Katalog

19 KASIM 2000 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Şevket Demirel'öen açıklama • istanbulHaber Servisi - Yönetimi, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilen Egebank'ın eski sahibi Yahya Murat Demirel'inbabası Şevket Demirel, bankanın eski sahibi Hüseyin Bayraktar'ın kendisiyle görüşme yapmadığını bildirdi. Şevket Demirel yaptığı yazılı açıklamada, Egebank'ın eski sahibi Hüseyin Bayraktar'm, Ankara DGM'de verdiği ifadelerden basına yansıyan konuşmalannda, "banka satışı sırasında Murat Demirel'in babasını kefil gösterdiğinden" söz edildiğini kaydetti. Demirel, "Sayın Bayraktar, bankasının satışı öncesi ve sonrasında şahsımla sözlü veya yazılı hiçbır görûşme yapmamıştır" dedi. CHP'den miting • BURSA(Cumhurrvet Bürosu) - Eski Susurluk Komisyonu Üyesi CHP'li Fikri Sağlar, "Murat Demirel değil de Süleyman Demirel hesap verirse Tûrkiye'ye demokrasi gelecektir" dedi. Sağlar, partisinin Yıldınm ilçesinde dûzenlediği "Laik demokrat cumhuriyet yaşayacak. Çeteler hesap verecek" mitinginde, "Çeteler halka hesap verecek", "Türkiye laiktir laik kalacak" sloganlanyla sık sık kesilen konuşmasında ülkedeki son gelişmeleri degerlendirdi. Turttfye'de yatnnlar durdu' • lstanbul Haber Servisi- ÎSKTnın, altısı Asya, altısı da Avrupa yakasında olan, 70 trilyon lira değerindeki 12 tesisının temel atma ve açılış törenleri Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen sanal göstenyle yapıldı. Burada konuşan FP Genel Başkanı Recai Kutan, ekonomik sıkıntılar nedeniyle yaOnmlann adeta durduğunu belirtti. MHP'ye asker sekreter • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin yeni başkanlık divanını belirledi. MHP Merkez Yönetim Kurulu'nun onayladığı listeye göre, partinin genel sekreterliğine eski Askeri Yargıtay Başkanı emekli Tûmgeneral Nursafa Pandar getirildi. Uyum yasalan içinrefenandum' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP'nin yeni programında, Türkiye'nin taraf olduğu sözleşmelerin gerektirdiği değişikliklerin referandum yoluyla sonuçlandınlacağı kaydedildi. MHP, MGK'nin istediğı 12 yıllık zorunlu eğıtimi de programına aldı. Afla pürüzler gideriliyor Öcalan kapsam dışı. Devleti dolandıranlar aldıklan parayı faiziyle öderse ceza indirimi uygulanacak. Erbakan ceza ertelemesi yoluyla kurtulacak. Daha önce şartlı salıverilen bu kez aftan yararlanamıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet ortağı hderlere sunulan af ta- sansıyla ılgili taslak konusunda özellik- le hükümetin DSP ve MHP kanadı ara- sındaki görüş aynlıklan kısmen de olsa gidenldi. Alınan bılgiye göre üzerinde anlaşılan taslakta haksız ve usulsüz ola- rak devletten para alanlann, "Bu para- lan faizleriylebirfikte ödedikleri takdir- de" ındinmden yararjanabilecekleri be- lirtilıyor. Abduİlah Ocalan af kapsamı dışında tutulurken, haklannda karar ve- rilip de firarda olanlar bir ay içinde res- mi mercilere başvurmazlarsa haklannı kaybedecekler. Taslağa göre daha önce şartlı sahverilenler bu defa aftan yarar- lanamayacak. 23 Nisan 1999'a kadar verilen ölüm cezalan af kapsamına alı- nacak. Kapatılan RP'nın liden Necmet- tin Erbakan ve TCY'nin 169. madde- sinde belirtilen yardım ve yataklık suç- lanyla ilgili sorunun büyük ölçüde çö- zümlendiği, ancak faşist katil Haluk Kıra konusundaki uzlaşmazhğın gide- rilemediği ögrenildi. Uzlaşmaya göre Erbakan'ın erteleme yoluyla cezaevine girmekten kurtulacak olması FP'yi tat- mın etmedı. Adalet Bakanı Hikmet Sa- mi Türk'le ceza indirimi ve Haluk Kır- cı'nın durumun görüşen MHP'li Devlet Bakanı Faruk Bal, henüz net bir durum bulunmadığmı, partisinin veto edilen ta- san üzerinde durduğunu söyledi. Af konusunda hükümet ortaklan ara- sındaki bazı uzlaşmazlık konulannın çö- zümü için görüşmeler sürdürülürken taslakla ilgili incelemelerin tamamlan- ması durumunda hderlerın tasanya son şeklinin verilmesi için önümüzdeki haf- ta yeniden bir araya gelecekleri belirtil- di. ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, hazırlanan taslağı incelediklerini ve gelecek hafta yapılacak lıderler toplantısında değer- lendireceklenni söyledi. Tasannın ge- cikmesine DSP ve MHP arasındaki gö- rüş aynlıklannın neden olduğu belirti- lirken en önemli sorunlardan birisini Haluk Kırcı ile ilgili düzenleme oluştu- ruyor. DSP kanadı 7 kez idama mah- kûm edilen Kırcı'ya işlediği cınayetler- denyalnızcabirinden ötürüceza indiri- mi uygulanmasını isterken MHP buna karşı çıkıyor. MHP veto edilen af yasa- sının Kırcı ile ilgili düzenlemesinin ye- ni tasanda da aynen yer almasında ısrar ediyor. Afla ilgili düzenlemenin 647 sa- yılı Infaz Yasası'nda değişiklik şeklin- de yapılacağı, ceza indirimi süresinin 10 yıl olacagı belirtilirken Erbakan ve yardım - yataklık suçlanyla ilgili olarak da erteleme yoluna gidilmesi planlanı- yor. Ancak FP'lilerin, "3 yılhk erteleme süresince aynı suçun işlenmemesi duru- munda cezanın tüm sonuçlanyla biriik- te ortadan kalkacağına ilişkin birdüzen- lemevapümasT yönündeki istekleri hü- kümet ortaklannca kabul görmedı. Hü- kümet ortaklannm uzlaştığı formülün Erbakan'ın TCY'nin312. maddesinden kaynaklanan siyasi yasağının kaldınl- masını sağlamayacağı kaydedildi. FP Genel Başkan Yardımcısı Bahri Zengin, "Cezaevine ginneyecek ama si- yasi yasak devam edecekse o zaman bu af ounaz" dedi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART Alt ve orta gelir gnıplan yeniden vergilendirilecek. [email protected] Pir Sultan Abdal Derneği, tasannın yeni Madımak'lara yol açmamasını istedi 4 Sıvas katilleri affedilmesin9 • Pir Sultan Abdal Derneği Genel Başkanı Ali Balkız, cumhuriyet tarihinin en trajik olaylanndan Sıvas Madımak Oteli katliamınm hedefı ve mağdurlan olarak af yasasına karşı olduklarını açıkladı. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Pir Sultan Abdal Derneği Genel Başkanı Ali Balkız, af ya- sasıyla Sıvas katlıamı sorumlula- nnın devlet tarafından affedilme- sine karşı olduklannı açıkladı. Bu katillerin Türkiye halkı ve in- sanhk âlemi tarafından affedil- meyeceğini vurgulayan Balkız, af yerine Sıvas katlıamının gizli kahnış sorumlulannın açığa çı- kanhnasını istedi. Balkız, siyasi bir rantkavgası olarak nitelendir- diği af yasasının yeni Madı- mak'lara yol açmasından duy- duklan kaygıyı da dile getirdi. 'Pişman bfle değfller' Pir Sultan Abdal Derneği An- kara Şubesi dün Sıvas katliamın- da öldüriilen aydmlann yakınla- nyla birlikte afkonusunda bir ba- sm toplantısı düzenledi. Toplan- tıda konuşan Genel Başkan Ali Balkız, Cumhuriyet tarihinin en trajik olaylanndan Sıvas Madımak Oteli katliamının hedefı ve mağ- durlan olarak af yasasına karşı olduklarını açıkladı. Balkız, 2 Temmuz 1993 'te Ma- dımak Oteli'nde bulunan aydın- lann güvenlik güçlerinin gözleri önünde diri diri yakıldıklannı annnsatarak olay sonrası yakala- nan sanıklann 7 yıllık yargılama sürecinde küçücük de olsa bir pişmanlık belirtisi göstermedik- lerine dikkat çekti. Balkız şöyle devam etti: "Affin kapsamının tarbşddığı bugünlerde pariamen- toya, özeflikle de hükümete şunu sormak istiyoruz: Bu katilleri de mi afledeceksiniz? 'Cumhuriyet burada kuruldu. burada yıkıla- cak' diye bağıran, Sıvas Kongre Binası'nın önündekiAtatürk büs- tünü yerinden söken, Pir Sultan Abdaİ'ın heyketini paramparça eden bu cumhuriyet dûşmanlan- nı da mı affedeceksiniz? Diyelim ki affettiniz,bunlar ertesi gün ya- kacak yeni Madımak'lar arama- yacaklar mı? Bu katilleri siz affet- seniz dahi bizkr affetmeyeceğiz. Alevisi-Sünnist Kürt'ü Türk'ü ile Türkiye halkı, insanhk âlemi af- fetmeyecektir." 'Sonımlular bulunsun' Siyasi bir rant kavgasına dö- nen af yerine, olaylar hakknıda bilgi sahibi olduğu halde hareke- te geçmeyen yetkililer gibi Sıvas katliamının gizli kalmış sorumlu- lamnn da açığa çıkanlmasını is- teyen Balkız, Sıvas'ta yaşanan- lann Susurluk bağlantısının araş- nnlması gerektiğini de söyledi. jj TlRMIK I AYDIN ENGİN Güzelyine hapsegirecek ANKA- RA (AA) - Demokrasi Çalışma Grubu Ko- ordinatörü HasanCdal Güzd, An- kara 1 NoTu DGM'nin ver- diği 1 yıl hapis cezasmm Yargıtay tarafmdan onaylan- ması üzerine ikinci defa hap- se girecek. Demokrasi Çalış- ma Grubu adına yapılan açıklamada, onama karan üzerine cezasının infazı için Ankara Adliyesi'ne çağnlan Güzel'in cezasının 4 ay erte- lendiği kaydedilerek 17 Mart'ta cezaevine girecek olan GüzePİB 4 ay 26 gün hapiste kalacağı belirtildi. Baykal 'İlk seçimde iktidanz" MUTLUSERELİ KIRKKALE - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin ılk se- çimlerde yalnız parla- mentoya gırmekle kalma- yacağını, iktıdar olacağı- nı söyledi. Baykal, çeteler ve mafyayla mücadele- siyle öne çıkan bir tele- vizyon dızısındeki "DeK Yürek" karaktenne ben- zetildi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, dün il bi- nasının açılışına katılmak için geldiği Kınkkale'de yoğun ilgiyle karşılandı. Baykal'ı Kınkkale yakın- lanndaki Kayadıbi'nde Genel Sekreter Önder Sav, Genel Başkan Yar- dımcısı Esref Erdem, Ge- nel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen. MYK ve PM üyeleri ile kalaba- lık bir konvoy karşıladı. Baykal'ı karşılayan parti- lilerin ellerinde u DeK Yü- rek", "Gülen Halk. Ağla- yan Çeteler CMacak", "Menfaat Gruplanna Tesfim Ohnayan Lider", -Hikmet L luğbay Konuş, Güneş Taner Konuş". "Tesüîn Ofanayan Adam, Direnen Adam" yazılı dövizler dikkat çektı. Ge- nel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen de oto- büsten Baykal için yaptı- ğı anonslarda "Bankaso- yanlarm korkulu rüyasL, medyaya teslim ohnayan adam, bıraküğı yerden devam edryor" tanımla- malannı kullandı. Baykal, Kınkkale il bi- nasmdan yurttaşlara, "Sizkrie kucaklaşmaya geldim. Sizleri çok özle- dim" diye hitap ettı. Türkiye'yi, Atatürk'ü seven, dürüst ve namuslu yurttaşlan çok özlediğini belirten Baykal, "lia,flçe ilçe; demir asa, demir ça- nk dolaşacağız" dedi. aengin(a doruk.nettr Biliyorum edepsiz bir fıkra, kimileri suratını bunjşturacak. Olsun. Cuk oturuyor. O yüzden ilie de anlatacağım. Adam sokak sokak dolaşıp cevizsatıyormuş. Paşa "ceviz- ciiii, taze ceviiiiizzzzz" bağnşı- nı duyup pencereden seslen- miş: - Yolla bakalım şurdan yanm kilo ceviz. Cevizler gelmiş. Paşa birini kınp açmış; içi çürük. Onu atıp bir yenisini almış; kırmış. O da çürük. Üçüncü, dördüncü, be- şinci... l-ıh.. onlar da çürük. Adamlannı yollayıp, cevizciyi huzuruna çıkartıp gürtemiş: - Bre nâbekâr, behey sahte- kâr bu ne hal?.. Cevizler çü- rük... Cevizci boynunu bükmüş a- ma nafile. Paşa adamlanna emir buyurmuş: - Altn bu cevizleri, hepsini bi- rer birer bu herifin k.çına so- kun... Adamlar koluna girip yaka paça cevizciyi aşağı sürükler- ken adam başlamış gülmeye. Paşa şaşırmış ve sormuş: - Ulan.. cezanı duydun, sen tutmuş ağlayacağına gülüyor- sun. Niye? Karpuzcu Daha Gelmedi... Fukara cevizci gülmesini kesmeden boynunu bükmüş: - Arkadan karpuzcu geliyor Paşa Hazretleri, demiş. Kar- puzlannın da hepsi kelek.. ona gûlüyorum... ••• Avrupa Birliği'nin (AB), "Ka- tılım için Ortaklık Belgesi" (KOB) açıklandı. Devletimizin tepelerinde üstlenmiş siyaset erbabı, belgenin satırlannı dik- katli okumaya başlayınca fer- yadı bastılar. "Kıbns yakın he- deflerarasına konmuş; "azınlık dillehnin korunup geliştirilme- si" denip Kürtçenin önünün tü- müyle açılması istenmiş; "as- kerterin siyasetteki ağırlığının azaltılması" denip, MGK'nin belirieyici siyasal ağırlığının kal- dınlması öngörülmüş; "düşün- cenin suç olmaktan çıkanlma- sı" denip 312. madde ile sınırlı olmayan bir "antidemokratik yasa temizliği" şart koşulmuş. Belgenin bir adının da "yol haritası" olduğu anımsatılıp, "AB'ye girmek istiyorsanız bu haritada çizilen yolu izJeyecek- siniz" buyurulmuş. Bu toz duman arasında ya- kında Avrupa Parlamentosu dönem başkanlığını üstlenecek olan Isveç'in Dışişleri Bakanı Anna Lindh Tûrkiye'ye geldi ve her şeyin üstüne tüy dikti; "Kürtçe TV ve yayınla yetinil- mez, Kürtlerin yaşadığı bölge- de Kürtçe eğitim de olmalıdır" deyiverdi. Bu yaylım ateşinin ortasında MHP, dünden beri, "Avrupa Birliği'ne nasıl gireriz" sorusu yerine "Bu AB'ye katılma he- defini hele bir gözden geçire- lim. Hatta, girmesekmiacaba" sorusunu tartışıyor. Hem de ciddi ciddi. Koalisyonun öteki kanadı DSP'den gelen ses de MHP'den pekfarklı değil. Ece- vit dün, "Avrupa Biriiği ile iliş- kilerimizi gözden geçiririz" de- di. Eh Ecevit de "ciddiyeti" ile tanınan, söylediğini yapmakla ünlenmiş bir siyasetçi. Yani durum ciddi. Söylenen- leri önemsemezlik edemeyiz. DSP ve MHP bugün hükümeti oluşturuyor ve olası bir seçim- de belki daha da güçlenecek ve siyasal iktidann dizginlerini ellerinde tutmaya devam ede- cekler. Onların yönelimi ve kararı Türkiye'nin yakın (ve uzak) ge- leceğini beliıieyecek adımlar olacak. * • • Bana sorarsanız, Kıbns dü- ğümü, Ege sınır anlaşmazlığı, hatta "Ermeni soykınmı" gibi sorunlan çok da abartmamak gerek. Bu sorunlar, Türkiye'nin AB üyeliği söz konusu değilken de vardı. Kıbns sorununun emekli ettiği BM Genel Sekre- terlerinin sayısını da, adını da artık anımsamıyorum. Kanım- ca Kıbns kördüğümü Kofi An- nan'ı da yolcu eder. Yani bu sorunlar bunca yıl çözümsüz kaldı.. anlaşılan bir süre daha çözümsüz kalacak- lar. Üstelik bunlann çözümü- nün kilidi de, zemini de salt AB değil. Onlar, bıktıncı diplomatik çekişmelerin ve pazariıklann konusu olmaya devam ede- cekler. Amaaaa... Kürtçe, azınlıklann külrürel hakları, MGK'nin politikadaki yeri gibi yol haritası duraklan, yolun daha başındaki duraklar- dan ibaret. Yürünecek yol uzun ve yol boyunca daha çoook durak var. Üstelik AB olmuş bitmiş, donmuş bir yapı değil, her gün değişen, gelişen, genişleyen bir siyasal organizma. Süreç Avrupa Biriiği'nden Avrupa Bir- leşik Devletleri'ne tırmanan bir oluşumu gösteriyor. AB üyeliğini en önemli siya- sal hedef olarak önüne koyan Türkiye, gelecekte, 'Türkiye eyaletinin başkentiAnkara, Av- rupa Birleşik Devletlerinin baş- kenti Brûksel" filan gibi cümle- ler duyacak. Bir süre sonra ma- nava, "Kardeş, karpuzun kilo- su kaç lira" diye değil "kaç e- cu" diye sorulacak. Avrupa Bir- leşik Devletlerinin polis merke- zi, genel kurmay karargâhı, merkez bankası büyük olasılık- la Ankara'da olmayacak... Yol haritasının daha ilk du- raklannda kopan yaygaraya bakınca ve ileride vanlacak ye- ni duraklan düşündükçe beni bir gülme alıyor. Tıpkı arkadan karpuzcunun geldiğini bilen cevizci gibi... POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA Yarılma... Hüznü ve sevdayı en uysal öğütlerle büyüttü onlar. Meydanları tanıdılar, caddeleri, sokakları meskentuttular... Pedro Salinas ı okuyup gökyüzünde yalnızlığa terk edilmiş, yıkılmış inanılmaz düşler yakaladı- lar... En gençleri şimdilerde ellisine merdiven daya- dı... Kader miydi, acı mıydı, hüzün müydü dünyanın rengi, yoksa mutluluk muydu hiç bilmediler... Kalıcı bir gülümsemenin sessizliğini Edip Can- sever'den öğrendiler... Akhisar'datütün mitingi öncesi örümcek ağı gi- bi patlayan kuşkulara, Çarşamba'da Karade- niz'den kopup gelen bulut sürülerine hiç aldınş et- mediler... Loş uçurumlardaki aşkı. mazi boşluklarını ve sonrasızlığı Alphonse de Lamartine'den öğren- mek yerine Lenin'in 'Bir Adım lleri Iki Adım Ge- ri'sini okumayı yeğledıler... Onlar 68'liydi... Yıllar yeşil bir ırmak gibi çok çabuk akıp geçti... Işkenceler, cezaevleri, aynlıklar... Kimileri yurtdışına çıktı bir daha dönmedi... KimUeri fırdöndüydü artık, yeni dünya düzeni içinde yerini aldı, bir uçtan bir uca gidip geldı... Kimileri çok varsıl, kimileri yoksul... Kimileri işa- damı, kimileri yazar... Yıl 2000... Ben onlann pek çoğunu Akhisar'da, ödemiş'te, Söke'de, Adana'da, Salihli'detütün, pamuk, üzüm mitinglerinden, Rize'de çay üreticilerinin eylemle- rinden tanırım... Pek çoğu o yıllardan arkadaşım... Birkaçı dışında çoğuyla konuşurum... Yine birkaçı hariç, acıya ve ihanete hep göğüs germişlerdir; kıskanç zaman kryılanna sürüklenir- lerken hüznün resmini çizmişlerdir... Ve ben birgecede bitirdiğim, Gün Zileli'nin 'Ya- nlmal'1954-1972' (Ozan Yayıncılık) kitabını okur- ken başkaldınnın, aşkın, huznun ve acının izlerinı gördüm... • • • Gün Zileli 'Yanlma'da 1968 kuşağının öyküsü- nü anlatryor, sancılı yıllann acılannı, tutkulannı, ey- lemlerini film karelennde çoğaltıyor... Hüzün, aşk, umut ve umutsuzluk!.. Kitabı okurken o yıllarda tanıdığım Bafa Gölü'ne ve Söke Ovası'na gidiyorum; Kaz Dağlan'nda, Toroslar'da orman işçileriyle konu§uyorum... Gün Zileli'nin 'Yanlma'sı, Emine Ozkaya'nın ön- sözünde belirttiğı gibi Türkiye'nin yuzyıllık demok- ratikleşme sürecinde ortaya çıkan yeni bir sıçra- manın içinde olan 68 kuşağının umudunun, umut- suzluğunun ironik bir dille anlatımı... Bir bakıma kendisiyle hesaplaşıyor Gün Zile- li!.. Fotoğraflara bakıyorum... Sonra Söke'nin Avşar Köyü'ne uzanıp Ser- çin'de konaklıyorum... Bafa Gölü mavi bir yalnızlık içinde; Beşparmak Dağlan karşıda gülümsüyor gibi... Silahlı mücadele kırsal kesimden başlayacak, kentlere inecekti(l)... Bu düş aslında pek uzun surmedi, 12 Mart'ın balyozu hepizimin kafasına indi!.. Yıl 1969... Toroslar'da orman işçilerinin sorunlannı an- latan bir röportaj yapıyordum... Bir akşam jandarmalar geldi ve beni alıp götür- dü. Anamur'fla Jandarma Komutanı beni karşısı- na aldı: "Sen köylülere komünizm propagandası yapı- yormuşsun, şikâyet var!" Ben, "Kim şikâyetetmış" dedım. Yanıt: "Köylüler!.." ••• Gün Zileli yaşamöyküsüne 'Yanlma' adını ne- den koyduğunu şoyle açıklıyor "1960yılından itibaren solla iç içeyaşadım. Er- demli insanlann, isimsiz kahramanlann, devhme, yaşamlannı kendileri için hiçbir şey istemeden adadıklannı gördüğüm kadar, korkunç kariyer ve iktidar kavgalanna tanık oldum. Liderlerin örgüt içi iktidar savaşlan, devhmcı hareketiparamparça etti, can yoldaşı yüzlerce mi- litanı yapay olarak bırbirinden koparttı ve birbiri- nin can düşmanı haline getirdi. Ne yazık ki '68 nostaljisi'n/n küllerini eşelediğı- miz zaman, karşılaştığımız acı gerçek budur..." Onlar hüznü ve sevdayı en uysal öğütlerle bü- yüttüler; meydanlan tanıdılar; dağlan, ovaları, köyleri mesken tuttular... Günler içki kadehleri gibi buğulanırken gitgide kısaldı, yağmuriar başladı... Kimileri çocuk yaştayken öldürüldüler... Kızlar erkekleri, erkekler kızlan terk ettiler; evli- likleri bitirdiler... Çelik dökmeye hazırlanan eller de gördük o yıl- lar.. mitralyözü türküleştiren, türküleri mitralyözleş- tiren eller de... Ve o yıllan unutup gittik!.. Dostlar düşman, düşmanlar dost oldu!.. Yanla yanla bugünlere geldik!.. hikmet.cetinkaya « cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Cumhuriyet k ı t a p 1 a r ı Hikmet Çetinkaya ALACA BİR OFKE YENI ÇIKTI Ey benım aydınhk gunlen beUeyen Turkıyem' Ey benım olume alkış tutan halkım! Ey benim şafağın yolunu açan suskun ak^amlann hüznünü yaşam bıçunı sanan ınsanun 1 . Ey benım özgurliikkn Erbakan Hoca'nrn takkesinde arayan romantıkavdınım' Cumhurtyei Çağ Pazariama A Ş Türtcocağı Cad No 39/41 kitap kulübû [34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel (212)514 0196