25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 KASIM 2000 PAZAR 10 P A Z A R Y A Z 1 L A R I dishab@cumhuriyet.com.tr Kendimizi neden anlatamıyoruz...Avrupa'da, daha da özel olarak Fransa'da, sayılan çoğalsa da -vazgeçtik Türkiye'ye "hayranhktan"- "Vahu bu ûlkenin de kendi kendine sayıkJadığı bir şeyler var, onlara da bir kulak versek" diyenler arasında baş sıralarda yer alan Fransa'nın en ciddi araştırma ve danışma kuruluşlanndan IRIS (Uluslararası llişkıler ve Araştınnalar Enstitüsü) 16 Kasım'da Türkiye ile ilgih bir kollokyum düzenledi. 1990'da Paris Oniversitesi'nin araştırma laboratuvarı sıfatıyla, dünyanın en tanınrmş strateji uzmanlanndan Prof. Pascal Boniface öncülüğünde kurulmuş olan IRIS daha sonra bağımsız bir yapıya dönüştü. Çok sayıda yayın ve araştırma dışında akademik ve mesleki çalışmalar da düzenleyen IRIS 2 yılda bir de "Fransız-Türk Stratejik BuluşmalarT başhklı toplantılar düzenliyor. îkı ülkenin cumhurbaşkanlan himayesinde yapılan 3. buluşmanın konusu "Hebinki Zirvesi'nden Sonra Türkiye ve Avrupa BirHği" idi. Gündemi önceden belirlenmiş olmasına rağmen oturumlar neredeyse tümüyle son günlerde yaşanan Fransız Senatosu'nun "Ermeni 8 ^ 1 0 ^ ™ ^ tanı(t)ma çağnsı, Kıbns çengeli, Katıhm Ortaklığı Belgesi (KOB) ve yine "Enneni" sembollü Avrupa Parlamentosu (AP) karanyla "puslanmış'' bir havada geçti. Türkiye'den Sema Pişkinsüt, Bülent Akarcah, Uluç Gürkan gibi siyasi; Biigin Tıryakioğlu, Nur Vergiıı, Atilla Eralp gibi akademik; Aldo KastovvskL, Bülent Tanla gibi mesleki uzman; Gündüz Aktan (emekli büyûkelçi ve yazar) ve Eşref Ayaş gibi resmi kışilikler konuşmacı olarak katıldılar. Paris Büyükelçisı Sönmez Köksa) ve Fransa Avrupa Işleri Bakanı Müsteşan Jean-Michei Casa'nın açtığı Buluşma'nın Fransız katılımcılan arasında ise PARİS UĞUR HÜKÜM Avrupa Komisyonu Genişteme Genel Müdürlüğü Türkiye Sorumlusu Alain Servantie, AB- Tûrkıye Bütünleşme Süreci Komisyonu _ ^ _ ^ ^ ^ _ _ ^ ^ ^ _ ^ ^ Sorumlusu Senatör Robert Del Piccnia, Bakanlık görevlilerinden Bertrand de Cordoue, eskı Ankara Büyükelçılennden Daniel Lequertier, SOFRES Kamuoyu Araştırmalan Kuruluşu Başkan Yardımcısı Philippe Mechet de vardı. Fakat herhalde hiç kimse Buluşma'nın en iyimser ve en renkli kişiliği, 8 yıl Fransız Işverenler Sendikası, 4 yıl da Avrupa Patronlar Birliği'nın başkanlığını yürütmüş François PerigDtkadar "ohunlu" olamazdı. Siyasılen anlamadığını, olup bitenlere gülüp geçtiğini, zira "Türkiye'nin, daha doğrusu sanayicisi ve tüccan da dahil olmak ûzere Türk iş cevrelerinin çoktan AB'ye girdiğini, böyle bir 'konumu' sözüm ona önceükli aday olan birçok ûlkeden daha fazla hak ettiğuu" beîirtti. "Dostum Aldo" dıye başlayan cümlelerinde "Tûrk - Fransız işveren ve yanrancılan arasında, öteküerîden farklı biçimde, basit bir para veya pazar kazanma kaygusunun ötesinde ortak bir dfinya görüşü, vizyon/ geleceğe bakış, sosyal adalet merkezli bir yaklaşımın yatöğmı" ıfade ederken, iki tarafın politikacılannı da "kısa vadeti hesaplarla uğraşmamaya" çağırdı. Konusmacılann sürekli birbirlerine kibarca "tarih, samimryet, gerçekçiük, ekonomi, demokrasi* derslen verdiklen müdahalelerinde her şeye rağmen izleyiciler açısından öğretici, uyancı ve dostane bilgiler vardı. Güncel gelişmeler karşısında hemen Mustafa Kemal ve Avrupa Birliği Türk kamuoyu, AB yolunda, Türkıye'nin eline tutuşturulan KOB ile meşgulken 64. Anvers Kıtap Fuan'nda Paul Morren ve WiBy Schuermans tarafından hazırlanan ve Belçıka'da Flamanca olarak yayımlanan ilk Atatûrk bıyografisı olan "Atatûrk, Modern Tûrkiye'nin Kurucusu" ısımli kitabın tanıtım amacıyla, yayıncı Garant Yayınevi tarafından bir panel düzenlenıyordu. Panele, kitabın yazarlan eğıtım müfettışı Morren ve pedagog-eğıtim danışmanı Schuermans'ın yanı sıra Brûksel • Katolık Onıversitesı'nden Prof. Mark ven den VVijngaert ve gazeteci Ronny Vos katıldı. Belçıka'da Atatûrk hakkında çok az yayın bulunduğunu ve Atatûrk'ün, bınlerce yıllık tanhe sahıp olan Türklenn yazgısını 15 yıl gıbı çok kısa bir sûrede değıştirdiğı için efsanevı bir kahraman ve "çağa damgasını vuran ve ölümünden sonra bile hâiâ etkinnği süren" bir devlet adamı olması nedeniyle, "20. Yûzyda Damgasmı Vuranlar" serisinin ilk belırttı. Vos, "Atatûrk mirasını reddedememenin çoksesKKği engellediğiııi" öne sürdü. Ama antıdemokratık geçmişe sahip tspanya, Yunanıstan ve Portekız ömeklerinde olduğu gibi Tûrkiye'nin demokratıkleşerek AB'ye gıreceğını söyledi. Prof. Dr. Hahık KabaaBoğlu, Atatûrk devrimlennden örnekler vererek AB'ye uyum koşuDannı Tûrkiye'nin daha 1930'larda tamamladığını açıkladı. Geçen hafta sonu Belçika ADD'nın Brûksel'de düzenlediği "Cumhuriyet ve SonrasT konulu konferansta konuşan yazanmız Erol Manisah ıse "Tûrkiye'nin AB üyeliği konusunda şansı olmadığuu" söyledi Manısalı, Atatürkçülüğün, "uluslararası ilişkilerde, uluslann karşılıklı çıkariannın gözetilmesi gerektiğL bir ülkenin diğerini ezmemesi" temelıne dayalı eşitlikçi bir anlayış, küreseHeşmenın ıse Roma Imparatorluğu'nun yeniden kuruluşu demek olduğunu behrterek "7 ülke karar veriyor ama 190 ülke buna kitabının Atatûrk'e aynldığmı söyleyen kitap yazarlan, kitabın geniş kıtleler tarafından okunabilmesı için bilimsellikten ödün vermeden ama ilgi çekici bir şekilde kaleme alındığını belırttiler. ~~™—~~ Objektif bir çalışma yaptıklanru öne süren yazarlara ilk tepki Anvers Atatürkçü Dûşünce Demeği'nden geldi. ADD, Anvers Kitap Fuan'ndaki tanıtım sırasında Türkiye ADD Genel Merkezi'yle işbirliğı içinde, ADD Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. ÖzerOzankaya'nın danışmanhğında hazırladığı ve kitaptaki yanlışlıklan ortaya koyan bir bildiriyi, yazarlara ve katılımcılara sundu. Bildiri, önemli bir anımsatmayla son buluyor: "Sonuç* olarak, Atatûrk'e UNESCO'nun 'banşın, eğitim ve kültûrûn hizmetınde olağanûstü bir devrimci' olması nedeniyle hayranlık duyduğunu anımsatmak tstiyoruz." Dığer konuşmacılar da "Atatûrk, Modern Türkiye ve AB uişküeri* konusu üzennde durdular. Prof. VVijngaert, Atatûrk'ün daha AB fıkri ortada yokken "çağdaş uygarhk düzeyini" hedef göstererek AB'ye gıden yolun temelını attığını, Batı'yla savaşmasına karşın Batı uygarhğuu seçtiğıni BRUKSEL ERDtNÇ UTKU uymak zorunda! Uhısal çıkarlanna uzun vadeli bakmayacaksın. Suurlannı açacaksm. Kaynaklannı diğerlerine sunacaksuı! Karar aşamasında bulunmayacaksın! Bu, - ^ — — eşitsizük üzerine kurulu, dayatmacı bir sistem" dedı. Yazanmız, *AB-Türkiye arasında tek yanb bir Uişki vardır. 1995 Gümrûk Birtiği Anlaşması, Türldye'yi AB'ye tek yanlı olarak bağlaınıştir. Anlaşmadaki maddeler sömürgeci ülke\le sömürge ülke arasında yapüacak anlaşmalarda bulunan türden.. Bir de tutmuş utanmadan Kıbns ve Ege gibi yeni ödünler istiyorlar" saptamasında bulundu. Çağa damgasını vuran Ata'nın hâlâ eksiklıği hissedilen bir devlet adamı olduğu. AB-Türkiye ilişkilerinde daha iyı ortaya çıkıyor. Uluslararası ilişkilerde, karşılıklı ulusal çıkarlan gözetmek üzenne kurulmuş, banşçıl bir Atatürkçü düşünce yapısı, ülkemizi yönetenlerce iyi özümsenmış olsaydı, tek taraflı dikte ettırilen rutın bir belgede "yumuşak bir ifade kullanmışlar, Kıbns dışuıda bizim istediğuniz vb." açıklamalarla günübirlik puan toplamak yenne uzun vadede AB'ye, ulusal onummuza yakışır bır şekilde girişin hazırhklan yapılırdı. ' T.C.1STANBUL KUl.rUî* UMtYERSflISI CÜZEL SANATLAR UYCULAMA ve ARAŞTIRMA MERKEZİ ile SEDAT GÜREL - GÜZİN GÜREL BİLİM ve SANAT VAKFI'mn bırlıkte duzenledtğı ULUSLARARASI KEMAN YARIŞMASI 20 Kasun 2000 Pazartesi 22 Kasım 2000 Satı 24 Kasım 2000 Cuma Saat: 10.00-17.00 Saat: 10.00-17.00 Saat: 10.30-13.00 LEIeme 2. Eleme Final ve Ödül Törem halka açık olarak yapılacaktır. lurı Uyelerı lAlıabetık Sırayh Prof. Gürer Aykal, Prof. Gönül Gökdoğan, Prof. Güzin Gürel, Prof. Suna Kan, Prof. Özer Sezgin, Doç. Giilden Turalı, Öğr. Gör. Veniamin Varşavsky T.C. İSTANBUL KULTUR UNIVERSITESI (KEV SALONU) Kultur Kolejı Yanı, 9-10 Kısım Atakovist. İKÜ Tel: 0 212 639 30 24 KEV Salonu: 0 212 559 04 88 İSTANBUL 1. SULH HUKUK HÂKİMLİĞl'NDEN 2000 504 Vası T. Hastahğı sebebıyle Süleyman ve Benbe'den olma, 8.6 1334 Suadıye doğumlu DündarNi- şancı, mahkememızce 25 10.2000 tanh, 2000/504 Esas, 2000/634 karar sayılı ilanu ile ve- sayet altına alınmış olup, kendisıne oğlu Ihsan Emre Nışancı'nın vası tayinıne karar veril- mıştır. llan olunur 31.10 2000 Basın 66144 SARAYKÖY SULH HUKUK HÂKtMLİĞt'NDEN EsasNo 1997290 Davacı Hasan Bekrek vekıh Av. Cezmı Metın tarafından davalılar Bahnye Akan ve arka- daşlan aleyhıne Denızlı ilı, Sarayköy ılçesı, Duacıb koyunde kâın 7275 m2 yüzölçümlü 833 parsel sayılı taşınmaz üzenndekı ortaklığın gıdenlmesı davasının yapılan açık yargılaması sı- rasında, Dahılı davah Halune Gökpınar'ın göstenlen adreste bulunamadığı, teblıgat zarfına verilen meşmhat ve yapılan zabıta tahkıkatı netıcesınde anlaşıldığından. hakkındakı teblığın ilanen yapılmasına karar venlerek duruşma 11.12.2000 gıinü saat 09.05'e talıkedılmıştır Du- ruşmada bızzat hazır bulunmanız veya kendinızı bır vekılle temsıl ettırmenız, aksı halde dava- nın gıyabınızda yurütüleceğı hususu ilanen teblığ yenne geçmek üzere ılan olunur. Basuı: 66026 Dalgalan aşmak... Havai'nin Oahu Adası'nda düzenlenen uluslararası sörf yanşmasıçok çekişmeli geçiyor. Dûmanın ünlû sörfçülerinin kankbğı yanşmada, çok güzel görüntûler ortaja çüayor. Honohdulu sörfçü Mikey Gordondün yanfinak kahnayı başanfa. (REUTERS) hemen tümüyle sessiz kalan; yazdığı, konuştuğu zaman da "önyargîlan, stereotip dûşünceleri'' besleyen Fransız basını kısmen eleştirilirken, Türk basını tümüyle es geçildi. Halbuki son AP veya Avrupa Komisyonu'nun aslında hiç yaptuım gücü olmayan karar ve önerilerini, örneğin KOB'u pireyi deve yaparcasına, bir namus davasma dönüştürerek, yangını körükleyerek aslında gerçek AB karşıtlannın ekmeğine yağ sürerek, ne biçim "4. Gûç" olduklanm kamtlayan medyalanmız bu süreçte pek mi masumdular acaba? Hele hele son konuşmacı Gündüz Aktan'uı (bir gazetede iki haftadır yazdığı argümanlannı) Fransızcadaki hoş bir ifadeyle "kıbçlan şalordatarak" tekrarlaması "soğuk duş" etkisi yarattı. "Galiba bu iş olmayacak. Bugünkû koşullar devam ettiği sürece bu iş olmayacak" diye söze başlayan Aktan, çok sert ve (yer yer kesinlikle doğru verilerle bezenmiş) aynntısı gereksiz milliyetçi konuşmasını, "Bizi alsalar da. ahnasalar da benûn için aym" dıyerek tamamladı. Konuşmayı yapıcı bir kulakla algılamak gerekirse, "Herhalde" dedik, "TC Dışişleri pazarhk unsurlannın a7al<iığına inamyor ki, böylesi argümanlar, böyle yan resmi platformlarda sarf eduebUiyon" Belki de toplantı süresınde barizleşen sertlıklerin verdiği izlenimle, belki de "başka" mercilerin etkisıyle, "kapanış konuşmasıT 'nı yapan, Boniface, "Tûrkiye'nin AB'yle girdiği sûreçte, NATO'daki hak ve nüfuzunu kullanması uzun vadeli çıkarlanna, AB'yle bütünleşmesine ciddi darbeler indirebUir" deyince bu defa Tûrkiye'nin resmi temsücileri ışkillendi. Sonuçta kanımızca tt bir bardak suda koparülan nrOnalara" (eğer 8 Aralık'ta Nice'te yapılacak AB Zırve Konseyi'nde "tavsiye ve öneriler" onaylanırsa o zaman "kasırgalar" patlayabilir -merak etmeyin asla çok geç kalınmaz-) en soğukkanlı ve en akıllı önlem-cevap Fransız dinleyicılerden bınnın Türk katıluncılara yönelttiği sorusunda saklıydı. "Bu denli parlak diplomaüanmz, değerti uzmanlannız, kuvvetii ve haklı gözüken dava dosya ve argûmanlanmz var. Nasü olu>or da 'kamuoyunda' bu denli haksız duruma düşüyorsunuz? Kendinizi anlatmak ve tanıtmaktaki zaannızı nasü acıklıyorsunuz?" Nasıl açıklıyoruz? Bir tutam ırkçılığa ne dersiniz?Bu kadar basit. Bu kadar yalın. Sanki sofrada size tuzluğû uzatana teşekkür ederken söylenmış bir şey gibi. "Buyrun, bir tutam ırkçıhktan da akn" dıye. O denli doğal. Çünkü kışinin ruhundaki ırkçıhk, o genel olan, ama her zaman gözükmeyen virüs, akıl almayacak çok sayıda insanın ruhuna işlemiş. Hani şu, daha önce de yazmıştım, evleTde, kahvaltı masasında dıle getirilen ırkçılık. Konumuz, gelişmiş Batı ülkesi Isveç. Adam gider, semt pizzacısında iki bu^ içip evine pizza götürür. Maaşı az kaldıysa veresiye de yapar bunu. Gider ayakkabısını tamir ettirir (zamanlar değişınce bu meslek yeniden canlandı bu ülkede). Isveççeyi anadili gibi konuşan yabancı kökenli dostu, iş arkadaşı veya kendini bu yeni vatanının dilinde de kamtlayan kişi için, "Çok iyi uyum göstermiş" der. Ölçek, "uyum göstermektir" çünkü. Ama enikonu bu kişilerin hepsi "kara kafadır". "Aferin koçnm, böyle devam et" diyerek omzunu olcşar gibi. Buyrun, bu pazar konuğumuz Bay Svensson. Yıllarca Isveçlilerle çahştım. Kendi ülkem söz konusuyken de doğru bildiğim şey neyse onu söyledim... Ama, bir paydos sırasında göçmenler ve yabancı kökenlılerle ılgili genel sözler ettıklennde, bana (zaman zaman) "Sen bizden sayıhrsın. üzerine ahnma" denirdı. (Onlar açısından bu benim için bir çeşit iltifattı herhalde. Burada 25 yıl yaşadıktan sonra hâlâ Isveç vatandaşı olmamış olmamı herhalde bu nedenle garipsiyorlardı..) Bazen böyle bu- özre de gerek duymazlardı. Birçok konuda haklıydılar, veya tepkı göstermekte. Buraya polıtık göçmen süsüyle gelip köktendincilik yapanlar, devletın toplumsal yardım olanaklannı istismar edenler, ülkesınde otel sahibi olan ve üstelik cami inşa ettiren, ama burada gariban göçmen olarak devlet yardımıyla yaşayanlar ve yirmi yıldır gidebildiğı vatanına gidemediğıni söyleyerek ekonomik olanaklar edinen yanm aydınlann varlığı, belli ki onlardaki bu önyargının temelini kısmen de olsa oluşturmuştu. Ama suadan insan, Bay Svensson 'un iki tek STOCKHOLM GÜRHAN UÇKAN attıktan sonraki tavnnda ilk nefret kustuğu kişıler "kara kafahlar", yani Iskandinav ohnayan, güneyli herkes. O zaman ne pizzasuu yediği Süryani, ne ayakkabısını onarttığı Yugoslav, ne onu evinde ağırlayan Türk komşusu ve ne işyerindeki Kürt arkadaşı gözünde. Ama yalnızca o an; günlük ve ayık yaşama dönmeden. Oğlumla geçen cumartesi akşamı bizim semtin otobüsüne bindik. Orta yaşh bir adam ve ona yakın yaşta iki kadın da bindi. Isveçliydiler. Şofor esmer bir gençti, ama Isveççesi resmen anadiliydi. Herkes sanşın değil bu ülkede. Çakırkeyif olan bu yolcular, önce bilet parası ödememek istediler. Daha sonra ödeyip bir yere oturduklannda adam, "Işgüzar Hider bu aracın şoförü." dedı. Ardından da ekledi: "Nerede şoföriük, postacıhk, garsonhık, temizlikçflik var, orada bu kara kafalarvar!" Kadınlardan buı ona, "Şoför esmer, ama tsveçfi" diye bir uyanda bulundu. Oğlum o sırada bana, "Gidip bu herife iki tane indirelim mi" diye soruyordu. Benzen sahnelere -evet, resmen sahne- her yerde rastlamak olası. Ben bu sayfada, örneğin buraya ütica eden ve daha sonra yobazca yaşayan halk gruplannı eleştirmiş kişiyim. Ama bu yazıda sözünü ettiğim, aynen zeytinyağ gibi, "raline, süzühnüş" bir u-kçılık veya en azından, yabancı düşmanlığı. Amerikalı profesör ADan Pred (Berkeley Unıversitesrnden) "Isveçte Bile Irkçıhk'', adh bır kitap yayımladı. tsveç'in, OECD raporuna göre varlıklı ülkeler içinde iş piyasasmda en çok ayrımcılık yapan ülke olduğunu yazıyor. Ona göre Isveç, Avrupa ülkeleri içinde ilticacı kabulûnde en cömert davranan ülke olduktan sonra şimdi bir çeşit "kûltür ırkçıhğıyla'' karşıkarşıya kalmış. Ben profesör değılim, ama bu ülkede öylesine kenetlenmiş bir "biz ve onlar" anlayışı var ki bunun nasıl giderileceği konusunda hiçbir önenm yok. Bir noktadan sonra her şeyın aynı kapıya çıkması beni yüdınyoT. Söz konusu olan kapı komşunuz, sizin gibi insanlar çünkü... 10. İngiliz Eğitim Fuarı • ingiliz akademisyenleri ve okul temsilcileri ile yüzyüze görüşme şansı • Ödüllü anket yarışması ile 3 kişiye Ingiltere'de ücretsiz dil eğitimi 25-26 Kasım İstanbul Lütfi Kırdar Sergı Sarayı 28-29 Kasım Ankara Sheraton Oteli 1 Aralık İzmir Hilton Oteli Hergun 12:00- 19:00 Giriş Ücretsizdir. Tercumanlar hazır bulunacaktır. www.educationuk.org www.britishcouncil.org.tr EDUCATI@N the best you can be ??•??• The -r British ' : ' . Council Karanlık Oda, Temel ve İleri Fotograf Seminerleri Başlıyor Tel: 10212) 251 05 66 ÇlRJJIFILM NURDAĞI tCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLAM Dosya No. 1999 29 Tal Satılmasına karar verikn gayrimenkalnn cinsi, kjymeti. adedi, evsab: Nurdağı ılçesı. Güngördü Köyu. Cıbılkara mevkıı, 66 125 m2. tarlaniTt boTçlu hıssesı olan \ 3'ü. satılacâk olup muhammen kıymetı 14 327 083 000 TL'dır Parsel no 416, sulanabılır tanm arazısı No«: Taşınma2 satış ılaru borçlu ve dıger ilgı- lılere teblığe venltnış olup bıla teblığ halınde teblıg yenne kaım olmak üzere ilanen teblıg olunur S»ü$ ^rtll- n: 1-Satış, 12 01 2001 günüsaat 11 OO'den 11.10'a kadar Nurdagı Adlıye Kondoru'nda açık arttırma sureBj- le yapılacaktır Bu arttırmada tahmın edılen kıymetın yüzde 75'ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mec- muunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile ıhale olunur Böyle bır bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın ta- ahhûdû bakı kalmak şartıvla 22 01 2001 Pazartesı günü aynı yerde saat 11 00-11 10 arası ıkıncı arttırmaya çı- kanlacakiır Bu arttırmada da rûçhanlı alacaklılann alacağını ve satış masraflannı geçmesı sartıyla en çok art- tırana ıhale olunur 2- Arttırmaya ıştırak edeceklenn, tahmın edılen kıymetın vûzde 20'sı nıspetınde pey akçe- sı veya bu mıktar kadar mıllı bır bankamn temınat mektubunu vermelen lazımdır Satış, peşın para ıledır. alıcı ı5tedığinde 20 günü gecmemek üzere mehıl venlebılır. Tellalıye resmi. thale puJu, tapu harç ve masraflan ab- cıya aıttır Bmkmış vergıler satış bedelınden ödenır ^- tpotek sahıbı alacaklılarla dığer ılgılılenn (*) bu gayn- menkul üzenndekı haklannı hususıyle faız ve masrafa daır olan ıddıalannı davanağı belgelen ile on beş gün içinde daırermze bıldımıelen lazımdır Aksı takdırde haklan tapu sıcılı ile sabıt olmadıkça pavlaşmadan hanç bırakılacaklardıı 4- Satış bedelı hemen veya venlen mühlet sçmde ödenmezse lcra ve iflas Kanunu'nun 133 maddesı gereğrnce ıhale feshedılır Ikı ıhale arasındakı farktan ve yüzde 10 faızden alıcı ve kefılkn mesul tu- tulacak ve hıçbır hükme hacet kalmadan kendılennden tahsıl edılecektır 5- Şartname. ılan tanhrnden ıtıbaren herkesın görebılmesı ıçın daırede açık olup masrafi venldiğı takdırde ısteyen ahcıya bır ömeğı göndenlebıhr 6- Satışa ıştırak edenlenn şartname>ı görmüş \e münderecatmı kabul etmış sayılacaklan. başkaca bılgı al- mak ısteyenlenn 1999 29Tal sayılı dosyanumarasıvlarnemurluğurnuzabaşvurmalan ılan olunur 08 11 2000 (*) tlgıhler tabınne ırtıfak hakkı sahıplen de datuldır. Basın 65714 ÇATALCA SULH HUKUK HÂKtMLİĞl'NDEN Davacılar Denız Sankaya ve Hatıce Başay vekıh Av. Emre Saka tarafindan Sakârya ili Kandıra ilçesi, nüfusuna kayıtlı bulunan. Muımn oğlu Hatıce'den olma 1926 do- ğumlu Hamdı Ankan'ın mahkememızce terekesıne el ko- nulmuş ve resmi deftennın tutulmasına başlannuş olmakla MK'nin 561. maddesıne göre mûteveffa'dan alacaklı ve borçlu olanlar ile kefalet sebebı ile alacaklı olanlann da ış- bu ılandan ıübaren 1 ay içinde mahkememıze müracaatla belgelen ile bırlıkte başvurmalannuı, bu süre içinde müra- caat etmedıklen takdırde terekeden ve kanuni mırasçılann- dan bır hak talep edemeyeceklen ilanen teblığ olunur 13.11 2000 Basın 66150 FATİH 2İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARniRMA ÜLANI 2000/4084 E Saolmaana karar vcrilcn gayrimeırinhln: (1) Tap« kaydı: tstanbul Fatıh 2 Bölge Tapu Sicıl Müduıiüğü'nûn 31.05.2000 T. yazısına göre. Fatıh ılçe- sı. Hacı Hüseyınaga Mah. Muallun Fevzı ve Samatya Cad 314pafta, 1230 ada, 68 parsel sayılı 50V780 arsa paylı 1 bodrum kat (3) bagımsız bolüm no'lu dûkkânın tamamı (2) Im*r dunımu: Fatjh Beledıyesı'nın Imar Planlama Müdürlügü'nün 27 09 2000 tanhlı yazısında. 3l4pafta, 1230 ada. 68 parsel sayı- lı yer Koruma Kurulu'nun 04 09 1996 tanh, 7981 sayılı karanna göre başvuru belgesi olarak kabul edılen 07 02 1994 tasdık tanhlı 1 1000 ölçekh planda kal- makta olup, yeni mşaat >apılması halınde Koruma Kurulu karan alınması gerekmektedır 12 09 1970 T 9869 sayı ile ıskânlı 2 kısım bodrum + 1 bodrum + 5 katlı bma mevcuttur (3) Gayrimenkıılün halihazır dnnıma: Hacı Hûseyınağa Mah Muallım Fevzı Sok ıle Samatya caddesımn kesıştıgı köşe bas.ında bulunan 314 pafta, 1230 ada. 68 parse! sayılı arsa uzennde betonarme karkas tarzda yapılmış 325 kapı no'lu bına bodrum, zemın, 4 normal katlı, dış cephesı BTB kaplı bınarun zemın katında bulunan (3) no'lu dükkârudır Dûkkânın bulunduğu bınaya Muallım Fevzı sokağından gınlmektedır Dava konusu dükkâ- na ıse Samatya caddesınden gınimektedır Dükkâna cadde trotuvanndan 3 basamak çıkıtarak gınlmekte ve dûkkânın cadde ve sokak kısmına bakan demır dogramadan yapılmış camekânlan mevcut olup. üzennde yuvarlak demırden yapılmış kepengı vardır. Zemını çını duvarlan yağlıboyalıdu- Dükkân beyaz eş- laıc mobılya satış yen olarak kullanılmaktadır Elektnk ve su mevcut olup, soba ıle ısıtılmaktadır Kullanım alanı 95 m2'dir (4) Gayrimenkulün kıyme- ti: Bulunduğu mevkıı, ımar dunımu şanlan, kullaoun alanı, yıpranma payı. ulaşıms. ış merkezlen ve meskûn yerler ıle olan baglantısı, genrebıleceğı yıllık kıra bedelı, taşuımazırı yapırrunda kullanılan ışçılık ve malzeme kalıtest. beledıye hızmetlennden yararlanabılme olanaklan. cıvannda emsal emlak alım-sa- tım rayıçlen gıbı değenne tesır edebılecek tüm olumlu ve olumsuz faktörlen ve gunün ıknsadı koşullan ıle bırlıkte göz önüne alındığında dav a konusu taşın- maza 60 000 000.000 TL (Altmışmılyar) TL. kıymet takdır edılmıştır. Bu bedel üzennden satılacaktır Satış jartlan, >eri, zamanı: 1 - Bınncı açık arttırma- sı Fatıh 2 lcra Müdürlûğû'nde 25 12 2000 tanhınde saat 10 30-11.00'e kadardır Bu arttırmada tahmın edılen kıymetın yüzde 75'ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartıyla en çok arttırana ıhalesı yapılacaktır Böyle bır bedelle alıcı ve talıplı çıkmadığı takdırde sa- tış 10 gun uzatılarak ytne Fatıh 2 lcra Müdürlûğû'nde 04 01 2001 tanhınde saat 10 30-11 00'de ıkıncı açık arttırması yapılacak, bu arttırmada da muhammen kıymetın yuzde 40'ını ve satış masrafını, satış ıstevenın alacagına rûçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması şartıyla en çok arttırana ıhalesı yapıla- caktır KDV alıcıya aıttır. 2- Arttırmaya ıştırak edeceklenn, tahmın edılen kjymetın yüzde 20'sı nıspetınde pey akçesı veya bu mıktar kadar mıllı bır banka- mn temınat mektubunu vermelen lazımdır. Satış, peşın para ıledır, alıcı ıstedığınde 20 günü gecmemek uzere mehıl venlebılır thale pulu, tapu harç ve mas- raflan alıcıya aıttır Bınkmış vergıler ve tellalıye resmi satış bedelınden ödenır 3- tpotek sahıbı alacaklılarla ırtıfak hakkı sahtplen. dıger ılgılılenn bu gayn- menkul üzenndekı haklannı hususıyle faız ve masrafa daır olan ıddıalannı dayanagı belgeler ile on beş gün içinde daıremıze bıldırmelen lazundır Aksı tak- dırde haklan tapu sıcılı ıle sabıt olmadıkça paylaşmadan hanç bırakılacaklardır 4- Thaleye katıhp daha sonra ıhale bedelını yatırmamak suretıyle ıhalemn fes- hıne sebep olan tüm aiıcılar ve kefıilen, teklıf etnkien bedel ıle son ıhale bedelı arasındakı farktan ve dığer zararlardan ve aynca temerrût faızınden mûtesel- sılen mesul olacaklardır thale farkı ve temerrüt faızı aynca hükme hacet kalmaksızın daıremızce tahsıl olunacak. bu fark. varsa öncelıkle temınat bedelınden alınacaktır 5- Şartname, 14 11 2000 tanhınden ıtıbaren herkesın görebılmesı ıçın daırede açık olup masrafi venldıgı takdırde ısteyen alıcıya bır ömeğı gön- denlebıhr 6- Satışa ıştırak edenlenn sartnameyı görmüş ve münderecannı kabul etmış sayılacaklan, başkaca bılgı almak ısteyenlenn 2000 4084 E sayılı dos- ya numarasıyta müdurlügümûze başvurmalan ılan olunur 14.11 2000 Basuv 66464
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle