Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16 EKİM 2000 PAZARTESİ
O L A Y L ı A R V E G O R U Ş L E R olay.gorus@cumhuriyet.com.tr
T
ürk Ceza Yasası'nın bu mad-
desı ûzennde av lardan ben su-
regelen tarhşmalan değışıklık
oneniennı, maddenın tümden
kaldınlması ya da ıkıncı fik-
rasının değıştınlmesını ısteyenlenn du-
şüncelennı bıırada vınelemekte yarar gor-
müyoruz Bunlar basmda \e televızyon
ekranlannda çok konuşuldu, lehte ve aleyh-
te goruşler açıklandı
Cumhurıyet gazetesmın 23 09 2000
gunlu sayısında Adalet Bakanlığı nın AB
uyehğı ıçın gereklı olan yasa değışıklık-
lennı son aşamaya getırdığı habenne yer
\enlmış ve komıs>onca hazırlanan Turk
Ceza Yasası Taslağı nda 312 maddenın
ıkıncı fıkrasına "Kamu duzeni için tehB-
ke teşkıl edecek btçımde" tunıcesının suç
oğesı olarak (unsur) ekleneceğı büdınbnış
tı Daha sonra maddenın somut bırhale ge-
tınlmesı gerektığı açıklanarak çalışmalar
surdunılmuş ve av nı gazetenın 06 10 2000
gımlu sa\ ısında Adalet Bakanlığı 'nca oluş-
turulan komısyonda sozu geçen maddenın
ıkıncı fikrasının şo\ le duzenlendıgı açık
lanmıştır
"Sosyal suııf, ırk. din. mezbep veya bör-
ge farklıbğına davanarak ınsanlan birbt-
rinekarfikamudnzentni (aftınıbizçızdik)
veyatoplumun butunleşmesını bozmaya el
venşlı biçmıde düşmanhğa veva kin bes-
lemeye tahrikeden kımseve bır >ddan beş
yıfa kadar hapis cezası verifir."
Bu değışıklığı açıklayabılmek ıçın ıkın-
/*>' 312. Madde
HaKtÇELENK
a fikranın buguri j*Oht|lükte olan bıçımı-
nı gorelım
"Halkı: sınıf, din, nicvemezbepwy»böl-
ge farklılığı gozeterek km ve düşmanfağa
açıkça tahrikeden khnse bir yudan üç v>
b kadar hapis cezasyla cezalandırriır. Bu
tahnk umumun emniyetiiçin tebükefi ob-
bflecek bır şekflde yapridg takdinie fafle
venlecek ceza fiçte birden yanya kadar
artunhr."
Yururluktekı 312/2 madde ıle degış.ık-
lık taslağı karşılaştınldığı zaman görülür
kı, suçunoluşabılmesı ıçınmaddeye, "Ka-
mu düzenini veya topiumun bütûnleşroe-
sini bozmava eiverişH biçnnde düşmanb-
ğa ve kin besleme>e tahnk" öğesı eklen-
mıstır Başka bırdeyısje yururlüktekı mad-
dede bulunan "Kın ve duşmanlığa açıkça
tahrik" oğesı yenı bır koşula bağlanmış
ve bu tahnk eylemınınkamu duzenmı ve-
ya topiumun butunleşmesını bozmaya el-
venşlı olması koşulu getınlmıştır
Bılındığı gıbı 312 madde hakkındakı
eleştınler, yunırlektekı metnın soyut nıte-
lıkte olduğu ve bunun somutlaştınlması ge-
rektığı yonünde bulunuyordu. Anılan mad-
de ıçın yenı taslağı hazırlayanlarbu soyut-
luğu kaJdırdıkJanru ve maddeye somutluk
kazandırdıklannı savlamaktadırlar
Busavgerçeknadr?Hukukauygunnw-
dur?
Bu yasa değışıklığının, son yıllarda da-
ha da yogunlasan partızan yonetjm tarzı-
nı ve kışıye ozel yasa çıkanlması tarbş-
malannı bır yana bırakarak ve de hukuk
alanında kalarak bu soruya şu yanıt venl-
melıdır Boyle bır değışıklık taslağı once
anayasanın38 maddesınde açıklanan soç-
bnn .vasalbğı ılkesıne aykındır Bılındığı
gıbı suçlann yasallığı ılkesı, suç ve suç oğe-
lennm yasada açık seçık, hıçbır duraksa-
maya ve değışık yoruma yer vermeyecek
bıçımde açıklanmasıdtr Vatandaş hangı ey-
lemın suç oluşturduğunu bılmeh, davra-
ruşlannı buna gore ayarlamalıdır
Bu da suça ılışkın yasalann değışık an-
layışlara neden olmayacak bıçımde dü-
zenlenmesıne bağlıdır Bu, aynı zamanda
ınsan hak ve özgurluklennın de guvence-
sıdır Oysa maddeye konulmak ıstenen
kamı dfizeni kavramı bo> le bır nıtelığe sa
hıp değıldıı Kamu düzenı ne demektir?
Bu düzen hangı hallerde bozuhnuş kabul
edüecekbr9
Bıreylem, ne zaman toplumun
butunleşmesını bozmaya elvenşlı bır tah-
nk sayılabılecekür9
Bunu yargıç nasıl de-
ğerlendırecektır'? Bunun olçusu ne ola-
caktır?
Anayasa Mahkemesi ne diyor?
Yasalann anayasaya uygunluğunu de-
netleyen yüksek mahkeme şunlan soylü-
yor "_Aynı suretie, bu konuda bir diğer
amr otanak üzere kabul edflmış bulunan
kamu duzeni deyımı ıse bellı edılmesı da-
ha guç bır kavram kapsamaktadır Nkekim
\erli ve yabana bırçok hukuk esennde,
çeşkMabnbrdaki kişihakJanm suurlayan
bu terhn ak sık görüimefcte Cakat tanfuıe
pek az rastlanmaktadır Yapılan açıklama-
larda ıse bunun tanfînın guç olduğu ka-
bul edıldıkten sonra çeşıtlı açılardan ıza-
hına çalışıldığı görulmektedır
Bu suretie yapıhnış oian tariflerin mce-
lenmesi sonucunda kamu duzeni deyimi-
nin; topiumun huzur ve sükûnunun sağ-
lanmasuu, devietin ve devlet teşkdatuun
muhafaaraam hedeftutan her şeyi ifade et-
öğk bır başka devtşle cemrvetin her saha-
dakı duzenının temehnı teşkfl eden bürön
kuraflan kapsadığı sonucuna vanlmakta-
dto"."(1) Yerl» ve yabancı yapıtlann tanım-
layamadığı, sadece açıkiamasına çahştı-
ğı, devietin ve dev let orgutunun korunma-
sını hedef alan her şeyı ıfade ettığı soyle-
nen bu tur kavramların madde ıçıne ko-
nulmasının uygulamada doğuracağı sa-
kıncaJarı şımdıden du^unmekte \ ararv ar-
dır "Tbpnımun bûtunleşınesını bozmaya
eherişibiçandeınsanlankm beskme\ç faih-
rik" sozcuklenne gelınce
Topiumun butunleşmesüu bozmaya
elvenşli tahrik" sozcuklen, topiumun gu-
nümuzde bûtunleşmemış, bütunluğünü
kazanmamış olduğunu anlatmaktadır Bû-
tunleşmemış olan butünluğu bulunma-
yan bır topiumun butunluğunu bozmak
ıçın tahnk etme anlamsızdır Ote>andan
hangı eylemlenn ınsanlan bırbırlenne kar-
şı topiumun butunleşmesını bozmaya el-
venşlı bıçımde duşmanlığa ve kin besle-
meye tahnk ettığı ya da etmedığı nasıl an-
laşılacaktu-9
Yargıç bunu nasıl değerlen-
dırebilecekür9
Boyle bıryasa değışıklığı,
312/2 maddeyı, ılen sürûlen savlann ak-
sme soyutlaştıracak genışvonımlaraaçık
bır duruma getırerek "suçknn yasalhğı d-
kea"nı bozacak, mahkemelenn değışık
kararlar vermesme neden olabılecektır
Goruluyor kı son değışıklık taslağı ıle ya-
pılan duzenleme yetersız ve amaca uygun
olmaktan uzakbr
(l)ResmGazete28021966günve 1965/58
ShK YmeRG 77 12 1964 gün 1964/61
ShK
ARADABİR
ALt SERDAR Sa\ışta\ U\eı>ı
Kamu Kuruluşlarınca
Kurulan Vakıflar '
Gerçek anlamıyla vakıf, kışı veya kışılenn servet-
lennın bırarayagetırılmesıyle, bellı amacın gerçek-
leştınlmesı ıçın kurulur Buradakı amaçta, kamu ya-
ran on planda olmalı, kışı ve gruplann çıkarı goze-
tılmemelıdır Konulan bu servet ve bunun değerien-
dınlmesı ıle sağlanan kaynaklar bu amacın gerçek-
leştınlmesınde kullanılır Bu amacın gerçekleştınl-
mesı ıçın, vakıflarca ıktısadı ışletme kurulup ışletı-
lebılır
Ancak, her koşulda kâr amacı gudulmez. Vakıf
senedındekı amacın gerçekleştınlmesı esastır Kâr
amacı gudulmedığı gıbı, kârdağıtımı yapılmaz Mu-
tevellı heyet, yonetım kurulu, vakıf mensubu kışı-
lere kışısel yarar sağlanmaz Vakıflarda, demekler-
de olduğu gıbı uyelık statusu de olmamalıdır
Son yıllarda, ozellıkle 903 sayılı yasadan sonra
kamu kurum ve kuruluşlannca kurulan vakrflar bu
genel ılkeler dışına çıkmışlardır Bunlarda kamu ya-
ran bır yana bırakılmakta, mensuplanna emeklılık,
sağlık, borç verme gıbı kışısel yararlar on plana
gelmektedır Bazılarında ıse, ozellıkle unıversıte
bunyesınde kurulan vakıflar, kurumlann gorevlen-
nın yenne getınlmesınde devlete yardımcı olma go-
revı de ustlenılmektedır Bunlann pek çoğu da, va-
kıf kuramına aykırı olarak genel kurul ve uyettMer
ongorulerek dernek gıbı faalıyet gostermektedırfer
Ister kamu kurumunun gorevlenne yardımcı ol-
mak, ısterse mensuplanna yarar sağlamak amacıy-
la kurulsun, bu tur vakrflar kamu kaynaklanyla bes-
lenmektedır Pek çoğu kamu kurumlannın bınala-
nnda faalıyet gostermekte, kamuya art taşınmaz-
lan kullanmakta, kıraya vermekte veya ışleterek ge-
lır sağlamaktadırlar Bır anlamda, kamu otorrtesını
kullanarak haraç almaktadırlar Bu çarpık gelışımın
vakıf kuramına ve ılkelerıne aykırı olduğu, tartışma-
dan uzaktır
Bugun neredeyse her unıversıtede bır vakrf ku-
rulmuş, unıversıte yonetıcılerı bu vakıflann yonetı-
mıne getırılmış, unıversıte ve dolayısıyla devlete art
taşınmazlann ışletılmesı bu vakıflara bırakılmıştır Ay-
nca, unıversıtelerın ışlen ıhale yoluyla veya doğru-
dan bu vakıflara venlmeye başlanıştır Yonetıcıler
aynı kışıler olduklanndan ıhaleyı alan da veren de
aynı olmaktadır Sayıştay Genel Kurulu'nun
21 10 1996 T ve 4863 sayılı karannda, unıversıte
vakrflannın unıversıtetenn ıhalelenne gırmelennın, Iha-
le Kanunu'nun 6 maddesıne aykırı olduğu sonu-
cuna ulaşılmıştır Kaynak yetersızlığı ve malı sınır-
lamalan aşma amacıyla da olsa, vakıf kuramını en
lyı bılebılecek bırer bılım kurumu olan unıversıtele-
nmızın ve değerlı hocalanmızın mevzuata aykın bu
olguyu benımseyıp uygulamalannı anlamakta zor-
luk çekmekteyız
Devlet bır butundur Taşınır-taşınmaz mallan, kay-
nakları, gelırten ve bır butçesı vardır Görevlennı
bellı bır sıstem ıçınde yenne getınr Devietin kay-
naklannı kulianarak, devietin bu sıstemının dışına
çıkılarak, her kurumun kendını kurtarmak ıçın va-
kıf muessesesını kullanması kabul edılemez Vakıf-
lann kamu kaynaklan dışında kaynak yaratması ve
devlete yardımcı olması esas olmalıdır Devlet ken-
dı varlık ve kaynaklanna kendısı tasarruf etmelıdır.
özel statudekı, fakat kamu gorevlılennceyonetılen
kurumlara bırakılmamalıdır Bu tur vakrflar, devie-
tin sırtından bır an once atılmalıdır
Sonuç olarak, vakıflar da dahıl olmak uzere, kâr
amacı gutmeyen butun sıvıl toplum örgutlennın,
devletı kullanarak gelır sağlama yenne toplumsal
dayanışmayı esas alarak ek kaynak yaratmalan ve
bu kaynaklarla kamu hızmetlennın yenne getınl-
mesıne yardımcı olmalan daha doğru olacaktır
Demokrasi ve Banşm Olmazsa Olmazlan-II
İLAN
TC
ANKARA 31. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo 1999'575
Dav acı Surmelı Tekcan v ekjlı Av Emın Pektemur ta-
rafından da\alı Le\la Tekcan aleyhme açılan boşanma
davasının yapılan açık >argılaması sırasında,
Davalı Levla Tekcan adına çıkan tebhgat bıla ıkmal
dönmuş davalının adresı tespıt edılememış, dava dılek-
çesı ve dunışma gunu saatuun ılanen tebüğıne karar ve-
nldığı, daha sonra mahkememız dosyasının takıp edıl-
meyerek muracaata bırakılması sebebı ıle davacı vekı-
unın verdıgı 14 6 2000 tanhlı yenıleme dılekçesı dava
dılekçesı ve duruşma gununun ve davaya esas ıbraz et-
mek ıstedığı tum belgelennı ve dehllennı duruşmanın
bırakıldığı 23 11 2000 gunu saat 09 45 e kadar mahke-
meye gondermenız, gelmedığınız ve kendınıze bır ve-
kıl tayın etmedığuaız takdırde 7201 sayılı Tebhgat Ka-
nunu nun 28, 29 ve HTJMK nın 213 ve 377 maddelen
uyannca >argılamanın >okluğunda yapılacağı ve hu-
kum venleceğı yenıleme dılekçesı, dava dılekçesı ve
duruşma gunu teblığı verıne geçmek uzere ılan olunur
Basın 58197
GÜrfoÜZ D. TÜFEKÇİ SosyalAntropolog
P
ekı, banştan ne
anlıyoruz'7
Ne-
dır banş9
öyle
hanı top, tûfek,
tankla, bombay-
la falan ınsanlan öldur-
mek, oldurtmek gıbısın-
den eylemlrat karşı olmak,
sılahsızlanmak mı banş
7
Epey zaman oldu, büyük
dûnya savaşian sılah zoru-
nun dışına taşıtıldı Em-
peryalıst sömurgecı yapı-
dakılerle bıreysel "hırsve
çıkar kökenn" hesaplaş-
malar dışında ateşlı sılah
pek kullanılmıyor Pahab,
çok para gerekünyor ateş-
lı sılahla savaş (Bu baş-
lıktakı yazurun ükı 20 Ey-
lül'deçıkmıştı)
Ahşageldığımız savaş
oldurücü sılahlarla olur-
du O çağlarda banşı sava-
şın tam karşıtı olarak ta-
nmüıyordukC") Şundıler-
deışdeğıştı Artıksavaş-
lar duşunsel-ekınsel (kul-
türel) bır enlem/boylam
ıçuıde, mermıden daha
giîtlu bır yok edıct olarak
surmekte, sürdurulmekte-
dır Bu nedenle once "yurt-
ta banş" gereklı oluyor.
Savaş ıçın yapılan bır araş-
tırmada saptanan gerçeğı
goz onunde bulundurarak
duşunmek gerektığıne ına-
nıyorum "Son *>rt bin
yıÜda dünya üç yüz gûn-
den daha az bir sure banş
içindeyaşamıştır*'(l) Bu
durumda banşı demokra-
sıyle yaşıt ve eşdeğer ka-
bul edemeyız
Yoksa savaşın tam kar-
şıtını demokrasi olarak mı
alacağız'? Bütun dunya ev-
rensel banşı sa|lamakla
ugraşıyor demek, kolayı
seçmek olur Hatta, yanlış
olur Gûnumûz dûnvası-
nabakahm. örneğın, Han-
da'dakı mezhep çatısması-
nın yuzlerce ınsarun ölu-
mûne neden olması Ir-
landa demokratık bır ûlke
degıl mP Demokratık. Ba-
nş var mı' Yok, Savaş var
Sonra, Atnenka Bırleşık
Devletlen demokratık bır
ülke degıl mı
?
Demokra-
tık. Pekı, Ku Kluı Klan
yobazian ne oluyor^ Zen-
cıler ınsan değıl mı? Da-
ha da ötesı, eskı Amen-
ka'nın asıl sahıbı Kızude-
rililer. ınsan değıl rruydı
kı Amenka USA olduk-
tan sonra çe\Tilen kovboy
flknlennde, beyazlann ka-
fa denlennı yuzen vahşı-
ler olarak bızlere tanıtildı-
lar'' Vahşı denılen ozaval-
Iı ınsarüann akrabalan, de-
mokratık bır Amenka'da
yaşamıyorlar mı
9
Banş
var mı' Yok Irk aynmı
suregelıyor
tran, Suudı Arabıstan,
Pakıstan falan demeyece-
ğım, Bosna-Hersek 'te ya-
şanan dramatık olaylar,
Somah facıası necıhk olu-
yor yanı
7
Anımsatmaya
çalıştığım olaylar ortaça-
ğın benzen aydmlanma
dönemı oncesı olaylan de-
gıl mıdır' Evet öyleyse bu
durum yenıçağ aydınlan-
masının dunyanın her ya-
nında tam yayılmadıgının
kanıtı oluyor
18 yüzyıl duşünürlen
ortaçagdan yenıçağa çıkı-
şın, aydınlanmanın başa-
nya ulaşmasını gerçekleş-
nrmenın koşulunu, "E^-
rimde Fırsat E;itligi"ae
bağlamışlardı Yeteneklı-
lenn yanında, yetenegı ol-
taksit
O faiz O peşinat
Pimapen yetkili bayilerinde,
çok çeşitli ürün seçenekleri ve
çok uygun ödeme koşuliarıyla.
y y i TeL « 3 858 oı 95 • AJtw*»<« tXfy» Ud. Ştl Tel 216 342 8619 • Ayml* GSksu
Ltd Şb TeL 2U 289 4162 • ta*ol«r Alaca Ud Ştı Tel 212 436 03 14 • BataıMy Akm Ud. Ştl Tel 212 570 71
54 • M n i M m Crat Ud Şti Tel 21a 213 0180 • Btfiktıt Arpcn Ud Ş(i. Tel 212 23* 00 88 • lostMcı Ispen
Ltd Stı TeL 216 46312 05 • Mfnrta PeUt Ud Ştı Tel 216 428 56 90 • C—ttrtit» «Uurlar Ud Ştı Tel 216
358 95 35 • Ç*tt*y»n Aytek Tel 212 356 92 65 • ErtnUy Mar Ltd Ştı Tel 216 353 54 55 • fMnyurt Trakyı tam
A4. TeL 2»2 690 6190 • EyOp SOnan Ltd Ştı Tel 212 615 43 85 • ftmtlUhıp Akyilda Ud ştl Itl 216 33« 09
86 • MMftl CojkunUr Ud Ştı Tel 212 350 16 12 • K.M f*it Aytiın Ud Şti Tel 212 634 28 34 • Ka4ıMy
BostanootluLtd.Şti Tel 216 338 25 65 • Xa(ıUM*e brpe* Ltd Ştı Trl 212 2*2 58 50 « KMhptaoaa l«i üd
Ştl Tel 212486 04 91 •UmMEMfpen Ltd Şö. TeL 2u 28193 31 • Matttpa Aksu Ltd Şti Tel 1164634832*
IMItep.Ertay Ltd Ştı Td 21644183(4- PH«kPcnPlastud,ŞtL TeL2164917871 • UmlûıtıanProffl TeL
2i2 567io26*SııttiwbtY<İS«dapenLt<< Ştl Tel 216 329 3118 • Ş^U özpen Ud Ştı Tel J12 225 52 54 • (MdMv
Turan Cam Ltd Ştı Tel « 6 333 33 30
"Başkapen'le karıştırmayın lutfen'"
wwwpmapencwr.tr
VOfMi
Ûcntoiz CK«şma Hatb. 0 800 211 41 55 (2 H«T)
• KofflnaM TDkMlei Kradtoi »•.
mayan bıreylen de uygun
bır becenyle donatabıle-
cek egıtımı ongoruyorlar-
dı O çagda egıtım, oğre-
tım kıhse, ruhban sınıfi fa-
lan gıbı tufeylı somûrucu-
lenn başatlığı altındaydı
Bunlardunya ışlennın ın-
sanlarca oğrenılmesıne
ızın vermezlerdı Bıreysel
yaşamın tum kurallan, ya-
salan kutsai btaplarda ya-
züıydı Bu kurallan ruhban
sınıfından ba^ka kımsenın
ogrenme ozgurlugu yok-
tu Toplumsal yaşam, eko-
nomı, egıtım-ögretım dın-
sel kurallann (şenatın) tut-
sagıydı
Osmanlı'dakı eğıtım-oğ-
retım de Batı'dakı uygula-
malann etkısınden kendı-
sını kurtaramamıştı Bu
gencı uygulamalara ılk
darbe 1920TBMMdev-
nmcı yonetimıyle vuruldu.
Ikıncı darbeyı, 1921-1922
yülanndakı ogretmen ku-
rultaylan, uçüncü darbeyı
ıse 1923 yılı gezısınde Ga-
zı, Osmanlı devletının
"ölümunden duyduğu
memnuniyeti" vurguladı-
ğı (tzmır de halklaj konuş-
maları ındırdı Aynı ay
ıçınde Ekonomı Kongre-
sı kapanışında "efitimde
firsat eşhüğmin" formu-
lunü de venyordu (2)
Son darbe 1924 yılı 3
Mart gûnü vuruldu Şen-
at, halıfelık kalktı, eğıtım-
de fırsat eşıtlığı "TevhidS
TedrisatKanunu" ıle baş-
latıldı Sonra bu devnmı
destekleyen yasalar çıka-
nldı Kulluktan ozgûr ın-
sana, göksellıkten ulusal-
cıegemenhgegeçıldı Do-
gal olarak bu yenıhkler
devlete de yansıtüdı Öğ-
retım programlannın te-
meh dınsel (şenat) köken-
lı oğretımden uzaklaştınl-
dı
Devnmın başögretme-
nı okul kıtaplannda yapı-
lan yenılıkler ıçın ortaçağ-
dan ornekler göstenyor-
du "Yurtta banş" odun-
suz bır ulusal eğıtımle ger-
çekleşebılırdı Yonetıcı-
ler ey lemlennı hakJı gos-
terecek bırçok gerekçe bu-
labılırdı "Çiûâcû'' dıyor-
du başoğretmen, "hûsnû-
niyetie hiçbirzaman biçbir
şe\i tamir edememışlerdir.
ınsanlann, ruhun selame-
ü için vakıldıklannı bili-
yoruz. Herhalde bunu ya-
pan engizisyon papazlan,
hüsnünryederinden ve iyi
işyaptüdanndan sözeder-
lertti; belki de cidden bu
sözlerinde samimi idiJer.
Fakat bir hamakari (ah-
makhğı)yataut bir hrvane-
ti ryi bir işkabbma uydur-
makgûçdeğüdir; en niha-
yet bu bir isim değiştinne
meseJesidir'' (3)
Sıvas'tah canlar neden
yakılarak oldûruJdu der-
suıız^ Yurdumuzda Tur-
kıye Cumhunyeü 'nın ku-
nılduğu yıllarda gerçek-
leştınîen devnmı destek-
leyıcı yasalardan venlen
ödûnlerle ulusalcı egıhm
ve oğretun goz ardı edıl-
mışta de ondan. Açılan Ku-
ran kurslan ve ımam-ha-
tıp okullanyla tankatlara
yeşıl ışıklar yakıldı Boy-
îece banş kavramının ılk
maddesı '^urtta banş" ıle
özgurlugûn duşunsel gu-
cu olan laıkhk de yok edıl-
dı Oysa özgüriük bir ûl-
kenin kalkınma, uvgarhk-
taflerlemevebağınısEBğın
kaynağıydı
"Siz bakmayın Turld-
ye'ddd trafîk canavarbğı,
yargKKinfazolayianna fa-
lan. OzdBde&âsizcina>ct-
lere... Hele demokrasi bir
gelsin. hukuk devleti bir
kurulsun, \B'yedegireriz,
iç banş da sağlanır, fena-
hklar son bulacakür" dı-
ye duşunebılırsınız Ama
bu sorunun nasılının yanı-
tı çok zordur, zor tnsan-
sız demokrasi, ınsansız ba-
nş, ınsansız cumhunyet,
ınsansız dev let olmaz In-
san bıreylenn ulus olarak
yaşayabılmesıvle adlanır
"Birey toplum içinde in-
santnrT Toplum ıse aydın-
lanma çagından bu yana
ulusal nıtelıklerle bır ara-
da yaşavabılen topluluklar-
dan oluşmaktadır
Başoğretmen dıyor kı
"Insanlan mutlu edece-
ğim diye onlan birbirleri-
ne boğazlatmak insanhk
dışı ve son derece teessüf
edilecek bir sistemdir. In-
sanlan mufJu edecek ye-
gâne >ol, onlan birtirieri-
ne yaklaştırarak onlara
brbirlerini sevdirerek, kar-
şıhkiı nesnel ve tinsel ge-
reksınımlenni sağlamaya
vara\an hareket ve enerji-
yi vermektir. E\rende ba-
nş içinde insannğm gerçek
mutJulugu. ancak bu yuk-
sekideal \okrulannm çoğal-
ması ve başarüı olnıasıyla
mumkun oüacakar."
Mustafa Kemal'ın "tm-
tiyazsız, sınıfsız. kaynaş-
mış bır kutleyiz" sozu,
onun ulusalcılık tanımla-
masından kaynaklanmak-
tadır Amacı "sağhkh bir
topknnsal yaşam g^çekkş-
armeknr" Toplumsal sağ-
lık, laık ve ozgurluklennı
eşıt olarak kullanabılen bı-
reylenn yarattığı uluslar-
da ve devletlerde gorule-
bıhr
Insanlann olume duy-
duklan korkunun bır so-
muru aracı olarak kulla-
nılmasının onune geçıl-
mesı gerekmektedır Tur-
kıye'de on bınlerce ydlık
bu eskı korku halen yu-
rurluktedir Oysa Kema-
lıst sıstem evrensel banşa
ulaşmanın yontemını sağ-
lamak ıçın dunya devletı
yonetıcılenne şöyle ses-
lenmektedır
"Şuna inanıyorum ki
eğer sürekli banş isteni-
y'orsa, kitielerin durumla-
nnı iyileştirecek uluslara-
rası önlemler ahnmalıdır.
lnsanhğın tunıunun bol-
luk içinde vaşaması açhk
ve baskmın venne geçme-
Kdir. Dünya vıırttaşlan ha-
set, açgozhılük ve kinden
uzaklaşacak şekflde eğftfl-
melidir.'"
Tum "çıkarcı para ta-
pnncılar''ının guç aldığı
kaynak, şenat kokenh eğı-
tım ve oğretımdır Musta-
fa Kemal Ataturk un ger-
çekleştırdığı devnmlenn
bır an önce yaşama geçı-
nlmesı zorunludur
Kemaüst sistemin tüm
dümada uvgulannıası
2000'lerin kaçınılmaz gö-
reviolacaktır. E\rensel de-
mokrasi ve banşm başka
çözüm ve çıkar yolu yok-
tur_
(l)Tufekçı itatürk'un
Duşunce Yapısı, (Leon, F
Saul'den alıntı), Turhan
Y3 B,Ank.l987ss 263-
270
(2) Ataturk'un Soylev
ve Demeçlen, TİTE Yay
II c 2 Sa, TTKBasımı,
Ank 1959, ss 83 94 99
vd
(3) Afetınan Prof Dr,
Medenı Bılgıler veM Ke-
mal Ataturk 'un El Yazıla-
n TTKY.3B Ank 1959,
ss 57 vd
CUMHURİYKTTE1V
OKURLARA
ORHANERİNÇ
Gezi NotJan...
Haftayı Doğu ve Guneydoğu'da geçırdık der-
sem bıraz abartmış olurıım ama.. haksız da sayıl-
mam
Istanbul'dan başlayan yolculuğumuzun ılk du-
rağı Erzıncan'dı Basın Yayın ve Enformasyon Ge-
nel Mudurluğu'nun duzenledığı 5 Yerel Medya
Eğıtım Semınen'ne katılacaktık "1 mılyon dolar-
lık gazetecı" başlıklannın atıldığı gundu Ne olup
bıttığı henuz ortaya çıkmamıştı Yol boyu, basın-
dakı yozlaşmanın nerelere vardığı konusu bır kez
daha gundeme geldı
Ancak buyuk gazetea çoğunluğunun bu tur olay-
lann dışında kaldığına olan ınancımız, semınere
katılmak ıçın 750 kılometrelık otobus yolculugunu
goze alan Kahramanmaraşlı meslektaşlanmızla
karşılaşınca daha da pekıştı.
Depremın yaralannı başan ıle sarmakta olan Er-
zıncan, Ankara'nın fotoğrafiardan tanıdığımız ılk
yıllanna benzıyordu Bırbınnı dıklemesıne kesen
temız yollar, çogu ıkı katlı bınalar Bozulmamasını
dıledığımız dısıp/ınlı bırşehırcılık anlayışı şehır mer-
kezıne egemen olmuş gıbıydı.
12 Ekım Perşembe sabahı açılış törenı sonrasın-
da ılk konuşmayı yapıp yemekten sonra yola düş-
tuk.
Bu kez hedefimız Elazığ'dı Genelkurmay Baş-
kanlığı'nın 3 Ordu bolgesı ıçın duzenledığı Basın
Turu'na katılacaktık
Semıner nedenıyle turun ılk gun programında
yeralan Tuncelı yöresındekı gezıyı kaçırmıştk ama,
hıç olmazsa ıkıncı gun Bıngol, Muş, Bıtlıs, (Tatvan)
ve Elazığ ıllenndekı etkınlıklere tanık olmalıydık.
Attı buçuk saatlık bır otomobıl yotculuğu sonun-
da Elazığ'a vardık Çunku, Erzıncan, Tuncelı, Ela-
zığ yolu henuz tam güvenlı sayılmryordu llıç'tekı
çay molası ıle Kemalıye'dekı ılçe muzesınde ge-
çen yanm saatı duşersek, buyuk bolumu dağlan
aşan yollarda ve gecenın karanlığında can derdı-
nın aklımızın ucuna bıle gelmedıgı attı saatlık bıryol-
culuk sonunda Elazığ Orduevı'ne vardık.
Gezının aynntılannı arkadaşlanm sızlere anlatı-
yoriar. Ben sızlere kuçuk ızienımlenmı ve vardığım
kanıyı aktarmak ıstıyorum
Teror olaylannın tamamen bıttı denemese de
yok edılmeye yuz tuttuğunun kanıtı, uzennden he-
lıkopterle geçtığımız, goz alabıldığıne uzanan dağ-
lar ve yaylalar oldu Bır zamanlar teronstlenn cırrt
attığı dağlarda şımdı buyuk ve kuçukbaş hayvan-
laryayılmıştı. Çevrelennde hıçbır yerleşım noktaa
da görunmuyordu
Yukanda andığım ıllenn gıttığımız köylennde as-
kerienn ya doğrudan duzenledığı ya da buyuk kat-
kıda bulunduğu onemlı ışler başanlmıştı. Köy yol-
lan onanlmış, ıçme suyu borulan döşenmış, elekt-
nktesısatı yenılenmış, ılköğretım okulu bınalan ya-
pılmış, gerçekleştınlen çocuk parklan varsa bele-
dıyelere devredılmış, çocukiar ıçın yaz eğrtım kamp-
lan, gençler ıçın unıversıte hazıriık kurslan duzen-
lenmış, hatta asfatt şantıyesı btte yapılmıştı.
Butun bu ışler ıçın harcanan paralar da asken bır-
lıklenn kendılenne aynlan odenekten yaptıklan ta-
sarrufla sağlanmıştı
Anlaşılan o kı, once askere "terörû bıtır" diyen
merkezı yönetım, şımdı de "teröryaralannı da sar"
demeye getınyordu
Yaşama umudu artan yöre ınsanlanna ıstedıkle-
n "aş ve ış" sağlama görevı de neredeyse bütu-
nuyle askerden beklenıyordu
Yıllardır başbakanlar ve bakanlardan dınledığı-
mız pariak nutuklar, atıldıklan yerde kalmıştı
Sozu, katıldığı yaz kampının anket formuna du-
şuncelennı aktaran, ancak adı okunamayan Gu-
neydoğulu çocuğun, hem medyayı hem de polrtı-
kacılan uyaran şu cumlesı ıle noktalayaiım.
"Artık çağdaş ve uygar ınsaniar olalım Televız-
yonu açtığımız zaman bu ulkede herkesın med-
yatık olma ısteğı kaybolsun. "
•
önumuzdekı pazartesıye kadar gönlunuzce bır
hafta geçırmenız dıleğı ve saygılanmızla.
oerinc@cumhuriyetcom.tr
İLAN
TC
ANKARA 9. SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo 1999/668
Davacı Selım Ozbaş vekılı tarafmdan davahsı Isma-
ıl Bayulker'ın aleyhıne açılan ortaklığın gıdenlmesı
davasının vapılan yargılanması sonunda,
Davalı Lsmaıl Bayulker'uı adresı tespıt edıljp kendı-
sıne mahkememızden venlen 14 6 200 tanh ve
1999/668- 606 sayılı davanın kabulüne, Ankara Altın-
dağ 1 Bölge Tapu Sıcıl Müdûrluğü Karapürçek Ma-
hallesı, 22578 ada. 8 parselı teşkıl eden 825 m2 mıkta-
nndakı taşınmaz üzenndekı ortaklığın taşınmazın bu-
tun yûkumlulûklen ıle bırhkte saülarak hıssedarlar ara-
sındakı ortaklığuı satış suretıyle gıdenlmesıne,
50 000 000 -TL ücretı vekalet üe 79 058 000 -TL yar-
gılama gıdennın davalılardao tahsılı ıle davacıya öden-
mesıne daır karar tebhğ edılemedığınden tebhgatın ıla-
nen yapılmasına, Janın neşır tanhınden ıtıbaren 15 gün
sonra davalı lsmaıl Bayûlker'e duyurulur 5 10 2000
Basın 57181
İLAN
TC
BAKIRKÖY 8. ASLÎYE HUKUK
HÂKİMLİĞl'NDEN
DosyaNo 1999/497
Davacı Aysel Aydoğan vekılı Av Nıhal Ugurhı tara-
fından davalı Abdurrahman Aydoğan aleyhıne açılan
boşanma davasının yapılan yargılaması sırasında
Menderes caddesı Kahraman sok No 33 D lOGün-
goren adresındekı davalı Abdurrahman Aydoğan 'rn bu
adresıne tebhgat yapılamadığından ve yaptmlan tahkı-
kata rağmen teblıgata yarar adresı belırleneınedığınden
ılanen tebhgat yaptınlmasına karar venldığınden adı
geçen davalımn duruşma günu olan 3 11 2000 gunu sa-
at 09 50'de nıahkememızde hazır bulunması veya ken-
dısıru bır vekılle temsd ettırmesı, aksı takdırde yokhı-
ğunda yargılama yapılarak karar venleceğı dava dılek-
çesı ve dunışma gunu teblığı yenne geçmek üzere üa-
nen tebhğ olunur
Basın 56631