23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 OCAK 2000 PAZAR 8 HABERLEREV DEVAMI G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada açıkladı. 7.5 saat süren toplantıyı 20 dakikada olumlu sonu- ca bağlayan gerçek kahraman ANAP lideri Mesut Yılrnaz! Aii Kırca canlı yayında Başbakan'ı gafil avladı. Sordu Ecevit'e: "Sayın Yılmaz'ın arabulucu görevi üstlendiği söylendi." Ecevit yanıtladı: "Evet, baş başa görüştüler". Kırca, ilk sorunun arkasını ustaca getirdi: "Sayın Yılmaz'la görüşmesinden sonra Sayın Bahçeli ikna ol- muş muydu?" Işte o an, gaflet anı. Ecevit soruyu yanıtladı: "Evet, evet". Kırca fırsatı kaçırmadı, Ecevit'in gerçeği itiraf etme- sini sağlayan soruyu yönettti: "O zaman Sayın Yılmaz ikna etti.." Söylediklerinin bilinciyle Başbakan ayıktı. On-on beş saniyelik duraksama geçirdi Ecevit ve önümüzdeki günlerde yapacağı konuşmalarda Bah- çeli'yi "ikna etme becerisini" Mesut Yılmaz'dan alma- ya olanak sağlayacak bir küçük cümle mınldandı: "Işte artık ortak ikna" diyebildi. Ne çare; artık iş işten geçmişti. Ecevit, uzlaşmanın gerçek kahramanının Mesut Yıl- maz olduğunu kayıtlara geçirdi. Yılmaz'ın bugün gizlenmeye çalışılan, ancak gide- rek yaygınlaşacak olan zirve başansı, cumhurbaş- kanlığı yanşında Demirel'e ciddi bir rakip çıkardı. Başbakan, zirve başansız olsaydı "başımıza neler geleceğini" sık sık anımsattığına göre: Başannın miman Mesut Yılmaz; böylece AB ile ip- lerin kopmasını engelledi. Ülkeye Batı yollannı yeni- den açtı. Koalisyonun dagılmasını önleyerek iç istikrann bo- zulmasını önledi. Bir insandaki iki yönlü başan; o insanın Çankaya'ya çıkması için yeterli değil mi? Al gülüm ver gülüm atv'deki canlı yayında Başbakan Ecevit, Demirel'in süresini uzatmak için sözcüğü sözcüğüne aylardıryi- neleye yineleye ezbere söylediği gerekçeyi bir kez daha anlattı. Fakat Kırca-Ecevit diyaloğu "eski düşmanlann bu- gün neden dost olduklannı" öğrenmemize fırsat ver- di. Kırca, dudaklannda çok şey duyumsatan hafif gü- lümseme ile Ecevit'e: "Bugün eski hasmınızın cum- hurbaşkanlığını destekliyorsunuz" dedi. Ecevit hoşlanmış olacak ki bu irdelemeden; neşe- lendi, güldü ve Kırca'yı "Sayın Demirel de bana baş- bakanlık görevini verdi" diye yanıtladı. Bu yanıt; Türk siyasal yaşamında "algülüm-ver gü- lüm" oyununu anımsatıyor. Bu yanıt; Demirel-Ecevit arasındaki olumlu ilişkile- rin içeriğini açığa vuruyor. 18 Nisan seçiminden önce azınlık hükümeti kurma- sına önayak olarak birinci parti çıkmasını sağlayan De- mirel'e; Ecevit, karşılık veriyor. Başbakanlığına ve bugünkü iktidanna karşılık De- mirel'in görev süresini uzatmaya çalışıyor. Ne ki, olumsuz işaretler giderek yoğunlaşıyor. Demirel'i tek aday yapmaya uğraşanlar, başta Ece- vit ve elbette Çankaya'da kalma önerisini yan cebine atan Demirel için kara bir gün. r.. Demirel'in manevi evlatlanndan, kayınço Ali Ş«- ner'in her alanda ortağı, son yıllarda hızlı yükselme başansını gösteren Kamuran Çörtük, TÜSİAD üye- liğinden çıkarıldı, kapı önüne bırakıldı. Sakıp Sabancı'nın Demirel için "Ölümüne çalışı- yor" diye övgüler düzmesine bakmayın: Çörtük'ün üyelikten çıkanlmasına tam destek olan Sabancı'lar, Demirel'in seçilemeyeceğini anladıklan gün, başka bir adaya el kaldınriar. Oyunun kuralı bu! 'Gardiyanlar sahte imzayla para çekiyor' H Baştarafi 1. Sayfada zen'e cep telefonunu veren kişiııin tespit edilmesiy le te- lefonu alabildik. İddialann yoğunlaşması ûzerine, ara- lannda cezaevi müdürieri- nin de bulunduğu bazı çah- şanlar hakkında adli ve ida- ri soruşturma başlattık. Bu kişiJeradli soruşturma kap- samında Pendik Adliye- si'nde yargılanmaktadır- lar." Boyrazoğlu, cep telefon- lannın, cezaevinin mutfak bölümünün bulunduğu pen- ceresinden aşağıya sarkıtı- lan ipe bağlanıp yukanya çekilmesiyle içeriye sokul- duğunu ve yine personel ta- rafından tutuklulara ulaştı- nldığını ifade ederek pen- cereleri bunun üzerine de- mir ızgaralarla kapattıkJan- nı söyledi. Hüseyin Boyrazoğlu, ba- zı ünlülerin cezaevi kasasın- daki hesabından infaz koru- ma memurları tarafından para çekildiği iddiasını doğ- rulayarak "Az miktarda da olsa böyle bir olay olmuştur. Erol Evcü'in hesabmdan imzası taklit edilerek para çekümiş" dedi. Tefeci Ne- sim Malki cinayetınin az- mettiricisi olan Evcil'in şi- kâyeti üzerine olayın ortaya çıktığını anlatan Boyrazoğ- lu, personel hakkında bu- nunla ilgili olarak da soruş- turma başlatüdığını ifade et- ti. Hüseyin Boyrazoğlu, ce- zaevine esrar ve uyuşturucu hap sokulduğu iddialanna ilişkin olarak ise "İçeriye uyuşturucu giriyordur. Bu, personel tarafından değil, daha çok açık görüşe gelen kadınlar tarafindan sokulu- yordur'" dedi. Uyuşturucunun, açık gö- rüş öncesi kadınlara yapılan kontrollerin yetersizliği ne- deniyle içeriye girebildiği- ni kaydeden Boyrazoğlu, bunun ancak açık görüşün kaldınlmasıyla engellenebi- leceğini savundu. Geçen yıluî ortalannda açılan Kartal Cezaevi'ndeki birtakım olumsuzluklar ve iddialann yoğunlaşması üzerine infaz koruma me- murlan ve ikinci müdürler- den oluşan 32 kişilik bir ekip kurduklannı anlatan Hüseyin Boyrazoğlu, "Acfl müdahale ekibiyle oiayiara müdahale ertik. Eğer biraz geç kabaydık cezaevini kay- bedebiHrdik" dedi. Fransa'dan yaklaşık biray önce şartlı olarak iade edi- len organize suç örgütü ele- başısı Alaattin Çakıcı'nın öldürülme tehlikesine karşı, koğuşunun bulunduğu kori- dorlann kameralarla sürek- li izlendiğini ifade eden Boyrazoğlu, kameralarla cezaevi müdürünün odasın- dan izlenen Çakıcı'nuı aynı zamanda infaz koruma me- murlan tarafindan da sürek- li gözetlendiğini söyledi. Boyrazoğlu aynca Çakı- cı'nın yemeklerinin de ze- hirlenme riskine karşı sü- rekli kontrol edilerek kendi- sine verildiğini kaydetti. Cezaevinde kalan tutuk- lu ve hükümlülerin kapalı alanda olmalanndan dolayı çok stresli, gergin ve sıkın- tılı olduklannı söyleyen Boyrazoğlu, cezaevinde psi- kolog ve sosyolog bulunma- sı gerektiğini kaydetti. 'Ocalan komışmamalı' • Baştarafi 1. Sayfada şüş yaşanmaması için dışsatımın teşvik edilmesi gerektiğini kay- deden Ecevit, almacak önlemle- ri gelecek günlerde açıklayacak- lannı söyledi. Ecevit, uluslarara- sı tabkimle ilgili TBMM'ye sevk edilen uyum yasasınnı çıkması- nın da dış sermaye akımında olumlu gelişmelere neden olabi- leceğini savundu. Ecevit, Ocalan'ın cezasının baş- latılması için getirilen koşullann sorulması üzerine, bölücü terörün teşvik edilmesi, kışkırülması yo- lunda ciddi adımlar görülmesi du- rumunda gereken tepkiyi göstere- ceklerini söyledi. Bölücü terörün hızlandınlmasına asla izin verme- yeceklerini, yeni şehitlerin veril- mesini asla kabul edemeyecekleri- ni düe getiren Ecevit şöyle konuş- tu: "öcabn veonu desteİdeyen çev- reler, bazı PKK çevreleri Türki- ye'de rejimi yönlendirmeye çahşı- yorlar. Buyönde açıktamalarda bu- hmuyorhr.Bunu kabul edecekdu- rumda değüiz. Bunu kabul etrne- mizsözkonusudepdir.Turkiye'de anayasa, rejim ve demokrasi bakı- mmdan birtakım değişiklikler ya- pdması gerekirse. bu konuda biz Ocalan veya PKK yönetküerinin alal vermesmi kabul etmeyiz. Bu konutarda susmaian kendi lehleri- neoiur." PKJC'nin Türkiye'deki yasal uzantısı sanılan bazı kuruluşlann da çok dikkatli davTanmalan, reji- me yön vermeye kalkışmamaian gerektiğini vurgulayan Ecevit, "Bu arada HADEP'in çok dikkadi dav- ranması gerekiyor. Çünkii öyle an- taşdr>or kiPKK veonu destekieven bazı çevreter HADEP'i Tûrkrve'de bölücü amaçlanıun bir uzannsıgi- bigörmeeğflnnİDdeJer.HADEPyo- neticiJerinin de bu tür tahriklere ve oyunlara gelmeyeceklerini uma- nm" diye konuştu. Ecevit, bölücü terör konusunda Avrupa'ya da bir uyansı olup ol- mayacağının sorulması üzerine. "Tabii içeriden ve dışandan bölü- cü akınııdestekleyenler var.Bunlar devlet kuruluşlan otanasa da Tür- kiye'dekikamuoyunu ohımsuzyön- de etkileyecek kuruiuşlar. Bunla- nn, Türldye'de bölücü terörü özen- dirici onlara cesaret \erici. Türki- ye'yi teröre kaBoşmaksi7in böhne- yekaikışan, o yöndeteDdnlerdebu- lunan çevrelerin ayaklannıdenkal- malan gerekir" dedi. Ecevit, "ŞehhaiJekriicinnesöy- levebiHrsİBİz" sorusuna, "Şehit ai- leJerinin aası bütün miUetin aası- dır. Bütün amacımız, Türkiye'de yeni şehitler verihnesine yol açabi- lecek olumsuz gelişmeler ohnama- SKUT" yanıtını verdı. MHP'nin taviz verdiği yorum- lannın anımsatılması üzerine Ece- vit, "Türkrye'nin en çok yararma olan ortak karara vankh. Ne infa- zu kayıtsız şartsız ertelenmesine boyun egdik ne de ertekmiyoruz dedik. Hukuka en uygun şekilde bir formüle bağlamış bulunuyoruz. Bu bakundan sorun otmayacaknr, khnse taviz vermiş değildir. Hiçbir partideTürkhe'ninçıkarlanndan, haklı vararianndan taviz vermez'' dedi." TSK'nin özel konumu Türkıye'nin özel durumu nede- niyle TSK'nin özel bir konumu ol- duğunu kaydeden Ecevit şöyle de- vam etti: "Baü Avrupa ûlkelerine kryasia Türkhe,dünyanmgüvenük açısm- dan kritik bir bölgesinde yer abyor. Bu bölgede \vr akhğunız için de iç güvenlüde dış güvenük birbirlerin- den aynlmaz duruma geByor. Bu bakundan da Avrupa ülkeleri ör- nek ahnabilecek dunımda değfl. Türkrye'nin kendine özgü çok du- yarh bir jeopoütik durumu vardır. Bu arada zaman zaman MGK ko- nusu da gündeme getirttiyor. MGK ofanasaydı eğer kurulması gerekir- dL Türldye'de iç güvenük ile dış gü- venMk bîrbirinden aynlmaz du- rumdadır. Anayasa değişikfiği gibi duyarh kooulara değinirken Tüıid- ye'nin jeopoütik konumunun, je- opolitik konumundan kaynakla- nan özel durumunun mutiaka göz önünde rutulması gerekir.'' Ecevit, 1998 yılında TBMM'- den geçirilen yasa ile Doğu ve Gü- neydoğu bölgelerine yapılacak ya- tınmlara verilen teşvik olanaklan- nın yabancı yatınmcılar için de ge- çerli olduğunu belirterek Davos'ta bu mesajı vereceğini kaydetti. Türkiye'nin enerji, ulaşım ve ile- ri teknoloji alamnda altyapı eksik- likleri bulunduğunu anlatan Ece- vit, "Bukonulardayannmyapnıak isteyen kuruluşlara uhısal menfaat- lanmız çerçevesmde ne gibi kolay- lıklan göstenüğüuizi acıklama fir- saü bubtcağun. Bununla ilgili bir dosyahazn-bmyor. Hangi konular- da hangiprojefcrde yabana serma- ye katlasuu çağmnavi düşünüyo- nız, bunlan tespit edeceğiz. Küçük broşür halinde Davos'a katdacak olan>'aanmcılara, ekonomifleügi- li çevTenin ilgisine sunacagtz" diye konuştu: Ecevit, tstanbul'da kaçınlan işa- damlanna ilişkin soru üzerine, bu konuda bir sonuca vanlamadığmı, çeşitli tahminler ve teşhisler bulun- duğunubelirterek MÎT ve emniye- rin bu konu üzerinde ağırlıkla dur- duğunu söyledi. Ecevit, idam tartışmasıyla ilgili bir soru üzerine, her şeyi Ocalan'a endekslemenın doğru olmadığını belirterek "Bu, Ocalan'ı hak ebne- diği şekflde önenüı nale getirmek anlamını taşu"" dedi. Sağlar: Yeüd vmlirse Susurluk'u çözerim • Baştarafi 1. Sayfada bu bağlantılan TBMM Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu'ndaki çalışmalan suasmda aynnülanyla öğrendi- ğini söyledi. Sağlar, "Bakanfağnn dönemin- de etinBZ kolumuz bağüydL Chsa şnndiyetkiverüsegörünbakm na- sıl üzerine gjderim" dedi. Gelmiş geçmiş başbakanlann devlet ıçındekı çete bağlantılanm ıktıdarian döneminde bılmelerine karşm açıklayamadıklannı ve üzerine gıdemedıklennı vurgula- .yan Sağlar, Türkiye'nin geleceği- nin 2000'li yıllarda Susurluk ör- gütünün ortadan kaldınlmasıyla esenliğe kavuşacağını söyledi. Sağlar, geçmişte dönemin Başba- kanı Bütent Ecevit'e bu örgütün varhğmdan söz eden bir rapor su- nan savcı Doğan Öz'ün kısa bir süre sonra faili meçhul cinayete kurban gittiğini anımsatan Sağ- lar, bu cinayetin üzerine toplum ve devlet olarak gidilmediği için savcı ve yargıçlann daha sonraki faili meçhul cinayetlerde cesaret- le çalışamadıklannı vurguladı. Geçmıştekı başbakanhklan döne- minde Bülent Ecevit ve Turgut Özal'a yapılan suikastlann arka- sında Ergenekon örgütünün bu- lunduğunu belirten Sağlar, bilme- lenne karşın bu başbakanlann ör- gütün üzerine gıdemediğini, Ozal'ın, katlıam sanığı ve ülkücü çete lideri Abduiah Çatn'yı Is- viçre'deki cezaevınden kaçuttınp örgüt kurdurttuğunu öne sürdü. Özgürtûk ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Istanbul Ü Örgütü 1 Olağan Kongresi başladL ÖDP kongresinde geçmiş ve geleceğe bakış tartışıldı 9 ayağa kalkmalı' istanbulHaberServsi- özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Istanbul Ö Örgütü 2. Olağan Kongresi başladı. Partüiler, Istanbul îl Konferansı adım verdikleri ilk günkü toplantıda, ÖDP'nin geçmişteki tutumlarmı ve gelecekte yapması gerekenleri tarüştı. Zeytinburnu Spor Kompleksi'ndeki kongre, ÖDP'lilerin, Enternasyonal Marşı'nı okumasıyla başladı. Bugün çaşmalanru tamamlayacak ÖDP II Kongresi salonunda "Yari biüydda yine devrim, yine sosyaKzm. Biz dünyayı istiyoruz" afişleri dikkat çekti. Kamu Emekçileri Sendikalan Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Siyami Erdem yapüğj konuşmada, ÖDP'yi çalışanlann yanında daha çok görmek istediklerini söyledi. Siyasetin çok önemli olduğunu belirten Siyami Erdem, tüm çalışanlann ÖDP'den mevcut sürecin önüne geçmesini beklediğini kaydetti. Erdem, solun ayağa kalkması gerektiğini savundu. Bugün yapılacak olan Istanbul II Başkanlığı seçimlerine Fffiz KoçaH ve Vahit Geoç'in aday olması bekleniyor. ÖDP îstanbul Ğ Kongresi *nin 18-19 Araük 1999 tarihleri arasında yapıfanası tasarlanmış, ancak valilikten gerekli izinler alınmadığı için kongre 15-16 Ocak'a ertelenmişti. Yeni yasa mayıs ayına dek bitirilemezse üye seçimi mevcut sisteme göre yapılacak RTÜK'te seçim karmaşası BAHARTANRISEVER A^fKARA - Radyo ve Televiz- yon Üst Kurulu'nun (RTÜK) 3 üyesinin görev süresi Mayıs aym- da sona eriyor. Yeni yasa çahşma- smm bu tarihe kadar yetişmeme- si halinde, üyelerin seçimi büyük eleştiri alan mevcut sisteme göre gerçekleştirilecek. DSP Millet- vekin' ErolAl, siyasi partilerin is- tedikleri isimleri seçtirebildikle- ri şu anki sistemin sakıncalı oldu- ğunu belirtirken "Zaten RTÜK'ün tüm uygulamalan tar- oşıhr haldedir. BÖyle bir kurulun hiçbir şey yapmamasında yarar vardır" diye konuştu. 3984 sayüı Radyo ve Televiz- yonlann Kuruluş ve Yayınlan Hakkmda Yasa'nın Milli Güven- Uk Kurulu'nun (MGK) tavsiyesi üzerine değiştirilmesi yönünde iktidar partilerinin milletvekille- rinden oluşturulan komisyon ça- lışmalarmı sürdürüyor. Ancak komisyon üyesi, DSP Milletveki- li Erol AL Meclis Içtüzüğü çalış- malan nedeniyle yasa üzerinde- ki düzenlemeleri hızlı yürüteme- diklerini bildirdi. tktidar partile- rinin konuyu ön sıralara alması halinde yasanm erken çıkabile- ceğini belirten Al, "Yasa'nm Ma- VB ayma yetişip yetişemey eceğine ilişkin bir şey söyieyemem" dedi. Mevcut seçim sisteminin "sakuı- can" olduğunu söyleyen Al, siya- si partilerin istedikleri isimleri D E N E T D E D e v l e t B a k a n ı ö n a l ' ı g ö r e v e ç a ğ ı r d ı 'Ziraafteld haksız atamalara son verilsin' seçtirebildiklerine işaret etti. RTÜK Başkan Yardımcısı Şev- ki Göğüsger ise üyelerin seçim biçiminde bir yanlışhk olmadığı- m savundu. Kurum üyelerinin atama ile gelmesı ve atayan kişi- lerin emir ve komutasmda olma- sınm basm özgürlüğüne zarar ve- receğini anlatan Göğüsger, za- man zaman kuruma "siyasi ka- rar almdığı" ya da "irticanın kol- landığı" biçiminde suçlamalar yapıldığına işaret ederek "Bunla- rm hiçbirine kaulmryo- rum. Burada ne siyasi davranan ne de irticayı destekleyen yapıda üye var" diye konuştu. Şevki Göğüsger, RTÜK üyelerinin, Sa- ANKARA (Cumhurryet Bürosu) - Devlet Denetim Elemanlan Demeği (DENETDE) Genel Başkam Fazh Köksal, üyelerinin haksız ve isteği dışında atanmalan nedeniyle Ziraat Bankası'mn bağlı olduğu Devlet Bakanı Recep Önal'ı göreve çağırdı. Köksal, dernek genel merkezinde düzenlediği basm topiantısmda, üyeleri Hamit Üçer, Halfl tbrahim Cebed ve CengizUzun'un 1 No'lu DGM'de görülen bedelsiz ithalat davasmda Ziraat Bankası'mn 1996- 1997 yıHanndaki yönetim kuruhı üyeleri ve bazı genel müdür yardmıcılan hakkmda tanıklık yapmalanyla baskılar başladığını kaydetti. Üyelerinin, DGM Savcısı Hamza Keteş'e verdikleri ifadelerde "gerçeği'' anlatmca halkla ilişkiler müdür yarduncısı Hamit Üçer'ın istihbarat müdür yardımcılığma, Uzun'un da kontrol müdür yardtmcılığına atandığım bildiren Köksal, bunlann pasif görevler olduğuna dikkat çekti. Ibrahim Cebeci'nin de kendi isteği dışında Ankara Bölge Şube Mûdürhlgu'nden aktif görev bahanesiyle Yozgat'a şube müdürü olarak atandığım belirten Köksal şunlan söyledi: " Yani Ankara'dan uzaklaştırılmı^ır. Bu haksız »t<"M> basm acddaması ile duyuruunuşrur. Bazı yönetim kuruhı üyeJerinin Ankara 1 No'lu DGM'de yargılandıklan dava dısmda 3 ayn davadadaha samk olduklan vurgulanarak ısraıia görevderutuhnalan kmannuşnr. Yargüanan kişiler hiemen hemen aynı kişifcrdir. O tarihteki genel müdür vekiM Salih Şevki Doruk Cevian Holding'de, Ekrem Aydemir de Interbankta genel müdür yardımcısı olarak çahşmaktadır. Bu durum 2531 sayıh yasaya ayknvfar." Bedelsiz ithalat kampanyası ile ilgili olarak yargüanan Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı'nm raporuyla görevden alınması istenen yönetim kurulu üyesi Osman Akknzu'nun, Başbakan Bülent Ecevit tarafindan bu teklife olur verihnesine karşm görevden alınmadığını kaydeden Köksal, "Başbakanhk olurunun tahmatnun gereği 9 aydır yerine getirilnjemiştir" şekiinde konuştu. yıştayüyeleri gibi, siya- si partilerce aday gös- terikneden doğrudan doğruya Meclis Baş- kanlığı'na başvuracak kişiler arasından seçil- mesini önerdi. RTÜK'ün şu andaki 9 üyesi ve aday gösteril- dikleri partiler şöyle: Başkan Kutlu Savaş (ANAP), Başkan Yar- duncısı Şevki Göğüsger (ANAP), üyeler Ercan San (ANAP), Nedim Tekm(DYP),FatilıKa- raca (DYP), Güneş MüftüoğJu (DYP), Tü- lay Çetingüleç (DSP), Emin Başer (Kapatılan RP), Mehmet Doğan (Kapatılan RP). G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada 10-11 Aralık Helsinki zirvesinden çıkan sonucun ardından şu değeriendinneyi yapmıştık: Türkiye AB'ye tam üye olur olmaz, uzun sürer, kı- sa sürer, ayn konu. Asıl olan Türkiye'nin yönünü uy- gahığa çevirmesidir. Bu durum Türkiye'nin başta Or- ta Asya olmak üzere öteki coğrafyalardaki ağıhığını da arttıracaktır." Zirveden 1 ay sonra gerçekleşen Gürcistan gezi- sinde bu yaklaşımın somut örneğini gördük. Gürcistan için Türkiye, AB katında yeri olan kom- şu ve dost ülke. Bir Gürcü meslektaşımız şöyle dedi: 'Türkiye sınınmıza asker koymasak da olur..." Sınırlann oturmadığı, doğal olarak sinirierin de otur- madığı bir coğrafyada güçlü bir güven... Türkiye'nin yurtta banş, dünyada banş zeminine oturttuğu dış po- litikasının üzerine inşa edilen sağlam biryapı... Gürcistan'ın bugünlerde kaygısı şu: - Çeçen savaşı güneye iner mi? Bu olasılığın yansımalan çok değişik. Bir görüş şu: - Çeçenler bizim sınırlanmız içindeki Abhazlara yar- dım etmişti. Bu durumda Rusya'nın yanında yer al- mak gerekir. öteki görüş şöyle: - Tam bağımsızlığımızı sürdürmenin koşulu Rus- ya'nın dışındaki dünyayla bağlardır. Rusya, Çeçen teröristler Gürcistan sınınndan içeri giriyor bahanesiy- le bizim topraklanmızı da bombalayabilir. Bu ülkeye karşı dikkatli olmalıyız. Gürcistan'ın bu ikilemleri sürerken Demirel ve Şe- vardnadze dün düzenledikleri ortak basın topiantısm- da bir hazırlığı duyurdular - Kafkas Istikrar Paktı. Birsürediraltyapısı oluşturulan bu girişim için düğ- meye basıldı. Yakın gelecekteki planı şöyle özetleye- biliriz: - Azerbaycan-Ermenistan arasındaki sorunun çö- zümü. - Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin yakın- laştınlması. - Gürcistan-Ermenistan gerginliğinin sona errjiril- mesi. - Türkiye-Azerbaycan-Gürcistan birlikteliğinin sağ- lamlaştınlması. - Bu birlikteliğe Ermenistan'ın da katılması. Bütün bu adımlann başlıca motoru Bakû-Tiflis-Cey- han boru hattının masadan yaşama geçirilmesi. 21 O- cak'ta Ankara'da bir boru hattı zirvesi daha yapılacak. Her iki liderde bunun artık son zirve olacağını vurgu- ladılar. Dileyelim öyle olsun. Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca Doğu komşu- lanmızla attığımız ortak adımlar, oluşturduğumuz ku- rumlar uzun ömüriü olmadı. Kaflcas Istikrar Paktı'nın uzun ömürlü ve banş meyveli olmasını dilerken bir atasözünü anımsatalım: "Uzun biryolculuk küçük biradımla başlar." Savaş oyunu Yazının son bölümünü Gürcistan Kültür Bakanlığı ile Tiflis Zakaria Paliaşhvili Opera ve Bale Devlet Ti- yatrosu'nun ortaklaşa düzenlediği geceye ayıralım. İlk bölümde Gürcü çocuklann halk danslan göste- risi vardı. Bizim Kars yöremizin hemen uzantısı. Onu Gürcü Ulusal Bale Topluluğu'nun "HorumÜ' dansı izledi. Giysilerden kıvrak hareketlere kadar bi- zim horonun Gürcistan türevi. Bir başka deyimle coğ- rafyanın kardeşliği. Gürcü genç kızlann Azeri dansı ise kıvrak Kafkas oyunlannın yanında hoş bir dinginlikti. Gürcistan halk şarkılanndan Çakruio ise sanki To- roslar'ın eteklerini anlatıyordu. Yükselip alçalan ses- ler, uzun havalar biraz da Kafkas dağlannın ses telle- riyle anlatımıydı. Programın sonunda ise "Hevsuruli" dansı vardı. Tam bir savaş oyunu. Zıpkın gibi gençler ellerinde kı- lıç, karşılıklı şaklattıkça çevreye kıvılcımlarsaçıyorlar- dı. Gülerek, kılıçlannı çekerek, dansederek birbirleri- nin üzerine yürüyorlardı. Bir Kafkas oyunu oynuyor- lardı. Yurdagül'den Okuyan'a suçfama 'SSKyolsuzluklan hasıraltı edildi' CEMİLCİĞERİM SAMSUN-CHP Genel Sekreter Yarduncısı Bekir YurdagüL "SSK'yi yolsuzluklardan anndıracağız'' sözü veren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'ı, Samsun SSK Hastanesi inşaatıyla devleti 1999 fıyatlanyla 473 miryar lıra zarara uğratan inşaat şirketine ilişkin yolsuzluk raporlannı "hasıralt etmeye çahşmak''la suçladı. Yurdagül, iki müfettiş tarafından hazırlanan raporlarda, SSK'yi zarara uğrattığı belirtilen şirketin ANAP'lılara yalon olduğu savmda bulundu. Samsun SSK Hastanesi inşannda yolsuzluklar yapıldığı duyumu üzerine 2 Eylül 1998'de, dönemin genel müdürünce 10 ayn konuda inceleme ve sonışturma talimatunn verüdiğmı belirten Yurdagül, "Bu talimat üzerine iki SSK müfettişi gerekli inceleme ve soruşturmalara başlanuş ve ilk raporlannı vermişkrdir. Bu rapora göre SSK Genel Müdürlüğü 1999 fry^Üanyla 472.801. 384.495 Kra zarara uğraülmışur. Zarara uğratan firma Okman tnşaatIur.rıc.Ltd. Şirketi'dir'' dedi. Yurdagül, raporda, yolsuzluk olaylanna kanşan kurum personeli ile müteahhitler Osman Okman ve Süer Okman hakkmda cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulması ve kurum zaran olan 473 milyar Uramn da ilgili firmadan tahsilinin önerildiğine dikkat çekti. Raporun, ilgili teftiş kurulu başkam tarafindan dönemin SSK Genel Müdürü'ne sunularak işleme konulmak üzere "ohu-" istendiğini, genel müdürün "olur''u verdiğini bildiren Yurdagül şöyle konuştu: "Buraya kadar ber şey olağan seyrinde yüriimektedir. Ancak bu yotsuzrak dosyaa işleme konuhıp, kurumu zarara uğratanlar tam cumhuriyet savcıhgma verüecekken Yaşar Okuyan, SSK Genel Müdürlüğü'ne yazdığı 'gizli' damgalı bir yazryta kuruma a>nen şu taliman vermiştir:'... ikinci bir talımatımıza kadar 16.7.1999 tarih, 2 sayılı müfettiş raporu uyannca başjatılan işlemlerin durdurulmasmı rica edenm." Bu taümaün albnda Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Okuyan'uı imzası bulunmaktadu". Durdurma gerekçesi ise, bu inceleme ve soruşturma Qe ilgüi olarak bir 'muhakJak heyet'in oluşturutmasMnr. Bakan Okuyan bu yazısmda aynca bu muhakkik beyetin uKdemesini 'en geç bir ay içinde tamamlamasmı' istemektedir.''
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle