25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
' 18 AĞUSTOS 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA l \jM\ kultur@cumhuriyetcom.tr 15 ALLEGRO EVtN ÎLYASOĞLU Bilkent konserleri CD'lerdeElimde sekız tane CD; 'RASSO Ev Konserleri' dızısi. 'Bilkent konserleri- nievinizetaşımakistedik'.demışler. Tü- mü de büyük senfonik yapıt. Peş peşe dinliyorum. Senfoni edebi- yatının başyapıtlanndan 30 kadan se- , çilrniş.Orkestranıngücünüiyiceduyu- ' racak, imzasını kanıtlayacak yapıtlar. Artık Bilkent Orkestra ailesinin belli bir imzası olduğu tartışılmaz bence. Te- ker teker üyelerin seçilişini, bır araya ge- tirilip, bellı bir disiplın içınde Bilkent'te toplanışını ve çalışma düzenlerinı ya- , kından izlediğim için ortaya çıkan so- nuca şaşmamam gerekir. Her şey plan- lı programlı bir hesapla bugûne ulaştı. BASSO 1993'te kuruldu. Konser salo- nu ve kayıt stüdyosu 1994'te tamamlan- dı. 1995'te düzenli Akademik Konser- ler Dizisi başlatıldı. Ardından bugüne dek uzanan Anadolu Festivali, (Bu yıl- ki festival Atatürk'ün izinde 19 Ma- yıs'ta Samsun'da başlamıştı, 9 Eylül'de Izmir'de sona erecek. Düşmanın deni- ze döküldüğü yerde Gürer Aykal'ın yö- neteceği bir dinleti sunulacak.) Belki tek şaşmamız gereken şey, bu düzenın sürekliliğe kavuşmuş olması. Çûnkü ûlkemizde en zor şey, sanat ku- rumlannın bellı bir niteliği koruyabil- meleri. Yapıtlann seslendirilişleri açı- sından aynntıya girecek değilim. Üye- lerin çoğunun belli bir ekolden gelme- si, bugün orkestranın tek bir söylemi ol- ması, yaylı çalgılann kusursuztonlama- lan, vurma çalgılann özenli kullanımı, -zillerin, davullann yüksek tınılannın ya- nı sıra incecikbirüçgen sesinin bile sü- zülûşünü duyabiliyorsunuz- altı çizıle- cek şeyler. Üfleme çalgılann düzeyle- ri de orkestranın ilk günlerinden bu ya- na çok yol kat etmiş dunımda. Orkest- ranın ilk günden beri nıce yükünü omuz- lannda taşıyan, aynı zamanda baş ke- mancıhğını üstlenen Server Ganiev, Çaykovski'nın Patetik Senfonisi'ni ve Vrvaldi yapıtlannı yönetmiş Gürer Ay- kal'ın yönettiği yapıtlar belki de dızi- nin en 'popükr' dağarcığı: Çaykovs- ki'nin Italyan Kapnçyosu: Smetana'nın Vatanım dizisinden MoMau ve Ravel'in Bolero'su! (Böylesi yaşam dolu bir Bo- lero- hipnotik etkisiyle olduğu yere ya- yılmayan, ileriye dogru evrilen- ve böy- İesine coşkuyla akan bir Moldau daha dinlememiştim galiba.) Diğerleri şef Jean Fournet'nin konserlennden seç- meler. O da kendi kültürüne ağırlık ve- rerek Fransız bestecileri öne çıkartmış: Roussel, Chausson, Massenet, Debussy, Franck, Faure, Berlioz, gibi. B»ASSO, sekiz tane CD ile Bilkent konserlerini evimize taşıyor. Tümü de büyük senfonik yapıt. Orkestramn gücünü, imzasını kanıtlayan başyapıtlar. Artık Bilkent Orkestra ailesinin belli bir imzası olduğu tartışılmaz. fOOO yıhnı Türk bestecileri yılı ilan eden Bilkent Senfoni Orkestrası, bundan böyle bizim bestecilerimizin senfoni yapıtlannı da konserlerinde çalarak kayıtlannı yapacak. 2000 yıhnı Türk bestecileri yılı ilan eden Bilkent Senfoni Orkestrası, bun- dan böyle bizim bestecilerimizin sen- fonik yapıtlannı da konserlerinde çala- rak kayıtlannı yapacak. Bulunmaz fir- sat. Onca yıl hiçbir orkestranın yaklaş- madığı. 'hasılatyapmryor'.telifleriçok pahak' ya da, notalan bulunmuyor gı- bi bahanelerle çalınmayan, dinlenme- yen ve bilinmeyen çoksesli Türk müzi- ği de ortaya çıkacaktır umanz. Bugün altmcı-yedinci kuşaklan oluşan çok- sesli bestecilerimizin, dünyanm nice sanat merkezınde yurtiçinden daha çok seslendirilen yapıtlannı tanıtmak bizim de hakkımız. CD'lenn kayıt kalitesi ise canlı kon- ser seslendırisi değil de özel olarak stüd- yoda kaydedilmişcesine temiz ve den- geli. Bundan böyle 'Müzik Eseıieri Ya- puncı Belgesi' ıle tüm kayıtlannı kendi- len üretecekler. Bugüne dek Bilkent Orkestrası'nın ku- nıluşu ve ışleyışı hakkında övgülerin ya- nı sıra çeşitli karşı görüş ıleri sürüldü. tşin mutfağı her zaman tartışmalann da kazanıdır. Sonuç ise elimizdeki CD'le- rin kalıcüığı ile kanıtlanmış oluyor. Şim- di her klasik müzık sevene ve sevme- yene, klasik müzik dünyasını çok iyi ta- nıyana ve hiç tammayana armağan edi- lebilecek bir senfonik külliyat oluşmuş Bilkent konserlerinden. Yalçın Tura'nın yapıtian 'Şensoy Plays Tura', CD'nin başlığı bu. Keman sanatçısı Hakan Şensoy 'un solistliğinde, piyanist Zeynep Yaman- türk'ün (Şensoy) eşliğinde ve Ender Sakpmar yönetimindeki Milli Reasü- rans Oda Orkestrası üyelennin Yalçın Tura için hazırladığı bir CD. Yalçın Tura, çoksesli müzik tarihimi- zin önemli bir kahramanı. Çağdaş se- si ararken 'geleneksel'den ödün ver- memeyi ilke edinmiş bir bestecimiz. Taksim geleneği, makamsal yapı, ak- sak ritimler, gizemli ilahiler, hemen her yapıtının bir köşesinde karşmıza çı- kabilir. Bunun en güzel ömeği CD'de- ki Keman ve Oda Sohstleri için Oyun Havalan'nda duyuluyor. Teksesli bir taksim'le yapılan gınş, geleneksel mü- ziğüı tarih içindeki derinliklerinden bir yolculukla başlıyor söze. Oyun hava- lannın, Çiftetelli'nin aksak tartılan çokseslilığe doğru ilerleyen dokuda bugünkü çağdaş müziğimizin ilk dö- nem çalışmalanndan birine ömek oluş- turuyor. Keman ve piyano için Bal- lad'da, Sonat'ta ve Valsler'de piyanist Zeynep Yamantürk'ü bır kez daha keş- fediyoruz. Son derece başanlı bır eş- likçi, yapıta yaşam katıyor, anlam ka- tıyor. Güçlü tekniği ile adeta bir beşık gibi kavnyor kemanı. Eşlik anlamın- da kendinı gölgede bırakmasını da bi- liyor, ikili söyleşilerde kendi rolünü güçlenerek yorumluyor. Keman piya- no için Valsler, iyice uçan olmaya uy- gun bir müzik. Belki biraz daha kanat- lanıp uçulabilirdi. Sanınm 'Sonat', en özenle yorumlanmış yapıtı CD'nin. Aynı zamanda en çağdaş öğeleri de içeren parçası. Kayıtta biraz fazla eko venlmesi en duyarlı sesleri de öne getirmiş, örne- ğin soluk alıp vermeler, sayfa çevirme- ler gibi. Bütün bunlar profesyonellik düzeyindeki CD'ler için inceden ince- ye kaygılanmız. Genel olarak tümüy- îe bir bestecimize aynlan CD'leri ve özel olarak Hakan Şensoy'u bu girişimin- den ötürü kutluyoruz. Çağdaş Türk bestecilerini hiç tanı- mıyorsanız ve yumuşak bir geçişle, ku- lağınızda gelenekten yeniye bir köprü kurmak istiyorsanız, iyi bir firsat Yal- çın Tura'nın 'Şensoy Ptays Tura' baş-. lıklı CD'sini edinmelisiniz. KalanMû- zik tarafından basılmış. Yaz mevsiminin müzik gündemi ÖNDERKÜTAHYALI tZMtR- Durmadan ağaç kesiyoruz, ormanlan yakıyoruz, betonlaşmada da azalma yok. Asfalt yollarla kocaman yapılar güneşin ısısını katiıyor; böylece güzel Ege'ye özgü yaz mevsimi hızla değişerek dayanılmaz duruma geliyor. Bin yılm son Güneş tutulması bunaltıcı günleri renklendirdi. Can YöceTin ölümü sıcağa hüzûn kattı. Müzik sanatı ise sıcağa karşın gündemdeki yerini korumaktadır, çünkü nereye giderseniz gidin, çevre ve gürültü kiriiliği ile birlikte müzik kirlilıği de sûrekli karşınızdadır. Toplum yaranna düşûnce üretmeye çalışanlar acısından ürkütücü bir durumdur bu. Rodrigo'nun temmuz başlanndaki ölümü, yaz mevsiımndekı müzik gündeminin başındaydı. Sanatçı 97 yaşına gelmişti, ecel kapıdaydı, ama değerli bir insanın yitimi her zaman acı verir. Rodrigo'yu yakından tanunış olan Sayın Yüksd Koptagei,BBC Radyosu'nun Türkçe Servisi"nde ve çeşitli organlarda besteciyi her türlü abartıdan anndıran ve tarihteki yerine oturtan demeçler verdi, yazılar kaleme aldı. Aynı günlerde Almanya'da basılan ve NJK. Akses'in piyano yapıtlannı içeren CD geldi. Başanlanyla övündüğümüz genç piyanistler Özgür Ayduı, AyMn Çalocı ve Emre EHvac bestecinin bütün piyano yapıtlannı bu CD'ye çahnışlar. Yapım doğal ve nitelikli, piyano evinizin içindeymiş gibi canlı dinliyorsunuz. Müzik yazannın Türk bestecilerini savunduğu için kabaca eleştınldığı bir dönemde CTûrk BeşJeri babanızın raalı mı?"), Akses CD'sinin içenğini yorumlamak keyifli bir çalışma olacaktır. Evin lryasoğlu'nun bir yazısından, Betin Güneş'ın "Hayriye Hala" başiıklı 6. senfonisi hakkında bilgi edindim, yapıtın dinleti kaydını içeren CD'nin çıktığını öğrendim. Biz, genç kuşak bestecilerimizden verim azlığından yakınırken ve kaygılanırken "Hayriye Hala", yaz günlerini serinleten mutlu bir olaydı. Yazın Izmir'de dinleti verilmez, ama İstanbul'da, Bodrum'da, Aspendos"ta ve en şaşırtıcısı Amasya'da orkestra dinletileri vardı. Bu açıdan yeni bir kuruluş olan "Bursa Boige • 26AğUStOS Perşembe akşamı saat 19.30'da Viyana'da, Grosse Musikvenein Saal'de Osmanlı Devleti'nin 700. kuruluş yılı nedeniyle bir orkestra dinletisi verilecek. Senfoni Orkestrasrnda, sanatçılann ayhklannı henüz devletten alamadıklannı öğrenerek üzüldüm. Şu var ki kurumun devletleşmesi yolundaki hazırlıklar artık bitmiştir. Yakında yapılacak sınaviardan sonra kadrolar verilecektır. lzmir'deki genç müzikçiler, Bursa'nın ve Antarya Operası'nm orkestrası konusunda bizde de carpıcı bir haber var. ÎZDSO, bir süre önce Sıgorta Iş Hanı'ndaki prova salonundan ve Atatürk Kültür Merkezi'nden çıkanldı, ancak Izmir'in müzik tarihinde zaman zaman görülen güzel olaylardan biri olarak Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Piriştina orkestrayı korudu: önümüzdeki mevsimde kullanılmak üzere Kültürpark'ta bulunan tsmet Inönü Sanat Merkezi'ni toplulugun buyruğuna verdi. Bürolar bile oraya taşınmaktadır. Şu sırada salonun orkestra dinletilerine uygun duruma getırilmesi. özellikle de akustik bakımından iyileştirilmesi için yoğun calışmalar yapılmaktadır. Sayın Piriştina, en kısa zamanda tzmir'e çağdaş bir dinleti salonunun kazandınlmasına çalışacağı yolunda söz vermiş bulunmaktadır. Orkestralanmızda tagık olunan bu acı tatlı gelişmeler başta gelmek üzere yukanda sıralanan olaylan önümüzdeki haftalarda elden geldiğince konuşacağız; görüşlerimizi ve beklentilerimizi ortaya koyacağız: fakat kanımca aşağıda özetleyeceğim olayın eleştirisi ve yorumu, okurlann epey ilgisini çekecektir. 26 Ağustos Perşembe akşamı saat 19.30'da Viyana'da, Grosse Musikvenein Saal'de Osmanlı Devleti'nin 700. kuruluş yılı nedeniyle bir orkestra dinletisi verüecek. Program, Mozart'ın "Saraj dan Ka Kacınna" operası uvertüru. Beetfaoven'in "Türk Marş" gibi Türklüğe ilişkın yapıtlardan oluşmaktadır. Birinci yanda da söz konusu yapıtian Avrupalı bestecilere esinlemış olan mehter müziğinden örnekleri, ülkemizden gönderilecek mehter takımı seslendirecektir. Bu tasan, Türkiye'nin müzik kalkınmasmda yüzlerce yararlı etkinliğe imzasını atmış bulunan, değerli büyüğümüz, hocalann hocası Sayın Hikmet Şimşek'tir. Kendisine başanlar dileriz. Chopin piyanoyarışması Müzik ve Sahne Sanatlan Fakültesi bu yıl gençlere yönelik ilk uluslararası etkinliği aralıkta düzenliyor • Bilkent Türkiye Chopin Merkezi adına düzenlenen yanşmanınjürisi, özellikle Chopin yorumlanyla tanınmış Türk ve yabancı piyanistlerden oluşacak. Yanşma Ankara'daki Bilkent Konser Salonu'nda yapılacak. Kültür Servisi - Bilkent Oniversitesi Müzik ve Sah- ne Sanatlan Fakültesi, A. Adnan Saygun Müzik Araş- tırma ve Eğitim Merkezi'yle bağlantıh olarak '1999 F. Chopin Kutlama Yıb' kap- samında bir yanşma düzen- liyor. A. Adnan Saj'gun'un 'Potonya'nın sanat veinsan- hk âJemine armağan eftiği büyük kompozitör" dedigi Chopin'in adını taşıyan 'I. Uluslararası F. Chopin Pi- yano YanşmasT l-g Aralık tanhleri arasında gerçekleş- tirilecek. Müzik ve Sahne Sanatla- n Fakültesi'nin etkinlikle- rinden biri olarak Bilkent Türkiye Chopin Merkezi adma düzenlenen yanşma- nın jürisi, Özellikle Chopin yorumlanyla tanınmış Türk ve yabancı piyanistlerden oluşacak. Yanşma Anka- ra'daki Bilkent Konser Salonu'nda yapılacak ve yanşmaya Türk ve yabancı uyruklu piyanistler ka- tılabilecek I. Uluslararası F. Chopin Piyano Yanşması, 1 Ocak 1972 ile 31 Aralık 1983 tanhleri arasında doğ- muş genç sanatçılara açık. Yanşma başvurulan ise başvuru formlan ve ek belgelerin yanşma sekre- taryasına ulaşmasıyla kesinleşecek. Iki eleme, bir fînal Yanşma ıki eleme ve bır finalden oluşuyor. Ele- me ve fînaller halka açık olarak gerçekleştirilecek. İlke olarak ikinci elemelere en çok 15, finale 6 aday seçilecek. Yanşmacılann seslendireceği zo- runlu ve seçmeli eserler de belirlen- miş dunımda. Birinci elemede seslendirilecek ya- pıtlar 1 'Nocturne', 2'Erude'Op. 10(3, 6, 9 hariç) ve/veya Op.25(l,2,7,9ha- riç), isteğe bağlı bir eser (Valse, Imp- romptu. Berceuse, Bolero), 1 'Polona- ise' (Fa min. Op. 44, La b Maj. Op. 53, 'P.-Fantasie' La b Maj. Op. 61. 'An- dante Spianato et Grande Polonaise BriDante'MibMaj. Op. 22); ikinci ele- me için belirlenen yapıtlar 3 'Mazur- ka', birinci elemede seslendirilmemiş ol- ması koşuluyla 1 'Etude', 1 'Sonate' veya 1 'Scherzo' ve 1 Balbck', 1 'Scher- zo' ve 'Fantasie' Fa min. Op. 49, 1 'Scherzo've'Barca- roUe' Fa Maj. Op. 60'dan birini kapsı- yor. Finalinde 1 kon- çertonun (Mi min. Op.ll, Fa min. Op. 21) seslendirileceği yanşmada değerlen- dirmeler, jüri tara- fından daha önce be- lirlenmiş esaslara göre yapılacak. Ya- nşmanın birincisine 3 bin, ikincisine 2 bin 500. üçüncüsüne 1.500. dördüncüsüne 1.000, beşincisine 750, altıncısma 500 USD ödül verile- cek ve kazananlar 'I. Liuslararası F. Chopin Piya- no Yanşması Finalistleri' olarak adlandmlacaklar. Aynca ikinci elemede finale kalmaya hak kazana- mayan en iyi iki yorumcuya birer özel ödül ve 'Şef Diplomasr: ikinci elemeye katılan diğer yanşma- cılara 'Kaalım Diploması' sunulacak. Yanşma Dü- zenleme Komitesi'nin karanyla bu ödüller dışın- da başka ek ödüller de verilebilecek. Ödül ve armağanlar, 8 Aralık 1999 günü Bilkent Konser Salonu'nda düzenlenecek törenle sahiple- rinin olacak. Kazanan genç sanatçılar, ödül töre- nınde konser verecekler. Tombak'ta Osmanlfnın ilk kadın ve ressam müâsyenleri • Kültür Servisi- Antika, koleksiyon ve sanat meraklılan için yayımlanan TOMBAK dergisinin ağustos sayısı çıktı. Derginin bu sayıstnda Osmanlı'nın ilk kadın ressam ve müzisyenleri aynntılı olarak işleniyor. Araştırmacı yazar Nezih Üzel'in Japonlann on bir vatandaşını nasıl 'Yaşayan Milli Hazine' ilan ettiklerini anlatan yazısı ile Burçak Evren'in Mösyö Misiri'nin tstanbul seyahatinin ıçyüzünü anlatan yazısının yer aldığı dergide aynca Turgay Tuna'nın 'Bakırköy'de Tiyatro' adlı araştırması ve Kemal Sumal'ın Türkiye'ye ilk dikdş makinesinın giriş öyküsünü anlattığı bölüm yer alıyor. Sanat tarihçisi Ayşen Aldoğan, Osmanlı'nın ilk kadın ressamı olan Mihri Müşfık'in sanatını ve yaşamını incelerken, Bosnalı araştırmacı Rajna Klaser ise Osmanlı kadınının yaşamında müziğin yenni araştınyor. Mutfak ve sofra gereçlennın önemini Gökçen Adar gözler önüne seriyor. Masalcı Andersen'in tstanbul seyahati ve Üsküdar'da dervişlerin semah gösterilerinin tüm Avrupa'ya nasıl yansıtıldığı, Nazan Alioğlu'nun incelemeleriyle aktanlırken, Tankut Bilge çizgileriyle lstanbul'u anlatıyor. Richard VVagner'in piyanosu Bayreuth'a getiriMi • Kültür Servisi - Richard Wagner'ın 'Tannlann Alacakaranhğı' ve 'Parsifal' gibi en ünlü yapıtlanm bestelediği piyanosu, Almanya'nın Bayreuth kentindeki Richard Wagner Müzesi'ne getirildi. II. Dünya Savaşı'ndan bu yana Leıpzig'de bulunan ve 1961'de Leipzıg Üniversitesi'nın Müzik Aletleri Müzesi'ne bağışlanan piyano, Bayreuth'a getirilmeden önce 'Zenkel und Foertsch' adlı kuruluş tarafından restore edildi. Wagner'a, hayranı olan Bavyera Baronu II. Ludwig tarafından 1864'te hediye edilen ve aslında yazı masasından dönüştürülen piyano, ünlü Alman markası Bechstein'ın imzasını taşıyor. Erdağ Aksel üetour de Force' ile Polonya'da • Kültür Servisi - Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Erdağ Aksel'in 'Retour de Force' başiıklı sergisi, Polonya'mn Gdansk kentinde sanatseverlerle buluştu. Aksel'in sergisi, aynı zamanda bir Türk sanatçısının Gdansk'ta açtığı ilk kişisel sergi olma özelliğini taşıyor. Aksel'in daha önce tstanbul, Ankara ve Londra'da sergilenen 'Retour de Force' başiıklı çalışmalannın Gdansk durağında bu kez sanatçının sergiye ilk hazırlanışına dair ön proje çızimleri ve desenleri yer aldı. Desen çalışmalannı ilk kez sergileyen sanatçı, heykel çalışmalannın başlangıç noktasında geçirdiği yoğun düşünce ve çizim aşamalanm sanatseverlerle paylaştı. Avrupa müziğinin kökteri Anadokı'da • İZMİR (AA) - Klazomenai kazılan sırasında, 7 notalı Avrupa müziğinin kökentnin Batı Anadolu olduğu yolunda güçlü belgeler ortaya çıktı. Yıllar önce Bayraklı ve Çandarh'da yapılan kazılarda MÖ 7. yüzyıla ait olduğu anlaşılan bir lir tasvirinin yer aldığı kabartmalar bulunmuştu. Urla'daki kazılarda da böyle bir lir tasvirine rastlanması Batı uygarhğının temellerinin Anadolu'da atıldığı gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi. Fuat KoztaıMu'nun Kosova fotoğrafları sepgisi • Kültür Servisi - NTV muhabirlerinden Fuat Kozluklu'nun, Kosova'da çektiğı fotoğraflar Garanti Sanat Galerisinde sergileniyor. Kosova'da yaşanan insanlık dramını bir kez daha hatırlatan bu sergi, Kosovalı Arnavutlann yaşamını, evlerine dönüşte karşılaşüklan zorluklan anlatan 65 fotoğrafı ıçeriyor. (335 40 32) 'Yeni bulunmuş hikâyeler' • Kültür Servisi - 1860 yıhnda doğan Anton Çehov"un gençlik döneminde yazdığı 38 hikâyeyi bir araya getiren 'Yeni Bulunmuş Hikâyeler', Yapı Kredi Yayınlan Edebiyat Dizisi'nden çıktı. Çehov'un 1888 yılında aldığı Puşkin Odülü'ne giden yolun temel taşlannı oluşturan bu hikâyeler ve anlatılar yazann edebiyat yaşammın en üretken dönemıne rastlıyor. Bu kitapta bulunan yazılar, Amerikalı yazar ve çevirmen Peter Constantine, 1880'lerde Rusya'nın çeşitli dergilerinde yayımlanan bu hikâye ve anîatılan New York Halk Kütüphanesi'nde bulmuştu. Fotoğraflarla "Beşiktaş'ın Dünii' • Kültür Servisi - Beşiktaş Belediyesi'nin kendi arşivinden düzenlediği 'Beşiktaş'ın Dünü' konulu fotoğraf sergisi, Ortaköy Kültür Merkezi'nde 10 Eylül tarihine dek açık kalacak. Geçmişten günümüze Beşiktaş'ın hemen hemen yüz yıhnı kapsayan fotoğraflar, 1900'lü yıllardan başlayarak, gerek mimari ve şehircilik bakımından gerekse sosyal yaşantı bakımından Beşiktaş'ın geçirdiği değişimleri gözler önüne seriyor. Ortaköy Kültür Merkezi'ndeki sergi pazar günleri hariç, her gün saat 10.00-18.00 arası açık olacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle