Katalog

SAYFA CUMHURİYET 1 EKİM 2000 PAZAR 10 E.\LA\J\. YAAİ I J [email protected] Pahalı biranın keyfi başka olur Münih sokaklan haftalardır bira kokuyor! Şaşınlacak bir gerçek varsa o da şu: Dünyanın en büyük sarhoşluğunun bu kentte yaşanmış olmasıdır. Bu İcesin! Evet, pahalı biranın büyûsü ile dünyanın dört bir yanından sökün edip akın akın gelen yüz binlerce turistin dûşlerini süsleyen ünlü "Oktober Fesfin neredeyse sonlanna yaklaştık artık. 16 Eylül'de başlayıp 3 Ekim'de bitecek olan dünyanın bu en büyük sarhoşluk şamatasının nasıl yaşandığını görmek için merak edip gelenler, Münih'in caddelerini renklendiriyorlar günlerdir... Dev bira çadırlanndaki görüntüleri bilip yaşayanlar anımsarlar. Birbirlerine sanlıp sözüm ona sahte bir neşeyle dans eden yetmiş iki buçuk milletin oluşturduğu curcuna, aynca insan ömründe görülecek manzaralardandır. Münih'e hiç gelmemiş ya da ünlü bira bayramımn görüntülerini TV ekranlanndan izlemiş de olsanız, size bu dev lunaparkın genel havasını anlatmak pek öyle kolay değil. Aslında Münihliler ya da yıllarca aynı görüntülerle düşüp kalkmış ve her şeyi kanıksamış olanlar için olaym gerçek yönü, bir "turistik atraksiyon ? 'dan farkh olmadığıdır. Yüz küsur yıllık bir Oktober Fest şamatasının mm.__„—_ esasmda bira fabrikalannın ellerinde birikmiş eski biralardan kurtulmak -hem de pahalıca satma- olayı olduğunu bilmem biliyor muydunuz? Olay esasında bu... Öyle ya da böyle, Münih'in yaşamına renk katan bu renkli curcuna, bütün bira, sosis ve tavuk fabrikalannın el ovuşturduğu ve giderek büyüyen bir bayram havasında her yıl kutlanıyor. Belediye Başkanı Ude'nin geleneksel Bavyera kıyafetleri içinde bira fıçısını tokmaklamasıyla başlayan eğlenceler, 840 yıllık kentin en büyük tantanası da aynca. Kentte yaşayanlann televizyonlardan izlediği ya da laf olsun diye şöyle bir uğrayıp baktığı bu dev lunapark estetiğine daha çok Italyanlarla Amerikalılar bayılıyorlar... Su gibi para harcanan bu toplu sarhoşluk maratonu'nun en güzel görüntüleri de çadırlarda, kucaklannda en azından on bira bardağını da aynı anda taşıyan garson kızlann görüntüsü...Evet. şaka değil, her sene sırf "Oktober Fest" döneminde çadırlarda garsonluk yapmak için can atan yüzlerce genç kız var Münih'te... Eh, ben de yıllardır merakhyım ya, bu curcunanın içine dalmadan edemiyorum... Hatta bu yıl MÜNİH şans eseri ayaküstü tanıştığım bir garson kızın, Bavyera giysileri içinde gülücükler saçan bir Türk güzeli olduğunu söylersem şaşınr mısmız? Evet, ünlü "Hofbnuıhaus" bira çadmnda an gibi koşuştururken tesadüfen çarpışarak tanıdığım "Hafime" adındaki bu genç kızımız da ilk kez şansını deneyenlerden. Sadece on sekiz günlük bu çılgın koşturmacada binlerce markı cebine atıp dünya seyahatine gidenler bile az değilmiş. Oğrendim ve hayret ettim! Bakahm bizim Halime kız ne yapacak? Hiç bilmiyorum!.. Bu arada çadırlardaki güvenlik görevlileri arasında, kapılarda dikilen ya da dolaşan bıçkm Türk gençleri de yok değil? Kısacası Münih bir âlem şu aralar... Kentin adeta çivisi çıktı bile denebilir. Bir yandan zamlı benzin krizinin yarattığı sıkıntınm, öte yandan hortlayan ırkçıhğın ve öteki günlük dertlerin gerilimini millet kafa çekerek unutmaya çalışıyor. Yani, Münih bira ile "yaşıyor" günlerdir... Esnaf el ovuştururken taksiciler bayram ediyor ve oteller tıklım tıklım dolu... Bugüne kadar 3.5 milyon ziyaretçi gelmiş... Bu sayı hafta sonlannda çoğalacaktır mutlaka... Birbirleriyle EROL adeta sidik ÖZKAN yanşına giren bira kartellerinin amansız rekabetini seyrederken dev çadırlarda yer bulmak da bir mesele oluyor... Aynca aklıma gelmişken söylemeliyim: Bu sene "Ötzi" adında gırgır bir şarkıcının meşhur ettiği "Anton aus TiroT adlı şarkı da hit parça oldu çıktı. Hiç kesilmeyen Bavyera müziği ile zil zuma sarhoş olup sokaklarda nara atanlara, polis bile ses çıkarmayıp gülüyor...Herhalde, on sekiz günlük bu curcunanın yorgunluğunu sonunda çöpçüler yaşayacaklar! Dağ gibi biriken çöpler ve boş bira şişeleri kentteki parklarda ve köprü altlannda yaşayan yedi yüze yakın garibanın da yüzünü güldürmüş olmalı... Münih, eylül ayının sonunda her yıl bira kokar hep! Beş yüze yakın irili ufaklı bira fabrikasının ürettiği milyonlarca litre bira gövdeye indirilirken insanlar gelecek seneye tekrar buluşmak için birbirleriyle sözleşip vedalaşırlar. Bu bir gelenek... Ote yandan kasalannı tıka basa dolduran biracılar, sosisçiler ve tavukçular daha şimdiden gelecek yılın planlannı kafalannda yaparlar bile! Geriye ise sarhoşluklar kalır... Düşler ve "flu" çekilmiş fotoğraflar bir de... Belçika'nın Milli Görüşçü sosyalistleri8 Ekimde, Belçika'da yerel seçimler yapılacak. Son kamuoyu araştırmalanna göre. ırkçı partilerin ve koalisyon ortağı liberaller, sosyalistler ve yeşillerin oylannı arttırması, muhalefetteki Hıristiyan Demokratlar'ın ise oy kaybetmesi bekleniyor. Türkiye'deki gibi mitingler ve konvoylu gövde gösterileri yok ama seçimin heyecanını yine de hissediyor insan. Televizyonlarda, geniş yığınlann politik konularla ilgilenmesini sağlamak amacıyla, her gece yayımlanan, magazin-siyaset kanşımı ilginç programlar da, siyasilerle söyleşiler yapılıyor ve adaylar tanıtılıyor. Her nedense seçim öncesine denk gelmiş yol, kanalizasyon ve çevre düzenlemesi gibi altyapı inşaatlan, salon ve kahvehane toplantılan, posta kutunuza atılan parti tanıtım broşürleri, gazete ilanlan ve merkeziyerlere asılan afişler, seçim heyecanını tatmanızı kolaylastınyor. (Gazet van Antwerpen dışında hiçbir gazete, ırkçı parti Flaman Blokunur (Vlaams Blok) ilanlannı yayımlamıyor. Posta Idaresi de ırkçı partinin tanıtım belgelerini dağıtmama karan almıştı, ama ırkçı parti danıştaya açtığı davayı kazandığı için artık zorunlu olarak dağıtıyor. Son olarak da ırkçı parti ileri gelenlerinden FiHp Devvinter, Hollanda"da gençler tarafından önce kahverengiye bulandı. sonra da bir güzel pataklandı.) Brüksel'de, Türk mahallesi ya da "Küçük Türkiye'' olarak bilinen Schaerbeek'te Chaussee Haecht Caddesi'nde bir tur atmanız, seçim havasına girmenize yeter de artar bile. Tüm cadde, boy boy Türk, Faslı ve (az da olsa) Belçikalı adaylann afişleriyle donatılmış durumda. Caddelerle yetinmeyen adaylar, Türk kahvehane ve dernek lokallerini de aflşlere bürümüş. Aynı durum, Anvers. Gent ve Türklerin yaşadığı diğer kentlerdeki "Türk caddeleri"nde de söz konusu. Türk gazetelerinin Avrupa baskılanna ilan veren adaylar, Türklerden oy istiyorlar. seçim tarihi yaklaştıkça. Türklerin yoğun olduğu BRUKSEL mahallelerde de oy kapma rekabeti kızışıyor. Geçen yaz tatilinde, "bayram değiL seyran değUken" Schaerbeek Belediye Başkanı Türkiye'ye gidip ilk kez Afyon'un Emirdağ ilçesinde ve Eskişehir'de kahve toplantılan düzenlemiş ve şenliklere katılmıştı. Belçika'daki Türklerin büyük bölümünün geldiği Emirdağ ilçesinin (Afyon) CHP'li belediye başkanı İsmet Güler de Gent ERDİNÇ Şenr inin sosyalist partili belediye başkanını ve üç Türk asıllı kadın adayı desteklemek ^ ^ ^ ^ ^ ^ üzere Belçika'ya geldi. Gent ~~~™~~" belediyesinin şimdiki sosyalist partili belediye başkanı Frank Beke'ye uzaklardan gelen bu desteğe. ırkçı parti Vlaams Blok sert tepki gösterdi. Belçika genelinde 100'e yakın Türk'ün değişik partilerden (ırkçı partiler hariç) aday olması, Türklerin artık içinde bulunduklan toplumlann yönlendirilmesine katılma isteğinin en somut kanıtı. 130 bin Türk'ün yaşadığı Belçika'da 40 bin Türk Muhalefet basktyı arttınyor Yugo&lavya'da yapılan seçimle- rin ardından dev protesto gös- terileri için sokaklara dökülen muhalefet yandaşlan, Devlet Başkanı Slobodan Miloşeviç'e baskıyı artünyor. Muhalefetin çağnsıvla her gün onbinlerce kişi ülkenin dört bir yanında toplanarak MDoşeviç'i protesto ederken, AB Dönem Başkanb- ğı'ndan yapılan açıklamada, "Voyislav Kostuniça'nın, dünya gözünde yeni Yugoslm Federal Cumhuriyetf nin temsikisi ol- duğu" ilan edfldL "Suplann Mi- loşeviç'eveuluslararası topluma mesajlan barizdir. Belgrad'da değişiklik saati gelmiştir" deni- len açıklamaya, Polonya hariç, aralannda Türkiye'nin de bu- hınduğu tüm aday ülkelerin ka- tıldıkları, dipnotta belirtildi. (REUTERS) PierreTrudeau dev bir entelektüeldi Montreal'de perşembe günü 81 yaşında yaşama gözlerini kapayan Pierre EHiott Trudeau, tüm Kanada'ya damgasını vurmuş dev bir entelektüel politikacıydı. Montreal Üniversitesi'nin ardından Harvard'ı, daha sonra Paris Üniversitesi'ni bitiren Pierre, "London School Of Economics" adlı ünlü üniversiteden de diploma aldı. 1943 'te Montreal barosuna katılan Piene, Quebec'in, hâlâ yayınını sürdüren ünlü düşün ve kültür dergisi "Che Libre"yi kurdu 1950'de. Montreal'de ilerici aydınlar arasında, atılgan kimliğiyle, göz kamaştmcı birikimiyle ve ödün vermezliğiyle tanınan Piene, Montreal'de 3 yıl süreyle "Uluslararası Hukuk Kürsüsü" profesörüydü. 1965 yılında Liberal Parti'den parlamentoya giren Pierre, bir süre adalet bakanlığı yaptı. 1968Nisanı'nda"Adü Toplum" sloganıyla başbakan olan Pierre, Fransız Kanada Quebec'i Kanada'dan koparmak isteyenlere karşı yoğun bir savaş açmıştı. Ingiliz Kanada'nm kendilerini hep dışladığına inanan Quebec'lilere, ilk adımda Kanada başkentinin kapılannı açan Pierre, kabinesinden, üst ve alt bürokrasiye kadar, Fransız Kanada'nın en yetenekli ve genç beyinlerini atamıştı. 1984 yılına kadar süren 16 yıllık iktidannda, tngilizlerin yazdığı ilk anayasayı, kendi yazdığı yeni anayasayla değiştiren Pierre. Fransızcayı devletin ikinci resmi dili ilan ederek Quebec'lilere onur ve güvence vermiştir. Pierre'in en büyük düş kınklığı, yeni anayasayı 1980'de imzalamayan ve hâlâ imzalamamakta direnen "Aynlıkçı Eyalet Hükümetlerinin" şovinist bağnazlığıydı. Artık tümüyle çift dilli bir iletişime kavuşan federal devlet kadrolannın yanı sıra birçok eyalet devleti de Fransızcayı resmi dil olarak kabul ederek Quebec'lilere, "Sizden asla kopmajacağız" mesajını verdi. Piene Elliott Trudeau'nun en belirgin uygulamalanndan biri, TORONTO ENGİN AŞKIN pörsümüş adamlan. Kanada politikasından teker teker temizlemesi olmuştu. Bürokrasinin her bölümünde de pekişen gencecik beyinler, özellikle Kanada parlamentosunun tüm çehresini değiştirdi. Koltuğa zamkla yapışmış izlenimini veren tüm demirbaş politikacılar, yükseköğrenimli, entelektüel gençlerle yer değiştirecekti. Yasalan tümüyle çağcıllaştıran Piene, 1970'lerde, polisin enselerinde soluduğu eşcinsellere arka çıkarak tutucu bir politikacıya şöyle demişti: "Kanada devletinin, yurttaşlann yatak odalanna burnunu sokmaya hakkı yoktur." Ülkede toplumsal ve siyasal gündemin gençlik simgesi olan Piene, karizmatik kimliği ve uçsuz bucaksız kültürüyle, gurur verdi Kanada'ya. Iktidar yıllannda, dünya politikasının en seçkin adlanndan biri olmayı başaran Piene, çok boyutlu bir devlet adamı kimliğiyle de ünlenmişti. Gençliğindş ,,,f / l V h ( ( lt, dünyanın birçok bölümünü " gezen Piene, Arap çöllerinde, Afrika'da, Hindistan'da otostoplu bir serüvenin içinde yaşadı. Banşçıl, ilerici ve atılımcı kimliğiyle, Nixon ve Reagan dönemlerinde Amerika'yla yıldızı hiç banşmayan Piene, profesörlük ve yazarhk yaptığı yıllarda, Amerika'ya girmesi yasaklanmış bir solcu olarak kara listeye alınmıştı. Son yıllarda, prostat kanserine ve parkinson hastalığına yakalanan Piene Elliott Trudeau, geçen yıl bir kazada yitirdiği oğlunun ölümüyle çok yıpranmıştı. Politikayı bıraktıktan sonra, Montreal'de avukatlık yapan Piene, bir yandan da 48 yıl önce kurduğu düşün ve kültür dergisi "Ote Libre"de de yazı yazıyordu. Son nefesini verdiği öğle sonrası deli gibi sevdiği diğer iki oğlu, ölüm yatağının başında duruyordu. Pierre, onu sadece ilk adıyla çağırmayı seven ülkesine onur veren bir politikacıydı. asıllı seçmenın oy kullanması bekleniyor. Türk aday enflasyonunun yaşandığı bu seçimlerde, 400 Türk asıllı seçmene, bir Türk asıllı aday düşüyor. Tercih oyuyla Türk adaylann seçilebilmesi için oylann belli adaylara yönlendirilmesi kaçınılmaz. 13 Haziran 1999 tarihindeki genel seçimlerde Flaman yeşiller partisi AGALEV'den senatoya giren Meryem Kaçar, şimdiye kadarki en başanlı Türk asıllı politikacı ve Belçika toplumunun tüm katmanlannı temsil ettiğini sık sık vurguluyor. Yedi-sekiz yıldır ilgiyle izlediğim Meryem gibi, yıllardır görüşlerini paylaştığı halde çalışma yapmış ve sonunda aday gösterilip bileğinin hakkıyla politikacı olmuş, Türk asıllı aday sayısı oldukça az. Adaylann çoğu. seçilemeyecek sırada ve "Listemizde yabancı da bulunsun" mantığıyla aday gösterildi. Çoğu aday, aday olduğu partiyi daha doğru dürüst tanımazken bazı partiler de adayını iyice araştınp soruşturmadan listeye almış. Geçen yılki genel seçimlerde Brüksel'de PS (Valon Sosyalist Partisi) Milli Görüşçü, Limburg bölgesinde. Flaman yeşiller partisi AGALEV aşın ^ * milliyetçi bir Türk'ü, Anvers'te ise Flaman Hıristiyan Halk Partisi (CVP) Muhsin Yaacıoğlu grubundan olduğu söylenen Türk-tslamcı birini aday göstermişti. Bu yerel seçimlerde de bu eğilim devam ediyor. Brüksel'de PS'nin (Valon Sosyalist Partisi) Milli Görüşçü olduğu iddia edilen Türk asıllı bir adayını desteklemek konusunda Milli Görüşçüler, Fethullahçılar ve diğer laiklik ve cumhuriyet karşıtlan işbirliği yapmış durumda. Fethullahçı bir aday ise PRL (Valon Liberal Partisi) listesinde Türk adaylann oyunu bekliyor. Anvers'te ise Flaman Hıristiyan Halk Partisi (CVP) geçen seçimde kazanamayan Türk-lslamcısını bu kez de belediye meclisi için aday gösterdi. Flaman yeşiller partisi AGALEV, genel seçimlerde Limburg bölgesindeki bir ilçede, aday olup seçilemeyen aşırı milliyetçi Türk'ü şimdi de liste başı yaptı. Milli Görüşçülerin, Türkiye'de Fazilet çizgisini savunmalanna karşın, Avrupa'da yabancılara yakın duran sosyalist ya da yeşiller partilerini destekledikleri yıllardır biliniyor. Hatta birkaç yıl önce Belçika'daki Milli Görüşçülerin, Flaman yeşiller partisi AGALEVe "Parlamento vatandaşhğa kabul komisvonunda. siz bizim üyderimizi kolayca Belçika vatandaşlığuıa aldınn, biz de oyumuzu size verelim" diye pazarlık yaptıklannı anımsıyorum. "Amaca giden yoida her tüıiü takıyye mübahtar" diyen bir Milli Görüşçünün ya da Fethullahçının, Sosyalist Parti'den ya da Yeşiller'den aday olmak istemesine hiç şaşırmam, ancak sosyalistler ve yeşillerin "oy uğnuıa" Batı karşıtı bu kişileri, araştınp soruşturmadan listelerine almalannı, bir demokrasi ayıbı olarak algılıyorum. Türk asıllı Belçikalılann, "sadece Türk olduğu için" bir adayı destekleyebileceğini sanmıyorum. Önce kendi siyasi çizgisine yakın bir partiyi, sonra da partinin listesinden. varsa uygun Türkleri ya da Belçikalılan tercih edeceğine inanıyorum. "Demokrasinin olanaklannı kuüanarak demokrasinin sonunu getirmeye çahşan" ümmetçi yobazlara, sadece Türk olduğu için oy vermektense, düşüncelenni paylaştığım partinin Belçikalı adayına oy vermeyi yeğlerim. Tek umudum, bir sonraki seçimlerde takke'nin düşmesi, takıyye'nin görülmesi ve Belçikalı * partilerin. aday seçerken biraz daha dikkatli olması! Geçen hafta Recai Kutan'ın büyük umutlarla geldiği Brüksel'de, Batılılara, demokratlık maskesini yutturamayıp hüsrana uğraması gibi, takıyyecilerin de bu seçimlerden elleri boş aynlacaklannı tahmin ediyorum. Bembeyaz bir rüzgâra yazdım adını Alyeşil bir akarsuya, bilge dağlara Masmavi sevdalara ve umuda Simsiyah bir acıya yazma beni RefikDurbaş TAYFUN; Güvercin olup uçtun; Gülün seni çok özleyecek! GÜLÇİN GÜNER VEFAT Serdar, Dündar. Erdal Aydın'ın babaları, merhume Melahat Aydın'ın hayat arkadaşı. Topkapı Sarayı emekli memurlanndan (koruyucu melek), karikitürist, şair, Darüleytamlı . YAKUP AYDIN Hakkın rahmetine kavuşmuştur. AİLESÎ GAYRİMENKULÜN AÇIK AKITIRMA İLANI ANKARA GAYRİMENKUL SATIŞ İCRA DAİRESİ'NDEN Dosya No: 2000/499 Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, evsafi: Ankara, Keçi- ören ılçesi, Tepebaşı Mahallesi'nde, Demirköy Sokağı 46 kapı numaralı apartmanın bulunduğu yere rastlayan ve imann 4804 ada 9. parselini teşkil eden 247 m2 miktann- daki kargir apartmanın 46/247 arsa paylı I. bodrum kat 2 numaralı, 2 oda, salon ve müştemilatından ibaret 80 m2 kullanım alanlı mesken vasıflı taşınmaz, bir borç nede- niyle acık arttırma suretiyle satilacaktır. Geniş evsafi dosyada mevcut bilirkışi raporun- da acıklanmıştır. Takdir edilen kıymeti: 18.000.000.000.- TL. %1 KX)V alıcıya aittir. Satış şartlan: 1- Satış 31.10.2000 günü saat 14.20'den 14.30'a kadar Adliye Mezat Salonunda açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geç- mek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 10.11.2000 günü aynı yer ve aynı saatte ikinci arttırmaya çıkan- lacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse gaynmenkul en çok arttıramn taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttı- rana ihale edilecektir. Şu kadar ki. arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40'ını bulması ve satış isteyenin alacagına rüçhanı olan alacaklann toplamından faz- la olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazım- dır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebı düşecektır. 2- Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20'sı nispetinde pey ak- çesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehıl \erilebilir. Tel- laliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aıttır. Birikmiş vergiler satış be- delinden ödenir. 3- tpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gaynmenkul üzerindeki hakları- nı hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgeler ile on beş gün için- de dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadık- ça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4- lhaleye ikatılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettıkleri bedel ile son ihale bedelı arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faızinden müteselsilen mesul olacaklar- dır. İhale farkı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olu- nacak. bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tanhinden itıbaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir ömeğı gönderilebilır. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayıla- caklan. başkaca bilgi almak isteyenlerin 2000/499 sayılı dosya numarasıyla Müdürlü- ğümüze başvurmalan ilan olunur. 6.9.2000. (*) llgililer tabırine irtifak hakkı sahıpleri dedahildir. Basın: 51937 Tatilcilerin %10'u reklamla, %90'ı tavsiye ile kendi otellerini buluriar... RestoantiHanz Ağaçiann stksğmdan dene göriMüsünü çekemeĞk. Gebn göriin.. C lub Orient, Arrtik Çağın adalet, sağlık ve banş için buluşma merkea o)an Ûren'de denize "srfır", binbır yıldızlı bir tatil koyûdür Homeros'un doğum yeri "Işıklar Sahiii'nde, Dünyanın, atmosfennde oksijen oranı en yüksek iki noktasından biri olan Edremct Körfezi'nde, Zeytin RKriefasmdadır. Club Orietırte, Ege sitiKnde yapılmış 62 dubleks yapmın her dairesi 2-4 veya 4-6 kışilik aileler için tasarlanmış, içlerinde duş/WC ve telefon olan. odalardan oluşur. Tüm kapılar dev bir botanik bahçesine açılır. Bahçe biter, incecik kumlu ptij başlar. Özûriüler ve engelliler için tümüyle düzayak, veieteryantar ve diabeükler için sorunsuz tatir. Günlük doktor viziti todfcCai» flrerte m aiaw KtybtfiOK 7.000.000 n,0-12y*ş Scretslz, (3.)-4.-S.S. kifHer, S.000.000 TL BHİU$ma İ M İ B Z M f . Club Orient Holiday Resort, Ören-Burhaniye Tel: 0.266.416 53 54 - 416 34 45 • Faı: 0.266.416 40 26 www club-orient.com BEYOĞLU 3. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No. 1999313 vası Mahkemcmizin 19.4.2000 tarih. 1999313 esas, 2000' 188 sayılı karan ile tstanbul ıli. Emınönü ılçesi, Cankur- taran Mahallesi, Cılt No: 0015, Kütük Sıra No: 1067'de nüfiısa kayıtlı Sakıp \e Ismıye'den olma. 1942 doğumlu, Bejoglu. Tarlabaşı Caddesı. Alıbey Apartmanı N c 192'de mukun Nuran Andırgıl MK'nın 355. maddesı gere- gtnce hacır altına alınarak. kendısme Sarip ve Ismıyeden olma Emınönü. Cankurtaran. 1072 hanede kayıtlı. 1944 doğumlu Rüfiye Andırgıl (Yelgel) vası olarak tayin edılmıjtır tlan olunur Basın 53527