergin kardeşlerin) Uşak ilinde yeni bir örgüt-
lenme içine girdikleri, bu durumun Uşak ilinde hu-
zur ve sükûnu bozduğu anlaşılmıştır" diyor.
Bu ifade, Bakan Türk'ün, bir gün önce Ergin çe-
tesinin Uşak ilini "haraca bağladığrn içeren ya-
lanladığı haberlerin doğru olma olasılığını da akla
getiriyor.
Adalet Bakanı, Içişleri'nden gelen yazıyı yadsı-
yamadı. Bu yazının bakanlıktan Uşak Başsavcılı-
ğı'na gönderildiğini, oradan gelen yanıtın "iddiala-
nn varit olmadığını" bildirdiğini söyledi.
Fakat; Bakan'ın dünkü açtklamalannagöre, Içiş-
leri gönderdiği ikinci bir yazıyla, "bazı (yeni) bilgi-
ler ulaştırdı."
Bakanlık, ikinci yazıdan sonra uyandı. Ergin kar-
deşlerin başka ile nakledilmelerini karariaştırdı. Ba-
kan Türk, böylesine öğelerie süslü bir açıklama
yaptı.
Hükümetteki çelişkiler
Uşak rezaleti; hükümetteki çelişkili durumu, Hik-
met Sami Türk koltuğa oturduğundan beri Adalet
Bakanlığı'nın içine düştüğü laçkalığı bir kez daha
sergiledi.
Olaylar sona erdikten sonra Uşak Valisi, Türki-
ye, bir hukuk devleti, ama bu olay hükümranlık
haklanmızı iyi kullanamadığımızın göstergesi" de-
di.
Sözün anlamı açık: Devleti Uşak'ta temsil eden
Vali Ayhan Çevik, sadece bakanlığın değil, dev-
letin de içinde bulunduğu aczi ifade ediyor.
Uşak Valisi'yle Adalet Bakanı Türk; cinayetleri
kurgulayan, öldürdüklerinin alnına "N" harfini bı-
çakla kazıyan, gözlerini oyan, şiş ve kesici aletler-
le işkence eden, bir mahkûmun dilini dudağına di-
ken kardeşlerie, sanki bu katiller kendiliklerinden
hizaya gelmişler gibi, "pazariık yapılmadığını" söy-
lüyoriar.
Çıplak gerçek aksini yansıtıyor: Devletle pazar-
iık sonunda, Nuriş -üstelik isteği doğrultusunda-
Bilecik Cezaevi'ne naklediliyor.
Istanbul'da okul servis arabalan mafyanın elin-
de. llkokul öğrencilerinin gözü önünde kanlı birhe-
saplaşma yaşandı.
Valilik aylardır medyanın tartıştığı servis araba-
lan mafyasına "müdahalede" bulunmuyor.
Aynı gün Uşak Cezaevi'ndeki kanlı olaylar ekran-
larda.
Banka soygunlan olanca hızıyla sürüyor.
Nasıl bir Türkiye, nasıl bir devlet burası?
Söyleyelim: Kendini ve bakanlığını sütten çıkmış
ak kaşık gibi gösteren anlatımlardan sonra Bakan
Türk, konumunu açıkladı:
(O da soru üzerine) "Bu son o/ayda istifamı ge-
rektiren bir durum söz konusu değildir."
Rezaletler, skandallar, yolsuzluklar...
Her olayda sorumlu kişi: Koltuğundan kıpırda-
mıyori
Operasyon mimarı Temizel
MİYASEtLKNUR
Ailesi Kafkasya'dan gelip To-
kat'ın Artova üçesine bağlı Çırdak
köyüne yerleşmişti. Ulusal Kurtu-
luş Savaşı'nda çok şehit veren bu
kalabalık ailenin lakabı, kendi dil-
lerinde "dürüst ve temiz el" anla-
mına geliyordu.
Soyadı kanunu çıktığında köylü-
ler, kendilerine en uygun soyadını
alması için köyün muzip muhtanna
yetki verip Artova'ya yollarlar. Mu-
zipliği bugün de torûnlan tarafın-
dan yaşatılan muhtar, kızdığı ailele-
re gülünç ve olumsuz çağnşımlar
yapan soyadı aluken sevdiği aılele-
re ise ya lakaplanmn Türkçe karşı-
lığıru ya da olumlu özeUikleri ıle
anılacak soyadı seçer. Kafkasya'da-
ki lakaplanmn soyadı kanunu ile
"TemizeTe çevrilrnesınin gelecek-
te Tüıkiye'de bir dönüşümü simge-
leyeceğıni ailede herhalde kimse
tahmin etmemıştır. tkinci kuşaktan
Bflal Temizel1
in büyük oğlu Zekeri-
ya'nın devletin en tepe noktalann-
da görev alacağını ve soyadıyla mü-
semma işler yapacağını da...
ltalya'da yolsuzluğa savaş acan
Savcı Del Pietro'nun operasyonu-
nun adı "Temizefler''di. Türkiye'de
ise benzeri biroperasyonu başlatan
bûrokratın soyadı, yolsuzluklara
karşı verdiği mücadeleyle örtûştü.
Bankacıhk Üst Kurulu Başkanı
Zekeriya Temizel, yasalann kendi-
sine verdiği yetkileri korkusuzca
sonuna kadar kullandı. Temizel,
böylece başlattığı bankalar operas-
yonuna dedelerinden aldığı soyis-
mini vermiş oldu.
IMF'nin dayatmasıyla da olsabir
yıl gecikmelı oluşturulan Bankacı-
hk Üst Kurulu'nun başına Zekeri-
ya Temizel'inatanması "temiztop-
lum" özlemiyle yanıp tııtuşan kit-
lelere "onh" dedırtti. Görev yaptı-
ğı her alanda kamu yarannı göze-
ten, çalışkanhğı ve dürüstlüğüyle
öne çıkan ZekeriyaTemizel, düzen-
lediği ilk basın toplannsında "yapa-
nın yanma kâr kahnayacak" dedi-
ğınde birçok kişı bıyık altından gül-
müştü. Temizel'i yakından tanıyan-
lar, bu iddialı sözlerin boşuna söy-
lenmediğinden ve gereğinin mutla-
kayapılacağından emindiler. Yakm
çahşma arkadaşlan onun karşısın-
daki gücün büyüklüğünden ürkme-
yecek kadar cesaret sahibı ve ağzın-
dan çıkanı ne pahasına olursa ol-
ca uyarmış, ancak otelin vergi bor-
cu bir türlü ödenmemişti. Turizm
sezonu ohnasına ve Maliye Baka-
nı Ekrem Pakdemirii'nin uyanla-
nna rağmen Temizel, yanına iri kı-
yım memurlan alarak oteli basmış
ve kapısına mühür vurmuştu. Gö-
revini yaparken bu işte kusuru ol-
mayan insanlann mağdurolmama-
sına özen gösteren Temizel, otelde-
ki turistlerin mağdur olmaması
için de aynı kalitede hizmet sunan
başka otelle daha düşük bir fıyata
anlaşarak müşterileri bu otele yer-
leştirmişti.
Defterdarlık görevi sırasında
Ytalya'da yolsuzluğa savaş acan Savcı
Del Pietro'nun operasyonunun adı
"Temizeller"di. Türkiye'de ise benzeri
bir operasyonu başlatan bürokratın
soyadı, yolsuzluklara karşı verdiği
mücadeleyle örtüştü. Bankacılık Üst
Kurulu Başkanı Zekeriya Temizel,
yasalann kendisine verdiği yetkileri
korkusuzca sonuna kadar kullandı.
sun yerine getirecek kadar da inat-
çı olduğunu bildiklerinden, onun
bu çıkışını fazla iddialı bulanlara
*Onuidemeyedevamedin" diyerek
sabır telkin ettiler. Vergi Yasası ne-
deniyle yerden yere vurulan kalem-
lerce Temizel, şimdi kahraman ola-
rak gösteriliyor.
Ashnda Temizel'in geçmişte ge-
rek bürokraside gerekse siyaseten
yüklendiği görevlerde yaptığı icra-
atlar bugünleri haber vermişti.
Mûlkiye'nin
<4
PetitZekeriya"sı da-
ha defterdarken farklılığını ortaya
koymuştu. Istanbul'da büyük bir
oteh vergi borcu nedeniyle defalar-
makamrflda çok az oturdu. Alön-
da cip, dağ bayır dolaştı ve devle-
tin arazilerini gasp eden mafyaya
göz açtırmadı.
Gelirler Genel Müdürlüğü'nde
ise vergi konusunda anlaşamadığı
Tansu ÇiDer'in isteklerini yerine
getirmemekte direndi ve sonunda
APK'ye atılarak kızağa çekildi.
Temizel'in bu tutumuna bürokrat
arkadaşlan akıl sır erdiremiyordu.
Kamu yarannı her şeyin üstünde
tutan Zekeriya Temizel, siyasi oto-
ritenin bu ilkesini çiğnemesine asla
izin vermiyordu. Bu yüzden adı
"inatçTya çıkmıştı. Ancak Temi-
Sodık Gürbüz'den türküziyafeti Türk halk müağinin usta jwumc(BU Satfak
Gûrbüz, her cuma gec^i TaksLm'deki "Tûr-
kü EvTnde dinle>icUem'kbahışayor. Sevcn-
terinmyoğunflgBİytekarşılaşansanat^dndeyidkrineatktatüritüzivafeti
lerinden. "Yinetuttu gâvordağınbonun,Nedendir de sana boyfum nedendir. Sangdin,İUedosrungülüyareterbe-
ni,Kncefalaretsenatmamfiaûme,Daganna bahar gehniş memleketJmhı, Benim meskenim dağjanfar" gibi tğr-
kâleri gitar ve kaval eşfiğjnde söylüwr, sevdataruu, umutlannı, dinlevkUeriyle pa>laşıyor. (CANER ÖZTURK)
zel, bundan hiç rahatsızlık duyma-
dı. Siyasete anldığı DSP'den Istan-
bul milletvekili seçilen Temizel,
daha 1996 yılında Mülkiyeli arka-
daşlanyla hazrrladığı bir önerge
nedeniyle kürsüye çıkarak banka-
cılık sektörünün akıbetinden duy-
dugu kuşkuyu dile getirmiş, ban-
kalann şerTaf ohnası gerektiğine
dikkat çekmıştı.
Partısınin iktidar ortağı olduğu
hükümetlerde Maliye Bakanı ola-
rak görev yapan Zekeriya Temizel,
bürokrathk yıllannda düşündüğü,
ancak o güne değin siyasi iktidar-
lann ateş topu gibi kaçtığı vergi re-
formunu neredeyse tek başına sa-
vundu ve yasanın Meclis'ten geç-
mesini sağladı. Ancak yasanın çık-
masıyla güç odaklannın da hedefı
haline geldi. Zekeriya Temizel'e
karşı kamuoyu oluşturmak için ver-
gi yasasının içeriği basında alabil-
dığınce çarpınldı. Bunda başanlı da
olundu. Son seçimlerde partısı ta-
ranndan Istanbul Büyükşehir Bele-
dıye Başkanlığı'na aday olarak gös-
terilen Temizel, vergi karşıtlannın
açtığı kampanyanın etkisiyle seçi-
mi kaybetti. O seçimi kaybettiğine
değil, binbir emekle hazırladığı ver-
gi reformunu koruyacak bir ko-
numda ohnadığına üzüldü.
'Keşke aday olmasaythm'
Haksız kazanç sahiplerinin ve
medyamn baskısına boyun eğen
hükümet, vergi reformunda itiraz
edilen maddeleri değiştirerek geri
adım attı. Bu konuda geri adım
atılmastna üzülen Temizel, yakm
dostlanna "Keşkebekdiyebaşkan-
hğma aday oünasaydım. O a n n n
vergireformunad sürdürmezdim"
diye yakrndı.
tstanbul Belediye Başkanlığı'na
aday olduğunda basından ve
köşe yazarlanndan en ufak
bir destek görmeyen Zeke-
riya Temizel'in adı Banka-
cılık Üst Kurulu Başkanlığı
için geçince birden bankası
olan bir medya grubunun
jestine mazhar oldu. Bu
grubun en büyük gazetesı-
nin birinci sayifasında -lşini
bflen bürokrat" başlığıyla
kendisine methiyeler dizil-
di. Buram buram "yağ" ko-
kan buhaberdenTemizel'in
etkileneceğini düşünenler
yanıldı. Temizel, göreve ge-
lir gebnez önce Egebank
dosyasını açtı, ardından da
bu büyük medya grubuna
hesapsızca kaynak aktardı-
ğı içinrisklibankalar grubu-
na giren basın patronunun
bankasına el koydu.
Kendi personeh arasın-
daki aynmcıhğın ortadan
kaldırüması için hükümeti
ıkna etti. Maaşlarda adil
düzenlemeyi sağlayan bir
yasa hazırlandı. Temizel,
maaşının diğer bağrmsız
kurullann başkanlanyla
denkleştirihnesi için yapı-
lan ısrarlan geri çevirdi ve
maaşının yükseltilmesine
Uişkin herhangi bir madde-
yi yasaya koydurmadı.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Ibrahim Dizman, Ordu'yu şöyle tanımlıyor.
"Sarp tepelerin, o tepeleri biravuç fındık uğru-
na yenmeye azmetmiş insanlann, dağlan bıçakla
kesercesine yanp bir gümüş izi gibi akan derele-
rin yöresidir... Bir yanında Trabzon'un bölgeye
egemen kültürü, bir yanında Sıvas-Tokat bağlan-
tılı Iç Anadolu kültürü, öte yanda Kafkaslar'dan
akıp gelen insanlann taşıdığı yüzlerce yıllık gele-
nek, Ordu'yu heryönüyle özgün biryöre haline ge-
tirmiştir. Bu özgünlüğü müziğinden halk danslan-
na, mimarisinden mutfak alışkanlıklanna değin he-
men her alanda gözlemleyebiliriz. Kemençenin
yanına bağlamayı eklemekte sakınca görmemiş-
tir Ordulu."
Ordu'nun, bir köşeye sığmayacak kültürel gele-
neklerinden birini anımsatalım: Ordu'da tiyatro et-
kinlikleri 1908'de başladı. 1919'da Ordulu genç-
lerin açtığı perde bugüne dek hiç kapanmadı. Hai-
kevleri döneminde en çok tiyatro yapıtının sahne-
ye konulduğu il burası.
Dertlere gelirsek...
Hani Anadolu'da bir söz vardır. * •
"Dert bir ola idi, ağlaması kolay idi."
Fındıktan başlayalım... Bir dizi zındıklık anlattı-
lar. Fındığın yerini tutacak ürünler denenmiş, eko-
nomik olmamış. Dünya fındık üretiminin yüzde
75'ini Karadeniz gerçekleştiriyor. Kalanını Italya,
Azerbaycan, Gürcistan paylaşıyor. Ama fındığın
borsası Hamburg'da. Fındığı sen üret, fıyatını Al-
man'a teslim et, ham burgsun.
Ordu'da en önemli sorun ulaşım. "Uçak olanak-
lan dikkate alındığında en zor ulaşılan il biziz" di-
yorlar. Ordu, Samsun ve Trabzon havaalanlanna
konvoylu yolla 3 saat.
Ordu-Giresun il sınınnda deniz kıyısında bir ta-
bela var:
Or-Gi Havaalanı inşaat sahası!
Iki şehrin ilk heceleri alınmış, bir havaalanı adı
oluşturulmuş. Alan trafiği çokyoğun. Martılann bi-
ri inip biri kaîkıyor. Arada karabataklann piste aft-
tan ginnesi ilginç...
Şaka bir yana, 30 yılda havaalanının ancak ta-
belası çakılabilmiş.
Ordu'yu ilçelerine ve çevre illere bağlayan yol-
lann geleneksel adı, durumu anlatmaya yetiyor
Dokuzdolambaç, koçboynuzu, dereyolu!
Denizde kıyısı olup da limanı olmayan tek il Or-
du. Demirel döneminde şöyle bir öneri geliştiril-
miş:
"Acaba Isparta 'ya liman yapımını programa koy-
dursak da durum anlaşılınca ödeneği bize aktart-
sak!"
Medyanın Anadolu'dan görünümü
Ordu'ya geliş nedenimiz Olay gazetesinin 10.
yılı etkinliklerine katılmaktı. Gazetenin sahibi, Ege
Üniversitesi lletişim Fakültesi'nden 1977-81 dö-
nem arkadaşım Zeki Özel. Etkinliklere, dönem ar-
kadaşlanmız, Ege Üniversitesi lletişim Fakültesi
Demeği yöneticileri Ergun Oruç, Sadık Uçar, Ali
Ekber Yıldinm da katıldılar. Ordu Gazeteciler Der-
neği Başkanı Erol Karaer'in bize anlattıklan, med-
ya dünyamızın içinde bulunduğu sorunlann Ana-
dolu'dan da dikkatle izlendiğini, Anadolu'daki ga-
zeteci dostlanmızın bütün olumsuzluklann acısını
yüreğinde hissettiğini gösteriyordu. Karaer'in de-
ğeriendirmelerinden birkaç satır başı aktaralım:
"Istanbul medyasının içine düştüğü meslekyoz-
laşması bizleri de etkiliyor. Artık medya toplumun
haklannı savunan ve onlara yön veren bir kurum
görüntüsünden çıktı. Şimdi herkes medyaya işbi-
tirme aracı olarak bakmaya başladı veya böyle dü-
şünüyor.
Süreç, Andolu'yu da hızla kapsıyor. Artık hiç
kimse Kurtuluş Savaşı'nda mücadele eden ve bu
ülkeyi kurtarmakta insanlara aşk ve heyecan ve-
ren birgazete çıkarma peşinde değil."
Ordu'da elbet sadece sorunlan dinlemedik. Ka-
leboynu Yaylası'nın doyumsuz güzelliklerinin eşli-
ğinde dökülen sonbahar yapraklannın sesini de
dinledik.
Bu güzellikleri başka bir yazıya bırakalım.
balbay@cumhuriyetcom.tr
Hükümete
EtiİKiıık sorıılan
ANKARA (Cumhuri-
yet Bûrosu) - DYP Aksa-
ray Milletvekili Murat
Alan, Başbakan Bülent
Ecevit'in yanıtlaması is-
temiyle TBMM Başkan-
lığı'na sunduğu soru
önergesinde, "Mevduata
güvence, giderek banka-
ian kurtarma ve yüzdûr-
me sigortasına dönüşmüş
ohnuvormu"dedi.
Akın, soru önergesinde,
elkonulan lObankanın 10
milyar dolan bulan zarar
ve risklerinin finansmanı
amacıyla yeni bir verginin
getirilip getirilmeyeceği-
nin aydınlatılmasını istedi.
Akın önergesinde şu soru-
lara yer verdi:
• Etibank hangi tarihte
özelleştirilmiştir?
• Etibank'ı özelleştir-
me vasıtasıyla alan Cavh
Çağlar'ın aynı zamanda
Hazine'nin yakın takibin-
de olan bir şahsa aıt gruba
yeni bir bankanın verilişi
hukuken ve ahlaken doğ-
ru mudur?
• Etibank'ı diğerbanka-
sı batmak üzere olan Cavit
Çaglar'a veren özelleştir-
me karannda bugünkü
Bankalar Üst Kurul Başka-
nı Zekeriya Temizel'in de
imzası ve oyu var mıdır?
• 10 bankanın batma
noktasına gelmesi süre-
cinde görev yapan Hazine
Müsteşan ve müsteşar
yardımcılannın isimleri
nelerdi?
• Son iki Hazine Müste-
şan Yener Dinçmeo ve
Mahfı Eğilmez ın Hazi-
ne'nin yakın takibinde
olan özel bir bankaya ardı
ardına yönetim kurulubaş-
kanı olarak transfer olduk-
lan doğru mudur?
• Son iki Hazine Müste-
şan Selçuk Demiralp ve
Yener Dinçmen'in Ziraat
Bankası Genel Müdürlü-
ğü'nden, Hazine Müste-
şarlığı'na atanmalan tesa-
düfmüdür?
• Ziraat Bankası'nm
Almanya'daki şubeleri
kanalıyla açılan krediler
ve verdiği garantiler, Y-
DK temennileri uyannca
üıcelenmiş midir? Banka-
lar yeminli murakıplan-
mn bu konuda inceleme-
si var mıdır?
Köksal: Usulsüzliiklerin
üzerine gidilemedi
ANKAR4 (Cumhurivet Bürosu) -
Devlet Denetim Elemanlan Derneği
(DENETDE) Genel Başkanı Fazta
Köksal, bankalarm içini boşaltanla-
nn ellerini kollannı sallayarak ortahk-
ta dolaşmalanna seyirci kahndığmı,
usulsüzlüklerin üzerine gidilemedi-
ğini belirterek "Hökümetin yobuz-
hıkla mücadele karnesi olumhı değtt-
dir" dedi.
Fazlı Köksal, dün yaptığı açıkla-
mada 57. hükümetin yolsuzlukla mü-
cadele adına hükümet programında
söylediklerinin hiçbirini gerçekleşti-
remediğini, hatta tam tersini yaptığı-
nı bildirdi. Hükümetin "süper müfet-
tişlik gibi garabeder" icat ederek de-
netim karmaşasma yeni bir karmaşa
eklediğini belirten Köksal, "Esldden
çok istisnai olan atama 3e müfettiştik
nygıüamasını genişletmiş, denetimin
kariyer yaptsun bozmuştor. Denetim
elemanlaruun maddi konumlannı ge-
rfletmiş, harcırah yevmiyelerini reel
olarak azattmış,böylece denetmen ki-
şibğinin ohımsuzyönde etkflenmesine
yol açnuşür." dedi.
Denetim elemanlannın tek imza ile
atanmalanna yönelik yasa hazırlıkla-
nnın tamamlandığma işaret eden
Köksal, bu yasanın yürürlüğe girme-
siyle "yargı dı^ denetim sistemi''nin
yok edileceğini, denetim elemanlan-
nın kaderinin "siyasilerin keyfıne terk
edfleceğini'' kaydetti.
Yolsuzlukla mücadele amaçlı hiç-
biryasa çıkanlmadığını anlatan Kök-
sal, şu görüşleri dile getirdi:
"Bankalann içini boşaltanlarm ^
lerinikoDarmı safla>arak ortahktado-
laşmalanna seyirci kannmış, kamu
bankalanndakiusulsüzlüklerin üzeri-
negidtilememiş, şaibeli bürokraüar ıs-
rarb görevlerinin başmda tutuhnuş-
tur. Baa ailefotoğrafianhakkında ka-
muoyunda ohışan şüpheleri giderici
herhangi bir açıklamada bulunuhna-
nuştnf Hükümetin yolsuzlukla mü-
cadele karnesinin "olumhı'' olmadı-
ğını bildiren Köksal, "Biz 57. hükü-
metten. progranundaki yolsuzlukla
mücadelesöyfemi adınabirtaleptebu-
hınuyoruz: Kamu mah aleyhine işle-
nen suclan, bankalarm içini boşaltan-
lan, vatandaşın yolsuzlu k diye nitele-
diği evlemleri gerçekleştirenleri affet-
meyin. Eğer siz onlan affederseniz,
bizîer sizi affetmeyeceğtz" dedi.
Köksal; hükümeti, programındaki
vaatlerini yerine getirerek yolsuzluk-
la mücade etmeye, denetimdeki kar-
maşayı önlemek içintüm denetim ele-
manlannı tek çatı alnnda birleştirecek
özerk bir yapılanmaya gitmeye ve de-
netimin kariyer yapısını bozacak ya-
pılanmalardan vazgeçmeye çağırdı.
TCC Başkanı Cüreli
'Gazeted
kendini
korumalı'
İstanbul Haber Servisi -
Türkiye Gazeteciler Cemiye-
ti (TGC) Başkam Nafl Gûre-
B, gazetecilerin her türlü yön-
lendirmeye karşı kendini
özenle koruması gerektiğini
belirtti.
TGC Başkam Nail Güreli,
yaptığı yazılı açıklamada,
"Gazeteci, Türkiye Gazeteci-
ler Hak ve Sorumluluk Bfldir-
gesi'nde de beKrtikliği gibi kay-
nağuubflmediği bilgive haber-
leri yayunlamamalıdır. Bu U-
keye özen gösterilmediğinde
gazetecinin yönlendirümeye
alet olma ve kamuoyunu ya-
nıltma tehlikesi vanfar. Gaze-
tecilerin doğrulanmamış ha-
beriere da>anarak meslektaş-
lannı suçlamalan ise ayn bir
talihsizüktir. Son dönemde ya-
şanan kural dışı olaylarm ya-
rattığı üzücü gelişmelerden
ders ahnmahdır. Bir kez daha
anımsatınz ki, basın da dahfl
olmak üzere bütün kurumlar,
halkm doğru bflgüenme haida-
na saygı göstermelidir" dedi.
Nail Keçüi bugün DGM'de
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Egebank'ın içinin
boşaltılmasına katıldığı
murakıp raporlanyla belge-
lenen Cenajans Grey şirke-
tinin sahibi Nail Keçüi ile 6
adamı bugün DGM'ye çı-
kanlacak. Soruştuimayı
yürüten DGM Savcısı Nuh
MeteYûksd, Keçüi'yi Ege-
bank'tan aldığı 4 milyon
dolarve 4 triryon lirahk kre-
di işlemleriyle ılgıli olarak
sorgulayacak.
Keçili'nin yam sua gö-
zaltına alınan Cen Havacı-
hk Yönetim Kurulu üyele-
ri MuzafferÇam,Hatip Ab-
met ve Esref Erdur, Cena-
jans Genel Sekteri VTldan
Karaknrt, yönetim kurulu
üyeleri Yıhnaz Ozdemir ve
Hüseyin Murat Akan bu-
gün DGM'ye çıkanlacak.
DGM Savcısı Yüksel'in
Keçüi'yi Egebank'tan Cen
Havacılık Şirketi'neverilen
4 milyon dolar ve 4 trilyon
lirahk kredı işlemlerindeki
usulsüzlük nedeniyle sor-
gulayacak. Keçüi ile birlik-
te sorgulanan kışıler dışın-
da Ersin Çamoğhı ve Meh-
metDuran Arantaş adlı yö-
neticılerın arandığı büdinl-
di. Reklamcıhk sektörün-
den en fazla pay alan ajans
olan Cenajans, Emlak Ban-
kası'nm ve THY'nin, son
olarak da Türkiye'nin tanı-
nm projesini yürüttüğü or-
taya çıktı. Cenajans'ın,
1977 yıhnda Adalet Parti-
si'nin seçim kampanyasını
yürüttü. 1982 yüında Milli
Güvenlüc Kurulu'nun ana-
yasanın tanıtılması için yü-
rüttüğü kampanyaya destek
verdi. lurgut Orâl döne-
minde ANAP'm seçim
kampanyalannı yürüttü. Ic-
raarın İçindenprogramı Ce-
najans'm Osmanlı So-
kak'taki bınasında çekildi.
Siyasal kampanyalar, DYP
ve DSP'yle devam etti. Ce-
najans, 20'ye yakın şirketi,
Türkiye'ye yayıhnış 15
ajansı, Türk cumhuriyetle-
rinde 3 ajans ve Grey Inter-
national'la dünyadaki 450
ajansa uzanan bir ağa sahıp.
TOBB üe ÎTO'nun Italyan
gazetelerinde yayımladığı
PKK ve Öcalan'la ilgüi
üanlan hazırladı.
Garipoğlu'na iki
gün ek süre alındı
tstanbul Haber Servisi - Tasarruf Mevduatı Sigorta
Fonu'na devredüen Sümerbank'la ilgüi soruşturma
kapsamında gözaltına alınan bankanın eski sahibi
Hayyam Garipoghınun da aralannda bulunduğu 22
kişinin emniyetteki sorgusu için ek süre alındı.
Istanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı tarafindan
yûrûtûlen "çete ohısrurarak usulsüz kredi sağtomak"
suçuna üişkin soruşturma kapsamında 31 Elam Salı
akşammrfan itıbaren gözaltına ahnan Sümerbank'ın
eski sahibi Hayyam Garipoğlu üe babası Kasnn
Garipoğta'nun da aralannda bulunduğu toplam 22
kişi için Mali Şube Müdüriügü'ne 2 gün ek süre
venldi. Hayyam Garipoğlu ve beraberindeküerin
yarm DGM'ye çıkartılmalan beklenıyor.