Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16 OCAK 2000 PAZAR
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALt StRMEN
Fenerbahçe
Sevgili,
Galatasaraylı olduğumu bildiğinden, şimdi
"Fenerbahçe'den sana ne? Sen kendi kulü-
bünle ilgilen" ya da "Bu da pazargünleri siya-
set dışı sorvnlardan söz edeyim derken, konu-
lan tükendiği için Fener'e sanlmış" diyebilirsin.
Pek öyle değil.
Her şeyden önce, artık sosyal bir olay crfan
Fenerbahçe ve içinde bulunduğu durum Türki-
ye'de milyonlarca insanı ilgilendiriyor.
Aynca, bırak benim ilkokulda Galatasaray'a
gitmeden önce, çoğu Kadıköylü gibi, Fener-
bahçeli olmamı bir yana, ama Fenerbahçe bü-
tün Galatasaraylılan da çok yakından ilgilendi-
ren, ezeli rakip, ama aynı zamanda dost bir ku-
lüp.
Gerçi, her iki tarafta da, bu dostluğu görme-
yen veya görmek istemeyenler az değil. Ama
gerçekten, ben Fener'i düşman gibi görmedi-
ğim gibi, bu zihniyeti anlamakta güçlük de çe-
kiyorum.
Birtakımın taraftan olmanın insana biralt kim-
lik verdiği gerçek, ama ayn ayn alt kimliklerin or-
tak noktalarını bulmak da mümkün.
Kısacası bugün Beşiktaş ile çok önemli bir
maç oynayacak olan Fenerbahçe'nin içinde bu-
lunduğu durum, yalnız beni değil, o takımın ta-
raftan olsun olmasın, herkesi ilgilendiriyor, ilgi-
lendirmeli de.
•••
Şu sıralarda olağanüstü kongre karan alınan,
ama ortaya hiç başkan adayı çıkmadığı için bu
toplantıdan da vazgeçilen ve şubattaki olağan
kongresi beklenen Fenerbahçe'nin durumu çok
kötü.
San-Lacivertliler, ezeli rakipleri, son üç yılın
şampiyonu, son dönemleri Avrupa başanlany-
la dolu, bu yılın da en büyük şampiyon adayı
olan Galatasaray'ın 13 puan gerisinde. Kadı-
köy'deki stattan her hafta galibiyetle çıkmaya
alışmış taraftar, artık yengi haberlerini bile ya-
dırgar oldu. Üstelik büyük paralara sattığı iki
oyuncusuna karşın kulübün mali durumu da
bozuk.
Bu durumda, Aziz Yıldınm'ın da dediği gibi,
kimse elini taşın altına koymaya cesaret ede-
miyor.
Işin daha da ilginci, Beşiktaş'ın durumunun
da farklı olmaması. Hatta, daha ileri giderek
söyleyebiliriz ki, futbol alanında başandan ba-
şanya koşan Galatasaray da, mali açıdan ifia-
sın eşiğinde değilse bile çok ama çok güç du-
rumda.
Kısacası, Türkiye'nin toplumsal yaşamına da
katkısı olan üç büyük kulübümüz, oldukça güç
durumdalar ve öyle görünüyor ki, köklü yapısal
değişiklikler yapılmadığı takdirde, gelecekteri
de parlak olmayacak.
Bir noktayı daha vurgulamak gerek. Bu üç ku-
lübün, içinde bulunduklan yapısal güçlüklerani-
den ortaya çıkmadı, yıllann birikimi sonucunda
oluştu.
•••
Yukanda anlattıklanm Türkiye'de spor kulüp-
lerinin yeniden yapılanması sorununun hızla
gündeme gelmesini zorunlu kılıyor. Ama bildi-
ğim kadarıyla henüz ortada böyle bir çalışma
yok. Her biri milyonlara seslenen, ama yazgıla-
n üç-beş yüz kişinin elinde olan bu kulüplerin
üyeleri ve yandaşlanyla biriikte, bu konuda ka-
lem oynatanlar da, nedense işin bu yanına hiç
eğilmiyorlar da, kurtancı yeni bir başkanın ara-
yışıyla yetiniyoriar.
Oysa başkanlardeğişiyor, ama sorunlaroldu-
ğu gibi kalıyor.
Ve galiba Sevgili, yukanda sözünü ettiğim yal-
nız Fenerbahçe'nin ya da üç büyüklerimizin de-
ğil, ama bütün kurumlanyla hâlâ "Kim kurtanr"
sorusuna takılıp kalmış Türkiye'nin sorunu.
Belki bu yazıyı okuyanlar, herhangi birçözüm
önerisi getirememiş olmamı da yadırgayacak-
lar.
Peki ama, "Kim" sorusu yerine, "Nasıl?"\n
geçirilmesi gerektiğini ileri sürmek, çözümün
ilk adımını oluşturacak bir öneri sayılamaz mı?
Cumhur Keskin toprağa verildi
Cinayette kan
davası kuşkusuYiırt Haberieri Senisi
-Van'da önceki gün öldü-
rülen, feshedilen SHP'-
nin Hakkâri Milletvekili
Avukat Cumhur Keskin
dûn Hakkâri'de törenle
toprağa verildi. Van,
Muş, Bitlis ve Hakkâri
barolan ile CHP Van Ör-
gûtû, Keskin'in öldürül-
mesıni kınadı.
Önceki gün saat 17.00
sıralarında valilik binası
yakınındaki bir işhanı gi-
rişinde Cumhur Keskin'i
öldüren Şflkrü İşıkın,
ifadesinde, Jirid ve Sfleh-
yan aşiretleri arasında 2
yıl öncesine dayanan bir
kan davası yüzünden ci-
nayeti işlediğini itiraf et-
tiği öğrenildi.
Yetkililer, araştırmada,
olayın ideolojik ve siyasi
yönünün bulunmadığı-
nın belirlendiğini, olayın
daha da netlik kazanma-
sı için bazı kişilerin ifa-
delerine başvurmaya de-
vam ettiklerini ve soruş-
turmanın çok yönlü ola-
rak sürdürüldüğünü bil-
dirdiler. Avukat Cumhur
Keskin'in, Jirki aşiretine
mensup Sûleyman ve A-
ziz Ertaş kardeşlerin ka-
çınlması ve öldürülmesi
olayı ile ilgili olarak Bay-
rampaşa Cezaevi 'nde ya-
tan Silehyan aşiretine
mensup AKEr'inavukat-
lığım da yapnğı, bu ne-
denle öldürülmüş olabi-
leceği ihtimali üzerinde
de duruluyor. Avukat
Keskin'in de Silehyan
aşiretine mensup oldugu
bildirildi.
Keskin için dûn Hak-
kâri Adliyesi önünde tö-
ren düzenlendi.
Cenaze, Ulucami'de
kılınan namazın ardından
BİÇCT Mahallesi'ndeki
Kalealtı Mezarlığı'nda
toprağa verildi. Törene
Hakkâri milletvekilleri,
mülki erkân ile çok sayı-
da avukat ve vatandaş ka-
tüdi.
CHP Van ll Başkanı
Avukat Nevzat Milanh-
oğm, Keskin'in öldürül-
mesini kınadı.
Bölgede yeni bir işbirliği örgütü oluşturulacak. Geçiş ücreti dışında sorunlar aşıldı
Kafkas Pakü kuruhıyorSERKANDEMtKTAŞ
TtFLİS - Türkiye ve Gürcistan,
Kafkaslar'da banş ve ıstıkrara yö-
nelik "Kafkasya İstikrar Pakû"
kurulması önerisini dünyaya ilan
ettiler. Avrupa Güvenlik ve İşbir-
liği Teşkilatı (AGlT) kapsamında
oluşturulması hedeflenen ve bir
benzen Bosna savaşı sonrasında
Balkanlar'da kurulan pakta katılı-
mın sağlanması için Cumhurbaş-
kanı Süleyman Demirel dünya li-
derlerine mektupla çağnda bulu-
nacak.
Demirei, Gûrcıstan'dan dönüş-
te uçakta gazetecilerin sorularuu
yanıtlarken Kafkasya İşbirliği
Paktı'nın bölgede genel bir rahat-
latma sağlayacağını belirtirken,
Rusya'nın konuyla ilgili olarak
Şevardnadze taranndan bilgilen-
dırileceğını kaydettı Demirei, Şe-
• Pakta katüımın sağlanması için Cumhurbaşkanı Sûleyman Demirel, dünya liderlerine
mektupla çağnda buiunacak. Gürcistan'ın, Bakû-Ceyhan boru hattı konusunda neden
olduğu dört sorundan üçü çözûldü. Tek sorun geçiş ücretinde... Konu 21-22 Ocak'ta
Ankara'da yapılacak toplantıda çözülebilecek.
vardnadze'nin, şubat ayının so-
nunda Moskova'da düzenknecek
Bağımsız Deyletler Topluluğu
toplanüsında Rusya Devlet Baş-
kanvekili Vbdimir Putin'le Çeçe-
nistan ve diğer gelişmeler hakkın-
da uzun uzun konuşacağını söyle-
diğini iletti. Çeçenistan'daki olay-
lann yayılmasından duyduğu kay-
gıyı ileten Demirel. Rusya'nın
"bö^ede yeniden nüfiız kurmaya
çahşmaması gerektiğÜH" bildırdi.
Gürcistan'ın, Bakû-Ceyhan bo-
ru hattı konusunda neden olduğu
dört sorundan üçünün halledildi-
ği, geriye kalan geçiş ücreti konu-
sunun 21-22 Ocak'ta Ankara'da
yapılacak toplantıda çözülebilece-
ği bildirildi. Demirel, Ankara'da
yapılacak toplantmın son olacağı-
m belirterek "Ankara'dan sonra
topbutü oimavacak" dedi. Demi-
rel, Tiflis'te görüşmelerde bulu-
nan ABD Başkanı Bill Clinton'ın
Hazar Havzası Temsilcisi John
Walf u da Ankara'ya getirdi.
Demirel, Cumhurbaşkanı Edn-
ard Şevardnadze ile heyetler arası
ve baş başa görüşmelerin ardın-
dan ortak bir basın toplantısı dü-
zenleyerek Kafkasya İstikrar Pak-
u önerisini açıkladılar. Demirel,
Kafkaslar ile Balkanlar bölgesinin
büyük benzerUkler gösterdiğini
belirterek Balkanlar için oluşturu-
lan İstikrar Paktı'nın bir benzeri-
nin bu bölge için de gerekli oldu-
ğunu kaydettı. Istanbul'da düzen-
lenen AGlT zirvesinde konunun
gündeme geldiğini belirten Demi-
rel şöyle konuştu:
«istanbuTda yapuan tekHfı
AGtT ve Avrupa Birliği kamuoyu
ÖDÖne getiriyoruz. Aradığımız ba-
n^Btitaanfcr.Bununiçindaya-
g
gesdkjflanıiMİcinşarfiır.Teklift-
mizçağnmızşodun Balkanlariçin
yapdan istikrar programı Kafkas-
lar için deyaptaahchr.Bupakt bir
iilkpnin ıtamgaaııı t^ymamahfhr
Koiektif banş biçiıniııiıı eseri oi-
mabdır ve AGİT de dahil banşse-
ver ülkekrin BaDcan İstikrar Pak-
tĞNEIİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
Ortakbüdmnin anahatlanTürkiye ve Gürcistan cumhur-
başkanlannın açıkladığı ortak bil-
dirinin anahatlan şöyle:
• Taraflar, Türkiye ile Gürcistan
arasındaki işbirliginin yalnız iki ül-
ke için değil, aynı zamanda Kaf-
kasya bölgesinin istikran ve refahı
için de son derece önem taşıdığını
belirtmişlerdir.
• Taraflar, uluslararası hukukun
vazgeçilmez ilkeleri olan sınırlann
kuvvet kullanılarak değiştirilemez-
liği, egemenlik ve toprak bütünlü-
ğûne saygı unsurlanna bir kez da-
ha işaret etmişler ve bu ilkelere ri-
ayetin bölge banş ve güvenliği ba-
kımından taşıdığı hayati önemi vur-
gulamışlardır.
Bu çerçevede, bölgede cereyan
eden çatışmalann ve devam eden
sonmlann, bölgenin banş ve istik-
ranna katkıda bulunmadığuu dü-
şündüklerini kaydeden taraflar, Çe-
çenistan'da süregelen çatışmalar
üzerinde özellikle durmuşlar, çanş-
malann insani planda yol açmış ol-
duğu yaralann daha da derinleşme-
mesi ve soruna siyasi bir çözümbu-
lunması için diyalog arayışına bir
an önce başlanması gereğini dile
getirmişlerdir.
• Gürcistan tarafi, Çeçenis-
tan'daki çanşmalardan etkilenerek
Gürcistan'a sığınmak zorunda ka-
lan göçmenlerin ihtiyaçlannın kar-
şılanmasına yarduncı olmak ama-
cıyla Türkiye'nin yapöğı insani
yardım için teşekkürlerini sunmuş,
Türkiye tarafi, Gürcistan'ın kucak
açtığı sığınmacılara yardımcı ol-
mak için gayretlerini sürdüreceği-
ru açıklarmştır.
• Taraflar, Azerbaycan ile Erme-
nistan arasındaki sonınlann çö-
zümlenmesi amacıyla sarfedilen
çabalara desteklerini beyan etmiş-
ler, Azerbaycan ve Ermenistan dev-
let başkanlan arasındaki dıyaloğun
her iki tarafça kabul edilebilecek
bir mutabakatla sonuçlanması te-
mennisinde bulunmuşlardır.
• İki cumhurbaşkam Kafkas-
ya'da işbirliğini geliştirmeye yöne-
ük imkânlar ve bu konuda dile ge-
tirilen teklifleri gözden geçirmiş-
ler, bölge ülkelen ve komşulannın
AGlT prensiplerine saygı esasına
dayalı olarak bir işbirliği forumu
içinde bir araya gelmelerinin yara-
nna işaret etmişler ve buna imkân
verecek bir siyasi ortamın sağlan-
masına katkıda bulunma hususun-
daki iradelerini ifade etmişlerdir.
• Türk tarafı. Devlet Başkanı
EdaardŞev-ardnadze'nin "Kaifkas-
ja'da banş" girişımine verdikleri
desteği dile getirerek söz konusu
girişimin bölgede banş ve istikra-
nn pekişorilmesine katkıda bulu-
nacağma inandığını belirtmiştir.
• Taraflar, Abhazya sorunu da-
hil olmak üzere bölgedeki tûm ih-
tilaflann egemenlik, toprak bütün-
lüğü ve sınırlann ihlal edilemezli-
ği ilkeleri çerçevesinde banşçı yol-
lardan çözûme kavuşturulmasının
öneminin bir kez daha altım çiz-
mişlerdir. Tûrkiye tarafi, Gürcis-
tan'ın karşılaştığı sorunlann ülke-
nin toprak bütünlüğü ve siyasi bir-
liği içerisinde çözümlenmesi yö-
nünde Gürcistan'a verdiği kuvvet-
li desteği teyit etmiştir.
• Taraflar, NATO Banş İçin Or-
taklık Programı veAAOK çerçeve-
sindeki yapıcı işbirliği de dahil ol-
mak üzere, iki ûlke tarafindan gü-
ven ve güvenliği arttırmak için atı-
lan adımlan memnuniyetle vurgu-
lamışlardır.
• Taraflar, Türkiye ile Gürcistan
arasındaki askeri alandaki ilişkile-
rin geliştirilmesinin önemini vur-
gulayarak, iki ülkenin ilgili kurum-
lan arasında giderek artan temas ve
işbirliğinden duyduklan memnuni-
yeti dile getirmişlerdir.
• Taraflar, Türkiye-Gürcistan or-
tak sınınnın banş, dostluk ve işbir-
liğini temsil eden örnekbir sınırol-
ması konusundaki iradelerini teyit
etmişler ve Gürcistan sınırlannın
Gürcistan birliklennce korunması
sürecinin olumlu bir şekilde ilerle-
mesinden duyduklan memnuniye-
ti ifade ederek sınır korunması ko-
nulannda iki ülke arasındaki işbir-
liğinin daha da arttırılması için ça-
Uşmalann devam ettirilmesi husu-
sunda mutabık kalmışlardır.
• Taraflar, iki ülke ortak sınınnın
anti-personel kara mayuüanndan
(APKM) anndınlmasına ve sınır-
larda gelecekte de APKM kullaml-
mamasınayönelik birrejimoluştu-
rulmasına iüşkin bir anlaşmayı, ay-
nca üzerinde müzakerelerde bulu-
nulan Türkiye ile Gürcistan arasın-
da Güven ve GüvenlikArtnncı Ön-
lemlere Dair Anlaşma'yı mümkün
olan en kısa sürede sonuçlandırma
hususunda mutabık kalmışlardır.
• Bu çerçevede, iki ülke arasın-
daki ticaretin çeşitlendirilmesinin
önemine değinmişler, karşıhkh ola-
rak yannmcüarve işadamlannı teş-
vik edici kararlann uygulamaya ge-
çirilmesinin büyük önemi haiz ol-
duğunu beUrtmişler ve Çifte Vergi-
lendirmenin Önlenmesi Anlaşma-
sı'nın en kısa sürede imzalanması-
nın gereği üzerinde anlaşmışlardır.
ü'nda oiduğu gflM çok sayıda ülke-
nin iştirakuıa açık otmabdır. Böy-
lece Kafkaslar'da güvenlik, banş
ve istikrar ile Kafkas haDdarmnı
refohı ohıslararası teminat aitraa
aanıms oiacaktH-. Buou Gürcistan
için,diğer bölge ölkekr, komşular,
Törldye ve Orta Asya için çok
önetnli sayıyonım. BK bu hususta
beraber çakşmayı karar venMk."
Gürcistan Cumhurbaşkam Şe-
vardnadze de Demirerin önerisi-
ni "tarihi" olarak nitelerken "Bu
pakt tüm dûnya kamuoyunun Av-
rasya'nm kes^tiği bu bölgeye çok
daha fazb tfikkat edeceği anlamı-
na geimektedir" dedi.
Demirel, Kafkasya İstikrar Pak-
ü'nın hedefınin bölgede istikrar,
rehabilitasyon ve yeniden yapüan-
mayı sağlamak olduğunu, bunun
çok konuşulup çok tartışılacağını
bildirdi. Çeçenistan'da yasanan sı-
cak çatışma hariç Kafkas-
ya'da 5 yıldır kan dökülme-
diğini anımsatan Cumhur-
başkam, "Yangmm üzerine
petrol değil, su dökûyvruz"
diye konuştu. Demirel, bir
soru üzerine, Kafkasya'da is-
tikrann AGlT de dahil 54 ül-
kenin sorunu olduğunu be-
lirterek "Bir Avrupa vanhr,
bu bölünmemiş bir Avru-
pa'dv. tsteğimiz uygar dûn-
\-amn, 54 ülkenin dikkatini
bura>a çekmek ve da>anış-
ma aramakür. Projeyi biz
başbnyoruz, çareyibiz>
<
ara-
uyoruz" diye konuştu.
Demirel, Çeçenistan olay-
lannın bölgedeki diğer ülke-
lere yayılması tehJikesiyle il-
gili bir soruya şu yanıtı ver-
di: "Gürcistan ve Azerbay-
can'ın bu hadiseyie bir bağ-
lantılan yoktur. Gürcistan ve
Azerbaycan Birlcşmiş Mil-
leüer'e bağb bağnnsE birer
devfcttirler. Çeçenistan ise
Rusya'nın parçasıdn* ve Çe-
çenistan'da meydana gelen
olayian hoşgörmek müm-
kün değildir. Türkhe olarak
bu konunun banşçı yoiaria
bir an önce sona ertfirümesi-
ni isti>oruz. Bu sadece Tür-
kiye'nin değil, AGtT'in de,
AĞİT üyesi ülkeierin de gö-
riişüdür, dnşüncesidir. Biz
banscrvTZ, dedikten sonra
kan dökmeye karşQiz,deme-
mize gerek yok. (~) tstikrar
arayan bölge Kafkasya'dır.
Cnûier arasmdaki ihtflafla-
nnçözülmesiöoemBdir.Kal-
kasya'da kimsenin yeniden
nüfuz oiuştunııaması, ba-
ğımsız devktkrin ayakbn
üzerinde durması için
AGİT'te başla>an hareketin
devam ettirUmesi (azundn-."
4
Ya bitecek ya bitecek'
Demirel, gazetecilerin so-
rulan üzerine, Gürcistan'm
hükümran bir ülke olarak,
boru hatlannın güvenliği ve
istimlakı ile ilgili konulan
kendisinin halletmesi gerek-
tiğini. çevre konusunda Av-
rupa standartlannın uygula-
nacağını belirtirken, geçiş
ücreti sorununun ise Anka-
ra'da 21 -22 Arahk'ta yapıla-
cak toplantıda çözümlenece-
ğini bildirdi.
Anlasmalann şubatta par-
lamentolardan geçirümesi
gerektiğini anlatan Demirel,
"Bu proje ekonomik değfl,
prestij projesidir. 4 ülke -
Türkmenistan. Gürcistan,
Azerbaycan Me Türkije- bir
şeyi başarmışlanhr. Baska
şe>1eri de başarabüirkr.
Bunun dünyaya gösterimesi
gerekH-" diye konuştu.
Demirel, "Buboruhatbbite-
cek nM?" sorusuna ise DYP
Genel Başkanı Tansu ÇD-
ler'in söylemiyle "Yi bitecek
ya btecek" yanıtını verdi.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR
Prof. Önder
'Sermaye
emeğe
saldınyor'
Istaobul Haber Servia -
Sermayenin, egememiğini
ilan ettiği devletlere ve top-
lumlara kendi kurallanm
dayattığı belirtilerek, olay-
ian doğru algılayabılmek
için bütünüyle ele almak
gerektiğı vurgulandı.
CHP Şişli örgütü'nce
dûzenlenen panelde konu-
şan Istanbul Üniversitesi
tktisat Fakültesi öğretim
üyesi, gazetemiz yazzn
Prof. Dr. tzzettin Onder,
kendi işleyiş dinamikleri
olan sermayenin, insan
davramşlanm belirlediğini
söyledi.
Yarattığı değerlerden
sermayeye düşen hissenin
giderek azahnası nedeniy-
le, sermayenin tepki verdi-
ğini, emeğe saldırdığını
vurgulayan Önder "Ser-
ma>c, gelişen üretim tekno-
lojisinden de yararlanıyor"
dedi.
Sermayenin, sosyal dev-
let ve parlamenter demok-
rasi konulannda insanlan
kandu"dığım vurgulayan
Önder, kendisinin bu uğur-
da verilen çabalara saygı
duymakla biriikte, sosyal
devletin kapitalizmi koru-
yan bir gelişim olduğunu
düşündüğünü kaydettı.
Parlamenter demokraside
de, para sahibi otması ne-
deniyle asıl belirleyici gü-
cün sermaye olduğuna dik-
kat çeken Önder. "Serma-
ye devleti öne sürûyDr. He-
pimiz de bu kavramı uhi-
leştiririz. Sermaye, devleti
ve emeği çökertiyor, bu sü-
reçte tekelleşryor. MAI de
bunun ana>asasKÜr" diye
konuştu.
Savaşlann artık borsa-
larda ve sermaye gruplan
arasında yapıldığım, Asya
ülkelerinin, ABD'nin ihra-
catının önünü tıkadıklan
için çökertildiklerini ifade
eden Önder, MAI ile hâki-
miyetin sermayede olduğu-
nun ilan edildiğini kaydet-
ti. Önder, "Piyasa bir araç-
br ve serbest de değüdir.
Serbest piyasa diye bir şey
oiamaz. Tahkim ile serma-
ye tüm engeDeri ortadan
kaknrmayı, bedefineulaş-
mak için tüm olanaldan
kuflanmayı amaçhyor" de-
di.
Emekli Deniz Binbaşı,
Aydınhk dergisi yazan
Erol BilbUik de yeni dünya
düzeni ve küreselleşmenin
bütününe bakılmadan, o-
nun altyapısını oluşturan
aksesuvarlann iyi anlaşıla-
mayacağını belirtti. "Bû-
yük sermaye, devletin yü-
züne koyduğu maskeyi ar-
tık çıkardı" diyen BilbUik,
tarih boyunca hep iki ya da
çok kutuplu olan dünya sis-
teminin günümûzde tek
kutuplu olduğunu, bu ne-
denle de SSCB'nin nasıl
parçalandığımn çok iyi an-
laşıknası gerektiğini kay-
detti.
Bılbilık "Empeıyauzm,
kendü sömürüsünü sürdür-
mek için insan haklan, te-
mel hak ve özgurlükler gi-
bi kavramlan kullanıyor.
SSCB'yi de bu kavramlan
kuUanarak çökertti" dedi.
Emperyalizmin bunu ken-
di yaranna ve uluslann
aleyhine bir silah olarak
kullandığma dikkat çeken
BilbUik, ulusdevletlerin bu
silahlara karşı dikkatli ol-
ması gerektiğini ifade etti.
oralcalislar@yahoo.com
Bimdeki dosyanın baslığı "Gözal-
tında tecavûz utancına hayır." Dosya-
nın temel çağnsı ise şöyle: "Tecavüz
Işkencedir." Bir grup kadının bir ara-
ya gelerek oluşturduğu "Gözaltında
Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Giri-
şim", bu büyük utanca karşı bir mü-
cadete başlatmayı amaçhyor.
Dosyanın kapağında dört kadının
fotoğraflan yer alıyor: Asrye Güzel,
Muhabbet Kurt, Şeyda Gergin ve
Remziye Dinç. Bu dört kadının dışın-
da gözaltında tecavüze uğrayan baş-
ka kadınlann da öyküleri dosyanın
içinde. Umanz, bu kadınlara yapılan-
lann bilinmesi, 21. yüzyıla girdiğimiz
şu günlerde uygarlık üzerine nutuk
âtan yetkililer için uyancı olur. Işken-
cenin ve baskının olduğu her ülkede
kadınlann daha büyük acılar çektiği-
ni kanrtlayan somut olgular bunlar.
Dosyayı hazırlayan kadınlar neden
böyle bir girişimi başlattıklannı şu ge-
rekçelerle açıklıyorlar "Biz, 'Göza/-
tında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı
Girişim' olarak, neden şimdi taciz ve
tecavüzü gündemleştiriyonız diye
açıklarsak...
- Taciz ve tecavûz artık adli ve si-
Gözaltında Tecavüz Utancı
yasi ayınmı yapılmaksızın birçok ka-
dın ve erkeğe uygulanan bir işkence
yöntemi olmuştur.
- Çok sık gerçekleştirilmesine kar-
şın, toplumsal değer yargılannın ve
geleneksel ahlak anlayışının da etki-
siyle gizlenen bu saldınya karşı artık
'geleceği istiyorum!..' çtğlıklan artmış,
birçok mağdur, kabuğu kırarak ka-
muoyuna yaşadıklannı aktarmıştır ve
bu devam ediyor.
- Işte Asiye Zeybek, uğradığı vah-
şeti açıklamakla, hukuki savaşımını
sürdürmekle yetinmedi, yaşadıklan-
nı kitaplaştırarak bilinçlerde güçlû bir
değişimin savaşını sürdürüyor.
- Işte Remziye Dinç, korucu teca-
vüzûnü Avrupa İnsan Haklan Mahke-
mesi'ne kadar götûrdû ve faillerinin
de bunun hesabını sonvayan devle-
tin de mahkûm edilmesini sağladı. Iş-
te Muhabbet Kurt, işte Güneş Bal-
taş, işte Şeyda Girgin...(...) Birinsan-
lık suçu olan tecavüze karşı güçlü bir
haykınşladurdiyelim!... Yann, gelecek
nesillerin yüzüne bakabilmek adına...
Bu saldınya maruz kalmalan yalnız-
laştınvamak adına... Onlann çığlığını
kendi sesimizde yûkseltmek ve acıla-
nnı dillendirmek adına... Susmayalım!
Işte kısa öyküler. 1. Asiye Güzel:
Işçinin Yolu gazetesinin eski Yazıişle-
ri Müdünj olan Asiye Zeybek, 1997
yılının Şubat ayında Istanbul'da te-
rörie mücadele ekiplerinin evineyap-
tığı bir baskında gözaltına alındı. Gö-
zaltına alınmasının ardından Tim-3
polislerince tecavüze uğrayan Asiye,
uzun mücadeleler sonucunda önce
götürüldüğü Kırklareli Cezaevi'nden
Gebze Kapalı Cezaevi'ne nakledildi.
Burada avukatlannın, ailesinin ve
bihikte yargılandığı akadaşlannın da
desteğiyle tecavüze uğradığının ka-
nrtlanması için Çapa Tıp Fakültesi
Psikiyatn'Ana Bilim Dalı'nda birsüre
tedavi gördü. Türkiye'de ilk defa te-
cavüz, psikoloji araştırmalanyla sap-
tandı ve bu konudaki rapor kamu-
oyuna açıklandı. Suç duyunısu kabul
edilen Asiye, kendisine tecavüz eden
polislerhakkındadavaaçtı. Yaşadık-
lannı 'Işkencede Bir Tecavüz öykü-
sü/Asiye' islmli bir kitapta topladı.
2. Muhabbet Kurt, 1998 yılı Eylül
ayında gözaftına alındığında Vatan
Caddesi'nde Terörie Mücadele Şu-
besi Tim-4'te tecavüze uğradığını
DGM'deki davasında açıkladı. Suç
duyunısu mahkemece kabul edildi.
Kurt son dunjşmasında tecavüzcü
polislerin yargı önünde hesap verme-
si için bütün hukuki girişimleri sür-
dünmeye karariı olduğunu dile getir-
di.
3. Şeyda Gergin, 14 Aralık 1999
günü Okmeydanı 'nda kaçınlarak sor-
gulandı ve tecavüze uğradı. Çapa Tıp
Fakültesi Hastanesi'nde tedavi gö-
ren Gergin, kendisini sorgulayan, iş-
kence altında ifade almaya çalışan,
işkence yapmak amacıyla tecavüz e-
den polisler hakkında Şişli adliyesin-
de suç duyurusunda bulundu.
4. Remziye Dinç 'e Batman 'ın Koz-
luk ilçesinin Sincan köyünde korucu-
lar tecavüz ettiler. Dinç, bu tecavûz-
den hamile kaldı. Tehdit edildiği için
korkudan kimseye söyleyemedi. An-
cak hamileliği ortaya çıkınca ailesinin
desteğiyle suç duyurusunda bulun-
du. Bu arada Remziye, çocuğu do-
ğurdu. Ailesi çocuğu kabul etmedi.
Kan testinde tecavüzü kimin yapüğı
ortaya çıkmasına rağmen tecavüzcü
tutuklanmadı. Dava, Batman Ağır
Ceza Mahkemesi'nde sürüyor.
5. Güneş Baltaş, 20 Kasım 1998
tarihinde gözaltına alındı. Istanbul 7e-
röne Mücadele Şubesi'nde çınlçıplak
soyuldu, ağır işkencelere uğradı. Is-
tedikleri yönde ifade vermeyince
gözferi bağlı olarak başka biryere gö-
tûrüldü ve tecavüz edildi. Güneş, te-
cavüzsırasında bakireydi, bu neden-
le kanama geçirdi ve bayıldı. Sekiz
gün sonra DGM'ye çıkanldığında bü-
tün bunlan anlatmasına rağmen,
doktor, soyunmasını bile istemeden
sağlam rapooı verdi. 1.5 ay büyük
acılaryaşadıktan sonra, yaşadıklannı
açıkladı ve suç duyurusunda bulun-
maya karar verdi."
Işte, gözaltında kadınlara yapılan-
lardan bazı örnekler. 21. yuzyıldayız
ve bunlar hâlâ Türkiye'nin gerçekleri.
Unutmayalım.