20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 AĞUSTOS 1999 PAZAR 8 HABERLERİN DEVAM *• G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK I Baştarafı 1. Sayfada •(.«• lişti, genişledi. 57. hükümet, ortaktan arasına parlamentoyu da kattı. Bu doku içinde tezgâhlanan al gülüm, ver gü- lüm oyunu sürüp gidiyor. Medyayı gökdelenlerde barındıran çiftetelli sem- tinde -affedersiniz- Ikıtelli'de goygoycu orkestra- ,Jan her gün yeni bir besteyi icra ediyor. Son numaraları çok renkli: Yakın günlere kadar kuşkuyla baktıkları "derin devlef'ten, dünden rti- _baren övgü ile söz etmeye başladılar. . Yazıp çizdiklerine göre. meğer Demirel'le Ece- .vit yönetimindeki derin devlet, "politikalarda çok ince ayarlı birihtilal" yapmış! Kuşkusuz, ülkenin yabancı eller tarafından so- yulmasına karşı çıkanların anlayamadığı, anlaya- mayacağı bir garip ihtilal! - Oysa sözü edilen "ihtilal"\n başarılan ortada. Sı- -ralayalım: Cumhurbaşkanı Demirel'in kanatları altına giren Fazilet Partisi'nin kapatılma olasılıgını ortadan kal- -dırdı. Türkiye'yi 28 Şubat sınırına getirenlerin başak- törü Necmettin Erbakan'a fiifi siyasete dönme "Oİasılığı sağladı. - "Siyasete yeniden dönmesini bir lütuf gibi su- nanlardan", Erbakan, şimdi, "hizmetlerine karşılık 'teşekkür ve özür" bekliyor. Hedef, demokrasiyi geliştirmek değil mi? Yakın- da hükümet parlamento, -tahkime benzer bir şey karşılığı- Erbakan'dan özür dileyen bir davranış gösterebilir. Derin devlet ihtilali. değeri asla küçümsenmeye- cek bir olay yarattı. Birverdi, biraldıveuluslararasıtahkimiyasalaş- tırdı. Işin içindeki 'ama'lar Şimdi ihtilalin kime ne kazandırdığına bakalım: r Tahkim konusunda içimizde tartışmalar sürerken Atlantik ötesinden şu haber geldi: 1 "TahkJmin kabulü, ABD yönetımi ile IMF çevre- ^lerince büyük bir memnunlukla karşılandı." ' Türkiye tahkim konusunda ikiye bölündü. Öyley- se tahkimin gerçekleşmesi yabancı bir ülkeyi, "Amerika'yı niçin sevındiriyor"du? Yanıt aynı haberin içinde ve de şöyle diyor: "(ABD'de) Yetkililer... tahkimeilişkinanayasa de- ğişikliğinin, Türkiye'de eneni alanında geniş yatı- nmlaryapmak isteyen Amehkan firmalannı rahat- latacağını... söylediler." Bu ifadeyle tahkim konusunda başta Cumhur- başkanı, devletin her kesimiyle "geniş temaslar yapan", hattaTürkiye'deki kudret sahipleriyle "mu- tabık kalan" Amerika'nın asıl amacı ortaya çıktı. Sen istediğin kadar ağla. Amerika sevinsin, bi- zimkilere yeter! Başbakan Ecevit de Amerika'dan gelen açıkla- malara koşut söylemlerde bulunduğuna göre, ABD'nin amacı, "anlaşıldı Vehbi'nin kerrakesi" de- yimiyle özetlenebilir artık. Neçare; tahkımdi, sosyal güvenlikti gibi ağırso- rumluluklar, sanırız, Başbakan Ecevit'in sağlığı üzerinde (örneğin yürürken zortanmak veya unut- iLkanlık gibi) olumsuz etkiler yapıyor. Kimi özel TV'lerden izlediğimiz olayı, Hürriyet şöyle haberleşth-di: "Gizli oylamada milletvekilleri kabul-ret veya çe- kimser şeklindeki oylardan birini seçerek perdeli kabinlerde zarfiçine koyup kutulara atıyor. - Başbakan Ecevit, (tahkim oylamasında) ikinci madde için kabinde oyunu zarfa koyduktan son- ra kutuya atmayı unutarak, zarfelinde olduğu hal- cte oturduğu sıraya doğru ilerledi. Ancak her za- manki gibi kendisini gölge gibi bir adım arkadan takip eden Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Öz- kan, Ecevit V (kolundan tutarak) uyardı. Bunun üzerine Ecevit, Özkan'ın eşliğinde dönüp 4-5 adım geri gelerek zarfını oy kutusuna attı." Bütün bu olaylar bir yana: "Ölüm Aliah'ın emriI Aynlık olmasaydı." Can Yücel aramızda yok artık. Keskin bir zekâ- nın ürünü şiirleriyle yaşayacak aramızda. Hele şu • iki dizesi neler anımsatmıyor ki: "Kötü şairden iyi Başbakan çıkmaz I lyi şair za- " ten Başbakan olmaz" S i i r l e r l e , o f k e y l e , k ü f u r l e r l e m a v i y o l c u l u g a g i t t i C a n B a b a 'Aşkiya' günebakankaiaçıktı numyolaûuğa SERDARKIZIK tZMİR - Bazı sonlara nokta konmaz, bazı ölümlere de... Can Baba, üç noktayla sûrsün git- sin en iyisi... Hem değil mi ki o, şiir ve şehir "aş- ldyas"ydı... Değil mi ki sevdanın ve öfkenin Can'lı şiirleri de okunacak bundan sonra. Üç nok- ta devam edelim. Zaten bundan ötürüydü son is- teği: "Mavi bir yolculukia uğurlayın. Hem tstan- bul'da yer kalmadı. Datça'da. üstümde güneba- kanlar. begonfdler obun._" Dûn cenazede, o şiirli, öfkeli. günebakanlı tö- rende, diğer ölümler gibi son yolculuk değildi san- ki. Bir baba ses yükseliyordu mikrofondan, aşki- ya sesi. Orada çıçeklerin arasında yatan cansız be- dene inat bağıra bağıra, vura vura, öfke ve hayat dolu: " Yalnızlığım benim çoğuJ türkûJerim/Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyL_" Ailesi, dostlan, arkadaşlan. anılannı ortaya döktüler, şiirleri yayıldı alana. Su kadar güzel insan DEÜ Tıp Fakültesi'nde çiçekler arasında, hüzün ve acıdan çok, hayatın başka vurgulan yansıyor- du. Rektör Fethi tdiman seslendi sevenlerine. Ölüm gövdesini hastanede bir sarmaşık gibi sarar- ken, onun insan yönünü tanıdığını anlattı. Güleryüzlülüğü ile su kadar güzel insan oldu- ğunu vurguladı. Yücel'i sevenlennin ağlamasını değil, gülmesini istediğini anımsattı, ardından "O bana imzalayarak sunduğu kitabında 'Sizi sev- mekten başka ne yapabilırim' diye yazmıştt. Sev- gtti Can, biz sizi sevmekten başka ne yapabfliriz" dedı. Sonra Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Emin Ahcı, şa- irin "hayatta en çok sevdiğinr dedıği babasından başlayarak söze girdi: "Atatürk'ü en iyi anlayan Hasan Âli Yûcerin oğ- luydu. Can Yücel de geride iji evlatiar bırakü. Ca- nınuzı kaybettik, o Can, bu ülkeye çok şey katmış- ü. Anadolu'yu saran karanbğı aydınlığa çevinnek istedi hep. Hastahğında büe 'düşünen Türkiye' için güzel şeyler yapmayı bedefiedL Hastalığına rağ- men 18 Ni&an seçimJerinde aday olarak mücadele etti. Onu seven herkes Türkiye'de aydmhğı koru- malı ve onun düşüncelerini yaymaya calışmaü~" Dosflan yalnız bırakmadı Can Baba'nın cocuklan Su, Güzel, Hasan, eşi Güler ve kız kardeşi Canan. ÖDP Genel Başkanı Ufiık L'ras, Gencay Gürün, Nevzat Çeük, Sadun Aren, Derya Köroğlu. Mefamet Çetin, lzmır Bü- yükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina, Çiğ- li Belediye Başkanı Tevfik Alyanak, Karşıyaka Belediye Başkanı Şebnem Tabak. Konak Beledi- ye Başkanı Erdal fzgi, CHP PM üyeleri Türkan Miçoğullan ile Bülent Baratau, Alpaslan Berktay, Haluk TekelL Musa Çam, lzmirlı şair dostlan Mansur, Namık, Ünai ve diğerlerine. Adalet Ağa- oglu sesleniyordu: "Can ve ildzi Canan ile aynı semtte oturuyorduk. Onun yoMan geçişjıu, hayata duruşunu ben hepkendimeörnekaldım. O hep ba- na içten özgürlük hissi veriyordu. Üniversitenin flk yıllannda bocalamıştım. anıa gözümü diktiğim yer yine Can Yücel'di. O sapına kadar iyi bir hkN ustasıydı. Çok iyi yaşadı ve küfnettL Can Yücd'in içten özgürtüğü ve bana verdiği güven olmasaydı, buflkadımlan atamazdım. Şimdi bUiyonım ki, o bana tabutunda göz kırpıyor. Yücel, insanın yüzü- ne gülerken tükürebilen ve bunu çok iyi yapabilen birustaydı." Kızı Güzel, Can Baba'nın son günlerini ancak bir cümleyle anlatabildi, hıçkınklara boğulmadan önce^ " Ölüm zor geunivor, ama ölümü beklemek zor derdL." O sırada mikrofondan aşkiyanın sesi gürledi ye- niden: " Çaresiz dertiere düştüm/Vok mu bunun çare- si?/ Var:/Yaşama}i ökcek kadar sevmek" Cenazede 18 Nisan seçimlerinde Yücel'in ka- rargâhlanndan biri olan Kafe Miko'nun sahibi Ce- nap ve arkadaşı Erol küfrederken ölüme, bizım ak- lımıza milletvekilliği adayhğı günleri geldi. Adı ilan edilirken ÖDP'den milletvekili adayı diye, bu- nu birçoklan gibi kanserli bir cüssenin anlaşılmaz inadı diye yormadığımızı anımsadık. Canı burnunda tüterken "Bu ilkde bu yaşta, ne- den adaysm" diye sorunlara. adamına göre cevap vermişti, kızarken de gülerken de. Yumruğunu gösterdi kimine, kavga dedi. Kimine aşk dedi, ya- nağından makas alırken. Kiminin de omzuna eli- ni atarken öflce, sorumluluk, devrim için dedi... Kampanya boyunca ne süs olmuştu ne de mal- zeme. fici gün kala 18 Nisan'a, tek başına Alsan- cak'ta yürürken Miko'ya, sormuştuk nasıl gidiyor diye. Okkalı bir küfiir savurdu önce. Sonra "Gi- ddnn" dedi. "şarap içmeye." Mavi Yolda Bodruîn Sualtı Arkeoloji Müzesi önünde bekliyordu bu kez sevenleri onu. Ufuk Uras konuştu kısaca, onun protokolü sevmediği- ni vurgulayarak: "Ülkenin en büyük şairini yitirdik. Biz ÖDP'Ii- ler ise mücadeleınizin en inançlı yol arkadaşını. O, aklın ve yüreğin sesine ihanet edenleri hep eleştir- dL" Bodrum'dan Datça'ya dostlan onu mavi yolcu- luga götürürken günebakanlar arasında, ölüm o- nun için kendi dizelerinde şöyleydi: "Badem çırparcasına olacak ölümüm/ Azala- ran dökülecek toprağa/Yine ben toplayacağun se- pete." Ya geride kalanlar için neydi Can Baba'nın ölü- mü? Onun da yanıtı, kendi dizeleriyle şu olmalıy- dı: u Ötüm bir esek şakasıdır/Gear geçer goçer" Yine de kendi dedıği gibi en güzel şiir yaşamıy- dı belki... Başbakan Ecevit: Erbakan hayal görüyor I Baştarafı 1. Sayfada nuz? - Öncelikle ekonomiyi canlan- dırmamız lazım. Devletin elinde kaynak yok. Ya dış yardımla ya da yap-işlet formülüyle yatınmlar yapmamız gerekiyor. Bu adımlan atmazsak çağın ge- risinde kalınz. Dışandan sermaye çekmek zorundayız. Bunu yap- mazsak işsızlik de artacak. Yakın gelecekte büyük bir yatınm ham- lesi yapacağız. AksaklıkJar, aleyhi- mize olan durumlar ortaya çıkarsa uygulamada düzeltiriz, gerekli ted- birleri alınz. - Sosyal güvenlikte yeni önerite- re kapalı görünüyorsunuz_ - Orada verebileceğimiz ödünii verdik. Türk-tş dışındaki kurum- lar uzlaşmaya kapalı. Onlar da Türk-îş'i etkiliyor. Öteki grupların eylemlerinden kaygı duyuyorum. Kaygım eylem değil, yapılış biçi- mi. Eylemleryasanın dışına çıkar- sa ciddi sorunlar doğar. Topluma tribünden sahaya inîn diyen beniffı. Ama sahada oynama- nın da bir kuralı var. Eylemlerde. kayıt dışı ekonomiyi teşvik ettiği- miz söyleniyor. Doğru değil. Biz kayıt dışı ekonomiye karşı da çok ağır yaptınmlar getirdik. Artık atı- lacak başka geri adım yok. Bu ko- nularda toplumun pek çok kesimi- ni ikna edebileceğimize inanıyo- rum, Cumhuriyethariç. Cumhuri- yet'i ikna etmem çok zor. - Vergi Yasası'ndaki değişildikle- ri yaparkeıvyasanın özüne dokun- mayacağtz dediniz. Ancak bir dizi yaptinm ertetendi. Bu yasanın özü neresiydi? - Ekonominin kriz ortamında vergi reformunda inat etmenin an- lamı yoktu. Düşünün, kamuperso- neline 7 katrilyon aynlmış, yatı- nmlara aynlan pay 1 katrilyon. Şu ekonomiyi düze çıkarahm, vergi reformundaki yaptınmlan o zaman uygulamaya koyacağız. Mecüs'in saygınlığı - Siyasi Partiler Yasası'ndaki de- ğişikfiğin Necmettin Erbakan'a si- yaset yolunu açacağı yorumlan ya- pılıyor. Katüıyor musunuz? - Kesinlikle hayır. Ben bu konu- daki düşüncemi söyledim. Sayın Erbakan'ın hayalci yanını siz de biliyorsunuz. Yine hayal görüyor. Orada siyasi partilerin kapatılma- sı zorlaştınldı. Yenilik o. Bunu biz de öteden beri istiyorduk. Zira par- ti kapatmanın pratik bir yaran yok. Kapatıyorsunuz, yeniden kurulu- yor. - Ancak bu yasayla 28 Şubat sü- recinin sulandınldığı iddia ediliyor. Bu ytMTimlara ne diyorsunuz? - Önemli olan demokrasinin su- landınlmaması. - Demokrasi kıvamında mı? - Türkiye en çetın dönemlerin- den birini geçinyor. Meclis'in say- gınlığını arttınyoruz. Ödün veril- meyecek konularda da kararlıhkla yürüyoruz. Bu çok önemli bir ge- lişmedir. Bazı konularda göriiş ay- nlığımız çıksa da konuşarak halle- debiliyoruz. - Her parti kendine göre bazı ön- celikler koyuyor. Örneğin MHP, YÖK'e çok yükleniyor. Bunlar so- nın oluşturmuyor mu? - Her parti kendi içinde değişik düşünebilir. Partilerin içinden fark- lı görüşe sahip kişiler de çıkabilir. Önemli olan uyum. Bugün attığı- mız adımlann meyvesini 3-4 yıl sonra alacağız. Eskiden siyasiler popülist yaklaşımlar sergilerlerdi. Şimdi onu siyaset dışındakiler ya- pıyor. Kim alınırsa kanşmam! Demirerin görev süresi - Hükümetin icraatına karşı pek çok kesimin eylemlere devam ede- ceği anlaşılıyor. Bundan siyasi kay- gı duyuyor musunuz? - Ben görüşümü söyledim. Anar- şi. hukuk devletini ortadan kaldınr. Ömeğin Kızılay'ı kapatmak toplu- ma, işine gidip gelmek isteyen in- sanlara eziyet değil mi? Ben bun- lara karşıyım. Biz sadece sesini çı- karanlara değil, çıkarmayanlara da kulak vermek durumundayız. Ör- neğin köylülerin temel ciddi sorun- lannın çoğunu çözdük. - Cumhurbaşkanının görev sü- resinin uzaması da bir anayasa de- ğişikliği olay ı. Bunu düşünüyor mu- sunuz? - Ben bu konudaki düşünceleri- mi söyledim. Şu anda gündemde değil. Ancak o gün geldiğinde baş- ka bir çözüm yolu olmazsa cum- hurbaşkanının görev süresi uzaya- bilir. -Öcalan art arda açıklamalar ya- pıyor. Nasıl değeıiendiriyorsunuz? - Sanki önde gelen bir siyaset adamıymış gibi konuşmalar yapı- yor. Bunlar tepki uyandınr. Biz, yapmamız gerekenleri kendimiz değeriendiriryapanz. Bunun dışın- da dayatmalarla, pazarlıklarla ha- reket etmeyiz. Avrupa ülkeleri Öcalan'la ilgili tavırlannın Türk toplumunda tepkiyle karşılandığı- m görünce politıkalannı değiştiri- yorlar. Bunun somut örneği Italya. Dışişleri Bakanı Dini önümüzdeki günlerde Türkiye'ye gelecek. - İçeridekj geüşmelerin yanında bir dizi dış olay da var. Kuzey I- rak'uı geleceği ne olacak? lran'la ilişkikr ısınabilir mi? Kafkaslar Türkiye'yi etkiler mi? - Kuzey Irak'ta, 9 yıl süren boş- luğunardından Bağdat'tan bagım- sızbiroluşumvar. Buolağan. Boş- luklar doldurulur. Bizim önerimiz, Irak'ın bütünlüğü içinde bu ülke- nin demokratik bir yapıya kavuş- ması. ABD ille de Saddam'ı devir- mek istiyor, ama görüyorsunuz, ol- muyor. Iran'la umudum yeni bir döne- min başlaması. İki ülkenin birbiri- nin aleyhine olmasmın anlamı yok. Kafkaslar'da yaşayan etnik grup- lann hemen tümünün Türkiye'de de uzantısı var. Örneğin hem Ab- haz var, hem Gurcü var. Ama Türkiye'de kavga etmiyor- lar. Demek ki yan yana da olabili- yor. Türkiye'de böyle bir yaşamın zemini var. KlİLTÜR • SANAT (O 212) 293 89 78 (3 HAT) YAZ KARMASI'99 25 Haziran-25 Eylül Abidin Dino Eren Eyüboglu Fikret Mualla Mübin Orhon Or+ıan Peker Burhan Uygur Avni Arbaş Ali Atmaca GülgUn Başarır Burhan Doğançay Turan Erol Julide Komet Metin TaJayman Adnan Varınca ADTİ6AN ŞAKAYIK SOKAK NO 54/1 NISANTASI/m 247 90 81 Dağdaki I Baştarafı 1. Sayfada madde ile geriye doğru da bu haklardan aynı koşullar- la yararlanılabilinecek. Pişmanlık tasansı yasa- laşırsa, Resmi Gazete'de yayım tarihinden itibaren altı ay süre ile yürüriükte kalacak. Bu süre içinde te- rör örgütü elemanlanndan gelerek teslim olanlar veya haklannda soruşturması sürenler, halen yargılanan- lar veya hüküm giyenler başvurarak, yasadan yarar- lanmak isteyebilecekler. Bütün bu durumlarda son karan mahkeme verecek. 8. Beş Yıflık Kalkınma Pianı hanrtamyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakanlık tarafından yayımlanan genelge ile 2001-2005 yıllan arasmı kapsayacak olan, "8. Beş Yıllık Kalkınma Planı'"nın hazırlık çalışmalannın başladığı bildirildi. Başbakanhğın konuyla ilgili genelgesi. Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlandı. 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı, Türkiye'nin dünya ile bütünleşmesinin hızlandınhTiasını, dünya katma değerinden daha çok pay almasını, dünyada ve bölgesinde daha etkili bir güç haline gelmesini amaçlıyor. Plan, makro ekonomik istikrann sağlanmasını, etkin bir kamu yönetimi ve rekabetçi bir ekonomik yapının geliştirilmesi yoluyla istikrarlı ve sürdürülebilir gelişmenin teminini, işgücü niteliklerinin yükseltilmesini, istihdamm arttınlmasını, toplumsal refah göstergelerinin iyileştirilmesini, gelir gnıplan ve bölgelerarası gelir dağıhmının düzeltilmesini ve yoksulluğun azaltılmasım hedef alıyor. ĞĞBAŞSAĞLIĞI Değerli Şair ve Çevirmen Can YücelV yitirdik. Kederli ailesine, okurlarına ve sevenlerine başsağlığı dileriz. YAPI^CKREDI KÜLTÜR SANAT YAYINCILIK G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Bazen ali kıran baş kesen meydan okumaday- mış. Güvercin uzun yıllar herkesin umuduymuş, Bunu değme diyarlar, dağlar, taşlar duymuş. Bir araya gelmiş bu üç kafadar, "Her şeyi yapanz" demişler, dünya bize dar. An girmiş söze: "Önce sorumluluklanmızdan kurtulalım, Bunun formülünü sağlam bulalım. Bakın o zaman ne güzel yönetiriz, Gücûmüzle her tarafı inletiriz. Küçük bir sorun daha var, Şu yargı denen canavar. Jnanın attığımız her adımı engeller, Gelecek dolariarı çengeller. Bu işi onlardan alalım, Başka bir yol bulup, yol alalım." Herkes başını sallamış, Biri ötekini kollamış. ' An devam etmiş: "Ama bir dileğim var sizden, Bunlan benim yaptığım anlaşılır, izden. Ben biraz geride dursam, An değil de tilki olsam." Kurt, "Tamam" demiş, "katılınm sevincine, Ama ben de benzemek isterim dövercine." Güvercin araya girmiş: "Dövercin değil güvercin, Zor iştir, yumuşak olmalı her demecin." Kurt atılmış, "Oyle deme cin, Nesi varmış benim demecin. Yumuşanm, belki kanatlanm da çıkar zamanla, Değişik olmak istiyorum, beni anla." Güvercin "Olur" deyince kurt atmış taklayı, Ardından güvercin çıkarmış, ağzındaki baklayı: "Ben de kurt olsam, Tabanıma hırt olsam. Herkesin ağzından Iokma alsam, Alkışlasa beni Sam. Atmasam geri adım, Inatçıya çıksa adım." "Anlaştık" demiş, tilkiye özenen an, "Arttı kanımın alyuvan. Muhteşem üçlüye çıkacak adımız, , Emrimizde olacak kadımız. '-»" Ben an değil tilkiyim o kadar, :..'"'• Söyleyin istediğiniz akıl ne kadar!" Her biri haber salmış kendi âlemine, "Susun" demişler, işi bozmanın âlemi ne? Kurtlar ayaklannı kanat yapmaya çalışmış, Dişlerini sıkıp ağzını kapatmaya alışmış. Girilen kılıktan hoşnutmuş arılar, Yeter ki ambardan eksilmesin danlar. Kurt demek zormuş güvercine, Ama kanatlanm germiş benzemiş cine. Her biri güzel hayallere dalmış, Çıktıklan iktidar yüksekçe bir dalmış. An demiş: "Bundan sonra ikisini de kullanınm, Geride görünür, paralanır pullanınm." Güvercin demiş: "Artık güçlüyüm, kimse diş geçiremez, Yeni ufuklardayım, eski yolumdan geçiremez." Kurt demiş: "Bunca yaptıklanmızla dendiya bize güvercin, Fena çarpanm, kendine dikkat et cin!" Sosyal güvenlikyasa tasansı görüşmeleri sürüyor Emekli aylığına enflasyon ayan ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-TBMM Genel Ku- rulu'nda sosyal güvenlık ya- sa tasansı görüşmeleri dün de sürerken FP ve DYP en- gellemek için içtüzüğün sağ- ladığı tüm olanaklan kullan- dı. Emekli aylığı bağlanır- ken katsayı ve gösterge sis- temi yerine, enflasyon oranı- nın dıkkate alınmasını öngö- ren düzenlemeler kabul edü- di. TBMM Genel Kuru- lu'nda dün sosyal güvenlik yasa tasansının 9 maddesi daha kabul edildi. Muhalefet partileri bol imzalı önergeler vererek ve sürekli açık oylama isteye- rek tasanya karşı engelleme yapmayı dün de sürdürdü. Hükümet ise maddeler görüşülürken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ya- şar Okuyan'a soru sorma süresinı 10 dakika ile sınır- layarak engellemeye karşı önlem aldı. TBMM Genel Kurulu'nun 17 Ağustos Sa- lı günü sosyal güvenlik ta- sansı görüşmeleri tamamla- nıncaya dek çalışmalannı kesintisiz sürdürmesi de ka- rara bağlandı. Emeklilik ya- şının kadınlarda 58, erkek- lerde 60 olmasını öngören maddenin önceki gün kabul edilmesinin ardından dün de bazı maddeler kabul edildi. Düzenlemeler şöyle: . Emekli aylığı bağlanır- ken, geçmişe dönük enflas- yon oranı dikkate almacak ve buna refah payı eklene- cek. Yaşlılık aylığına hak ka- zananlann aylığı, belirlene- cek ortalama yıllık kazanç ile aylık bağlama oranının çarpımının on ikide biri esas alınarak hesaplanacak. Ay- lık bağlama oranı sigortalı- nın toplam prim ödeme gün sayısının ilk 3 bin 600 günü- nün her 360 günü için yüzde 3.5, sonraki 5 bin 400 günün her 360 günü için yüzde 2 ve daha sonraki her 360 gün için yüzde 1.5 oranlannın toplamı olacak. . Yaşlılık aylığı alırken serbest avukat veya noter olarak çalışmalannı sürdü- renlerden sosyal yardım zammı dahil aldıklan aylık- lanndan yüzde 15 oranında sosyal güvenlik destek primi kesilecek. . Ölüm aylıklannın hesap- lanmasında, yaşlılık aylığın- da olduğu gibi enflasyon oranı dikkate almacak. . Maaşın sigorta primi ke- silecek bölümü yeniden dü- zenlendi. Buna göre, prime esas kazanç, en az aylık 120 milyon, en çok ise 360 mil- yon lira olacak. Alt ve üst sı- nırlar her yıl enflasyon ora- nında yeniden belirlenecek. Bu konuda Bakanlar Kurulu değişiklik yapabilecek. . Işverenin ayda 30 gün çahştırmasına rağmen işçi- sinin primini eksik ödemesi- nin önüne geçilecek. tşve- ren, 30 günden az çahştırdı- ğını iddia ederse bunu belge- lemek zorunda olacak. . Isteğe bağlı sigortalılar, prime esas kazançlannı ay- lık 120-360 milyon lira ara- sında bir rakama göre istedi- ği şekilde belirleyebilecek. . Sigortasız işçi çahştır- mayı engellemek amacıyla denetün yapacak kamu gö- revlisi sayısı arttınlacak. Şir- ketdenetlemeye giden kamu kuruluşu müfettişleri bu ko- nuda da denetleme yapabile- cek. . Sosyal güvenlik yasa ta- sansının dün akşam son ola- rak kabul edilen 15. madde- sine göre, sigortalılann eş ve çocuklanna verilecek protez araç ve gereçlerin bedelleri- nin bir bölümünün sigortalı tarafından karşılanması ön- görülüyor. İktidar partili milletvekillerinin bu madde için verdikleri değişiklik önergesinin kabul edilme- sıyle, ağır işlerde çahşanla- nn fıili yıpranma gün sayısı- na eklenmesi uygulamasına devam edilmesi olanağı sağ- landı. Tasan üzerindeki görüş- meler 16. maddeden başla- narak bugün de sürecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle