27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 'CUMHURİYET 5 KASIM 2000 PAZAR OLAYLAR V E G O R U Ş L E R olay.gorus@cumhuriyet.com.tr Bir korku var içimde! Boşu- na değil, yıllardır yaşadığımız birşey... Güzel umutlar, yarar- lı başJangıçlar... Büyük manşet- ter... Beigesei açıklamalar. So- rumtu bakanlann konuşmala- r... Sonra? Tam birçıkmaz, bir unutuluş!.. Zekeriya Temizel ve Sa- ctettinTantan. En başta da Necdet Se- 2er... Üç öncü, üç saygın kişi... Sezer'in yedi yıl cumhurbaşkanlığını kimse önle- yemez. Ama Temizel ıle Tantan'ın üstün- de oturduklan koltuklar bilmem o kadar sağlam mı? Şu yoldan, bu yoldan, bu iki- liyı ilk ftrsatta görevlennden uzaklaştıra- caklan kuşkusunu ıçımden atamıyorum... Banka soygunlan, türiü dalavereler, sır- tını büyüklere dayamış küstah kişilerin vurgunculuklan, acaba yasal yollardan sonuçlandınlacak mı? Yoksa?.. Temizel, Malıye bakanıydı. Çalıştı ça- baladı, başbakanına danıştı, yapacağı ış- ten gosterdı, onaylannı da aldı, bir vergi yasası hazırladı. TBMM'de günlerce sü- ren görüşmelerden sonra, gazetelerde inceden inceye yapılan araştırmalardan, yorumlamalardan sonraTBMM'ce onay- landı. Dahasonra nelerotdu biliyorsunuz! Içişleri Bakanı Tantan açık açık söylü- yor "örtülübirsavaş var". Kıme karşı? Çı- kargruplanna, onlan koruyanlara. "Bu ör- tülü savaş, menfaat gruplanntn kendi biriikteiiğinin çözûlmemesi, ortaya çıkma- ması ve elindeki gûcün gitmemesi şek- lindedir. Bu savaşın galibi mutlaka mil- tetın kendisi olmak mecburiyetindedir" EVtfRHAYIR Soygun DioMine Son mu? Şöyle sürdürüyor Tantan: "Bu hırstzlıklan adi bir suç gibi göster- meye çalışan birtakım uzmanlar varsa buna durdemekmecburiyetindeyiz. Çün- kü bu, milletin parasıdır." Soygun çeteleri bir değil, beş değil! Hem bunlar, okumuş yazmış, Avrupalar Amerikalar görmüş kımseler! Sıradan soyguncular bunlann yanında çırak büe olamaz! Üstelik hadlennı bılmeyen, ken- dilerini art edıtemeyecek güç sayan us- talar... Sırtlannı her zaman birtakım bü- yüklere dayamışlar, olmadık kazançlar sağlamıştar, 'muteber/sadarrM'sayılmış- lar. Temizel'ın, Tantan'ın böyleleriyle sa- vaşmalan, bu savaşta üstün çıkmalan kolay görünmüyor... Dedim ya, ıçımde bir kuşku var. Ya bütün bu çalışmalar so- nuçsuz kalırsa!.. Birdenbıre Tantan baş- ka bir bakanlığa, Temizel dışanda bir gö- reve atanırsa, yerlerine gelenler şu ya da bu biçimde bütün bu olayian örtbas eder- se!.. Halkımızın belteğı de ıyice zayıftır, da- ha doğrusu zayıflatılmıştır. Bir de bakar- sınız, toplumca bir güzel düş görmüşe dönmüşüz!.. Basın, banka, şırket, politikaa ışbiriiği, yıllardır gözlerimizin önünde oynanan bir oyunun başlıca temsilcileri ol- dular. Gazetenin ardında bir banka, birsürü şırket... Neden, niye, nasıl? Eskiden böyle şey- ler yoktu. Yunus Nadi'nin 'Cumhuriyet'me kızanlar, bu gazetenin Atatürk devriminin başlıca savunucusu olmasına katlanamayanlar, bir ara Yu- nus Çimento Fabrikası'nın Yunus Na- di'ye ait olduğunu yaymışlardı. Böyle bir şeyın olmadığı anlaşılınca bu soylentı puf diye sönmüştü. Şimdi kimi gazetenin ardındaki para- sal güçtere baktınız mı, gazetecilik dışın- da kaç türlü çıkar kaynağı olduğunu gö- rüyorsunuz. Bir bu gazetedir, kendi okur- lanyla ayakta kalan, dırenen; tum çalı- şanlannın, yazar ve çizeriennin, emekçı- lerinin sürdürdüğü özverilerie... "Yağma Hasan'ın böreği", "Devletin malı deniz, yemeyen domuz" anlayışına dayanan bu soygunculuk artık sona er- melidir. Sezer'in, Temizel'in, Tantan'ın ya- nındayer almak bir yurtseverlik görevidir. BirNot Arkadaşımtz Aydm Engin, Necatigii'in 'GizKSevda' şiirini aklında kakJığı gibi yaz- mış... Ben de bu yanlışlığı düzeltmek ıs- temiştim. Ne çare ki kimi dizgı hatalan şi- irin anlamını bozmuş. "Anhyordu" sözcü- ğü "Ağlıyordu" diye çıkmış! Aydın'ın de- diğı gıbı, şıir bir melodrama dönmüş! Bu tür alıntılarda çok dıkkatli olmak gerekir. Ben de bu yanlışlıktan ötüru şıırseverler- den özür dilenm. Bir şiın okurken ya da okurtara sunarken çok daha ozenlı ol- malıyız. Bu öğüt, hepimiz için! PENCERE Dolandıncı, Reşid Vatvaf ın ke- sesini yürütünce, şair hırsızdan da- vacı oidu. Kadı, Vatvat'a sordu: - Tanığın var mı? - Yoki.. - öyteyse, dedi, kadı, davalıyaye- min ettirmek gerekecek... N^rtvat: - Kadı efendi, onun yemini kaç para eder?.. Arabın çö/de ayran iç- mesi gibi her saat başı yalan yere yemın eder. Dolandıncı ikisinin arasını bul- maya çalışarak kadıya önerdi: - Ey Müsiümaniann kadısı, b/z/m mahallede çok namuslu birimam var, onu çağır, benim yerime ye- min etsın, bu adamın yûreği rahat- lasın!.. ti. Bir bedevi devesini kaybetmiş- llanetti: - Her kim deveyi bulup bana ge- tirirse, kendısıne ıkı deveyükü ve- receğim. Adamdan sordular -Bune biçim kâr?.. Biryük de- Vakvak Ağacından.. vesi iki deve yükünden daha mı de- ğerlidir?.. Bedevi dedı ki: - Kaybettığıni bulmak mutlulu- ğunu neden hesaba katmıyorsu- nuz?.. • Bahar günüydü. Dostlar kır ge- zisıne çıkmışlardı. Safalı bir yerde sofra kurdular. Bir köpek yaklaştı, yemeğe sif- tindi. Yağlı eJleriyle kızarmış ete dalmış bir obur, köpeğe ekmek atar gibi bir taş attı. Köpek taşı kokladı, sonra ardı- na bakmadan uzaklaştı, ne kadar çağırdılarsa da dönüp bakmadı. Sofra halkı şaşıp kalırken içterinden bıri dedı kı: - Dostlar, biliyor musunuz kö- pek ne söyledi?.. Bu zavallılar taş yiyortar, dedi, böyle adamlann sof- rasından bir köpeğe bile ne hayır geliri.. Ferezdak demiş ki: - Çocuğun huyu babasına ben- zemezse, anası ıçin ayıp olur. -Neden? - Çünkû katnn kulaklannın uzun- luğu, babasının at değil eşek ol- duğuna kanıttır. • Ermişe sormuşlar: - Sen mi büyüksün, kardeşin mi?.. Düşündükten sonra yanıtladı: - Ben bıryaş büyuğüm, ama bir yıl sonra yaşımız beraber olacak!.. • Kör bir derviş karanlık bir gece- de elinde fener ve omzunda testi yürüyordu. Boşboğazın biri yanına yaklaştı: - Ey kör!.. diye kabaca seslendi, senin için geceyle günduz bırdir, karanlıkla aydınlığı ayirt edemez bıriyken bu fenen neden taşırsın?.. Derviş güldü: - Fener benım için değıldir, se- nin gibi sersemlerbana çarpıp tes- timi kırmasınlar diye taşınıyor, ama, sen daha kötüsûnüyaptın, testimi değil kalbimi kırdın. s. ii TELSIM YENİ NESİL SİM KART'M SUNAR -13 :, ,»3î ı'un •'.-. u; rfj 1 lld . * -f Türkiye'de "yeni nesil SİM kart" dönemi başlıyor. Dünya SİM kart teknolojisindeki gelişmelerin yarattığı yeni nesil bir SİM kart olan G6LD SİM KART'ı Türkiye'ye Telsim sunuyor. GOLD SİM KART, cep telefonunuza olağanüstü özellikler kazandıracak. GOLD SİM KART, öncelikle cep telefonunuzun telefon numarası kaydetme kapa- sitesini 250'ye, kısa mesaj saklama kapasitesini 25'e çıkaracak. Dahası, bir sözcüğün başka bir dildeki karşılığından borsa bilgilerine, gideceğiniz şehrin hava durumundan döviz kurlarına kadar pek çok konuda sürekli güncelleşti- rilen bilgilere, cep telefonunuzdan tek tuşla, kolayca ulaşmanızı sağlayacak. Dünyada SİM kart teknolojisinde yaşanacak geüşmeler paraie- linde, GOLD SİM KART'ın yetenekleri daha da artacak. Gün gelecek, yalnızca GOLD SİM KART'ımz sayesinde, gideceğiniz yolun trafik durumu hakkında bilgilenebilecek, cep telefonunuzdan alışveriş yapabilecek, havale-EFT yapma, hisse senedi alıp satma, kredi kartı ödemelerinizi yapma rahatlıklarını yaşayabileceksiniz. Hemen bir Telsim CepShop'a gelin, GOLD SİM KART ayrıcalığından yararlanmaya başlayın. Dileyen Telsim aboneleri, bir Telsim CepShop'a uğrayarak, halen kullandıkları SİM kartlannı -telefon numaraları değişmeden- GOLD SİM KART'la değiştirebilecekler. ıı;ı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle