Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5KASM2000PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
ÇfHer'den
fistifaçağnsı
• Istanbul Haber Servisi -
DYP Genel Başkanı Tansu
Çiller, partisiıun Beşiktaş
îlçe Merkezı'nde dün
düzenledıği basın
toplantısında toplumun
isyan noktasına geldigıni
savıınarak hükümeti bir an
önce istıfa etmeye davet
etti. ÇilJer, "îktidar
çöküntü içınde. tktidar
boşluğu, ülkenin üstüne
kâbus gibi çöküyor" dedi.
Banka
samjjma plaket
• BURSA (Cumhuriyet) -
Ulaşttrma Bakanı Enis
öksüz, Bursa Sanayici ve
tşadamlan Demeği
(BUSlAD) tarafindan
düzenlenen 1999 yılı Gelir
ve Kurumlar Vergisi ve
' thracat Rekortmenleri ödül
törenınde Interbank'ın
içini boşalttıklan
gerekçesiyle yeğeni Cavit
Çağlar'la birlikte
yargılanan Şükrii
Şankaya'ya plaket verdi.
Akay, Bofcı
DağtoSa
• BOLU (Cumtauriyet) -
Türkiye Kamu-Sen Genel
Başkanı Resul Akay,
Yalova'dan Ankara'ya
başlattığı "Sendikal Haklar
ve Düsük Ücret Zammını
Protesto" yürûyüşünün
"tnsanca Yaşama Hakkı"
etabına dün Bolu
Dağı'ndan devam etti.
Akay, 29 günde
tamamlamayı planladığı
450 kilometrelik
yüriişünün 14. gününde
Bolu Dağı'na ulaştı.
Kutan'dan
teşkjlata şfkâyet
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) - FP
Genel Başkanı Recai
Kutan, il başkanlan
toplantısında
yenilikçilerden şikâyet
etti. Kutan, parti içi
sorunlann basının önünde
tartışılmaması konusunda
sürekli uyanda
bulunmasına karşın
tarüşmayı sürdûrenler
bulunduğunu söyledi.
Kutan, Anayasa
Mahkemesi'nde karar
aşamasında bulunan
kapatma davasıyla ilgilı
olarak da il başkanlannı
rahatlatmaya çalışü.
Atauçağı
yerilendl
• İstanbul Haber Servisi -
Isviçre'de güvenlık
sistemiyle donatılan
Başbakanlığa ait "ATA"
uçağı Türkiye'ye getirildi.
Güvenliğin arttınlması ve
iletişımin olaylaştınlması
amacıyla Isviçre'de uçağa,
yeni tip ahcı-vericiler,
uçuş parametrelerini
kaydeden "karakutu"
sistemi, "satcom"
haberleşme sistemi gibi
birçok yeni parça monte
edildiği bildirildi.
'Aşkm Güncesi'
kttaöıçıktı
• Istanbul Haber Servisi -
Gazeteci-yazar Şahin
Doğan'ın yeni kitabı
"A$kın Güncesi" Beyaz
Balina Yayınevi'nden
çıktı. Doğan, kitabında
amacının yaşadıklannın
kaydını tutmak olmadığını
belirtti.
Bngörde çatoşma
• DtVARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Bingöl kırsalında güvenlik
güçleriyle PKK'liler
arasında sıcak temas
sağlandı. Çıkan çatışmada
4PKK
>
liöldürüldü.
Olağanüstü Hal Bölge
Valiliğı'nden yapılan yazılı
açıklamada,
operasyonlann sürdüğü
bddirildi.
Devlet Bahçeli, birlikte çalışacağı yönetim kadrosunu kongrenin onayına sunacak
MHP'de giiçkavgasıEMtVEKAPLAN
_ ANKARA-AvrupaBirliği, Abdullah
Ocalan'ın idamı ve IMF ile ılişkiler gi-
bi konularda " merkez sağ partisi ohnak"
ve "tabanın beklentiterT arasında sıkı-
şan MHP, 6. olağan kongresine parti
içindeki güç kavgasıyla giriyor. Tüzük
değişikligiyle yetkilerin çoğunluğunu
kendisinde toplayan MHP lıderi Devlet
Bahçeli, genel seçime kadar çalışacağı
yönetim kadrosunu kongrenin onayına
sunacak. Genel merkezin "askerdekge"
oluştumıası karşısında genel başkan
adayı Şerafeddin Toperi'ye şans tanın-
mazken eski MHP Genel Başkan Yar-
dımcısı Muharrem Şemsek aday olma-
yacağını açıkladı.
MHP'nin 6. olağan kongresi, bugûn
Atatürk Spor Salonu'nda gerçekleştin-
lecek. Kongrede, Bahçeli'nin, partisı-
nin tabanın tepkisıni çeken hükümette-
ki politikalan, Türkiye'nin AB'ye üye-
liği, idam cezasının kaldınlması, öca-
lan'ın idam dosyasının bekJetilmesi gi-
bi konulan içeren geniş kapsamlı bir ko-
nuşma yapması bekleniyor.
Kongre salonunun dışında halk oyun-
lan ekipleri ile 115 kişilik mehter takı-
mı gösteriler yapacak. Partililere pan-
kart yasağı getirilirken yalnızca genel
merkezin belirlediği afiş ve pankartlar
kullanılabilecek. Salonda, ÜlküOcakla-
n Eğitim ve Kültür Vakfi'ndan görevli-
ler bulunacak. Adıyaman, Tunceli ve
Elaağ'ın delege göndermeyeceği kong-
rede, 1383 delege oy kullanacak. Kong-
rede tüzük ve program değişiklikleri de
onaylanacak. Tüzük değışikliği ile Bah-
çeli ve Başkanlık Divanı'na geniş yet-
kiler verilirken Merkez Karar ile Mer-
kez Yürütme Kurulu'nun kaldınlması
öngörülüyor. Bu iki kurulun yerine oluş-
turulacak yeni kurulun adının ne olaca-
ğı dün de tam netlik kazanmadı. Parti-
nin yönetim organlannda ağırlığını his-
settirmek isteyen MHP Genel Başkan
Yardımcısı Şevkat Çetin ile Bayındırlık
ve İskân Bakanı Koray Aydm'ın çekiş-
mesi son dakıkalara kadar sürdü.
Bayındırlık Bakam Aydın, kongrede
kesinlikle bir liste savaşının olmayaca-
ğını savundu.
Eski MHP Genel Başkan Yardımcısı
Muharrem Şemsek ise, dün yaptığı ya-
zılı açıklamada aday olmayacağını açık-
ladı.
B-Jıçeli, dün akşam saatlerinde son
kez Başkanlık Divanı'm toplayarak
üyelerle vedalaştı. Toplantıda, tüzük ve
program değişikliğinin Merkez Yürüt-
me Kurulu önerisi olarak verilmesi ka-
rarlaştınldı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Şev-
ket Bülent Yahnici, partinin programı-
nın 1987 tarihli olduğunu belirterek bu
süre içinde dünyayla koşut Türkiye'nin
de değiştiğini söyledi. Yahnici, "Bude-
ğişimlere ayak uydurmadan bir şey ya-
pamazsınız. Elbette değişeceksiniz. Is-
lamcı da, soku da, faşjst de değişiyor.
Ancak, Tûrk müiiyetçUiği bakış açımı-
nn, ideolojik baJaş açınuzuı değişmesi
mümkündeğildir. MHP, uzlaşmave hoş-
görû yohınu seçtiğini ilan ediyor, eğer bu
bir değişimse değişimdir'' dedi.
SusuHukskamlahmprotesto
tstanbul Haber Servisi - Susurluk kazasının 4. yü-
dönümûnde, Gazi Mahallesi ve Ümraniye'de dü-
zenlenen yürüyüşlerie "çetderden" hesap sonüma-
sı bir kez daha istendi. Sivaset-mafya-poHs üçgenini protesto eden yurttaşlar, "Adalet istiyoruz", "Susma, sustukça sıra sana gelecek" skv
ganlan atnlar. Gazi Cemevi'nde önceki akşam topJanan yaklaşık 100 kişilik grup, ellerinde meşaleler ve 'Adalet istiyoruz' pankartryia
Ismetpaşa Caddesi'nde yürüyüşe geçti. "KatiBer MecKste, Gazi halkı hapiste", "Susma, sustukça sıra sana gelecek" sloganlan atan
grup cadde sonuna dek yürüdü. Ümraniye'de ise yürüyüs. yapmak isteyen gnıba güvenlik güçleri müdahale etti.
Hizbullah Bingöl sorumlusu Eyüp Kişi'yle birlikte üç kişi tutuklandı
'Gericüer 12 EylüFden yararlandı'
DİYARBAKIR/BÎNGÖL (Cumhuriyet)
- Hizbullah tarafindan öldürülen Suat Er-
crves ıle ŞeyhmusÖncel'in ailelerinin Avu-
kâtı YaşarAltürk, Hızbullah'ı "Terörfemü-
cadelede çeteci eğüiınlerin taşeronluğunu
üstlenme amacıyla yola çıkmış çete tipi bir
örgütienme'' olarak nıteledı. Hizbullah' ın
meşrulaştırılması oyununun sahneye kon-
duğuna dıkkat çeken Altürk, "Çeteler ta-
rafindan kurulan ve kullanılan Hizbul-
lah'ın taribi, Inıllanıhnanın ibret verici bir
tarihidir" dedi. Istanbul'da yakalanan Bin-
göl sorumlusu Eyüp Kişi ile Medeni Kağan
ve Selim Kağan tutuklandı.
Dıyarbakır DGM'de görülen Hizbullah
ana davasının önceki günkü oturumunda
sanıklardan Kemal Gülşen'ın yumruklu
saldrnsına uğrayan müdahil Avûkat Yaşar
Altürk, 12 Eylül darbesi sonrasında tutuk-
lanan bazı ülkücü ve Akıncı Gençlik mili-
tanlannm o yıllarda ortaya atılan Türk-Is-
lam sentezinden etkilenerek yeni bir arayı-
şa girdiklerinj belirtti.
Altürk, mahkemeye verdiği dilekçesin-
de 12 Eylül döneminde sunulan olanaklar-
dan irticai kesimin fazlasıyla yararlandığı-
m ve bu kesimin zaman içinde radıkalleşe-
rek sürdürdüğü sıyası mücadelede "devle-
ti kullanmanın koİajcıhğına" alıştığını vur-
guladı. Altürk, Hizbullahçılann yeni roller
aldıkianna dikkat çektı.
Özellikle Güneydoğu'da, bazı PKK itı-
rafçılan ile çeteci eğüimlerin, Hizbullah'ın
kurulmasında ve gelişmesinde önemli rol-
ler oynadıklannı ifade eden Altürk, bu rol-
lerin Susurluk raporlarında, TBMM Faili
Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu
raporlannda ve ınceleme niteliğindeki ba-
zı yayınlarda kamtlanyla açıklandığına
dikkat çekti.
Hizbullah'm sınıfsal veya ulusal bir ta-
leple ortaya çıkmış sosyolojik bir örgüt ol-
madığmı belirten Altürk, "Hizbullah, te-
rörle mücadelede çeteci eğuunlerintaşeron-
iuğunu üstlenme amacrvla yola çıkmış çete
tipibir örgütienmedir. Terör ezildikten son-
ra bölgedeki tek ezici güç ohna avantajım
kullanarak büyüme hesabı yapmakta. bü-
yüdüğünde de anayasal düzeni değiştirerek
şerri devlet nizanu kurma amacını taşımak-
tadır" dedi.
Altürk şöyle devam etti:
"Laikük konusundaduyarhbğmıiyiceyi-
tirmiş bazı rantrye demokratJan da Hizbul-
lah'a meşruluk kazandırma ayununda rol
üstienmiştir. Bu konuda irticai medva ile
kolkolagirümiş,öhımtarlalanifc yaraülan
zulüm arsE bir takrvye ile gizlenmek isten-
miş, takıyyeci bir nıtum sryaset ushıbu ha-
line gehniştir. TBM>1 Faih' Meçhul Cinayet-
leri Araştırma Komisyonu ve Susurluk
Araşorma Komisyonu'nun raponı ile yapt-
Un belûiemelerle IdmiHizbullah sanıklan-
run dosyalan içindeki anlaümlarveohış tar-
n birbirini doğrulamakta, birbirryle örtüş-
mektedir-
îstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle
Mücadele Şubesi ekiplerince düzenlenen
operasyonlarda yakalanan, örgütün Bingöl
sorumlusu Eyüp Kişi ile örgüt üyelen Me-
deni ve Selim Kağan kardeşler, Bingöl Em-
niyet Müdürlüğü'nde sorgulamalan yapıl-
dıktan sonra mahkemeye sevk edildı. Sulh
Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hâkimliği'nde
ifadesı alınan Eyüp Kişi şunlan söyledi:
"1986 yıhnda örgütle irtibat kurmaya
başladım. Hüseyın \'eliojlu ve Edip Gü-
müş Oe OkkezDi> arbakır Dim Kitabevi'nde
tamşam. Sflvan'da Molla Sait isimli birima-
mın yanında bir yü Kuran ve fikıh dersi al-
dım. Bingöi'de ortaya çıkanlan üç sığuıak-
tan haberim vardL Ancak bu sığınaklann
hangi amaçla kuOanıkhğuu bilmiyorum."
Bingöl Sulh Ceza Mahkemesi heyetince
ifadeleri alınan sanıklar, "terör örgütü Hiz-
buDah'aüyeoktuklan" gerekçesiyle tutuk-
landılar.
Anket
MHP'den
tabana 'nabız'
yoklaması
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Hükümette-
ki politikalan nedenıyle
sık sık eleştiriler alan
MHP yönetimi, kongre
için Ankara'ya gelen par-
tililerin nabzmı tutmak
için anket hazırladı.
MHP'nin, partililere ve
delegelere yöneltilmek
üzere hazırladığı ankette,
sorulann önem sırasına
göre derecelendirilmesi is-
tendi. "Ülkede sevgj ve
kardeşKği,birlikvebütün-
lüğü sağlamak için gerekü
olan ortakhklar size göre
ne kadar ÖDemfidir" soru-
sunda. "ideal ortakhğı, dU
ortakoğı, tarih ortakhğı,
kan-soy-ırk ortakhğı,çıkar
ortakhğı, din ortakhğı'' ve
"ülke ortakhğı'' seçenek-
leri sunuldu. Milliyetçilik
tanımı için "Türk vkmm
en üstün ırk olduğunu tüm
dünyaya duvTirmakür, dı-
şandaki ve içerideki düş-
manlara karşı ülkenin bir-
Kk ve bütünlüğünü savun-
makbr, Türk cumhuriyet-
leriyle birleşip yeni ve çok
büyük bir devlet kurmak-
ar,TürkmiDetinuı üçkrta-
yı yeniden fethetme ülkü-
südür" gibi seçenekler
yer aldı.
Ankette, "MHP'nmya-
pabüeceği bazı işler aşağı-
da sıralanmaktadır. Size
göre bunlar ne kadar
önenüidir'' sorusunda ise
şu seçenekler yer aldı:
"ApO'nun iriammm ge-
dkmesi gibi konularda ta-
vizsiz davranmak, hükü-
metteki konumu koruya-
rakdevlet deneyimi kazan-
mak, demokratik bir yerel
yönetim yasasuu acilen
TBMM'den çıkarmak,
MHP'li bakanlıklardaki
ihaklerin kamuoyunun
gözleri önünde yapıhnası-
m sağlamak, siyasetçilerin
kendi bölgelerine ve yan-
daşlanna irtimas-torpil
geçmesini önlemek, siya-
sal-ideolojik eğüime itibar
etmeden devlet kad-
rolanru hyakata göre kul-
lanmak."
IRMIKI AYDIN ENGÎN aengin@doruk.net tr
Hani düğünün ertesi sabah,
gelini iki gözü iki çeşme görün-
ce babası, "Kızım bu kadar
üzülüyorsan yollamayalım se-
ni" deyince, kız bumunu çekip
"Olsun baba, olsun.. ben hem
ağlanm, hem giderim" demiş
ya, benim ki de o hesap. Hem
sürekli burnumu siliyor, güm-
bür gümbür öksürüyorum,
hem de Ankara'nin yolunu tu-
tuyorum.
Orada, yann sabah (yani si-
ze göre bu sabah) MHP Kurul-
tayı başlıyor. Üstelik bu CHP
değil ki iki üç ayda bir kurultay
yapsın. MHP'de kurultay, kırk
yılda bir değilse bile -galiba- i-
ki yılda bir ancak toplanıyor.
Üstelik renkli ve keyifli oluyor.
örneğin sonunculanndan bi-
rirıde, havada iskemle biçimi
verilmiş konfetiler filan uçuş-
muştu.
Yani, kaçırmaya gelmez.
Hem onlaria epey eskiye da-
yanan bir "hukukumuz" da var.
Delegelerden, hatta milletvekil-
lerinden kimileriyle aynı hapis-
hanelerde yatmışlığımız var.
Koridorda karşılaştığımızda
birbirimizeters ters bakmışhğı-
mız; fırsat bulunca itişip kakış-
Şimdi de MHP Kurultayı'nda
mışlığımız; "Bakma lan komü-
nist - Sus lan pis faşist" diye
karşılıklı atışmışlığımız var. Da-
hası 12 Eylül provalannın yapıl-
dığı askeri hapishanelerde ay-
nı hücreye konup, önce karşı-
lıklı dikieşip, sonra acıkınca do-
ğanın buyruğuna uyup, kann-
lanmızı doyurmak üzere aynı
tayını bölüşüp, aynı karavana-
ya kaşık sallamışlığımız, çıkın-
ca "kavgaya devam etmek"
üzere karşılıklı ve kısa süreli
"ateşkes" ilan etmişliğimiz var.
Az buz hukuk değil yani. Gi-
dip görelim bakalım, gençliği-
mizin tosunlan bugün ne yapa-
cak, ne diyecek? Görelim ba-
kalım "değişti" dedikleri
MHP'liler ne kadar değişmiş ve
nereye doğru değişmiş?
•••
Şaka bir yana.. MHP de, bu-
gün toplanan kurultayı da
önemli.
MHP değeriendirmesi artık
"değişti-yokdeğişmedi" ma-
kasına hapsedilemez. MHP ol-
gusunu yeniden değerlendir-
mek zorundayız.
Çok partili siyasal yaşamın
başlangıcı 1946 olarak kabul
edilirse, yaklaşık elli yıl boyun-
ca siyasal arenada iki parti, iki
çizgi belirteyici oldu: Cumhuri-
yet Halk Partisi (CHP, sonra HP,
sonra SODEP, sonra SHP, son-
ra yine CH P) ve Demokrat Par-
ti (DP, sonraAP, sonraANAP ve
DYP).
Elli yıl boyunca bu iki parti
kendi içlerinde değişti, dönüş-
tü, ad değiştirdi, açıldı, kapan-
dı ama.. siyasetin baş aktörie-
ri olma özelliklerini hiç yitirme-
diler. "Iktidar - muhalefet" lah-
terevallisinin iki ucunda elli yıl
boyunca hep onlar oturdu.
Bu, dünyada soğuk savaş ve
iki kutuplu bir dünya etmeni-
nin, içerideyse kapitalizmin ge-
lişmesinin 50 yıllık duraklanna
denk düşen bir tabloydu.
Sonra duvaryıkıldı; iki kutup-
tan biri artık yok. Tek kutuplu
dünyada "PaxAmericana"hü-
küm sürüyor.
Ülke içinde ise kapitalizmin
gelişmesi ve küreselleşme sü-
recinin bugün ulaştığı aşama-
da, uluslarüstü sermayenin,
özellikle finans sermayesinin,
"ulusal dev/efi bir ayak bağı
olarak gördüğü bu dönemeçte
bir ayağı siyasal Islama, öteki
antikomünizme basan DP-AP
çizgisi anlam ve işlev yitimine
uğradı.
Bu attüstlükten sosyal de-
mokrasi ve Kemalizm de payı-
nı aldı. Sosyal demokrasi yeni
bir program üretmenin, Kema-
lizm ise kendini yeniden tanım-
lamanın sancılannı yaşıyor.
"Sancı" sözcüğü rastgele
kullanılmadı. Gerçekten sancı.
Kimi partiler için ölümcül bir
sancı. ömeğjn DP-AP çizgisi-
nin günümüzdeki ayaklan,
ANAP ve DYP artık birer yaşa-
yan ceset. Suçu basiretsiz ya
da ilkesiz lideıiere yıkarak açık-
lanamayacak bir erime süreci-
ne girdiler ve bizce siyasal ya-
şamlannı tamamladılar.
Elli yıllık tahterevallinin öteki
yanındaki CHP ise parlamen-
tonun dışında ve barajın altın-
da. Bir siyasal örgüt olarak ge-
leceğinin olup olmayacağını
önümüzdeki dönem göstere-
cek.
•••
Elli yıllık bir dönem kapanır-
ken sryaset arenasında artık i-
ki parti beliıieyici: Ecevit'in
DSP'si ve MHP.
DSP; adındaki "so/"u da,
"demokratik^ de bir yana ko-
yup "sol söylemli" bir milliyet-
çi çizgiye oturdu.
Aşın sağ diye adlandınlan ırk-
çı, faşizan bir ideolojik temelde
varolagelmiş, elli yıl boyunca
"tetikçilik" işlevini yüksünme-
den üstlenmiş MHP ise bugün
ülkenin ikinci büyük partisi ve
birinciliği burun farkı ile yitirdi.
Medya, bugünkü kurultayı
MHP'nin değişmesinin birgös-
tergesi olarak sundu. MHP'nin
değişip değişmediği, değiştiy-
se nereye doğru ve ne kadar
değiştiği bir kurultay izlemekte
elbette kavranamaz. Ama
MHP olgusunu ister istemez
yeniden değerlendirmemiz ge-
reken bu günlerde, kurultay
gözlemleri de hem ilginç, hem
önemli olsa gerek.
O yüzden düştük Ankara yol-
lanna.
Görelim bakalım...
POLtTİKA GÜ1NLÜĞÜ
HİKMET ÇETÎNKAYA
Gençlik Yaşlanmaz...
Yves Montand söylüyordu:
"Le Chant des Partisans..."
Odanın içi dannadağınıktı. Televizyonu açtı, son
haberieri dinledi. Polisin bir örgüt evini bastığını öğ-
rendi...
Canı sıkılıyordu, kararsızdı...
Sevdiği erkek çekip gitmişti...
İçini bir hüzün kasırgası kapladı. O anda dışan-
ya çıkıp sokaklarda delıce dolaşmak istiyordu...
Bir sigara yaktıt bardağındaki içkisini yeniledi...
O anda akJına Ozdemir Asaf'ın bir şiiri takıldı:
"Benim söylemek için çırpındığım gecelerde, siz
yoktunuz."
Gümüş çerçeveli fotoğrafı eline alıp uzun uzun
baktı...
Kendi kendine konuşmaya başladı:
"Gözlerin üşümüş, kırpiklerin titriyor. Telaş için-
desin ve hcrzamanki gibi konuşmuyorsun..."
Paul Nizan'ın Fesat'ını okuyup bitirmişti. Kendi
yaşamından kesitleri toplamışt kitapta. Acılan,
sevdalan, kaçışlan yıllar ötesinden bugüne taşımış-
tı...
Ihlamur ağacının altındaki ilk buluşmalan, dev-
rimciliğin en temel ilkelerinin ne olduğunu bilme-
den girdiği eylemleri anımsamıştı...
Aynaya baktı... Saçlan kırlaşmaya başlamıştı...
Ama güzel olduğuna bir kez daha inandı...
Fesat, masanın üzerinde duruyordu. Kitabın ar-
ka kapağına göz attı...
Şöyle yazryordu:
"Her kuşağın gençleri yaşlanıyor bir gûn, ama
gençlik hiçbirzaman yaşlanmıyor... Babalarve oğul-
lar, anneler ve kızlar birbirlerini pek beğenmeseler
de taraflar kendilerinin ve herkesin gençliğiniyaşa-
mıştır..."
Bir an durdu...
Sigarasını çekiştirdi, içkisini yudumladı...
Yenik düştüğü sevdalan, yanm kalan sevişme-
leri düşündü...
Bir avuç hüznü, bir damla gözyaşını çok gordük-
leri yıllann içinden toplamaya çalıştı...
Yves Montand susmuştu...
Derin bir gece gezgin bir rüzgârla sarsılmıştı. Bi-
linmeyen bir kişi onu gür sesiyle çıldırtmıştı...
"Sevmeyi unutmuşuz kardeşler
yalan her şey gibi
aşklannız da."
•••
İlk gözaltına alındığı günü düşündü...
Kızılay'da bir gösteri sonrası, tam otobüse bine-
ceği sırada koluna giren iki sivil polisi anımsadı...
O gece gözaltında Le Chant des Partisans'ı mı-
nldanmıştı...
Yine içinde hüzün kasırgası onu çepeçevre kuşat-
tı, aşılması güç denizlerin derinliğine bıraktı...
Paris'te yaşadığı yıllan, Paul Nizan'ın Fesat'ında
buldu. Champs-Bysees'den gelen göstericilerie ku-
caklaştı. Claude-Bernard Sokağı'nın evlerinde ge-
ceye hazırianan kadınlan ve erkekleri düşündü...
Fesat'ı bir solukta okudu. Orada devrimı kendi ki-
şisel bunalımlannın gerekçesı yapan delikanlılann 30
yıl sonra gerçek yüzünu gördü...
O, devrim evliliği yaptığında 15, evlendiğinde 16
yaşındaydı...
Gece sessizdi, aç martılann çığlıklan duyulmu-
yordu...
Canı sıkılıyordu, kararsızdı. Sevdiği erkek çekip
gitrnişti...
İçini bir hüzün kasırgası kapiadı...
Bir süre pencereden dışarıya baktı, Karadeniz'e
açılan tankeıierin ışıklanyla avundu...
Efraim Huerta'nın alacakaranlığın sesinde ken-
dini aradı:
"Anılann bir iğne batışıdır dudaklanma, I hayatı-
nın masallannı kurdum bugün I birelmanın ince ka-
buğunda./ Bu ara hep tedirginim, I bir pencerenin
açİİışını bekliyonjm şimdi I arkandan gideyim I ya
da parçalanayım diye ûzgün kaldınmlarda. I Ama
öylesine bir ses gelir ki dağlardan I acıdır uyumak,
anmak ölümdür seni."
•••
Tıpkı fotoğraftaki adam gibi gözleri üşümüş, kir-
pikleri titriyordu kadının... < .
O hiç konuşmuyor, susuyordu...
Gece derindı ve sessizdi...
Kendi gençliğinden devşirdiği sevdalarla, hü-
zünlerte oyalanıyordu tek başına...
Erkek niye çekip gitmişti, niçin ona "Seni arbk
sevmiyorum" dememişti?
Şairin dediği gibi çatlamış birtesti, çarJamış biryü-
rek ona sesleniyordu:
"Yağmuru ve kitaplan al yanına, bir de yûreğini
sadece..."
İçinden trenler geçen şehirde fabrika düdükleri,
çan sesleri çoğalıyordu...
Bir sigara daha yaktı...
Bir sokak fenerine bakıp gezgin bir bulutu dü-
şündü...
Yves Montand'ı dinlemeye başladı...
Dediki:
"Her kuşağın gençleri yaşlanıyor bir gün, ama
gençlik hiç yaşlanmıyor..."
Yıllar öncesinin elleri kelepçeli bir güz akşamın-
da kendi gençliğiyle buluştu...
hikmet.cetinkaya(« cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Cumhuriyel
k ı t a p I a r ı
Hikmet Çetinkaya
ALACA BİR OFKE
YEM
ÇIKTI
Ey benim aydınlık giınlerı bekleyen Türkıyem!..
Ey benim ölüme alkış tutan halkım
1
..
Ey benim şafağın yolunu açan suskun akşamiann hüznünü
yaşam bıçunı sanan ınsanım
1
Ey benim özgürlüklen Erbakan Hoca'nın takkesınde arayan
romantık aydınım!.
y Cumhurtyrt Çağ Pazarlama A.Ş. TurKocağı Cad. No.39/41
S ^ kitap kulubü (34334)Ca9aloğlu-lstanbui Tel- (212)514 01 96