25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 AâUSTOS 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 15 Sanatı iiretmek için Sanat üretmek ve yaratıyı paylaşmak için bir araya geldüer: Küçük ekonomik birikimlerimizle kooperatiften pay alarak büyûk tasanmlara imza atmak istiyoruz. - Bilgimizi, deneyimlerimizi, emeğimizi kooperatife katarak sanat üretmeyi, sağlanan gelirden yarattığımız değerin karşılığını almayı amaçlıyoaız. - Bireysel olarak ürettiğimiz sanat yapıtlanmızın, bireysel etkinliklerimizin alıcısına ulaşması, değerini bulması için kooperatifimizin kuracağı telif ajansından, başka organizasyonlardan yararianmayı düşünüyoruz. - Ülkemizin kültür, sanat yaşamına katkı koymayı hedefliyoruz. - Tek tek başaramadığımız sanat mekânlan açma girişiminin, ancak biriik olunduğunda gerçekleşebileceğinin bilincindeyiz. Devlet Tiyatrosu sanatçıları Emel Keleş, Emin Olcay, Eylül Aktürk, Nesrin Atamer, Mesut Karul, Adem Atar, şair Ergun Evren ile yayıncı Mustafa Beyköylü'nün oluşturduğu "Katılım Koop" iyi niyetin sıcaklığını, dostça dayanışmanın gücünü taşıyor: "Katılım Koop: Kenedi Cad. No:24/9 Kavaklıdere/ANKARA. Tel: 312 - 426 97 05 Faks: 427 31 75" M KANSU Sorgulayan yurttaşVatandaşın Vergisini Koruma Dernegi (VAVEK) Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hazine'nin bugün "borç yönetimi" kurumuna dönüştüğü kanısında: "Eğer ödediğimiz vergilerin büyûk bir bölümü iç ve dış borçlanmalann faizi olarak ödeniyorsa, Hazine, nakit yönetimi işlevini kaybetmiş demektir." Eh, böyle bir tabloda da ister istemez gelir dağılımı, iç borç faiz ödemeleri nedeniyle gittikçe bozuluyor. Bu durumda yurttaş olarak önümüzde iki seçenek var: Ya elimizi kolumuzu kavuşturup gelişmeleri kimi zaman koyun gibi, kimi zaman da hayret ve kızgınlıkla izleyecegiz. Ya da ödediğimiz vergilerin nereiere, hangi amaçlarla harcandığını sorgulayacağız. Kılıçdaroğlu, VAVEK'in ikinci seçenek için kurulduğunu söylüyor. Peki VAVEK ne istiyor? Sıralayalım: "Kamu maliyesi saydam hale getirilmeli. Kamu geliheh ve harcamalannın toplam ve aynntılı dökümü düzenli olarak yayımlanmalı. Vergive sosyal güvenlik primlerinin nasıl, nereye ve kimler için harcandığı açıklanmalı. Kamunun sunduğu hizmetlerin kalite standartlan belirfenmeli. Vergi istisna ve muafiyetlerinden yararianan kesimler nedeniyle vazgeçilen vergi tutahan açıklanmalı. Kamu çalışanlannın hizmet maliyetleri saptanmalı. Vergi toplama maliyeti ile vergi uyuşmazlıklannda idare ve mükellef aleyhine sonuçlanan işlemler açıklanmalı. Kamu taşınmazlannın, kimlere, hangi amaçlarla tahsis edildiği ve bu kesimlerden vergi geliri olarak sağlanan hasılat kamuya açıklanmalı. Bütçe sistemi gözden geçirilerek yeniden oluşturulmalı. Vergi geliherinden pay alan kamu kurum ve kuruşlannın yaptıklan harcamalar, sunduklan hizmetler ve çıkan uyuşmazJıklar konusunda kamuoyu bilgilendirilmeli. Vergi idaresi ve sosyal güvenlik kurumlan, hesap veren ve kamuya verdiği hizmetin kalitesinden sorumlu olacak şekilde yeniden düzenlemeli. Kamu hizmetlerinden yararianan, ancak bu hizmetler karşılığında vergi ödemeyen veya vergi ödemekten âlıkonulmuş kesimler açıklanmalı ve bunlann toplumsal maliyeti konusunda yurttaşlar bilgilendirilmeli. Tüm kamu kurum ve kuruluşlarının iş ve işlemleriyle ilgili bilgiler düzenli ve sürekli olarak kamuya açıklanmalı." Kılıçdaroğlu, bu istemlerin havada kalmaması için haklı olarak şu öneride bulunuyor: "Bilgilendirme hakkının bir anlam ifade edebilmesi için, bu hakkın yasal güvenceye kavuşturulması gerekmektedir. Bu konu ile ilgili olarak hazırianan 'Idari Usül ve Bilgi Edinme Hakkı Kanunu' tasansının yasalaşması, bilgilenme hakkına işlev kazandıracaktır. Bu, aynı zamanda VAVEK gibi sivil toplum örgütlerinin etkinliğini de arttıracaktır." Var mısınız, bugünden tezi yok herbirimiz birer bilinçli VAVEK üyesi gibi çalışalım... Balıklama dalmak Çok Taraflı Yatırım Anlaşması'nın (ÇTYA) olumsuzlukları, özellikle çok -uluslu şirketlere tanıdığı geniş özgürlüklerin ulusal egemenliğe vereceği zarariar üzerinde çok yazıldı, çizildi. Ama Türkiye'de, özellikle ülkeyi yönetenlerin ve üst düzey bürokrasinin bu konudaki "teslimiyetçi" diye tanımlanabilecek tutumu bir türlü aşılamadı, kamuoyu yeterince aydınlatılamadı. Oysa, gelişmiş ülkeler, ÇTYA'ya iltşkin çekincelerini her fırsatta dile getiriyorlar. Orneğin, Avrupa Pariamentosu'nun Mart 1999'da aldığı karar, buna en güzel örnek. Kararda, ÇTYA'ya ilişkin bir dizi tavsiyede bulunuluyor. Nedir bu tavsiyeler, bir gözatalım: - Avrupa Komisyonu, ÇTYA'nın diğer uluslararası anlaşmalar ve konvansiyonlarla uygunluğunu kontrol etmelidir. - OECD ülkeleri gelişmekte olan ülkelere ÇTYA'ya katılma için baskı yapmaktan kaçınmalıdır. - Yakın gelecekte yabancı yatınmlarla ilgili sorunlar Avrupa Biriiği'nin yasal olarak söz sahibi kurumlannın faaliyet alanlanna aktanlmamalıdır. *• Başka ulusiararası anlaşmalarla kapsandığı için fikri mülkiyet haklan ÇTYA bağlamında değerlendirilmemelidir. - Bölgesel entegrasyon örgütlenmelerine açıkça atıfta bulunmayan hiçbir ÇTYA kabul edilmemelidir. - Bölgesel gruplara dahil ülkeler, kendi üyelerine mahsus olan tercihli muameleleri üçüncü ülkelere teşmile zorlanmamalıdır. - ÇTYA'da uzlaşmazlıklann çözümü için önerilecek önlemler, devletlerin ve girişimlerin hak ve yükümlülüklerini dengelemelidir. Tüm Avrupa'yı temsil eden Avrupa Pariamentosu'nun bile kuşkuyla karşıladığı ÇTYA ya da onun çokuluslu şirketlere tanıdığı geniş özgürlükler sistemine Türkiye'nin balıklama dalmaya kalkışması sizce doğru bir seçenek mi? ÇALIŞANLARIN / SORULARI SORUNLARI YILMAZ ŞÎPAL Sosyal Güvenlik Reformu ve 'Mali Mflat' Anayasanın 73. maddesi, "Vergi Ödevi"ne aynlmıştır. Bu madde- de; "Herkes, kamu giderierini karşılamak ûzere, mali gûcüne gö- re, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve denge- li dağılımı maliye politikasının sosyal amacıdır" denilmektedir. Anayasanın bu maddesi, yıllardır geçmiş hükümetlerin özenle yogun bakımda tuttuğu, yaşama geçirmek için çaba harcamadıği maddele- rinden biridir. Sosyal Güvenlik Reformu Yasası savunulurken, bazı ül- keler örnek gösterilmiştir. "Mali Milat" olarak isimlendirilen, vergi yasası değişiklii söz konusu olunca, Sosyal Güvenlik Reformu'nda örnek gösterilen ülkelerde vergi kaçakçılıgının büyük suç olduğu unu- tulup, "Mali Milat" uygulaması üç yıl ertelenmiştir. Gerekçe olarak da, "ülkenin ekonomik dengelerini büyük ölçüde olumsuz yöode etkileyeceğT 1 gösterilmektedir. Bugün, ülkenin ekonomik dengelerini kimlerin bozdugu apaçık or- tadadır. Ülkenin ekonomik dengesini bozanlar, vergisi ödenmemiş pa- ralannı, Arap şeyhlerini kıskandıracak biçimde ve özellikle yurtdışın- da "har vurup harman savurmakta", nedense kimse bunlara "ne- reden buldun" sorusunu da soramamaktadır. Amacımız, 4 milyon 500 bin "kayıt dışı" çalışanın, günümüz asgari ücreti brüt 93 milyon 600 bin liradan kayda geçirildiğinde (geçirilebilirse), Maliye'ye ve Sosyal Güvenliğe katkısını. sayılann anlatımına bırakmaktır. Asgari Ucret Gelir Vergisi SSK Sigortalı T. Teşvik Primi Damga Vergisi Net Ucret Brüt Ucret SSK işveren T. Teşvik İşveren Toplam Odeme Aylık 9.543.600 13.104.000 1.872.000 449.280 68.631.120 93.600.000 18.252.000 2.808.000 114.660.000 Yıllık 114.523.200 157.248.000 22.464.000 5.391.360 823.573.440 1.123.200.000 219.024.000 33.696.000 U75.920.000 %Oranı %8.32 %11.43 %1.63 %0.39 %59.86 % 15.92 %2.45 %100.00 Kayıt dışı 4 milyon 500 bin kişinin tütnü asgari ücretten kayıt içi- ne alındığında: 1) Gelir Vergisi: 114.523.000 X 4.500.000 = 515.354.000.000 TL. (515 trilyon 354 milyar400 milyon lira). 2) SSK Primi Sigortalı Payı: 157.248.000 X 4.500.000 = 707.616.000.000.000 TL. (707 trilyon 616 milyar lira). 3) SSK Primi işveren Payı: 219.024.000 X 4.500.000 = 985.608.000.000.000 TL. (985 trilyon 608 milyar lira). 4) Tasarrufa Teşvik Primi Işçi Payı: 22.464.000 X 4.500.000 = 101.088.000.000.000 TL. (101 trilyon 88 milyar lira). 5) Tasarrufa Teşvik Primi işveren Payı: 33.696.000X4.500.000=151.632.000.000.000 TL. (151 trilyon 632 milyar lira). 6) Damga Vergisi: 5.391.360 X4.500.000=24.261.120.000.000 TL. (24 trilyon 261 milyar 120 milyon lira). Bu ödemeler toplandığında, yılda 2 katrilyon 485 trilyon 559 mil- yar 520 milyon lira tutmaktadır. UZUNKÖPRÜİCRA VE İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRÎMENKUL SATIŞİLANI DosyaNo: 1999/1008 1. Kütük: 2340 Şehsuvarbey Mah. Melzil Ovası Pafta: 138. Ada: 630, Par- sel: 12'de kayıtlı 440.50 m2 arsa 8.811.200.000 lira bedelle, 2. Kütük: 1128 Eski Köy Yılgınhk mevkii Pafta: 7, Parsel: 1128,47700 m2 tarlanın 1/2 his- sesi 5.962.500.000 lira bedelle, 3. Kütük: 1319 Eski Köy köy içi mevkiinde kain Pafta: 11, Parsel: 1324 2595 m2 arsa içinde kargır 2 adet evin 1/2 hisse- si 5.000.000.000 TL bedelle, 4. Kütük: 2450 Kirimitçisalih K. Maçika mev- kiinde kain Pafta: 2. Parsel: 01, Ada: 119'da kayıtlı 1702 m2 tarlanın 1/2 his- sesi 255.300.000 TL bedelle satılacaktır. 1. Satış 04.10.1999 günü saat 15.00'te Uzunköprü lcra Dairesi'nde yapılacak alıcı çıkmadığı veya tahmini bedelin yüzde 75'ini geçmediği takdirde 2'nci arttırma 14.10.1999 günü ay- nı saatte ve aynı yerde yapılacaktır. 2. tkinci arttırmada tahmim bedelin yüz- de 40'ını ve satış ve paylaştırma masraflannı geçmek şartıyla en çok arttıra- na ihale olunacaktır. 3. Daha geniş bilgi isteyenlerin ve şartnameyi görmek isteyenlerin masrafını ödedıkleri takdirde Uzunköprü lcra Müdürlüğü'nün 981008 sayılı dosyasından gereklı bilgi kendilerine verilecektir. llan olunur. 19.7.1999 Basm: 36039 KİM KlME DUM DUMA BEHÎÇAK behicak@turk.net HARBİ SEMtH POROY BULUT BEBEK Jürk jtaür mı ist*r*iin... TARÎHTE BUGÜN MVMTAZARIKAN 2 Ağustos İNGİLİZ DOGU UİND/STANKUMPANYASl 1858"PE eueÜM, İM6İUZ POĞU HİMCH'STrtN KUM- 7/ (BŞ.ınsn e/tsr /A -, TÜM HAKLAKINI /N6f'e.7E/e£ SOYLU H/M&İS- AFYOM , SlZ YÖMTEMLEfZLE Y<4Ptl-OrGl İNStLİZ. DO- ĞU HtNDfST StmSf B'fS SÛÇ. Solda, -İ612. y,(,nc(a ku//antk>n,bu ku/npanyaç/ıt aif- "Casf- tndimman ' ad/t ştnitmr<*a*> biri a^rülûtfOn <5€LAAİÇrİ.. ESRA GUNER Ue BURAK PEKCAN evlendiler. Kutlar, mutluluklar dileriz. lstanbul, 1 Ağustos 1999 KARAÖRENLER UZUNKÖPRÜ tCRA VE İFLAS MÜDÎTRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKUL SATIŞ tLANl DosyaNo: 1998/3460 1. Tapu Kaydı: Harmanlı K. Kütük: 1876, Pafta: 5, Ada: 153, Parsel: 26'da kayıtlı Köyiçi mevkiinde kain 24211.23 m2 mik- tarlı arsa üzerinde 3 katlı kaııgir evin 8/23 hissesi. 2. Özellikle- ri: Zemin katta 100 m2'lik kahva vardır 1 ve 2'nci katlan 120 m2'lik 2 adet daire mevcuttur. lnşaatlar B.a karkastır. Daireler 3 oda, 1 salon, mutfak, banyo mevcuttur. 12.000.000.000 TL. be- delle satılacaktır. 1. Satış 01.10.1999 günü saat 10.00'da Uzun- köprü tcra Dairesi'nde yapılacak, alıcı çıkmadığı veya tahmini bedelin yüzde 75'ini geçmediği takdirde 2'nci arttırma 11.10.1999 günü aynı saatte ve aynı yerde yapılacaktır. 2. tkin- ci arttırmada tahmini bedelin yüzde 40'ını ve satış ve paylaştır- ma masraflannı geçmek şartıyla en çok arttırana ihale olunacak- tır. 3. Daha geniş bilgi isteyenlerin ve şartnameyi görmek iste- yenlerin masrafını ödedıkleri takdirde Uzunköprü lcra Müdür- lüğü'nün 98/3460 sayılı dosyasından gerekli bilgi kendilerine verilecektir. llan olunur. 19.7.1999 Basın: 36033 UZUNKÖPRÜ tCRA VE tFLAS MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKUL SATIŞ tLANI DosyaNo: 1999/301 1. Kütük: 147 Karapuıar K. Pafta: 2, Ada: 101, Parsel: 147'de kayıtlı 51.600 m2 dekar Topdere mevkiinde kain tarlanın 26/84 hissesi 5.160.000.000 TL. be- delle, 2. Kütük: 15KarapınarK. Pafta: l.Ada: 101,Parsel: 15'te kayıtlı Topde- re mevkiinde kain 23.346 dekar tarlanın 1/2 hissesi 1.750.950.000 bedelle, 3. Kü- tük: 16 Kaıapınar K. Topdere mevkiinde kain Pafta: 1, Ada: 101, Paısel: 16'da kayıtlı 11.724 dekar tarlanm 86/240 his. 420.110.000 TL bedelle, 4. Kütük: 1607 Karapınar K. Topdere mevkiinde kain Pafta: 10, Ada: 174, Parsel: 2'de kayıtlı 953.87 m2 Köyiçi mevkiinde kain arsa üzerinde ev ve depo 8/48 hissesi 103.066.666 TL bedelle satılacaktır. 1. Satıs 01.10.1999 günü saat 11.00'de Uzunköprü tcra Dairesi'nde yapılacak alıcı çıkmadığı veya tahmini bedelin yüz- de 75'ini geçmediği takdirde 2'nci arttırma 11.10.1999 günü aynı saatte ve aynı yerde yapılacaknr. 2. tkinci arttırmada tahmini bedelin yüzde 40'ını ve satış ve paylaştırma masraflannı geçmek şartıyla en çok arttırana ihale olunacaktır. 3. Da- ha geniş bilgi isteyenlerin ve şartnameyi görmek isteyenlerin masrafını ödedık- leri takdirde Uzunköprü lcra Müdürlüğü'nün 99/301 sayılı dosyasından gerekli bilgi kendilerine verilecektir. tlan olunur. 19.7.1999 Basm: 36038 GÖRÜŞ KAŞİF TÖRE Rutinleşmiş Suç... Stanslavv J. Lec; "Suç giderek romantikliğini kaybediyor. Çünkü hayatın klasiği olmaya başla- dı" diyor. Hafta başında büyük gazetelerimizin birinde spor sayfalarının bir tanesinin tümü, stat- lardaki küfürlere ayrılmıştı. Sayfadaki başlıklar da- ha da çarpıcıydı: "Bu pisliği temizleyin..." Psikologlardan biri, "Alpay yardım almalı..." diğeri, "Alpay taciz edil- di...", "Sahada olan orda kalır...", "Hagikasıtlı...", "Maçın bitmesi mucize...", "Bu kin niye..." Bu yazıların kimi imzalı, kimi spor servisinden anonim. İmzalı yazılardan en uzunu TSYD Başkanı At- tila Gökçe'nin. Gökçe, satırbaşlarında gelişme- leri; "Pislik, gaflet, ihanet, cinayet..." olarak nite- liyor. Oysa son on yıldır bunlar hep statlardaydı. On yıldır önümüze kim çıkarsa sözlü olarak, ya- zarak ve radyolarda bu vahameti anlatmaya ça- lıştık. Fair-Play dedik. Dinletemedik. Önceleri bi- reysel olan bu küfürier, daha sonraları toplu biçi- me dönüştü ve dank sesi geldi. Dank etti de bu bıçak-kemik dayanmasına ge- lene dek kim ne yaptı? lstanbul Valiliği ve bağ- lantılı olarak lstanbul Emniyet Müdürlüğü, med- ya, kulüp yöneticileri, teknik adamlar ne yaptılar? Inanır mısınız, lstanbul Valisi'ni şahsen tanımı- yorum. Ama lstanbul Valisi, Polis Vazife ve Sela- hiyetleri Yasası'nın 5. maddesini ve bu madde- deki bir sözcüğü anlamıyla bilir, 'mazannaisu'. Sadece bu sözcüğün yaptırımı bile bir caydırıcı- hktır. Peki medya ne yaptı? Daha çok gazete satmak adına, bebelerin pipilerini boyayıp reklam aracı kim yaptı? Buna kim tepki gösterdi. Hadi diyelim ki eli kalem tutanların ekmek parası söz konusuy- du, o RTÜK denilen kurum ne iş yapar? Neden bu reklamları engellemediler? Ergin olmayan ço- cuğu kucağına alan gösterici kadın için kanal ka- patmak kolay, ama insanları kışkırtan reklamlan halka izlet. Devlet, medya, RTÜK atladılar, ya kulüp yöne- ticileri? Davul zurnayı çalanların bırakın o tribüne gidecek parası, tokmağını alacak parası yok. Pe- ki kim organize ediyor bunlan? Geçen yıl işyeri kom- şumda çalışan bir çocuk, bir takımın Trabzon dep- lasmanına gitti. Merakımdan sordum, nasıl gitti- niz diye? Bizim kulüp bizi her deplasmana götü- rür, masrafımızın tümünü de çeker. Şimdi TV ek- ranlarında, o yönetici ahkam kesiyor. Hayret et- miyor musunuz? Gelelim teknik adamlara... Doğaldır ki en az ku- suru olan kesim. Ama o futbolcularının yere dü- şünce Kınm Harbi'nde yaralanmış gibi kıvranan- lanna niye el koymuyorlar? Orada kazanılacak 30-40 saniye ile centilmenlik ediyorlar? O seyir- cinin faulü yapan takıma ve de oyuncusuna tri- bünlerden gelen galiz küfürlerini duymuyorlar mı? Teknik adamlar futbolcularını uyaımıyorlar mı? Çoğaltılabilir, çoğaltmayalım da soralım, hangi spor ahlakıdır bu? Size bir olay anımsatayım. 25 Ocak 1995 tari- hinde Izmit Ismetpaşa Stadı'nda saat 19.30 sula- rında bugün yakınılan 'çirkin tezahürat' yüzünden maçın hakemi, önce uyarı için anons yaptırıyor, durmuyor seyirci, maçı tatil ediyor. Medya, Don- Kişot ilan ediyor hakemi. Birkaç kalem sahiplen- meye çalışıyor, ama başta Futbol Federasyonu ol- mak üzere kimse hakemi sahiplenmiyor. 29 Ocak 1995 tarihinde hakemi destekleyen biryazı yazıyorum; 'Çakman miladı' diye, kimse- den destek görmüyor, bir yayın kuruluşunun yö- neticisi llker Yasin'den başka. O zaman çalıştı- ğı TV'den yazıyı gösteripfondan okuttunjyor. Kim- se desteklemiyor. Şimdi suç rutinleşti ve varoşlar yoluyia kapıya yöneldi. O zaman neredeydiniz? Ama suç roman- tizmden acımasız bir kabalığa kayıyor... Yine de önlem alınabilir; valilik güvenlik gücüy- le, Futbol Federasyonu caydıncı yaptırımlarla, medya adam gibi tavır koyarak, teknik adamlar yeniden bu konulan eğitmenin birinci sırasına ala- rak... Falih Rıfkı Atay, "Hep haklı çıkmaktan bıktım, usandım.." dermiş, inanın ben haklı çıkmanın karasevdasında degilim. Anlayana... B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3SOLDAN SAĞA: 1/Kokusuanaso- nu andıran. çalı görünümünde bir bitki... Bir soru eki. 2/ Ceylan... 3 Birçeşittavlaoyu- 4 nu. 3/"Haniolşi- rin sözlüler Hani ol güneş yüzlüler g ' Şöyle gayip ol- muş bunlar / Hiç 7 görünmez —'la- o n" (Yunus Em- re)... Hububat to- 9 zu. 4/ Siirt'in bir ilçesi... Boru sesi. 5/ Avru- pa'da bir rrmak.. "püle kıy- met verilmezdi/ Âşık ve -- 2 - olmasa" (Âşık Veysel). 6/Birticaretsenedininüze- rine yazılan kefillik... İyi, hoş, latif. 7/ Diyarbakır - 5 Silvan yolu üzenndeki ün- 6 lü tarihi köprü. 8/ Cem Sul- tan'a Batılıların verdiği „ ad... Uzaklık anlatmakta kullanılan söz. 9/ Tavlada ^ üç sayısı... Kazak başkanlanna verilen ad. YLKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Yedi karton parçasmdan olu- şan ve bunlarla çeşitli şekiller elde edilmeye dayanan eski bir Çin oyunu. 2/ Fütüvvet şeyhi... Etek ucuna doğru genışleyen giy- siler için kullanılan sözcük. 3/ Köroglu'nun gerçek adı. 4/ Utan- ma, hayâ... Küçük bal teknesi. 5/ Kimi felsefe ve din kuramla- nntn dayandığı temellerden her biri... Asalak bir böcek. 6/ Çıp- lak vücut resmi... Dikişi gizlemek için ayakkabıran taban köse- lesine açılan yank. 7/ Bir gösterme sıfatı... "Erdi bahar sen yi- ne — olmadm gönül" (Şeyhülislam Yahya). fU "Dost, metres" anlamında argo sözcük. 9/ Köpek... Yapma, etme... Tarla sının. Arkadaşımız DUYGU ERTEM ve ENVER SEVİŞ evlendiler. Mutluluklar diliyoruz. Diyarbakır, l Ağustos 1999 CUMHURÎYET ÇALIŞANLARI J
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle