22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Oenel Yayın Yönetmenı. Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordınatöru Hikmet Çetinkaya • Yazıişlen Müdürü. İbrahim Yıldız 0 Sorumlu Müdür: Fikret İlkiz 0 Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara 0 Görsel Yönetmen: Fikret Eser Istihbarat: Cengiz Yıldırım 0 Ekonoraı. Özlem YQzak0Kültur: Handan Şenköken0Spor: Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler. Sami Karaören 0 Duzeltme: Abdullah Yazıcı 0 Fotograf trdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge: Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen. Mehraet Faraç Yayın Kurulu llhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Oktay Kurtböke. Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Ibrshim V. üdız, Orhan Borcah, Mustafa Balbay, Hakan Kara. AnkaraTemsiîcisi: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No: 125, Kat:4. Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 • izmırTemsılcısrSerdarKızık, H.ZiyaBlv. 1352 S.2 3Tel:4411220. Faks.4419117 0 AdanaTemsilcisi: Çetin V igenoğlu, tnönüCd 119 S NolKat 1. Tel: 363 12 11, Faks 363 12 15 Müessese Müdüru Ostön Akmen • Koordınatör Ahme) Konıban 9 Muha- sebe Balent Vener • tdare Hüseyin Gürer • Bilgı-tşlem. N*B tnal • Bılgı- sayarSısttnı: Mütivet pkr0Sabş: FazüetKuza MEDYA C: • Yönetım Kurulu Başkanı - Genel Mudur Gfllbin Erduran • Koordınatör Reha Işıtman # Genel MudürYardımcısı SevdaÇoban Tel 514 07 53 - 513 95 80- 513846O«1. Faks. 5138463 Ylyımla>an v« Basan: Yenı Gün Haber Ajansı, Basm ve Yaymcüık A Ş Türkocağı Cad 39'41 Cagaloglu 34334 Isunbul. PK 246 - Sırkecı 34435 Istanbul Tel (0/212) 512 05 05 (20 hat) Faks (O'2!2)513 85 95 www.cumh urivet.com.tr 26 AĞUSTOS 1999 lmsak:4.43 Güneş:6.17 Öğle: 13.13 Ikındi: 16.55 Akşam: 19.55 Yatsı: 21.24 açıklanıyor • Haber Merkezi-ÖSS sonuçlanna göre yûksek öğretim kururnlanna merkezi sistemle yerleştirilen adaylann ÖSYM numaralan Tûrkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin (TGC) yann yayımlayacağı Sınav- Sonuç gazetesi ile duyurulacak. Gazetede aynca yüksek öğretim programlanrun minimum puanlan, üniversitelerin kayıt yapılacak adresleri ve kayıt tarihleri de yer alacak. Açık Öğretim kurumlanna yerleştirilecek adaylann listesi de TGC'nin cumartesi gûnü yayımlayacağı Sınav- Sonuç 2 gazetesi ile açıklanacak. Fethiye'de yiıesel • FETHİYE(AA)- Muğla'nın Fethiye ilçesinde 15 gün önce de sele maruz kalan Bekçiler, Çaltılar, Kayabaşı ve Antalya'ya bağlı Küçüklü köylerini yine sel bastı. Alınan bilgıye göre selin başlangıç alanı Küçüklü köyünde yamaçlardan gelen sıüann görülmesi üzerine dere boyunda bulunan köylerde megafonla anons yapılarak can ve hayvan kaybı örüendi. Bekçiler Köyü MuhUn Turan Karaca, "Köprünün de biraz daha genişletilmesini isriyoruz. Bunlar yapıldığı takdirde bu felaketten kurtulacağız. Ovanm yansı su altında. Zaranmız çok büyük, ama şükür can kaybımız yok" dedi. Tez teslim siipesi uzatıldı • KOCAELİ(AA)- Gebze Yüksek Teknoloji Ensritüsü'nde (GYTE) lisansüstü öğrencilerinin tez teslim süresi 15 gün uzatıldı. GYTE'den yapılan yazılı açıklamada, Senato'nun aldığı karar uyannca, tez teslim aşamasına gelmiş öğrencilerin mağduriyetini önlemek amacıyla 27 Ağustos Cuma günü sona eren tez teslim süresi 15 gün uzatıldı. Enstitü'de, 15-16-17 Eylül tarihlennde yapılacağı açıklanan lisansüstü öğrenci kabul sınavlannın ise ertelenmediği bildirildi. Domates Festlvali • Haber Merkezi - lspanya"nın normal zamanlarda sessiz kentlerinden biri olan Bunol, on binlerce kişinin katılımıyla geleneksel 'Domates Festivali'ne ev sahipliği yapıyor. 125 ton domatesin kullanıldığı festivalde Ispanyollann yanı sıra turistler de kendilerini, su halıne gelmiş domateslerin içine bırakarak eğlenmeye çahşıyor. İzmir Fuarı'na buruk açıltş • tZMİR (Cumhuriyet Ege Biirosu) - Uluslararası Izmir Fuan bugün 68. kez kapılannı ziyaretçilerine buruk bir havada açıyor. Uluslararası bölümü 3 Eylül, ulusal bölümü de 10 Eylül "de sona erecek fuann, yaşanan deprem felaketi nedeniyle eğlenceye yönelik tüm etkinlikleri iptal edilirken îzmir Büyükşehir Belediyesi de fuar içindeki bir pavyonu depremzedelere yardım etmek isteyenler için ayırdı. Yavaş yavaş günlük doğal aktivitelerine dönebilmeleri için şefkate, ilgiye, sevgiye gereksinimleri var Çocuklar korkuyla büyümeshı• Depremi yaşayan çocuklara "Artık tehlike bitti. Yaşıyoruz ve her gün her şey biraz daha iyi olacak. Seni bırakmayacağız" mesajlannı defalarca tekrarlayın. FİGENATALAY Bir haftadır ağlıyoruz, ama en çok çocuklara. Ölen çocuklara, günler sonra en- kaz altından sağ çıkanlan çocuklara. annesini, baba- sını yitirmiş çocuklara, kor- ku dolu bakışlarla enkazlar arasında başıboş dolaşan çocuklara ağlıyoruz. Depre- mi yaşayan çocuklar da te- levizyondan izleyenler de korku içinde. Bu çocukla- nn yavaş yavaş günlük do- ğal aktivitelerine dönebil- meleri için yoğun temasa, şefkate, ilgiye. sevgiye ge- reksinimleri var. Mavi Pedagojik ve Psiko- lojik Danışmanlık Merkezi uzmanlanndan pedagog Belgin Temur Topaloğlu depremi yaşayan çocuklann yaşlanna göre etkilenme bi- çimlerinin de değişik oldu- ğuna dikkat çekti. Topaloğ- lu'na göre bu çocuklara şöy- le davranılması gerekiyor. 0-2 yas arası Bu yaşlardaki bebekle- rin temel ihtiyaçlannın (il- gi, temas, sevgi. beslenme. temizlik) zamanında ve ye- terince karşılanması ve kar- şılanma şekli, güven gelişi- minde belirleyici oluyor. Bu Deprem felaketinden etkilenen tüm yaşrtlan gibi Seda'ıun da şimdi her zamankinden çok sevgiye gereksinimi var. (Fotograf: KAAN S AĞANAK) nedenle bu yaşlarda çocuklan olan ve depre- mi yaşayan anne- babalar, öncelikle bebekle- rinin temel ihtiyaçlannı karşılamaya özen gös- termeliler. Böyle bir durumdabebeğin daha yo- ğun temasa, şefkate ve ilgiye ihtiyaç duyduğu unutulmamalıdır. 2-4 yaş arası Bu yaşlardaki çocuklar felaketten tıpkı ye- ü'şkinlere benzer duygularla etkileniyor. Her şe- yini kaybetmiş olma, bir yere ait olma duygu- İannın zedelenmesi, ciddi kayıp duygulan ya- şama, tehdit altında olma duygulan yaşama- lan çok doğal. Kendi yaşadığrmız tüm benzer duygulann, korku ve kaygılann da anlatılma- sı, "Ben de tıpkı senin gibi hissediyorum" me- sajlannın verilmesi önemli. Bu yaş çocuklan yaşanan olumsuzluklar karşısında 'benim yü- zümdenoldu' suçluluğuyaşayabilirler. Bunun böyle olmadığım, doğal bir felaket olduğunu ve kimsenın buna etki edemeyeceğini. onun var- lığının bizim için ne kadar değerlı olduğunu vur- gulamak zorundayız. Okul öncesi yaşlardaki tüm çocuklann mümkünse felaket alanlanndan. acının yoğun yaşandığı ortamlardan daha nor- mal ortamlara geçirilmelerinde yarar var. An- cak mümkünse çocuğun anne ile birlikte bu- lunmasına da dikkat edilmeli. Çünkü annesi ha- yattaysa anneden aynlmak böyle bir durumda daha ciddı sıkıntılara yol açabilir. Okul çağındaki çocuklar Okul yaşlanndakı çocuklann yaşanan bu sı- kıntılarda yara sarma işlerine katılmalan sağ- lanabilir. Bu onlann kontrol duygusu kazan- malanna, problem çözme becerisi geliştirme- lerine de olumlu etki edecektir. Ölüm ve ağıryaralanma görüntülerini çocuk- lann hiçbir şekilde izlememelerinin sağlan- ması gerekir. Yine bu yaş çocuklannda çare- sizlik duygulan tıpkı yetişkinlerdeki gibi ya- şandığından. durumla ilgili belirsizliğe izin vermemek önemli. Bundan sonra neler olabi- leceği, hayat akışlannın nasıl olacagı. gelece- ğe ait umutlann neler olduğu anlatılmalı, ha- yatta olmalannın anlamı vurgulanmalıdır. öliimü yaşayan çocuklar Eğer 0-3 yaş arasında olan, ailesinde bir ka- yıp ya da kayıplar yaşamış bir çocukla ilgile- niyorsanız mutlaka bu çocuğun sürekli yanın- da olun, beden temasma çok önem verin ve tüm temel ihtiyaçlannın zamanında ve şefkatle kar- şılanmasına özen gösterin. Küçük çocuklarda olduğu gibi büyük çocuklann da temel ihtiyaç- lan aksatılmadan karşılanmalı, bol bol kuca- ğa alınmalı ve ağlamasma engel olunmamalıdır. Deprem bölgesi dışındakller Belgin TemurTopaloğlu, felaketi, deprem böl- gelerinde değil de ailesiyle birlikte başka böl- gelerde yaşayan ya da sadece televizyon ve basm yoluyla izleyen çocuklann da etkilen- melerinin mümkün olduğunu söyledi. Çocuk- lara ölüm ve acı görüntülerinin izlettirilmeme- sini isteyen Topaloğlu "Deprem bölgesi dışın- daki afleterin, çocuklannı mümkün olduğun- ca normal sosyal yaşanünın içine sokmalan, yaşamın kalındıgı yerden aynen devam ettiği, aynı umutve beklentilerin sürdüğü mesajı ver- meleri. çocuklann normal psikolojik durum- lanna dönmelerini hızlandıracakür" dedi Belgin Temur Topaloğlu, ilk günierdeki kor- ku, telaş, kaygı. ürperti, uyaranlara ani tepki, veya tepkisizlik, uykusuzluk, iştahsızlık, genel mutsuzluk hali, çöküntü hali hâlâ aynı yoğun- lukta sürüyorsa hatta bu belirtiler her geçen gün artıyorsa bu çocuklann ciddi bir psikolojik ve'veya psikiyatrik yardıma ihtiyaçlan olabi- leceğini belirtti. Temur, Mavi Pedagojik ve Psi- kolojik Danışmanlık Merkezi bünyesinde dep- rem bölgesinde yaşayan, evi yıkılan. aile birey- lerini kaybeden çocuklara, bu çocuklann ailelenne veya yakınlanna ücretsiz psikolojik hızmet verdiklerini sövledi. 500 çocuğa psikolojik tedavi Deprem çocuklanna kucak açıldı Yurt Haberlen Servisi -Deprem felaketinden en çok etkilenen Yalova'da, kimsesiz çocukla- n evlat edinmek amacıyla başvurular arnyor. Bur- sa ve Yalova'da 424 aile evlatlık ve koruyucu aile uygulaması için başvurdu. Bir UNICEF ekibi, Bolu'nun Düzce ve Gölyaka ilçelerinde deprem çocuklannın sorunlarını incelemeye başladı. Fransa'dan lzmit'e gelen gönüllü bir ku- rulus, 7-16 yaş arasındaki 500 çocuğa psikolo- jik tedavi uygulayacak. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kuru- mu (SHÇEK) Genel Müdürlüğü'nün, Yalova Kriz Merkezi bünyesinde sahipsiz çocuklar ile bakıma muhtaç yaşlılann belirlenmesi ve bun- lann rehabilitasyonlanna ilişkin 4 gün önce başlattığı çalışmalar sürüyor. Mahalle ve so- kak aralannda dolaşarak kimsesiz kalan çocuk ve yaşlılan belirlemeye çalışan SHÇEK yetki- lilerine, şu ana kadar 99 ailenin evlat edinme, 25 kişinin de koruyucu aile istemiyle başvur- duğu bildirildi. Bursa'da da deprem felakatin- de yalnız kalan çocuklan evlat edinmek üzere 300"ün üzerinde ailenin başvurduğu öğrenildi. Sosyal Hizmetler ll Müdürü Cemal Yağa ön- celikle daha önceden kuruma başvııran ve ge- rekli özellikleri taşıyan ve incelemeleri tamam- lanan 30'u aşkın ailenin evlat edinmesinin sağ- lanacağını kaydetti. Bolu'nun Düzce ve Gölyaka ilçelerine giden bir UNICEF ekibi, deprem çocuklannın sorun- lannı incelemeye başladı. 7 kişiden oluşan UNİ- CEF ekibi, Kosova'da savaştan sonra psikolo- jik sorunlarla karşılaşan çocuklara uygulanan stratejilerin benzerinin, depremden etkilenen çocuklara da uygulanabileceğini söylediler. Depremle birlikte ortaya çıkan Türkiye'nin sa- yısız sorunlannın en büyüğünü deprem çocuk- lannın oluşturduğunu belirten yerel yetkililer ise"deprenı çocuklan başlanndan geçen felake- ti unutmaya çahşıyor. Ancak bu büyük felake- tin etkisini belki de bir ömür boyu üzeıierinde taşıyacaklar" dedıler. Düzce ilçesinde bulunan çadırkentte kalan 3 yaşındaki "nığçe Sağlam ve ailesi. Kızılay'dan çadır temin edemedikleri için kampta üstünü kapattıklan traktör römorkun- da yatıp kalkıyor. 3 yaşındaki Tuğçe'nin anne- si. kızının kanaryası Çapkın'ı depremden son- ra bir an olsun yanmdan ayırmadığını ve "Biz de uçabilseydik ne güzel oJurdu, değil mi anne- dğün"' dediğini söyledi. Kocaeli'ne gelen "Enfants Du Monde" adlı gönüllü kuruluşun 3 temsilcisi de çocuklara psikolojik destek vermek istediklerini söyledi- ler. Yardım önerilen kabul edilen Fransız eki- bi, uygunyeTbulunduğuanda, çahşmalarabaş- layacaklannı bildirdi. Prof. Dr. Aydın Dumanoğlu, depremde oğlunu kaybetti 'Deprem Türkiye'nin kaderi' TRABZON (AA) - Deprem fekale- tinde 17 yaşındaki oğlu Hakan ile ka- yınvalidesi MüceUa Ergüney'i kaybe- den deprem uzmanı Prof. Dr. Aydın Dumanoğlu. 1895 yılından bu yana Türkiye'de bu boyutta 50 tane büyük deprem olduğuna ışaret ederek "Dep- rem Türkiye'nin kaderidir. Ancak, her defaanda bu kadar insanımızuı ölme- si gerekmez" dedi. Marmara'daki depremi ülkemizde- ki orman yangınlanna benzeten KTÜ tnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi ve KTÜ eski rektörü Prof. Dr. Dumanoğlu, "Bu orman yanguunda benim bir fıdanım gitn. ama giden binlerce fidan \ar. Han- gjsine \anav un, bepsini yüreğimde his- sediyorum'' dedi. Prof. Dr. Dumanoğ- lu, 1895 'ten bu yana50,195l'den gü- nümüze kadar da Türkiye'de 13 tane bu boyutta deprem olduğunu vurgulaya- rak u Demek Id ortalama her iki ya da üçytlda birdeprem oiuyor.Budeprem- ler devam edecek. Çünkü Türkiye, ak- tif olarak dün>ada oluşan 5 deprem ku- şağmdan 2 tanesinin aktif sının üzerin- dedir''dedı. Türkiye'deki depremlerin yüzeysel. Japonya'dakilerin ise derin depremler olduğunu bildiren Dumanoğlu. "Dep- remleraynı miktardaenerji çıkarsalar da Japonya'da çok derinde olduğu için yüzeye gelene kadar azalı>x>rlar. Türİd- ye'de ise tamanıcn \üzevde kalıyor. V'ü- ze\e \akın olduğu için de viizeysel dal- galar >a>ı\or. Bunlar da binalan daha çok tahrip eden dalgalardır" dedi. Türkiye'de. bu depremden daha bü- yük depremlerin olmastnm mümkün ol- duğunu dıle getıren Dumanoğlu şöyle devam etti: "Şu andald deprem, Ku- zey Anadolu fay hattının İzmit'ten Ya- kna'ya doğru uzanan yolu üzerinde ol- du. Bu bölge kınldı. Bu depremin, İs- tanbulüzerinden Saroz Körfezi'ne doğ- ru giden hat üzerindeolması halindeölü miktan bundan birkaç kat daha fazla olurdu. Aynca bu fay hattının GAP Bölgesi'ne giden bölümü üzerinde böy- le bir deprem olması halinde barajlar büyük tehlike yaratabilir. Hem depre- min hem de baraj sularuun yarataca- ğı tehlike daha büyük zararlara neden olabilir. Bu zarariar hem ülke içine hem de ülke dışına uzanabilir. Türkiye, bü- yük tazminaflara maruz kalabilir. Çün- kü deprem bölgesi olan ülkemizde ya- pümış 350 baraj var, yapılmakta olan vevapılacakiarla birlikte bu sayı 750'ye ulaşacak. Bunlara da büyük özen gös- terünıesi gerekiyor." Depremin Türkiye'nin kaderi oldu- ğunu, ancak her defasında bu kadar in- san ölmesının gerekmediğini vurgula- yan Prof. Dr. Dumanoğlu şunları kay- detti: "Bakın bu depremde ölü sayısı- nın acüdanandan çok daha fazla, yani 40-50binoMuğundan bahsediliyor. An- cakbinalannıifl yaparken dikkatetmiş obak.bu depremi beDd de35 kişinin bur- nunun kanamasryla atlatabüirdik. Uz- man IdşUerin görüş v« düşüncelerinin memlekct çapında yasal olarak ortaya konulmasL bu afetlerde binlerce kişinin ölümünü ortadan kaldırmamıza ne- den olacakür. Bu bizim toplum huzu- rumuz için gerekBdir." Depremden korunmak için mutlaka alınması gereken önlemler olduğuna dıkkatı çeken Prof. Dr. Dumanoğlu. "Depreme dayanıkb bina yapmak la- zım" dedi. Depreme dayanıklı binalar yapılırken bazı ilave düzenlemeler de gerektiğini belirten Dumanoğlu, "me- sela özel yeıierin yeıieşime açıhnama- SL bina yapımına izin verilmemesi gi- bi'' diye konuştu. Prof. Pınar Erdem'in iddiası 'Basınç düşmesi depremle bağlantıh' e-posta : tan (a prizma. net tr ERTUĞRUL MAVİOĞLU Depremin yıkıcı görüntüleri altında ne yapacağını şaşıran yurttaşlar her gün yeni bir deprem söylentisi ile uğraşıyor. Neredeyse herkes depremin önceden bilinmesini istiyor. Bilim adamlan depremin önceden tespit edilemeyeceğini kesin bir dille açıklasalar da, bu, bilimsel açıdan hiç belirti olmadığı anlamına da gelmiyor. Yani depremi sadece fareler değil, bir ölçüde insanlar da bazen hissedebiliyor. Marmara Bölgesi'ndeki büyük depremi yaşayan pek çok insan. "o gece" havanın boğuculuğunu sonradan anımsadı. Yaşanan son depremin hava durumundaki ani değişikliklerle ilgisi üzerine RASGELE / RAİFERTEM Av açılışını yaptık. Av yaparak diyemeyece- ğim. Bir söyleşi toplantısında. Geçtiğimiz cumar- tesi günü. Balaban'da. Yaşanan olaylar, olgular. llişkileri zorlaştırdı, kopardı. Bekledik, bekledik. Gelen arayan ol- madı. Saraçoğlu Tımur ile düştük yola. öğ- leye doğaı. Vardık Balaban'a. Indik barakamı- za. Osmaniyeli Kâmil, Ismail, Ismet, Hasan ile arkadaşlan. Balabanlı Mehmet. Yakınlan Ümit, Burhan. Barakamızda. Ateş yandı, sofra kuruldu. Bu gelen sesler, tanıdık sesler. Cevdet Hacaloğlu, Erol Ünel. Sevındik. Tü- feksiz geldiler. Çetin Yalçın eksik. Çetin Yalçın olsa da adı soyadı. Deprem ola- yına dayanma gücü yetmedi. Yaşadığı acılar, yakınlan. Evde tutsak kıldı. Biz neler yaptık. Olaylan, üzüntüleri baraka- Av Açılışında Avcılar Depreme Tutuldular mıza taşıdık. Konuşulanlar avdan çok: Deprem oldu. Yarattığı üzüntüler. Onbinleri geçen ölümler, yaralanmalar. Av açılışlannda ölenlerimiz değil. Öldürdük- lerimiz kunuşuldu. Av!... Güçümüzün yetmediği bir doğa olayı. Dep- rem. Ülkemizi sarstı. Insanlanmızı yarınlardan umutsuz bıraktı. Özellikle devlet yapısının yetersizliği. Siyasi iktidariann toplum yaşamından uzaklığı. Sanayinin, yatınmların insanları değil! Yalnızca kâr, paradüşünülerekyapılmasının sonucu. Doğa olaylarında, toplumsal olaylarda yenik düşüyoruz. Çok zaman da hayatımızla ödüyo- ruz. Bu deprem. Ülkemizde ilk deprem değil. Ka- çıncısı? Ölüm sayısı. Bu depremden çok olan depremler de var. Erzincan depremi. İlk akla geleni. Daha çok olacak. Deprem kuşağındayız. Bi- liyoruz, yaşıyoruz. Dersalmasını bilmiyoruz. Her depremde! Ye- ni yapılan yüzlerce ev, apartman, fabrika yıkı- lıyor. Attında kalıyoruz, ölüyoruz, yaralanıyo- ruz. Tarihimiz kadar uzun yapılar yıkılmıyor. Ya- pılışı yaşamımızdan eski evler. Hepsi ayakta du- ruyorlar. Her olayda, olay anında üzülüyoruz, konu- şuyoruz. Etkisi geçince unutuyoruz. Yaşama önem vermiyoruz. Depremler büyük olaylar. Binlerce insanımı- zın yaşamını yok ediyorlar. Yalnız depremler mi? Daha başka olaylar da var. örneğin trafik ka- zalan. Üstündedurmuyoruz. Heryıl bir deprem sayısına yakın insanımızın canını alıyor. Kara- yolu taşımacılığı diyoruz. Başka bir şey demi- yoruz, yapmıyoruz. Yaşam garantisi denizyollan, demiryollannıterk ediyoruz. Yok ediyoruz. Teneke uygarlığının tutsağı olduk kaldık. Yazık... Av açılışında, av konuşamadık. Toplumsal yaşamın olgularını, verilerini aradık. Önümüz- deki seçimlerde. Siyasi iktidan almaya karar ver- dik. 4 milyon teskereli avcı var. 4 milyon oy... Gün sallandı. Akşam geçidi başladı. Kalkın dostlar bir dolanalım. Bir iki fişek atalım. Bir- kaç üveyik vururuz. Ava gittiğimizi bilsinler. Kalktık dolandık. Tek tük de olsa üveyikler geç- ti. Tüfek atamadık. Elimiz gitmedi. Güneş indi, gün bitti. Yann umutlanmızlado- ğacak. Yannlar bizim. Biz yaşayacağız. Gönlümüz- ce mi? Tutsak mı? Düşünceterimizte, eylemlerimizleyaratacağız. Kendimizi!. Rasgele... bilimsel bir bulgu ortaya atılmamakla birlikte "deprem havasT denilen olgunun, yüzyıllann birikimi sonucu tanındığı bilim insanian tarafından kabul ediliyor. Jeoloji alanında uluslararası düzeyde tanman Prof. Dr. Nuriye Pınar Erdem. Mühendislik Jeolojisi adlı kitabında, atmosfer basıncındaki ani düşmenin yer sarsmtısı ile bağlantısı bulunduğuna dikkat çekiyor. Erdem, 27 Aralık 1939'daki Erzincan depremi öncesinde hava basıncırun ani olarak düştüğünü tezine örnek olarak gösteriyor. Prof. Erdem, Erzincan depremi ile ilgili 1945 yılında duyurulan saptamalann yanı sıra, Marmara'da fay hatlannda meydana gelen hareketlerin büyük çoğunluğunun atmosfer basıncının ani düşüşü ile meydana geldiğine dikkat çekiyor. Erdem, depremin diğer doğa olaylan ile ilişkisini anlatırken, yer kabuğundaki rutin devingenlığin dışındaki etkilere işaret ediyor. Erdem şunlan kaydediyor "Yerkabuğunda izostatik dengenin bozulması birtakun hareketlere sebep olur. Sialin (yer kabuğunun üst tabakası) sima (yer kabuğunun orta tabakası) ile olan denge dunımuna izostazi denir. Bu denge, yerin iç ku\>ederi olan tektonik kuvverJerle bozuMuğu gibi dağlann aşınması ile bölgenin hafıflemesi, kara med ve cezirieri buzul örtülerinin erinıesi ve barometre basıncının ani olarak düşmesi ile de bozulabilir."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle