Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 4 KASIM 2000 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Çilter'den
açMama
B lstanbul Haber Servisi
- DYP Genel Başkanı
Tansu Çiller, batık
bankalann açıklannı
kcapatmak için ek vergi
alınmaması gerektiğini
savundu. Izmir'e
hareketinden önce Atatürk
havalimanında konuşan
Çiller. "Af, haciz
lcıskacındaki esnafa,
çiftçiye gelmelıdir" dedi.
Tarım
Bakanlığı'nın
bütçesi
• ANKARA
(Cumhuriyet Bûrosu) -
Tanm ve Köyişleri
Bakanı Hüsnü Yusuf
Gökalp, çiftçinin
dvırumunun 1980
sonrasında kötüye
gittığini belirterek, "Ama
uygulanan ekonomik
ıstikrar programına
rağmen belli seviyededir"
dedı. Tanm ve Köyişleri
Bakanlığı ıle Tanm
Reformu Genel
Müdürlüğü'nün bütçesi,
TBMM Plan Bütçe
Komisyonu'nda kabul
edildi.
Adapazarrnda
tteprem
• ADAPAZARI (AA) -
Adapazan'nda dün akşam
3.9 büyüklüğünde bir
deprem meydana geldı.
Adapazan'run yaru sıra
Izmit'te de hissedilen
deprem saat 20.28'de
meydana geldi. Depremde
can veya mal kaybı
olmadı.
İngilizter
kararh
• LONDRA(AA)-
lngiliz hükümeti, Ermeni
lobileri tarafından yapılan
baskılara rağmen 27
Ocak'ta ılk kez resmi
olarak yapılacak
"Soykmmı Kurbanlanm
Anma Günü"nde
Ermenilerin de anılması
isteklenni reddettı. The
Independent gazetesi,
Ingıliz hükümetine
yapılan baskılann Içişleri
Bakanlığı'nın Irklann
Eşitliği Dairesi
yetkililerinden Neil Frater
tarafından ABD'deki
Ermeni Birliği'ne yazılan
bir mektupla resmen
reddedildiğini yazdı.
Gaziantep
Hizbullati davası
• ANKARA (AA)-
Gaziantep'te, Hizbullah'a
yönelik operasyonlarda
yakalanan 9 kişinin
yargılanması Adana
DGM'de tamamlandı.
Mahkeme 6 sanığı 3'er yıl
9'ar ay, 3 sanığı ise yaşlan
küçük olduğu için 2'şer
yıl 6'şar ay hapis cezasına
çarptırdı. Operasyonlar
kapsamında Adana'da
yakalanan Hilmi Aktaş ve
Muharrem Tekin 12'şer
yıl 6'şar ay, Hacı Şimşek
ise 3 yıl 9 ay ağır hapis
cezasma çarptınldı.
Tupiste tecavüze
toplam 30 yıl
• TRABZON
(Cumhuriyet) - Rus bayan
turisti zorla kaçırarak
tecavüz ettikleri
gerekçesiyle yargılanan
eski Trabzon Limanı
Personel Müdûrü
Muharrem Kara ve
arkadaşlan. Trabzon Ağır
Ceza Mahkemesi
tarafından toplam 30 yıl
hapis cezasına çarptınldı.
Trabzon Limanı Personel
eski Müdûrü Muharrem
Kara ve 2 arkadaşı yedi ay
önce Rus uyruklu Irina
Kiskova'ya Trabzon'un
Düzyurt köyüne
kaçırdıklan ve tecavüz
ettikleri gerekçesiyle
tutuklanmışlardı.
Bürokrat ve politikacılann işbirliği olmaksızın yolsuzluk yapılamayacağı vurgulandı
'Soygımda siyasiler var'AIİER
Yolsuzluklarla Mücadele
Derneği Kurucu Genel Baş-
kanı TevfikDiker, Italya'daki
"Temizefler'' operasyonunun
aralannda başbakanlann da
bulunduğu yolsuzluklara ka-
nşmjş siyasilerin adalet önü-
ne çıkanlmasıyla gerçekleşti-
ğine dikkat çekti. Vatandaşın
Vergisini Koruma Derneği
(VAVEK) Başkanı ve eski
SKK Genel Müdürü Kemal
Küıçdaroğlu da siyasilerin ve
• Yolsuzluklarla Mücadele Derneği kurucusu Tevfik Diker, Italya'da
Temizeller operasyonunun, aralannda başbakanlann da bulunduğu
yolsuzluklara kanşmış siyasilerin adalet önüne çıkanlmasıyla başanldığını
söyledi. Vatandaşın Vergisini Koruma Derneği Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu da "Siyasilerin ve bürokratlann işbirliği olmadan hiçbir
işadamı banka soygununu tek başına gerçekleştiremez" dedi.
bürokratlann işbirliği olma-
dan hiçbir işadamının banka
soygununu tek başına gerçek-
leştiremeyeceğini belirterek
sistemde kalıcı bir sonucun
elde edilebilmesi için savcıla-
nn bürokratik ve siyasal bağ-
lantılan ortaya çıkarması ge-
rektiğini söyledi.
Organize suç örgütleri ve
hortumlanan bankalarla ilgi-
li operasyonlar, temiz toplum
özlemi çeken yurttaşlann bu
yöndeki umudunu yeşertir-
ken operasyonlar bir türlü
yolsuzluklann siyasi ve dev-
let bürokrasisi içindeki uzan-
tılanna yönelmiyor. Yolsuz-
lukla Mücadele Derneği Ku-
rucu Başkanı ve eski parla-
menter Tevfik Diker, "Yol-
Claudia Roth
'Avrupayolu
Diyarbakır'dan
geçer'
DİYARBAKIR (Cum-
hurivet Bürosu) - Diyar-
bakır'da HADEP'li Bü-
yükşehir Belediye Başka-
nı Feridun Çeük'le görü-
şen Yeşiller Partisi Millet-
vekılı Claudia Roth,"Ben
Avrupa'ya giden yolun Di-
yarbakır'dan geçtiğine
inanıyorum ve bu kanaat-
teyim. Onun için de Diyar-
bakır belediye başkanını
çok önemli görüyorum"
dedi.
Alman Federal Curnhu-
riyeti'nin Federal Meclis
însan Haklan ve Insani
Yardım Komisyonu üyesi
6 milletvekili, Yeşiller
Partisi Milletvekili Cla-
udia Roth başkanlığında
dün Diyarbakır Büyükşe-
hir Belediye Başkanı Fe-
ridun Çelik'i zıyaret etti.
Türkıye'nin azınlık ve
ernik gruplannın insan
haklan konusunda da
önemli rol oynadığmı ifa-
de eden Roth şöyle ko-
nuştu:
"Sadece Ankara ve Is-
tanbul'a gjtmek isteme-
dik. Şu sırada yürütülen
siyasi güncel bir tarüşma
var. Avnıpa Birliği bağla-
mında insan haklaruun
durumunu, demokratik-
teşme ve hukuk devleti ko-
nulannı görüşmek için
gektik."
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
BU ÜL-KBMİKl
rutru&ü
m.kart@superonline.com.tr
suzluklaria mücadeleedenkr,
mücadelede siyasi sorumluhı-
lan yok sayarak başanh ola-
caklanna inanıyoriarsa ken-
dflerini ve mifleti kandmnkla-
nnın farkında olmataduiar.
Bu işin ana noktası budur"
dedi.
îtalya'da gerçekleştirilen
"Temizeller'' operasyonunu
örnek gösteren Diker şöyle
devam etti:
" ttalya'da başbakanlar, ba-
kanlar cezaevine girdL Esas
üzerine gidilecek olanlar siya-
si sorumlulardır. Siyasi
sorumlular 'Biz farkın-
da değıldık diyemezler'
çûnkü önlerine konulan
yeminlinnırakıplannra-
porlarma duyarh dav-
ranmadılar. Bu açıkken
'Ben yokum' demeleri,
kamuvicdanmda bir şey
ifade etmez"
Diker, TBMM'nin de
devreye girmesi gerekti-
ğini kaydetti.
Siyasiler ortak
VAVEK Başkanı Ke-
mal Kılıçdaroğlu da hiç-
bir işadamının banka
soygununu tek başına
gerçekleştiremeyeceğini
belirterek sistemde kalı-
cı bir sonucun elde edi-
lebilmesi için savcılann
bürokratik ve siyasal
bağlantılan ortaya çıkar-
ması gerektiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu şunları
söyledi:
"Hiçbir işadamı tek
başına böyle bir soygunu
başaramaz. Bir banka,
Hazine Müşteşarhğı,
MerkezBankası, Banka-
lar Birtiği, Yüksek De-
netleme Kurulu, TBMM
KtT Komisyonu ve Ban-
kalar Yemimi Murakıp-
lan tarafindan denetie-
niyor. Buna rağmen hâ-
lâ hortumlama gerçekle-
şiyorsa bunun siyasi ve
bürokratikbağjanûsmın
olmaması mümkün de-
ğiL Şu an suçlananlar
zincirin son halkasında
olanlardır. Biz zincirin
tûmûnü görmek istiyo-
FP'deh önerge
Batık bankıdar
içingensoru
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - FP Sıvas
Milletvekili Abdüllatif Şener ve 69
milletvekili, 10 özel bankanın içinin
boşaltılması ve Hazine'nin milyarlarca dolar
zarara uğratılmasında kusurlu olduğu
gerekçesiyle hükümet hakkmda gensoru
önergesi verdi. Hükümetin soruşturmayı,
olayın bürokrat ve siyasetçi ayağının ortaya
çıkrnasını önlemek için engellediği savunuldu.
FP Genel Başkanı Kutan'm imzalamadığı
gensoru önergesi dün TBMM Başkanlığı'na
verildi. Önerge sahibi Abdüllatif Şener, imza
sahibi milletvekillerinin de katıldığı bir basın
toplantısı düzenledi. Şener, batık bankalann
halka yükünün 10 milyar dolan aştığını
belirterek "Bu soygunlan kapatmak için
harcanan parayla memura veye emekliye yüzde
100 zam yapıhrdı" dedi. Şener, "Bu
soygunlann birkaç kişi tarafindan yapılması
mümkün değfl. Bürokrasi ve siyasetçi ayağı,
hükümet koruması vardırn
diye konuştu.
ruzr
YDK Sezer'de kaldı
Genel müdür, kaymakam, teftiş kurulu başkanlan ve
müfettişlerin atamasında başbakanın onayı yeterli olacak
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Kamudaki atama ve tayinler-
de cumhurbaşkanınm yetkilerini
sımrlayan yasa tasansı TBMM
Anayasa Komisyonu'nda kabul
edildi. Genel müdür, kaymakam,
teftiş kurulu başkanlan ve müfet-
tişlerin atamasında cumhurbaşka-
nını devreden çıkarmayı amaçla-
yan hükümet, KİT'lerdeki yolsuz-
luk denetimi açısından önem taşı-
yan Başbakanlık Yüksek Denetle-
me Kurulu (YDK) üyeleri için de
aym değişikliği yapmaktan vaz-
geçti. Tasan yasalaşırsa il emniyet
müdürleri de içişleri bakanının
onayı ile atanacak.
Cumhurbaşkanı'mn hükümetle
ters düşmesinin ardmdan günde-
me gelen ve Çankaya Köşkü'nün
atama yetkilerini daraltan tasan ko-
misyonda görüşülürken muhalefet
milletvekilleri Sezer'i destekledi.
FP ve DYP'li üyeler özellikle dışiş-
leri memurlanmn tayini konusun-
da "başbakanın sözlü onayını" ye-
terli gören hüküm nedeniyle dü-
zenlemenin Anayasa Mahkeme-
si'nden döneceğini savundular.
iimniyet Genel Müdürü ve
TRT Genel Müdürü'nün
atanmasında da cumhurbaşkanı
devreden çıkacak.
Bakanlık, başkanlık ve genel mü-
dürlüklerde Atama ve Yükselme
Değerlendirme Kurulu'nun oluş-
turulmasına ilişkin düzenleme de
"ülkenin kuruüar devletine dönûş-
rüğü ve kırtasiyecüiğin artağı'' ge-
rekçesiyle eleştiri aldı.
Cumhurbaşkanı Sezer, hüküme-
tin daha önce kanun hükmünde ka-
ramame olarak hazırladığı düzen-
lemeyi bekletmiş ve yetki yasası
iptal edilince iade edihnişti. Öctidar
üyelerinin önergesi ile değiştirilen
YDK'ye ilişkin hükmün cumhur-
başkanı tarafından da benımsen-
mediğine dikkat çekildi.
DYP'li üye Ayvaz Gökdemir, 3
veya 4'lü kararname koşulunun
"siyasi keylîyete çare olduğunu"
belirterek "3'lü kararname bir
onurdur. Atananın vazifedeki et-
kinügini arttınr. Dış temsilcfleri
cumhurbaşkanmm ataması da
anayasada çok sarih benrtflen bir
yetkL Bu yasa Anayasa Mahkeme-
si'nde iptal edilecektir'' dedi.
IRMIKIAYDIN ENGtN aengin@doruk.net.tr
Dipnot Banka soygunculan-
nın affedilmesi, "parayı ver, ko-
desten çık" formülleri üstüne ya-
zı yazmaya niyetim yok. Ben sü-
rüp giden açlık grevierini, üç gün
önce başlayan ölmeye yatmış
delikanlılan ve genç kadınları
yazmak istiyorum. Yalnızca bu
konuyu yazmak istiyorum. Dört
gün önceki Tırmık'm sonundaki
cümleyi ha bire yinelemek isti-
yorum.
Anımsadınız mı o cümleyi?
-... ölüme yatan yurttaşlara
karşı suskunluk duvariannın ar-
dına saklanılamaz. Bir çözûm
vardır. Mutlaka vardır. ölümden
'daha iyi bir çözüm' mutlaka var-
dır.
Bu cümleyi durmadan yinele-
mek istiyorum. Ta ki...
Ama... Bugün hükümete bir
"kıyak" atarsam, onlar da yazıyı
okurken şu dipnota da gözieri ili-
şir ve belki (ah, belki!) bu çok da-
ha yakıcı konuya eğilme gereği-
ni duyarlar. Benimki bir umut iş-
te. Bugünlerde umudu yitirdik mi
tutunacak başka daiımız kalma-
yacak... O yüzden bankalan ba-
tıran ve şu anda kimileri kodes-
te, kimileri emniyet müdürlüğü
Bir 'Dipnot'lu Yazı Daha...
"nezaretfTanes/'nde, kimileri ge-
celeri yatağında ter içinde dö-
nüp durmacasına evlerinde, ki-
mileri de yurtdışında bir delikte
bekleyen banka hırsızlannın af-
fedilmesi ya da affedilmemesi
üstüne sürüp giden tartışmalar-
daki tıkanıklığın aşılmasında hü-
kümete yardımcı olmak istiyo-
rum.
Yani buyrun "banka hırsızlan-
nın affı" kördüğümüne...
• • •
Sorun ne ?
Koalisyonun hemen bütün ka-
natlan, aslında bu banka hırsız-
lannı bir yolunu bulup affetmek
niyetinde. Çareleri, umarlan da
yok. Çünkü isteseler de frene ba-
samayacakian bir noktaya geldi-
ler. Bugün batmış 10 banka ve
100-150 kadar hırsızlık sanığı
var. Ama her sorgunun ardmdan
beş-on yeni sanık daha ortaya
çikryor. Yani sanıklar geometrik
diziyle artıyor.
Bitmedi.
Her sorgu belki de yeni bir
"boşaltılmış banka'nm haberci-
si. Suç ağı, bankacılık alanında,
pisliğe bulaşmamış üç beş bü-
yük ve ciddi kurum dışında sek-
törü kanser gibi sarmış (gibQ.
Bitmedi.
Bankası olmayan ama banka
sektörünün "çuAçur"bankalann-
dan ve "çurçur edilmiş kamu"
bankalanndan beslenmeye,
böylece semırmeye alışmış kimi
anlı şanlı işadamlarının da pisli-
ğe bulaşmışlıkları günbegün,
gün ışığı görmekte.
Bitmedi, birkaç hafta öncesi-
ne kadar ürkek ürkek dile getiri-
len, "soygun sacayağının" bü-
rokrat ve siyasetçi ayaklan da
gitgide daha sık ve daha yüksek
sesle söylenmeye, yazılıp çizil-
meye başladı.
Yani gidiş kötü.
Yani.. Hükümetin, bu işe, bir
yerinde "dur" demeye eli mah-
kûm.
• • •
Bu sorunun bir ucu.
Ama öteki ucu da var. Toplum-
da banka hırsızlan üstüneyükse-
len nefret ve öfke dalgası, bastı-
nlamaz ölçülerde kabardı. Kos-
koca bir bakanın "Dağ köylerin-
deki vatandaşlar bile banka ba-
tıranlann affedilmesine kesinlik-
le karşı" dediğini unutmayalım.
Bugün banka hırsızlannı bir
yolunu bulup affedenler, yann
seçmen karşısında "fena halde"
terieyeceklerini "fena halde" iyi
biliyorlar.
Bu durumda bir orta yol bu-
lunmalı. O yüzden devreye ben
giriyorum.
• • •
Şimdi, bu banka hırsızlan
mahkemede hüküm giyseler bi-
le, yeseler yeseter beş alt yıl ce-
za yiyeceklerini; onun da infaz-
dı, iyi hal indirimiydi derken topu
topu bir ikı yılını yatacaklannı bi-
liyor. Bilmeyenleri de tuttukları
pahalı avukatlardan bunu artık
öğrendiler.
Eh 300-500 trilyonu cebe in-
dirmek için bir-bir buçuk yıl iyi
döşenmiş mapushane koğuşla-
nnda bal gibi yatarlar.
"Çıkann lan beni dışanıııı!...
Lan ben hapislere ablacakadam
mıyım be!.." yaygaralanna kulak
asmayın.
Bence hükümet, bunlarta şöy-
le bir pazarlığa otursun. Alsın bu
herifleri karşısına ve şöyle desin:
- Bak efendi (arkadaş, kardeş,
bilader, emmioğlu, yeğen, ku-
zen...) bu parayı ödersen sana
üç beş yıl veririz, sen de bir, bi-
lemedin birbuçukyılda çıkarsın.
Yok ödemezsen, biryolunu bu-
lur, kulpunu takar ve seni 20-25
yıla mahkûm ederiz. Indirim min-
dirim de olsa 15 yıldan önce çı-
kamazsın. Dûşün taşın, karannı
ver...
• •••
Kalıbımı basanm, hemen razı
olacaklar.
Böylece hükümeti oluşturan
partiler, hem heriflerin çaldıklan
paralan gen alır hem de ele gü-
ne karşı hırsızlan affetmiş duru-
ma düşmez.
Bu kördüğümü böylece hal-
lettikten sonra belki.... Belki öl-
meye yatmış delikanlılara ve
genç kadınlara kulak verme fır-
satı bulurlar.
Benimki bir umut işte...
Umudu da yitirdik mi tutuna-
cak dal kalmadı da...
POLİTİKA GUNLUGU
HtKMET ÇETİNKAYA
KGİGPÇG...
Elleri kelepçeli banka patronlannı, işadamlannı
DGM önünde görünce insan ıster istemez soruyor
"Bu işin sonu nereye varacak?"
Sorunun yanıtını ararken bir bakıyorsunuz borsa
birdenbire düşüyor, ekonomi işlemez hale geliyor,
gecelik faizler yüzde 250'lere brmanıyor, bankalar
arası para akışı duruyor...
Kimi işadamlan şöyle diyon
"Eli kelepçeli patronlar bizleri de ürkütüyor..."
Elbet siz de soruyorsunuz:
"Ama bu kişiler bankalann kasalannı boşaltırken,
500-600 milyon dolan hortumlarken hangi sıyasiler-
den destek aldılar?"
İşadamı tedirgin...
Diyor ki:
"Benim de başıma aym şeyler gelirse!"
Diyoruz ki:
"Siz de aym şeyleri mi yaptınız?"
Yanrt:
"Yapmadım, ama ya yaptı derterse, beni de polis-
ler evimden alıp götürürse!.."
Türkiye'de yaşananlann tümü on beş yıllık sürecin
getirdiği yozlaşmanın ve çürümenin ürünüdür!..
On beş yıl önce, Fatih'te bir odalı evde oturanlar,
bugün Beykoz ya da Sanyer sırtlannda sekiz odalı
konaklarda özel aşçılan, hizmetçıleri, bahçıvanlany-
la tatlı bir yaşam sürmüyoıiar mı?
Bu beyler, nasıl zengin oldularon beş yıl içinde; bi-
rileri açıkJamalı ki, halkımız öğrensin!..
On beş yıl önce Sümerbank'tan giyinenler, nasıl
oluyar da bugün Londra'da, New York'ta ev alabi-
liyorlar, Sarıyer ya da Beykoz sırtlarında oturabıliyor-
lar?
Açıklasınlar!..
•••
Ne yazık ki kimse yanaşmıyor değirmenin suyunun
nereden geldiğini; köşkleri, yalıları nasıl aidıklannı,
bankalann boşaralan kasalanndan eşe dosta avan-
talann nasıl dağıtıldığını açıklamaya...
Yakalananlarla. haklarında tutuklama buyruğu çı-
kanlanlann büyük bolumu, 1980 sonrası Türk ban-
kacılığında adı geçen yonetıcıler, uçak alım satımla-
nnda boy gösteren bürokratlar, bir bakıma kamu ku-
rum ve kuruluşlannda ihale yoluyla soyup soğana çe-
virenler...
Ankara'da hava sıcaklığı yükselse Istanbul'da bor-
sa düşüyor; Ankara'da hava sıcaklığı düşse Istan-
bul'da borsa yine düşüyor...
Elleri kelepçeli banka patronlannı, işadamlannı
görenler panıkte:
"Sıra bana da gelecek?"
Acaba neden bu soruyu yöneltiyor bazı işadamla-
n?
Eğerdürüstseniz, siz de biryerleri hortumlamamtş-
sanız gece yatarken deliksiz uyur, işinize içinizde
bir kuşku olmadan, gönlünüz rahat başlarsınız!
Eli kelepçeli dostlarınızı. arkadaşlannızı DGM
önünde görünce, "Işadamına bu yapılır mı" derse-
niz, siz de aym şeyleriyaptığınız için umutsuzluğa dü-
şersiniz!..
Korkunuz bu yüzden!..
On beş yıl önce ne demişti Turgut Özah
"Benim memurum işini bilir!"
Işini bilen gümruk memurlan Anamur, Mersin, ts-
kenderun, Fethiye, Ayvalık gümrüklerinden mil-
yonlarca dolar için hayalicilerie işbirliği yaptı, köşe-
yi döndü...
Ama olan onurlu, dürüst gümrük müfettişlerine,
müdürierine, memurlanna oldu; devlet, hazinesini to-
katlayanlann yakasınayapışınca işlerinden atıldılar...
Gelelim yargıya!..
lcra dosyalan için alınan rüşvet kimi yargı mensup-
lannı zengin etti; onuriu, dürüst yargıçlar, savcılar,
memuriar yerlerinden sürüldü...
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in açıkla-
dığı Türedi Zenginler', ANAP iktidarian döneminde
yerden mantar biter gibi çoğaldı, kimseye 'nereden
buldun' diye sorulmadı...
Yöntem apaçık ortadaydı:
"Kır şişeyi dön köşeyü.."
Şişe kınldı, köşe dönüldü...
•••
Sümerbank'tan alınan elbiseler, Fatih'te oturduk-
lan aparbnanın kapıcılanna verilip Sanyer, Beykoz
sırtlannataşınırken gardıroplara Kalyan, Fransız mar-
ka giysiler konuldu...
Artık onlar 'Yen/Dûnya Düzen/'nisavunuyoriardi...
Bakanlar, bürokratlar onlann en yakın dostlanydı...
Devlet bankalanndan milyonlarca dolar kredi alınıp
vurgun çarkı dönmeye başladı... Özelleştirmeye
karşı çıkanlara 'dinozor' denıldi...
önceki gün piyasalarda başlayan panik, neyin ha-
bercisiydi? Yoksa birileri Tantan a. Temizel'e, Cum-
hurbaşkanı Sezer'e, DGM savcılanna gozdağı mı ve-
riyordu.
Neyse Ecevit çıktı konuştu, piyasalarda panik bit-
ti!
Bazı bakanlar, bazı etkili ve yetkili kişiler de pani-
ğe kapılan işadamlan gibi konuşmamışlar mıydı:
"Eli kelepçeli banka patronlannı ve işadamlannı
görmek içimizi karartıyor!.."
Neden içleri karanyor? Neden paniğe kapılıyorlar?
Işlenen suçun cezasız kalması için!..
Evet öyle!..
hikmetcetinkayaca cumhuriyetcom.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Cumhuriyet
k ı t a p 1 a r ı
Hikmet Çetinkaya
BİR GÜNEYDOĞU
GERÇEĞİ.NECLA
Onun öyküsûyle hiç kımse fazla dgılenmedı; on dort yaşında
yaşamın kıriı sulannda yok olup gıttı
Sisli ve soğ^c bir Dıyartakır akşanuydı. Karanlığın gri gölgesi
evlenn, caddelenn, sokaklann üzenne düşüyordu .
Çağ Pazartama A.Ş Turkocağı Cad. No:39/41
(34334)Cağaloğlu-istanbul Ter (212)514 01 96
Cumhuriyt
^ kitap kulübü