Katalog

2 2 KASIM 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ozden affa karşı • SALİHLİ(AA)-Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden, demokratikleşme sürecinde affa yer oknadığını söyledı. Manisa'nın Salihli ilçesinde düzenlenen "Atatürk ve Cumhuriyet" lconulu konferansta konuşan Özden, affın yeniden gündeme getirildiğini haürlatarak " Hukukun göz ardı edildiğı, çetelerin ve mafyanın varlık gösterdiği ülkemizde son günlerde af gündemde. Demokratikleşmede af yoktur" dedı. Affı "laçkalık" olarak gördüğunü anlatan Özden, "Insanlıkla ilgili olmayanlann tslamlıkla ilgisi olamaz" diye konuştu. Özden, çete- mafya-soyguncu kavramlannın yoğun olarak gündeme geldiği bir ülkede affa karşı olduğunu vuıgulayarak "Suçlular cezalandınlmazsa mağdurlar cezalandınlmış olur" dedi. 'CHPsolda kahnar • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP içindeki sol kanat, 19 Kasım Pazar günü toplanarak yeni yönetimin bir süredir gerçekleştirdiği örgüt atamalanna tepki gösterdi. Hukuk ve tüzük dışı uygulamalara son verilmesini isteyen sol kanat, CHP'nin solda kalması ve liberal çizgiye kaymaması gerektiği uyansında bulundu. Toplantıda aynca, yeni yönetimin yeniden yapılanma çalışmalannı bir kenara attığına dikkat çekilerek "Yeniden yapılanma gereksınimi halen sürmektedir" görüşü aktanldı. TBMM hesaptarı inceleniyor • ANKARA (AA)- TBMM Hesaplannı tnceleme Komisyonu, TBMM peTsoneli ve harcamalan ile Sayıştay yangını konusunda çalışma başlattı. Komisyon Başkanı Nazif Oloımuş, basına kapalı gerçekleşen toplann sonrasında gazetecilere açıklama yaptı. Toplantıda, içtüzük çalışmalan ile ilgili değerlendirmede bulunduklannı anlatan Okumuş, TBMM Kesin Hesaplan Inceleme Komisyonu'nun. "sıyasi mülahazalarla hareket etmeyen" tek ihtisas komisyonu olduğunu söyledi. Sayıştay ile ilgili bir çalışmanın da içine girdiklerini bildiren Okumuş, "Yolsuzluklarla mücadele çerçevesinde, Sayıştay'ın raporlannın daha etkili şekilde parlamento gündemine almması ve gereğimn yapılmasını arzu eciyoruz" dedi. DHKP-C davası • ADANA(AA)- Hıtay'da DHKP-C öıgütüne üye olduklan, yardım ve yataklık ettıkleri idlıasıyla tutuklanan 27 sauğın yargılanmasına, Aiana DGM'de devam eddi. Adana 1 No'lu DîM'deki duruşmada söz aJın sanık avukatlan, mıvekkillerinin örgütle bir b»<ğlantılan bulunmadığını Sirtinarak son s»Tinmalannı huzırlamalan için rjDhkemeden gün istediler. Nahkeme heyeti de a^ukatların talebi üzerine dfeuşmayı başka güne braktı. CHP lideri Baykal, hükümetteki pazarlıkların çıkar amaçlı olduğunu söyledi 4 SuçhıIar suçhdarı affediyor'tstanbul Haber Servisi - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. Türkiye'de "pazaıiıkla a P noktasına gehndığinin görüldüğünü belirterek, "Kim, kinıi affedecek sorusu ortadadır. Bazı suçlu- lar, başka bazı suçlulan affediyorsa bu af kavramına sığdınlamaz" dedi. Atatürk Havalımanı'nda basın top- lantısı düzenleyen Baykal, af konusu- nun, "koalisyon ortağı bir partinin üst yöneticisinin talebi" olarak gündeme ta- şındığını, affın başlangıçta bir merha- met ifadesi, bağışlama anlayışı çerçeve- sinde ele ahndığı, ancak gelinen nokta- daki durumun farklı olduğunu vurgula- dı. Baykal, "Af ve pazariık kesinlikle bağdaştınlamaz. Kim, kiminle. neyin pazariığını yapıyor? Ne hakla yapıyor? Görülüyor ki af iradesini sergileyecek oianlann, bu aftan yararlanması söz ko- nusu'' dedi. Parlamentoda 173 tane dokunulmaz- lığın kaldınlmasım öneren fezlekenin bulunduğuna dikkat çeken Baykal, "Af ile bu fezleke ortadan kalkacak mı? Or- • Afiçinhalkoylaması öneren CHP Genel Başkanı Deniz Baykal "Bazı suçlular, başka bazı suçlulan affediyorsa bu af kavramına sığdınlamaz. Kimin kımleri affedeceği ortada" dedi. Baykal, hükümet ortaklannın pazarlıklanna değinerek "Bu af ayıplı olacak" diye konuştu. tadan kalkacaksa, af kapsamı tarbşma- lan eğer bu konulardan etkilenerek sör- dürülüyorsa, affin ahlaki özü, içeriği kaybolmuştur" diye konuştu. Af tasansıyla, kamunun affetmeyi ke- sinlikle içine sindiremeyeceği pek çok suçlunun, kapsam dahüine alındığıru ifade eden Baykal, "Buniarm başında da banka yoisuztuklan nedeniyle taki- bata uğramaya başlamış kimseler geB- yor. Bir yandan banka yolsuzluklannı denetim altına ahrken Türkiye'nin 40 miryar dolarük bütçesinin dörtte biri, 10 banka yobuzluğuyla ortadan kaldınl- nuşbr. 10 milyar dolarük banka yobuz- luğuyla karşı karşryayız. Bunun bu ka- dar haftfeahnmasınıanlamakmümkün değiL Şimdi bu yolsuztuklara kanşanla- nn affedihnesini öngören tasan tarüş- ması yapıhyor" dedi. Türkiye'nin hesaplaşma sürecinden geçtiğini, bunun sonuçlanmasmı bekle- mek gerektiğüıi ifade eden Baykal, " Neyin yanhş olduğunu hukuk karany- la, yargı karanyla ortaya koymaya fir- sat vermek gerekir. Af yasasıyla şu ana kadar yapıbmş olan tûm yolsuzluklann siyasi hesabını sorma imkâm ortadan kaldınlacaksa buna af demek mümkün olmayacak" diye konuştu. Af konusu- nun iktidar ve muhalefet partilerinin özel istemleriyle pazarlıklar süreci so- nucunda şekillenemeyeceğini belirten Baykal, "Eğer, bu böyle oluyorsa, bu af, ayıph bir af olacak" dedi. Af konusundaki pazarlıklann sürdü- ğüne değinen Baykal, bir bağışlama söz konusu ise bunun içeriğinin bu kadar in- ce tartışılmasrna gerek bulunmadığını söyledi. Çıkanlacak olan yasanın içine bir madde koyarak af yasası yürürlüğü- nün, halk oylaması sonucuna bırakıl- masıru öneren Baykal, bankalar konu- sundaki sıkınrılan geçmiş dönemlerde parti olarak dile getirdiklerini, tüm ça- balanna karşın Bankalar Yüksek De- netleme Kurulu'nun, ancak IMF Türki- ye Masası Şefı Cark) Cottarelli'nin da- yatması sonucunda oluşabildiğini sa- vundu. Baykal, "IMF tabii ki kendi alacağt- nı tahsil eöne araytşmda. Türkekonomi- si borç ödeme kabiliyetini kaybetme- melidir. Bunu güvence alnna almak durumundadır" diye konuştu. ÇtZMEDEN YUKARI M U S A KART [email protected] Banka soygunculan ödeme planı vermeleri hafinde affedüecekler ( O [SONUNA MHP Kırcı'ya afta ısrarcı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bahçelievler katliamı sanığı ülkücü katıl Haluk KırcTnın affedilmesi konusıında ısrarcı olan hükümetin MHP kanadı, Adalet Bakanlığı'nın taslağındakı "10 yıl ceza indirimi" yöntemine karşı çıkıyor. "Oransal indirim" yöntemini öneren MHP, hükümlülerin aldık cezalann belli bir bölümünü çektikten sonra affedilmesini istiyor. MHP'de, horcumlarla ilgili ' l olarak da "parasını alahm biraz da hapis yatsın öyk çıksm" görüşü öne çıktı. Bakanlık kendi taslağını beğenmedi Liderlere sunulan aftaslağında bazı maddelerdeki sakıncaları sıralayan Adalet Bakanlığı, istenmeyen bazı suçların Anayasa Mahkemesi 'nce afkapsamına alınmaması için çalışıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Bakanlığı, liderlere sunduğu af yasa taslağını kendisi de beğenmedi. Taslaktaki sakıncalan ayn bir metinde sıralayan Adalet Bakanlığı, Anayasa Mahkemesi'nin geçmışte olduğu gibi iptal kararlan vererek, istenmeyen bazı suçlann afkapsamına girmesini sağlayabileceğine ışaret etti. Adalet Bakanlığı, hazırladığı "Cezalann Infaa Hakkında Kanuna Bir Geçki Madde Eklenmesine Dair Kanun TasansTna ek olarak söz konusu taslaktaki düzenlemelerin sakıncalannı dile getıren bir metin hazırladı. Metinde, hazırlanan "Af Yasası Tasansr ile Cumhurbaşkanı'nca daha önce veto edilen Bazı Suç ve Cezalann Affına Ilişkin Kanun karşılaştınldı. Bu karşılaştırmanın ardından taslaktaki sakıncah noktalar şöyle sıralandı: # Ölüm cezasının yerine getirilmemesi öngörülüyor, yerine getirilmeyecek ölüm cezası yerine çekilecek cezadan herhangi bir indirim yapılmamaktadır. # Müebbet ağrr hapis ile diğer cezalann hepsinde aynı miktar olarak 10 yıllık indirim yapılmaktadır. Bu durum kendi içinde adil sonuçlar doğurmayacaktır. Şöyle ki, tehlikesi birbirinden farklı olan, örneğin ölüm cezası iyi hali görülerek müebbet ağır hapis cezasma dönüştürülen de 10 yıllık bir indirimden yararlanacak. Buna göre daha az tehlikeli olan ömeğin 11 yıl ağır hapis cezasma mahkûm olan da 10 yıllık indirimden yararlanacaktır. Bu itibarla herkesten aynı miktarda indirim yapılması yerine 3713 sayılı kanunda olduğu gibi (1991 'de çıkanlan ve şartla tahliyeyi öngören TMY) şartla tahliye süresi için hükümlülük süresinm belli bir kısmrnın çekihnesinin aranması daha adil olacaktır. # Kişi yürürlükteki hükümlere göre daha erken serbest bırakılmasına karşılık Türk Ceza Kanunu'nun 121- 124. maddeleri gereğince bihakkm tahliye tarihinın bitmesini bekleyecek. Bu süre zarfında kanuni yasaklılığı bulunduğu için herhangi bir iş yapamayacaktır. Bu durum toplum açısmdan daha büyük tehlikeler doğurabilecektir. # Taslak ile ertelemeye ilişkin getirilen düzenleme ile sadece davalann ertelenmesinin hükme bağlandığı, cezalann ise ertelenmediğı arumsatıldı. Bu durumda 23 Nisan 1999 tarihinden önceki bir tarihte erteleme kapsamına giren aynı suçu işleyen iki kışiden birisi hemen yakalanıp yargılanıp kesin hükme bağlanmışsa, bu kişi hakkında sadece indirim yapılacak ve daha erken serbest bırakılacak, ancak aldığı mahkûmiyet adli sicil kaydmdan siliruneyecek. Yasaklanmış haklannı bihakkın tahliye karanndan 5 yıl bekledikten sonra geri isteyebilecek. Aynı suçu işleyen diğer kişi kaçmış ve davası karara bağlanmamış ise yasa yürürlüğe girdikten sonra bir ay içinde başvurursa davası ertelenecektir. Erteleme tarihinden itibaren 3 yıl içinde ertelemeye konu suç ile aynı cins kasıtlı bir suç işlenmemesi durumunda kişi hakkında dava açılmayacak, açılmış dava ise ortadan kaldınlacaktır. # Şartla tahliye günümüzde ağır iş yükü altında bulunan mahkemeler ile Yargıtay'm işlerinde herhangi bir rahatlamaya neden olmayacak, başka bir ifade ile amaçlanan yargı reformu için uygun bir zemin oluşturmayacaknr. Buna karşılık erteleme veya genel af şeklındeki düzenlemeler, mahkemelerin ve Yargıtay'ın iş yükünü hafıfletecek ve gelecek açısından daha adil ve makul sürede davalann sonuçlandınhnası için uygun zemin oluşturacaktır. # Tasanda, şartla tahliye ve indirim için 10 yıllık süre öngörülmüştür. Cumhurbaşkanı'nca veto edilen af yasasında bu süre 12 yıl olarak belirlenmiştir. Kanunlarda paralelliğin sağlanması bakımmdan dikkate aknması gerekmekle bırlikte bu husus takdire ilişkindir. POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA PKK, Öcalan, Kürtler... Abdutlah Öcalan'ı dün Strasbourg'da altısı yabancı on avukat savundu... Duruşmaya Türki- ye'den iki profesör, iki avukat ve otuz üç şehit ya- kını katıldı... Başta Almanya olmak üzere bazı Avrupa ülke- lerinin PKK'ye bakış açısı, 1920'lerde ingiltere'nin Kürtlere bakış açısına benzemiyor mu? 1920'lerde Ingiltere, bölgede 'özerk Kürt dev- leti' kurulması için çaba harcamış, girişimlerde bulunmuştu... ABD, Ingiltere, Fransa, Italya'nın 'Ermeni' ve 'KürUer1 konusunda izledikleri sıyaset 1920'ler- de neyse 2000'lerde de üç aşağı beş yuKan bu- dur ve öcalan, imralı'daki ilk duruşmada kendi- si™ savunurken, dış güçlerın Turkıye'yi bolmek için çaba harcadıklannın, 1925'lerden günümüze dek Doğu ve Güneydoğu'dakı başkaldınların ar- kasında emperyaiist güçler olduğunun altını çız- miştir... Daha beş yıl önce Almanya ve Fransa gibi ülke- lerde karşılaştığımız siyasilere, PKK'nin eli kanlı bir terörörgütü olduğunu anlatamayanlardan biri ola- rak bugün şunu söyleyebilırım: "Avrupa'da sağduyu sahibi sıyasiler ve aydın- lann bazılan PKK konusuna bugün farklı bakıyor- lar..." Biryılönceydi... PKK Frankfurt'ta bir toplantı yapacaktı. Alman SPD milletvekilini PKK konuşmacı olarak istedi... Alman milletvekiline sordum: "Toplantıya katıldınız mı?" Yanıt: "Alman Anayasasını Komma Örgütü'ne sor~ dum. Aldığım yanıt, katılmamam yolundaydı. O yüzden katılmadım..." Soru: "öcalan yakalanıp Türkiye'ye getirilmeseydi, yi- ne de Alman Anayasasını Konıma Örgütü'ne so- rar mıydınız?" Yanıt: "Ben geçmişte PKK'nin pek çok toplantısına katıldım ve konuşma yaptım. Hıç kimseye katılıp katılmamak için sormadım..." • • • 199O'lı yıllann başında Güneydoğu kan gölüne dönüştü. PKK vahşeti çoluk çocuk, genç ihtıyar demeden kan akıttı... PKK, yıllarca ASALA'nın yöntemini ızledı... Ermeni terör örgütü ASALA, once terör eylem- lerine başvurmuş, ardından konuyu ABD ve Fran- sa aracılığıyla uluslararası platforma taşımıştı. Şimdi de PKK aynı yöntemi kullanıp, Öcalan da- vasını Avrupa Insan Hakları Mahkemesı'netaşıdı... Türkiye terör olgusuna güncel siyasetın duygu- sallığıyla baktı, terörün kaynaklandığı bataklığı kurutma yolunu seçmedi... Güneydoğu'da ele geçirilen sılahların yüzde doksanının Rus, Doğu Avrupa ve Çın yapısı, geri kalanının Belçika, Ispanya, Fransa, Almanya ya- pısı olduğu bir gerçek değil mıydi? 1984-1990 arası Güneydoğu'da 6 bin 150 ta- ne silah efe geçirildi... Bunlardan 3 bin 900'ü silah, 26O'ı roketatar, bin 750'si el bombası, 28'i uçaksavar füzesi (SA-7) vb değil miydi? Peki PKK bu silahlan, bombaları nereden alıyor ve hangi yollardan Türkiye'ye sokuyordu? O yıllar ANAP iktidardaydı... Başbakan Mesut Yılmaz, Cumhurbaşkanı Tur- gut Ozal'dı... Hem siyasi erk hem de devlet erkı, teröre şoyle bakıyordu: "Bir avuç eşkıyanın beli kınlacaktır..." Ama kimsenin aklına, Sunye sınırına gidip ses- lenmek gelmiyordu: "Apo, Suriye'nin koruması altındadır ve Türki- ye'nin Suriye'ye karşı savaş hakkı vardır..." Alınan silahlar, PKK'nin Avrupa'yla rjağlantıları, elde edilen paralar, Türk ve Kürt halkı uzerine ku- rulu oyunlann içinde yer alıyor, ancak sıyasilerin bu konuda kılları bile kıpırdamıyordu... Kimi aymazlara göre ise PKK'yi savunmak, e- mek-sermaye çelişkisini gorme anlamına geldi- ği için de solculuk (!) oluyordu... • • • Türkiye, 1980-2000 i acılı, sancılı ve kanlı yaşa- dı... Güneydoğu'da terör geriledi, ama henüz bitme- di!.. Bugün Güneydoğu'nun fotoğrafına baktığımız- da bazı siyasiler şöyle diyor: "Avrupa Birliği'nin yolu Diyarbakır'dan geçer!" Popülizmden vazgeçmeyen siyasiler, Guneydo- ğu'daki ekonomik sorunlan çözecekleri yerde, duygusal siyasetle yol alınacağını sanıyorlar!.. Bugün Güneydoğu'da bınlerce lıse mezunu genç işsiz, on binlerce insanımız köylerınden ol- muşlar... Şeyhler, şıhlar, ağalar da bildiğini okuyor!.. hikmetcetinkaya(« cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 ANAP, 'hortumculara affın' üzerine kalmasından korkuyor 'Uzfaşma olmadanMeclis'egelmez' ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Afla ilgili kamuoyu tepkisin- den ürken ANAP, DSP ile MHP arasındaki pazarlığa girmekten ka- çmıyor. Banka batıranlann da, "bedeü- ni ödemeleri'' koşuluyla afkapsa- mına gırmesi önerisinin partisine mal edilmesinden çekmen ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yar- dımcısı Mesut Yılmaz. bu önerinin DSP'den geldiğine vurgu yapma- ya özen gösteriyor. Yılmaz, af tas- lağı ile ilgili çalışmalann sürdü- ğünü belirterek "Hükümet ortak- lannuı üzerinde uzlaşmadıklan bir metin Bakanlar Kurulu'na, dola- vısıyla Meclis'e geunejecektir" di- yerek grubunu rahatlattı. ANAP kanadı, banka batıranla- nn cezalannın bir bölümünün af- fedilmesi ve finans sektöründen men edilmesıni isterken rüşvet ve ihaleye fesat kanştırma suçlannın da af kapsammdan çıkanbnası gö- rüşünü dile getiriyor. Hükümet ortağı ANAP, af ko- nusunda "sorun çıkaranortak" ol- mak istemezken affı da sahiplen- memeye özen gösteriyor. Her fırsatta "af, önceBğimizveis- tediğimiz bir şe% değil, ama koalis- yon adabını bozmadık" diyerek kendılerini savunan ANAP yöne- timi, ilk koşul olarak u banka ba- nranlarve çetelerin af kapsamı dı- şında runümasını" istedi. Özellikle bazı milletvekillerinin bankalarda yöneticilık yapması nedeniyle eleştirilere hedef olan ANAP' ın önceki günkü başkanlık divam toplantısında ise "bedelini ödemeleri koşuluyla banka bab- ranlann da af kapsamına alınma- sı" benimsendi. Ancak önceki günkü liderler zirvesinin ardından ANAP'lılar yine tavır değiştirerek, bu kez "banka baüranlar bedelini ödesinler, ancak cezalannın tümü affedilmesin" görüşünü dile getir- meye başladılar. Banka batıranlar Bu çerçevede de ANAP Genel Başkan Yarduncısı MustafaTasar. banka batıranlann af kapsamına alınması girişımine dün tepkı gös- terdi. Taşar. "Banka baüranlar af kapsamına almıyorsa, Gaziantep'te baklava çalan çocuk da bedelini ödeyip aftan yarariansın" görüşü- nü savundu. ANAP'ın, hükümet ortaklanna u banka batıranlann. aldıklanparayıfairiviedevlete öde- meieri durumunda cezalannın4'te 3'ünün affedihnesi veömür boyu fi- nans sektöründe faali>ette bulun- mamalannı" önermey! planladığı öğremldi. ANAP kanadı aynca, ihaleye fesat kanştırma ve rüşvet suçlannın da af kapsamı dışına çı- kanlmasmı ortaklarma önerecek. Recai Kutan: Af konusunda oyuna gelmeyiz Af taslağı FP'yi kızdırdı Yıimaz, aftaslağrvlailgili çahş- malarm sürdüğünü benrtti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hü- kümetin üzerinde çalıştığı af yasa tasla- ğuıda kapatılan RP'nin lideri Necmettin Erbakan'm siyasi yasagını ortadan kal- dıracak bir düzenlemenin yer almaması FP'yi kızdırdı. FP Genel Başkanı Recai Kutan. hükümetin af konusunu sulandır- maya başladığını sa- vunarak "Perde arka- sında kendinizin ve yandaşlaruuzm bu- lunduğu suçlan kader kurbanlan ambalajı- na sannaya çahşıyor- sunuz" dedi. Kutan, af konusunda "Kamu vicdanmı rahatsız edecek bir işin destekçisi ohnayacaklannı ve hükümetin oyununa gehneyeceklerini*' söyledi. Kutan. hükümeti eleştirırken "Karagümrük çetesi bile bu hükümetten daha planh çahşıyor" diye konuştu. Kutan, partisinin grup toplanüsında hü- kümeti sert bir dille eleştirirken, "Başta • FP kamu vicdanının rahatsız edileceği bir işin destekçisi olmayacağını bildirdi. Genel Başkan Kutan "Karagümrük çetesi bile hükümetten daha planh çahşıyor" dedi. bankalar olmak üzere dev letin birçok ku- rumundan pis kokular gelrvor" dedı. "Et kokarsa tuzlanır. Ya tuz kokarsa? İşte Tûrkij'e'de tuz kokmaya başladı" görü- şünü dile getiren Kutan sözlennı şöyîe sürdürdü: "Bunun en açık delili batınlan. içi boşaJtılan bankalardır. Bu bankatan hükümet, galletiyle soydurmuştur. İğne banrdık olmadı. çu- vaklız badrdık duv- madılar. Neden? Çünkü işin içinde kc- di >andaşlan var. Kendilerini destekle- yen çe>reler, kendi adamlan var. Nüfuz casuslanna ne oldu? \egenleri, bacanak- lan. ka> ınbiraderieri, enişteleri kim. niçin ve neden korudu? "Bu bılgılcr ticarı sır- dır' diye hırsızlan himave edemezsiniz. Bu soygunlann sivasi uzanolannı orta\a çı- karmadığuuz sürece sizleri hırsız dostu i- lan edeceğjz."