23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 AĞUSTOS 1999 PERŞEMBE DEPREM DimADA BUGU1N ALt SİRMEN Ne Olacak Samyordunuz ki? Ne olacak samyordunuz ki? Yabancı düşmanı, hatta ırkçı tavn, insan sağ- lığını hiçe sayan davranışı yüzünden Devlet Bahçeli, Sağlık Bakanı Ösman Durmuş'tan vaz mı geçecekti? Devlet Bey, kaç kez söylemedi mi, MHP'nin değişmediğini? Eımeni kurtarma ekibini, Yunan kanını ve so- ğukhava gemisini, bütün doktorlann "Hasta- neye, ilaca, araç gerece, doktora ihtiyacımız var" diye feryet etmelerine karşın, Amerikan yü- zer hastanesini geri çevirdiği için, MHP, Osman Durmuş'a kızacak mıydı? Bir sivil toplum kuruluşu olan AKUT'a MHP selam mı çakacaktı? Yardım malzemelerinden gümrük isteyip bun- lan geciktiren, kurtarma ekiplerini zamanında yerine intikal ettirmeyen ya da onlan gönderip arkalarından malzemelerini geciktirenlerden devlet erkini ellerinde tutanlar hesap mı sora- caklardı? Bülent Bey, açıklamaları ve tavırları, kamu- oyunda skandal yaratıyor, en büyük felaketimiz sırasında, Türkiye'yi dünyaya ırkçı bir ülke ola- rak gösteriyor, bu ırkçılığı her türlü mülahazayı bir yana bırakarak, yardımımıza koşanlann su- ratına suratına indiriyor da olsa, bir Sağlık Ba- kanı Osman Durmuş için ahir ömründe eline ge- çen başbakanlığı riske atmak sonucunu doğu- racak bir bunalım mı yaracaktı MHP'li ortağıy- la? Bülent Bey artık eskiden kızdıklanna kızmıyor, eskiden sevdiklerini sevmiyor. Adamcağız bunu "Ben değiştim" diyerek açık seçik söylemedi mi? - . ••• Bundan sonra ne olacak sanıyorsunuz ki? Bundan sonra çürük bina yapılmayacak, böy- lelerine izin verilmeyecek mi? Büyük kentlerimizdeki binaların sahiplerinin kaçta kaçı izin istiyor ki inşaat yapmak için? Istenmeyen izni versen ne olacak, vermesen ne olacak? Çürük çank bina yapanlar cezalannı alacak- lar mı? Yalova'daki Yüksel ve Aydın sitelerini kimler yaptılar, oralarda kimleri konuk ettiler, bunlann ilişkileri nerelere kadar uzanıyor? Eğer bunlan bilmezseniz, hesap sorulacağı- nı sanabilirsiniz? Onlardan hesap sorulacak mı? Hangi partinin hangi belediye başkanı imar müsaadesinde dürüst davrandı ki, o parti çıkıp hesap soracak? Temeli avanta ve talana dayalı bir sistemde, insanın değeri, emeğin onuru ne kadar saygı görebilir ki, lüpçüden, dızdızcıdan, zarfçıdan hesap sorulsun? Bu kaçıncı deprem, bunlar kaçıncı açıklama- lar? öncekilerden sonra ne oldu ki, bundan son- ra da bir şey olsun? ••• Susurluk'tan sonra, çoğunluk "Bir daha hiç- bir şey eskisi gibi olmayacak" demekte ağız birliği etmişlerdi. Susurluk'tan sonra, söyler misiniz ne değiş- ti? Bir daha hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı- nı söyleyenlerden ya da onlann temsilcilerinden kaçı parlamentoya girebildi? Bu durumda neden bir daha hiçbir şey eski- si gibi olmasın ki? Siz Çankaya'da çektirilen aile fotograflannı görmüyor, görüyorsanız da onun gönderdiği mesajı alıp yorumlayamıyor musunuz ki, bir da- ha hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını söyle- yebiliyorsunuz? Adapazan'ndaki deprem, ilk miydi, ikinci mi, onuncu mu? Yüzü aşkın depremden sonra Adapazan'nda ne değişti söyler misiniz? Evet birgün hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Ama o güne varabilmemiz için çok çaba, çok değişim gerekli. O günlere varabilmek için, ya da evlatlanmı- zın varabilmeleri için, her şeyden önce, kendi- mizi boş avuntulaıia aldatmamamız gerekiyor. Bolu'rJa çalışmalar sürüyor Karaborsacılar halkı sömürüyor DtLEKAKIRMAK BOLU - Boiu'da depre- min etkilediğı ilçelerde en- kaz kaldırma ve hasar tes- pit çalışmalan devam edı- yor. Çilımli ve Cumayeri ilçe merkezlerinde hasar tespit çalışmalan tamam- landı. Bolu'ya bağlı ilçe- lerde ölü sayısı 263'e. ya- ralı sayısı ise 1144'e ulaş- tı. Depremden etkilenen Bolu'nun Düzce ve Göl- yaka ilçelerinde esnaf dûkkânlannı açarken, Mu- durnu Tavukçuluk yurttaş- lara tavuk döner dagıtma- ya başladı. Yurttaşlann acil ihtiyacı olan 28 adet portatif ruvalet, ilçelere gönderildi. Bu tuvaletler ayru zamanda banyo ola- rak da kullanılıyor. Halkın haberleşmesini ücretsız sağlamak ıçın Düzce merkeze 15 adet, Gölyaka'ya 10 adet tele- fon kuruldu. Depremden zarar gören ilçelerde anke- sörlerle de ücretsiz olarak görûşme sağlanıyor. Tûrk Telekom Bolu Başmüdür- lüğü, depremden zarar gö- ren abonelerin Ekim 1999 dönemi dahıl önceki dö- nernlerde haberleşme araçlarına tahakkuk ettin- len ücretleri ödemeleri için 31.12.1999 tarihine kadar ek sûre verileceğini, bu ta- rihe kadar borçlannı öde- meleri halinde gecıkme bedeli tahakkuk ettirilme- yeceğini açıkladı. Yetkili- ler, hastanede yatmakta olan her depremzedeye 100 kontörlük telefon kar- tı verileceğini belırttiler. Deprem bölgelerinde en önemli sıkıntı, haksız ka- zanç elde etmeye çalışan fırsatçılar. Afeti fırsat bi- len ve mağdur durumdaki ınsanlara çadır, muşamba, branda gibi malzemelen yüksek fiyatla satmaya ça- lışan kışilerle mücadele sürüyor. Bu tür kişilerin valilik knz merkezine ih- bar edilmesi istendi. Ölümleri, 1980'den bu yana beldenin yönetimine egemen politikacıların hazırladığı öne sürülüyor Çmarcık'ta ratıtnı boyudarıLEVENTGENCELLİ YALOVA/ÇINARCIK-Arsa komıs- yoncusu Veli Göçer'm müteahhit olma- sına yardım eden ve Çınarcık'taki tartış- malı ımar izınlenni verdiğı bildirilen 1980-1994 dönemınin belediye başkanı Turgut Kurt'un "yasadışı imar izni ver- diği" gerekçesiyle suçlu bulunduğu, ce- zaevinde 2 yıl yattığı ve seçilme yeterlı- lığinın elinden alınması nedeniyle 18 Nı- san seçimlerine katılamadığı ortayaçık- tı. Kurt ile birlıkte MHP'nin önde gelen isimlerinden, 1989-1994dönemininbaş- kan yardımcısı Namık Öz de aynı suça ortaİc olduğu gerekçesiyle cezaevinde yattı. Veli Göçer'in çok sayıda kişıye mezar olan konutlanyla gündeme gelen Çınar- cık'taki ılişkilenn "Susuriuk'u aratma- yacak" boyutta olduğu, "sabıkalT bele- diye ba§kanı Turgut Kurftan sonra 2 dö- nemdir koltuğa oturan ANAP'lı Ahmet Yaşar Birinci'nın ilişkilennin de mutla- ka sorgulanması gerektiği belirtiliyor. Cumhurıyet'ın Çınarcık'taki güvenılir kaynaklardan derlediği bılgilere göre 12 Eylül 1980'den sonra hızla rant paylaşı- mı için parsellenen beldedeki ilişkiler ağı ve bunlann aktörlen şöyle: Turgut Kurt: 1977 yılında AP'nın adayı oldu, seçimı kazandı. 12 Eylül'de görevden kısa süreli alındı, ardından Çı- narcık'ta yazlığı bulunan emekli paşala- nn desteği ıle 12 Eylûl'ün belediye baş- kanı olarak görevinı sürdürdü. 1984'te a- day oldu ve kazandı. 1989-1994 döne- rainde de koltuğu bırakmadı. Bu sürede Veli Göçer'm Çınarcık'taki hâkımvyeti- nin kapılannı ve yollannı açt. Dönemin- de Çınarcık'taki rant alanlan büyüdü. 1994 yerel seçimlerini ANAP'lı Ahmet Yaşar Binnci'ye karşı kaybetti. 1999'da yeniden aday olacaktı, ancak 1989-1994 dönemindekı bır imar yolsuzluğu ortaya çıkanldı. Yargılandı. 2 yıl hapıs yatınca seçilme yeterliliği elinden alındı. Dolay- h olarak inşaat işlerine girdi. Damadmın yaptığı ve ailesinin de oturduğu lüks bi- na son depremde çöktü. Ahmet Yaşar Birinci: ANAP'lı bele- diye başkanı. Çmarcık'takı son dönem- de meydana gelen rant paylaşımında olaylannda çok aktif rol oynadı. Müte- ahhit kökenli. Kendinden önce görev ya- pan Turgut Kurt'un Veli Göçer'e açtığı yolu tıkamadı. Göçer'e venlen aynca- lıklı izinlerin uygulanmasma göz yum- du. tddialara göre çok sayıda dairesi var. Son dönemde Çınarcık'ta, belediyeye ait benzınlik, çay bahçesi gibi rant merkez- lerinin el değiştirmesine göz yumdu. Ta- rikat - siyaset - ticaret üçgeninde önem- li rol oynadı. Belediyeye an sahildeki 2 çay bahçesinin, eskı ışleticıleri Kemal Partakve Ömer Ozer' in üzennde olma- sına karşın Sedat Bucak'ın yeğenleri ol- duğu iddia edılen bazı kışılere fiılen dev- redilmesine göz yumdu. Devir hakkı ol- mamasma karşın yıne belediyeye ait il- çe girişindeki benzinliğin, eski sahibi 'Benrinci Hayri' olarak bilinen kışinin elinden alınmasına ses çıkarmadı. Ben- zinliğin altındakı ahşveriş merkezıni ta- rikatçı olduğu öne sürülen BİM şırketı- ne verdirdi. Mehruet Nusret Oruçln: Çınarcık'ta "HacT olarak tanınıyor. Diyarbakır Sil- vanlı. Evınde Kaleşnikof yakalandı. DGM'de yargılandı, cezaevinde yattı. Minibüs işletmecıliği yapıyor. Oruç- lu'nun onayını alamayanlar Yalova - Çı- narcık hattında yolcu taşımacılığı yapa- mıyorlar. ANAP'lı başkan Ahmet Yaşar Birinci'nin işlerini takip ediyor. Hüseyin Kurt: 18 Nisan seçimlerinde ANAP'lı Ahmet Yaşar Birinci'nin finan- sörlüğünü yaptığı ıddia ediliyor. Beledi- yeye ait benzin istasyonunu seçimlerden sonra fıilen devraldı. Benzin istasyonu olarak kullanılan yerin. eski sahibi Ben- zinci Hayri'nin üzerinde gözüktüğü, ya- sal engel nedeniyle kâğıt üzennde de\ ir yapılamadığı, fiılen istasyonu çalıştırdı- ğı biliniyor. Kartal'da da benzin istasyo- nu var. Suat Yüksel: ANAP'tan bır dönem be- lediye meclıs üyeliğı yaptı. Çınarcık'ta- ki ilişkiler ağında önemli rolü olduğu öne sürülüyor. NamıkÖz: MHP'nin çok önemli ismı. Çınarcık'ta seviliyor. DYP'lı Turgut Kurt'la birlikte yasadışı imar izni verdi- ği gerekçesiyle cezaevinde yattı. Turgut Kurt'un oyununa geldıği, yargılanmala- nna neden olan imar izniyle ilgıli ımza- yı bır yurtdışı dönüşünde Kurt'un diret- mesi üzerine attığı öne sürülüyor. Veli Göçer: Denız kumu kullanarak inşaat yapan ve onlarca insanın yaşamı- nı karartan kaçak müteahhit. Çınarcık'ta her dönem işini yaptırdı. Çamlık Sıtele- ri ıle Kocadere'deki siteleri de malzeme- den ve işçilikten çalındığı için içindeki- lere mezar oldu. Her yerde aranıyor. İĞNELİ FIRÇA • ZAFER TEMOÇİN 0» rV\W I > »•#»••#•••#•#••••••• ••#••KKONIK •#••#••#•• Emre y nin sesi192 suatsonrcu.ÖZLEM YÜZAK İHSANtYE (GÖLCÜK) - Göl- cük'ün thsaniye ılçesınde. ana cad- de üzerinde Gökkuşağı Sıtesı'nm ka- lnvnlan önündeyiz. Saat 14.00'ten bu yana, 12 yaşındaki Emre'yi kurtar- ma mücadelesi veriliyor. Dozerin kepçesi havada... DoktorCengizKalkan. "Ben keo- dfandeduvdumsesini.Canlıo"' diyor. Enkazın altında 8 gün. Yaklaşık 192 saat. Kurtarma çalışmalannı yürüten ekip Sivil Savunma. Çorlu Devlet Hastanesi'nin bir haftadır bölgede görev yapan doktorlan da enkazın başında umutlubekleyişlerinı sürdü- rüyor. Artık mucize denebilecek "kurtuluş" için bekleme saatleri ya- şanıyor. Telsız anonslanndan enkaz altında canlı olduğunu duyan diğer ekipler de gelmeye başhyorlar. Mek- sikahlarköpekleriyle. ardından Kır- gızistan ekibi ve Malezyalılar geli- yorlar. Saat 16.15. "Sesler kesUsiıı" tali- matı geliyor. Jandarma, trafîğı kesi- yor. bütün kontaklarkapatılıyor. Ar- tık ana caddede çıt yok. Yakınlannrn bu yıl ortaokula baş- layacağını söyledikleri Emre, içeri- de yaşam savaşı verirken dışanda bizler tek soluk halindeviz. Açılan tünelin başında "Emre buradayız. Elinle duvara vurmaya calış" diye bağınyorlar. Tüyler ürpertici bir bekleyiş. Sa- dece birkaç "Okdk"5 sesıyle canlı ol- duğunu sandığımız, belki de inan- mak istediğimiz Emre'yi kurtarma mücadelesi. Sonra çalışma yeniden başhyor. Emre tlbay'ın dayısı da kurtarma çalışmalannı izliyor. Kımı zaman evin odalannın nerede olduğunu söyleyerek ekıbı yönlendinyor. Bir ara Doktor Cengiz yanımıza geliyor ve dayının kendisine anlattıklannı bi- ze aktanyor. Depremden birkaç gün önce Emre. evınden kaçarak dayısı- na gitmiş ve evınde huzurlu olmadı- ğını, bir rüya gördüğünü, rüyasında annesınin, babasının, kız kardeşinin ve kendisinin öldüğünü gördüğünü anlatmış. Dayı, Emre'yi sakmleştir- miş, hatta boğazına bıraz düşkün olan çocuğu lahmacun alarak evıne götürmüş. Dinliyoruz. Hâlâ enkazlann altın- da başka Emre'lerin de yaşam müca- delesi verdiğini ve herbirinin kendı- ne özgü bir öyküsünün olduğunu dü- şünüyorum. Yine derin bir sesizlik. Termal ka- mera enkaz arasına yerleştiriliyor. Ardından Meksikalı ekip köpekleri- nı salıyor. Tatmin olmamış olacaklar kı "Ayak sesi bfle olmavacak" deni- yor. Hepimiz yere çömelıyonız. Ana cadde şimdi soluksuz Emre için. Öy- le bir sessizlik ki sigara izmaritinin yere düşerken çıkardığı sesi bile du- yulabiliyorum. Ardından, yıne can- la başla çalışma. Bır canlıyı yeniden y aşama kazandırabilme mücadelesi. Saat 18.30'da ekiplerin bir kısmm- da hareketlilik başlıyor. Toparlana- rak araçlanna binmeye ve uzaklaş- maya başhyorlar. Gölcük Donan- ma'da bir enkazın altında "yine bir canbnınbulunduğuveona yardıma" koştuklanm öğreniyoruz. Emre'nin başında sivil savunma ekipleri, ikı doktor ve Jandarma kaldı. Saatlerce konuştuğumuz Doktor Abdurrah- man Dönmezer, "Ashnda böylesiçok daha iyi oldu. Fazla ekiple her kafa- dansesçıkı>x»rveuerlemesağlananıı- yordu" diye konuşuyor. lçimızdeki umut kınntılan gıde- rek azalsa da birkaç avuç insan hâlâ bekliyoruz. Karanhk giderek çökü- yor. Kurtarma ekıbinden bırine so- ruyorum; "Umut\ı arını Emre jçin?". Yanıtı kısaoluyor: "L'mutherzaman var. Hepimiz onun için burada değil miyiz.'' İki güvercin... Biri beyaz biri gri... Değirmendere'nln üst kesimlerinde deprem- den büyiikölçüdezarargörmfiş 79ceset çikan Körfez Apartmanı'nın çatısından aynlmıyor- lar. Kendilerini besleyen, su veren, sevip okşa- yan, kimbilir belki de onlarla konuşup umut- lannt- hayal kınklıklannı anlatan 13 j'aşında- ki Okta> isc artık > > aşaınıyor. Komşulan Ok- taj'ın güvercinlerle kurduğu giizel ilişkiyi an- laürken gözyaşlannı tutamı\flrlar. tki güver- cin ise sanki Öktaygeri gelecekmişgibi e\in yı- kıntılan arasında sevgili arkadaşlannı bekİe- mekten vazgeçmiyor. (ARİF KJZILYALIN) Izlenimler / SERDAR KIZIK Sazlığa bataklığa 5 katlı binalar dikilmiş • Gölcük'te bu bölge de Yalova"da en büyük darbeyi alan Hacı Mehmet Ovası gibi bir zamanlar batakhk ve sazhkmış. Yani merkezi yönetim, yani yerel yönetimler. müteahhitler, mühendis ve mimarlar ve konut sahipleri. bu, bir zamanlar sazlık olan bölgeye 5-6 katlı binalan dikivermişler. Şimdi de darbenin adına "felaket" diyorlar. Vicdanlarını rahatlatmak için olmalı... GÖLCÜK-Ereğli-Yalova güzergâhında. el kaldı- ran Amerikalı Terry Smith'i arabamıza aldık. Gaze- teci olduğumuzu öğrendiğinde hemen sordu: "Devlet gerekenleri yaptı mı?" Yanıtı sonraya bırakarak kendisıni tanımaya çalış- rık. Kriz masasında görevliymiş. Türkiye'ye gelen 2 bin Amerikan deniz piyadesinin organizasyonunda çahşacak. Kocaeli Üniversitesi'nde uluslararası iliş- kiler dersi veriyor. Yaklaşık 30 yılı aşkın Türkiye'de. İlk geldiğinde Bektaşilik üzerine 1.5 yıl doktora yap- mış. Ülkenin dört bir yanını gezmiş. Daha sonra as- keriyede çalışmış, çeşitli kuruluşlarda dil öğretmen- liği yapmış. Bunun üzenne sorduk: " Eski Amerikan gönüDü- lerinden misiniz?" "Hayır" dedı. Yaklaşımlanyla birçok yurttaşımızı utandıran Sağlık Bakanı'nın Ermenıstan ve Yunanis- tan'dan gelen yardımlarla ilgili tutumunu anlaşılmaz bulduğunu vurguladıktan sonra, baştaki sorusunu yi- neledi: "Sizce devlet görevini yupü mı?" Ülkeyi yıllardır sağ ve ABD güdümündekı ıktidar- lann yönettığini; cumhunyetle kurulan bağımsız ve atılımcı devlet düzenınin bu ıktidarlarca kemirile ke- mınle bugünkü noktaya getirildiğıni; son yıllarda ay- yuka çıkan dın sömürüsüyle kadercı. felaketlen bile doğal karşılayan bir toplum yaratıldığını, bundan ötü- rü bugün ortahkta tt Bu deprem, dinden imandan çı- kanlara AUah'ın bir cezası" diyerek dolaşan ınsanla- nn olduğunu anlattık. Ve halkı değil, bozuk düzeni savunan iktidarlann görevini yapmadığını, zaten bu bakış açısma sahip hangi parti ya da partiler hükü- met olursa olsun tablonun değişmeyeceğini söyle- dik. Şaşırmış gibiydi, bilmem anladı mı? Az sonra o bizi şaşırttı: "Bu Amerikan denizcileri niye depremin ikinci ya da üçüncü gûnü yardıma gelmedi? Köpeklerlegeirmş- ler. Neyi kurtaracaklar bilmiyorum. Enkaz kaldınr- lar bundan sonra hcrhalde..." Yardım \ e yapılanlar konusunda ilginç bir örnek daha var elimizde. MHP Karamürsel örgütünün yö- neticilerinden eski ocak başkanı Muharrem Polat'ın değerlendirmesi durumu sergiliyor: "Ben MHPTiyim. Her şe> yapıldı diyorlar. Birinci gün neyse de 2. gün hatta 3. gün bile soran olmadı. Dev - let Bahçeli geldi buraya. Ona da sorduk, hani hükü- met, insanlar çaresiz, ne yaptınız diye. İnsanlann umutlannı bile yıknlar_." Karmaşa sürüyor Depremden bir hafta sonra. Felakette değil. katli- amda en büyük darbeyi alan Gölcük'te hâlâ binala- nn yansından çoğuna dokunulmadı bile. Sokaklar ve caddeleryıkıntılardan geçit vermiyor. Denizin yuttu- ğu binalann ıçindeki cesetleri çıkarmaya çalışan iş makineleri, kurtarayım derken sulann altına göm- müş. Gönüllü organizasyonlar öne çıkıyor. Çok tar- tışılan kuruluşlardan AKUT, bir bınada dinleme ya- pıyor. Belediye binasına yaklaşık 300 metre uzaklık- taki bu operasyonda, tek bir güvenlik görevlisı yok. Kendi başlanna sokağın güvenliğini sağlayan gönül- lüler, binayı dinlıyor. Bu bölge de, Yalova'da en bü- yük darbeyi alan Hacı Mehmet Ovası gıbı bır zaman- lar batakhk ve sazhkmış. Yani merkezi yönetim. ya- ni yerel yönetimler, müteahhitler, mühendis ve mi- marlar ve konut sahipleri. bu, bir zamanlar sazlık olan bölgeye 5-6 katlı binalan dikivermişler. Şimdi de dar- benin adına "felaket"diyorlar. Vicdanlannı rahatlat- mak için olmalı... Kime sorsanız. başta donanmayı göstererek "Göl- cük artık bitti. Buralan iflah olmaz" diyor. Denizin sokak ve limanı yuttuğu, yer yer tozdan görünmeyen ilçede, askerler güvenliği sağlıyor, polisler ise daha çok trafık düzeninde çalışıyor. Gönüllüler her geçen gün dahadeneyim kazanarakyardım ediyor. Özellik- le Değirmendere'de. örnek gösterilecek bir organızas- yon söz konusu. Çeşitli sivil örgütler, sağlık hızmetını ve yardım dağıtım işini, bu koşullarda olabildığince düzenli yürütüyorlar. Askerler çevrede güvenliği sağlıyor, hekimlerin, eczacılann, mimarlann, mühendislerin ve gönüllülerin oluşturduğu çeşitli sivil toplum örgüt- leri ise kurulan kriz masalarından bir ölçüde bağım- sız, yaralan sanyor. İnsanlar sürekli tartışıyor. En azından bu düzenin partilerine, ülkeyi bu noktaya getiren sağ iktidarlara yönelik yeni değeTİendirmeler yapıhyor olmalı...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle