Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16 OCAK 2000 PAZAR
8 HABERLEREV DEVAMI
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
açıkladı.
7.5 saat süren toplantıyı 20 dakikada olumlu sonu-
ca bağlayan gerçek kahraman ANAP lideri Mesut
Yılrnaz!
Aii Kırca canlı yayında Başbakan'ı gafil avladı.
Sordu Ecevit'e: "Sayın Yılmaz'ın arabulucu görevi
üstlendiği söylendi."
Ecevit yanıtladı: "Evet, baş başa görüştüler".
Kırca, ilk sorunun arkasını ustaca getirdi: "Sayın
Yılmaz'la görüşmesinden sonra Sayın Bahçeli ikna ol-
muş muydu?"
Işte o an, gaflet anı. Ecevit soruyu yanıtladı: "Evet,
evet".
Kırca fırsatı kaçırmadı, Ecevit'in gerçeği itiraf etme-
sini sağlayan soruyu yönettti:
"O zaman Sayın Yılmaz ikna etti.."
Söylediklerinin bilinciyle Başbakan ayıktı.
On-on beş saniyelik duraksama geçirdi Ecevit ve
önümüzdeki günlerde yapacağı konuşmalarda Bah-
çeli'yi "ikna etme becerisini" Mesut Yılmaz'dan alma-
ya olanak sağlayacak bir küçük cümle mınldandı:
"Işte artık ortak ikna" diyebildi.
Ne çare; artık iş işten geçmişti.
Ecevit, uzlaşmanın gerçek kahramanının Mesut Yıl-
maz olduğunu kayıtlara geçirdi.
Yılmaz'ın bugün gizlenmeye çalışılan, ancak gide-
rek yaygınlaşacak olan zirve başansı, cumhurbaş-
kanlığı yanşında Demirel'e ciddi bir rakip çıkardı.
Başbakan, zirve başansız olsaydı "başımıza neler
geleceğini" sık sık anımsattığına göre:
Başannın miman Mesut Yılmaz; böylece AB ile ip-
lerin kopmasını engelledi. Ülkeye Batı yollannı yeni-
den açtı.
Koalisyonun dagılmasını önleyerek iç istikrann bo-
zulmasını önledi.
Bir insandaki iki yönlü başan; o insanın Çankaya'ya
çıkması için yeterli değil mi?
Al gülüm ver gülüm
atv'deki canlı yayında Başbakan Ecevit, Demirel'in
süresini uzatmak için sözcüğü sözcüğüne aylardıryi-
neleye yineleye ezbere söylediği gerekçeyi bir kez
daha anlattı.
Fakat Kırca-Ecevit diyaloğu "eski düşmanlann bu-
gün neden dost olduklannı" öğrenmemize fırsat ver-
di.
Kırca, dudaklannda çok şey duyumsatan hafif gü-
lümseme ile Ecevit'e: "Bugün eski hasmınızın cum-
hurbaşkanlığını destekliyorsunuz" dedi.
Ecevit hoşlanmış olacak ki bu irdelemeden; neşe-
lendi, güldü ve Kırca'yı "Sayın Demirel de bana baş-
bakanlık görevini verdi" diye yanıtladı.
Bu yanıt; Türk siyasal yaşamında "algülüm-ver gü-
lüm" oyununu anımsatıyor.
Bu yanıt; Demirel-Ecevit arasındaki olumlu ilişkile-
rin içeriğini açığa vuruyor.
18 Nisan seçiminden önce azınlık hükümeti kurma-
sına önayak olarak birinci parti çıkmasını sağlayan De-
mirel'e; Ecevit, karşılık veriyor.
Başbakanlığına ve bugünkü iktidanna karşılık De-
mirel'in görev süresini uzatmaya çalışıyor.
Ne ki, olumsuz işaretler giderek yoğunlaşıyor.
Demirel'i tek aday yapmaya uğraşanlar, başta Ece-
vit ve elbette Çankaya'da kalma önerisini yan cebine
atan Demirel için kara bir gün. r..
Demirel'in manevi evlatlanndan, kayınço Ali Ş«-
ner'in her alanda ortağı, son yıllarda hızlı yükselme
başansını gösteren Kamuran Çörtük, TÜSİAD üye-
liğinden çıkarıldı, kapı önüne bırakıldı.
Sakıp Sabancı'nın Demirel için "Ölümüne çalışı-
yor" diye övgüler düzmesine bakmayın: Çörtük'ün
üyelikten çıkanlmasına tam destek olan Sabancı'lar,
Demirel'in seçilemeyeceğini anladıklan gün, başka
bir adaya el kaldınriar.
Oyunun kuralı bu!
'Gardiyanlar
sahte imzayla
para çekiyor'
H Baştarafi 1. Sayfada
zen'e cep telefonunu veren
kişiııin tespit edilmesiy le te-
lefonu alabildik. İddialann
yoğunlaşması ûzerine, ara-
lannda cezaevi müdürieri-
nin de bulunduğu bazı çah-
şanlar hakkında adli ve ida-
ri soruşturma başlattık. Bu
kişiJeradli soruşturma kap-
samında Pendik Adliye-
si'nde yargılanmaktadır-
lar."
Boyrazoğlu, cep telefon-
lannın, cezaevinin mutfak
bölümünün bulunduğu pen-
ceresinden aşağıya sarkıtı-
lan ipe bağlanıp yukanya
çekilmesiyle içeriye sokul-
duğunu ve yine personel ta-
rafından tutuklulara ulaştı-
nldığını ifade ederek pen-
cereleri bunun üzerine de-
mir ızgaralarla kapattıkJan-
nı söyledi.
Hüseyin Boyrazoğlu, ba-
zı ünlülerin cezaevi kasasın-
daki hesabından infaz koru-
ma memurları tarafından
para çekildiği iddiasını doğ-
rulayarak "Az miktarda da
olsa böyle bir olay olmuştur.
Erol Evcü'in hesabmdan
imzası taklit edilerek para
çekümiş" dedi. Tefeci Ne-
sim Malki cinayetınin az-
mettiricisi olan Evcil'in şi-
kâyeti üzerine olayın ortaya
çıktığını anlatan Boyrazoğ-
lu, personel hakkında bu-
nunla ilgili olarak da soruş-
turma başlatüdığını ifade et-
ti.
Hüseyin Boyrazoğlu, ce-
zaevine esrar ve uyuşturucu
hap sokulduğu iddialanna
ilişkin olarak ise "İçeriye
uyuşturucu giriyordur. Bu,
personel tarafından değil,
daha çok açık görüşe gelen
kadınlar tarafindan sokulu-
yordur'" dedi.
Uyuşturucunun, açık gö-
rüş öncesi kadınlara yapılan
kontrollerin yetersizliği ne-
deniyle içeriye girebildiği-
ni kaydeden Boyrazoğlu,
bunun ancak açık görüşün
kaldınlmasıyla engellenebi-
leceğini savundu.
Geçen yıluî ortalannda
açılan Kartal Cezaevi'ndeki
birtakım olumsuzluklar ve
iddialann yoğunlaşması
üzerine infaz koruma me-
murlan ve ikinci müdürler-
den oluşan 32 kişilik bir
ekip kurduklannı anlatan
Hüseyin Boyrazoğlu, "Acfl
müdahale ekibiyle oiayiara
müdahale ertik. Eğer biraz
geç kabaydık cezaevini kay-
bedebiHrdik" dedi.
Fransa'dan yaklaşık biray
önce şartlı olarak iade edi-
len organize suç örgütü ele-
başısı Alaattin Çakıcı'nın
öldürülme tehlikesine karşı,
koğuşunun bulunduğu kori-
dorlann kameralarla sürek-
li izlendiğini ifade eden
Boyrazoğlu, kameralarla
cezaevi müdürünün odasın-
dan izlenen Çakıcı'nuı aynı
zamanda infaz koruma me-
murlan tarafindan da sürek-
li gözetlendiğini söyledi.
Boyrazoğlu aynca Çakı-
cı'nın yemeklerinin de ze-
hirlenme riskine karşı sü-
rekli kontrol edilerek kendi-
sine verildiğini kaydetti.
Cezaevinde kalan tutuk-
lu ve hükümlülerin kapalı
alanda olmalanndan dolayı
çok stresli, gergin ve sıkın-
tılı olduklannı söyleyen
Boyrazoğlu, cezaevinde psi-
kolog ve sosyolog bulunma-
sı gerektiğini kaydetti.
'Ocalan komışmamalı'
• Baştarafi 1. Sayfada
şüş yaşanmaması için dışsatımın
teşvik edilmesi gerektiğini kay-
deden Ecevit, almacak önlemle-
ri gelecek günlerde açıklayacak-
lannı söyledi. Ecevit, uluslarara-
sı tabkimle ilgili TBMM'ye sevk
edilen uyum yasasınnı çıkması-
nın da dış sermaye akımında
olumlu gelişmelere neden olabi-
leceğini savundu.
Ecevit, Ocalan'ın cezasının baş-
latılması için getirilen koşullann
sorulması üzerine, bölücü terörün
teşvik edilmesi, kışkırülması yo-
lunda ciddi adımlar görülmesi du-
rumunda gereken tepkiyi göstere-
ceklerini söyledi. Bölücü terörün
hızlandınlmasına asla izin verme-
yeceklerini, yeni şehitlerin veril-
mesini asla kabul edemeyecekleri-
ni düe getiren Ecevit şöyle konuş-
tu: "öcabn veonu desteİdeyen çev-
reler, bazı PKK çevreleri Türki-
ye'de rejimi yönlendirmeye çahşı-
yorlar. Buyönde açıktamalarda bu-
hmuyorhr.Bunu kabul edecekdu-
rumda değüiz. Bunu kabul etrne-
mizsözkonusudepdir.Turkiye'de
anayasa, rejim ve demokrasi bakı-
mmdan birtakım değişiklikler ya-
pdması gerekirse. bu konuda biz
Ocalan veya PKK yönetküerinin
alal vermesmi kabul etmeyiz. Bu
konutarda susmaian kendi lehleri-
neoiur."
PKJC'nin Türkiye'deki yasal
uzantısı sanılan bazı kuruluşlann
da çok dikkatli davTanmalan, reji-
me yön vermeye kalkışmamaian
gerektiğini vurgulayan Ecevit, "Bu
arada HADEP'in çok dikkadi dav-
ranması gerekiyor. Çünkii öyle an-
taşdr>or kiPKK veonu destekieven
bazı çevreter HADEP'i Tûrkrve'de
bölücü amaçlanıun bir uzannsıgi-
bigörmeeğflnnİDdeJer.HADEPyo-
neticiJerinin de bu tür tahriklere ve
oyunlara gelmeyeceklerini uma-
nm" diye konuştu.
Ecevit, bölücü terör konusunda
Avrupa'ya da bir uyansı olup ol-
mayacağının sorulması üzerine.
"Tabii içeriden ve dışandan bölü-
cü akınııdestekleyenler var.Bunlar
devlet kuruluşlan otanasa da Tür-
kiye'dekikamuoyunu ohımsuzyön-
de etkileyecek kuruiuşlar. Bunla-
nn, Türldye'de bölücü terörü özen-
dirici onlara cesaret \erici. Türki-
ye'yi teröre kaBoşmaksi7in böhne-
yekaikışan, o yöndeteDdnlerdebu-
lunan çevrelerin ayaklannıdenkal-
malan gerekir" dedi.
Ecevit, "ŞehhaiJekriicinnesöy-
levebiHrsİBİz" sorusuna, "Şehit ai-
leJerinin aası bütün miUetin aası-
dır. Bütün amacımız, Türkiye'de
yeni şehitler verihnesine yol açabi-
lecek olumsuz gelişmeler ohnama-
SKUT" yanıtını verdı.
MHP'nin taviz verdiği yorum-
lannın anımsatılması üzerine Ece-
vit, "Türkrye'nin en çok yararma
olan ortak karara vankh. Ne infa-
zu kayıtsız şartsız ertelenmesine
boyun egdik ne de ertekmiyoruz
dedik. Hukuka en uygun şekilde bir
formüle bağlamış bulunuyoruz. Bu
bakundan sorun otmayacaknr,
khnse taviz vermiş değildir. Hiçbir
partideTürkhe'ninçıkarlanndan,
haklı vararianndan taviz vermez''
dedi."
TSK'nin özel konumu
Türkıye'nin özel durumu nede-
niyle TSK'nin özel bir konumu ol-
duğunu kaydeden Ecevit şöyle de-
vam etti:
"Baü Avrupa ûlkelerine kryasia
Türkhe,dünyanmgüvenük açısm-
dan kritik bir bölgesinde yer abyor.
Bu bölgede \vr akhğunız için de iç
güvenlüde dış güvenük birbirlerin-
den aynlmaz duruma geByor. Bu
bakundan da Avrupa ülkeleri ör-
nek ahnabilecek dunımda değfl.
Türkrye'nin kendine özgü çok du-
yarh bir jeopoütik durumu vardır.
Bu arada zaman zaman MGK ko-
nusu da gündeme getirttiyor. MGK
ofanasaydı eğer kurulması gerekir-
dL Türldye'de iç güvenük ile dış gü-
venMk bîrbirinden aynlmaz du-
rumdadır. Anayasa değişikfiği gibi
duyarh kooulara değinirken Tüıid-
ye'nin jeopoütik konumunun, je-
opolitik konumundan kaynakla-
nan özel durumunun mutiaka göz
önünde rutulması gerekir.''
Ecevit, 1998 yılında TBMM'-
den geçirilen yasa ile Doğu ve Gü-
neydoğu bölgelerine yapılacak ya-
tınmlara verilen teşvik olanaklan-
nın yabancı yatınmcılar için de ge-
çerli olduğunu belirterek Davos'ta
bu mesajı vereceğini kaydetti.
Türkiye'nin enerji, ulaşım ve ile-
ri teknoloji alamnda altyapı eksik-
likleri bulunduğunu anlatan Ece-
vit, "Bukonulardayannmyapnıak
isteyen kuruluşlara uhısal menfaat-
lanmız çerçevesmde ne gibi kolay-
lıklan göstenüğüuizi acıklama fir-
saü bubtcağun. Bununla ilgili bir
dosyahazn-bmyor. Hangi konular-
da hangiprojefcrde yabana serma-
ye katlasuu çağmnavi düşünüyo-
nız, bunlan tespit edeceğiz. Küçük
broşür halinde Davos'a katdacak
olan>'aanmcılara, ekonomifleügi-
li çevTenin ilgisine sunacagtz" diye
konuştu:
Ecevit, tstanbul'da kaçınlan işa-
damlanna ilişkin soru üzerine, bu
konuda bir sonuca vanlamadığmı,
çeşitli tahminler ve teşhisler bulun-
duğunubelirterek MÎT ve emniye-
rin bu konu üzerinde ağırlıkla dur-
duğunu söyledi.
Ecevit, idam tartışmasıyla ilgili
bir soru üzerine, her şeyi Ocalan'a
endekslemenın doğru olmadığını
belirterek "Bu, Ocalan'ı hak ebne-
diği şekflde önenüı nale getirmek
anlamını taşu"" dedi.
Sağlar: Yeüd
vmlirse
Susurluk'u
çözerim
• Baştarafi 1. Sayfada
bu bağlantılan TBMM Faili
Meçhul Cinayetleri Araştırma
Komisyonu'ndaki çalışmalan
suasmda aynnülanyla öğrendi-
ğini söyledi.
Sağlar, "Bakanfağnn dönemin-
de etinBZ kolumuz bağüydL Chsa
şnndiyetkiverüsegörünbakm na-
sıl üzerine gjderim" dedi.
Gelmiş geçmiş başbakanlann
devlet ıçındekı çete bağlantılanm
ıktıdarian döneminde bılmelerine
karşm açıklayamadıklannı ve
üzerine gıdemedıklennı vurgula-
.yan Sağlar, Türkiye'nin geleceği-
nin 2000'li yıllarda Susurluk ör-
gütünün ortadan kaldınlmasıyla
esenliğe kavuşacağını söyledi.
Sağlar, geçmişte dönemin Başba-
kanı Bütent Ecevit'e bu örgütün
varhğmdan söz eden bir rapor su-
nan savcı Doğan Öz'ün kısa bir
süre sonra faili meçhul cinayete
kurban gittiğini anımsatan Sağ-
lar, bu cinayetin üzerine toplum
ve devlet olarak gidilmediği için
savcı ve yargıçlann daha sonraki
faili meçhul cinayetlerde cesaret-
le çalışamadıklannı vurguladı.
Geçmıştekı başbakanhklan döne-
minde Bülent Ecevit ve Turgut
Özal'a yapılan suikastlann arka-
sında Ergenekon örgütünün bu-
lunduğunu belirten Sağlar, bilme-
lenne karşın bu başbakanlann ör-
gütün üzerine gıdemediğini,
Ozal'ın, katlıam sanığı ve ülkücü
çete lideri Abduiah Çatn'yı Is-
viçre'deki cezaevınden kaçuttınp
örgüt kurdurttuğunu öne sürdü.
Özgürtûk ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Istanbul Ü Örgütü 1 Olağan Kongresi başladL
ÖDP kongresinde geçmiş ve geleceğe bakış tartışıldı
9
ayağa kalkmalı'
istanbulHaberServsi-
özgürlük ve Dayanışma Partisi
(ÖDP) Istanbul Ö Örgütü 2.
Olağan Kongresi başladı.
Partüiler, Istanbul îl
Konferansı adım verdikleri ilk
günkü toplantıda, ÖDP'nin
geçmişteki tutumlarmı ve
gelecekte yapması gerekenleri
tarüştı. Zeytinburnu Spor
Kompleksi'ndeki kongre,
ÖDP'lilerin, Enternasyonal
Marşı'nı okumasıyla başladı.
Bugün çaşmalanru
tamamlayacak ÖDP II
Kongresi salonunda "Yari
biüydda yine devrim, yine
sosyaKzm. Biz dünyayı
istiyoruz" afişleri dikkat çekti.
Kamu Emekçileri Sendikalan
Konfederasyonu (KESK)
Genel Başkanı Siyami Erdem
yapüğj konuşmada, ÖDP'yi
çalışanlann yanında daha çok
görmek istediklerini söyledi.
Siyasetin çok önemli olduğunu
belirten Siyami Erdem, tüm
çalışanlann ÖDP'den mevcut
sürecin önüne geçmesini
beklediğini kaydetti. Erdem,
solun ayağa kalkması
gerektiğini savundu.
Bugün yapılacak olan Istanbul
II Başkanlığı seçimlerine Fffiz
KoçaH ve Vahit Geoç'in aday
olması bekleniyor.
ÖDP îstanbul Ğ Kongresi *nin
18-19 Araük 1999 tarihleri
arasında yapıfanası tasarlanmış,
ancak valilikten gerekli izinler
alınmadığı için kongre 15-16
Ocak'a ertelenmişti.
Yeni yasa mayıs ayına dek bitirilemezse üye seçimi mevcut sisteme göre yapılacak
RTÜK'te seçim karmaşası
BAHARTANRISEVER
A^fKARA - Radyo ve Televiz-
yon Üst Kurulu'nun (RTÜK) 3
üyesinin görev süresi Mayıs aym-
da sona eriyor. Yeni yasa çahşma-
smm bu tarihe kadar yetişmeme-
si halinde, üyelerin seçimi büyük
eleştiri alan mevcut sisteme göre
gerçekleştirilecek. DSP Millet-
vekin' ErolAl, siyasi partilerin is-
tedikleri isimleri seçtirebildikle-
ri şu anki sistemin sakıncalı oldu-
ğunu belirtirken "Zaten
RTÜK'ün tüm uygulamalan tar-
oşıhr haldedir. BÖyle bir kurulun
hiçbir şey yapmamasında yarar
vardır" diye konuştu.
3984 sayüı Radyo ve Televiz-
yonlann Kuruluş ve Yayınlan
Hakkmda Yasa'nın Milli Güven-
Uk Kurulu'nun (MGK) tavsiyesi
üzerine değiştirilmesi yönünde
iktidar partilerinin milletvekille-
rinden oluşturulan komisyon ça-
lışmalarmı sürdürüyor. Ancak
komisyon üyesi, DSP Milletveki-
li Erol AL Meclis Içtüzüğü çalış-
malan nedeniyle yasa üzerinde-
ki düzenlemeleri hızlı yürüteme-
diklerini bildirdi. tktidar partile-
rinin konuyu ön sıralara alması
halinde yasanm erken çıkabile-
ceğini belirten Al, "Yasa'nm Ma-
VB ayma yetişip yetişemey eceğine
ilişkin bir şey söyieyemem" dedi.
Mevcut seçim sisteminin "sakuı-
can" olduğunu söyleyen Al, siya-
si partilerin istedikleri isimleri
D E N E T D E D e v l e t B a k a n ı ö n a l ' ı g ö r e v e ç a ğ ı r d ı
'Ziraafteld haksız atamalara son verilsin'
seçtirebildiklerine işaret etti.
RTÜK Başkan Yardımcısı Şev-
ki Göğüsger ise üyelerin seçim
biçiminde bir yanlışhk olmadığı-
m savundu. Kurum üyelerinin
atama ile gelmesı ve atayan kişi-
lerin emir ve komutasmda olma-
sınm basm özgürlüğüne zarar ve-
receğini anlatan Göğüsger, za-
man zaman kuruma "siyasi ka-
rar almdığı" ya da "irticanın kol-
landığı" biçiminde suçlamalar
yapıldığına işaret ederek "Bunla-
rm hiçbirine kaulmryo-
rum. Burada ne siyasi
davranan ne de irticayı
destekleyen yapıda üye
var" diye konuştu.
Şevki Göğüsger,
RTÜK üyelerinin, Sa-
ANKARA (Cumhurryet Bürosu) - Devlet Denetim
Elemanlan Demeği (DENETDE) Genel Başkam
Fazh Köksal, üyelerinin haksız ve isteği dışında
atanmalan nedeniyle Ziraat Bankası'mn bağlı olduğu
Devlet Bakanı Recep Önal'ı göreve çağırdı.
Köksal, dernek genel merkezinde düzenlediği basm
topiantısmda, üyeleri Hamit Üçer, Halfl tbrahim
Cebed ve CengizUzun'un 1 No'lu DGM'de görülen
bedelsiz ithalat davasmda Ziraat Bankası'mn 1996-
1997 yıHanndaki yönetim kuruhı üyeleri ve bazı
genel müdür yardmıcılan hakkmda tanıklık
yapmalanyla baskılar başladığını kaydetti.
Üyelerinin, DGM Savcısı Hamza Keteş'e verdikleri
ifadelerde "gerçeği'' anlatmca halkla ilişkiler müdür
yarduncısı Hamit Üçer'ın istihbarat müdür
yardımcılığma, Uzun'un da kontrol müdür
yardtmcılığına atandığım bildiren Köksal, bunlann
pasif görevler olduğuna dikkat çekti. Ibrahim
Cebeci'nin de kendi isteği dışında Ankara Bölge
Şube Mûdürhlgu'nden aktif görev bahanesiyle
Yozgat'a şube müdürü olarak atandığım belirten
Köksal şunlan söyledi:
" Yani Ankara'dan uzaklaştırılmı^ır. Bu haksız »t<"M>
basm acddaması ile duyuruunuşrur. Bazı yönetim
kuruhı üyeJerinin Ankara 1 No'lu DGM'de
yargılandıklan dava dısmda 3 ayn davadadaha samk
olduklan vurgulanarak ısraıia görevderutuhnalan
kmannuşnr. Yargüanan kişiler hiemen hemen aynı
kişifcrdir. O tarihteki genel müdür vekiM Salih Şevki
Doruk Cevian Holding'de, Ekrem Aydemir de
Interbankta genel müdür yardımcısı olarak
çahşmaktadır. Bu durum 2531 sayıh yasaya ayknvfar."
Bedelsiz ithalat kampanyası ile ilgili olarak
yargüanan Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı'nm
raporuyla görevden alınması istenen yönetim kurulu
üyesi Osman Akknzu'nun, Başbakan Bülent Ecevit
tarafindan bu teklife olur verihnesine karşm
görevden alınmadığını kaydeden Köksal,
"Başbakanhk olurunun tahmatnun gereği 9 aydır
yerine getirilnjemiştir" şekiinde konuştu.
yıştayüyeleri gibi, siya-
si partilerce aday gös-
terikneden doğrudan
doğruya Meclis Baş-
kanlığı'na başvuracak
kişiler arasından seçil-
mesini önerdi.
RTÜK'ün şu andaki
9 üyesi ve aday gösteril-
dikleri partiler şöyle:
Başkan Kutlu Savaş
(ANAP), Başkan Yar-
duncısı Şevki Göğüsger
(ANAP), üyeler Ercan
San (ANAP), Nedim
Tekm(DYP),FatilıKa-
raca (DYP), Güneş
MüftüoğJu (DYP), Tü-
lay Çetingüleç (DSP),
Emin Başer (Kapatılan
RP), Mehmet Doğan
(Kapatılan RP).
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
10-11 Aralık Helsinki zirvesinden çıkan sonucun
ardından şu değeriendinneyi yapmıştık:
Türkiye AB'ye tam üye olur olmaz, uzun sürer, kı-
sa sürer, ayn konu. Asıl olan Türkiye'nin yönünü uy-
gahığa çevirmesidir. Bu durum Türkiye'nin başta Or-
ta Asya olmak üzere öteki coğrafyalardaki ağıhığını
da arttıracaktır."
Zirveden 1 ay sonra gerçekleşen Gürcistan gezi-
sinde bu yaklaşımın somut örneğini gördük.
Gürcistan için Türkiye, AB katında yeri olan kom-
şu ve dost ülke.
Bir Gürcü meslektaşımız şöyle dedi:
'Türkiye sınınmıza asker koymasak da olur..."
Sınırlann oturmadığı, doğal olarak sinirierin de otur-
madığı bir coğrafyada güçlü bir güven... Türkiye'nin
yurtta banş, dünyada banş zeminine oturttuğu dış po-
litikasının üzerine inşa edilen sağlam biryapı...
Gürcistan'ın bugünlerde kaygısı şu:
- Çeçen savaşı güneye iner mi?
Bu olasılığın yansımalan çok değişik. Bir görüş şu:
- Çeçenler bizim sınırlanmız içindeki Abhazlara yar-
dım etmişti. Bu durumda Rusya'nın yanında yer al-
mak gerekir.
öteki görüş şöyle:
- Tam bağımsızlığımızı sürdürmenin koşulu Rus-
ya'nın dışındaki dünyayla bağlardır. Rusya, Çeçen
teröristler Gürcistan sınınndan içeri giriyor bahanesiy-
le bizim topraklanmızı da bombalayabilir. Bu ülkeye
karşı dikkatli olmalıyız.
Gürcistan'ın bu ikilemleri sürerken Demirel ve Şe-
vardnadze dün düzenledikleri ortak basın topiantısm-
da bir hazırlığı duyurdular
- Kafkas Istikrar Paktı.
Birsürediraltyapısı oluşturulan bu girişim için düğ-
meye basıldı. Yakın gelecekteki planı şöyle özetleye-
biliriz:
- Azerbaycan-Ermenistan arasındaki sorunun çö-
zümü.
- Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin yakın-
laştınlması.
- Gürcistan-Ermenistan gerginliğinin sona errjiril-
mesi.
- Türkiye-Azerbaycan-Gürcistan birlikteliğinin sağ-
lamlaştınlması.
- Bu birlikteliğe Ermenistan'ın da katılması.
Bütün bu adımlann başlıca motoru Bakû-Tiflis-Cey-
han boru hattının masadan yaşama geçirilmesi. 21 O-
cak'ta Ankara'da bir boru hattı zirvesi daha yapılacak.
Her iki liderde bunun artık son zirve olacağını vurgu-
ladılar. Dileyelim öyle olsun.
Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca Doğu komşu-
lanmızla attığımız ortak adımlar, oluşturduğumuz ku-
rumlar uzun ömüriü olmadı. Kaflcas Istikrar Paktı'nın
uzun ömürlü ve banş meyveli olmasını dilerken bir
atasözünü anımsatalım:
"Uzun biryolculuk küçük biradımla başlar."
Savaş oyunu
Yazının son bölümünü Gürcistan Kültür Bakanlığı
ile Tiflis Zakaria Paliaşhvili Opera ve Bale Devlet Ti-
yatrosu'nun ortaklaşa düzenlediği geceye ayıralım.
İlk bölümde Gürcü çocuklann halk danslan göste-
risi vardı. Bizim Kars yöremizin hemen uzantısı.
Onu Gürcü Ulusal Bale Topluluğu'nun "HorumÜ'
dansı izledi. Giysilerden kıvrak hareketlere kadar bi-
zim horonun Gürcistan türevi. Bir başka deyimle coğ-
rafyanın kardeşliği.
Gürcü genç kızlann Azeri dansı ise kıvrak Kafkas
oyunlannın yanında hoş bir dinginlikti.
Gürcistan halk şarkılanndan Çakruio ise sanki To-
roslar'ın eteklerini anlatıyordu. Yükselip alçalan ses-
ler, uzun havalar biraz da Kafkas dağlannın ses telle-
riyle anlatımıydı.
Programın sonunda ise "Hevsuruli" dansı vardı.
Tam bir savaş oyunu. Zıpkın gibi gençler ellerinde kı-
lıç, karşılıklı şaklattıkça çevreye kıvılcımlarsaçıyorlar-
dı. Gülerek, kılıçlannı çekerek, dansederek birbirleri-
nin üzerine yürüyorlardı. Bir Kafkas oyunu oynuyor-
lardı.
Yurdagül'den Okuyan'a suçfama
'SSKyolsuzluklan
hasıraltı edildi'
CEMİLCİĞERİM
SAMSUN-CHP Genel
Sekreter Yarduncısı Bekir
YurdagüL "SSK'yi
yolsuzluklardan
anndıracağız'' sözü veren
Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Yaşar
Okuyan'ı, Samsun SSK
Hastanesi inşaatıyla devleti
1999 fıyatlanyla 473
miryar lıra zarara uğratan
inşaat şirketine ilişkin
yolsuzluk raporlannı
"hasıralt etmeye
çahşmak''la suçladı.
Yurdagül, iki müfettiş
tarafından hazırlanan
raporlarda, SSK'yi zarara
uğrattığı belirtilen şirketin
ANAP'lılara yalon olduğu
savmda bulundu.
Samsun SSK Hastanesi
inşannda yolsuzluklar
yapıldığı duyumu üzerine
2 Eylül 1998'de, dönemin
genel müdürünce 10 ayn
konuda inceleme ve
sonışturma talimatunn
verüdiğmı belirten
Yurdagül, "Bu talimat
üzerine iki SSK müfettişi
gerekli inceleme ve
soruşturmalara başlanuş ve
ilk raporlannı vermişkrdir.
Bu rapora göre SSK Genel
Müdürlüğü 1999
fry^Üanyla 472.801.
384.495 Kra zarara
uğraülmışur. Zarara
uğratan firma Okman
tnşaatIur.rıc.Ltd.
Şirketi'dir'' dedi. Yurdagül,
raporda, yolsuzluk
olaylanna kanşan kurum
personeli ile müteahhitler
Osman Okman ve Süer
Okman hakkmda
cumhuriyet savcılığına suç
duyurusunda bulunulması
ve kurum zaran olan 473
milyar Uramn da ilgili
firmadan tahsilinin
önerildiğine dikkat çekti.
Raporun, ilgili teftiş kurulu
başkam tarafindan
dönemin SSK Genel
Müdürü'ne sunularak
işleme konulmak üzere
"ohu-" istendiğini, genel
müdürün "olur''u verdiğini
bildiren Yurdagül şöyle
konuştu:
"Buraya kadar ber şey
olağan seyrinde
yüriimektedir. Ancak bu
yotsuzrak dosyaa işleme
konuhıp, kurumu zarara
uğratanlar tam cumhuriyet
savcıhgma verüecekken
Yaşar Okuyan, SSK Genel
Müdürlüğü'ne yazdığı
'gizli' damgalı bir yazryta
kuruma a>nen şu taliman
vermiştir:'... ikinci bir
talımatımıza kadar
16.7.1999 tarih, 2 sayılı
müfettiş raporu uyannca
başjatılan işlemlerin
durdurulmasmı rica
edenm." Bu taümaün
albnda Çahşma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı
Okuyan'uı imzası
bulunmaktadu". Durdurma
gerekçesi ise, bu inceleme
ve soruşturma Qe ilgüi
olarak bir 'muhakJak
heyet'in oluşturutmasMnr.
Bakan Okuyan bu
yazısmda aynca bu
muhakkik beyetin
uKdemesini 'en geç bir ay
içinde tamamlamasmı'
istemektedir.''