Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 EKİM 2000 PAZARTESİ CUMHURlYET SAYFA
17
TuzgöNi
oluyor
Şereflikoçhisarlılar, çığlıklannı
Türkiye'ye duyurma
uğraşındalar:
"Tuz Gölü öldürülüyor."
llçede çıkan "Çıhla" dergisini
aracı kılmışlar:
"Gölelden gidecek. Göl
kirteniyor. Göl doğal özelliklerini
yitlriyor."
Gelinen nokta hiç de iç açıcı
değil: "Komşu ülkeler tuz alımını
durdurdu. Tuz satan ülke idik,
tuz satın alır olduk. Göl
ortasında halk tuzsuz bırakıldı.
Binin ûzehnde nakliyeci işsiz
kaldı. Araziler çoraklaştı. Tuz
elde etmek için teşvik edilen
özelleştirme yöntemi çözüm
olmadı."
Çıhla'dan yetkililere son çağn:
"Saplantılardan kurtulun. llmln
gerekliliğine, plana, programa
inanın. Ulkenin doğal
zenginliğinl korvyun.
Siz bir adım atın, gerisi gelir..."
ISIKKANSU
Medya holdingleri, kamu bankalannı satın
aldılar; göz yumuldu.
Medya holdingleri "kâr marjı yûksek" enerji
sektörüne girdiler; "Küreselleşme bunu
gerektiriyor" denildi.
Köşe yazartarının ihale takipçiliği yaptıklan
belgelendi; "Kanıtlar etik değeıiehe
uyuşmuyor" gerekçesiyle işin üstü örtüldü.
Medya holdinglerinin devlet ihalelerine
girmemelerini öngören yasanın
değiştirilmesi için "gazeteci" kimliği
taşıyanlar TBMM koridortannda kulis
yaptılar; es geçildi.
Medya holdingleri, sahibi olduklan
bankalanyla, finans kuruluşlarıyla ülkeyi iç
borç batağına sürükleyen, halkı
yoksullaştıran rant ekonomisinden pay
aldılar; susuldu.
Medya holdinglerinin yan kuruluşlan olan
sigorta şirketlerinin yaranna, toplumun
zaranna kamusal sosyal güvenlik sistemini
çökerterek özel emekliliğe geçilmesi için
gazeteler, televizyonlar araç olarak
Bence dekullanıldı; kimseden ses çtkmadı.
Insanları yaşamın gerçeklerinden
uzaklaştırıp "yapay, sanal, düşsel
dünyaya" itelemek amacıyla
habercilik magazinleştirildi; bu
durumun yaratıcısı sunucular,
yazariar ilahlaştınldı.
GeJdik bugüne... Batınlan Egebank'ın
soruşturma dosyasının sayfaları arasına
kimi gazetecilerin, reklam şirketi
sahiplerinin de adının bulaştığı günlere...
Milliyet Genel Yayın Koordinatörlüğünden
geçen hafta istifa eden Umur Talu, "Sakin
sakin bir umut turu" adlı yazısında
bataklığın kurutulması zamanının geldiğine
dikkat çekiyor:
"Bizim mesleğimizle ilgili olarak elbette bu
camianın mensuplanna düşüyor esas
sorumluluk. Yerine getiren de hiç az değil
zaten.
ieutnhuriyet.com.tr.
Ama medya ile haber, reklam, ilan, iş,
dostluk ilişkisi bulunan her kesimin de
dunjmu değerlendirmesi gerekiyor.
Yamulttuğunuz herilişki biçimi, cıvıtıp
cıvıklaştırdığınız her mesafe, anlık yaraıiar
adına kendinizi koyverdiğiniz hergözü
dönmüşlük ve göz yummuşluk, aynı
zamanda 'vatandaş' sayılan size de
'milli bir felaket' olarak dönüyor.
'Itibarsız' keyfinizyine de gıcır
olmakta ısrarlı, ihtiraslı ve inatçıysa...
'toplumsal tahammül sının'
diye de bir şey var.
Bence var!
Sadece 'bence' de değil.
Sizce?"
Yalnızca meslek onuru adına değil, erdem,
dürüstlük, doğruluk gibi tüm sözcükleri
harmanlayan anlamlar adına Umur Talu'ya
katılmak ve sorusunu zincirleme yanıtlamak
gerek:
"Bence de, bence de, bence de, bence de,
bence de var!"
Yıllardır dillere pelesenk edildi:
"Temiz toplum yaratalım. YasaJan,
kurumları, adalet çarkını yeniden
yapılandıralım, kirlilikten kurtuluruz."
Egebank soruşturması, giderek
aşınmış, laf ola beri gele söylenir hale
gelen bu düşünceyi çürüttü, eritti.
Neden "temiz toplum" denir bir kere?
Geçimini zar zor sağlayan, işsizlikle
boğuşan, çocuğunun iyi eğitim
alabilmesi için çabalayan, emekliliğinin
güvence altına alınmasını isteyen
toplum mu kirli, yoksa olumsuzluklan
gideremeyen, hatta
artıran yöneticiler ve o yöneticilerte
Myet kötüyse.... f
işbiriiği yapan kesimler mi?
Egebank soruşturması, çok kalın ..
çizgileriyle şu olguyu apaçık su
yüzüne çıkardı:
Yasalan değiştirmek, kurumlan,
yargıyı, onu, bunu yeniden
yapılandırmak yerine; hukuka saygılı,
toplumsal ödev ve sorumluluklannın
bilincinde olanlar, halk deyimiyle
"devlet adamı" tanımına hakkını
verebilenler ülke yönetiminin kilit
noktalarına getirilirse eğer, kiriiliğin
f
üzerine korkmadan, ürkmeden
gidilebiliyormuş meğer...
Egebank soruşturması ne zaman
başladı? Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurulu Başkanı Zekeriya
Temizel'in batınlan bankalarla ilgili
olarak "Yapanın yanına kâr
kalmayacak" demesinden az sonra...
Içişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın
yolsuzluk ekonomisinin üzerine
gidileceğini söylemesinin ardından...
Ve de en önemlisi... Devletin
tepesindeki ismin, yeni
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet
Sezer'in TBMM'yi açış konuşmasında
yaptığı vurguların
ertesinde kuşkusuz:
"Yolsuzluğu önlemenin bir
yolu da, yönetsei işlem,
düzenleme ve karahann
yasalara uygunluğunun k^
sağlanmasıdır. Ancak, yasalara "***'
uygunluğun her zaman tek başına
yolsuzluğu önlemeye yetmediği de bir
gerçektir. Uygulayıcılann niyetleri, bu
yönden, en az yasaya uygunluk kadar
önemli ve etkendir."
ÇALIŞANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZ ŞİPAL
Kapıcılaruı Kıdem
Tazminatı Tavanı ve Vergisi
Soru: Sorunum, apartman kapıcılan ile ilgili. Sorulanm: 1)
Kapıcıya ödenen maaş, asgari ücretin net tutanndan
fazla olursa vergiye tabi midir? 2) Kapıcıya ödenecek
kıdem tazminatıoın tavanı nedir? Kıdem tazminatı ta-
vanı aşılabilir mi, aşüırsa ne olur? 3) Kıdem tazmina-
tından vergi kesilir mi? 4) Sigorta ficret tavanı ve ta-
banı ne zamandan beri uygulanıyor?
(M.T.)
Yanıt: 1) 193 sayılı Gelir Vergisi Yasası'nın 23. maddesi uya-
nnca: "Hizmetçilerin ücretleri (hizmetçiler özel fertler tara-
findan evlerde, bahçelerde, apartmanlarda ve ticaret mahal-
li olmayan sair yerlerde orta hizmetçiliği, süt ninelik, dadı-
lık, bahçıvanlık, kapıcılık gibi özel hizmetlerde çahştınlan-
lardır.)" vergi dışı bırakılmıştır.
Gelir Vergisi Yasası'nın bu maddesindeki anlatımdan, özel ki-
şiler tarafından apartmanlarda kapıcılara ödenen ücretlerden ge-
lir vergisi kesilmeyeceği anlaşılmaktadır.
2) Iş Yasası'nın "Kıdem Tazminatı" ile ilgili 14. maddesin-
de, kıdem tazminatına tavan sınır getirilmiştir. Buna göre "top-
lusözleşmelerle ve hizmet akitlerivle belirlenen kıdem tazmi-
natlannın yıllık miktarı, Devlet Memurlan Kanunu'na tabi
en yüksek devlet memuruna 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı
Kanunu'na göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emekli-
lik ikramiyesini geçemez."
Devlet Memurlan Yasası kapsamında görev yapan en yûksek
devlet memuru, "Başbakanlık Müsteşan
TI
dır. 1 Temmuz2000'den
geçerli olarak Başbakanlık Müsteşan'na bir hizmet yılı için öde-
necek emeklilik ikramiyesi tutan 558 milyon 440 bin liradır. Bu
tutar kıdem tazminatunn da tavan tutandır.
a
Kıdem tazminatı tavanı aşılabilir mi, aşılırsa ne olur?" so-
rusunun yanıtı, 1475 sayılı İş Yasası'nın 98/D maddesinde çok
açık olarak verilmiştir.
"D) 14'üncü madde hükümlerine aykırı barekette buluna-
rak kıdem tazminatının öngörûlen esaslar dışında veya sap-
tanan miktar veya tavan aşılarak ödenmesi için emir veya ta-
limat veren veya bu yolda hareket eden özel veya kamu ku-
rumu veya kuruluşların yönetim kurulu üyeleri, genel mûdûr,
müessese müdürü, muhasebe müdürü gibi yetkili sorumlu-
lan hakkında, fiil daha ağır cezayı gerektiren bir suç teşkil
etmediği takdirde altı aydan iki seneye kadar hapis ve yirmi
bin liradan elli bin liraya kadar ağır para cezası hükmolu-
nur. Kanuna aykırı olarak fazla ödenen miktann da aynca
Hazine lehine resen tahsiline karar verilir."
3) Gelir Vergisi Yasası'nın 25. maddesine göre,
1475 sayılı Iş Yasası ile 854 sayılı Deniz Iş Yasası kapsamın-
da çahşanlara "ödenmesi gereken kıdem tazminatlanmn" ta-
mamından gelir vergisi alınmaz.
4) Sigorta primine esas aluıan taban ve tavan ücretler, 506 sa-
yılı Sosyal Sigortalar Yasası ile 1965 yılında vürürlükten kaldı-
nlan 6900 sayılı "Maluliyet thtiyarlık ve Olüm Sigortalan
Kanunu"nun yürürlükte olduğu 1 Nisan 1950'den bu yana 50
yılı aşan bir süredir uygulanmaktadır.
KÎM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behfcak@turk.net
HARB t SEMtH POROY semihporoy(a yahoo.com
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAH löEkim
LUTHERİNARKADASICRANACH..
ffss'rs 8ueûH,ünuı ALMAN eessMi/ U/CAS o&M4Cff
(U1KAS KG4M4H)Sf MŞINM ÖU>Û. AV&UPA'DAKı &N
K/V /tOKAOAfr. ÇALfŞMALAe.
TEK OLAM CJZAMACH, SfRÇ&K
tİBS AP 8UNLARI
Ç
OUA û€S-
SASKIYLA
'f/V G
YAAll,
GECJt/StYPf. O&mS, 8
ÇALtŞAAAL4/5in/i YEA// g/G Ş
MESİL/K.
SctSda, ttZmnadt '//> £,ir Luf-tter
Si görûlûyor: CUjHttr'ın
İLAN
T.C.
DİYARBAKIR ASLİYE 3. HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2000/72
Karar No: 2000/418
Davacı Milli Savunma Bakanlığı, davalısı Mehmet Tevfik Işık
olan, mahkememizin 2000/72 esas, 2000/418 karar sayılı tescil
davasının yapılıp bitirilen duruşması sonunda, davanın kabulü-
ne, mülkiyeti davalıya ait olup MSB tarafından kamulaştınlan
Alipınar Mahallesi 905 parsel nolu taşınmazın Maliye hazinesi
aduıa hükmen tapuya tesciline, 2.080.000 TL. harcın davacıdan
tahsiline, davacı tarafından yapılan 66.930.000 TL. yargılama
giderinin davalıdan ahnarak davacıya ödenmesine, ilan masrafi
fazlası olan 11.820.000 TL.'nin Basm İlan Kurumu tarafından
iade edilmesi ve talebi halinde davacıya ödenmesine,
45.000.000 TL. ücreti vekâletin davalıdan ahnarak davacıya
ödenmesine dair temyizi kabil karar davacı vekilinin yüzüne
karşı, davaluıın yokluğunda karar verilmiş olup iş bu ilanuı ya-
yın tarihinden itibaren 7 gün sonra kararın tebliğ edılmış sayıla-
cağı ve davahnın bu tarihten itibaren 15 gün temyiz süresinin
bulunduğu, temyiz edilmediği takdirde karann kesinleşeceği
tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur.
Basın: 57667
.. . • — • İ L A N . • •" •
T.C.
ADIYAMAN ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 1996/495
Davacı Lütfi Erdem veküi tarafından davalılar Abdulkadir Terk ve
Hasan Tahsın lnal aleyhine açmış olduğu cebri tescil davasının yapılan
açık yargılaması sonunda davaya konu Adıyaman merkez B.Evler Ma-
hallesi 734 ada, 33 parsel sayılı taşınmaz hakkında tescil talebinin red-
dine ve taşınmaz üzeıinde inşa edümiş 4. katta kuzeydoğu cephesine
bakan dairenin mülkiyetinin davacı Lütfi Erdem'e ait olduğunun tes-
bitine karar verüdiği karann dayalılardan M. Akif Mahailesi Kavi yo-
lu üzeri 30. sk. no. 10 adresuıde ikamet eden ancak bulunmayan A. Ka-
dir Teık'e ilanen tebliğ edilmesi gerektiği, bu nedenle karar tebliğı ye-
rine kaim olmak üzere ve ilan tarihinden itibaren 15 gün icerisinde ka-
rara itıraz ebneniz, aksi halde karann açuuzdan kesinleşeceği hususu
ilanen tebliğ olunur. 04.10.2000 Basın: 57270
j --; ;; -;
• tLAN
T.C.
SİNCAN ASLİYE HUKUK
HAKİMLİĞl'NDEN
DosyaNo: 1992/87
Sincan Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 21.12.1999 ta-
rih ve 1992/87 E. 1999/1106 K. savüı üamının temyizi
neticesinde, Yargıtay 1. Hukuk Daıresi Başkanlığı'nın
12.09.2000 tarih ve 2000/7764 E. 2000/10091 K. sayılı
üamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş olup, yargı-
lama esnasında tebligat yapılmayan ilanen tebliğe karar
verilen, Posta Caddesi 19/67 Ulus/Ankara adresine dava-
h Ahmet Altuuşık'a Yargıtay ilamının tebliğine, ilanen
gazetede yayınlanmasından itibaren 15 gün içinde varsa
itirazlannı dosyaya sunmasına, yasal süre içinde itıraz et-
mediği takdirde Yargıtay ilamını karar düzeltme yoluna
gitmemiş sayılacağı davalıya ilanen tebliğ olunur.
09.10.2000 Basm: 58152
AYDIN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No: 2000/249
Davacı Mukadder Şevik vekili tarafından davalılar Mürüyvet Başaran, Zehra Gümüştaş, Müşerref Gümüştaş, Fahrettin Gümüştaş, Ab-
dulkadir Bağlan, Meşkure Vural, Nebahat Saraçoğlu, M. Ünal Saraçoğlu, Feride Tülin Saraçoğlu, Sabri Levent Saraçoğlu, M. Köksal
Saraçoğlu, Esma Saraçoğlu ve Fatma Gülsüm Saraçoğlu aleyhlerine açılan tapu iptali ve tescil davasının yapılan açık yargılaması sıra-
sında verilen ara karar uyannca;
Davalılardan Mehmet Köksal Saraçoğlu, Fahrettin Gümüştaş ve Abdulkadir Bağlan adına çıkanlan tebligatların kendilenne tebliğ edi-
lememesi, zabıta marifeti ile de adresleri tesbit edilemediğinden, adı geçen bu davalılann duruş,manın atılı bulunduğu, 01.12.2000 gü-
nü saat 09.00'da duruşma için Aydın 1. Asliye Hukuk Mahkemesi duruşma salonunda hazır bulunmalan veya kendilerini bir vekille tem-
sil ettirmeleri, duruşmaya gehnedikleri veya kendilerini bir vekille temsil ettirmedikleri takdirde duruşmanın yokluklannda karar veri-
leceği HUMK 3156 sayjh yasa ile değişik 213. maddesi geregince tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur.
Basm: 58097
GÖRÜŞ
YUCEL TOP
Konjonktüre Bağlı Olan;
ve Olmayan
Belçika'da 8 Ekim'de yapılan yerel seçimlerin^
sonuçlannın Türkiye'deki seçim sonuçları ile kar- ^
şılaştırılması bazı genel saptamaların doğrulan- -
dığını, diğer bazı yargıların da doğrulanmadığıniıı
göstermektedir. ı
Bu yargıların birincisi ırkçılık ve yabancı düş-n
manlığı ile ilgili olandır. Son yıllarda Avrupa'da yük- /.
selen ırkçılık konusunda siyasal ve sendikal çev- j
relerde genel olarak itibar gören görüş, yoksul-
luk ve işsizliğin arttığı oranda yabancılara karşı )
düşmanlığın da artacağı görüşüdür. 'f
Bu yaklaşımın biraz kolaycı ve kaytarmacı ol-
duğunu çeşitli toplantılarda dile getirdik. Çünkü _
ırkçılık sadece ekonomik nedenlerle açıklana-
maz. Bu olay biraz da toplumların dokusunda, kül- *
türlerinde ve eğitimlerinde gizlidir. En fazla ırk ay-
rımının yapıldığı ülkelerde bu ayrımcılık o ülkele- -
rin ekonomik olarak çok sıkıntıda olduğu dönem- >
lere rastlamıyor. Örneğin Güney Afnka'da ve •
ABD'de beyazların ırkçılığı, zor ekonomik koşul-,
larla ilgili değildi. Işte bugün Belçika'da ırkçı ve '
yabancı düşmanı partilerin ülkenin kuzeyinde \
ekonomik olarak daha gelişmiş Flaman bölgesin-"
de kimi kentlerde yüzde 33'lere varan oy patla-'
ması yapmasj, buna karşılık sol partilerin daha yok-
sul olan güneydeki VVallon bölgesinde tartışılmaz :
zafer kazanmaları ile de görulmektedir ki böyle-
si karmaşık sorunlar tek bir nedenle açıklana-
;
maz. ;
Diğer bir yargı da toplumun davranış ve oy ver-
fl
me eğilimlerinin konjonktürle ilgili olduğu yolun-I
daolanıdır. Belçika'daki yerel seçimlerden benim>
çıkardığım sonuç, en güç konjonktürlerde bile/'
partilerini terk etmeyen önemli bir partili tabanı-,
nın bulunduğu ve bu tabanın pratik değil, politik,
davrandığıdır. Bu bakımdan en azından Belçika;
gibi ülkelerde konjonktür, yerleşik demokratik ya-,
pılan, yıkım derecesine varan bir biçimde etkile-^
miyor. ;
Bu yargı, yani konjonktürün belirleyiciliği aca-:
ba bizim ülkemizde daha mı dikkate alınması ge- >
reken bir yargıdır?
Son genel seçimlerın sonuçları bu konudaki'
kanaatleri güçlendirmiş ve örneğin CHP'nin par-1
lamento dışı kalması böyle açıklanmıştı. '
Kuşkusuz dinamik bir topluma sahip olan ül-'
kemizde konjonktürün Belçika gibi otuımuş top-'
lumlara nazaran daha öne çıkması anlaşılabilir bir-
olgudur. Ama bir sosyal demokrat partinin hem-
de ülkenin en eski ve Cumhuriyeti kuranlar tara-
fından onun adını taşıması için kurulmuş partinin;
bir konjonktür kurbanı olduğunu kabul etmek/
asıl sorunun öne çıkmasını engeller. Son seçim--
ler bize CHP'nin, parti içi kimi sorunlarına rağmen
onu terk etmeyen, partisini her durumda destek-
leyen üye sayısının klasik bir sol partide olması •
gerekenin altında hem de çok altında olduğunu
göstermiştir. Böylesi bir durum demokrasimizin.
geleceği açısından oldukça sakıncalıdır. Çünküi
eğer seçmen, program ve politikalara bakarak de-,
ğil de kısa vadeli olaylara bakarak tercih yapıyor-,
sa, demokrasilerin taşıyıcısı olan siyasi partilerini
kurumsallaşması zor olur. Sosyal demokrat bir par-^
ti kendi üyelerini, kısa vadeli olanla uzun vadeli\
ve asıl olan arasındaki farkı anlayacak kadar eği-
timli hale getirmek zorundadır. CHP'nin yeni yö-
netiminin önündeki asıl görev bence budur. •
B U L M A C A SEDAT 1\ŞX\\X
1 2 3 4 5 6
1 2
SOLDA.N SAĞA:
1/ Ilaçlann do-
zunu ve verıl-
me biçimını ın-
celeyen bılim
dalı. 2/Mesaj...
Oyunda cezaiı 4
çocuk. 3/ "Ce-
malReşit---":
Bestecimız...
"Yok" anla-
mında argo söz-
cük. 4/ Osman-
lılarda gümrük
vergisi... Tavır,
davranış. 5/ tncir ağaç-
lannda döllenmeyı sağ- 1
layan sinek... Yazıt ya 2
dakabartmalarlasüslü 3
dıkilitaş.6/XVIU.yüz- 4
yılda Fransa'da moda 5
olmuşgöstenşlibirbe- g
zemebiçemi... Bırcet-
vel rürü. II " — K.uy-
ruğu": Aziz Nesin'ın ^
öykükıtabı... Yaprakla- 9
n salata gibi yenen kokulu bir bıtkı. 8/ Içel'ın bir ıl-
çesi... Al ile kır arası at rengi 9/ Öncelen Atatürk'e
tahsis edılmış, 1951 'den sonra ise okul gemisi olarak,
kullanılmış ünlü yat.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Halk dilinde semizotuna verilen ad. 2/ îspanyolla-'
nn sevinç ünlemı... Nılüfer cinsinden birçok bitkiye
verilen genel ad. 3/ Batı Anadolu'ya özgü bir halk
oyunu... Uzaklut ışaretı. 4/ "Yıtık adreslere benzer
ölüm / Yanık — kokuları gibi" (Behçet Aysan). mü-
zikte, armonı kurallanna göre üst üste bmdınlmış ses-
ler. 5/ Bilge Olgaç'ın, hiç kadın oyuncu kullanmadığı
filmi... Yapraklanndan kokain elde edilen ağaççık 6/
Köstebek. II Postu palto yapımında kullanılan meme-
li bir hay\'an... Telefon sözü. 8/ Tann buyruklannı ye-
rine getırme .. Tarla sının. 9/ Yönetim bakımından
bir tür bağımsızlığı olan büyiik ıl.
BİLECİK ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No- 2000,1
Davacı Mehmet Sakarya vekılı tarafından davalılar
Ceren Gıda Mad. Tur. Inş. San. Tic. Lmt. Şrkt. vs.
aleyhlerine açılan tazmınat davasının yapılan yargıla-
masında:
Davah Ceren Gıda Lmt. Şrkt.nin tüm araştırmalara
rağmen açık adresı tesbit edilemediğinden da\a dılek-
çesinin ilanen tebliğ edilmesine karar verilmiş olmak-
la: da\acı Mehmet Sakarya vekili tarafından
2.5OO.OOO.OOO-TL.'nin, dava tarihı olan 24 12 1999
tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan
tahsiline daır açılan davanın 16 11 2000 günü saat
10.00'da yapılacak olan duruşmasında da\alı Ceren
Gıda Lmt. Şrkt.'nin hazır bulunması veya kendisini bir
vekille temsil ettirmesi. aksi takdirde yargılamanın gı-
yabında yapılıp bitirileceği. da\a dilekçesı \e duruş-
ma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olu-
nur. 29.9.2000 Basın 56909