Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yaym Yönetmenı: Orhan Erinç
• Genel Yavın Koordinatöriı. Hikmet
Çetinkava • Yazıışlen Müdürij- İbra-
him.Yıldız • Sorumlu Müdür Fik-
ret İlkiz • Haber Merkezi Müdünr
Hakan Kara
tstıhbarat Cengi7 V ıldırım 0 Ekonotnı Özlem Yüzak
• Kultiır Handsn Şfnkökın • Spor Abdülkadir
\ ücelman # Makaleler Sami Ksraören 0 Düzeltme
\bdullah V a/ıcl 9 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu #
Bılgı-Belge Edibe Bugra • \ urt Haberlen Mehmet
Faraç A A\rupa Temsılcısr Gnray Öz
Yayın Kunılu tlhan Selçuk
(Başkan) Orhan Erinç,
Hikmet Çetinka>a. Şükran
Soner, tbrahim YıMn,Orhan
Bursalı. Mostafa Balbay,
Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Atatüık Bulvan No.
125,Kaf4,Bakan)üdar-AnkaraTel.4195020(7hat). Faks
4195027* Izmır Temsılcısı Serdar Kmk, H Zıya BK
1352 S 23 Td 4411220. Faks 4419117 •AdanaTemsücısı
Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd 119 S No 1 Kat 1, Tel. 363
12 11, Faks 363 12 15
Müessese Müdüru Üstün
Akmen 0 Koordınatör
Ahmet Korulsan 9)
Muhasebe Bülent Yener
•) ldare Hüseyin Gürer
• Satış Fazi'letKuza
MED> 4 C: • Yönetım Kunılu
Başkanı - Genel Mudur Cfilbia
Erduran 0 Koordınatör Reha
Işıtman 9 Onel MüdiırYardnncısı
SevdıÇoban Tel 514 07 53 -
5139580-5138460-6l.Faks 5138463
Ya>tmla)an >e Basaıt: >enı Gün Haber Ajansı, B&ın ve Vavıncılık A $
Turkocaş'ı Cad 39 41 Cagaloglu 34334 lslanbu! PK 246 - Sırkecı Î4435 Istanbu!
Tel IO212IM2O5 O5(2Ohal)
Faks (0 2 1 2 1 i n 8^ 95 www cumhunvet.com tr 22 KASIM 2000 Imsak:5.22 Güneş: 6.53 Öğle: 11.57 tkındi: 14.25 Akşam: 16.48 Yatsı: 18.14
'Bizans
tmparatorlapımn
Sarayı'
• İstanbul Haber Servisi
- "Bizans
lmparatorlannın Büyük
Sarayı" sergisi Italyan
Kültür Merkezı'nin
desteğiyle tbrahimpaşa
Sarayı Müzesi'nde açıldı.
Sultanahmet'in tarihi ve
turistik önemine dikkat
çekmeyi amaçlayan
serginin konusu, büyük
saray kahntılan.
Sultanahmet.
Cankurtaran ve Küçük
Ayasofya bölgelerinde bir
kentsel arkeolojik park
oluşturulması projesi.
Sergi 17 Aralık tarihıne
kadar açık kalacak.
Biberonlarda
zararlı madde
• BERLtN(AA)-
Almanya'da Federal ÇevTe
Dairesı, kimyasal
bisphenol A maddesinin
bıberon ile gıda
maddelerinin saklandıgı
konserve kııtulann
yapımında
kullanılnıamasını istedi.
Çevre daıresinden
Andreas Gies. bu
kimyasal maddenın
bilinenin aksine çok az
miktaTİannm bile insan
sağlığını tehdit
edebileceğini bildirdi.
Bisphenol A kimyasalının
östrojen hormonu etkisi
yaratabileceği kaydedildi.
Gıes. bunun da prostat
büyümesı. sperm
mıktannda azalma veya
erken ergenlik gibi
sorunlara yol
açabileceğini belirtti.
Yeni vipüs alarmı
• ANKARA (AA)-
Avrupa'da ortaya çıkan ve
hızla yayılan yeni
bilgisayar viriisü
kullanıcılan korkutuyor.
Hybns adındaki bu virüs.
bilgisayarlann sıstem
dosyalannı bozuyor.
Virüs, e-mail ile yayılıyor
Büyüklüğü 23.040 byte
MicrosofVun e-mail
programı Outlook Express
ile gelen virüs, kendısini.
Outlook'un adres
defterine kopyaladıktan
sonra bilgisayann
wsock32.dll sistem
dosyasını bozuyor.
Öldü sanrian
kachn911'iaradı
• NEVVYORK(AA)-
ABD'de intihar eden bir
kadın son anda pişman
olup 911 acil servis
telefonunu aradı. Ancak
olay yerine gelen
ilkyardım ekipleri.
kendinden geçmiş kadını
öldü zannederek
müdahalede bulunmadılar
Bir süre sonra kendine
gelen kadın yeniden 911 "ı
aradı ve ikınci kez yardım
istedi. Kansas eyaletının
Soldier Township
kasabasmda meydana
gelen olayda, kadını
kurtarmak için gönderilen
ekibin "eğitımden
gecirilerek acil servis
göre\ lisi yapılan eski
itfaiyecilerden" oluştugu
ortaya çıktı
ATO'dan yamhm
• ANKARA (AA)-
Ankara Ticaret Odası
(ATO). Keçiören Aktepe
ATO tlkokulu, Altmdağ
65.YılATOİlkokulu.
Mamak ATO Ilkokulu ile
Cebesoy tlkokulu
öğrencilerinden oluşan
500 çocuğa kışlık giyecek
ve kırtasiye yardımı yaptı
Törende bir konuşma
yapan ATO Başkanı Sınan
Aygün. oda tarafindan
yaptınlan okullann, 5
yıllık cğitım sistemine
göre yaptınldığını ve 8
yıllık eğitım için yetersiz
kdldığını ıfade ettı.
Türkiye'deki üniversitelerde türban yasaklanınca, öğrenciler bir yıldır bu ülkeye akın ediyorlar
Kıbrıs'a şeriat flıracıLEYLA TAVŞANOĞLU
LEFKOŞA - Aylardan sonra yine
KKTC'deyiz. KKTC'nin bağımsızlık ila-
nının 17. yıldönümü kutlamalanna katılı-
yoruz. Arada gözümüze Kuzey Kıbns'ta alı-
şılmadıkgörüntülertakıhyor. Ömeğın, Dr
Fazıl Küçük Bulvan'ndaki geçit törenini iz-
leyen türbanh bir kadın... Kim oldugunu so-
ruyoruz "Türkiyeli, FP'den bir mületveki-
tinin eşT yanıtını ahyoruz.
Dolaşırken gencecik kızların başlannı
kapattıklannı. Kuzey Kıbns'ın 27 derece
sıcağında ayak bileklerine uzanan manto-
ların içinde dolaştıklan dıkkatimizi çekiyor.
• Kuzey Kıbns üniversitelerinde 22 bin Öğrenci okuyor. Bunlann 3 bini tesettürlü.
Çoğu da Doğu Akdeniz Üniversitesi'nde. Bu durum, Kıbnslı Türk'ün geleneğinde hiç
olmayan şeriatçılığın burada da yeşermeye başladığı kaygısını uyandınyor.
"O da ne? Pek çok olumsuzluk gibi türba-
nı da Kuzey Kıbns'a ihraç mı ettik yoksa"
sorusu kafamıza takjlıyor.
Keşke yanılmış olsak. Ama yanılmadı-
ğımızı aldığımız yanıtlardan anlıyoruz:
"Türkiye'deki üniversitelerde, özellikle
de İstanbul Üniversitesi'nde türban yasak-
lanınca. türbaniı öğrenctter bir yıldır bura-
ya akın etmeye başladı."
Peki bunlann sayısı kaç?
" Kuzey Kıbns üniversitelerinde 22 bin öğ-
renciokuyor. Bunlann 3 binitesettürlü. Ço-
ğu da Doğu Akdeniz Üniversitesi'nde.''
Türkiye"den sonra KKTC'yi de tehdit et-
meye başladığı anlaşılan irticaya kim 'dur'
diyecek? Türkiye'de tarikatlara. irtica odak-
lanna ödün verip onlardan oy avcılığı yap-
maya çalışan merkez sağ partilerin her rür-
lü desteğindeki Kıbnslı Türk bazı yönetim
çevreleri kim?
KKTC, 17 yıllık tarihinin hiçbir dönemin-
de kuşkusuz böylesine sıkışmadı, köşeye
kıstınlamadı.
Şimdiye kadar hiç alışılmadık tesettürlü
genç kız görünriileri bakışlanmıza takılır-
ken "Kıbnsh Türk'ün geleneğinde hiç mi
hiç olmayan şeriatçılığın burada da mı ye-
şermeye başladığına tanık olacağjz" kaygı-
sı iyice güçleniyor.
Batık bankalar olayından sonra hesap sa-
Kış ortasındayaz keyfi
Antalya'da kasun ayında yazdan kalma güneşli günler yaşanıyor.
Antaha'mn dünyaca ünlii Konyaaltı sahifleri denize girip güneşknen
insanlarla dolup taşı\or. Akdent/in mavi sulannın keyfini kış
ortasında çıkaran tatikiler ve kent sakinieri bu durumdan oldukça
memnun görünüyorlar. Antalya'da sıcakhk kasım ayuun sonlanna
gekliğimiz günlerde 21 derece. Meteoroktji yetküikri Antalya'da
sıcak günlerin bu hafta da süreceğini beürttiler. (AA)
Toffler 'gelecekteki toplumsal düzen'le ilgili öngörülerini anlattı
4
E^ğitinıde devrim şart'
• Gelecekbilimci Alvin Toffler, 9. Ulusal Kalite
Kongresi'nin özel oturumunda yaptığı konuşmada, dijital
devrimin üretimde. aile-iktidar ilişkilerinde ve günlük
yaşamda büyük bir değişim başlattığını vurguladı.
Ekonomi Senisi - Ünlü gelecek-
bilimci AKin ToûTer. dünyadakı eğı-
tim sistemini devrimleştırmek ge-
rektiği uyansmı yaparak. "Çocuk-
lan gelecekleri için okutuyoruz. An-
cak bu okullardan mezun olan ço-
cuklara göreişler kalma\ acak. Mev-
cut eğjtim sistemi, kitfesel üretime gö-
re tasarlaıımış" dedi.
Toffler, 9. Ulusal Kalite Kongre-
si'nin özel oturumunda yaptığı "Ge-
lecekteToplumsal Düzen* konulu ko-
nuşmada, yeni ekonomiyi bir dev -
rim olarak nitelendirdi. Dünyayı
"Üç Dalga Teorisi" ile ele alan foff-
ler, 1960'lardakı sanayi devriminden
sonra, yeni bir refah yaratma siste-
minin gündeme geldığini belirtti
Birinci dalganın tanm devrimini ya-
rattığını, ikinci dalganın da sanayi
devrimini ortaya çıkardığını söyle-
yen Toffler. "Dijital devrimin de 3.
dalganın ilkaşaması olarak karşımı-
/a çıkuğını ve üretimde. aile iÛşki-
lerinde,iktidar ilişkilerinde. günlük
yaşamda büyük bir değişinıi başlat-
üğı" görüşünü dile getırdı Toffler.
dijital devrimin önemini anlama-
yan ülkelerin ekonomilerinin daha
da kötüye gideceğini söyledı.
Toffler. Türkıye'nin de bir silikon
vadisi olabilecegini belirterek. "Anah-
tar keüme. imalat değil, ekonomik
kalkınma için enformasyon teknokv-
jisini üretmek ve kullanmaktır. Bu-
nun için eğitim sistemini devrimleş-
tirmeklazım'" dedi. Dünyada. alt kat-
ta köylü ekonomisi, orta katta ucuz
işgücü ürünleri ihracahna dayalı eko-
nomi, üst katta bilgı bazlı ekonomi-
lerden oluşan 3 katmanlı güç yapısı
bulunduöunu belirten Toffler. "Tür-
khe. tabloda nerede orurduğunu ve
nereye oturmak istediğini bilnüyor-
sa ilerleyemez'' diye konuştu.
Toffler. 1MF ve Dünya Bankası gi-
bi uluslararası finans kuruluşlan-
nın büyük bir değişimden geçece-
ğini belirterek, "Merkez bankalan
gibi pekçokulusal ve uluslararası ku-
nım ilerde varobnayacak" görüşü-
nü dile getirdi.
Toffler'in öngörüleri
Toffler. gelecekle ilgili öngörüle-
nni şöyle sıraladı:
- Biyolojik olarak insan beyninin
manipüle edilmesi insanhk için teh-
dit oluşturuyor. Tüm bilimkurgu
fantezikri olası hale geliyor.
-Biyoteknolojıdekı gelışmelerin
ilerlemesiyle 3. dalga tamamlana-
cak. 4. dalgada insanlar uzaya git-
mek üzere haziT olacaklar.
-Tanmda üçüncfi dalga olacak.
Tanmsal üretimi isteğe bağlı hale
getirmek mümkün olacak.
- Çoklu para sistemi geçerli olacak.
Toffler'den AB'ye eleştiri
'Türkiye'nin üyeliğini
geciktirmek aptallıktır'
e-posta : tan (" prizma. net. tr
Ahin Toffler. 9 Ulu-
sal Kalite Kongresi'run
özel oturumunda yap-
tığı konuşmada Avru-
pa Birliği'nin Türki-
ye'nin üyeliğini gecik-
tirmekle aptallık yaptı-
ğını söyledi.
Alvin Toffler. bir yan-
dan Avrupa'nın Türki-
ye'yi üyeliğe kabul et-
mesi gerektiğini görü-
şünü dile getirirken bir
yandan da Avnıpa Bir-
İiği'ni topa tuttu.
'Avnıpa bilgisayar
devrimini kaçırdj'
Toffler, Avrupa'nın
eski sınıf sistemın kahn-
tılannı yaşamakta ol-
duğunu belirterek, "As-
ya üçüncü dalgaya ko-
şarken Avnıpa ikinci
daldada. Avnıpa bilgi-
sayar devrimini kaçırdı'"
diye konuştu.
Avnıpa"da üst düzey
yetkililerin yapısal ha-
ta yaptığını ilen süren
Toffler, "Kıtadakitüm
stratejiler hatah. Geüs-
mişbir ekonominin ça-
hşmasıiçin bürokrasinin
azamhnası gerekirken
Avrupahlar 15 bürok-
rasi\i alıp üstüne 1 ta-
ne daha koydular. Bu
kişiler Avnıpa'da ola-
cak proMemlerden so-
rumludurlar" dedi.
Toffler. Avrupa'nın
biyoteknolojide lider ol-
ması gerekirken bu
avantajını kullanama-
dığını belirtti. Avnıpa
Birliğı "nı sert dille eleş-
tiren Toffler, ABD'nin
de pek çok aptallıklar
yaptığını söyledı.
iLO'nun 182 sayılı sözleşmesi yürürlüğe girdi
Çocuklara koruyucu kalkan
EIvtiNE KARAKTTAPOĞLU
CENEVRE - Savaşlardan maden
ocaklanna, uyuşturucu ticaretınden
seks ticaretine kadar birçok kötü işte
kullanılan ve sayılan 300 milyonu bu-
lan çocuklann da aruk koruyucu bir söz-
leşmeleri var. ILO'nun 182
sayılı son sözleşmesı. 1999
yılında üye 175 ülkenin oy-
çokluğuyla kabul edilme-
sinin ardından 19 Kasım "da
resmen yürürlüğe gırdi.
Bütün ülkelerde etkin şe-
kılde uygulanması halinde
çocuk işçiliğinin önlenme-
si için büyük umut vaat eden
sözleşmenın yürürlüğe gir-
mesiyle belgeyı onaylayan
49 ülkenin sözleşmede be-
lirtilen alanlarda çocuk işçi kullanılma-
sını önlemek için ivedilikle önlem al-
malan yasal zorunluluk haline geldi.
Ancak sözleşmeyi imzalamayan ül-
keler de lşyerinde Temel Hak ve Öz-
gürlükler Deklarasyonu gereğince ay-
ocuk
İşçiliğinin Kabul
Edilemez
ŞekiUeri' adü
sözleşme,
çocuklann
sömürülmesine
engel olmayı
amaçlıyor
nı önlemleri almak ve ILCTya rapor
vermekle yükümlü tutuluyor. Çocuk
işçiliğinin yaygın olduğu Hindistan.
Pakistan. Tanzanya ve köleliğin devam
ettiği Nepal gibi ülkeler sözleşmeyi im-
zalamazken Türkiye de anlaşmayı onay-
lamayan ülkeler arasuıda yer alıyor.
ILO Başkanı Juan So-
mavia yaptığı açıklama-
da. çocuklann sömürülme-
sinin mümkün olan en kı-
sa zamanda önlenmesi için
dünyada hızlı bir mücade-
le trendinin yaşandığına
dikkat çektı. ILO tarafin-
dan yapılan açıklamada.
Türkiye'nin çocuk işçili-
ğinin önlenmesıni 2001-
2005 yılı kalkınma planı-
na aldığı belırtildı.
18 yaşın altmdaki bütün çocuklan
kapsayan sözleşmeye göre; 18 yaşın
altmdaki çocuklar, silahlı çatışmalar-
da kullanılmak için askere alınamaz.
pornografi ve seks aracı olarak kul-
lanılamazlar.
hipleri paralannın derdine düştüler. Üretim
sıfıra doğru gidiyor. Konfeksiyon sanayii
Türkiye'ye kaydı. Kuzey Kıbns'm bilinen
birkaç şirketinden Besler Çikolata Şekerle-
me Sanayii ayakta durma savaşımı veriyor.
Otellerde doluluk oranı yeterli değil. Top-
lam 10 bin yatak kapasitesini hafta sonla-
n kumar turlan biraz olsun doyurabiliyor.
Devlet memurlannın maaşlan hâlâ Türki-
ye'den gidiyor. Ankara'nın Kuzey Kıbns için
hazırladığı mali paket de düşündürüyor.
Bir bankacıyla konuşuyoruz. Diyor ki:
"Dört büyük bankayı destekleyen banka-
lar batü. Şündi bazılan serumla > aşatılmak
isteni\or. Bunlar da zanıanında si\asi parti-
lere destek çıkmışlardL"
Bulaşıcı hastahk
Yanılmamışız... Hastalık
"babavatan"dan sonra
"anavatan"a, oradan da
"yavruvatan"a bulaşmış.
Ama bu yolsuzluğu yapar-
ken öldürücü etkisi de iyi-
ce artmış. Türkiye'de ban-
kalann hortumlandığı or-
taya çıkar, KKTC'de ben-
zer biçimde bankalar ba-
tarken BM Genel Sekrete-
ri Kofî Annan'ın aracılı
görüşmelerin 6. turundan
sonra sunduğu Kıbns bel-
gesi ile AB'nin katılım or-
taklığı belgesindeki Kıb-
ns dayatmasının zaman-
lamalan rastlantı mı? Hiç
sanmıyoruz. Bu konuda
KKTC 'nin yıllarca Anka-
ra Büykelçiliği'ni yapmış
olan eski mücahitlerden
Peker Turgut diyor ki:
"Kıbns sonınunu çöz-
me iradesi yok. Burada \a-
şanan bunalım da çok ta-
raflı olarak birilerinin ek-
meğine yağ sürüyor. Ulus-
lararası platformda hadi-
se çok büyük oynamyor."
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
'Stratejik Ortaklık' Neden Öneriliyor?
j zmir gazeteciliğim sırasında fark etmiştim, An-
I kara'da gözüme batmaya başladı: Bat, -en çok
da ABD- Türkiye'ye görevlerini -asker olsun, sivil
olsun- çoğu zaman, Güney Amerika'da çalışmış-
lardan seçip gönderıyor. Zihnıyet belli; Brezilya-
Arjantin, 'gelışmekte olan ülke', Türkiye de öyle:
sorunları, sosyal psikolojileri, üç aşağı beş yukarı
aynıdır; birinde tecrübe sahibi ataşe, öbüründe
başarılı olabilir. Olamıyorlardı. Dayanamayıp biri-
sine, günün birinde demiştim ki:
"-...hem 'tespit' yanlış, hem 'teşhis'! Latin Ame-
rika ülkelen, yan/bağımsız, 'muz' cumhunyetleri
olmadan önce, sömürgeydiler; Türkiye, tam ba-
ğımsız cumhuriyet olmadan önce, yeryüzünün beş
büyük devletinden biri, altı yüz yıllık koca bir im-
paratorluktu; bu 'birikim', beş on yılda kaybolurmu
sanıyorsunuz, siz?.."
'Soğuk Savaş'ın uydu politikacılığı. NATOtürü
dış politika; NATO türevi, bir savunma idraki ge-
liştirmiştir ki, bunun ne bin yıllık Türk devletinin bi-
rikimiyle bir ilgisi ilişkısi vardır; ne de Anadotu ya-
nmadasındaki güçlü bir ülkenin, 'muhtemel ve
makbul' savunma anlayışıyla! O savunma anlayı-
şt, birtarihtetasarlanmış ve uygulanmış; ancak uzun
'sıcak' ve 'soğuk savaş' yıllarından sonra, tekrar
hatırlanır olmuştur: Doğu Bloku dağıldığından be-
ri! Eğer Moskova Türkiye'ye, 'rekâbet değil or-
taklık'; hatta, 'Stratejik Partner' olmak önerisi
get'riyorsa; Ankara'daki bu 'ulusallaşma'nın,
VVashington'daki 'Küreselleşmeciler'in hoşuna
gitmediğini saptadığındandtr elbet!
Holding basını ısrarla görmezden geliyor, oysa
'tedirginlik' gün günden somutlaşmaktadır, nere-
deyse elle tutulacak
1
ABD Hava Harp Akademi-
si, Türkiye Masası Şefi Albay Michael Robert
Hickok'ın, bu arada yaytmladığı makale, bunun bir
kanıtı; o kadar ki, aradaki uyuşmazlığı anlamak
için, başlığını okumak yetiyor: "Yükselen Hege-
mon -egemen- Türk Stratejisi ile Askeri Mo-
dernizasyon Arasındaki Uçurum!"
Albay Hickok'ın yediği naneler...
A Ibay Hickok, TSK'nin modernizasyon planın-
/ \ d a n rahatsız, neden, iki sebepten: çünkü, bu
plan 'VVashington veya Brüksel'de değil, Anka-
ra'da belirieniyor'; üstelik. 'diğer NATO ülkele-
rinde askeri harcamalar azalırken, Türkiye'de-
kiler artıyor"; bu hem 'tedirginliğe' neden olmak-
tadır. hem de 'şaşkınlığa'; zira 'ABD'nin bölgesel
çıkarlarıyla, Türkiye'nin çıkarlannın çeliştiğini'
gösteriyor.
Şimdi bakar mısınız. neler söylemiş; ABD Hava
Harp Akademisi Türkiye Masası Şefi Albay Mic-
hael Robert Hickok:
"...Ankara'daki kararvericiler, günümüzde, ye-
ni fırsatlardan yararlanmak; ve belirsiz gelecek kar-
şısında, Türk çıkahannı korumak için, dahaaktifgü-
venlik poliiikalanyla ilgilenmektedir. Türkiye'n/n
bölgede, bağımsız birgüvenlik faktörü olarakyük-
selmesi, komşulannın dikkatinden kaçmış değil-
dir. Ankara'nın post/Kemalist dış politika dene-
mesi ile, Türkiye'n/n Silâhlı Kuvvetleh'ni moder-
nize ederek, tüm komşulanndan daha fazla kabi-
liyet kazandırması, aynı zamana denk gelmiştir..."
"...Türkiye'nin güvenlik politikasının, giderek,
daha fazla tahmin edilemez olması; bunun yanı sı-
ra, Ankara'nın komşularına oranla artan askeri
gücü, bölgesel istikrarsızlığı arttırmaktadır. Türki-
ye'n/n ihtiraslı ulusal güvenlik stratejisi ve kanıt-
lanmış askeriyetenekleri, tüm bölgede yeniden bir
jeo/politik yapılanmayı zorlamaktadır..."
"...Türkiye'n/n bölgesel hâkim (hegemon) güç
olarak ortaya çıkma olasıhğı, Batı için, müsbet ve
menfi taraflan olan karmaşık bir durumdur. (...)
Amerika'// kararalıcılar, Türkiye'nin dış politika ve
güvenlik konulannda, giderek daha da aktif olma-
sına hazıriıksızdır. (...) Türkiye'n/n müttefık olarak
gerçek değen artarken Ankara daha az güvenilir
birgüvenlik ortağı olmuştur..."
"...silâh transferieri, Kürtlerie ilgili politikalar ve
demokratikleşme konusundakı anlaşmazlıklardan
dolayı; ortak bölgesel güvenlik çıkarlannın ortadan
kalkmasıyla, Washington'/n da daha karmaşık bir
ortak olduğu (Türklerce) anlaşılmıştır. Bu para-
doks, her tür siyasi görüşten sivil ve asker lideri,
yeni politikalar denemeye teşvik etmiş; ve bu du-
rum, Ankara'nın uluslararası ilişkilerde, tek taraf-
lı daha büyük riskler alma yolundaki isteğini orta-
ya koymuştur..." (Aydınlık, 29 Ekim 2000).
Tarafsız' olarak da baksan...
( T a r a t e ' bir gözlemci, eğer Rusya Dışişteri Ba-
I kanı I. S. Ivanof'un, yeni Rus dış politikası-
nın ne yönde gelışeceğini açıklayan konuşmasını
ve Albay Hickok'ın bu ilginç makalesini aynı za-
manda okursa, acaba ne düşünür? VVashington'ın
son derece usturuplu iki darbe ile, 'demokratik' ola-
rak iktidara yerleştirdiği Boris Yeltsin ve Turgut
Özal'ın, tutunamayıp koltuklarından kaymalanyla,
Moskova'nın da. Ankara'nın da. 'Sistem'in on-
lar için uygun gördüğü dış politikalardan uzaklaş-
tığını mı? Rusya'nın YeMsin'den, 'eski konsepti terk
ettiğini' bildirmek için söz etmesi de; Türkiye't/z-
manı' Albay Hickok'ın Ankara'nın yeni politika-
lar denemeye heveslendiğini yazması da; Asya'lı
iki 'ctev'in. muhtemel bir Avrasya platformunda 'stra-
tejik partner' olmalanna, bir işaret sayılamaz mı?
Çünkü bakınız Adnan Akfırat haberinde ne di-
yor: "... Pentagon'un Türkiye uzmanı, Ankara'nın
gelecek yüzyıl için ulusal güvenlik stratejisi oluş-
turma çabalannda, Genelkurmay'/n etkisinin ta-
yin edici olmasından rahatsız: 'Türk Genelkurma-
yı ile hâkim siyasi görüşler arasındaki uzlaş-
ma hâlâ yapaydır'...
"...Albay Hickok, en büyük rahatsızlığını ise 29
Nisan1997'deGenelkurmay'ınkamuoyunaaçık-
ladığt, yeni 'Miltî Askeri Strateji Kavramı' (MASK)
oluşturuyor. Amerikan albayı MASK'fa, 1985te
ABD /7e biriikte belirienen genel çerçevenin de-
ğiştirildiğini; ve NATO ve Amerikan inisiyatifine
bırakılan konulann da, yeniden ele alındığını ya-
zıyor..."
"...Albay Hickok, Bat ve NATO ile ilişkilerde te-
mel bırdeğişıklığe gitmeden; Türkiye'nin gelece-
ğinin sadece Batı'da olduğu yolundaki sözle-
rini 'yumuşattığını' saptıyor..." (Aydınlık, 29 Ekim
2000).
'Sistem'in, benzer zamanlarda, benzer duygu-
suzluklaria itip kaktığı, bu iki Avrasya 'dev'inin; ben-
zer tarihlerde, benzer davranışlarda bulunması ne
kadar ilginç! Belki durumu daha da ilginç kılan, bu
mertebe önemli gelişmelerin, ülkemizin Media'sın-
da esrarengiz şekilde kaybolup gitmesı!..
http^/www.prizma.net.tr/AILHAN
http://www.bilgiyayır»evi.com.tr./ailhan
Faks/0-212/26019 88