23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 EKİM 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP'de yeııiden BaykalMUTLUSEREÜ ANKARA - Atatûrk'ün parti- si CHP'nin 18 Nisan seçimlerin- de barajın altında kalması üzeri- ne çekilmek zorunda kalan ve 22 Mayıs 1999'da yapılan olağanüs- tü kurultayda salona bile gele- meyen Deniz Baykal, 16 ay ara- dan sonra yenıden partinin başı- na geçti. Kurultayda ilk iki turda yanşan 4 adaydan hiçbiri seçil- mek için gerekü salt çoğunluğu sağJayamazken Baykal 3. turda 543 oy alarak genel başkan seçil- di. Aİtan Öymen ise 355 oyda kaldj. Baykal, teşekkiir konuş- masında, CHP'nin önûnde yeni bir dönem açıldığını belirterek "CHP birieşmek durumundadır. El ete vererek halkın bizden bek- lediği görevi yerine getirmeliyiz. Yohınuz, yolumuz açık olsun. Al- • CHP'nin dün sabah saatlerinde sona eren 11. olağanüstü kurultayında, Deniz Baykal, 1.5 yıl aradan sonra yeniden genel başkan seçildi. 3 tur süren seçimler sonunda Baykal 543, Öymen ise 355 oy aldı. Uh mahcup etmesin" dedj. CHP'nin öncekı gün Ahmet Taner Kışlah Spor Salonu'nda başlayan 11. olağanüstü kurulta- yı dün sabah saatlerinde sona er- di. Genel başkan ve parti mecli- sinin (PM) seçildiği kurultay, Baykal ekibinin zaferiyle sonuç- landı. Baykal'ın anahtar listesi- nin gecikmesi nedeniyle çarşaf listenin hazırlanması da gecikin- ce, seçimlere dün gece 00.40 sı- ralannda geçildi. Genel başkan ve PM seçimlerinin bir arada ya- pılması nedeniyle oy kullanma süresi uzadı. Sabah saat 05.00 sı- ralannda sonuçlanan ve 1039 de- legeden 1000'inin oy kullandığı ilk turda, Baykal 472, Öymen 280, Güneş 190, Sirmen ise 52 oy aldı, 6 oy geçersiz sayıldı. bk turdan sonra Baykal paniği ilk tur oylamamn sonuçlannın alınmasının ardından, Baykal 'ın seçihnesini istemeyen gruplar arasında yoğun bir kulis başladı. Ertuğrul Günay, Güneş ve Sir- men ekipleriyle temasa geçti. Günay, sol kanattan Ercan Kara- kaş ve Fikri Sağlar'a, "Hasan Fehmi Güneş ve Sefa Sirmen'e sÖykyin, Yûklenin. BaykaTın alıp alacağı oy buydu" görüşünü aktardı. Mehmet Moğultay. Ni- had Matkap ve Halil Çulhaoğlu gibı ısimJerle de temasa geçen Günay, Baykal'ın oylannın önü- nün kesilmesi çagnsında bulun- du. Günay, Karakaş ve Sağlar'a, "Bu işin bu kurultayda çözülme- yeceği ortaya çıkti. Oymen'e yük- lenelim" dedi. Çekilme kulisleri sırasında kendisine bir süre ula- şılmayan Hasan Fehmi Güneş de tepki çeken isimler arasında yer aldı. Ikinci tur boyunca süren ku- lisler, sonuçlann gelmesiyle ke- sildi. Ikinci tur sonuçlannda Parti meclisi listesi 1) Inal Batu (664), 2) Zülfü Livaneli (570X 3) Mah- mut Yıldız (526), 4) Neşe Korkmaz (514X 5) Veli Ak- soy (513), 6) Sinan Yerükaya (499X7) M. Aii özpolat (496),8) Cevdet Servi (486), 9) Haluk özdalga (484), 10) Yakup Kepenek (479), 11) Malik Ecder Özdemır (473), 12) Necmi Yağızer (471), 13) Izzet Çetin (467), 14)MustafaGazakı(466), 15)ÖnderSav(464), 16) Ali Rıza Gülçiçek (460), 17) Ali Dinçer (459),18) Yıbnaz Ateş (457), 19) Güldal Okuducu (456),20) Oya Araslı (453X 21) Algan Hacaloğlu (450), 22) Nurettin Sözen (446), 23)MuzafferÖnder(442), 24)AykutOray(441X 25) Mehmet Sevigen (439), 26) MuratKarayalçm (438), 27) Ems Tütüncü (438), 28) Erdal Kalkan(436),29) Bü- lent Baratalı (429), 30) Berhan Şimşek (427X 31) Ah- met Güryüz Ketenci (423), 32) Ali Manm (418X 33) Mesut Değer (412), 34) Eşref Erdem (406), 35) Sadul- lah Usumi (405), 36) Ziya Halis (404X 37) Türkan Miçooğullan (404). 38) Mehmet Yula (404X 39) Yiğit Gülöksöz (402), 40) Emre Kongar (401X 41) Ali Ke- mal Kumkumoğlu (401), 42)DenizPınarAûlgan(400X 43) Fuat Çay (400), 44) Gaye Erbatur (400X45) Kemal Nebioğlu (399), 46) Haluk Koç (398), 47) Zekeriya Akmcı (396), 48) HalilÇulhaoğhı (396X49) Sevgi Kök- budak (392). 50) Mehmet Moğultay (392X 51) Esat Canan (388), 52) Yüksel Çakrour (388X 53) Nazlı Er- ay (374), 54) Semra Aksakal (361X 55) Yaşar Seyman (359), 56)SunterÖzyûrek(355X57) Meral Sağır(354), 58)ŞendUçar(352X59)Gülseren Alçı (350), 60)Ayten Aydm(343). PM'ye giremeyenler: 61) Fikri Sağlar (387), 62) Orhan Sür(387), 63) Ni- had Matkap (385X 64) Bülent Tanla (382X 65) Mehmet Tomanbay (382), 66) Hasan Akyol (382X 67) Nezir Büyükcengiz (380), 68) Erol Tuncer (378X 69) Tacidar Seyhan (372), 70) Erbaşar Özsoy (370X 71) Erdoğan Yetenç (366), 72) Sabri Ergûl (366X 73) tbrahim Tez (361), 74) CenkCûneytCeytan (356X 75) Ismail Hakkı Konar (354), 76) Şevket Arz (354X 77) Ali Rıza Bodur (353), 78) Etem Cankurtaran (353X 79) Sedat Uzun- bay (351), 80) Ufiık Özkan (348) 81) Irfan Gürpınar (347), 82) Salman Kaya (347), 83) Abdülkadir Ateş (345), 84) Bekir Yurdagûl (343X 85) Ali Özcan (339), 86) Orhan Vefi Yıldınm (330X 87) Gülsün Toker Bil- gehan (328), 88) Neda Pur (327X 89) Canan Antman (326), 90) Ismet Atalay (324), 91) Halil Akyüz (309), 92) Ercan Karakaş (304), 93) Gülten Evkuran (303), 94) Nazmiye HaJvaşi (301X 95) Fatma Çakır (301), 96) Tarhan Erdem (295X 97) Gültekin Gazioğlu (288), 98) Celalettin Koç (288X 99) Şule Bucak (286), 100) Celal Topkan(285), 101) Abdullah Emrelleri (274), 102) Ve- dat Aydm (274X103) Metin Arifağaoğlu (267), 104) Yû- cel Artantaş (266). Oylama sonucları Deniz Baykal, genel başkan seçikükten sonra yapnğı konuşmada, CHP'nin önünde yeni bir dönem açıkfağmı söyledi. (Fotoğraf: SERDAR ÖZSOY) JTORTRE/DENİZ BAYKAL Adaylar Deniz Baykal Aİtan öymen H. Fehmi Güneş Sefa Sirmen I.tur 472 280 190 52 2. tur 510 369 62 3 3. tur 543 355 12 3 Antarya'da 1938yılında doğan Deniz Baykal, Ankara Oniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu. 1973 yüında CHP'den Antalya Milletvekili olarak parlamentoya girdi. Baykal, 12 Eylül 1980 darbesine dek kartviziüne '•Maüye Bakanhğj", "Eneıji Bakanhğı'', «Parti Medisi ve MYK fiyelikleri'', "geneJ sekreter yardımaağı'' sıfatlannı yazdırdı. Darbeden sonra Ankara Dil Okulu'nda gözetim altında tutuldu. 5 yılhk siyaset yasağı kapsamına giren politikacılar arasında yer aldı. 1987 yıhnda SHP Antalya Millervekili olarak yeniden parlamentoya girdi. SHP'deki siyasal yaşamı Erdal înönü'ye karşı mücadelekrle geçti. Inönü karşısında 3 kez yanş kaybeden Baykal, kapatılan partilerin açılmasuıa izin verilmesinden sonra 9 Eylül 1992'de toplanan CHP kurultayında genel başkanhğa seçildi. SHP-CHP bütünleşme kurultayında aday olmayarak genel başkanlıktan çekildi. 9 Eylül 1995'te birleşmeden sonra yapılan ilk olağan kurultayda yeniden CHP'nin başma geldi. 53. hükümette Dışişleri Bakaru ve Başbakan Yardımcıs» olarak görev yaptı Baykal, CHP'de partinin tek hâkimi oldu. Ancak, bu hâkimiyet partisini barajuı altuıda kalmaktan kurtarmasına yetmedi. 18 Nisan 1999 seçimlerindeki ağır yenilgi ûzerine, 22 Nisan günü genel başkanlıktan istifa etmek zorunda kaldı. Baykal oylannı 510'a yükseltir- ken Öymen 369, Güneş 62 ve Sırmen 3 oy aldı. 945 oy kulla- nıhrken 1 oy geçersiz oldu. Ikin- ci oylamanın sonucu Baykal'ın seçileceğini kesinleştinrken Baykalcılar arasında bayram ha- vası esmeye başladı. îkinci tur- daki tablo üzerine Ercan Kara- kaş, arkadaşlanna, "Herkesgere- ğiniyapsın" çagnsında bulundu. Yürütülen kulislere karşın Gü- neş ve Sirmen'den Baykal'a oy kayması önlenemedi. Oymen çekfliyordu tkinci tur oylama sürerken Mehmet Moğultay, Nurettin Sö- zen, EmreKongar ve Tarhan Er- dem ile bir durum değerlendir- mesi yapan Öymen, genel baş- kan adaylığından çekilmesi ge- rektiğini söyledi. Başta Sözen olmak üzere Kon- gar, Erdem ve Moğultay, Oymen'i bu düşüncesin- den vazgeçirdiler. Saat 07.30'da tamamlanan üçüncü turda, Baykal oy- lannı 543'e yükselterek genel başkan seçildi. Öy- men 355, Güneş 12, Sir- men ise 3 oy aldılar. Kul- lanılan 924 oydan 11 'i ge- çersiz sayıldı. Oylama sonuçlan, Gü- neş ve öymen ekiplerinin kurultaya ittifak halinde gitmeleri durumunda Baykal'ı zorlayacaklanru ortaya koydu. ilk tur so- nunda, Güneş ve Öy- men'in aldığı oylar, Bay- kal 'ın aldığı oylarla başa- baş oldu. Ikinci tur sonun- da Güneş'in oylannrn bü- yük bölümünün Öy- men'e, Sirmen'in oylan- nın büyük bölümünün ise Baykal'a kaydığı gözlen- di. tkinci tur sürerken Baykal'a yakın olan Kon- ya delegeleri salondan ay- nldı. Uçüncü turda ise Öymen ve Güneş'in oyla- nndan Baykal'a kaymalar olduğu ortaya çıktı. Üçüncü tur sonuçlan- madan salona gelen Bay- kal, sonuçlar gelinceye kadar dışanda bekledı. Sonuçlar Baykalcılar ara- sında büyük coşku yara- tırken dışanda bekleyen Baykal, yandaşlannın al- kışlan ve tezahüratlan arasmda salona geldi. Eski Genel Başkan öy- men, kısa birkonuşmaya- parak Baykal'ı kutladı ve "15 ay süreyle bana CHP'ye genel başkanhk etme imkânını verdiğiniz için hepinize çok teşekkür ederün'' dedi. Oldukça mutlu ve heyecanlı olduğu gözlenen Baykal ise ko- nuşmasında, bu kurulta- yın Türk siyasi tarihi açı- sından son derece önemh olduğuna inandığını söy- ledi. CHP'nin önünde yeni bir dönem açıldığını belir- ten Baykal, bu dönemde kimsenin sorumluluktan kaçmaya, kimsenin de hiçbir CHP'liyi sorumlu- luktan uzak tutmaya hak- kı olmadığmı söyledi. IRMIKI AYDIN EIVGtN aengin(a doruk.net.tr Gece yarısını epey geçtikten sonra yattım ama nedense sabahın ilk ışıklanyla uyandım. Saat 10.00'a kadar iş yok. O kadar saat, bir otel odasında geçmez. Kahvaltı ni- yetine bir çörek yutup bir bar- dak portakal suyunu kafaya diktikten sonra sokağa çıktım. Bir cumartesi sabahı. Anka- ra henüz uyanmamış. Ulus'a kadar yürüdüm. Her zaman önünden ya telaşlı adımlarla hızlı hızlı, ya bir arabanın di- reksiyonunda çok daha hızlı geçiverdiğim Anıt'ın önünde durdum. Yıllardır bakıp da görmedi- ğim aynntılann tadını çıkardım. Kurtuluş Savaşı'nın adsız kah- ramanlan, mermi taşıyan ka- dınlar, yoksulluğu giysilerine ve yüzüne vurmuş savaşçılar taştan yontulup Ankara'nın göbeğinde Ankara'ya bakı- yorlar. Geldiğim yöne geri dön- dûm. Ankaralılar kanıksamıştır. Ben ne kanıksadım, ne alış- tırn. Ankara her zaman beni tutup 1920'lere, 1930'larata- şr/or. Sağda Büyük Tiyatro. Bak iş:e, geçen yüzyılm başlann- daki en büyük tiyatro adamla- rından Carl Ebert dağınık aaçları ile Sophoktes'in bir Bir Meydan Okumanın Kentinde... tragedyasını, Anadolu bozkın- nın göbeğinde sahneye koyu- yor. Çok yoksul bir ülkenin dört köşesinden devşirilmiş gencecik kadın ve erkek "oyuncular" Antigone'yi. Orestes'i, Klytemnestra'yı, Agamemnon'u sahneye taşı- yorlar.Aynı binanın arkalann- da daracık bir odada Türkçe- nin ustalan, Reşat Nuri Gün- tekin, Nureddin Sevin, Sab- ri Esat Siyavuşgil kafa kafa- ya vermışler "bir konuşma di- li olarak Türkçe"r\\n kural ve inceliklerini saptıyorlar: - Yapacak yazılır yapıcak okunur; gelecek yazılır, geli- cekdenir... - Üstat, eski Istanbul konak- larının güngörmüş hanımlan "yapıcek" de derler ama... Hatta "gelicaam" derler... - Olabilir üstadım. Ancak Törkçenin büyük ses uyumu belirteyicidir. O sizin Istanbul- lu hanımlar saraylı Çerkez odalıklann soyundan gelme- dir. Dilleri doğru Türkçeyi de- ğil, sarayağzının bozulmuşlu- ğunu gösterir. Biz burada ola- nı veri kabul etmiyonız. Ayık- lıyor, antıyorvegerekirseyok- tan var ediyoruz... Yoktan var etmek!.. Büyük Tiyatro önünden yü- rüyüşe devam. Dilimde bir okul şarkısı: "Yoktan var edil- miş ilk şehir sensin..." Solda Dil Tarih Coğrafya Fa- kültesi. önündeki simitçiye gi- dip, "Şşşşş kardeş, Profesör Muzaffer Şerif Başoğlu'nu, Profesör Niyazi BerkesV, Profesör Pertev Naili Bora- tav'f, Doçent Behice Boran'/ anyorum. Gelip okula girdiler mi" diye sorsam ne der aca- ba? Ya "Onlar da kim oluyor ağabey" diye sorarsa ben ne derim? - Şey, bu gördüğün okul bir zamanlar özgür düşüncenin, bilimle taçlanmış bir coşku- nun nabzının attığı yerdi. Bu saydıklanm da bu okulun ve bu ülkenin yüz aklanydılar. Yoktan var edilmiş bir kentte, kuldan yurttaş üretmeye çalı- şan öncülerdi... Desem... Simitçiyi bırakıp yürüyüşe devam. Uzakta betona kes- miş Çankaya sırtları görünü- yor. 1920'lerin, 1930'ların, 1940'lann tek tük izlerini taşı- yan "o" Ankara'dan, betona kesmiş, siyasal, küttürel kirlen- menin bütün boyurlannı gözü- müze sokarcasına taşıyan "öu" Ankara'ya bakarak yürü- yüşe devam. İş zamanı geldi. Birazdan kurultay başlayacak. Sıkı bir gün olacak. lyi bir kahvaltı için otele döneyim bari... • • • Tıklım tıklım bir salonda do- lanıp "nabız tutmaktan" hem usandım hem yoruldum. Dip- te bir delege iskemlesine çök- tüm. Salonun uğuttusu, hay- huyu arasında dört bir köşeye yerleştirifmiş hoparlörferden bir müzik yükseldi. - Çıktık açık alınla I on yılda her savaştan... Karşılıklı ve epey anlamsız ve izleyenleri etkilemekten çok uzak slogan yarışı önce ya- vaşladı, sonra kesildi. Saçma sapan bir "taraftariık'ta bağı- ran çağıranlar Cemal Reşit Rey'in bugüne dek rakibi ya- ratılamayan ezgilerine bıraktı- lar kendilerini. Yaşlı bir kadın, gözleri hafiften ıslanmış eşlik ediyor: - ...Demir ağlarla ördük Anayurdu dört baştan... Kurultay salonu etkilendi. Delegeler, seyirciler ya birlikte söylüyor, ya mınldanıyor. • • • Kısa sürdü. Onuncu Yıl Mar- şı bitti ve kurultay gene o ba- ğınş çağınşlarta bezenmiş kar- gaşasına döndü... Beni de bir düşünce aldı. Sorular art arda sıralanıyor - Yoktan varedilmiş bir ülke yaratmanın tutkusuyla donan- mış bozkırinsanlannın coşku- su, özgüveni ve meydan oku- yuşu 2000 'li yıllann Türkiye- si'nde tekrarlanabilir mi? - EskişehirCer Atölyesi'nde, Ingilizlerin lokomotif tamirha- nesinden bir ağır sanayi mer- kezi yaratan, Karabük'te Zon- guldak'ın kömürü ile Divri- ği'nin demirini buluşturan, ke- fen bezinin bile ithal edildiği bir ülkede Nazilli Basma, Malatya Bez fabrikalannı yükselten mühendisler, teknisyenler, us- talar soyu tükenen dinazorlar mı? Gencecik mühendisleri 2000 yıiında aynı tutkuyla si- lahlandırmanın biryolu yönte- mi yok mu? ••• Bunlar iş sırasında zarariı düşünceler. Buraya kurultay izlemeye yollandın sen. Haydi git işine bak. Liste hesaplarından sonuç çıkarmaya çalış, delege pa- zariıklannı izle... Haydi, mide bulantını bastır ve işini yap... 'Dikiz'e noter onaylı tekzip DYP Van Milletvekili Hüseyin Çe- lik'in başı, "fotoroman" tarzı haber- ciliği benimsemiş bir gazeteyle der- de girdi. "Haber-fotoğraf'ta, Rotter- dam Islam Üniversitesi'nin akademik yıldönümü nedeniyle düzenlenen tö- rende, Çelik'in, iki sıra ötesindeki bir kadının (Gerda Verburg), bacakları- nı "dikizlediği" ifade ediliyordu. Fo- toğraf yoruma açıktı, ama Çelik ol- dukça sıkıntılı günler geçirdi. "Muhafazakârbırbölgenin, muha- fazakârmilletvekili" olarak, buduru- mu nasıl düzeltepeğini düşündü ta- şındı, sonunda bir yakını akıl verdi: "Gitnotere, dikizlemediğinı belge- te." Çelik bu öneriye uydu ve gazeteye "noter onaylı" ihtarnameyi gönderdi: "...lyiincelendiğizaman, 1. fotoğ- rafta kulağımı kaşımakiçin başımı sa- ğa çevirdiğim ve gözlerimin yere bak- tığı, ikinci fotoğrafta ise daha önce konuyla ilgili yaptığımız bir konuşma üzerine yanıma oturan TürkasıllıHol- landa milletvekili Berna Yılmaz'/n elindeki metne baktığım bir biçimde görülecektir..." Çelik, her ne kadar iki sıra ötesin- deki Gerda Verburg'un bacaklarını "dikizlemediğini" noter onayıyla bel- gelese de; Yılmaz'ın elindeki metne baktığım söyleyerek bir başka "dikiz itirafında" buluyor... CHP'de kim, kimdir? CHPyine kurul- tay yaptı. Ata- tûrk'ün partisinin 18 Nisan seçtmle- rinde barajın altın- da kalması üzeri- ne Deniz Baykal çekilmekzorunda kalınca, 22 Mayıs 1999 tarrhinde 9. Olağanüstü Ku- ruftayyapıldı. Bei- lekleri tazelemek için bu kurultaydaki saflan aktan- yoruz. Aftan Öymen 22 Mayıs 1999 tarihinde Baykal'ın "adayı, emanetçisi" olarak görülüyordu. Bu nedenle ilk turda kendisine karşı yanşan Hasan Fehmi Gü- neş ile Murat Karayalçm ıkinci turda "Aman Baykal'ın adayı se- çilmesin" diye bir araya geldiler. Karayalçm çekildi, oylan daha yüksek olan Güneş yanşı sürdür- dü. öymen 3. turda 13 oy farkla Güneş'i geçerek genel başkan seçilebildi... Gelelim son kurul- taya. Artık saflar de- ğişti. Bu kez Baykal'ın dönmesini isteme- yenlerin adayı Aİtan Oymen'di. Murat Ka- rayalçm, Öymen'in yanında yer aldı. Ha- san Fehmi Güneş son dakikaya dek "Aman Baykalgelmesin, ma- yısa kadar Aİtan abi" demeyezorlandı. Gy- lamada ilk turdan sonra Güneş yandaşlannın oylan Öymen'e kaydı. Geçen kurultayda Baykal'ın sağ kolu olarak "Öymen'in liste- si" diye liste hazırlayıp dağıtan eski Genel Sekreter Adnan Kes- kin de Baykal'ın karşısında saf tuttu. CHP'de bir buçuk yıl içinde saflar değişti ve CHP'de yeniden Baykal dönemi başladı... "Kurultayda hangi ideoloji, hangi farklı tezyanştı" diye merak edenlere anımsatalım dedik... Kutan'ın gezisine FP'li yorumu FP Genel Başkanı Recai Ku- tan'ın Bruksel ve Strasbourg gezisi umduğu gibi geçmedi. Geziden ön- ce alınan bazı randevulann iptali, görüşmeler sırasında laiklik konu- sunda ince uyarılarla karşılaşmala- n FP'lileri rahatsız etti. Ancak yıne de "Başanlı birgezi" diyerek renk ver- memeye çalıştılar. Kutan'ın Brük- sel'de Avrupa Sendikalar Konfede- rasyonu Genel Sekreteri ve Belçika Senatosu Başkanı yerine yardımcı- lanyla görüşmek zorunda kalması basına yansıyınca FP'liler savunma- ya geçti. En ilginç savunmayı ya- panlardan birisi de FP Hatay Millet- vekili Metin Kalkan'dı. Kalkan, FP liderinin alınan randevulara karşın bazı kuruluşlann "ikinci adamlany- la" görüşmek durumunda kalması- nın "abartılacak birolayolmadığmı" savunarak şu örneği verdi: - Böyle şeyler olur. Ben de görüş- mek için Hocaefendi'nin evine gidi- yorum. Kendisi düğüne gitmış olu- yor, oğluyla oturuyor, konuşuyorum. Daha genç, dinamik, zinde... Daha iyi bir görüşme oluyor yani... 'Yassah hemşerim'... Baskı dönemleri, biraz da ba- sında sansür öyküleriyle anılır. Hıfzı Topuz'un Toplumsal Tarih dergisinin eylül sayısında yer aJan "6-7 Eylül olaylan ve Aknoz Pa- şa'nın Yasaklan" başlıklı yazısın- da donemin Sıkıyönetim Komuta- nı Nurettin Aknoz'un yazişleri müdürleriyle yaptığı toplantıdan ilginç notlaraktanlıyor. işteAknoz Paşa'nın bazı yasakian: • Büyük Millet Meclisi'ndeki müzakereler halkı heyecanlandı- racak nitelikte ise yazmayacaksı- ntz. • Yokluk ve kıtlık haberlerinin hepsi yasaktır. Örneğin fınnlann önünde ekmek almak için sıra bekfeyenterin resimleri yayımla- namaz. • Hükümeti tenkit etmek ya- saktır. Böyle bir şey yaparsanız gazetenizi kapatınm. • 6-7 Eylül olaylannı komünist- lerden başkasının yaptığı yolun- daki yazılar ve yorumlar yasaktır, kapatınm. • Çıplak kadın resmi basmak yasaktır. Bundan maksat genel ahlakı bozmak ve ülkeyi çökert- mektir; kapatınm. • Bu başımıza gelenler doğru- dan komünistlerin hazırladığı bir hadisedir. Yazılannızda bunu göz- den uzak tutmayın. Ona göre ak- lınızı başınıza toplayın. Işimizi güçleştirmeyin... 6-7 Eylül 1955'te meydana ge- len olaylardan sonra getirilen ya- saklar, daha sonrakı baskı dö- nemlerinde de eksik otmadı. 12 Eylül sonrasındaki "mavi" yasağı günlerinden, Açık Radyo'nun Charles Bukovski'nin bir öykü- sünün okunması gerekçe göste- rilerek kapatılmasına gelindi... Gabon'la Türkiye'nin ortak kaderl: IMF Yaz döneminde tatil sorunu yaşa- mayan milletvekillerinin tersine bır- çok bakan, Başbakan'ın deyimiyle "görev tatili" yaptı. Kadın, aile ve sosyal hizmetlerden sorumlu Devlet Bakanı Hasan Gemici de progra- mını "dış ticaret gündemine" ayar- layıp Afrika yollarına düştü. Ziyare- tin önemli duraklanndan biri ise ço- ğu milletvekilinin bile adını yeni duy- duğu, çöl altındaki Afrika ülkelerin- den Gabon'du. Bakanı arayıp da bu- lamayanlar "Gabon da neresi" diye düşünmeye başlayınca gazetecılere "durumdan araştırma" çıktı: 1960 yıiında Fransa'dan bağım- sızlığı kazanan bu ülke çevresinde- kilere göre 4 kat daha zengin bir böl- ge. 267 bin kilometrekarede 1 mil- yon 208 bin nüfus banndıran ülke- nin nüfusunun yansı kadın. Gabon'un Türkiye açısından as- lında en ilgi çekici bölümü benzer IMFprogramını uygulaması. 1994 yı- iında yüzde 50 oranında devalüas- yon yapan ülkede özelleştirme ve mali disıplıne dayanan 3 yıllık IMF paketi uygulansa da ancak Fran- sa'nın büyük mali desteğiyle hedef- lerini tutturabilmiş ve enflasyon ora- nını yüzde 2.9'a çekmiş. Darısı Tür- kiye'nin başına... Tûrey Köse, Ayşe Sayın, Sebahat Karakmiın, Emine Kaplan, Bülent Sanoğlu tbnun@camhuriyeLcom.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle