18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5KASM2000PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER ÇfHer'den fistifaçağnsı • Istanbul Haber Servisi - DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, partisiıun Beşiktaş îlçe Merkezı'nde dün düzenledıği basın toplantısında toplumun isyan noktasına geldigıni savıınarak hükümeti bir an önce istıfa etmeye davet etti. ÇilJer, "îktidar çöküntü içınde. tktidar boşluğu, ülkenin üstüne kâbus gibi çöküyor" dedi. Banka samjjma plaket • BURSA (Cumhuriyet) - Ulaşttrma Bakanı Enis öksüz, Bursa Sanayici ve tşadamlan Demeği (BUSlAD) tarafindan düzenlenen 1999 yılı Gelir ve Kurumlar Vergisi ve ' thracat Rekortmenleri ödül törenınde Interbank'ın içini boşalttıklan gerekçesiyle yeğeni Cavit Çağlar'la birlikte yargılanan Şükrii Şankaya'ya plaket verdi. Akay, Bofcı DağtoSa • BOLU (Cumtauriyet) - Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Resul Akay, Yalova'dan Ankara'ya başlattığı "Sendikal Haklar ve Düsük Ücret Zammını Protesto" yürûyüşünün "tnsanca Yaşama Hakkı" etabına dün Bolu Dağı'ndan devam etti. Akay, 29 günde tamamlamayı planladığı 450 kilometrelik yüriişünün 14. gününde Bolu Dağı'na ulaştı. Kutan'dan teşkjlata şfkâyet • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP Genel Başkanı Recai Kutan, il başkanlan toplantısında yenilikçilerden şikâyet etti. Kutan, parti içi sorunlann basının önünde tartışılmaması konusunda sürekli uyanda bulunmasına karşın tarüşmayı sürdûrenler bulunduğunu söyledi. Kutan, Anayasa Mahkemesi'nde karar aşamasında bulunan kapatma davasıyla ilgilı olarak da il başkanlannı rahatlatmaya çalışü. Atauçağı yerilendl • İstanbul Haber Servisi - Isviçre'de güvenlık sistemiyle donatılan Başbakanlığa ait "ATA" uçağı Türkiye'ye getirildi. Güvenliğin arttınlması ve iletişımin olaylaştınlması amacıyla Isviçre'de uçağa, yeni tip ahcı-vericiler, uçuş parametrelerini kaydeden "karakutu" sistemi, "satcom" haberleşme sistemi gibi birçok yeni parça monte edildiği bildirildi. 'Aşkm Güncesi' kttaöıçıktı • Istanbul Haber Servisi - Gazeteci-yazar Şahin Doğan'ın yeni kitabı "A$kın Güncesi" Beyaz Balina Yayınevi'nden çıktı. Doğan, kitabında amacının yaşadıklannın kaydını tutmak olmadığını belirtti. Bngörde çatoşma • DtVARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Bingöl kırsalında güvenlik güçleriyle PKK'liler arasında sıcak temas sağlandı. Çıkan çatışmada 4PKK > liöldürüldü. Olağanüstü Hal Bölge Valiliğı'nden yapılan yazılı açıklamada, operasyonlann sürdüğü bddirildi. Devlet Bahçeli, birlikte çalışacağı yönetim kadrosunu kongrenin onayına sunacak MHP'de giiçkavgasıEMtVEKAPLAN _ ANKARA-AvrupaBirliği, Abdullah Ocalan'ın idamı ve IMF ile ılişkiler gi- bi konularda " merkez sağ partisi ohnak" ve "tabanın beklentiterT arasında sıkı- şan MHP, 6. olağan kongresine parti içindeki güç kavgasıyla giriyor. Tüzük değişikligiyle yetkilerin çoğunluğunu kendisinde toplayan MHP lıderi Devlet Bahçeli, genel seçime kadar çalışacağı yönetim kadrosunu kongrenin onayına sunacak. Genel merkezin "askerdekge" oluştumıası karşısında genel başkan adayı Şerafeddin Toperi'ye şans tanın- mazken eski MHP Genel Başkan Yar- dımcısı Muharrem Şemsek aday olma- yacağını açıkladı. MHP'nin 6. olağan kongresi, bugûn Atatürk Spor Salonu'nda gerçekleştin- lecek. Kongrede, Bahçeli'nin, partisı- nin tabanın tepkisıni çeken hükümette- ki politikalan, Türkiye'nin AB'ye üye- liği, idam cezasının kaldınlması, öca- lan'ın idam dosyasının bekJetilmesi gi- bi konulan içeren geniş kapsamlı bir ko- nuşma yapması bekleniyor. Kongre salonunun dışında halk oyun- lan ekipleri ile 115 kişilik mehter takı- mı gösteriler yapacak. Partililere pan- kart yasağı getirilirken yalnızca genel merkezin belirlediği afiş ve pankartlar kullanılabilecek. Salonda, ÜlküOcakla- n Eğitim ve Kültür Vakfi'ndan görevli- ler bulunacak. Adıyaman, Tunceli ve Elaağ'ın delege göndermeyeceği kong- rede, 1383 delege oy kullanacak. Kong- rede tüzük ve program değişiklikleri de onaylanacak. Tüzük değışikliği ile Bah- çeli ve Başkanlık Divanı'na geniş yet- kiler verilirken Merkez Karar ile Mer- kez Yürütme Kurulu'nun kaldınlması öngörülüyor. Bu iki kurulun yerine oluş- turulacak yeni kurulun adının ne olaca- ğı dün de tam netlik kazanmadı. Parti- nin yönetim organlannda ağırlığını his- settirmek isteyen MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevkat Çetin ile Bayındırlık ve İskân Bakanı Koray Aydm'ın çekiş- mesi son dakıkalara kadar sürdü. Bayındırlık Bakam Aydın, kongrede kesinlikle bir liste savaşının olmayaca- ğını savundu. Eski MHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Şemsek ise, dün yaptığı ya- zılı açıklamada aday olmayacağını açık- ladı. B-Jıçeli, dün akşam saatlerinde son kez Başkanlık Divanı'm toplayarak üyelerle vedalaştı. Toplantıda, tüzük ve program değişikliğinin Merkez Yürüt- me Kurulu önerisi olarak verilmesi ka- rarlaştınldı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Şev- ket Bülent Yahnici, partinin programı- nın 1987 tarihli olduğunu belirterek bu süre içinde dünyayla koşut Türkiye'nin de değiştiğini söyledi. Yahnici, "Bude- ğişimlere ayak uydurmadan bir şey ya- pamazsınız. Elbette değişeceksiniz. Is- lamcı da, soku da, faşjst de değişiyor. Ancak, Tûrk müiiyetçUiği bakış açımı- nn, ideolojik baJaş açınuzuı değişmesi mümkündeğildir. MHP, uzlaşmave hoş- görû yohınu seçtiğini ilan ediyor, eğer bu bir değişimse değişimdir'' dedi. SusuHukskamlahmprotesto tstanbul Haber Servisi - Susurluk kazasının 4. yü- dönümûnde, Gazi Mahallesi ve Ümraniye'de dü- zenlenen yürüyüşlerie "çetderden" hesap sonüma- sı bir kez daha istendi. Sivaset-mafya-poHs üçgenini protesto eden yurttaşlar, "Adalet istiyoruz", "Susma, sustukça sıra sana gelecek" skv ganlan atnlar. Gazi Cemevi'nde önceki akşam topJanan yaklaşık 100 kişilik grup, ellerinde meşaleler ve 'Adalet istiyoruz' pankartryia Ismetpaşa Caddesi'nde yürüyüşe geçti. "KatiBer MecKste, Gazi halkı hapiste", "Susma, sustukça sıra sana gelecek" sloganlan atan grup cadde sonuna dek yürüdü. Ümraniye'de ise yürüyüs. yapmak isteyen gnıba güvenlik güçleri müdahale etti. Hizbullah Bingöl sorumlusu Eyüp Kişi'yle birlikte üç kişi tutuklandı 'Gericüer 12 EylüFden yararlandı' DİYARBAKIR/BÎNGÖL (Cumhuriyet) - Hizbullah tarafindan öldürülen Suat Er- crves ıle ŞeyhmusÖncel'in ailelerinin Avu- kâtı YaşarAltürk, Hızbullah'ı "Terörfemü- cadelede çeteci eğüiınlerin taşeronluğunu üstlenme amacıyla yola çıkmış çete tipi bir örgütienme'' olarak nıteledı. Hizbullah' ın meşrulaştırılması oyununun sahneye kon- duğuna dıkkat çeken Altürk, "Çeteler ta- rafindan kurulan ve kullanılan Hizbul- lah'ın taribi, Inıllanıhnanın ibret verici bir tarihidir" dedi. Istanbul'da yakalanan Bin- göl sorumlusu Eyüp Kişi ile Medeni Kağan ve Selim Kağan tutuklandı. Dıyarbakır DGM'de görülen Hizbullah ana davasının önceki günkü oturumunda sanıklardan Kemal Gülşen'ın yumruklu saldrnsına uğrayan müdahil Avûkat Yaşar Altürk, 12 Eylül darbesi sonrasında tutuk- lanan bazı ülkücü ve Akıncı Gençlik mili- tanlannm o yıllarda ortaya atılan Türk-Is- lam sentezinden etkilenerek yeni bir arayı- şa girdiklerinj belirtti. Altürk, mahkemeye verdiği dilekçesin- de 12 Eylül döneminde sunulan olanaklar- dan irticai kesimin fazlasıyla yararlandığı- m ve bu kesimin zaman içinde radıkalleşe- rek sürdürdüğü sıyası mücadelede "devle- ti kullanmanın koİajcıhğına" alıştığını vur- guladı. Altürk, Hizbullahçılann yeni roller aldıkianna dikkat çektı. Özellikle Güneydoğu'da, bazı PKK itı- rafçılan ile çeteci eğüimlerin, Hizbullah'ın kurulmasında ve gelişmesinde önemli rol- ler oynadıklannı ifade eden Altürk, bu rol- lerin Susurluk raporlarında, TBMM Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu raporlannda ve ınceleme niteliğindeki ba- zı yayınlarda kamtlanyla açıklandığına dikkat çekti. Hizbullah'm sınıfsal veya ulusal bir ta- leple ortaya çıkmış sosyolojik bir örgüt ol- madığmı belirten Altürk, "Hizbullah, te- rörle mücadelede çeteci eğuunlerintaşeron- iuğunu üstlenme amacrvla yola çıkmış çete tipibir örgütienmedir. Terör ezildikten son- ra bölgedeki tek ezici güç ohna avantajım kullanarak büyüme hesabı yapmakta. bü- yüdüğünde de anayasal düzeni değiştirerek şerri devlet nizanu kurma amacını taşımak- tadır" dedi. Altürk şöyle devam etti: "Laikük konusundaduyarhbğmıiyiceyi- tirmiş bazı rantrye demokratJan da Hizbul- lah'a meşruluk kazandırma ayununda rol üstienmiştir. Bu konuda irticai medva ile kolkolagirümiş,öhımtarlalanifc yaraülan zulüm arsE bir takrvye ile gizlenmek isten- miş, takıyyeci bir nıtum sryaset ushıbu ha- line gehniştir. TBM>1 Faih' Meçhul Cinayet- leri Araştırma Komisyonu ve Susurluk Araşorma Komisyonu'nun raponı ile yapt- Un belûiemelerle IdmiHizbullah sanıklan- run dosyalan içindeki anlaümlarveohış tar- n birbirini doğrulamakta, birbirryle örtüş- mektedir- îstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince düzenlenen operasyonlarda yakalanan, örgütün Bingöl sorumlusu Eyüp Kişi ile örgüt üyelen Me- deni ve Selim Kağan kardeşler, Bingöl Em- niyet Müdürlüğü'nde sorgulamalan yapıl- dıktan sonra mahkemeye sevk edildı. Sulh Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hâkimliği'nde ifadesı alınan Eyüp Kişi şunlan söyledi: "1986 yıhnda örgütle irtibat kurmaya başladım. Hüseyın \'eliojlu ve Edip Gü- müş Oe OkkezDi> arbakır Dim Kitabevi'nde tamşam. Sflvan'da Molla Sait isimli birima- mın yanında bir yü Kuran ve fikıh dersi al- dım. Bingöi'de ortaya çıkanlan üç sığuıak- tan haberim vardL Ancak bu sığınaklann hangi amaçla kuOanıkhğuu bilmiyorum." Bingöl Sulh Ceza Mahkemesi heyetince ifadeleri alınan sanıklar, "terör örgütü Hiz- buDah'aüyeoktuklan" gerekçesiyle tutuk- landılar. Anket MHP'den tabana 'nabız' yoklaması ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Hükümette- ki politikalan nedenıyle sık sık eleştiriler alan MHP yönetimi, kongre için Ankara'ya gelen par- tililerin nabzmı tutmak için anket hazırladı. MHP'nin, partililere ve delegelere yöneltilmek üzere hazırladığı ankette, sorulann önem sırasına göre derecelendirilmesi is- tendi. "Ülkede sevgj ve kardeşKği,birlikvebütün- lüğü sağlamak için gerekü olan ortakhklar size göre ne kadar ÖDemfidir" soru- sunda. "ideal ortakhğı, dU ortakoğı, tarih ortakhğı, kan-soy-ırk ortakhğı,çıkar ortakhğı, din ortakhğı'' ve "ülke ortakhğı'' seçenek- leri sunuldu. Milliyetçilik tanımı için "Türk vkmm en üstün ırk olduğunu tüm dünyaya duvTirmakür, dı- şandaki ve içerideki düş- manlara karşı ülkenin bir- Kk ve bütünlüğünü savun- makbr, Türk cumhuriyet- leriyle birleşip yeni ve çok büyük bir devlet kurmak- ar,TürkmiDetinuı üçkrta- yı yeniden fethetme ülkü- südür" gibi seçenekler yer aldı. Ankette, "MHP'nmya- pabüeceği bazı işler aşağı- da sıralanmaktadır. Size göre bunlar ne kadar önenüidir'' sorusunda ise şu seçenekler yer aldı: "ApO'nun iriammm ge- dkmesi gibi konularda ta- vizsiz davranmak, hükü- metteki konumu koruya- rakdevlet deneyimi kazan- mak, demokratik bir yerel yönetim yasasuu acilen TBMM'den çıkarmak, MHP'li bakanlıklardaki ihaklerin kamuoyunun gözleri önünde yapıhnası- m sağlamak, siyasetçilerin kendi bölgelerine ve yan- daşlanna irtimas-torpil geçmesini önlemek, siya- sal-ideolojik eğüime itibar etmeden devlet kad- rolanru hyakata göre kul- lanmak." IRMIKI AYDIN ENGÎN [email protected] tr Hani düğünün ertesi sabah, gelini iki gözü iki çeşme görün- ce babası, "Kızım bu kadar üzülüyorsan yollamayalım se- ni" deyince, kız bumunu çekip "Olsun baba, olsun.. ben hem ağlanm, hem giderim" demiş ya, benim ki de o hesap. Hem sürekli burnumu siliyor, güm- bür gümbür öksürüyorum, hem de Ankara'nin yolunu tu- tuyorum. Orada, yann sabah (yani si- ze göre bu sabah) MHP Kurul- tayı başlıyor. Üstelik bu CHP değil ki iki üç ayda bir kurultay yapsın. MHP'de kurultay, kırk yılda bir değilse bile -galiba- i- ki yılda bir ancak toplanıyor. Üstelik renkli ve keyifli oluyor. örneğin sonunculanndan bi- rirıde, havada iskemle biçimi verilmiş konfetiler filan uçuş- muştu. Yani, kaçırmaya gelmez. Hem onlaria epey eskiye da- yanan bir "hukukumuz" da var. Delegelerden, hatta milletvekil- lerinden kimileriyle aynı hapis- hanelerde yatmışlığımız var. Koridorda karşılaştığımızda birbirimizeters ters bakmışhğı- mız; fırsat bulunca itişip kakış- Şimdi de MHP Kurultayı'nda mışlığımız; "Bakma lan komü- nist - Sus lan pis faşist" diye karşılıklı atışmışlığımız var. Da- hası 12 Eylül provalannın yapıl- dığı askeri hapishanelerde ay- nı hücreye konup, önce karşı- lıklı dikieşip, sonra acıkınca do- ğanın buyruğuna uyup, kann- lanmızı doyurmak üzere aynı tayını bölüşüp, aynı karavana- ya kaşık sallamışlığımız, çıkın- ca "kavgaya devam etmek" üzere karşılıklı ve kısa süreli "ateşkes" ilan etmişliğimiz var. Az buz hukuk değil yani. Gi- dip görelim bakalım, gençliği- mizin tosunlan bugün ne yapa- cak, ne diyecek? Görelim ba- kalım "değişti" dedikleri MHP'liler ne kadar değişmiş ve nereye doğru değişmiş? ••• Şaka bir yana.. MHP de, bu- gün toplanan kurultayı da önemli. MHP değeriendirmesi artık "değişti-yokdeğişmedi" ma- kasına hapsedilemez. MHP ol- gusunu yeniden değerlendir- mek zorundayız. Çok partili siyasal yaşamın başlangıcı 1946 olarak kabul edilirse, yaklaşık elli yıl boyun- ca siyasal arenada iki parti, iki çizgi belirteyici oldu: Cumhuri- yet Halk Partisi (CHP, sonra HP, sonra SODEP, sonra SHP, son- ra yine CH P) ve Demokrat Par- ti (DP, sonraAP, sonraANAP ve DYP). Elli yıl boyunca bu iki parti kendi içlerinde değişti, dönüş- tü, ad değiştirdi, açıldı, kapan- dı ama.. siyasetin baş aktörie- ri olma özelliklerini hiç yitirme- diler. "Iktidar - muhalefet" lah- terevallisinin iki ucunda elli yıl boyunca hep onlar oturdu. Bu, dünyada soğuk savaş ve iki kutuplu bir dünya etmeni- nin, içerideyse kapitalizmin ge- lişmesinin 50 yıllık duraklanna denk düşen bir tabloydu. Sonra duvaryıkıldı; iki kutup- tan biri artık yok. Tek kutuplu dünyada "PaxAmericana"hü- küm sürüyor. Ülke içinde ise kapitalizmin gelişmesi ve küreselleşme sü- recinin bugün ulaştığı aşama- da, uluslarüstü sermayenin, özellikle finans sermayesinin, "ulusal dev/efi bir ayak bağı olarak gördüğü bu dönemeçte bir ayağı siyasal Islama, öteki antikomünizme basan DP-AP çizgisi anlam ve işlev yitimine uğradı. Bu attüstlükten sosyal de- mokrasi ve Kemalizm de payı- nı aldı. Sosyal demokrasi yeni bir program üretmenin, Kema- lizm ise kendini yeniden tanım- lamanın sancılannı yaşıyor. "Sancı" sözcüğü rastgele kullanılmadı. Gerçekten sancı. Kimi partiler için ölümcül bir sancı. ömeğjn DP-AP çizgisi- nin günümüzdeki ayaklan, ANAP ve DYP artık birer yaşa- yan ceset. Suçu basiretsiz ya da ilkesiz lideıiere yıkarak açık- lanamayacak bir erime süreci- ne girdiler ve bizce siyasal ya- şamlannı tamamladılar. Elli yıllık tahterevallinin öteki yanındaki CHP ise parlamen- tonun dışında ve barajın altın- da. Bir siyasal örgüt olarak ge- leceğinin olup olmayacağını önümüzdeki dönem göstere- cek. ••• Elli yıllık bir dönem kapanır- ken sryaset arenasında artık i- ki parti beliıieyici: Ecevit'in DSP'si ve MHP. DSP; adındaki "so/"u da, "demokratik^ de bir yana ko- yup "sol söylemli" bir milliyet- çi çizgiye oturdu. Aşın sağ diye adlandınlan ırk- çı, faşizan bir ideolojik temelde varolagelmiş, elli yıl boyunca "tetikçilik" işlevini yüksünme- den üstlenmiş MHP ise bugün ülkenin ikinci büyük partisi ve birinciliği burun farkı ile yitirdi. Medya, bugünkü kurultayı MHP'nin değişmesinin birgös- tergesi olarak sundu. MHP'nin değişip değişmediği, değiştiy- se nereye doğru ve ne kadar değiştiği bir kurultay izlemekte elbette kavranamaz. Ama MHP olgusunu ister istemez yeniden değerlendirmemiz ge- reken bu günlerde, kurultay gözlemleri de hem ilginç, hem önemli olsa gerek. O yüzden düştük Ankara yol- lanna. Görelim bakalım... POLtTİKA GÜ1NLÜĞÜ HİKMET ÇETÎNKAYA Gençlik Yaşlanmaz... Yves Montand söylüyordu: "Le Chant des Partisans..." Odanın içi dannadağınıktı. Televizyonu açtı, son haberieri dinledi. Polisin bir örgüt evini bastığını öğ- rendi... Canı sıkılıyordu, kararsızdı... Sevdiği erkek çekip gitmişti... İçini bir hüzün kasırgası kapladı. O anda dışan- ya çıkıp sokaklarda delıce dolaşmak istiyordu... Bir sigara yaktıt bardağındaki içkisini yeniledi... O anda akJına Ozdemir Asaf'ın bir şiiri takıldı: "Benim söylemek için çırpındığım gecelerde, siz yoktunuz." Gümüş çerçeveli fotoğrafı eline alıp uzun uzun baktı... Kendi kendine konuşmaya başladı: "Gözlerin üşümüş, kırpiklerin titriyor. Telaş için- desin ve hcrzamanki gibi konuşmuyorsun..." Paul Nizan'ın Fesat'ını okuyup bitirmişti. Kendi yaşamından kesitleri toplamışt kitapta. Acılan, sevdalan, kaçışlan yıllar ötesinden bugüne taşımış- tı... Ihlamur ağacının altındaki ilk buluşmalan, dev- rimciliğin en temel ilkelerinin ne olduğunu bilme- den girdiği eylemleri anımsamıştı... Aynaya baktı... Saçlan kırlaşmaya başlamıştı... Ama güzel olduğuna bir kez daha inandı... Fesat, masanın üzerinde duruyordu. Kitabın ar- ka kapağına göz attı... Şöyle yazryordu: "Her kuşağın gençleri yaşlanıyor bir gûn, ama gençlik hiçbirzaman yaşlanmıyor... Babalarve oğul- lar, anneler ve kızlar birbirlerini pek beğenmeseler de taraflar kendilerinin ve herkesin gençliğiniyaşa- mıştır..." Bir an durdu... Sigarasını çekiştirdi, içkisini yudumladı... Yenik düştüğü sevdalan, yanm kalan sevişme- leri düşündü... Bir avuç hüznü, bir damla gözyaşını çok gordük- leri yıllann içinden toplamaya çalıştı... Yves Montand susmuştu... Derin bir gece gezgin bir rüzgârla sarsılmıştı. Bi- linmeyen bir kişi onu gür sesiyle çıldırtmıştı... "Sevmeyi unutmuşuz kardeşler yalan her şey gibi aşklannız da." ••• İlk gözaltına alındığı günü düşündü... Kızılay'da bir gösteri sonrası, tam otobüse bine- ceği sırada koluna giren iki sivil polisi anımsadı... O gece gözaltında Le Chant des Partisans'ı mı- nldanmıştı... Yine içinde hüzün kasırgası onu çepeçevre kuşat- tı, aşılması güç denizlerin derinliğine bıraktı... Paris'te yaşadığı yıllan, Paul Nizan'ın Fesat'ında buldu. Champs-Bysees'den gelen göstericilerie ku- caklaştı. Claude-Bernard Sokağı'nın evlerinde ge- ceye hazırianan kadınlan ve erkekleri düşündü... Fesat'ı bir solukta okudu. Orada devrimı kendi ki- şisel bunalımlannın gerekçesı yapan delikanlılann 30 yıl sonra gerçek yüzünu gördü... O, devrim evliliği yaptığında 15, evlendiğinde 16 yaşındaydı... Gece sessizdi, aç martılann çığlıklan duyulmu- yordu... Canı sıkılıyordu, kararsızdı. Sevdiği erkek çekip gitrnişti... İçini bir hüzün kasırgası kapiadı... Bir süre pencereden dışarıya baktı, Karadeniz'e açılan tankeıierin ışıklanyla avundu... Efraim Huerta'nın alacakaranlığın sesinde ken- dini aradı: "Anılann bir iğne batışıdır dudaklanma, I hayatı- nın masallannı kurdum bugün I birelmanın ince ka- buğunda./ Bu ara hep tedirginim, I bir pencerenin açİİışını bekliyonjm şimdi I arkandan gideyim I ya da parçalanayım diye ûzgün kaldınmlarda. I Ama öylesine bir ses gelir ki dağlardan I acıdır uyumak, anmak ölümdür seni." ••• Tıpkı fotoğraftaki adam gibi gözleri üşümüş, kir- pikleri titriyordu kadının... < . O hiç konuşmuyor, susuyordu... Gece derindı ve sessizdi... Kendi gençliğinden devşirdiği sevdalarla, hü- zünlerte oyalanıyordu tek başına... Erkek niye çekip gitmişti, niçin ona "Seni arbk sevmiyorum" dememişti? Şairin dediği gibi çatlamış birtesti, çarJamış biryü- rek ona sesleniyordu: "Yağmuru ve kitaplan al yanına, bir de yûreğini sadece..." İçinden trenler geçen şehirde fabrika düdükleri, çan sesleri çoğalıyordu... Bir sigara daha yaktı... Bir sokak fenerine bakıp gezgin bir bulutu dü- şündü... Yves Montand'ı dinlemeye başladı... Dediki: "Her kuşağın gençleri yaşlanıyor bir gün, ama gençlik hiç yaşlanmıyor..." Yıllar öncesinin elleri kelepçeli bir güz akşamın- da kendi gençliğiyle buluştu... hikmet.cetinkaya(« cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Cumhuriyel k ı t a p I a r ı Hikmet Çetinkaya ALACA BİR OFKE YEM ÇIKTI Ey benim aydınlık giınlerı bekleyen Türkıyem!.. Ey benim ölüme alkış tutan halkım 1 .. Ey benim şafağın yolunu açan suskun akşamiann hüznünü yaşam bıçunı sanan ınsanım 1 Ey benim özgürlüklen Erbakan Hoca'nın takkesınde arayan romantık aydınım!. y Cumhurtyrt Çağ Pazarlama A.Ş. TurKocağı Cad. No.39/41 S ^ kitap kulubü (34334)Ca9aloğlu-lstanbui Tel- (212)514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle