19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 AĞUSTOS 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMt [email protected] 11 Müşteri, LPG ile çalışan araca binip benzin fiyatına göre ücret ödüyor Taksidehaksız taıifeHAZALATEŞÇAK1R Benzinle çalışan ncari araçlarda altematif yakıt olan LPG (otogaz) kullanımı hızla yaygınlaşırken. tak- si tarifelen benzin fiyatlanna göre beliriendiğı için bundan müşten za- rar görûyor. Istanbul taksilerinm yüzde 80gibi biiyük çoğunlufu LPG kullanırken, akaryakıt dağıtım şir- ketleri bu uygulamanm vergi kaça- ğına yol açtığını belirtiyorlar. Akaryakıt Ana Dağıtım Şirketle- ri Derneği (ADER), Enerjı ve Ta- bii Kaynaklar Bakanlığı ile Malıye Bakanlığı'na bir yazı göndererek LPG kullanımının yaygınlaşmasıy- la beraber. vergiden doğan fîyat far- • Taksi tarifeleri benzin fiyatlanna göre belirleniyor. Ancak büyük kentler başta olmak üzere ticari araçlann çoğu yüzde 74 daha ucuz olan LPG'yi kullanıyor. Türkiye genelinde LPG kullanım oranı yüzde 13'e, Istanbul'da yüzde 80'e ulaşıyor. kj nedeniyle haksız rekabetle karşı karşıya bulunduklannı bildirdiler. Petrol fiyatlanndakı aruşlarlabir- iikte, taksi acıhş tanfeleri 200 bin liradan 300 bin lıraya yükselırken LPG kullanan araçlarda benzine en- dekslı artışınmüştenlere yansırjlma- sının doğru olmadığı belirtıliyor. ADER tarafindan bakarüıklara gön- derilen yazıda, konuya ilişkin ola- rak düzenlemeler yapılması ıstenı- yor. Yazıda, LPG tüketiminin Tûr- Jciye genelinde yüzde 13'e, Istan- bul'da ise yüzde 8O'eulaştığı belir- tiliyor. Tonda 351 mflyon lira fark Mevcut fiyat oluşumuna göre LPG'nin rafîneri çıkış fiyatının benzine oranla yüzde 74 düşük oiduğuna dikkat çekılen yazıda, "Ancak bu görünürde bir fîyat farla. Benzinden alınan vergi ve fonlar toplamı otogaza göre ton- da351 miryon lira daha fazla" de- niliyor. Buna karşın, LPG'nin it- halat bedeli ve vergisiz rafineri çüaş fiyatının benzinden pahalı ol- masına karşın sistemin otogazı daha ucuz sunduğu belirtiliyor. Bu durumun ciddi oranlarda ver- gi kaybına yol açtığı belirtilen ya- zıda, "LPG tüketimininyüzde 75'i ithalat volu\ia karşdanıvor. Mev- cutsistem bir keredöviz ödeyipal- dığı ham petrolden iilke rafuıeri- lerinde ürettiği benzinin yerine bir kere daha döviz ödemek suretiy- le,üstetik daha pahalı olan bir ma- bucuzmus,gibitüketimearzetmek- tedir" görüşune yer verilıyor. LPG'nin piyasaya ucuz süriil- mesinin nedenınin mutfakiarda da kullanılıyor olmasından kay- naklandığına işaret edilen açıkla- mada. "Ancak topluma yönelik yoJcu veyük tasımasında kuJlanı- lan bir ürün olmavan benzinin al- ternatifi otogaz için bö> le bir ge- rekçe olamaz" denihyor. Bölge kalkınmasınm can daman olarak görülen tanmsal yatınmlara gereken önem verilmiyor GAP*taişlerteysaıeÖZCANGÜNEŞ ŞANLIURFA-Cumhuriyet tanhinın en büyük yatınrm olarak kabul edıien Güneydogu Anadolu Projesi'nde (GAP) enerjı yatınmlarının hızla ta- mamlandığı, buna karşın projenin can daman olan tanmsal alandakı yatınm- lann geri planda kaldığı ortaya çıktı. Bugüne dek 13.7 milyar dolar har- canan GAP'ta. 8 baraj. 3 hidroelektrik santrali (HES) faaliyete gırerken, su- lanması planlanan alanın sadece yüz- de 11 'nde sulu tantna geçılebıldi. GAP Bölge Kalkınma Idaresı veri- lerine göre, nakdi gerçekleşme oranı yüzde 42.8 olan proje yatırımlannda en hızlı gerçekleşme yüzde 97.5 ile madencilik ve yüzde 74.1 'le enerji sek- töründe yasanırken,bunu40.4'le ima- lat,29.8 ile de ulaştırma izledi. Bölge kalkınması için daha büyük önem taşıyan tanmsal alandaki yatınm- lar ise yüzde 11.9'la en son sırada ye- raldı. GAP'ta yapımı süren ve toplam ya- tınm tutan 2.9 katrilyon lira olan ener- • Bugüne dek 13.7 milyar dolar harcanan GAP'ta, 8 baraj, 3 hidroelektrik santrali (HES) faaliyete girerken, sulanması planlanan alanın sadece yüzde 11 'nde sulu tarıma geçilebildi. ji, sulama ve içme suyu projelerine 1997 yılı sonu ıtibanyle 1.2 katrilyon lira harcandığı belirtilirken, enerji pro- jelerinden yüzde 59'unun ışletmeye açıldığı, yüzde 15'inindeınşaathalin- de olduğu vurgulandı. Ülke üretiminin \ana Işletmeye açılan santrallerden ge- çen yıl 20 kwh!lik enerji elde edildi- ğini ve bunun ülke genelinde üretilen 42.2 milyar kvvh'lik enerjinın yüzde 47.4'ünü oluşturduğuna dikkatçeken yetkililer.enerji yatınmlanyla ilgili şunlan söylediler: "Atatörk Barajı ve Karakaya'dan sonra KraJkıa BarajK HES) işleöneye geçti. Bu yıl Dicle Barajı (HES)'te de- neme üretimmeJCarkanuşveAyaak ba- rajlaruıda ise su rurulmasma başlana- cak. Karkamış'la eş zamanh çauşacak Birecik Barajı (HES) inşaabnın yüzde 85'i tamamtandı. Vapımı biten Çam- gazi >e Batman barajlannda da kıs- nıcn su tutulmaya başlandı.Ilısu Bara- jı'nın da ihale çanşmalan sürüyor." Öte yandan tamamlanmasıyla birlik- te toplam 1.7 milyon hektar alanın su- lanacağı GAP bölgesinde, Fırat havza- sında yüzde 6, Dicle havzasında da yüzde 5 olmak üzere toplam alanın sa- dece yüzde 11 'indesulamayageçildi- ği belirlendi.tlk kez 1995 yılında 30 bin hektar alanın sulu tanma açıldığı böl- gede, halen 183 bin hektann sulandı- ğını kaydeden yetkililer, GAP sulama projelerinden lO'ununtamamlandığı- nı, inşaatı süren projelerin faaliyete geçmesıyle birlikte 178 bin hektar ala- nın daha sulamaya açtiacagını söyle- diler. Bölgesel entegre kalkınma projesi GAP kapsamında Fırat ve Dicle nehir- leri üzerinde22 baraj ve 19 hidroelekt- rik santrali kurulması öngörülüyor. Ülkenin ve bölgenin kalkuunasında can daman olarak görülen proje, yeterince pJanlı yünitübnöyor. GAP idaresi 227 bin hektar alanı ağaçlandırmak İçin bir dlzl proje yürütüyor Güneydogu Anadolu örman yoksulu GAP Kalkınma idaresi 313bin507hektarhk alanın enerji ormanı olarak üretime kazandınlması için çalışmalara başladı. Projelerin tamamlanması ileyılda 128 bin 259 kişi istihdam edilebilecek. MAHMUTORAL DİYARBAKIR- GAP bölgesi- nin, orman açısından Türkiye'nin en yoksul bölgesı olduğu belir- lendi. GAP Kalkınma idaresi ve- rilerine göre, bölgede toplam I milyon 270 bın 21 hektarlık orman alanı olmasına karşın söz konusu alanın yüzde 57 si verimsiz. Bölgedekı ormanhk alanlann verimli hale getirilmesi ve yeni orman alanlan açılması amacıy- la GAP İdaresi, TEMA Vakfl ve Orman Bakanlığı ile birlikte ba- zı projeler yürütülüyor. Mera ıslah projesi Projeler kapsamında bölgede verimli olarak kullanılamayan alanlann ağaçlandırma çalışmala- nnın yanında, büyük oranda tah- ribata uğrayan meralann da ıslah edilmesi planlanıyor. Söz konusu çalışmalar doğrultusunda bölge genelinde 227 bin hektarhk alan- da ağaçlandırma olmak üzere yak- laşık 1 milyon hektarlık orman alanının rehabilitasyonu ile 313 bin 507 hektarhk kullanıma elverişli alanın enerji ormanı olarak üreti- me kazandınlması planlanıyor. Tüm bu çalışmalann tamamlam- masıyla şu anda düz işçi, orman muhafaza memunı, onnan tek- nisyeni ve onnan mühendisı ola- rak yılda 17 bin 867 kişi istihdam edilirken, projelerin hayata geçme- siyle söz konusu işkollannda yıl- da 128 bin 259 kişi isitihdam edi- lebilecek. Bölge ormanlannın ül- ke ve bölge ekonomisine kazan- dıracağı katma değer ise 6.4 mil- yon dolar olacak. ANKARAPAZARI YAKUP KEPENEK Taiz AŞ'yi TJretim AŞ'ye Dönüştürmek-1 Istanbul Sanayi Odası (İSO), ülke- mizin 500 en büyük sanayi kuruluşu- nun 1998 yılı çalışmalannın sonuçla- nnı birkaç gün önce açıkJadı. Sayısal veriler, en büyük sanayi kuruluşlann/n faiz geliri ile yaşadıklannı bir kez da- ha kanıtlıyor. Bununla da kalmryor, bir önceki yıl yüzde 51.7 olan toplam kâr içinde faiz geliri payı, 1998'de, gerçek- ten çok büyûk bir sıçrama gösteriyor ve yüzde 81.7'ye çıkıyor. Milliyet'in kullandığf başlıkla, 500 en büyük sa- nayi kuruluşu, "faizAŞ" olarak çalışı- yor. En büyüklerin ulusal üretime kat- kıları giderek azalıyor. 1998'de yüzde 10'lara düşüyor. Kısaca büyük sana- yi, sanayi ya da üretimAŞ özelliğini çok büyük ölçüde yitirmiş bulunuyor. ••• Sanayiin faizeyönelmesi yeni değil, yıllardırsüregeliyor. Son onyılboyun- ca ve giderek artan oranlarda, büyük sanayi kuruluşlannın ana gelır kayna- ğı faizlerdir. önce, bu oluşumun ana nedenleri incelenmelidir. Çünkü geç- mişin yanlışları görülmedikçe, gele- cek doğru kurulamıyor. Yaklaşık on yıl öncesine kadar, Tür- kiye sanayiinin büyük birdışsatım atı- lımı vardı. Anımsanırsa, hayali olanı da içinde olmak üzere, sanayi, 1980'ler- de, olağanüstü parasal destekler ve Iran-lrak Savaşı gıbı olağandışı dış ko- şullar ortamında, dışsatımını hızla art- tırdı. Sanayi ürünü dışsatımının yılda or- talama yüzde 18 gibi çok hızla arttığı birortam, geneJ olarak ekonomiyi can- landınyor, yanında sürüklüyordu. 1980 sonrasında benimsenmiş olan dışalı- ma dayalı büyüme politikası sanayi ürünü dışsatımını arttırmada basanlıy- dı. Ancak, bu başarı yüzeysel, daha doğrusuparasaldı; dışsatım artışı çok büyük ölçüde 1980 öncesinde kurul- muş olan üretim kapasitesinin arttınl- masıyla gerçekleşti. Kimi sanayi ürün- lerinin niteliğinin iyileştirilmesi yoluna gidilmekle birlikte, sanayi sektörü, ge- nellikle, üretim teknolojisini yenileme sürecine girmedi. Işin kolayına kaçıl- dı; dünya pazarianna açılmanın ge- rektirdiğıyap/sa/dönü^üm/ergeATpe/c- leşprilmedi. Üretimin örgüttenmesi, işgücünün ve araç gereçlerin niteliğinin yükseltilme- si ve bu amaçla dışandan satın alınan teknolojiler için somut satın alma po- litikalan uygulanması ve ölçütler ko- nulması gibi, dünya pazannda reka- bet için gerekli hazıriıklar yapılmadı. 12 Eylül'ün baskıcı ortamında, düşük üc- refartj/ü/cse/rfe£wfruygularnasıyla sa- nayi ürünü dışsatımı arttınlabildi. Do- lar kazandıran mutluluk günleri 1980'lerie birlikte sona erdi. Yaklaşık on yıl önce bu musJuğun suyu, önce azaldı sonra da kesildi. Bu kesilmeye, uluslararası anlaşmalardan doğan sı- nıriamalar ve öbür iç ve dış koşullar ne- den oldu. Ikinci olarak, Türkiye, iç pazannı ya- bancı ürünlere açmayı doğru yönete- med'r, ekonomi politikası bu konuda da başansız kaldı. Çok hızlı bir savrul- ma ile tam korumacı uçtan tam açıl- macı uca gidildi; yerii üretim, yatınm ve iş bulma üzerindeki olası etkiler, doğru değerlendirilmedi. Çoğu kez maliyetinin altında fiyatlarla satılan ya- bancı ürünler, hiçbir engelle karşılaş- madan iç pazara dolduruldu. Bu olu- şumda, yalnız ekonomi polrtikasını ya- pan siyasetçiler ve onlann bürokrat- ları değil, tüm üretici kesimler de so- rumluluk taşıyor. Kendisini ulusal sa- yan sermaye dernek ve birlikterinin, ta- nm, sanayi, tjcaret odalannın ve desen- dikalann bu konudaki kanımca akıl al- maz duyarsızlığı da aynca inceleme- ye değer bir konudur. Türkiye dışa açılmasını çok daha düzenli, seçme- li ve yerii üretim olanaklannı güçlen- dirici bir biçimdeyönefeto//(>o7; yönet- meliydi. Üçüncü, ancak kesinlikle üçüncül ol- mayan bir konu daha var. Dışaaçılmak- ta olan Türkiye ekonomisı için yapıla- bilecek en büyük yanlış Kamu Iktisa- di Teşebbüsteri'ni(KtT) özelfeştirmesü- recine sokaraköldürmekti. Birgerçe- ğin altı çizilmeli: Dünya pazannda rekabet, büyükler- le yapılabılıyor. Mülkiyet tartışmalan- na girmenin anlamı yoktu; KIT, siya- sal baskılardan uzak tutularak, daha doğrusu özerk kılınarak daha da güç- lendirilebilirdi. Tarihsel nedenlerie Tür- kiye ekonomisinde KİT, genellikle bû- yük işletmelerdir. Ekonominin dışa açılmasında asıl iticı guç bu kuruluş- lar, yani KİT olabilirdi. Özel kesim de KİT ile işbiriiği için- de dışa açılmayı öğrenir ve güçlenir- di; teknolojisiniyeniler, üretim olanak- lannı genişletirdi. Yapılmadı. Türkiye ekonomisini yöneten siyasetçiler, yal- nızca Fransa ve Italya uygulamaları- na baksalardı dünyada olan-biteni an- larlardı; ancak IMF ve Dünya Banka- sı'nm körieştirdiği ya da dolarla ka- pattığı gözleri bu gerçeği görmedi. KİT yağma edildi. Bunun bir de iç pazar boyutu var. KİT, özelleştinme adı altında tam pa- ramparça edilmeseydi, ülkenin iç pa- zan bu ölçüde yabancı üriın\erin at oynattığı bir alana dönüşmezdi; bun- dan da yerii üreticiler, işvereniyle, iş- çisiyle, kazançlı çıkardı. Çok ilginçtir, Türkiye, te/re/oldukla- n gerekçesiyie kendi KfT'ini yok etti; iç pazan yabancı tekellere açtı. Bu çelişkinin sonuçfan her gün kapanan büyüklü küçüklü işyerleri ve fabrika- laria yaşanıyor. Tüm bu yanlış ekonomi politikalan, devletin ekonomide küçültülmesi tü- ründen, Türkiye koşullannda hiçbir nesnelliği olmayan bir genel çerçe- veye oturtuldu; devletin elindeki eko- nomik kaynak ve olanaklar yağma- landı; kamu bürokrasisi özellikle eko- nomi alanında tam olarak çökertildi. Ulus devlet anlayışı yerle bir edildi. Ne mi yapmalı? Yanıtı gelecek haf- taya. e-posta: [email protected] Ekmekve bakiiyatta KDV oranı yüzde 1 iken, içme sütündea yüzde8 oranında KDV ahnmasj eleştirikii. CMuşturulacak sütistikrar foouile hayvancılık sektöründe üretim, istihdam ve gelirdüzeyj artışıyla iç göçün önieneceği ve sosjaJbanşa * katkıda bulunulacağı beürtiüyor. Sütüreticilerinden vm. Ekonomi Servisi-Hayvancılığın bilinçli politikalaria yok edilmeye çahşildığı ülke- mizde, süt üreticileri kendı başlannın çare- sine bakma yoluna gidiyoriar. Yıüaniır önem verilmeyen hayvancıhğın yan sektörii olan süt üretiminde sorunlar bitmiyor. Süt üreti- cileri, kredilendirme, damızhic ithalatı gibi yöntemler kullanarak hayvancıhğı carrJan- dırma çalışmalannın sonuç vermediğini. bazı kaynaklann da israfedilsrek yeterli ge- lişmenin sağlanamadığını vurguladılar. Siitaş, ulusal sütkonseyisin kurulması ve içme sütündeki KDV oranınm azaltılması ko- nusunda Başbakan Bülent Ecevit' e sunul- mak üzere bir çalışma hazırladı. Çalışma- da, TBMMyeki Hayvan Islah Kanunu'na bir madde eklenmek suretiyle ulusal süt kon- seyi ve süt istikrar fonu kurulması gerekti- ğı belirtildi. Raporda,fona kaynak aktanla- bilmesi için getirilen öneri ise şöyle: "Sü- tün pazarlanmasında üreticilerden yüz- de 1 ve abcıiardan yüzde 1 olmak üzere yüzde 2 pay, devletin destekJeme ve istik- rar fonundan süt fıyatinın yüzde 1 ora- nındaki payın da fona aktarılması." Oluşturuiacak olan fonun süt ha>r vancılığın- daki malı problemleri çözmede yeterii olaca- ğj vurgulanarak, sağlanacak istikrarsonucuhay- vancılık sektöründe uretım, istihdam ve gelir düzeyi artışıyla iç göçün önleceği ve sosyal banşa katiuda buiunuiacağı beiirtıliyor. Ek- mek ve bakiiyatta KDV oranı yüzde J iken, içme sütünden yüzde 8 oranında KDV alın- ması eleştirilerek, yapılacak indınmle yüzde 80'i kayıtdışı olan sektörün kayıt içersine gır- me olanağma kavusacağı belirtiliyor. •HAYVAN JTHALATI SERBEST EBK kesim kapasitesini duşurdu AİVKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Deli dana ve BSE gibi hastalık- . ^ lar nedeniyle hayvancılıkta uygu- ' lanan dışahm yasağınm kaldınl- masının yûkû Et ve Balık Kuru- mu'na (EBK) fatura edildi. Dışahm yoluyla gelecek etlerin EBK'ye verileceği, bu ne- denle kurumun kesim kapasitesini düşürdüğü, bunun da beili bir besicilik dönemi olan hayvan- lann kesilmemesı nedeniyle zarara yol açtığı be- lirtildi. Türk Veteriner Hekimleri Biriiği Merkez Kon- sey Başkanı Nesrin Alpasian, hayvancılıkla ilgi- h olarak yürürlüğe konulan Güneydogu Anado- lu Projesi'yle ilgili incelemeleri sonunda, aslın- da hayvancıhğı geliştiren değil, hayvancıhğı bi- tiren uygulamalar olduğunu saptadıklannı söy- ledi. Alpasian, "1 Ağustos'tan (dün) itibaren ft- halat serbest bırakılacak. Deli dana. BSE hasta- hğı nedeniyle ithalat durduruhnuştu. Asunda it- haiatm apnmıGüneydoguAnadohı Projesi'yle baş- laûldL Insanlarhayvanlannı satmaya basjâdılar" diye konuştu. Alpasian, dünden itibaren başla- yan dışalımla gelecek etlerin EBK'nin özelleş- tirilmemiş tesisierine verilmesinin planlandığı- nı, bunun ardından kurum genel müdürünün de- ğiştirildiğini anlatırken şu bilgileri verdı: "EBK'nin kesim kapasheleri düşürüldü. Ka- pasiteterin düşürülmesi için >azı gönderildiği be- lirrjliyor. Çok büyük sıkmb içinde. HayvanJann beOi bir beslenme süresi vardır. Bu süreden son- ra beslemenin bir yaran yoktur, zaran vardır. Kesim yapıüp yeni üretime geçflemiyor." Alpasian, hükümetm açtığı dışahm yoluyla ül- keye 90 bin hayvanın gireceğini bildirdi. Türki- ye"de yıllardır tartışılan "Avrupa Birh'gi tipi hay- vancıhk mı, ABD tipi hayvancılık mı?" konusun- da ABD tipi hayvancıhğın ağır basmaya başla- dığı konusunda da uyaran AJpaslan, hükümetin dışalımın açılması karannı eleştirdi. DÜNYA EKONOMtStNE BAKIŞ /ERCİNYILDIZOĞLU LONDRA Yazarımız Ergin Yıldızoğlu yıllık izninin bir bölümünü kullandığından yazılarına bir süre ara vermiştir. UZUUUNf•• •• •• ^ OMURLU '- KAMPANYA! Yedek Batarya ve Deri Kılıf 8.5 Milyon TL Peşin Milyon veya 1 2 takSİt Peşin Fiyatına , • t Taksit 2 YIL aranti Jk TURl hat ve kart dahil tDUM ,03221 •=! TEKNth İK 27 64 MNYAMM 0416ı *OOWW 214 45 X tfmi (02721 •ASKCM 213 46 5c UKMÂ 03:21 .«J>AKS SIHHIV E 230 35 62 "ASTaEFON SIHHirE 231 77 31 •ASTElSL »> ULUS 310 86 86 •ASTEUfON OSBM 385 42 3S •MThBOH S«C«< 270 00 42 •CtNTAŞ G.0 P 437 6137 -EM ÇV*J'ı « 1 5 2 25 -fdt?S KI2ILAY 4195134 •UWn^0MTUlHUWM41J3S884H(Un5MTUtUUHIlMI 468 45 75 •OflT* «ttOOUJ G OSMANP«S» 446 38 98 •ÛRTA «UOOUJ MRUH 43812 K^ORT* UUDOLU «T»KULE 440 77 41 •OZDEMlR POLAIU 623 18 03 •TJSSB. ÇANMVA 442 34 65 "VOS UÜIS 311 53 5: * f f » l « 02421 .AlfSAK AUA04 511 53 23 ASTO243 14 83 'SaGE 242 76 51 »rt»l (C256 -SSTa 212 15 16 •IONSES KUŞAOASI 612 90 64 MIJMSIB 10266 •ÇABA 249 68 46 ••CL.EP NŞ_ AlHüf 312 36 28 •ismom âKÖm* 714 6016 «110374) KUBUi 32i J: 29 . r l t a 215 H 24 BUKI (0224 •ftTEFON fO*M/M 224 47 79 •TEKNOTEL 614 32 85 »UZ*Y 27 1 73 95 CÛ>V» ı0376ı -DOGJN 0T0 212 62 55 ÇOBUİ 0364ı •SOD. 225 39 31 0BĞ1İ 02681 -«Sra 263 27 23 MVM1MIII 0412 -RPAT 228 51 75 ^ * « j p 2 8 4 j .SE SA 212 X 79 .SENÇ U2W tSMMl 225 *6 61 BtBlHM ,3442 >ASEN« 233 20 82 E M S e K (02Ş1 •(LtTlSIM 230 53 77 HİTAT <İ3X -ECE ISKENOERUN 614 37 77 BTAMI. (0212) •ATÂlLftBİM MERrÖ! 637 69 15 -DEMSAN AKSARAY 586 52 31 -FORS MCCIMYEKOY 213 68 88 •M£RVt BMMMI522 51 25 -MCC GArRETTEPE 275 5135 »MBA FAT1H 534 51 63 •SIIUAN RHDtlUJ 243 45 76 'DEMSAN102161 K*Ç«Ol 418 93 '7 .OEMSAI» UMRAKIYt 52108 00 «HCC HAOKOV 348 38 58 •SİSTEM MALTEK 35219 47IZMM (0232, >«1 HASERLESME 489 59 58 -ABR ÇV0UM 445 66 «5 M8S HStMCAH U6B5 85 >Asa ÇANKAYA 445 93 27 •OPAS KONAK 441 6166 •TtUBA SELCUK 892 24 26 •TONSESÇANKAYA 4450333KJUMS103441 VAPf!AK214 28 27 H M U 10372) SrSÎfM 412 « 95 USTAMOÜU(0366) •KAtEU212 7 8 1 6 M n W " " 2 34 80 0 0 0 * 1 0 3 8 6 . «TA II ~ E 64262^68 «MIT» KB32I • '0EMU54N 234,5« 60 OWLUai (0288) "rUCE ., i 95 00 «OCAHJ (0262ı •KOefTİ IZUT 324 68 38 *TE 321 30 30 «UTA«tA ,027*1 •GUSENIE» 212 l i 10 „. . - GLU TAVŞANU 615 M 00JUMM fO236J •HSWJ> 237 94J0 -ULKU L-V4R »UŞEHIS 653 12 72 •UÜ4ITIC AKHISAR 41J 7219 MmS(0324ı •OO.TA 326 46 46 » U ,0252} •HAŞIM 214 99 59 -ME-KA YATAOUI572 32 22-VIKING MARUARIS 412 62 17ICVBMI [0384, 'CtHH&JI 212 60 54 MHI (0452) •aoa 225 3« 1« İCS (Oİ&lı -«»aEN 214 Ol 52 SMUaiU I 0264| •DBISAN AD4M2MII28114 61IMBM ~& 432 46 66 SMS (0346ı '1KHUR 225 7e 76 TOUT '03561 >PASA TREFOH ZltE 317 95.40 102821 •AIT1N 260 00 60 itABZM 10462; -SOMAY 229 33 70 M* ((M32l •Ç4VVS0GLU 214 84 48 ZIMHUU (0372ı 'BAHAB T\C OOÜCEBEY 512 20 73 .»UıtER BILG 252 03 36 .KASATa 253 7110 .«11**0. EHEOH 323 48 48 •METIN ELEKTBOMK AUU>U 378 76 47 -SASEN DEVREK 556 58 02 TÜRKİYE'NİN TEK CEP TELEFONU! 129x47x25 mm. • 193 gr. • 85 saat stand-by, 3 saat konuşma süresi (Yüksek kapasıtelı pille)» Saat ve alarm • Titreşimli, seslı uyan özelliği • 3 satır, 36 karakter ekran • Mesaj ve çağrı özeUiğı •Bataryalar garantı Kapsamında degıldır ASELSAN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle